< PreviousMECLİSCS İSO Meclis Üyesi İbrahim Aydoğan: İS “N e yazık ki gençlerimizin hepsi asosyal ve akvaryum çocuklarından oluşuyor. Bu gençler dışarı bir çıksa nefes bile alamayabilir. Bizim kuşağın ise girişimci bir ruhu var. Nerede ekmek görürse uçağa atlar gider, öyle bir özelliğimiz var. Şimdi bu gençleri nasıl eğitebiliriz, nasıl yönlendirebiliriz diye düşünmemiz lazım. Bence ilkokulda toplumun bütün kesimlerine çok sağlam bir eğitim vermemiz gerekiyoır. En az bir veya iki yabancı dil öğretmeliyiz. İlkokul bittikten sonra bunları psikologların yönlendirmesiyle meslek okullarına veya süper zekileri de teknolojik yönlere sevk etmeliyiz.” “T ürkiye’nin nüfusu 82 milyon, bunlara Suriyeliler, Afganlar, Özbekler, Uygurlar’ı da eklediğimiz zaman yaklaşık 8 milyon daha artıyor. Demografik yapımız bu anlamda da olumsuz etkilenmeyecek mi? Bugün ağırlıklı olarak X, Y ve Z kuşakları konuşuldu. Ancak bir de yabancılaşma var. Bu durum bizi olumsuz etkilemeyecek mi? Nitelikli işgücümüzü, nitelikli beşeri sermaye dediğimiz nitelikli sermayemizi ne yazık ki dışarı gönderiyoruz. Ya da 500 bine yakın kişi evde oturuyor. Öte taraftan da niteliksiz insanları bünyemize alıyoruz. Avrupa sınırı açıldığında 140 bin Suriyelinin kapılara hücum ettiğini gördük. Yakın zamana kadar işyerlerimizde çalışanlar, ekmeğimizi yiyenler, misafir ettiklerimizin ne liyakatı ne de sadakati kaldı. Dolayısıyla, tüm bu yaşananlara bakınca bu durum sürdürülebilir midir? İstatistiklere göre İstanbul’da nüfus artıyor, işyeri kapanıyor. Burada bir çelişki yok mu? Bu nüfusa havamız nasıl yetecek, suyumuz nasıl yetecek? Dolayısıyla yaklaşmakta olan kuraklığa karşı bu kadar bütün güçleri, bütün nüfus ağırlığını bir noktaya, bir coğrafi bölgeye yığmak doğru mudur?” ha ecek “Nitelikli i ş gücümüzü, nitelikli be şeri sermayemizi ne yaz ık ki d ışarı gönderiyoruz” İSO Meclis Üyesi Mehmet Koç: “Gençlerimize ilkokul ça ğından itibaren çok iyi e ğ itim vermeliyiz”ÇİP KONUŞULDU İSO TEDARİK ZİNCİRLERİ TOPLANTI SERİSİNİN BEŞİNCİSİNDE... İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen Tedarik Zincirleri toplantı serisinin beşincisinde çip konusu ele alındı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapılan Tedarik Zincirlerinde Çipler etkinliğine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da katıldı. Toplantıda konuşan İSO Başkanı Bahçıvan, “Türkiye, kısa sürede yerli çip üretimine kavuşmalı” dedi. 48 MAYIS 2021 HABERLERİSO SANAYİ 49 İ stanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi sürecinde küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları ele aldığı toplantı serisinin beşincisinde çip konusunu konuştu. 7 Nisan 2021’de İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapılan Tedarik Zincirlerinde Çipler etkinliğine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da katıldı. Toplantıda yapılan Çip Tedariğinde Güncel Gelişmeler paneline de sanayicilerin ve teknoloji profesyonellerinin yoğun ilgisi vardı. Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, artık neredeyse hiçbir teknoloji ürününün eşyaya bir nevi akıl katan çip olmadan çalışmadığını söyledi. Elektrikle çalışıp da mikroçip içermeyen cihazların yok denecek kadar az olduğunu belirten Bahçıvan, salgınla birlikte hem iş süreçlerinde hem tüketim tercihlerinde, teknoloji ve dijital dönüşümün daha da büyük bir ağırlık kazandığını ifade etti. Uzaktan çalışmaya yönelim ve evde geçirilen sürelerin artmasının, elektronik ve akıllı ürünlere olan talebi hızlandırdığına dikkat çeken Bahçıvan, tüm bu unsurları bir arada düşündüğümüzde, doğal olarak dünyanın benzeri görülmemiş bir çip krizi yaşıyor olmasının hiç de şaşırtıcı olmadığını anlattı. ERDAL BAHÇIVAN: “ÇİP KITLIĞI, ÜRETİM PLANLARINI DEĞİŞTİRMEYE ZORLUYOR” Küresel çaptaki çip kıtlığı ve temininde yaşanan zorlukların, örneğin son dönemde hızlı bir dijitalleşme sürecinden geçen otomotiv sektöründe, ülkemizin de dahil olduğu pek çok üreticiyi tedarik yönünden baskı altına soktuğunu ve üretim planlarını değiştirmeye zorladığını kaydeden Bahçıvan, küresel pazarda lider olan pek çok akıllı cihaz üreticisinin yeni ürün lansmanlarını ertelemek zorunda kaldığını ve bu ürünlerin fiyatlarında da güçlü bir artış baskısı ortaya çıktığını dile getirdi. Daha uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, çip kullanımında halen ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunu vurgulayan Bahçıvan, sadece ocak ayında dünya üzerinde 40 milyar dolarlık çip satıldığını ve üreticilerin her gün artan talebe yetişemez durumda olduğunu ifade etti. Öte yandan, günlük kullanılan ev aletlerinden araç içi elektronik sistemlere, savunma sanayisinden giyilebilir teknolojilere kadar her alanda büyük önem taşıyan çiplerin ticaret ve teknoloji alanında süregelen rekabetin ve hatta küresel hegemonya mücadelesinin ana unsurlarından biri haline dönüştüğüne dikkat çeken Bahçıvan, konteyner savaşları, aşı savaşları, siber savaşlar ve son olarak çip savaşları dikkate alındığında savaşların şeklinin, içeriğinin ve kapsamının değiştiğini belirtti. Günümüzün en büyük çip tüketicisi olan Çin’in stratejik öneme sahip bu üründe Amerika Birleşik Devletleri’ne bağımlılıktan kurtulmaya çalıştığını söyleyen Bahçıvan, Çin’in 2015’te ilan ettiği “Made in China 2025” planının önemli bileşenlerinden birinin ülkenin çip tedariki konusundaki bağımlılığını azaltmak olduğunu hatırlattı. Aradan geçen dönemde üretim kapasitesinde sağlanan artışın baş döndürücü bir hızla büyüyen talebin halen çok gerisinde kaldığına işaret eden Bahçıvan, 2020 itibarıyla Çin’in üretimde kullandığı çiplerin yalnızca yüzde 6’sını kendi topraklarında ürettiğini ve geri kalan kısmını büyük ölçüde ABD’den ithal etmek zorunda kaldığını belirtti. Bahçıvan, ayrıca Tayvan, Güney Kore, Avrupa ve Japonya gibi önemli oyuncuların da halen Çin’e göre yüksek miktarda çip ürettiğini sözlerine ekledi. “ÇİN’İN İÇ PAZARDAKİ İHTİYACINI İTHALATLA KARŞILAMAK ZORUNDA KALACAĞI TAHMİN EDİLİYOR” Bu durumun farkında olan Çin’in 2025 sonuna kadar yürürlükte olacak 14. Beş Yıllık Plan kapsamında, bilim ve teknoloji konusundaki dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için yapay zeka, kuantum bilgisayarlar, entegre devreler gibi pek çok alanda AR- GE harcamalarına ayırdığı kaynağı kat kat artırdığına dikkat çeken Bahçıvan, buna rağmen, Çin’in kendi iç pazarındaki ihtiyacını uzun bir süre daha ithalatla karşılamak zorunda kalacağının tahmin edildiğine değindi. Sektörde sahip olduğu bu büyük avantajı kaybetmek istemeyen ABD’nin de elbette boş durmadığını belirten Bahçıvan, geçtiğimiz yıl Huawei ve bağlı ortaklıklarının, ABD firmalarının çip teknolojilerini kullanmasının ulusal güvenlik gerekçesiyle yasaklandığını İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacırsöyledi. Bu kısıtlamaların Biden yönetiminde de yürürlükte kalacak gibi göründüğünü aktaran Bahçıvan, üstelik ABD’nin kendi içinde kamu bütçesinin de desteğiyle çok daha büyük yatırımlara hazırlandığına işaret etti. Bahçıvan, son olarak ABD Başkanı Biden’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı 2,2 trilyon dolarlık yatırım planında, ülkenin çip endüstrisine 50 milyar dolarlık destek verilmesinin de yer aldığını sözlerine ekledi. “ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA DAHA SOFİSTİKE ÇİPLER ORTAYA ÇIKACAK” Salgın ve tedarik zincirlerinde yol açtığı sıkıntılarla birlikte dünyanın en büyük teknoloji üreticilerinin çip üretimini yabancı firmalara yaptırmaktansa kendi bünyelerinde üretmeye yöneldiğini dile getiren Bahçıvan, “Üstelik iki büyük küresel güç arasındaki rekabeti de fırsata çevirdiler. Örneğin Intel ve Samsung’un toplamda en az 30 milyar dolar tutarında olması beklenen yatırımlarla ABD’nin Arizona, Texas gibi teknoloji üretiminde öne çıkan eyaletlerinde kendi fabrikalarını kurmaya hazırlanıyorlar” dedi. Bahçıvan, dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri olan Tayvan merkezli TSMC’nin de artan kapasite baskısını ortadan kaldırabilmek için bu yıl sermaye harcamalarını 28 milyar dolara yükselttiğini sözlerine ekledi. Çip sektöründe giderek kızışan küresel rekabetin hiç kuşkusuz önümüzdeki yıllarda giderek daha küçük ama daha sofistike çiplerin ortaya çıkmasını sağlayacağına işaret eden Bahçıvan, üç, dört yıl öncesine kadar genelde 7 ila 10 nanometre boyutunda olan, 2020’de 5 nanometre boyutunda üretilmeye başlanan çiplerin muhtemelen bu yıl 3 nanometreye kadar küçülerek yeni akıllı telefonlarda kullanılmaya başlanacağını anlattı. “DÜNYANIN TEKNOLOJİ HARİTASI DEĞİŞİME UĞRAYACAK” Tüm bu gelişmelerin 2020’li yıllarda dünyanın teknoloji haritasında büyük değişimler olacağını haber verdiğini vurgulayan Bahçıvan, “O halde, Türkiye olarak bizim de giderek daha zorlu hale gelen küresel rekabet koşullarında bu değişimleri kenardan izlemek gibi bir lüksümüz yok” şekline konuştu. Aksine, ülkemiz savunma sanayisinden yerli otomobile, uzay programın akıllı şehir projelerine kadar uzanan, yüksek katma değeri ve dijitalleşmeyi merkeze alan yeni bir sanayileşme stratejisini hayata geçirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu. Bahçıvan, şöyle devam etti: “Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın pandemi şokunu hızlı bir toparlanmayla aşan sanayi sektörümüz, yeni yatırımlarla geleceğe hazırlanmanın ve küresel değer zincirinde konumunu güçlendirmenin gayreti içinde. Dünyada yaşanan dönüşümü yakından takip eden ve pandemi sonrası dönemin fırsat ve tehditlerinin farkında olan pek çok sanayi işletmemizin yeni yatırım projelerini gündemine almış olmasını sevinerek gözlemliyoruz. Yakın coğrafyaya ve yeni pazarlara yönelik büyük hedefleri olan, üretim, yatırım ve büyüme arzusu açısından tabiri caizse kabına sığmayan bir sanayici profilimiz var. Bu durum, önemle vurgulamak isterim ki geleceğin teknolojik ihtiyaçlarına hitap eden ürünlerin ihtiyaç duyduğu ham madde tedarikine yönelik stratejik yatırımlarda; devletin de katkısıyla güçlü bir üretim seferberliğini zorunlu kılıyor.” “TÜRKİYE EN KISA SÜREDE YERLİ ÇİP FABRİKASINA KAVUŞMALI” Bahçıvan, tüm bu olgulardan yola çıkarak, 50 MAYIS 2021İSO SANAYİ 51 Türkiye’nin en kısa sürede en son teknoloji ve bilgi birikimiyle donanmış bir yerli çip fabrikasına kavuşması gerektiğini söyledi. Bu konuda gerek Savunma Sanayi Başkanlığı gerekse TÜBİTAK gibi kurumların nezdinde belli çabaların sergilendiğini memnuniyetle izlediklerini belirten Bahçıvan, öte yandan dünyada yaşanan hızlı sürecin adımlarını sıklaştırma konusunda herkes için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını sözlerine ekledi. MEHMET FATİH KACIR: “ÇİP, OTOMOBİL ÜRETİMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ise tedarik zincirindeki aksaklıkların bütün dünyanın gündeminde olduğunu söyledi. Özellikle otomotiv sektöründe yaşanan sıkıntıların çip konusunu öne çıkardığına değinen Kacır, APS’den hava yastıklarına, park yardımcılarından dört çeker sistemlere kadar çipin otomobil üretiminde önemli olduğunu ifade etti. Pandemi döneminde kripto paralara olan ilginin artması gibi tüketici elektroniğinde yaşanan artışların çip tedarikini daha da güçleştirdiğini belirten Kacır, sipariş ve üretim arasındaki zaman aralığına dikkat çekerek bu sürenin 12-20 hafta olduğunu bildirdi. Kacır, bundan dolayı sektörün kısa vadeli şoklardan büyük ölçüde etkilendiğini anlattı. Çip tasarımı konusunda çok firma olduğunu ama üretici firmaların sayısının oldukça az olduğunu belirten Kacır, dünyanın bu durumu yeniden gözden geçirdiğini ifade etti. Tedarik zincirine genel olarak bütün bakışın değiştiğini ve tek merkezli üretim yerine çok merkezli üretim anlayışının öne çıkacağını vurgulayan Kacır, yarı iletkenlerin odak sektörleri arasında yer aldığını dile getirdi. Cari açığın fazla olduğu ve katma değeri yüksek olan ürünleri yerli imkanlarla üretmeyi amaçladıklarını vurgulayan Kacır, yarı iletken pazarı ile doğrudan ilişkisi olan mikro elektrik alanında buna yoğunlaştıklarını ifade etti. “CARİ AÇIĞI ÜLKE GÜNDEMİNDEN ÇIKARMAK İÇİN ADIMLAR ATACAĞIZ” Kacır, özel sektörden gelen, yarı iletkenlerin üretim ve yatırımına kadar elektronik sistemlerde kullanılan komponentlerin daha yüksek adetler ile ekonomik verimlilik adında ortak bir satın alma platformu ile alınması konusunu değerlendirdiklerini söyledi. İnsan kaynağı ve altyapı oluşturmaya yönelik, girişimciler için bilgisayar destekli altyapı test destekleri vermenin gündemlerinde olduğunu kaydeden Kacır, stratejik gereksinimleri hesaba katarak global marka ortaya çıkaracak şekilde marka desteklerini nasıl gerçekleştirebileceklerini değerlendirdiklerini anlattı. Kacır, yapısal olarak cari açığı ülke gündeminden çıkarmak için adımlar atacaklarına değinerek iyi bir planlama ve doğru bir koordinasyon ile özel sektörün desteğiyle bu konuda önemli gelişmeler olacağını sözlerine ekledi. Ardından Hürriyet Gazetesi Ekonomi Editörü Sefer Levent’in moderatörlüğünde Çip Tedariğinde Güncel Gelişmeler paneli yapıldı. Panele Casper Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Meclis Üyesi Necat Saldanlı, Agteks Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Üyesi Mehmet Ağrikli, Al-Kor Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin, Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Direktörü Gökşen Töre Sancak ve Arçelik Satınalma Direktörü Hakan Kozan katıldı. Panelde konuşmacılar özetle şunları söyledi: NECAT SALDANLI: “PANDEMİ SIRASINDA ÇİP ARZI OLAĞANÜSTÜ TALEBİ KARŞILAYAMADI” 2020 yılı içindeki hızlı talebin biraz düşüşe geçtiğini söyleyen Casper Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Meclis Üyesi Necat Saldanlı, “Talebin düşmesinde Türkiye’de fiyatların artması ve kurların dalgalanması etkili oldu” dedi. Saldanlı, şöyle konuştu: “Pandemi sırasında çip arzı olağanüstü talebi karşılayamadı. Çip konusu ülkeler arasında rekabet unsurlarından biri olacak. İş, eğitim ve eğlence evden yapılmaya başlanınca birçok insan akıllı cihaz, tablet ve oyun konsolunu daha çok kullandı. Ayrıca eğitimin dijital ortamda sürdürülmesi tüketici davranışlarında bir ihtiyaca evrildi. Teknolojik ürünlerin talebinin artmasına çip arzı yetişemedi. Bizde kapanmalar başlamamışken Çin’de çip fabrikaları kapanmaya başladı. Bizde henüz etkisini İSO Meclis Üyesi Necat Saldanlı Hürriyet Gazetesi Ekonomi Editörü Sefer LeventHABERLER 52 MAYIS 2021 göstermeden üretim arzında daralma oldu. Kripto para üretimi 5G altyapısı, şirketlerin bulut altyapısına ihtiyacı, çip üreticilerin bizim sektörümüz yerine otomotiv sektörünü tercih etmesi, bilgisayar tarafında sıkıntılara neden oldu.” MEHMET AĞRİKLİ: “ÇİPLERİN ŞU AN KARABORSASI BİLE YOK” 2008 krizinde de buna benzer sorunların yaşandığını hatırlatan Agteks Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Üyesi Mehmet Ağrikli, bazı ürünleri bir yıl sonra teslim edebildiklerini hatırlattı. Nisan ayında teslim edilmesi gereken çipler için önce temmuz şimdi de aralık ayını üreticilerin adreslediklerini belirten Ağrikli, “Çiplerin şu an karaborsası bile yok. Otomotivde elektrikli araçların artan talebi, akıllı telefonlar gibi aksamların satışlarında patlama yaşanması üreticileri buraya yöneltti. Özel tasarımlı çiplerin üretimi de azaldı. Bu arz sıkıntısı daha büyük sorunlara yol açacağa benziyor. Çip üretim yatırımları hızlansa da yeterli olmayacak. Konuyla ilgili üniversitelerde ilgili bölümler açılmalı. ABD’deki şirketler satın alınmalı ve bu teknoloji Türkiye’ye getirilmeli” dedi. BERÇ DARÇİN: “TÜM ELEKTRONİK CİHAZLARIN ÇİPE İHTİYACI VAR” Otomobillerin birer mobil alan olma yolunda olduğuna dikkat çeken Al-Kor Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin, “10 yıl önce çiplerdeki sıkıntının otomobil üretimini etkileyeceğini söyleselerdi kimse inanmazdı. Otomotiv üretimi dünyada yüzde 20 düştü. Sektör 500 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Otomobil sektörü, Türkiye ihracatında 25.9 milyar dolarla ihracatta birinci sırada. Yeni nesil araçlar sürücüye ihtiyaç duymayacak. Bazı aksamların pazarı küçülecek, sürücü asistan sistemleri ve piller otomobil sektörünün geleceğini belirleyecek. 38 dolarlık içten yanmalı motor, yerini 330 dolarlık elektronik ekipman kullanan hibrid ve elektrikli araca bırakacak. Tarihin en yüksek seviyesinde olan çip üretimi talebi karşılayamıyor. Tüm elektronik cihazların çipe ihtiyacı var” diye konuştu. TÖRE SANCAK: “ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ÜRETİMİ ARTACAK” Çip krizinin devamını beklediklerini kaydeden Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Direktörü Gökşen Töre Sancak, otomobildeki trendlerde otonom ve bağlı araçların oranının artacağını belirtti. Elektrikli araçların da üretiminin artacağını anlatan Sancak, “Bunlar talebi artıran gelişmeler. Araç maliyeti içinde elektronik komponentlerin ağırlığı artıracak. Covid-19 bu trendi hızlandırdı. Buradaki yatırımlar yüksek yatırımlar olduğu için yatırım ve beşeri sermaye boyutu var. Ülke olarak potansiyelimiz var” dedi. HAKAN KOZAN: “ÇİP, BEYAZ EŞYADA YOĞUN OLARAK KULLANILIYOR” Çiplerin beyaz eşyada yoğunlukla kullanıldığına dikkat çeken Arçelik Satınalma Direktörü Hakan Kozan, “10 yıl önce beyaz eşya başına 1.1 adet elektronik kart kullanırken bugün 2.6 adede geldik ve bu rakam artıyor” dedi. Arçelik olarak yıllık 50 milyon adet elektronik kart kullandıklarını söyleyen Kozan, bunun 100 milyon çip ve devre ihtiyacı anlamına geldiğini bildirdi. Kozan, şöyle konuştu: “Çip tedarikçileriyle stratejik iş birliği geliştiriyoruz. Tasarımda birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yarı iletken sektöründe fabrikası olan ve olmayan diye ikiye ayrılıyor. Tasarımcılar çok daha fazla etkilendi. Beyaz eşya sektörü pandeminin yoğun yaşandığı aylarda AB ve Türkiye’de haziranda ciddi talep patlaması yaşadık. Talebin kalıcı olduğunu görür görmez 2021 planlarını yapmaya başladık. Tedarik sürelerinin 60 haftaya çıktığı dönemde öncelik almamızı sağladı. Ama krizin sürmesi üzerine alternatif projelere başladık. Panelin ardından izleyicilerden gelen sorular Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve panelistler tarafından yanıtlandı. İSO Meclis Üyesi Mehmet Ağrikli İSO Meslek Komitesi Üyesi Berç Darçin Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Direktörü Gökşen Töre Sancak Arçelik Satınalma Direktörü Hakan KozanHABERLER 54 MAYIS 2021 İSO TUSAŞ İLE TEDARİKÇİ SANAYİCİLERİ BULUŞTURDU SAVUNMA SANAYİ BULUŞMALARI... Savunma Sanayi Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen “Bir Yerlileşme başarısı TUSAŞ” etkinliği, 8 Nisan tarihinde İstanbul Sanayi Odası tarafından düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil konuk oldu. Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen etkinlikte TUSAŞ’ın faaliyetleri ve savunma sanayisindeki son durum ele alındı. İSO SANAYİ 55 İ stanbul Sanayi Odası (İSO), Savunma Sanayi Buluşmaları kapsamında “Bir Yerlileşme Başarısı: TUSAŞ” etkinliği gerçekleştirdi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans olarak gerçekleştirilen etkinliğe Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil konuk oldu. TUSAŞ’ın faaliyetlerinin ve savunma sanayisindeki son durumun ele alındığı etkinliğe çok sayıda sanayici ilgi gösterdi. Yapılan konuşmaların ardından ağırlıklı olarak sanayicilerden oluşan izleyiciler, sordukları sorularla Kotil’den ve TUSAŞ yönetiminden sektörle ilgili bilgi almaya çalıştı. Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, son yıllarda dünya genelinde maalesef jeopolitik gerilimlerin, terörün ve bunlardan kaynaklanan güvenlik kaygılarının artmakta olduğu bir dönemden geçtiklerini söyledi. Bu güvenlik arayışlarıyla birlikte savunma sanayinin de bütün dünyada son dönemde üzerinde en çok konuşulan konulardan biri haline geldiğini belirten Bahçıvan, artık bu alanda yeni model arayışlarının, yeni iş birliklerinin ve yeni nesil tedarik stratejilerinin birçok ülkenin gündemini oluşturduğunu kaydetti. Bahçıvan, öte yandan, savunmaya yönelik yapılan harcamaların da dünya çapında bir artış gösterme eğiliminde olduğuna dikkat çekti. Dünyadaki sıcak çatışma bölgelerinin büyük bir bölümünün Türkiye’nin yakın ve komşu coğrafyasında yer aldığına işaret eden Bahçıvan, böyle bir küresel ortamda; Türkiye’nin sahip olduğu jeostratejik konum, güvenlik ve savunma konularının kendileri için çok daha önemli hale geldiğini belirtti. Bugün artık istikrarsızlıkların süreklilik kazandığı bu coğrafyanın ortasında bulunan Türkiye’nin güvenliğinin; her şeyden önce gelmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, içinde bulundukları coğrafyanın bu özel şartlar göz önüne alındığında; etkin ve güçlü bir silahlı kuvvetlerin Türkiye için elzem olduğunu anlattı. ERDAL BAHÇIVAN: “SAVUNMA SANAYİ YÜKSEK PERFORMANS GÖSTERİYOR” Yirminci yüzyıla damga vuran dünya savaşları sonrası tanık oldukları Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin savunmasının, milletimizi üzen bir şekilde önemli ölçüde dışa bağımlı olduğunu hatırlatan Bahçıvan, “Bugüne gelindiğinde savunma sanayinin son yıllarda ortaya koyduğu yüksek performanslı birçok gelişmeyi ulus olarak takdirle ve memnuniyetle karşılıyoruz” dedi. Bu gelişmelerde TUSAŞ’ın projelerinin payının da oldukça yüksek olduğunu belirten Bahçıvan, TUSAŞ’ın geliştirdiği taarruz helikopteri, insansız hava araçları, eğitim ve taarruz uçakları ve uydularını gururla takip ettiklerini ifade etti. Bahçıvan, yılbaşında faaliyete geçen, dünyanın tek çatı altındaki dördüncü büyük kompozit tesisi olma özelliğini taşıyan tesisinin de çok daha büyük başarılara vesile olmasını umduklarını kaydetti. Dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi sıralamasında 2020 yılında 16 sıra atlayarak 53’üncü sıraya yükselen TUSAŞ’ın toplam cirosunun yüzde 40’ını AR- GE yatırımlarına ayırmasının bu başarının arkasındaki gücü ortaya koyduğunu belirten Bahçıvan, “Türkiye’de modern savunma sanayinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonu için çıkılan yolda, ülkemiz için en önemli husus, savunma sanayimizde ‘yerli ve milli üretim’ hedefidir” diye konuştu. Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti: “Yerlilik oranımızın yüzde 70’i geçmiş olması gurur verici. TUSAŞ ve sektördeki diğer değerli firmalarımız tarafından ortaya konulan özgün, yerli ve milli projeler ülke savunmasında büyük rol üstleniyor. Kendi motorunu, milli tankını, savaş gemisini, taarruz helikopterini, insansız hava araçlarını, füzesini ve uydusunu üretmeyi başaran Türkiye hepimizin gururudur. Bu gururun, sektörde faaliyet yürüten kuruluşlarımıza moral motivasyon açısından ne kadar önemli bir etki yaptığını buradan özellikle ifade etmek isterim. Bizler de İstanbul Sanayi Odası olarak, üyelerimiz olan nitelikli sanayi firmaları aracılığıyla İstanbul’un önemli bir İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal BahçıvanNext >