Ocak’ta Dış Ticaret Açığı Azaldı

Açıklanma Tarihi: 26.02.2021

TÜİK ve Ticaret Bakanlığı tarafından genel ticaret sistemi (GTS) kapsamında üretilen dış ticaret verilerine göre Ocak 2021’de geçen yılın aynı ayına göre ihracat %2,3 artışla 15 milyar dolar ile şimdiye kadarki en yüksek Ocak ayı seviyesinde gerçekleşmiştir. İthalat ise %5,9 düşüşle 18,1 milyar dolara gerilemiştir. Böylece Ocak 2020’de 4,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı 2021’in aynı ayında %32,8 azalarak 3 milyar dolara düşmüştür. Ocak verileri takvim (işgünü sayısı) etkisinden arındırıldığında yıllık bazda ihracatın %9,3 arttığı, ithalatın ise %0,4 azaldığı görülmektedir.

Bu gelişmelerle birlikte son 12 ayın kümülatif dış ticaret açığı aynı zamanda 2020 toplamını temsil eden Aralık ayında 49,8 milyar dolar iken Ocak’ta 48,4 milyar dolara düşerek üst üste iki ay iyileşmiştir.

Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış verilerle ihracat aylık bazda Aralık’taki %7,9’luk sıçramanın ardından Ocak’ta da %1,6 artışla aylık rekor seviyeye ulaşmıştır. Buna karşılık ithalat ise Aralık’taki %2,3’lük düşüşü takiben Ocak’ta da %2,7 azalarak son 3 ayın en düşük seviyesine inmiştir.

Ocak 2021’de ticaret açığındaki iyileşmede, 2020’nin aynı ayında 3,4 milyar dolar olan enerji net ithalatının 2,1 milyar dolara inmesi belirleyici olmuştur. Böylece 12 aylık toplam enerji açığı 24,2 milyar dolardan 22,9 milyar dolara inerek son dört yılın en düşük değerini almıştır. Altın ticareti açığı ise Ocak 2020’de 1,6 milyar dolarken 2021’in aynı ayında 0,9 milyar dolara gerilemiştir. Buna bağlı olarak 12 aylık toplam altın net ithalatı, Aralık 2020’de 22,4 milyar dolar ile tarihi rekor kırdıktan sonra Ocak’ta 21,7 milyar dolara inmiştir. Bu gelişmeler sonucu 2020 Ocak’ta 0,5 milyar dolar fazla veren dış ticaret dengesi 2021’in aynı ayında sıfıra yakın gerçekleşirken, 12 aylık toplam çekirdek ticaret açığı 0,5 milyar dolar artarak son 25 ayın en yüksek seviyesi olan 3,8 milyar dolara yükselmiştir.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Ocak’ta ana metal sektörü, yurtdışına yönelik satışlarını %27,7 oranında artırarak ihracata en yüksek katkıyı sağlamıştır. Tekstil %13,5, elektrikli teçhizat %9,6, ağaç ürünleri %17,1, temel eczacılık %18,5 gibi güçlü artışlarla ihracat performansını desteklemiştir. Buna karşılık rafine petrol ürünleri %27,7, motorlu kara taşıtları %5,3, diğer ulaşım araçları %44,3, gıda ürünleri %2 oranlarında ihracat kaybıyla genel görünümü aşağı çekmiştir. Rakamlar özellikle bazı AB ülkelerinde COVID-19 önlemlerine bağlı durgunluğun olumsuz etkilerini yansıtmaktadır.

Ocak’ta ithalattaki yıllık düşüşte ara mal ithalatının %8,1 azalması belirleyici olmuştur. Ayrıntılara bakıldığında enerji bağlantılı hammadde kalemlerinin yanı sıra sanayi için işlem görmüş hammadde ithalatında düşüş gözlenmektedir. Buna karşılık taşımacılık araçları hariç sermaye malı ithalatı Ocak’ta %15,5 artış kaydetmiştir. Aynı dönemde tüketim malı ithalatı yıllık bazda %2,9 azalarak ithalattaki gerilemeye kısmi bir katkı sağlamıştır. Öte yandan, yıllık %95,1 oranında artan binek otomobil ithalatı hariç tutulduğunda tüketim malı ithalatının %19,6 ile çok daha belirgin daraldığı görülmektedir.

Coğrafi dağılıma göre incelendiğinde ise Ocak’taki ihracat performansında Kuzey Amerika kıtasına %22,2, Ortadoğu hariç Asya’ya %12,8 ve Güney Amerika’ya yönelik olarak %63,8 oranında gerçekleşen yıllık ihracat artışları belirleyici olmuştur. AB ülkelerine ihracat %0,3, Ortadoğu’ya ihracat %0,8 ile zayıf artışlar göstermiştir. Buna karşılık AB haricindeki Avrupa pazarı %3,3 Afrika pazarı ise %5,2 daralmıştır.

Özetle, aşı uygulamalarının sağladığı güvenin de katkısıyla küresel ekonomi COVID-19 krizinden çıkmaya çalışırken, ticaret hacmi gelişmeleri coğrafi olarak dengesiz bir dağılım göstermektedir. Buna rağmen, rekabetçi kur avantajının da etkisiyle Türkiye’nin ihracatında aydan aya rekor kırma eğilimi sürmekte ve pazar çeşitlendirmesi konusunda başarılı bir performans izlenmektedir. Altın ve enerji hariç (çekirdek) ithalatta ise artış eğilimi devam etmekte, ancak tüketim malı ithalatı (otomobil hariç) azalırken sermaye malı ithalatında süregelen büyüme, yurtiçinde yeni sabit sermaye yatırımlarına işaret etmesi açısından pozitif unsurlar içermektedir. Önümüzdeki dönemde küresel ekonomide öngörülen büyümenin dış ticaret dengesine olumlu yansıması beklenmektedir. Ancak ham madde fiyatlarındaki yükseliş eğilimi ve tedarik zincirlerindeki aksaklıkların sürmesi bu iyileşmeyi sınırlayabilecektir.