< PreviousRESMÎ GAZETE’DE GEÇEN AY RESMÎ GAZETE |9 EYLÜL 2023 CUMARTESİ / SAYI: 32304 Türk Akreditasyon Kurumunca Uygulanacak Akreditasyon Kullanım Ücreti / Payına Dair Tebliğ (TÜRKAK:2023/1) Resmi Gazete’de Yayımlandı 32304 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Akreditasyon Kurumu’nca Uygulanacak Akreditasyon Kullanım Ücreti/Payına Dair Tebliğ’e göre 2023 yılı için Akreditasyon kullanım ücreti/payı hesaplanması ve ödenmesi yeniden belirlenmiştir. Buna göre: Madde 4- Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşlardan; a) “Akredite oldukları kapsamlarda yürüttükleri faaliyetler dolayısıyla 2022 yılında elde ettikleri brüt gelirleri toplamı elli bin (50.000) Türk lirası ve altında olanlar ile akreditasyon kapsamındaki faaliyetlerden herhangi bir gelir elde etmeyenler, gelirleri ile ilgili beyanda bulunur ancak akreditasyon kullanım ücreti/payı ödemez.” bendinde yer alan “… elli bin (50.000) Türk lirası ve altında olanlar…” ibaresi 2023 yılı için “üç yüz bin (300.000) Türk lirası ve altında olanlar” olarak güncellenmiştir. b) “Akredite oldukları kapsamlarda yürüttükleri faaliyetler dolayısıyla 2022 yılı içinde elde ettikleri brüt gelirlerinin toplamı elli bin (50.000) Türk lirasının üzerinde olanlar, brüt gelirlerinin toplamı üzerinden binde altı (%0,6) oranında hesaplanacak ücreti/payı, izleyen yılın mart ayı sonuna kadar Türk Akreditasyon Kurumu’nun bildireceği banka hesap numaralarına öder.” bendinde yer alan “… elli bin (50.000) Türk lirasının üzerinde olanlar…” ibaresi 2023 yılı için “üç yüz bin (300.000) Türk lirasının üzerinde olanlar” olarak güncellenmiştir. 78 EKİM 2023İSO SANAYİ 79 RESMÎ GAZETE |14 EYLÜL 2023 PERŞEMBE / SAYI: 32287 KKM’de zorunlu karşılık oranları güncellendi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayınlanan “Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2023/24)” ile Merkez Bankası’nca kur/fiyat koruma desteği sağlanan hesaplarda daha önce %15 olan zorunlu karşılık oranları, 6 aya kadar (6 ay dâhil) vadeli hesaplar için %25’e yükseltilmiştir. Oran, 1 yıla kadar vadeli ve 1 yıl veya daha uzun hesaplar için ise %5 olarak belirlenmiştir. Düzenleme sonrası zorunlu karşılık oranları Türk lirası yükümlülükler için aşağıdaki gibidir: Mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) a) Vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar ve 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli %8 b) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli %0 c) 1 yıla kadar vadeli %0 ç) 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli %0 d) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli Merkez Bankası’nca kur/fiyat koruma desteği sağlanan hesaplar %25 e) 1 yıla kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli Merkez Bankası’nca kur/fiyat koruma desteği sağlanan hesaplar %5 Müstakrizlerin fonları: %0 Diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dahil) a) 1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli %8 b) 3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli %5,5 c) 3 yıldan uzun vadeli %3 ç) Kalkınma ve yatırım bankalarınca 1 yıldan uzun vadeli ihraç edilen menkul kıymetler %0HABERLER 80 EKİM 2023 İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ SEKTÖRLERİNE YÖNELİK ANA ÜRETİCİ VE TEDARİKÇİ BULUŞMALARI ETKİNLİĞİ ODAKULE’DE YAPILDI İ stanbul Sanayi Odası (İSO) 31. Grup İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç-Gereç Sanayii Meslek Komitesi ev sahipliğinde ve İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) iş birliği ile İlaç ve Tıbbi Cihaz Sektörlerine Yönelik Ana Üretici ve Tedarikçi Buluşmaları etkinliği düzenlendi. İSO genel merkezi Odakule binasında gerçekleşen etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, 31. Grup İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç-Gereç Sanayii Meslek Komitesine mensup İSO Meclis Üyeleri Dr. İlhan Şerbetçi ve Muzaffer Bal, İSO 31. Grup İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç-Gereç Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Fevzi Akif Tolga Sözen ve İSO 31. Grup İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç- Gereç Sanayii Meslek Komitesi Üyesi Saldıray Uygur katıldı. İlaç ve tıbbi cihaz sektörlerinin ithalata bağımlılığını azaltmak ve sürdürülebilir üretimlerine destek olmak amacıyla düzenlenen etkinliğe çok sayıda ilgili sektör temsilcisi de yakından takip etti. Toplantıda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, Bakanlık olarak imalat sanayini geliştirme, uluslararası rekabet gücünü artırmayı, orta ve yüksek teknoloji üretimi artırmaya çok önem verdiklerini söyledi. Dünyada yaşanan Covid--19 salgını sonrası özellikle dış ticarette dengelerin değişmeye başladığını belirten Sürekli, ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerinin bundan sonraki İSO 31. Grup Ilac, Tıbbi Cihaz ve Araç- Gereç Sanayi i Meslek Komitesi Baskan? Fevzi Akif Tolga Sözen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Mudur Yardımcısı Dr. Ali Murat Surekli İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç İSO SANAYİ 81 İSO 6, 12, 13 VE 14. GRUP KOMİTE ÜYELERİ İLİE ŞUTSO WORLD FOOD İSTANBULDA ORTAK TOPLANTI DÜZENLEDİ İ stan İstanbul Sanayi Odası (İSO) 6. Grup Bitkisel Ürünler Sanayii Meslek Komitesi Üyeleri, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Sabri Akaltun ve 12. Hububat Üretimi, Toptan ve Perakende Ticareti, 13. Perakende Gıda Ticareti ve 14. Toptan Gıda Ticareti Meslek Komitesi Üyelerinin katılımıyla 8 Eylül 2023 tarihinde İstanbul TUYAP Fuar Kongre Merkezi’nde düzenlenen World Food İstanbul Gıda Fuarı’nda ortak bir toplantı gerçekleştirdi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çökmez başkanlığında gerçekleşen toplantıda Üyeler faaliyetler alanları ile ilgili bilgi verdi, gıda sektörünün mevcut durumu ve geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu. Şanlıurfa’nın demografik yapısı, tarım ve gıda sektöründe üretimin değerlendirildiği toplantıda turizm sektöründeki potansiyel hakkında fikir alışverişinde de bulunuldu. Topraksız tarım, katma değerli üretimin önemi ve sürdürülebilirlik konularının ele alındığı görüşmede sektörün ortak sorunları ile ilgili kurumların birlikte hareket etmesinin çözüme ulaşma açısından önemine vurgu yapıldı. Önümüzdeki dönemde yapılabilecek ortak çalışmalar ile ilgili istişarede bulunuldu. dönemlerde en az savunma sanayi kadar stratejik öneme sahip olduğunun altını çizdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO 31. Grup İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç-Gereç Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Fevzi Akif Tolga Sözen, tedarik süreçlerinde yerelleşmenin önemine vurgu yaptı ve bu zorlu süreçte tüm tarafların istekliliği ve azmi ile ancak bu sürecin başarıya ulaşabileceğini söyledi. Sözen, İSO İlaç, Tıbbi Cihaz ve Araç-Gereç Sanayii Meslek Komitesi olarak sektördeki diğer paydaşlarla birlikte önümüzdeki döneme ilişkin oluşturulması düşünülen bir platform ve tedarik süreçlerine ilişkin bir eğitim kurgulandığının bilgisini verdi. İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç ise konuşmasında, güçlü bir yerli ilaç endüstrisi oluşturmak için politikalar oluşturduklarını söyledi. Yurt dışından ürün tedarikinin hem maliyet hem de zaman açısından çok maliyetli olduğunu ifade eden Malkoç, ana sanayide yerelleşme konusunda yakalanan başarının tedarik süreçlerinde de yaşanmasını arzu ettiklerini dile getirdi. Toplantının ilk bölümünde söz alan Abdi İbrahim CEO‘su Dr. Süha Taşpolatoğlu, tedariğin yerelleşmesine yönelik kurgulanan Odak Projesi hakkında katılımcılara sunum yaptı. Toplantının ikinci bölümünde, kimyasal ve reaktifler, ilaç yardımcı malzemeleri, makine ve ekipmanlar, yedek parçalar, laboratuvar cihazları ve sarf malzemeleri üreten tedarikçiler ile ana üreticilerin bu malzemelerin yerli üretilip tedarik edilmesi için toplu ve ikili görüşmeler yapıldı. Yoğun bir ilginin olduğu etkinliğe, 96 firma temsilcisi ile 107 tedarikçi firma temsilcisi katılım sağladı. H aziran ayında 0,7 milyar dolar fazla veren cari denge, temmuzda dış ticaret açığındaki sert artışa bağlı olarak 5,5 milyar dolar açık vermiştir. Rakam geçen yılın aynı ayındaki 3,5 milyar doların da belirgin şekilde üzerindedir. Öte yandan geçen yıl temmuzda 6,1 milyar dolar olan enerji açığının bu yıl temmuzda 3,7 milyara gerilemesi cari açıktaki artışı önemli ölçüde sınırlarken, cari dengedeki bozulmada enerji ve altın dışı (çekirdek) denge belirleyici olmuştur. Nitekim 2022 Temmuz’da 4,3 milyar dolar çekirdek fazla, 3,6 milyar dolarlık sert bir düşüşle 2023 Temmuz’da 717 milyon dolara düşmüştür. Aynı dönemlerde altın ticareti açığı da 1,7 milyar dolardan 2,5 milyar dolara yükselmiştir. Temmuzda ödemeler dengesi tanımlı ihracat yıllık yüzde 6,5’lik artışla 19,7 milyar dolar olurken ithalat ise yüzde 8,7 artarak 30,2 milyar olmuştur. Böylece mal dengesi açığı 2022 Temmuz’daki 9,3 milyar dolarlık düzeyinden 10,5 milyar dolara çıkmıştır. Hizmetler dengesi fazlası ise aynı dönemde 6,3 milyar dolardan 6 milyar dolara gerileyerek cari açığı artırıcı yönde katkı yapmıştır. 12 aylık toplam olarak bakıldığında, haziranda 56,5 milyar dolara gerileyen cari açık temmuzda yeniden 58,5 milyar dolara artış kaydetmiştir. Çekirdek cari fazla da 38,5 milyar dolara gerilemiştir. Yılın ilk 7 ayına bakıldığında ise 2022’de 32,2 milyar dolar olan kümülatif cari açık, 2023’te 42,3 milyar dolara yükselmiştir. Bu 10,1 milyar dolarlık yükselişte, altın açığındaki 11,3 milyar dolarlık artışın yanı sıra, güçlü iç talebe bağlı olarak çekirdek dengedeki 12,6 milyar dolarlık bozulma etkili olmuştur. Enerji Cari işlemler dengesi, hazirandaki fazlanın ardından temmuzda 5,5 milyar dolarlık yüksek bir açık verdi. Bu gelişmede, mal ticareti açığındaki artış ve hizmetler dengesi fazlasındaki düşüş etkili oldu. Altın ithalatı ve çekirdek dengedeki bozulma cari açığı artırırken enerjideki iyileşme ise açığı sınırlıyor. Önümüzdeki dönem parasal sıkılaşmanın ithalatı ne kadar baskılayacağı ve ihracat koşulları belirleyici olacak. MAKRO GÖSTERGELER 82 EKİM 2023 faturasındaki gerileme ise cari açıktaki artışı 13,7 milyar dolar sınırlamıştır. PORTFÖY GİRİŞLERİNDE GÜÇLÜ SEYİR DEVAM ETTİ Temmuz ayında finans hesabı (kayıtlı sermaye girişi) 3,9 milyar dolarlık görece güçlü bir net giriş kaydetmiştir. Bu rakam 5,5 milyar dolarlık cari açığı finanse etmeye yetmese de “Net hata noksan” kanalıyla yaşanan 4,4 milyar dolarlık güçlü giriş sayesinde açık finanse edilmiş ve TCMB rezervleri de 2,8 milyar dolar artmıştır. Yılın ilk 7 ayında ise 19,4 milyar dolar olan kayıtlı sermaye girişi, 42,3 milyar dolarlık cari işlemler açığını ve 711 milyon dolarlık net hata noksan çıkışını finanse etmeye yetmemiş ve böylece rezervler toplam 23,8 milyar dolar azalmıştır. Finans hesabının detaylarına bakıldığında Temmuz 2022’de 294 milyon olan net doğrudan yabancı yatırım girişi bu yılın aynı ayında (gayrimenkul kaynaklı 206 milyon dolarlık giriş dahil) 392 milyon dolar ile yine oldukça zayıf kalmıştır. Portföy akımları ise Temmuz 2022’deki 631 milyon dolarlık çıkışın ardından bu yıl Temmuz’da 1,2 milyar dolarlık bir net giriş kaydetmiş, bu gelişmede 734 milyon dolar ile hisse senetleri etkili olmuştur. Son olarak “Diğer Yatırımlar” tarafında, efektif ve mevduat akımları, özelde de yurtdışı bankaların yurtiçi mevduatlarındaki artış (1,8 milyar dolar) kaynaklı olarak 2,3 milyar dolarlık sermaye girişi sağlamıştır. Özetle dış ticaret açığındaki artış ve hizmetler fazlasındaki ılımlı azalışa bağlı olarak haziranda fazla veren cari denge temmuzda yeniden açık vermiştir. Ağustostaki 8,9 milyar dolarlık dış ticaret açığı, cari dengeye dönük risklerin söz konusu ayda da devam etmiş olduğuna işaret etmektedir. Takip eden ilişkin görünüme bakıldığında, dünya ekonomisindeki yavaşlama ihracatı baskılamayı sürdürürken, enerji fiyatlarındaki arz yönlü sorunlardan kaynaklı artış da yakından izlenmeyi gerektirmektedir. Yurtiçinde altın ithalatı ve yurtdışı seyahat harcamalarına kredi kartı taksitlerine getirilen sınırlama cari dengeye olumlu yansıyacaktır. Ancak iyileşmenin derecesini belirleyecek ana faktör, para politikasındaki sıkılaşmanın düzeyi ve buna bağlı olarak iç talebin ne ölçüde yavaşlayacağı olacaktır. Seçim sonrası ekonomi politikalarındaki değişim, Dünya Bankası’nın Türkiye’ye tahsis edeceği kredi hacmini iki katına çıkarma yönündeki çalışmaları ile kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu değerlendirme ve adımlar, yabancı girişlerine özellikle portföy kanalında olumlu yansımaktadır. Bu çerçevede Orta Vadeli Program’ın genel çerçevesi de dış dünyadan olumlu tepkiler almıştır. Tüm bunlara ek olarak önümüzdeki süreçte para politikasının seyri temel belirleyici olmayı sürdürecektir. Körfez ülkeleriyle yapılan görüşmelerin somut çıktıları da önümüzdeki dönem sermaye akımları çerçevesinde yakından izlenecektir. İSO SANAYİ 83 Kaynak: TÜİKMAKRO GÖSTERGELER H azine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre merkezi yönetim bütçesi 2023 Ağustos ayında 51,3 milyar TL bütçe fazlası ve 138,4 milyar TL faiz dışı fazla vermiştir. Her iki rakam da üst üste iki ay fazla vermiş ve aynı zamanda 2022 Ağustos ayına göre belirgin bir iyileşmeye işaret etmiştir. Öte yandan kümülatif veriler karşılaştırıldığında, 2022 Ocak- Ağustos döneminde 33,1 milyar TL fazla veren bütçe, 2023’ün ilk 8 ayında 383,4 milyar TL açık verirken aynı dönemde faiz dışı fazlanın 207,1 milyar TL’den 16,7 milyar TL’ye gerilediği görülmektedir. 12 aylık toplamlar alındığında ise bütçe açığı Temmuz’da 603,3 milyar TL olan düzeyinden Ağustos’ta 555,6 milyar TL’ye gerilerken aynı dönemde faiz dışı bütçe açığı belirgin bir iyileşme göstererek 130,8 milyar TL’den 18,6 milyar TL’ye inmiştir. VERGİ GELİRLERİ GÜÇLÜ SEYRİNİ KORUYOR Ağustosta 543,2 milyar TL olarak gerçekleşen vergi gelirlerinde reel yıllık büyüme, oran artışlarının uygulamaya geçtiği temmuza kıyasla yavaşlamakla (yüzde 80,4’ten yüzde 25,7’ye) birlikte yine güçlü seyretmiştir. Vergi gelirlerindeki iyileşme genele yayılı olmakla birlikte, oran artışlarının etkilerine Bütçe dengesi temmuzun ardından ağustos ayında da fazla vererek toparlanma eğilimini sürdürdü. Vergi gelirleri, Temmuz’daki oran artışlarının ve canlı iç talebin etkisi ile güçlü seyrini korudu. Faiz dışı harcamalar ılımlılaşma sinyalleri verirken, faiz giderleri güçlü şekilde artmaya devam etti. Deprem harcamaları ve bazı diğer gider kalemlerindeki katılık, OVP tahminlerine yönelik risk yaratıyor. 84 EKİM 2023 bağlı olarak KDV’de yüzde 144, ÖTV’de ise yüzde 66,4 olan reel yıllık yükselişler ön plana çıkmıştır. Ağustos’ta vergi dışı gelirler ise yüzde 30,7’lik reel artışla 70,8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Böylece toplam merkezi yönetim bütçe gelirleri yüzde 26,3 oranında reel yıllık artışla 100,7 milyar TL’ye ulaşmıştır. FAİZ DIŞI HARCAMALARDA SERT İVME KAYBI Ağustosta faiz dışı harcamalar 475,5 milyar TL olarak gerçekleşirken böylece temmuz ayında görülen ivme kaybı sinyali Ağustos’ta belirginleşmiş ve reel yıllık artış yüzde 7 ile geride kalan aylara göre belirgin bir yavaşlama sergilemiştir. Bu yavaşlamanın olası bir sebebi Kur Korumalı Mevduat (KKM) geri ödemelerinin bütünüyle TCMB sorumluluğuna verilmesidir. Ağustosta mal ve hizmet alım giderleri yıllık bazda reel olarak yüzde 17,3 daralmış olup muhtemelen yakın zamanda bakanlığın yayınladığı kamu tasarruf genelgesinin etkilerini yansıtmaktadır. Bir önceki ayda reel, yıllık bazda daralan yatırım harcamaları, Ağustos’ta yüzde 3,4’lük ılımlı bir artış gösterirken yine Temmuz’da yüzde 5 düşüş gösteren cari transferler ise takip eden ayda yüzde 19,3 ile güçlü bir artış kaydetmiştir. Bu gelişmede sosyal güvenlik transferleri ile görev zararlarındaki kuvvetli artışların etkili olduğu görülmektedir. Faiz giderleri ise özellikle tahvil cinsi iç borç faiz ödemelerindeki yüklü artışa bağlı olarak Ağustos’ta yıllık bazda yüzde 142,1 reel büyüme ile 87,1 milyar TL’ye yükselmiştir. Böylece toplam merkez yönetim giderleri yüzde 17,1 oranında yıllık reel artış göstermiş ve 562,7 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir. Özetle, ağustos ayında Merkezi Yönetim bütçesi, vergi gelirlerinde devam eden artışa ve faiz dışı harcamalardaki ivme kaybına bağlı olarak görece olumlu bir performans sergilemiştir. Oran artışlarının vergi gelirlerine etkileri devam ederken iç talepte süren canlılık da gelirler tarafını desteklemektedir. Harcamalar tarafında ise KKM geri ödemelerinin bütçeden çıkartılmasının olumlu etkileri hissedilmektedir. Bunun yanı sıra Ağustos’ta mal ve hizmet alımlarında ivme kaybının yeni ekonomi politikalarının etkilerini yansıtıyor olma ihtimali yüksektir. Diğer taraftan cari transferler tarafında katılığın sürdüğü görülmektedir. Önümüzdeki dönemde faiz artırımları ve miktarsal sıkılaşma uygulamalarının iç talepte belirli bir soğumayı beraberinde getirmesi beklense de son vergi ayarlamalarının etkisiyle gelirler tarafında dirençli seyrin sürmesi muhtemeldir. Harcamalarda ise deprem sonrası yeniden inşa faaliyetlerinin gerektirdiği kaynak ihtiyacı ve yerel seçimlerin yaklaşmakta oluşu gibi faktörler göz önüne alındığında belirgin bir sıkılaşma beklemek şu aşamada pek gerçekçi görünmemektedir. Nitekim 2024-2026 dönemi Orta Vadeli Program’ı (OVP) da gerek bu yıl gerekse de 2024 yılı için GSYH’ye oranla yüzde 6,4’lük yüksek açıklar öngörmektedir. Öte yandan harcamalarda süregelen katılıkların OVP tahminine dönük risk oluşturduğu değerlendirilmektedir. İSO SANAYİ 85 Kaynak: TÜİKMAKRO GÖSTERGELER T icaret Bakanlığı tarafından açıklanan dış ticaret ön verilerine göre; Ağustos 2023’te geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat yüzde 1,6 artışla 21,6 milyar dolara çıkarken, ithalat ise yüzde 6,3’lük azalışla 30,5 milyar dolara gerilemiştir. Böylece Ağustos 2022’de 11,3 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yılın aynı ayında yüzde 21,2 düşüşle 8,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk 8 ayında toplam ihracat 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalışla 164,9 milyar dolara gerilerken ithalat ise yüzde 3,5 artışla 247,3 milyar dolara yükselmiştir. Böylelikle aynı dönemde dış ticaret açığı yıllık yüzde 12,1 Ağustos’ta yıllık bazda ihracat yüzde 1,6 artarken ithalat ise yüzde 6,3 azaldı ve dış ticaret açığı 8,9 milyar dolara düştü. 12 aylık toplam dış ticaret açığı 120,8 milyar dolardan 118,4 milyar dolara geriledi. Enerji fiyatlarındaki düşüş dış açığı sınırlarken enerji dışı açıktaki genişleme sürdü. Gelecek aylarda daralan iç talep ve enerji-altın açığındaki düşüşle dış dengede göreli iyileşme bekleniyor. 86 EKİM 2023 oranında genişleyerek 73,5 milyar dolardan 82,4 milyar dolara çıkmıştır. Bu açığın yaklaşık olarak 36,6 milyar doları enerji kaleminden, 45,8 milyar doları ise enerji dışı kalemlerden kaynaklanmıştır. Veriler, enerji açığının küresel eğilimlere paralel olarak belirgin şekilde azalmasına karşılık, enerji dışı açığın artışını sürdürdüğüne işaret etmektedir. İHRACTTA EKTÖREL TABLO KARIŞIK İhracata fasıllar ayrımına göre bakıldığında, yıllık bazda yüzde 24,8 artan motorlu kara taşıtları ihracatı, yüzde 12 artan makineler, kazanlar ve mekanik cihaz ihracatı ve yüzde 18,6 artan elektrikli-elektronik makine ve cihaz ihracatı Ağustos ayında genel ihracat performansına önemli katkı sağlamıştır. Buna karşılık ihracat hacmi yüzde 29,7 daralan demir-çelik sektörü ihracat artışını en olumsuz etkileyen sektör olurken kimyasallar (-%8,6), alüminyum eşyalar (-%16,5) ve demir- çelikten eşyalar (-%8,9) da ihracata belirgin negatif katkı yapan sektörler arasında yer almıştır. Ağustos ayında mal gruplarına göre bakıldığında, ithalattaki azalışta belirleyici unsur, küresel emtia fiyatlarındaki seyirle uyumlu biçimde hammadde/ara mal kalemindeki yüzde 15,6’lık düşüş olmuştur. GÜÇLÜ TALEP, İTHALATTA DÜŞÜŞÜ SINIRLIYOR Öte yandan, yurtiçindeki güçlü tüketim talebinin yansıması olarak tüketim malları ithalatı yüzde 44,1 ile çok güçlü bir yıllık artış sergilemiştir. Motorlu kara taşıtı ithalatının yüzde 93,2 artması tüketim malı ithalatındaki sert yükselişi büyük oranda açıklamaktadır. İthalatı artırıcı yönde güçlü etki yapan diğer fasıllar ise yüzde 38,1 artışla -büyük ölçüde parasal olmayan altından oluşan- kıymetli maden, metal ve mücevherler ile yüzde 16,4 artışla makine, kazan ve mekanik cihaz ithalatı olmuştur. 12 aylık toplam olarak ise Temmuz’dan Ağustos’a ihracat 253,2 milyar dolardan 253,6 milyar dolara yükselirken ithalat ise 374 milyar dolardan 372 milyar dolara gerilemiştir. Böylece 12 aylık kümülatif dış ticaret açığı da aynı dönemde 120,8 milyar dolardan 118,4 milyar dolara inmiştir. Dış ticaret açığındaki 2,4 milyar dolarlık ılımlı iyileşme, enerji açığındaki 3,4 milyar dolarlık azalıştan kaynaklanırken enerji dışı açık ise aynı dönemde 1 milyar dolar artış kaydetmiştir. Özetle, veriler enerji fiyatlarındaki gerilemenin dış denge üzerindeki olumlu etkilerinin sürdüğünü, ancak başta ithal motorlu taşıtlar olmak üzere güçlü yurtiçi tüketimin ithalattaki azalışı sınırladığını göstermektedir. Her ne kadar küresel ekonomideki zayıflığın ihracatı baskılamayı sürdürmesi muhtemel olsa da enerji fiyatlarındaki seyir, azalan altın ithalatı ve yeni ekonomi yönetiminin talebi kısıtlayıcı önlemleri ile beraber yılın geri kalanında dış ticaret açığındaki düzelmenin sürmesi beklenmektedir. İSO SANAYİ 87 Kaynak: TÜİKNext >