Ocak’ta Yeni Hesaplamayla İşsizlik Oranı %13,7, Atıl İşgücü %30,6

Açıklanma Tarihi: 10.03.2021

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak 2021’den itibaren ILO ve AB standartlarıyla uyum sağlamak amacıyla istihdam ve işsizliğe ek olarak tamamlayıcı göstergeler yayınlamaya başlamıştır. Aynı zamanda daha önce üçer hareketli ortalamalar olarak aylık bazda yayınlanan işgücü istatistikleri Ocak 2021’den itibaren bağımsız aylık tahminler olarak yayınlanmaya başlamıştır.

Bu verilere göre Ocak 2021’de işsizlik oranı 1 yıl öncesine göre 0,7 düşüşle %13,4’e gerilemiş, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,6 puan azalarak %15,4 olarak kaydedilmiştir. Bu düşüşlerde COVID-19 salgınının işgücünü daraltıcı etkisi de rol oynamıştır. Nitekim Ocak 2020’ye göre nüfus 1 milyon 221 bin kişi artarken işgücüne katılanların sayısı 64 bin azalmıştır. Böylece işgücüne katılma oranı yıllık 1,1 puan azalarak %49,5, istihdam oranı ise 0,6 puan düşüşle %42,9 olarak gerçekleşmiştir.

2021 Ocak’ta 1 yıl öncesine göre toplam istihdam 162 bin kişi artmıştır. Detaylara bakıldığında, tarım dışı istihdamda yaşanan 291 bin kişilik gerileme, hizmet sektöründeki 718 binlik düşüşten kaynaklanmıştır. Öte yandan tarımda 453 bin, sanayide 371 bin, inşaatta 56 bin kişilik güçlü istihdam artışları gerçekleşmiştir.

TÜİK’in açıklamaya başladığı alternatif işsizlik göstergelerine bakıldığında, 2021 Ocak’ta “zamana bağlı eksik istihdam” eklendiğinde işsizlik oranı %20,9 hesaplanmış ve bu seviye 2020’nin aynı ayına göre 4,2 puan artmıştır. Bu gösterge, klasik anlamda işsizlerin yanı sıra, 1) istihdamda olan kişileri, 2) haftalık 40 saatten az çalışan ve referans döneminde daha fazla saat çalışmak isteyen kişileri ve 3) kısa süre içerisinde daha fazla saat çalışabilecek olan kişileri de kapsamaktadır.

Bu rakama “potansiyel işgücü” eklendiğinde Ocak’ta işsizlik oranı %23,6’ya yükselmektedir. Bu oran yıllık bazda 3,5 puan artmıştır. Potansiyel işgücüne dahil olan kişiler, 1) çalışma çağındaki nüfusta olup ne istihdamda ne de işsiz olanlar, 2) iş arayan, ancak kısa sürede işbaşı yapabilecek durumda olmayanlar ve 3) iş aramayan, ancak çalışma isteği olan ve kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olanlardır.

Hem zamana bağlı eksik istihdamı hem de potansiyel işgücünü içeren “atıl işgücü oranı” ise böylece Ocak’ta %30,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam son 1 yılda salgının etkisiyle 7,7 puan artmış durumdadır.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle, Ocak’ta işsizlik oranı aylık 0,4 puan düşüşle %12,2’ye gerilemiştir. Diğer göstergelere bakıldığında ise zamanla bağlı eksik istihdam dahil işsizlik oranı 1,9 puan artışla %19,7’ye yükselmiş, potansiyel işgücü dahil edildiğinde 1,4 puan düşüşle %22,5’e gerilemiştir. Atıl işgücü oranı ise 0,7 puan artarak %29,1 ile son 8 ayın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ocak’ta işgücüne katılma ve istihdam oranları 1,2’şer puan artış kaydetmiş ve sırasıyla %49,9 ve %43,8 olarak ölçülmüştür.

Veriler işgücünün Aralık ayında 417 bin azaldıktan sonra Ocak’ta aylık 821 bin kişi arttığına işaret etmektedir. İstihdam ise 366 bini tarımda, 456 bini tarım dışında olmak üzere 822 bin artış kaydetmiştir. Böylece işsiz sayısı hemen hemen değişmemiştir. Sanayi istihdamı aylık 14 bin artarak yükseliş trendini üçüncü aya taşımıştır. Hizmet sektörü istihdamı ise Aralık ayında 441 bin kişilik düşüşü takiben Ocak’ta 451 bin artış kaydetmiştir. İnşaat istihdamı ise Kasım ve Aralık’ta arttıktan sonra Ocak’ta 9 bin azalmıştır.

Pandemi sürecinde getirilen tedbirler kapsamında, kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısı Ocak’ta 1 milyon 386 bin iken Şubat’ta 1 milyon 296 bine gerilemiştir. Şubat itibarıyla nakdi ücret desteği alarak ücretsiz izine ayrılanların sayısı 2 milyon 506 bindir.

Özetle, yeni metodolojiyle hesaplanan işgücü göstergeleri, pandeminin yol açtığı atıl işgücü probleminin sürdüğünü göstermektedir. Nisan 2020’de 25,1 milyona kadar gerileyen istihdam Ocak’ta 27,7 milyon ile pandemi öncesi seviyelere dönmüş olsa da, Ocak 2018’deki 28,9 milyonluk tepe noktasının da 1,2 milyon gerisindedir. Ocak itibarıyla pandemi kısıtlamalarının halen devrede olmasına rağmen hizmet sektörü istihdamında yaşanan sıçrama dikkat çekmektedir. Nitekim bu artışın önemli bir kısmı “zamana bağlı eksik istihdam”daki artıştan kaynaklanmaktadır. Gelecek aylarda yeniden açılmayla birlikte bu kesimin önemli bir bölümünün eksik istihdamdan tam zamanlı istihdama geçişi beklenmektedir.

Önümüzdeki dönemde aşı gelişmeleri ve uygulanan kademeli normalleşme toparlanma sürecini desteklerken, işten çıkartma kısıtlamalarının uzatılması kayıtlı istihdamdaki kayıpları sınırlamaya devam edecektir. Diğer yandan salgında özellikle yeni virüs varyantlarına ilişkin belirsizliklerin yol açtığı aşağı yönlü riskler sürmektedir.