Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Bilgilendirme Toplantısı İSO’da Yapıldı

  • Etkinlikler
teknoloji-odakli-sanayi-toplantisi-01

Ağustos ayında hayata geçen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi ile ilgili olarak İstanbul Sanayi Odası’nda (İSO) Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımı ile bir bilgilendirme toplantısı yapıldı. Odakule’de İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğindeki toplantıda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal da yer aldı.

Toplantının açılışında konuşan İSO Başkanı Bahçıvan, İSO olarak Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’ni çok önemsediklerini söyledi. Bahçıvan, rekabet üstünlüğünün ön plana çıktığı günümüz küresel piyasalarında, ülkelerin fark yaratmak, yeni ürünler ortaya koymak ve uluslararası bu zorlu yarışta öne geçebilmek için büyük çaba harcadığına dikkat çekti. Bahçıvan, toplumları ürün ve hizmette çeşitliliğe ve teknoloji geliştirmeye yönelten bu durumun, AR-GE, yenilikçilik ve yerli üretim kavramlarını ön plana çıkardığını kaydetti.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

Teknolojik fırsatları kullanabilen, üretim kapasitesini yeni teknolojiler ile yükseltebilen ülkelerde, sanayi alanındaki yetkinliğin gittikçe artarken, bu teknolojileri kullanamayan ülkelerin üretim alanındaki rekabetinin kaybolduğuna ve hızla gelişmiş ülkelerin alt üreticisi konumuna sürüklendiğine dikkat çeken Bahçıvan, artık bilim ve teknolojiye yatırım yapmadan uluslararası piyasalarda üstünlüğü sağlamanın ve refah düzeyini artırmanın mümkün olmayacağının altını çizdi.

Gelişmekte olan ülkelerin döviz rezervlerinin kısıtlı olduğunu ve bu ülkelerin uluslararası finansal piyasalardan mali kaynaklar elde etmesinin çok da kolay olmadığını dile getiren Bahçıvan, tam da bu noktada, yerli üretim ve ihracat kavramlarının, gerekli olan kıt döviz kaynaklarını sağlamada, cari açığı kapatmakta ve bir ülkenin ekonomik büyüme sürecinde en kritik hususlardan biri olduğunu ifade etti. Bahçıvan, bu çerçevede imalat sanayisinin gelişiminin hızlandırılması ve en önemlisi katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerin üretim ve ihracat içerisindeki payının artırılması gerektiğini ekledi.

Katma değeri yüksek ürün üretiminde en önemli konulardan birisinin de bu ürünlerin AR-GE ve tasarım aşamasından itibaren yerli kaynaklar ile geliştirilmesi ve üretilmesi zorunluluğu olduğunu vurgulayan Bahçıvan, yerli üretim adına kaydedilecek ilerlemelerin sadece ithalatı azaltmak ile kalmayacağını, ihracat açısından da Türkiye’ye ve firmalara büyük katkılar sağlayacağını anlattı.

Bahçıvan, katma değeri yüksek ve Türkiye açısından kritik önem arz eden sektörlerde kendi işletmeleriyle, kendi finansmanlarıyla, kendi ürünlerini üretmenin öncelikli hedefleri olmasının günümüz koşullarında daha büyük önem kazandığını dile getirdi. 

Bahçıvan şöyle devam etti:

“Bakanlığımızın farklı kuruluşları vasıtasıyla sağlamakta olduğu destek ve teşvikler birbirini tamamlayacak şekilde olmalıdır. Öte yandan bu teşviklerin orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlere yoğunlaştırılmasının Türk sanayisinin rekabet gücünü arttırması hedefi için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Türkiye için kritik öneme sahip ve gelecek potansiyeli yüksek ürünlerin ülke içinde üretim kapasitesinin geliştirilmesini hedeflemektedir. Programda belirlenen sektörler ülkemizin geleceği açısından kritik öneme sahip olan sektörler. Bu sektörlere daha fazla yatırım yapmamız, AR-GE ile gelişmemiz milli teknoloji ile büyümemiz küresel rekabet ortamında payımızı arttırmamız için çok önemli faktörlerdir. Program çerçevesinde, orta yüksek ve yüksek yoğunluklu teknolojilere odaklanılacak olunması, ürün odaklı destek yaklaşımının getirilmesi ve ezber bozan teknolojilere yönelim bizleri heyecanlandıran noktaların başında gelmektedir.”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır
Sanayi ve Teknoloji Bakan
Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ise açılış konuşmasında, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın hazırlık süreçlerinde İstanbul sanayisine dönük çalışmalarına yön veren ve katkılar sağlayan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’a teşekkür etti. Kacır, programın 19 Eylül’de kamuoyu ile paylaşılan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi çerçevesinde hazırlandığını kaydetti.

Türkiye’nin 80 milyondan fazla nüfusa sahip ve ortalama yaşı 31 olan bir ülke olduğunu belirten Kacır, bölgesinde geleceğin teknolojilerini geliştirmede üretim üssü olma yolunda en önemli ülke olduğunu anlattı. Son 15 yıllık dönemde yüzde 5,7 büyüme ortalaması ile kendi bölgesindeki ülkelerin oldukça üzerinde büyüyen Türkiye’nin satın alma gücü paritesine göre 13’üncü büyük ülke olduğuna değinen Kacır, 120’den fazla ülkeye doğrudan seferi olan İstanbul’un önemli bir ulaşım merkezi olduğunu dile getirdi. Kacır, yıllık 8 milyar dolarlık insani yardım ile dünyanın en cömert ülkesi olduklarını da hatırlatarak böylece başka ülkelerin sahip olmadığı bir yumuşak güce sahip olduklarını ifade etti.

Son 15 yılda büyük bir teknoloji ekosistemi inşa ettiklerini belirten Kacır, 80’den fazla teknoparkta 5 bin 400’den fazla şirketin faaliyet gösterdiğini söyledi. Yıllık 5 milyar dolarlık yüksek teknolojili ürün ihraç eden Türkiye’de AR-GE’ye ayrılan payın GSYİH’ye oranının yüzde 0,5 iken yüzde 1’lere çıktığını dile getiren Kacır, Almanya’nın AR-GE’ye ayırdığı payın yüzde 3’lerde olduğunu ve yıllık 100 milyar dolar AR-GE’ye ayırdığını örnek vererek Türkiye’nin kendi payını daha da artırması gerektiğini kaydetti.

Ticaret savaşları ile dünya ekonomisinin farklı yönlere evrildiğine dikkat çeken Kacır, globalleşmenin kitabını yazanların temel kurallarını terk etmeye başladığını ifade etti. Bu dönemde milli teknoloji hamlesinin hayata geçirilmesinin daha da önem kazandığını anlatan Kacır, son iki yılda büyüme trendlerinin yavaşladığını ancak 2020’den itibaren yüzde 5’lik büyüme trendini yakalamayı umduklarını belirtti. Son 20 yıla bakıldığında yüzde 6’lara yakın bir büyüme ortalamasına karşın çeyreklik dilimlerde dalgalanma olduğuna işaret eden Kacır, negatif yönlü eğilimlerin sanayiciyi dönemsel olarak zorluk içinde bıraktığını söyledi. Kacır, bu zorlukları ancak yapısal adımlarla aşabileceklerini ve katma değeri yükseltmedikten sonra büyümenin bu zorlukları engelleyemeyeceğini vurguladı. İmalat sanayinin GSYİH içindeki payının yüzde 16,5 olduğunu belirten Kacır, 2023’te bu oranı yüzde 21’e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Seferberlik içinde ekosistemdeki tüm paydaşların birlikte gayret etmesi gerektiğinin altını çizen Kacır, ihraç ettikleri ürünler içinde orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün oranının yüzde 38 düzeyinde olduğunu ve 2023’te bunu yüzde 50’ye çıkarma hedefi koyduklarını kaydetti. Bunun da milli teknoloji hamlesini hayata geçirmekten geçtiğini belirten Kacır, stratejik ürünlerin yerli ve milli olarak geliştirilmesinin önemine değindi.

Yatırım altyapısındaki kritik bileşenleri yerli ve milli olarak üretemezlerse günü geldiğinde kırılganlıklarla karşılaşabileceklerini dile getiren Kacır, önümüzdeki on yılların güçlü bir başarı hikayesi olacağını ümit ettiklerini ifade etti. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’nin temel bileşenlerini Yüksek teknoloji ve inovasyon, dijital dönüşüm ve sanayi hamlesi, girişimcilik, beşeri sermaye ve altyapı olarak açıklayan Kacır, destekleri belirli sektörlere ayıracaklarını söyledi. Daha önce 5 yıllık sanayi stratejisini duyurulduğunu belirten Kacır, ilk defa sanayi ve teknoloji stratejisinin açıklandığını duyurdu.

Kacır şöyle devam etti:

“Sanayimizin yapısal olarak kuvvetlendiği bir döneme gireceğiz. Birleşmelerin öne çıktığı, mikro şirketlerimizin güçlerini birleştirmeye yönelik teşviklerin uygulandığı, kurumsallaşmanın teşvik almak önünde bir ön koşul olacağı döneme giriyoruz. Teknoparklarda kümelenmeyi daha da güçlendireceğiz. Fiziken bir arada olsa da şirketlerimiz bu bölgelerde istediğimiz sinerjiyi sağlayamıyor. Firmalar arası işbirliklerinin daha da güçlendirilmesinin önünü açacağız. Sanayinin finansmanı konusunda daha cesur adımlar atmalıyız. Sanayicimizin ihtiyaç duyduğu yatırım alanlarının mülkiyet devri şeklinde değil kiralama yoluyla sanayicimize sağlayacağız. Böylece sanayicimiz sermayesini işine, AR-GE’ye ve işletme sermayesine ayırmasını sağlamalıyız.”

Kamu alımlarının sanayi üzerinde kaldıraç etkisi yapmasını sağlayacak yeniliklere gideceklerini dile getiren Kacır, kurulacak sanayi icra kurulu ile kamu alımlarını tek elden koordine ederek aynı savunma sanayiinde yakalanan başarının benzerini yakalayacaklarını söyledi.

Destek ve teşvik programının makine, deniz taşıtları, motorlu kara taşıtları, yarı iletkenler, elektrik elektronik, havacılık ve uzay, kimya ve ilaç ile raylı sistemlere odaklanacağını duyuran Kacır, “Sağlık, enerji ve raylı sistemlerde büyük kamu harcamaları planlıyoruz. Farklı kamu idarelerinin eşgüdüm içinde hareket etmesini, yerli ve milli ürünlerin bu alanlarda tercih edilmesini sağlayacak güçlü düzenlemelerin yapılmasını sanayi icra kurulu ile yapacağız” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal

Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal ise Bakanlık olarak pek çok çalışma içinde olduklarını ve kalkınmanın ve sürdürülebilir ekonomik yapıya kavuşmak adına sanayide yerli ve milli dönüşümü başlatmış bulunduklarını söyledi. Ünal, toplantıda sanayide teknoloji odaklı hamle ile ilgili teşvikleri paylaşacaklarını kaydetti.

Konuşmaların ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Proje Yönetim Ofisi Koordinatörü Zekeriya Coştu, Program Koordinatörü Hakan Erten, Program Uzmanı Sinem Soylu Meral ve Program Uzmanı Varol Tepecik, sanayicilerin teşvikler ile ilgili sorularına yanıt verdi.