Sanayicinin Covid-19 ile Mücadelesi ve 2021...

  • Arşiv

Geçen yıl bu zamanlar, hepimiz yeni yılın hesaplarını yapıyor, geleceğe dair umutlarımızı diri tutmaya çalışıyorduk. Bunun işaretleri de vardı. Ekonomide zor geçen iki yılın ardından belli bir dengelenme oluşmuş, 2019 yılının son çeyreğinde yüzde 5,5’ler düzeyinde bir büyüme yakalamıştık. Bu rüzgarın 2020 yılında da sürmemesi için bir neden görünmüyordu. Nitekim yılın ilk ayları beklentilerimizle uyumlu seyrediyordu.

Fakat sonra, Covid-19 ile birlikte bütün dengeler alt üst oldu. 2020 bu yönüyle insanların yaşamını alt üst eden bir sene olarak, herhalde hayallerde bile varsayılamayacak bir şekilde insanlık tarihindeki yerini çoktan aldı bile... Sadece ekonomik boyutta değil, yaşamının tüm temel değerlerini etkileyen, sosyolojik, psikolojik, bireysel hayat, aile hayatı, sosyal yaşam gibi bütün boyutlarıyla insanlık tam bir altüst oluş yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.

Devletlerden kurumlara, büyük endüstri kuruluşlarından küçük işletmelere, küçük topluluklardan bireylere kadar ekonomik ve sosyal tüm ezberler bozuldu. Sağlığımızı korumaya yönelik bildiğimiz bütün önlemler çöpe gitti. Kaçınılmaz olarak yeni üretim, tüketim ve lojistik alışkanlıkları da oluştu.

Biz de İstanbul Sanayi Odası (İSO) olarak bu süreci izledik, öğrenmeye, anlamaya çalıştık. Sanayicimizin “Yeni Normal” ile temas kurması noktasında üzerimize düşen sorumlulukları maksimum seviyede yerine getirmeye çalışıyoruz. Pandemiyle geçen sekiz ay gerçekten İSO olarak bizim için de çok zor bir dönemdi. Bu nedenle yaptıklarımızın tarihe yazılı bir not olarak düşülmesi adına, pandemi döneminde dijital olarak yayınladığımız dergimizin bu sayısını basılı olarak sizlere ulaştırıyoruz.

Biz İSO olarak yönetimden bütün çalışanlarımız ve organlarımıza kadar bu sürece azami bir katkı vermeye çalıştık. İlk günlerdeki şoku atlattıktan sonra bakanlıklarımızla, İstanbul Valiliğimiz başta olmak üzere yerel otoriteyle sanayicilerimiz arasında sürekli bir köprü olma görevini yerine getirdik. Adeta 7x24, haftasonu, tatil demeden...

Bu dönemde sanayimiz adına birçok yeni projeyi hayatı geçirdik, önlem aldık, eğitim serileri başlattık, uygulama yaptık. Bütün bunları ilerleyen sayfalarımızda ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz. Burada bunlara çok fazla değinmeden şunu gururla söyleyebiliriz ki; sanayi sektörümüz almış olduğu önlemlerle pandeminin en ağır olduğu günlerde dahi, üretimini en küçük detayına kadar aksatmayarak sürdürdü. Lojistiğinden istihdamına, tedarik zincirinden ihracat noktasına kadar ekonominin her boyutunda üretimin dinamizmini korudu. Üretimini ve bu üretimin son kullanım noktasına ulaşımını normal bir yaşamın standartlarında sürdürerek bu konudaki sınavını başarıyla verdi.

Kamu otoritesi bu dönemde hassasiyetlerimizi gözeterek sürekli bir diyalog ve anlayışla çözüm noktasında yanımızda oldu ve olmaya devam ediyor. Mümkün mertebe tüm sektörlerimizin ve tüm sanayicilerimizin bu konudaki günlük temel sorunlarını çözebilme adına odadaki çalışma arkadaşlarımız da fevkalade özverili bir çalışma süreci geçirdiler. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum.

Temel birtakım konuların çözümü noktasında da yine Ankara’yla çok yakın çalıştık. Hem çatı kuruluşumuz TOBB hem de yine ilgili bakanlıklar nezdinde, sorunlarımızın hepsine çare bulunmasa bile belirli ölçülerde çözüme kavuşturulması gereken konularda sürekli bir diyalog içinde olduk.

Başta Meslek Komitelerimiz olmak üzere sektörlerimizin ihtiyaçlarını belirlemek adına, Genel Sekreterliğimiz ile birlikte sektörlerimizle iç içe olduk. Muhtelif toplantılarda bir araya geldik. Sektör konuları, sektör sorunlarını hızlı ve dinamik bir şekilde neticeye ulaştırabilme gayreti içinde olduk. Sanki hayat durmamış gibi hayatın normal akışından çok daha dinamik bir şekilde o ilk günlerin şokunu ve zorluklarını atlatabilme adına teknolojiyi de çok yoğun kullanarak çalışmalarımızı sürdürdük.

Özellikle beni en çok sevindiren konu; farklı eğitim toplantılarımızın, farklı tematik konulardaki toplantılarımızın normal zamanlardaki toplantılardan, konvansiyonel, klasik toplantılardan çok çok daha fazla ilgi görmesi. Bu konuda biz de bu heyecanı ve bu talebi gördükçe imkânlarımızı ve farklı farklı konu başlıklarındaki çalışma alternatiflerimizi artırıyoruz. Yeni neslin iletişim ve eğitim anlayışı açısından da bu bence çok önemli.

Bugün geldiğimiz noktada Covid-19 ile mücadelemiz çok daha bilinçli ve sonuç alıcı olmak zorunda. Çünkü salgın hepimizin bildiği ve yaşadığı gibi tüm olumsuz sonuçlarıyla birlikte sürüyor. Bu nedenle çok daha dikkatli, çok daha sorumlu davranmalıyız. Ülkemizi düşünerek, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, ailelerimizi düşünerek kendimize dikkat etme ve koruma noktasında bunu yapmamız şart.

Nihayetinde böylesine ağır bir sürecin daha büyük bir hasar ve zarar yaşamadan atlatılabilmesinin sorumluluğunu sadece işverene, sadece sanayiciye bırakarak halledemeyiz. Herkes bu sorunun bir parçası olduğunu bilerek ve sorunu önlemeye katkı sunacak bir hayat düzenini kurarsa savaşı ancak bu şekilde kazanabiliriz. Ben umutluyum ve gelin yeni yılda salgına karşı yapmamız gereken her şeyi yaparak bu umudu büyütelim.

2021’in Covid-19’u hayatımızdan çıkaracağımız bir yıl olması umuduyla hepinizin yeni yılını kutluyor, sağlıklı günler diliyorum.

Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı