• Stratejik
    Ortak
  • Borusan İstanbul
  • Ana
    Sponsorlar
  • Arçelik
  • Gedik Üniversitesi
  • Ford Otosan
  • Türkiye Ekonomi Bankası
  • Vodafone
  • Ziraat Bankası
  • Destek
    Sponsorları
  • Aydınlı
  • Bosch
  • Dirinler Makina
  • Fırat Plastik
  • Hobium
  • Isuzu
  • Kazlıçeşme
  • Sanko
  • Turaş

Açık Çağrı

İSO 13. Sanayi Kongresi'nin "Açık Çağrı"
Mesajı “Bu Kadim Topraklara Çözüm Birlikte Üretilecek"

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Anadolu’daki 13 sanayi ve ticaret odasının katkısıyla dün düzenlediği “Vasatlıktan Çıkış için İnsan ve Kültür – Geleceği Birlikte Kuralım” temalı 13. Sanayi Kongresi’nde sonuç belgesi olan Açık Çağrı metni ortaya çıktı.

Sonuç belgesi, diğer kongrelerden farklı olarak açık çağrı yöntemi ile Nasıl Üretim? Nasıl İnsan? Nasıl İşbirliği? Nasıl Sürdürülebilirlik? konularında önceden ilan edilen tezler doğrultusunda Açık Çağrı: “Geleceği Birlikte Kuralım” internet platformunda tüm katılımcıların ve sosyal medya kullanıcılarının yazılı katkısı sonucu oluşturuldu.

Buna göre “Açık Çağrı”nın tam metni aşağıdaki gibi oluştu:”

“Dünya, yeni bir büyük devrim döneminden geçiyor. Odağında insanın ve bilginin olduğu yeni bir dünya şekillenirken eski cevapların, başarı modellerinin artık etkili olmadığını herkes kabul ediyor.

Bilimsel-teknolojik gelişmelerin hızlandığı, dijitalleşmenin sanal âlemden sonra fiziksel âlemi de dönüştürmeye başladığı, insanlığın önünde muazzam olanakların açılmakta olduğu koşullarda bulunuyoruz.

Eskimiş, etkisini yitirmiş paradigmalarla şekillenmekte olan yeni dünyayı anlamaya çalışmak yapılabilecek en büyük hatadır. Bildiğimiz dünyanın sona erdiğini zamanında farkedip kabul eden ülkeler, değişim konusunda bir hayli mesafe katedecekleri gibi, değişime yön veren ülkeler olma özelliğine de sahip olacaklar.

Türkiye’de yaşayan insanlar olarak sadece üretim boyutunda inovasyona odaklanmak yerine hayata bakış açımız başta olmak üzere her alanda inovasyona önem veren, bunu gerçekleştirmeye çalışan bir anlayışa çok ihtiyacımız var.

Sınırların hızla aşıldığı, mesafelerin kısaldığı ve her şeyin karmaşıklığının arttığı dünyada işbirliğini, birlikte çalışmayı, birlikte yaratmayı gerçekleştirmekte zorlanıyoruz. İnsanlık olarak ve Türkiye olarak bunun yeterince farkında değiliz. Sistemlerimizi, kuruluşlarımızı, pratiklerimizi, zihniyetlerimizi insanların işbirliğinin yararlarını görebileceği şekilde yeniden düzenlememiz gerekiyor.

Odağına insanı koymadığımız hiçbir girişim başarıya ulaşamıyor. Bizim anlamlı ve değerli bulduğumuz dönüşüm; insanı özgürleştiren, refahını artıran dönüşümdür. 

Böyle bir dönüşüm de içinde bulunduğumuz çağda tekil çabalarla değil ancak birbirini tamamlayan işbirlikleri ile gerçekleşebilir. Bu Kongre, böyle bir anlayış için bir kıvılcım olmuştur.

Bu ülke hepimizin!

Bu ülke güzel ve değerli!

Ne mutlu bize pırıl pırıl gençlerimiz var!

Değişmemiz gerektiğine artık inanıyoruz. Bu inancı ifade ederken çözümleri başka diyarlardan beklemek yerine, hep birlikte bu kadim topraklarda üreteceğiz.”

-->

Yorumlar

Kenan Mortan / Prof.Dr.
3343 Gün Önce

Bu çabayı ve anlamlı çıkışı kutluyor, toplumla paylaşımında devamlılığını diliyoum.

Mustafa ASPARUK - Mersin Tarım-Gıda Platformu
3344 Gün Önce

Örnek ülkeden davet ettiğimiz konuklar bile, sanayi konuşurken, konuşmanın neredeyse %80 kısmını eğitime ayırdılar. Acilen ve uzun soluklu bir eğitim "Rönesans"ına ihtiyaç var. Eğitim tamamen bağımsız, politik ve dini etkenlerden uzak olması sağlanmalı. Esas ve en önemli sorun niteliksiz ve yetersiz eğitimdir. Tartıştığımız diğer sorunlar bunun türevidir.

Dr. Ahmet H. DEREKÖY
3344 Gün Önce

OECD Genel Sekreteri Sayın Angel GURRİA'nın Ekim 2015 G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu'nda ''Yatırım, ticaret ve kredinin eksik olduğu bir dönemden geçiyoruz. Kredi, yatırım veya ticaret eğer tam hızda gitmiyorsa, büyümenin de aynı ölçüde hızlı gitmemesi bizi şaşırtmamalı ayrıca yatırım küresel değer zincirine etkili entegrasyonun kilididir.'' şeklinde bir açıklaması var. Esasta bu görüş 2015 ikinci yarısından itibaren dünya ekonomisi için bir durum tespitidir. Bu tespitin neticesinde tüm ilgili ekonomistlerin görüşlerinin ortak noktası yeni dönemde eski döneme göre daha pahalı maliyette finansman imkanlarının bulunabileceği ve buna bağlı olarak girişimcilerin yatırımlarını kısıtlamaları bu surettte daralma süreci yaşayacak bir dünya ekonomik sisteminin ortaya çıkacağı şeklinde özetlenebilir.. İşte bu süreç içinde ülkemizin nasıl üretim, insan, işbirliği ve sürdürülebilirlik kavramlarını ortaya koyması ayrı bir önem arzetmektedir. Burada yeralan herbiri ayrı kıymette olan görüşlerin bir sentezi yapılmalı zaman kaybetmeden ilgili icra organlarının ortaya çıkan neticeleri disiplinli şekilde uygulamaya koymaları gerekmektedir. Bu olaya verimli işlerlik kazandıracak bir önemli mekanizma da yatırımlarda devlet yardımları sistemidir. Ülkemizde değişik kurumların uygulayageldikleri devlet yardımları sistemi; bir bütünlük içinde ülkemiz üretici, ihracatçı ve yatırımcılarının değişen dünya piyasa şartları ve farklı gelişmişlik derecelerine sahip bölgesel bazda (İl ve İlçe bazına inerek) yeniden düzenlenmesi gerektiğni düşünüyorum. Vesileyle kongreye katkı veren kişi ve kuruluşlara teşekkür eder kongremizin ülkemize hayırlar getirmesini dilerim.

Utkan Uluçay
3344 Gün Önce

Her gelişme bir değişim ama her değişim bir gelişme değildir. Yenilik ille de üründe olmak zorunda değildir. Üretim - yönetim - muhasebe tarzımızı yenilemeliyiz. Paradigma değişti, doğrusal dünya bitti, kaynaklar kısıtlı ve amaca uygun değerlendirmeliyiz. Kısıtlar Yönetimi gibi yeni paradigmaya uygun yaklaşımlar üniversitelerde aktarılmalıdır.

erol dodanlı
3344 Gün Önce

Kısaca 1 eğitim öğrenim değil ,alman lisesinde orta okulda kapıyı açmayı dört sayfada anlatılması istendi (mühendislik eğitimi) 2 üniversiteye girme özelliği okuduğunu anlamak ,anladığını anlatmak eski bilgilerden ne kadar kaldığımı sorgulamamak 3 beyin para kazanıyor emek değil made in turkey değil made by turkish brain ,apple made in china 4 öğrencilere ortak imtahan la beraber çalışmayı öğretmek kardeşler anlaşamıyor. 5 sanayiciler emlakçı 6 afedersiniz 3 tl ye boxer satıldığını gördüm.en az 20 kişi lazım her şirkete maliyet sıfır olsa 15 kuruş düşer. 7 imalat değil üretim(beyin) 8 okul hayatında başlayan kopya devam ediyor. 9 ihracat didik didik ithalat serbest kolay gelsin 3

Salim ARICI
3344 Gün Önce

Yazınız güzel tartışma, birleştirme, çözüm ve yeni fikirlere açık bir yazı olmuş. Somut olarak fikirlerin zihinlerden nasıl çıkarılacağı, programın nasıl işleyeceğine dair bilgilere yer verilmesi anlamak ve kendini ifade etmek, ön yargı olmadan zihinlerdeki bilgileri almakta etkili olabilir mi?

Kerem KARA
3344 Gün Önce

yapılması gereken şey basit ancak bir o kadar acılı ve karmaşık bir süreç: 1. eğitim sisteminin yeniden yapılandırılarak ara eleman ihtiyacının karşılanması etkileyecek çözümler bulmak. her ile açılan vasıfsız üniversiteleri kapatmak yada bunları belli alanlarda uzmanlaşmış üniversitelere dönüştürmek 2. siyasi, ekonomik ve kültürel politikalarda bir devamlılık sağlanması 3. dış ticaret işlemlerini kolaylaştıracak gümrük düzenlemelerinin yapılması. şuan da dünyanın en sorunlu gümrüklerine sahibiz inanın

Onur Mürsel Karataş
3344 Gün Önce

Öncelikle sizileri farkındalıgınız için tebrik ederim .Malesef toplum olarak vasatsız.Bu vasatlıktan kurtulmanın yolu cem seymen ninde dediği gibi eğitim eğitim eğitim.Ülkemizi gelişmis ülkeler seviyesine çıkarmak için eğitim bir merdivendir.Merdivenin ilk basamağı toplumsal bütünlüktür.toplumdaki herkesin büyük TÜRKİYE ye inanması gerek.İkinci önemli basamağı ise Teknolojidir.Bu iki madde de yılardır ülkemize hep bir ayakbağı olmuştur.Çok uzatmadan bu farkındalığı topluma ögetmemiz gerek sadece bi toplulugun bilmesi bisey ifade etmez.siyasilere rektörlerden öğrencilere sanayicilerden girimsicilere meurundan işçisine...Bence artık sanayiciler arge yi ve teknolojik üretimi desteklemeli mühendislerinizi masa basindan almalı saha yollamalı.Biraz kendimden bahsetmek isterim saygın bir devlet üniversitesinde elektirik mühendisliği okuyorum bu sene hazırlıktan kaldım kendi üniversiteme sunu söylemek isterim kendi hatamı kabul ediyorum ama "sadece bir "başarızlık bitmek değildir.Kısacası gün herkesin taşın altına elini koyma günüdür."İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım. O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım.İç çekmekten düşünmekten ağardı saçım, Düşersem yanarım."Sagopa Kajmer

İsmail Göncüoğlu
3344 Gün Önce

Vasattan kurtulmayı istemek, bir araya gelip, paylaşarak yol planını oluşturmayı düşünmek, herkesin “ ütopik iyimser “ gördüğü, bu yüzden de katılma zahmeti bile göstermek istemeyeceği bir değişimi becermeye çalışmak,.. iyi bir başlangıç. Bence sanayici olarak, ISO üyesi olarak ilk işimiz, kendimize dönüp bakmak olmalı. Yani Dünyayı,Türkiye yi kurtarmayı unutmadan ISO’ya odaklanarak, kendi üretim alanlarımızla ilgili bir üst seviyeye ulaşmaya odaklanmalıyız. Benim başlangıç için proje önerim: ISO üyelerinin katılımını ve temsil seviyesini nasıl arttırabilir ? Sektör ve alt sektör örgütlenmesi ve işbirliği nasıl sağlanabilir ? Üyeler bir araya geldiklerinde verimli fikir üretmeyi kendi kendilerine yardımcı olmayı nasıl becerebilirler ?

Serkan UÇAR
3344 Gün Önce

- Mesai saatleri değiştirilmeli haftalık çalışma saatleri 45 saatten 35 saatte çekilmeli, Bu işlem sektör bazında analiz edilmeli İstanbul gibi büyük bir metropolde trafik yoğunluğuna göre kararlar alınmalıdır. Hadımköy , Tekstil kent bölgesi, Mahmutbey gişeler gibi, İstanbul ilinde 9 saat çalışan personel işe gelmek için ortalama 1,5 saat eve dönmek için ortalama 1,5 saat trafiktedir. Örnek Beylikdüzü-Bağcılar 22 Km sabah varış süresi 1 saat 10 Dakika aynı şekilde 1,10 dakika dönüş çilesi, İş ve Trafik stresi özel hayatının getirdiği bir takım duygu yükleriyle beraber verimlilikte düşüş gözlemleniyor. Her çalışan ailesi ile özellikle çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmelidir. Aile içerisindeki paylaşımların yaratacağı huzur ortamı verimli bir çalışma ortamı sağlayacaktır. - Şirket hiyerarşisinde elemandan genel müdüre kadar her birey kendini şirketin değerli bir üyesi olarak görmeli bunun için dünyadaki uygulamalar detaylı bir şekilde incelenmelidir. Şirketlerde çalışanlar için Eğitimden Sağlığa özellikle Spora bir çok konuda atılımlar yapılmalıdır. Personele yatırım = Değerli çalışan =Verimlilik= İş Birliği=Teknolojik yatırımlar.

Ayhan SAĞALTICI - Sporun KALBİ Birdir.
3345 Gün Önce

ÖNCELİKLE İŞ SAYGINLIĞINI ÖĞRETİN EVET.

Muzaffer DÖNMEZ
3345 Gün Önce

Aklıma gelen bir kaç maddeyi eklemek istedim. 1-Siyasi İstikrar;Sermayenin ve Sanayicinin en korkuttuğu şey önünü görememek ve keyfi ortaya konan yasalardır.Bunu Hükümet değil Devlet Politikası olarak Siyasiler öngörmek zorundadır. 2-Ara Eleman;Meslek Okulları hem adet hem de eğitim açısından yetersizdir.Okullarda kullandıkları makinalarda sanayicilerin yıllar önce kullanmaktan vazgeçtikleri modeller olduğu için buradan gelen yeni mezunun sanayiciye fazla bir faydası dokunmamaktadır. 3-Sendika;Sendikalarda amacının dışına çıkmakta ne işçiye ne de sanayiciye bir katkı sağlamamaktadır. Saygılarımla Muzaffer DÖNMEZ

Mehmet Aziz Ermer
3345 Gün Önce

Benim açık çağrım da şöyle: Gelin tüm şirketlerimizi "Yalın Yönetim Felsefesi" ile donatalım. Esas kalkınma böyle sağlanır, orta gelir tuzağından çıkmak için çözüm yolu verimsizlik tuzağından çıkmaktır.

Tamer Şener
3345 Gün Önce

Türk sanayicileri olarak AR-GE ye kaynak ayırıp, yatırım yapmak gerektiğine inanıyorum. Daha çok çalışmak, araştırmak ve kaliteli üretim yapmak zorundayız. Ülke içinde Türk malı kullanma alışkanlığı ve zorunluğuna da riayet etmeliyiz. Kullanacağımız her ürünün mutlaka yerli malı muadilini araştırıp bulmalı ve onu satın almaya gayret göstermeliyiz ki, sanayimiz kalkınsın, Türkiye kalkınsın, ihracatımız artsın.

mehmet gündoğdu
3345 Gün Önce

Madde 1: Kanun cezaları caydırıcı olmalı Madde 2 :Dürüst olmak, Dürüst olmak, Dürüst olmak, Dürüst olmak, Dürüst olmak, Sonuç : Devamlı üretim üretim üretim üretim üretim üretim, üretim üretim üretim üretim üretim üretim üretim üretim üretim

Cevat Çetin DEMMA ÇELIK HASIR
3345 Gün Önce

Temeline insanı koymadigimiz hiç bir girişim başarıya ulaşamıyor.insan sosyal bir varlık .çevreniz bakın .Evde ailenizde dolmuşta esnaf iliskinizde isyerinizde Hastanede mahkemede hep insan ile muhatap oluyoruz.En iyi robotlarıda yapan insan kullananda insan.TEKNOLOJI ye yatırım yapalım. Ama TEMELİNE İNSAN koyalım. İNSANI ISKALAMADAN

3345 Gün Önce

Yukarıdaki yazılar çok güzel ama yazarak-çizerek olmuyor. önce nefs'imizi yok etmek zorundayız. İnsan olarak nefs'imize dur diyebildiğimizde toplumlar da iyileşecektir, sanayiciler de. Bunu yok etmeden ne bolluk, ne bereket, ne ahlak, ne adalet, ne barış ... hiç biri istenen seviyeye gelemez. Sanayici aç gözlülükten, egoistlikten vazgeçmeden bunlardan kaçınmak zor. Ben gelişmekteyim, kirletmek, gasp etmek, vergi ödememek hak olamaz. Kazandıklarının bedelini ödeme hakkına ulaştığını düşündüğünde - ki o vakit hiç gelmiyor- pek çok şey için çok geç kalınmış oluyor.

Eda
3345 Gün Önce

Gerçekten üretmek istemeliyiz, sadece sanayici değil, çalışanlar, çalışmayanlar, büyükler, çocuklar. Yenilikçi ve uyanık olmalıyız. Artık devir alışkanlıklarımıza körü körüne bağlı olarak hayatına devam etme devri değil. Düşünmeliyiz, kafa yormalıyız, hiç bir şeyi olduğu gibi kabul etmemeli, kendi sözgecimizden geçirip yorum katmalıyız. Ve kendimiz ve çocuklarımız için daha iyisini aramalı, gerçekten dünyada gerçekten önde olabileceğimiz fırsatların peşinde koşmalı ve gerçekten üretmek istemeliyiz. üretmek zordur; ama sonuçları bir o kadar keyifli.

ALİ ŞAHİN
3345 Gün Önce

Sn. Cumhurbaşkanımızın gösterdiği hedeflere odaklanmak... 1990 model Siyasetle bu ülke gitmez... Başkanlık sistemi şart... Başarı ondan sonra gelecektir.... Başarı insana belki çok bir şey öğretmez; fakat başarısızlık çok şey Öğretir. Çin Atasözü

ALİ ŞAHİN
3345 Gün Önce

Öncelikle bu anlamlı çağrı için teşekkürler... Mevzuat karışıklığını gidermek gerek.. Kayıt dışı konusunda etkin çözümler üretmek gerek... Sanal karalamalar, iftiralar karşısında şirketlerin menfaatlerinin korunması hususunda İSO'nun etkinliği... Teorik ile pratiğin bağdaştığı bir eğitim sistemi... İhracat-ithalat konularında İSO'nun üyeleri ile etkileşimi-iletişimi.. bilgi akışı...Arz/talep dengesinde İSO'nun etkisi... üyelerine yön vermesi..vs... Hayırlı olsun İStanbul Halk Ekmek A.Ş.

ABDULLAH TUNCER
3345 Gün Önce

Bir ülkenin kalkınmasında yetişmiş eleman oranı en belirleyici özelliktir. Maalesef ülkemiz üretim toplumundan tüketim toplumuna geçmiştir. Gençler bir mesleğe sahip olmak adına çok ta fazla uğraşmamaktadırlar. Mesleki Eğitim maalesef bizleri muasır medeniyet seviyesine çıkaracak donanıma sahip değildir. Hep günü kurtarma telaşesi içerisinde ilerliyoruz..

izzet şenol
3345 Gün Önce

Ülkemizin bölgelerine uyumlu branşlar ile ileri seviyede üst eğitim gören lise seviyesinde yatılı okul açılması sponsor olarak bölge sanayicileri atanmalı devlete yük olmadan ve bürokrasisinde boğulmadan sanayi gerçeklerine entegre iyi insanlar yetiştirilmeli. her bölgede sadece 1 adet okul olmalı talepteki artış bu okulun kapasitesini artırarak çözülmeli. başarılı öğretmenlerin kültürünü artırması için uçuş ve konaklaması karşılanarak yurt dışı gezi imkanı verilmeli. Tüm okullara kaynakları paylaştırdığımızda okulların tamamı eksik-geri kalıyor bunun yerine bölgelerdeki seçilmiş okulların sınavla seçilmiş öğrencilerine okul araç ve gereçleri vb. laboratuarlar her türlü imkanları ile seferber edilmeli. Enerjisini verimli kullanana vergi indirimi gelmeli. ortak paydamız olan Milli bayramlarımızı tüm ilk, orta ve lise öğrencilerinin tam katılımı ile kutlamalıyız.

Mustafa D. Uzun
3345 Gün Önce

Tüm siyasi çekişmelerden arındırılmış olarak, geleceği tümevarım yöntemi ile yeniden inşa etmeliyiz. Her konuda kendimizi etik kurallar çerçevesinde yeniden yapılandırarak bütünün güzelliğini elde edebilme başarısını göstermeliyiz. Herkese, her kesime hep birlikte demeden kendimizden başlamalı ve sanayi, eğitim, kültür, günlük yaşam devrimini tamamlamalıyız. önce kendimizi değiştirmeyi başarmadan, toplumun değişmesini beklememeliyiz.

Hasan Basri ŞENAL - İPEK ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
3345 Gün Önce

Alternatif Enerji olarak adlandırılan Batarya Steep Motor Alternatör = 3, 5 ve 10 Kwa Enerji (Elektrik). üretilebilirken, her apartmana veya eve bir tane yeter iken. neden hala Hidro, Termal ve Nükleer Enerji Santralleri kurup Doğal hayatı ve Gelişen Teknolojiyi (Kendi yaşam alanlarınızı ) yok ederiz ki? Kongre İnşallah Tüm Dünyamıza Işık olur. Hayırlara vesile olması dileğiyle.

Kıymet gözeliş
3345 Gün Önce

Yazılanlara katılıyorum.Çözüm ise:yenikikçi,çağa uygun çözümler oluşturabilecek,tüm insanımızı kucaklayacak sevgi ile donatılmış beyinlere sahip,teknoloji ile günü yakalayan,demode olan sözcükleri kendine kılıf yapmadan yüreği ile bu ülkenin evladı olan yürekli insanlardan oluşan,yeni yönetim modeli oluşturan ekip ruhuna sahip,paylaşımcı,söylemleriyle değil,yaptıklarıyle oy alan,kucaklanan ,takip edilen ruha sahip, yenilikçi beyinlerden oluşan ,kadrolara ihtiyaç vardır.Hemen oluşturulmalı ve eskimiş zihnşyetlerden kurtulmalıyız....

Murat Doğan Tahser Kompresör
3345 Gün Önce

Herkes masa başı işi istiyor,teknisyen ve tekniker yetişmiyor, yetişdim diye mezun olanlarda anahtar,tornavida, takım tutmasını dahi bilmiyor, bence çözüm; 1)OSB lerde yatılı meslek liseleri kurulabilir, 2)üniversiteye geçiş yapamayan ve yapabilen olmak üzere 2 tip meslek liseleri oluşturup çalışabilecek aklı başında insanlar ustalar yetiştirilebilir 3)Aynı iş kolundaki firmaları birleştirerek profosyonelliğe ve marka olma yoluna sokma olabilir,ama bunun için yönetim kadrosunu şekillendirebilen firmalar oluşturmak lazım ki firmalarda süreklilik sağlansın,Bu firmalara şu şekilde kredi ve yatırım kolaylığıda sağlanabilir;ilk sene birleşen her firmanın ciroların��n toplamının 1.5 katını aşmışsa ciroları tutarında 2 yıl faizsiz kredi verilebilir,( ciroları artmış,yönetim sistemi ve iş paylaşımı başarılmış ise zaten krediyede ihtiyaç duymazlar,) 4) kim ne üretirse üretsin ,nominal değerler üzerinden ürettiği makineden 0,5 kw bile enerji tasarrufu sağlıyabilirse o kadar indirimi veya elektrik desteği alsın, 5) firmalardan öğle yemeği ve sabah akşam servisleri kaldırsın,eskisi gibi sefer tası ile yemek taşın herkes halen avrupa ve çindeki gibi,...işverenler enerjilerini ve sermayelerini işe versinler,yemek ve servis için harcanan para ,yapılan istihdam çin ve avrupa ile rekabeti zorlaştırıyor,işvereni gereksiz yere yoruyor,.. 6) rüzgar santralleri ve güneş enerjisi panelleri ülkemizde üretilmesi için adım atacaklara kdv kadar eksi kdv tutarı uygulansın ki ,yeni istihdam yeni sektör veya yabancı yatırımcı gelsin,böylece enerji üreteçleri ülkemizde üretilmeye başlanabilir, 7) köylerde orman alanı üretmektense hayvancılıkla uğraşanlara meralar üretilsin,geçmişin ve şu anın amerikasındaki gibi büyük çiftlikler olsun, bu da sanayi demektir aslında çimiyle,suyuyla,makineleriyle,etiyle ,derisiyle ,yönüyle, Tarım ve hayvancılıktır aslında sanayinin başı 8) daha çok fikirlerim vardaaa bakalım bunlar için ne diceksiniz bana;.... Murat Doğan 0532 2371955

Kerem Doğanay
3345 Gün Önce

Merhaba, işim gereği 3000 civarı İstanbul için firma ile bire bir görüşme imkanım oldu. Yapı olarak 3 beş kişinin çalıştığı şirketlerden, 300 beş yüz kişiye kadar olan firmalardı geneli. Yukarıda belirtiğiniz tüm olumsuzluklar adeta piyasa sinmiş dertler yumağı gibi her yerde görülebiliyor. Bunların benim gözlemlerimde tek çözümü ARGE ve inovasyon çalışmalarının düşük maliyetlerle yapılıp yüksek dönüşlerle, sanayiyi ve toplumu destekleyici bir ekonomi geliştirilmesidir. Bunun dışında devletin üretici için yapacağı her şey sönümlü ve anlık faydanın ötesinde olamaz. Kosgebin destekleri, ihracat için uygulanan destekler vs. Bir büyük yanılgıda Teknoparklar gerçeği, Türkiye de devlet hiç bir şekilde bir arge çalışmasına destek vermiyor ( Bire bir kendim yaşadım). Bu gerçek büyüyen bir tümörden farksızdır. Sanayi-üniversite çalışmaları belki bir iki noktada etkili olmuş olabilir ama bir gerçek var oda piyasa yapısına uygun bir sistem değil. Ne yapılabilir? ; öncelikle işin fon kısmı, sonrasında nokta atışı insan faktörünün çözülmesi. Türkiye ve İstanbul da her iki durumda muazzam derecede yeterli ve fazla miktarda var. Siz sanayi odası olarak (tüm illerin sanayi odaları da olabilir) her firmadan belli olmayan (firmaya göre değişir) bir tutar aidat benzeri bir para alarak fon oluşturabilirsiniz. Oluşan fona bire bir devlette katkıda bulunmalı. Bu fon tamamen Ar-Ge, FİKİR GELİŞTİRME (Belkide en önemlisi), ürün geliştirme vb. kısa, orta, uzun vadelerde yüksek prim yapacak çalışmaların finansı için kullanılmalı. Sonuçların ticari dönüşlerinde fona ödeme yapanlara (aidat ödeyenlerin) kar payları geri verilebilir veya borsa mantığı içeride (fonda) durabilir. İnsan faktörü konusunda sanayilerde imkansızlıktan dolayı hareket çapları dar kalmış kişilere ulaşılabilir veya üniversitelerdeki alanında kendini geliştirmiş kişiler olabilir, Bu noktada en büyük hayati kriterlerden birisi FİKİR ÜRETEBİLEN, bulabilen ve onu geliştirecek insanlara ulaşmaktır. Eğer düşündüğüm düzen kurulabilirse teknolojiyi geliştirip, aynı yerde üretebilen bir sistem (toplum) oluşturulabilir. Türk toplumunun kültür yapısına gelişmiş ülkelerin kore, almanya, japonya, cin vb. örnekleri bire bir uymaz. O nedenle sistem ithalatı çoğu yerde başarısız sonuçlanır. Takdir edersiniz ki, hiç bir ülke diğerini sömürmedikçe faydalı bir tavsiye önermez. Bu yapının kendi içinde yüzlerce netleştirilecek detayı, her detayın benzeri olmayan şekli ile tamamen yeni farklı Türk kültürüne, özgü orta vadede uluslararası piyasalarda dikkat çeken çalışmaların üretilebileceği bilim ve teknoloji noktası olması sağlanabilir. Kerem Doğanay (Bilişim Uzmanı) 0 545 748 95 16 reksanet@gmail.com

ALİ ÖZKAN karemimtas@hotmail.com kare patent
3345 Gün Önce

Bence üniversiteler-sanayici-devlet-öğrenci-hertürlü üretici esnaf ilişkilerini kurulacak bir müracaat sistemi ile gerek iç-gerek ihracaat için istenilen her mamul bu sistem içinde paylaşılarak üretimi geliştirilmesi mümkün yeterki bu üyeler arasında bağlantı kurulabilsin ben bu sayede Türkiyenin imalat ,tasarım,içat gücü ve güveni ortaya çıkar bütün atıl beyinler üretime katılır işsizler iş bulur çünkü herkesin gÖzÜ bu birliği bekliyor bu birlik imal edemeyeceği hiÇbir mamul olamaz yeterki ne isteniyor o ortaya konsun

Hasan Tahsin Kaya
3345 Gün Önce

Yönetim modellerinin uretildigi ulke ve bolgeye gore daha basarili sonuclar ortaya cikardigi bir grrcektir. Anadoluya baktığımızda bu cografyanin kulturune uygun yeni bir yönetim modellenin ortaya çıkartılması asikardir. Bu modelin ödül ve ceza üzerine kurulmasi kaçınılmazdır. Hem calisanın, hem kurumun ödüllendirildigi ve cezalandirildigi modelde degerler, toplumsal değerler üzerine inşa edilmelidir. örneğin bir kurum toplum sağlığa zararlı bir işlem yapar cezasını veren bir muhasebesini yapan model olur.

Fuat İNCE
3345 Gün Önce

Sanayi ve teknolojide ilerleme sadece sanayi ve teknolojiye odaklanma olmaz. Temel bilimlerde gerileme sürerken, eğitimde Dünya veya OECD sıralamamamızda hiç bir ilerleme olmazken, sanat çalışmalarında destek kesilirken, hukuk alanı sorunlarla doluyken sanayi ve teknolojid eilerleme beklemek saflık oluyor. Prof Dr Fuat İNCE

Cem Cinol
3345 Gün Önce

İnsana yatırım yapmadan ne üretim modellemesi ne de sürdrülebilir bir refah yaratılır. Eğitim planlamasını sanayici olarak yalnızca siyasi iktidara bırakır ve yanlış bir eğitim / öğretim sürecine göz yumarsanız daha yüzlerce arayış toplantısı yaparsınız. Bulmayı gerçekten istiyorsanız çareleri vardır yaşamsal önemi olan yukarıdaki soruların. Her süreç yönetilebilir. Yeter ki gerçek niyetinizi ortaya koyun. Başarılar dilerim.

Cenk Ceylan / GÖKTÜRK Bilgi Teknolojileri Ltd.
3345 Gün Önce

Yüksek teknoloji ürünleri tasarlamak ve üretebilmek için üniversiteler de üretim araçları geliştirecek bilimsel ortamı yaratmalıyız. Sanayi devrimini yeniden kaçırmak istemiyorsak, fen bilimlerinde nitelikli eğitimi teşvik etmeliyiz. özgür düşünen, sorgulayan, kendisi yapan ve geliştiren yeni bir nesille karşı karşıyalız. Bilgi Teknolojileri sayesinde üretim biçimi ve araçları da değişti. Eski sanayi üretimi teknikleriyle rekabet imkansız! Yüksek teknoloji ürünleri üretimi ve katma değeri yüksek ürünler için AR-GE çalışmalarını yapacak öncü üniversiteleri sanayicilerin önderliğinde seçmeliyiz. İhracat liginde sınıf atlamak için kaliteli yüksek teknoloiji ürünleri tasarlamak ve üretmek zorundayız. Bilimsel araştırma yapan gerçek araştırma görevlisi işe alımı için üniversiteleri sanayicilerin denetimine açmalıyız.

Ozan karadayi
3345 Gün Önce

Sanayide ve tüm sektörlerde mucit diye adlandırılan kişileri bilim insanları ile Sanayi isbirlikteligi için kuluçka merkezleri oluşturulmalı.

Taylan Lemis Atar
3345 Gün Önce

Yerli uretim tesvik edilmeli ki; hammeddesi bizim olan mamuller uretmeliyiz.Once biz demesini ogrenmeliyiz.Sektorler olarak kumeler olusturup ihracatimiza ivme kazandirmaliyiz.İsgucunun her kademesinde;tecrubeli elemanlarla genclerimizi birlikte calismaya tesvik etmeli ve genclere kadrolarimizda etkin rol vermeliyiz. teknolojiyi verimli kullanmali,is hayatinda teknolojik inovasyona oncelik vermeliyiz. biz olunca,iş olur,iş olunca istihdam olur ,istihdam olunca huzur olur.. evdeki huzur...zenginlik budur...

İSMAİL AKTAŞ-BİREYSEL OTOBÜSÇÜLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
3345 Gün Önce

DEĞERLİ YÖNETİCİMİZ; SANAYİMİZİN YENİDEN ARTIŞ GÖSTEREREK, DÜNYA GENELİNDE GURUR KAYNAĞIMIZ OLMASI İÇİN, YİNE ,YENİDEN ÜRETİM KRİTERLERİ İÇERİSİNDE 2.DÜNYA SAVAŞI SONRASI ALMANYA'DA OLDUĞU 8 SAAT NORMAL MESAİYE İLAVE OLARAK 1 SAATTE MİLLİ ÜRETİM ARTIŞINA HİZMET ETMEK GAYESİYLE TÜM ÜRETİME DAYALI İŞYERLERİNDE UYGULAMAYA BAŞLAMALIYIZ. DİĞER ALTERNATİFLERİDE KONGRE'DE FIRSAT VERİLİRSE İZAH ETMEYE GAYRET EDECEĞİZ. SAYGILARIMIZLA, İSMAİL AKTAŞ BODER-BİREYSEL OTOBÜSÇÜLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI GSM:02532 253 97 37

Naim DENİZ
3345 Gün Önce

Bilimin doğrudan bir toplumsal üretim gücü haline gelmesi, üretimin ilerlemesinin en önemli kaynağı olur. üretim ve üretimin gelişmesi, tüm toplumsal yaşamın temelini oluşturur. Bunlar sosyo-ekonomik kuruluş’ un karakterini belirlerler. Bir toplumdaki dağıtım, tüketim, işbölümü ve toplumsal zenginliğin bölüşümü, sınıf ve tabakalar halinde toplumsal farklılaşma, tahakküm ve sömürünün ya da adıl bir işbirliğinin toplumsal ilişkileri, hep Üretimin birer sonucudurlar.

İsmail DİNDAR
3345 Gün Önce

Ülkemizin orta gelir tuzağından kurtulması ve yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili sektörlere yönelmesi için 10 yıllık kalkınma planımızda da öncelikli sektör olarak kabul edilen "Havacılık ve Uzay" konularında farkındalık oluşturmak maksadıyla asker-sivil ve üniversite-sanayi arasında disiplinlerarası ve inovatif işbirlikleri yapılmalı, bilginin hızla arttığı (Big Data) ve çeşitlendiği günümüzde öncelikli sektörlerden biri olan Havacılık ve Uzay alanına odaklanmalı, temel eğitimde, sanayide ve üniversitelerde işbirliği ve asker-sivil entegrasyonlar sağlanmalı, "dual use" tabir edilen askeri ihtiyaçlardan doğan ürünlerin sivil platformlarda ticarileşmesi, ticarileşen ürünlerle yeni AR-GE üretimlerinin yapılarak askeri ihtiyaçların karşılanması sağlanarak, asker-sivil işbirliğinde kalkınma modelleri kurulmalıdır. Bu kapsamda kamuoyunda 7den 77'e herkes için Temel Havacılık ve Uzay Biliminin anlaşılırlığını artırarak farkındalık yaratacak, interaktif, eğlenceli ve eğitici deneyimleri yaşatacak Ulusal Havacılık ve Uzay Bilim Merkezi ve Müzesinin kurulması, üniversite(Askeri dahil) Sanayi işbirliğinde Havacılık ve Uzay Konulu İhtisas Teknopark'ının kurulmasının ülkemizi orta gelir tuzağından ve ümitsizlik havasından kurtaracak önemli bir araç olacağını değerlendiriyorum. Saygılarımla..Binbaşı İsmail DİNDAR Hava Kuvvetleri Müzesi Komutanı. ismaildindar@yahoo.com

3345 Gün Önce

Sanayinin en büyük sorunlarindan biri iş barışının sağlanamamış olmasıdır kanunlarla desteklenen işçi şu anda işletmelerde üretimi hızını istediği gibi ayarlayabilmekte bir çok işveren kanundaki eksikliklerden hakkını savunamaz durumdadır Avukatlara sorulduğunda işverennin dava kazanma ihtimalinin yüzde 5 olarak göstermekte Kesinlikle bunun sebebi isverenin yuzde yüz haksız olmasi değil sebebi is mahkemesi hakimlerinin işçi yanli tutumlaridır İşçinin işverene karşı korumma ilkesi adil olmayan bir durumdur 21.yüzyılda bilgıye ulaşımın ve iletisim cağ atladigı bir devirde işçinin korunmaya ihtiyacı yoktur Tam tersine işverenin bu kanunlarla korunmaya ihtiyacı vardir Kanun yapıcilara bu durumun vehameti ve sanayiye verdiği zarar doğru bir şekilde anlatilmalıdir Teknolojiye yatirim üretim pazarlama ve finansman da saglanan gelişmeler sanayi uretiminde başarının tesisine yuzde 50 katkı saglayabilir En büyük katkıyı saglayacak varlık insandir Bunun için işçi ile işverenin düşman degil dost yapacak kanunlar üretmeliyiz Detaylara boğulmadan basit sistemler kurup yönetimi kolaylaştırdıģimizda sanayicinin iştahı artacak dolayısıyla yeni yatirimlar artacak insanlar rant pesinde koşmaktan üretmeye odaklanacaklardır

Cem Nimsi
3345 Gün Önce

Önemli olan bilgi değil, yaratıcı zeka ile mevcut bilgileri kullanarak yeni bilgi, ihtiyacı karşılayan ve ilerleten bilgiyi üretebilmek.. Bu da mümkün..

Zeynep Şener
3345 Gün Önce

Dünyada yaşanan sorunlardan yola çıkarak böyle bir çağrı yapmanız güzel fakat sanayi dünyayı daha sağlıklı, varlıklı, mutlu ve barışçı bir yer yapamaz. Bunu söylemek gerçekçilikten uzaklaştırır. Evet refah seviyesinin artması toplumları daha yaşanabilir hale getirebilir ama mutluluğun ve barışın burada olduğunu söylemek yanlış olur

Jochan Gulen
3345 Gün Önce

1) Gerçek Türkiye ve anadolu tarihini öğretmek lazım. Avrupa ve Asya tarihi de bir o kadar onemli 2) Her şehirde yabancı hocalar ingilizce dersleri vermeli 3) Kültürel tarihsel hobi eğitimleri şart, Cam, müzik, heykel, mimari, el sanatları 4) Software ve teknik.eğitimler sürekli verilmeli 5) Her şehirde uluslararası festivaller şart 6) ülke içi kültürel değişimler şart 7) Sanayi sitelerinde üretim şart 8) psikolojik Hasta patronlar ve politikacılar psikolojik destek almalı. 9) İhracat sanayi üretim disiplin ve ticari ahlak eğitimleri verilmeli 10) Devlet kişilere sermayesi yoksa yeni işyeri actirmamali 11) İşçi hakları artmalı 12) Savcılar patronları ve işçiler in işten aniden çıkmalarına dava açmalı 13) Gençlere gezmek hissi aşılanması her sene 1milyon yeni insan gezmeye özendirilmesi 14) Yaşlı kadınlara hayata bağlanma hissi verilmeli, spor yapmalılar, Dans etmeliler, gelmelidir, kitap okumalıdır 15) Kahvehaneler yasaklanmalı her köye bile doğa sporları ve kültür merkezleri açılmalı. Gidenlerin emekli maaşına zam yapılmalı Gerisi gelir.. Zor zor cahil toplum, daha kökenleri tarihi bilmiyor. Dünyaya nasıl mal kültür satsın.

DOÇ.DR.HAVVA KAZDAL ZEYTİN
3345 Gün Önce

ÜLKEMİZDEKİ İNANILMAZ KAYNAK İSRAFI, HEM İNSAN HEM MADDİ KAYIPLAR, BİR ÜLKEYİ SIFIRDAN BELLİ BİR SEVİYEYE GETİREBİLECEK BOYUTTADIR. REKABET ÖNCESİ PYLAŞMAK, ÇÖZMEK, AŞMAK GEREKİYOR,., EVET ARTIK BAZI ŞEYLERİ AŞMAK GEREKİYOR.,

Erol Türker
3345 Gün Önce

Okurken taslak değil aslı sandım, harikulade. Başarılar.

3345 Gün Önce

Merhaba, ülkemizde sadece terörün değil şiddetin tüm yönüyle arttığını belirtmek gerekir. Kadına yönelik şiddet, polis şiddeti, terör, çatışmalar tüm yönüyle belirtilmelidir ki gerçek durumu doğru ifade edelim. "ülkemizde yeniden tırmanışa geçen terör dalgası" yerine "ülkemizde tırmanışa geçen şiddet olayları"nı öneririm.

Cengiz Yılmaz
3345 Gün Önce

Türkiye'nin sorunu çapsızlık...

3346 Gün Önce

Ülkemizin eğitime, bilime, sanata ihtiyacı var...

DAHA FAZLASINI GÖSTER

İstanbul Sanayi Odası