< Previous36 TEMMUZ 2021 KAPAK “BU YIL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMASINA YOĞUNLAŞACAĞIZ” “PARİS İKLİM ANLAŞMASI, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NDE ONAYLANMALI” H atırlanacağı üzere İstanbul Sanayi Odası uzunca bir süredir sürdürülebilirlik konusunda birçok konuyu dile getirmemiz için çalışmalar yapıyor. Bu değerli çalışmalar için teşekkür ederim. Başkanımızın da ifade ettiği gibi Paris İklim Anlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanması ve ardından da 2050 yılı için karbon nötr bir ülke haline geçmek için bir hedef koyması gerekiyor. Bu durum gerek İstanbul Sanayi Odası’nın gerekse tüm ülkemizin sürdürülebilirlik alanında mesafe alması için olağanüstü kıymete sahip. Aksi takdirde muhtemelen temmuz ayında açıklanacak Yeşil Mutabakat kapsamındaki sınırda karbon düzenlemesinde ve bunun devamındaki birtakım faaliyetlerde ceza ödemek zorunda kalabileceğiz. Sanayiciler olarak sürdürülebilirlik alanında yapabileceğimiz somut, etkin işler var. Bunlardan biri yenilenebilir enerjide öz tüketime daha fazla geçmek olabilir. Yani birçok çatı, birçok arazi hakikaten güneş enerjisi başta olmak üzere sanayicinin öz tüketimimiz için kullanılmaya açık durumda. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Atilla Dikbaş: Arçelik AŞ Kalite, Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı: B irleşmiş Milletler’in yayınlamış olduğu değerlere bakıldığında üç bacaklı bir sacayağının olduğu görülüyor. Buradaki ilk ayağı temel değerler oluşturuyor. Özellikle yoksulluğun giderilmesi yani temel ihtiyaçlara yönelik alınacak aksiyonlar çok önemli. Daha sonra sosyal değerler var ki sosyal değerleri de barış, eşitlik, kaliteli yaşam olarak değerlendirebiliriz. Bunların hepsini zaten göz önünde bulundurmak durumundayız. Ancak diğer en önemli konumuzu da küresel, yani doğal değerler oluşturuyor. Sanayinin de içinde olduğu ve bizim özellikle bu tematik alanlar kapsamında yapacağımız her türlü döngü çok önemli. Çocuklarımızın yarınlarını elinden almayacak şekilde değer üretme zincirlerini ve küresel değerleri koruma noktasında neler yapabileceğimizi göstermek durumundayız. İçinde bulunduğumuz bu çalışma programına hem kurum hem de bireysel akademisyenler olarak çok değer katacağımıza inanıyorum. Konuyla ilgili olarak, sürdürülebilirlik kapsamında da Arı Teknokent’in bu sene yaptığı bütün çalışmalarını bu tema üzerine yoğunlaştırdığını bildirmek istiyorum.38 TEMMUZ 2021 KAPAK “İKLİM KRİZİ KONUSUNDA HEP BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ” “ÇALIŞMA KAPSAYICI BİR ŞEKİLDE ELE ALINMALI” İ ş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) olarak iş dünyasında sürdürülebilirlik konusunun yaygınlaşması, iş yapış biçimi haline gelmesi için uğraş veriyoruz. İstanbul Sanayi Odası’yla da farklı platformlarda işbirliğinde bulunduk. Öncelikle Sürdürülebilirlik Platformu kuruldu. Buna dahil edildiğimiz için de çok memnun olduk. Mümkün olduğu kadar bu konuda yaygınlaşmak, farklı alanlarda çalışmalar yapmak gerektiğini düşünüyoruz. İklim krizi gerçekten hepimizin birlikte çalışmasını gerektirecek bir konu. Bir yandan biyoçeşitlilik kaybı bir yandan da eşitsizliklerin olduğunu görüyoruz. Pandemiyle beraber bu konular su yüzüne B eş ana temadan birinin güvenli çalışma ortamı olarak belirlenmiş olması ve işin geleceği olarak tanımlanması, kanaatimizce güzel bir çalışma sürecinin en hassas şekilde yürütüldüğünün bir ifadesidir. Güvenli bir çalışma ortamı oluşturmadığımız takdirde tüm bu beklentileri ve sürdürülebilirliği temin edebilmemiz mümkün değil. Dolayısıyla çevresel ve sosyal değerler üretebilmek için toplum bireylerinin refahına yönelik üretimi ve tüketim dengesini sağlayabilmek, çevreye zarar vermeden ve çevreyi gözeterek çalışmaları yürütebilmek ve sektörel sürdürülebilirliği de temin edebilme adına bütün bu farkındalıkların yerine getirilmesi çıktı. Ancak sizin de oluşturduğunuz gibi beş tematik alana bölmek, bu alanlarda farklı işbirlikleriyle çözümler oluşturmak gerçekten çok değerli. Biz de SKD Türkiye olarak Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma amaçlarını stratejik çerçevemiz olarak alıyoruz ve beş odak alanında çalışma yapıyoruz. SKD Türkiye olarak düşük karbon ekonomisine geçiş konusu, net sıfır karbon hedefleri vermek, yenilenebilir enerjiye geçiş gibi konularda yardımcı olabiliriz. gerekir. Çalışmanın kapsayıcı bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade etmek isterim. Bugün burada sivil toplum örgütlerinin ve bakanlıkların değerli temsilcilerini görüyoruz. Burada oluşacak sinerjinin tüm çıktıları Türkiye işgücü piyasasına örneklik teşkil edeceği bir vakıa olarak görebiliriz. Çünkü Türkiye’ye dikkatlerin çekildiği nokta İstanbul’dur. İstanbul Türkiye ve dünyaya ilham verecek merkezlerden biridir. SKD Genel Sekreteri Konca Çalkıvik: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya: 40 TEMMUZ 2021 KAPAK “SINIRDA KARBON DÜZENLEMESİYLE İLGİLİ VERGİLER GETİRİLMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR” “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PRENSİBİ TOPLUM NEZDİNDE DAHA İYİ KAVRANMALI” A vrupa pazarına giren tüm kimyasallar, materyaller ve gıda maddeleri gibi ürünlerin Avrupa Birliği yönetmelikleri ve standartlarına tam olarak uyması gerektiğiyle ilgili çalışmalar yürütülüyor. Mart 2021’de Avrupa Birliği için yeni sanayi stratejisi açıklandı ve bu doğrultuda da yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve küresel rekabet konularına önemli vurgular yapıldı. Sınırda karbon düzenlemesiyle ilgili önemli vergiler getirilmesi öngörülüyor. Tabii ki bu arada bizim de sanayimizin bu süreçte, yeni düzenlemelere uyum sağlaması, ihracatımızı daha fazla artırmak, teknoloji yoğun üretimimizi büyütmek adına çeşitli düzenlemeleri yapması T üm dünyada olduğu gibi ülkemizde de adeta bir paradigma değişikliğine sebep olan sürdürülebilirlik prensibinin toplum nezdinde daha iyi kavranması ve ülkemiz sanayisinin bu sürece adaptasyonunun geliştirilmesi adına; kamu, üniversite, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin bir çatı altında toplanması ve ortak bir dile konuşması gerçekten büyük önem arz ediyor. Hepimizin malumu, dünya, Sayın Başkanımızın biraz önce belirtiği gibi tüketim odaklı lineer ekonomi modelinden sürdürülebilirlik odaklı döngüsel ekonomi modeline geçiş sürecinde yer alıyor. Bunun önemini hepimiz çok iyi kavramak zorundayız. Bu geçiş sürecinde baş aktörün ise Avrupa Birliği gerekiyor. Enerji verimli motorların kullanılması sanayimizde önemli derecede verimlilik elde etmemizi sağlayacak. Genel müdürlük olarak bir projemiz pilot olarak şu anda yürütülüyor. Tabii ki güzel ve iyi uygulama örneklerimiz de gelişti. Önümüzdeki toplantıda da gündem olarak bu konu ele alınırsa biz de iyi uygulama yapmış bir firmanın örnek uygulamasını paylaşabiliriz. olduğunu söylememiz mümkün. Özellikle önümüzdeki dönemde hayatımızda daha yoğun bir etki gösterecek olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı gerek ülkemiz gerek sanayimiz açısından önemli meydan okumalar barındırıyor. Sanayicimiz bu süreci doğru okuyamaz ve adapte olamaz ise geleneksel ihracat pazarlarımızın başında gelen, toplam ihracatımızın da yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa pazarında kayıplarla karşı karşıya kalabiliriz. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdür Yrd. Hülya Öztoprak Yılmaz: İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Ömer Karadeniz:42 TEMMUZ 2021 KAPAK “PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NDA TÜRKİYE’NİN POZİSYONU BELLİ” “YEMEK ATIKLARINDAN KARBON AYAKİZİNE FAYDA SAĞLAYABİLİRİZ” S ürdürülebilirlik çerçevesinde ocak ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak bir sürdürülebilirlik raporunun oluşturulması sürecini başlattık. Bununla ilgili olarak da bir firmayla çalışmalarımıza bu yılın ocak ayında devreye aldık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak merkez kampüsümüzde yürütülen faaliyetlerin verimli ve çevreye duyarlı bir şekilde değerlendirilerek çevresel, ekonomik ve sosyolojik açıdan sürdürülebilir bir şekilde yönetiminin sağlanması amacıyla 2020 yılı sürdürülebilirlik raporlamasına başladık. Şu anda da çok iyi gidiyoruz, iki tane ara raporumuz ortaya çıktı. Bu belki de ilginç gelmiştir, ilk defa bir kamu kuruluşunun sürdürülebilirlik raporu oluşturması, bunun öncüsü olarak Enerji Bakanlığı’nı gördük şu an için. H em sanayici hem de çiftçi şapkasına sahip biriyim. Bir aile çiftliğimiz var ve orada tarım yapmaya çalışıyoruz. Burada sürdürülebilirlikle ilgili çok çalışma yaptık. Güneş ve rüzgar enerjisi kullanıyoruz. Suyumuzu arıtıyoruz, yağmur suyu topluyoruz, kompost yapıyoruz... Benim şöyle bir önerim olacak: Fabrikalarımızın hepsinde yemekhaneler var. Yemek atıkları genelde çöpe gidiyor. Biz kompost ünitesi kurduk ve burada yemek atıklarını gübreye çevirmeye başladık. Bunu herkes yapabilir. Bu Bu bağlamda BOTAŞ firmamız da yeni bir sürdürülebilirlik raporunu oluşturmakla ilgili çalışmalara başladı. İklim değişikliği ile ilgili Paris Anlaşması’na ciddi atıflar oldu. Paris İklim Anlaşması’nda Türkiye’nin pozisyonu zaten belli. Enerji Bakanlığı olarak dekarbonizasyon, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı çok yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin karbonsuz bir ekonomiye, yani döngüsel bir ekonomiye geçişte kendi üzerimize düşen payı çok ciddi manada yaptığımıza inanıyorum. konuda İstanbul Sanayi Odası olarak öncü olabiliriz. Bu kovaları hazırlatabiliriz. Sanayi Odası logoları yaparız. Bu plastik kovaları yapacak çok iyi üreticilerimiz de var. Böylece somut bir adım atabiliriz. Belki çok küçük bir sonuç elde edeceğiz ama böylelikle karbon ayak izine, karbon gömmeye faydamız olacak. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Çevre ve İklim Dairesi Başkanı Dr. Abdülkadir Bektaş: İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Süleyman Ertem:“ÇEVRECİLİK MODELİYLE, KULLAN AT DEĞİL ÇEVRECİ ÜRÜNLER TERCİH EDİLECEK” “BARSELONA SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA BAZI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ” T ekstil sektörü, ülkemizde yaptığı ihracatla, üretimiyle çokça katma değer yaratarak dikkat çekiyor. Ürettiği makine parkuru, yetiştirdiği insan kaynağı olarak pek çok sektörünün önünde yer alıyor. Durum böyle olunca da değişimlere çok çabuk ayak uydurabiliyor. İhracatımızın çok büyük bir kısmı Avrupa’ya yapılıyor. Bu konuda başı Avrupa ülkeleri çektiği için coğrafi özelliğimiz sebebiyle, karbon ayak izinden dolayı bu transporttan ülke olarak çok ciddi avantaj sağlıyoruz. Çok hızı ayak uydurup ihracatımızı ülke geneline yaymış pozisyonda olabileceğiz. Tekstil sektöründe daha 10 yıl öncesine kadar kullan at modeli ön H epimizin çoğunlukla bildiği üzere Barselona Sözleşmesi kapsamında, ülkemizin de taraf olduğu bazı çalışmalar yürütüyoruz. Bunlardan biri de Akdeniz Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Bölgesel Eylem Planının altındaki her ülkenin hazırlaması öngörülen bir eylem planı çalışmasıdır. Bu alanda çalışma yürütmek üzere 2019 yılında bir hazırlık yaptık. Bu projeyle ülkemizin sürdürülebilir üretim ve tüketim eylem planının hazırlanması için bir yol haritası çalıştık. Projenin alt başlıklarından biri de yol haritasının hazırlanmasının yanı sıra bir alan olarak, elektrikli ve elektronik eşya değer zinciri seçilerek o alanda çalışma plandaydı. Hızlı, ucuz ve basit üreterek, hemen kullanıp atılsın, yerine yenisini alsın modeli ön plandaydı. Sadece cirolara bakılıyordu. Fakat son zamanlarda dünyadaki çevrecilik modeli ön plana çıktığı zaman artık insanlar kullan at değil çevreci ürünler tercih edecek. Yapığımız ürünlerdeki testleri 50 yıkamaya kadar çıkardık. 50 yıkama sonrası ürünlerle pozisyon alıyoruz. Satış ve üretim planları bu doğrultuda ilerliyor. yürütmesidir. Bildiğiniz üzere bu alanda, sürdürülebilir üretim ve tüketim alanında dört ana başlık var. Gıda, balıkçılık, tarım; konut, inşaat, tüketici ürünleri imalatları ve turizm. Öncelikli olarak tüketici ürünleri imalatı altında elektrikli ve elektronik değerli eşya zinciri çalışıldı. Konut ve inşaat sektörü alanında çalışma yürütmeyi planlıyoruz. Şu an proje yazım aşamasında. 2021 sonunda projenin gerçekleşmesini, başlamasını hedefliyoruz. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Mehmet Selçuk Sadır: Çevre ve Şehircilik Bakanı Uzmanı Şeyma Uçar Seçgel: İSO SANAYİ 4344 TEMMUZ 2021 KAPAK “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAPSAMINDAKİ DÖNÜŞÜM TAKİP EDİLMELİ” “BÜYÜK ÖLÇEKLİ PROJELERDE DESTEKLERİMİZ BULUNUYOR” T icaret Bakanlığı olarak gerek Avrupa Yeşil Mutabakatı gerekse Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi dünya ticaret örgütü kapsamında sürdürülebilirlik konusunda her tür tartışmayı ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İlgili tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarımızla koordinasyon içinde ülkemizin rekabetçiliğinin korunması için gerekli girişimlerde bulunuyoruz, gerekli adımları atıyoruz. Tabii tüm dünyanın gittiği şekilde ülkemizin de sürdürülebilirlik kapsamında dönüşümü takip etmesi gerekiyor ve buna uyum sağlamak çok önemli. Bu bağlamda Paris Anlaşması’nı henüz ülke olarak onaylamamış olsak da sürdürülebilirlik A jansımız faaliyet göstermeye başladığı 2019 yılından bu yana çevre, enerji, kaynak verimliliği, temiz enerji uygulamaları ve sair konularda İstanbul’da imalat sanayinin kapasitesini ve farkındalığını artırmaya yönelik birçok proje uyguladı. Şu anda halihazırda değerlendirme süreci devam eden programlarımızda yine kaynak verimliliği konusuna özellikle vurgu yaptık ve bu anlamda birçok proje başvurusu oldu. İnşallah önümüzdeki dönemde başarılı olan projeleri destekleyeceğiz ve bu alanda bölgemizde kapasite artışını sağlamaya devam edeceğiz. Bunun dışında yılın tamamında başvuruya açık olan kapsamındaki Paris Anlaşması’nın içeriğindeki unsurları yerine getirdiğimiz ölçüde rekabetçiliğimizi diğer ülkelerle ilişkilerimizi de korumamız mümkün. Ülkemizin bu kapsamda gerekli adımları atmasının önünde bir engel yok. Tabii ki tüm bu dönüşümün gerçekleştirilmesi için çok önemli finansman ihtiyacı olduğunu da biliyoruz. Biz de yine kamunun ilgili tüm birimleriyle ve özel sektörle birlikte bu finansmanın sağlanabilmesi için çalışıyoruz. güdümlü proje desteğimiz bulunuyor. Güdümlü proje desteklerinde işletmelerin katma değer üretim yapmalarını sağlayacak, büyük ölçekte, ortalama yaklaşık 10 milyon lira gibi büyük ölçekli projelerde sürdürülebilir iş modeline sahip olması kaydıyla desteklerimiz bulunuyor. Kaynak verimliliği konusu bizim özellikle çalışmak istediğimiz, çalıştığımız konulardan biri. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, Ticaret Uzmanı Nur Çağrı Karabay: İstanbul Kalkınma Ajansı Yenilikçi İstanbul Programı Koordinatörü Mevlana C. Kaplan:“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, YEŞİL DÖNÜŞÜMLE ELE ALINABİLECEK BİR KONU” “FARKINDALIĞI ARTIRACAK ÇALIŞMALAR YAPMALIYIZ” S ürdürülebilirlik meselesi yeşil dönüşümle birlikte ele alınacak bir konu. Artık bu durum bir istihdam ve büyüme sorunu. Açıkçası ben işin özünü bir parça böyle görüyorum. Son günlerde yaşadığımız meseleler bunu bir kez daha hepimize kanıtladı. Bu işe İstanbul Sanayi Odası’nın bir büyüme ve istihdam açısından bakması çok önemli. Merkezine çevreyi almakla beraber esas itibarıyla sürdürülebilir kalkınma tarafına daha ağırlık verilmesi kanaatindeyim. Avrupa Birliği, 7 Ocak’ta açıkladıkları sanayi 5.0 gibi belgelerle Yeşil Mutabakat’ın kendisiyle de bu işi bir rekabet gücünü artırma meselesi olarak algıladığını her seferinde ortaya koyuyor. Yeşil P aris İklim Anlaşması’nın bir an evvel onaylanması çok önemli. Özellikle Yeşil Mutabakat konusu çok yakın gelecekte karşımıza çıkacak olan ihracat kısmı Türkiye’nin en önemli kalemini oluşturuyor. Hepimiz oraya konsantre olmalıyız. Bu konuda yeterli önlemler biran evvel alınmalı. İstanbul Sanayi Odamızın bu konunun farkındalığını arttırıcılığı konusunda biraz çalışma yapmamız lazım. Bu platformdaki arkadaşlarımızın hepsi konusunda uzman kişiler. Konuyu çok iyi biliyorlar. Hepimiz bu konuyu biliyoruz ama bizim bilmemiz çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Türkiye’de gerek sanayide gerekse tüm iş insanları arasında Mutabakat esas itibarıyla bana bir tür sanayi belgesi gibi geliyor. Sanayicinin tabii ki maliyeti düşürmek ve verimliliği artırmak diye temel bir derdi var. Eğilimler ne olursa olsun bu çerçevede faaliyetlerini göstereceği zaman belki yine bu çerçevede meseleyi ele almakta fayda olabilir. İstanbul Sanayi Odası, Sürdürülebilirlik Platformu’nun her meseleye biraz da bu yönden bakması, o farkındalığı artıracağını düşünüyorum. farkındalık bizim tahmin ettiğimizden çok daha az. Bu konuyu herkes kendisinin bildiği kadarıyla doğru kabul ediyor. Dolayısıyla da hepimiz aynı yerde hizalanmadığımız, aynı seviyede olmadığımız için bir çalışma yapmak ve bir sinerji ortaya çıkarmak zorlaşıyor. Öncelikle farkındalığı artıracak çalışmalar yapmamız gerekiyor. Sanayi Odamız zaten böyle bir çalışma yapıyor ve bu farkındalığı artıracak bir platformun olabileceğine inanıyorum. Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ: İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi A. Fatih Tamay: İSO SANAYİ 45Next >