2017’de Yeşeren Umutlar 2018’de Boy Verecek

  • Arşiv

Türkiye ekonomisi 2017 yılında güçlü bir performansla birçok tahminciyi şaşırttı. OECD’den IMF’ye çok sayıda uluslararası kuruluş ve rating kurumları, 2017’ye girilirken yüzde 2’lerde açıkladıkları büyüme tahminlerini neredeyse iki üç kez revize ederek yüzde 6’lara kadar çıkardı. Sanayinin de çok güçlü bir destek verdiği ve yüzde 11,1 gibi rekor bir oranda üçüncü çeyrekte gerçekleşen büyüme ile bu revizyonlar teyit edilmiş oldu.

Kuşkusuz bunda en etkili faktör, ekonominin tüm aktörlerinin üzerilerine düşen sorumlulukların bilincinde olmasıydı. Özellikle en önemlisi hükümet tarafından daha 2017 yılına girilmeden alınan önlemlerdi. KGF ile finansman kalitesinin ve finansmana erişim imkanlarının yükseltilmesiyle yıla girilirken, kötümser beklentileri önemli ölçüde törpüledi. Yıl içinde de bir yandan KDV ve ÖTV indirimleri, diğer yandan ihracatçı açısından Türk Eximbank imkanlarının artırılmasıyla birlikte durgunluk beklenen ekonomiye adeta doping etkisi yaptı. Bu konuda İSO olarak gelişmeleri seyretmek yerine aktif bir tutumla çözümün bir parçası olmaya önem verdik.

OECD’den IMF’ye kadar birçok uluslararası kurum ve kuruluş, yukarıda da belirttiğim yüzde 2’lerde yapılan Türkiye ekonomisi ile ilgili büyüme tahminlerini, daha yılın ilk aylarında revize etmeye başladı. Önce yüzde 3’ler seviyelerine çıkarılan tahminler, üçüncü çeyrek içinde ise bir anda yüzde 6’ler seviyesine yükseltildi.

Bu iyimser havanın önemli bir öncü göstergesi de vardı. İstanbul Sanayi Odası İmalat Sanayi PMI verileri yılın ikinci ayından itibaren 53-55 bandında çıkarak bu konuyla ilgili işaretler vermişti. Nihayet üçüncü çeyreğe gelindiğinde bu beklentilerin ve yapılan büyüme revizyonlarının hiç de boş olmadığı görüldü.

Ekonomi uzmanları bu ivmenin, hızı yavaşlasa da 2018 yılında da sürmesini bekliyor. Ekonominin daha üretken, verimli ve güçlü bir seyir izleyeceğini, bu yıl yeşeren umutlarımızın karşılığının 2018 yılında alınacağını düşünen ekonomi uzmanları yine de 2017’de elde edilen yüksek oranlı büyümenin rehavetine kapılarak ekonominin kırılganlıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Ekonomik büyümenin niteliği ve sürdürülebilirliği, yükselen enflasyon, artan cari açık ve bütçe dengesi açısından 2018 yılının üretim odaklı ve nitelikli büyüme açısından iyi değerlendirilmesine ve kırılganlıkların hafifletilmesine daha fazla önem verilmeli…

Dergimizin elinizde tuttuğunuz bu sayısı, 2018 yılında olacakları ayrıntılı merak edenler için makro ekonomik parametrelerdeki beklentileri araştıran ve uzmanların görüşlerini içeren bir dosyaya sahip…

Hayat yoluna devam ediyor. Biz istemesek de takvim yaprakları geride kalıyor…

Evet! Acısıyla tatlısıyla, yoğun faaliyetlerle geçen 2017’yi geride bıraktık. Yeni yılın dünyaya, ülkemize ve biz sanayicilere refah, bereket, barış ve esenlik getirmesini diliyor, yeni yılınızı kutluyorum.

Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı