İSO Tedarik Zincirleri Toplantı Serisinin Beşincisinde Konuşan Bahçıvan: “Türkiye, Kısa Sürede Yerli Çip Üretimine Kavuşmalı” Dedi

  • Diğer Haberler
tedarik-zinciri-02

İstanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi sürecinde küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları ele aldığı toplantı serisinin beşincisinde çip konusunu ele aldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapılan Tedarik Zincirlerinde Çipler etkinliğine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da katıldı. Toplantıda yapılan Çip Tedariğinde Güncel Gelişmeler paneline de sanayicilerin ve teknoloji profesyonellerinin yoğun ilgisi vardı.

Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, artık neredeyse hiçbir teknoloji ürününün eşyaya bir nevi akıl katan çip olmadan çalışmadığını söyledi. Elektrikle çalışıp da mikroçip içermeyen cihazların yok denecek kadar az olduğunu belirten Bahçıvan, salgınla birlikte hem iş süreçlerinde hem tüketim tercihlerinde, teknoloji ve dijital dönüşümün daha da büyük bir ağırlık kazandığını ifade etti. Uzaktan çalışmaya yönelim ve evde geçirilen sürelerin artmasının, elektronik ve akıllı ürünlere olan talebi hızlandırdığına dikkat çeken Bahçıvan, tüm bu unsurları bir arada düşündüğümüzde, doğal olarak dünyanın benzeri görülmemiş bir çip krizi yaşıyor olmasının hiç de şaşırtıcı olmadığını anlattı.


İSO Yönetim Kurulu Başkanı
Erdal Bahçıvan

Küresel çaptaki çip kıtlığı ve temininde yaşanan zorlukların, örneğin son dönemde hızlı bir dijitalleşme sürecinden geçen otomotiv sektöründe, ülkemizin de dahil olduğu pek çok üreticiyi tedarik yönünden baskı altına soktuğunu ve üretim planlarını değiştirmeye zorladığını kaydeden Bahçıvan, küresel pazarda lider olan pek çok akıllı cihaz üreticisinin yeni ürün lansmanlarını ertelemek zorunda kaldığını ve bu ürünlerin fiyatlarında da güçlü bir artış baskısı ortaya çıktığını dile getirdi.

Daha uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, çip kullanımında halen ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunu vurgulayan Bahçıvan sadece ocak ayında dünya üzerinde 40 milyar dolarlık çip satıldığını ve üreticilerin her gün artan talebe yetişemez durumda olduğunu ifade etti. Öte yandan, günlük kullanılan ev aletlerinden araç içi elektronik sistemlere, savunma sanayisinden giyilebilir teknolojilere kadar her alanda büyük önem taşıyan çiplerin ticaret ve teknoloji alanında süregelen rekabetin ve hatta küresel hegemonya mücadelesinin ana unsurlarından biri haline dönüştüğüne dikkat çeken Bahçıvan, . Konteyner Savaşları, Aşı Savaşları, Siber Savaşlar ve son olarak Çip Savaşları dikkate alındığında savaşların şeklinin, içeriğinin ve kapsamının değiştiğini belirtti.

Günümüzün en büyük çip tüketicisi olan Çin’in stratejik öneme sahip bu üründe Amerika Birleşik Devletleri’ne bağımlılıktan kurtulmaya çalıştığını söyleyen Bahçıvan, Çin’in 2015’te ilan ettiği “Made in China 2025” planının önemli bileşenlerinden birinin ülkenin çip tedariki konusundaki bağımlılığını azaltmak olduğunu hatırlattı. Aradan geçen dönemde üretim kapasitesinde sağlanan artışın baş döndürücü bir hızla büyüyen talebin halen çok gerisinde kaldığına işaret eden Bahçıvan, 2020 itibarıyla Çin’in üretimde kullandığı çiplerin yalnızca yüzde 6’sını kendi topraklarında ürettiğini ve geri kalan kısmını büyük ölçüde ABD’den ithal etmek zorunda kaldığını belirtti. Bahçıvan ayrıca Tayvan, Güney Kore, Avrupa ve Japonya gibi önemli oyuncuların da halen Çin’e göre yüksek miktarda çip ürettiğini ekledi.

Bu durumun farkında olan Çin’in 2025 sonuna kadar yürürlükte olacak 14. Beş Yıllık Plan kapsamında, bilim ve teknoloji konusundaki dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için yapay zeka, kuantum bilgisayarlar, entegre devreler gibi pek çok alanda AR-GE harcamalarına ayırdığı kaynağı kat kat artırdığına dikkat çeken Bahçıvan, buna rağmen, Çin’in kendi iç pazarındaki ihtiyacını uzun bir süre daha ithalatla karşılamak zorunda kalacağının tahmin edildiğine değindi.

Sektörde sahip olduğu bu büyük avantajı kaybetmek istemeyen ABD’nin de elbette boş durmadığını belirten Bahçıvan geçtiğimiz yıl Huawei ve bağlı ortaklıklarının, ABD firmalarının çip teknolojilerini kullanmasının ulusal güvenlik gerekçesiyle yasaklandığını söyledi. Bu kısıtlamaların Biden yönetiminde de yürürlükte kalacak gibi göründüğünü aktaran Bahçıvan, üstelik ABD’nin kendi içerisinde kamu bütçesinin de desteğiyle çok daha büyük yatırımlara hazırlandığına işaret etti. Bahçıvan, son olarak ABD Başkanı Biden’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı 2,2 trilyon dolarlık yatırım planında, ülkenin çip endüstrisine 50 milyar dolarlık destek verilmesinin de yer aldığını ekledi.

Salgın ve tedarik zincirlerinde yol açtığı sıkıntılarla birlikte dünyanın en büyük teknoloji üreticilerinin çip üretimini yabancı firmalara yaptırmaktansa kendi bünyelerinde üretmeye yöneldiğini dile getiren Bahçıvan, üstelik iki büyük küresel güç arasındaki rekabeti de fırsata çevirdiklerini, örneğin Intel ve Samsung’un toplamda en az 30 milyar dolar tutarında olması beklenen yatırımlarla ABD’nin Arizona, Texas gibi teknoloji üretiminde öne çıkan eyaletlerinde kendi fabrikalarını kurmaya hazırlandığını ifade etti. Bahçıvan, dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri olan Tayvan merkezli TSMC’nin de artan kapasite baskısını ortadan kaldırabilmek için bu yıl sermaye harcamalarını 28 milyar dolara yükselttiğini ekledi.

Çip sektöründe giderek kızışan küresel rekabetin hiç kuşkusuz önümüzdeki yıllarda giderek daha küçük ama daha sofistike çiplerin ortaya çıkmasını sağlayacağına işaret eden Bahçıvan, 3-4 yıl öncesine kadar genelde 7 ila 10 nanometre boyutunda olan, 2020’de 5 nanometre boyutunda üretilmeye başlanan çiplerin muhtemelen bu yıl 3 nanometreye kadar küçülerek yeni akıllı telefonlarda kullanılmaya başlanacağını anlattı.

Tüm bu gelişmelerin 2020’li yıllarda dünyanın teknoloji haritasında büyük değişimler olacağını haber verdiğini vurgulayan Bahçıvan, “O halde, Türkiye olarak bizim de, giderek daha zorlu hale gelen küresel rekabet koşullarında bu değişimleri kenardan izlemek gibi bir lüksümüz yok” şekline konuştu. Aksine, ülkemiz savunma sanayiinden yerli otomobile, uzay programın akıllı şehir projelerine kadar uzanan, yüksek katma değeri ve dijitalleşmeyi merkeze alan yeni bir sanayileşme stratejisini hayata geçirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

Bahçıvan şöyle devam etti:

“Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın pandemi şokunu hızlı bir toparlanmayla aşan sanayi sektörümüz, yeni yatırımlarla geleceğe hazırlanmanın ve küresel değer zincirinde konumunu güçlendirmenin gayreti içerisinde. Dünyada yaşanan dönüşümü yakından takip eden ve pandemi sonrası dönemin fırsat ve tehditlerinin farkında olan pek çok sanayi işletmemizin yeni yatırım projelerini gündemine almış olmasını sevinerek gözlemliyoruz. Yakın coğrafyaya ve yeni pazarlara yönelik büyük hedefleri olan, üretim, yatırım ve büyüme arzusu açısından tabiri caizse kabına sığmayan bir sanayici profilimiz var. Bu durum, önemle vurgulamak isterim ki, geleceğin teknolojik ihtiyaçlarına hitap eden ürünlerin ihtiyaç duyduğu ham madde tedarikine yönelik stratejik yatırımlarda; devletin de katkısıyla güçlü bir üretim seferberliğini zorunlu kılıyor.”

Bahçıvan, tüm bu olgulardan yola çıkarak, Türkiye’nin en kısa sürede en son teknoloji ve bilgi birikimiyle donanmış bir yerli çip fabrikasına kavuşması gerektiğini söyledi. Bu konuda gerek Savunma Sanayi Başkanlığı gerekse TÜBİTAK gibi kurumların nezdinde belli çabaların sergilendiğini memnuniyetle izlediklerini belirten Bahçıvan, öte yandan dünyada yaşanan hızlı sürecin adımlarını sıklaştırma konusunda herkes için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını sözlerine ekledi.


Sanayi ve Teknoloji
Bakan Yardımcısı
Mehmet Fatih Kacır

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ise tedarik zincirindeki aksaklıkların bütün dünyanın gündeminde olduğunu söyledi. Özellikle otomotiv sektöründe yaşanan sıkıntıların çip konusunu öne çıkardığına değinen Kacır, APS’den hava yastıklarına, park yardımcılarından dört çeker sistemlere kadar çipin otomobil üretiminde önemli olduğunu ifade etti. Pandemi döneminde kripto paralara olan ilginin artması gibi tüketici elektroniğinde yaşanan artışların çip tedarikini daha da güçleştirdiğini belirten Kacır, sipariş ve üretim arasındaki zaman aralığına dikkat çekerek bu sürenin 12-20 hafta olduğunu aktardı. Kacır bundan dolayı sektörün kısa vadeli şoklardan büyük ölçüde etkilendiğini anlattı.

Çip tasarımı konusunda çok firma olduğunu ama üretici firmaların sayısının oldukça az olduğunu belirten Kacır, dünyanın bu durumu yeniden gözden geçirdiğini ifade etti. Tedarik zincirine genel olarak bütün bakışın değiştiğini ve tek merkezli üretim yerine çok merkezli üretim anlayışının öne çıkacağını vurgulayan Kacır, yarı iletkenlerin odak sektörleri arasında yer aldığını dile getirdi. Cari açığın fazla olduğu ve katma değeri yüksek olan ürünleri yerli imkanlarla üretmeyi amaçladıklarını vurgulayan Kacır, yarı iletken pazarı ile doğrudan ilişkisi olan mikro elektrik alanında buna yoğunlaştıklarını aktardı.

Kacır, özel sektörden gelen, yarı iletkenlerin üretim ve yatırımına kadar elektronik sistemlerde kullanılan komponentlerin daha yüksek adetler ile ekonomik verimlilik adında ortak bir satın alma platformu ile alınması konusunu değerlendirdiklerini söyledi. İnsan kaynağı ve altyapı oluşturmaya yönelik, girişimciler iin bilgisayar destekli altyapı test destekleri vermenin gündemlerinde olduğunu kaydeden Kacır, stratejik gereksinimleri hesaba katarak global marka ortaya çıkaracak şekilde marka desteklerini nasıl gerçekleştirebileceklerini değerlendirdiklerini anlattı. Kacır, yapısal olarak cari açığı ülke gündeminden çıkarmak için adımlar atacaklarına değinerek iyi bir planlama ve doğru bir koordinasyon ile özel sektörün desteğiyle bu konuda önemli gelişmeler olacağını sözlerine ekledi.

Ardından Hürriyet Gazetesi Ekonomi Editörü Sefer Levent’in moderatörlüğünde Çip Tedariğinde Güncel Gelişmeler paneli yapıldı. Panele Casper Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Meclis Üyesi Necat Saldanlı, Agteks Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Üyesi Mehmet Ağrikli, Al-Kor Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin, Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Direktörü Gökşen Töre Sancak ve Arçelik Satınalma Direktörü Hakan Kozan katıldı.

Panelde konuşmacılar özetle şunları söyledi:


Casper Yönetim Kurulu Üyesi
ve İSO Meclis Üyesi
Necat Saldanlı

Casper Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Meclis Üyesi Necat Saldanlı:

2020 yılı içerisindeki hızlı talep biraz düşüşe geçti. Talebin düşmesinde Türkiye’de fiyatların artması ve kurların dalgalanması etkili oldu. Pandemi sırasında çip arzı olağanüstü talebi karşılayamadı. Çip konusu ülkeler arasında rekabet unsurlarından biri olacak. İş, eğitim ve eğlence evden yapılmaya başlanınca bir çok insan akıllı cihaz, tablet ve oyun konsolunu daha çok kullandı. Ayrıca eğitimin dijital ortamda sürdürülmesi tüketici davranışlarında bir ihtiyaca evrildi. Teknolojik ürünlerin talebinin artmasına çip arzı yetişemedi. Bizde kapanmalar başlamamışken Çin’de çip fabrikaları kapanmaya başladı. Bizde henüz etkisini göstermeden üretim arzında daralma oldu. Kripto para üretimi 5G altyapısı, şirketlerin bulut altyapısına ihtiyacı, çip üreticilerin bizim sektörümüz yerine otomotiv sektörünü tercih etmesi, bilgisayar tarafında sıkıntılara neden oldu.


Agteks Yönetim Kurulu Başkanı
ve İSO Meclis Üyesi
Mehmet Ağrikli

Agteks Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Üyesi Mehmet Ağrikli:

2008 krizinde de buna benzer sorunlar yaşamıştık ve bazı ürünleri 1 yıl sonra teslim edebilmiştik. Nisan ayında teslim edilmesi gereken çipler için önce temmuz şimdi de aralık ayını adresliyor üreticiler. Çiplerin şu an karaborsası bile yok. Otomotivde elektrikli araçların artan talebi, akıllı telefonlar gibi aksamların satışlarında patlama yaşanması üreticileri buraya yöneltti. Özel tasarımlı çiplerin üretimi de azaldı. Bu arz sıkıntısı daha büyük sorunlara yol açacağa benziyor. Çip üretim yatırımları hızlansa da yeterli olmayacaktır. Konuyla ilgili üniversitelerde ilgili bölümler açılmalı. ABD’deki şirketler satın alınmalı ve bu teknoloji Türkiye’ye getirilmelidir.


Al-Kor Yönetim Kurulu Başkanı
ve İSO Meslek Komitesi Üyesi
Berç Darçin

Al-Kor Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin:

Otomobiller birer mobil alan olma yolunda. 10 yıl önce çiplerdeki sıkıntının otomobil üretimini etkileyeceğini söyleselerdi kimse inanmazdı. Otomotiv üretimi dünyada yüzde 20 düştü. Sektör 500 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Otomobil sektörü, Türkiye ihracatında 25.9 milyar dolarla ihracatta birinci sırada. Yeni nesil araçlar sürücüye ihtiyaç duymayacak. Bazı aksamların pazarı küçülecek, sürücü asistan sistemleri ve piller otomobil sektörünün geleceğini belirleyecek. 38 dolarlık içten yanmalı motor, yerini 330 dolarlık elektronik ekipman kullanan hibrid ve elektrikli araca bırakacak. Tarihin en yüksek seviyesinde olan çip üretimi talebi karşılayamıyor. Tüm elektronik cihazların çipe ihtiyacı var.


Ford Otosan Malzeme
Planlama ve Lojistik Direktörü
Gökşen Töre Sancak

Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Direktörü Gökşen Töre Sancak:

Çip krizinin devamını bekliyoruz. Otomobildeki trendlerde otonom ve bağlı araçların oranı artacak. Elektrikli araçların üretimi de artacak. Bunlar talebi artıran gelişmeler. Araç maliyeti içinde elektronik komponentlerin ağırlığı artıracak. Covid-19 bu trendi hızlandırdı. Buradaki yatırımlar yüksek yatırımlar olduğu için yatırım ve beşeri sermaye boyutu var. Ülke olarak potansiyelimiz var.


Arçelik Satınalma Direktörü
Hakan Kozan

Arçelik Satınalma Direktörü Hakan Kozan:

Çipler, beyaz eşyada yoğunlukla kullanılıyor. 10 yıl önce beyaz eşya başına 1.1 adet elektronik kart kullanırken bugün 2.6 adede geldik ve bu rakam artıyor. Arçelik olarak yıllık 50 milyon adet elektronik kart kullanıyoruz, bu 100 milyon çip ve devre ihtiyacı demektir. Çip tedarikçileriyle stratejik iş birliği geliştiriyoruz. Tasarımda birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yarı iletken sektöründe fabrikası olan ve olmayan diye ikiye ayrılıyor. Tasarımcılar çok daha fazla etkilendi. Beyaz eşya sektörü pandeminin yoğun yaşandığı aylarda AB ve Türkiye’de haziranda ciddi talep patlaması yaşadık. Talebin kalıcı olduğunu görür görmez 2021 planlarını yapmaya başladık. Tedarik sürelerinin 60 haftaya çıktığı dönemde öncelik almamızı sağladı. Ama krizin sürmesi üzerine alternatif projelere başladık.

Panelin ardından izleyicilerden gelen sorular Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve panelistler tarafından yanıtlandı.