< PreviousKAPAK 46 TEMMUZ 2021İSO SANAYİ 47 İSO’NUN SANAYİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VİZYONU VE YENİ YOL HARİTASINI AÇIKLADI İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayide sürdürülebilir üretim vizyonu ve yeni yol haritasını açıkladı. 16 Haziran 2021 tarihinde Odakule’de gerçekleştirilen basın toplantısında küresel iklim değişikliği ve uluslararası ticarette dönüşen beklentilere Türk sanayicisinin uyum sağlaması için bu yıl odaklandığı “Sürdürülebilir Üretim” vizyonunu ve öncü adımlar anlatıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir de katıldı.48 TEMMUZ 2021 KAPAK İ stanbul Sanayi Odası (İSO), küresel iklim değişikliği ve uluslararası ticarette dönüşen beklentilere Türk sanayicisinin uyum sağlaması için bu yıl odaklandığı “Sürdürülebilir Üretim” vizyonunu ve öncü adımlarını, basın toplantısında paylaştı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde Odakule’de düzenlenen toplantıya, İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir de katıldı. İSO’nun sürdürülebilir üretim konusundaki vizyonunu ve öncü adımlarını paylaştığı basın toplantısında konuşan İSO Başkanı Bahçıvan, pandemi nedeniyle yaşanan küresel krizin, ekonomi, sosyal hayat ve doğanın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösterdiğini belirtti. Kalkınma anlayışlarında, üretim ve sanayi stratejilerinde çevresel sorunlara ve iklim değişikliğine yer vermeyen ülkelerin, uluslararası rekabette kaybedeceği yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya kalacağını vurgulayan Bahçıvan, “Burada esas olan; üretim ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken çevrenin ve doğal yaşamın da korunmasıdır” dedi. Başka bir ifade ile sürdürülebilirliğin, kendi ihtiyaçlarımızı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılayabilmemiz olduğunu anlatan Bahçıvan, bunu ülke olarak yapabilmek adına kendilerini sorumlu hissettiklerini bildirdi. “Uluslararası anlaşmaların, STK’ların vurgularının hatırına değil; çocuklarımızın saf ve temiz kalpleri için ‘Sürdürülebilir Erdal Bahçıvan sürdürülebilir üretim ile ilgili gelen soruları yanıtladıİSO SANAYİ 49 Dünya’ demek zorundayız” diyen Bahçıvan, bunun hem insani hem vicdani ve hem de tarihi sorumluluk olduğunu belirtti. Bahçıvan, bu amaçla ‘Sürdürülebilir üretim’ vizyonu doğrultusunda “İSO Sürdürülebilirlik Platformu”nu kurduklarını söyledi. Sürdürülebilirlik konusunda metodolojik bir bakış açısıyla yılbaşından itibaren attıkları Ekonomist / Aram Ekin Duran: Odanızın üyesi olan pek çok sanayi tesisi Marmara Denizi’nin etrafında üretim yapıyor. Atık yönetimi konusunda gerek özel sektör gerekse kamunun bugüne kadar yaptığı yanlışlar ve eksiklikler bizi bugüne getirmiş durumda. Siz İstanbul Sanayi Odası yönetimi olarak bundan sonraki süreçte başta sizin üyeleriniz olmak üzere bu bölgede üretim yapan fabrikalara, şirketlere herhangi bir telkinde bulunmak veyahut da denetimde yeni bir sayfa açmakla ilgili bir girişiminiz olacak mı? Bu konudaki görüşlerinizi rica ediyorum. Türkiye’nin çevre hafızasına baktığımız zaman çevreye gereken önemi en çok İstanbul Sanayi Odası olarak biz vermişizdir. Hatta bu konuda öncü olduğumuzu gururla söylemek isterim. Türkiye’de henüz ne kamuda ne siyasette ne başka kurumlarda çevreyle ilgili bir anlayış, bir yönetim şekli yokken, biz 1980’li yıllarda Çevre Şubesi’ni kurduk. Bu kararların altında naçizane imzası olan ve bugün de bu görevdeki biri olarak vicdanen huzurumuzu ve rahatlığımızı paylaşmak isterim. Hatta bizler de geçmiş yıllarda İstanbul Sanayi Odası olarak bu doğrultuda birçok faaliyet içinde olduk. Öyle ki son döneme kadar da değerli dostum Sayın Mustafa Tacir odamızın yönetim kurulunda bu konunun sorumluluğunu taşıyor… Yapmış olduğumuz ödül çalışmalarıyla, farklı toplantılarla sanayimizin, sanayicimizin bu konuda bilinçlendirilmesi, geliştirilmesi adına çok ciddi ve etkin faaliyetlerdi bunlar. Sanayicilerimiz de bu konuda her geçen gün kendilerini biraz daha geliştirdi. Tabii ki eksiklikler oldu, tabii ki gedikler yaşandı. Ancak genelde çevrenin korunması açısından kayıtlı, İstanbul Sanayi Odası’na üye olan sanayicilerimizin önemli bir çoğunluğu bu konuda kendilerini dünya şartlarına adapte ederek, ülkemizin mevzuatlarına adapte ederek zaman içinde bu konudaki teknolojilerini geliştirerek, dikkatlerini maksimum düzeyde tutarak bu konuya gereken Aram Ekin Duran50 TEMMUZ 2021 KAPAK önemi verdiler. Bu hassasiyetten dolayı konuya değer veren tüm sanayicilerimizi kutlamak istiyorum. Tabii, yaşanan sorun hakikaten kelimelerle dahi ifade edilemeyecek kadar acı bir gerçek. Her gün Marmara’nın kıymetli koylarından yayınlanan resimleri, görüntüleri gördükçe hepimizin içi sızlıyor. Bir kere bu sorunun temel kaynağının nereden oluştuğu bilimsel anlamda ortaya çıkmalı. Şu anda birtakım görüşler var. Özellikle azot ve fosfordan kaynaklanan bir sorundan bunun oluştuğuna dair birtakım öngörüler bulunuyor. Bilimin, bu büyük problemin ne şekilde gündemimize geldiğini, hangi kaynaklardan beslendiğini ortaya koymasını bekliyoruz. Eğer sanayinin bu konuda objektif olarak bir payı ortaya çıkarsa gerek hukuki gerekse çözümsel tedbirler ve yaptırımlar uygulanacaktır. Ancak net bir tablo ve netice ortaya çıkmadan, haklı/ haksız birtakım ithamlarla bazı kesimleri cezalandırmayı doğru bulmuyorum. Kabul etmek gerekir ki Türkiye’nin dünya çapındaki bir nüfusu Marmara’nın etrafında yaşıyor. Başlı başına İstanbul, Kocaeli, Bursa gibi büyük şehirler bu bölgede yer alıyor. Bu kadar yüksek bir nüfusun Marmara havzasında toplanmış olması belki de bir talihsizlik. Marmara Bölgesi büyük bir nüfusu içinde barındırıyor. O nedenle yaşanan sorunun ne kadarı evsel, ne kadarı belediye, ne kadarı tarım, ne kadarı Karadeniz’den, ne kadarı denizi kullanan farklı faktörlerden oluşuyor bunların hepsinin ortaya konulması gerekiyor. Bizler sanayiciden öte hepimiz vatandaşız. Bizden sonra da çocuklarımızın Marmara’ya ihtiyacı var. Balık yemek, yelken yapmak, denize girmek hatta her şeyden öte gözleriyle berrak bir suya bakmak için Marmara Denizi bizim açımızdan önemli. Amaliz Gazetesi / Hamit Oral: Sözünü ettiğiniz beş tematik alanla ilgili bir takvim çalışmanız var mı? Hamit OralİSO SANAYİ 51 adımları ve almaya çalıştıkları önlemleri Bahçıvan, şu şekilde paylaştı: “Ülkemiz sanayisinin dünyanın bugün en önemli gündem konusu haline gelmiş olan sürdürülebilirlik bağlamındaki dönüşümü, önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle sürdürülebilirlik konusunda geçen yıldan bu yana geleceğe ilişkin bir yol haritası hazırladık. Çünkü sanayinin tabanını, temel sektörlerini farklı farklı boyutta tetikleyecek birçok faktör ile karşı karşıyayız. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı yürütmek üzere organizasyon yapımızda da bir değişikliğe gittik ve İSO Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Şubesini hayata geçirdik. Yeni oluşturduğumuz Şubemiz, ilgili diğer şubelerimiz ve kendi sürdürülebilirlik alanında yarattığı değerle öne çıkan S360 firmasından aldığımız güçlü danışmanlık desteği ile sanayimize yol gösterecek bir merkez görevini görecek.” “ÇALIŞMALARI BEŞ TEMATİK ALANDA TOPARLADIK” Sürdürülebilirlik çalışmalarını beş tematik alanda topladıklarını belirten Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İSO olarak sürdürülebilirlik yolculuğunda vizyonumuzu “Sanayi şirketlerimizin, küresel değer zincirinde yüksek katma değer üretmelerine ve rekabetçi sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmalarına destek olmak” şeklinde güncelledik. Bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirlik çalışmalarımızı beş tematik alanda yürütüyoruz. Öncelikle İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi alanında; iklim değişikliğinin sektörel etkilerine ve hem bu etkileri azaltmaya hem de etkilere uyum sağlayamaya yönelik çalışmalara odaklanacağız. Daha iyi büyüme modelleri oluşturmak ve lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye geçmek için pandemi önemli bir fırsat yarattı. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye geçiş ile küresel sera gazlarını yüzde 55 oranında düşürürken, kalan yüzde 45’i de döngüsel ekonomi ile azaltabiliriz düşüncesiyle ikinci tematik alanımızı döngüsel ekonomi olarak belirledik. Yaşanan teknolojik dönüşüm ile birlikte sosyo-ekonomik kutuplaşmanın küresel ölçekte işsizliğe, gelir eşitsizliğine ve sosyal istikrarsızlığa yol açması bekleniyor. Sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için bu hızlı dönüşüm dalgasının yakalanması, işin geleceğini şekillendirmek için proaktif bir yaklaşım benimsenmesi ve şirketlerin çalışanların gelir güvenliği ve refah ihtiyaçlarını karşılaması büyük önem taşıyor. Bu sebeple Erdal Bahçıvan: Beş tematik alanla ilgili takvim çalışması başladı. Dikkat ederseniz şubemizin ismini sürdürülebilirlik ve koordinasyon şubesi olarak kurduk. Buradaki temel amaç birbiriyle ilintili olan tüm departmanları, şubeleri içine alacak bir yaklaşım içinde bir çalışma anlayışı oluşturabilmek. Öncelikle tabanımızı bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Kendi meslek komitelerimizi, tüm sanayicilerimizi bu konunun farkındalığına çekmeliyiz. Son yılların en geniş katılımlı toplantılarını yaptık. Hürriyet Gazetesi / Dinçer Gökçe: Hem ülkemizde hem de yurt dışında üretilen ürünlerin Türkiye’de satışını yapan firmalar açısından sancılı birtakım durumlar var. Çocuk işçiliğinden tutun, yoğun ve güvencesiz çalıştırmaya kadar pek çok sorun ile karşı karşıyayız. Üretim sürecinin daha demokratik olması noktasında Oda olarak bir çalışmanız olacak mı? Erdal Bahçıvan: Beş tematik alandan birisini güvenli çalışma ortamı oluşturuyor. Beş tematik alan bu konudaki omurganın en Dinçer Gökçe önemli halkalarından biri. Güvenli çalışma ortamı geleceğin dikkat edilmesi gereken en önemli konu başlıklarından bir tanesi olacak. Firmaların var olabilmesi, firmaların gelecek adına yaşayabilmesi için güvenli çalışma ortamı çok önemli. Aksi olursa firmaların geleceği hatta bugünü çalınacak. Biz uyarılarımızı, ikazlarımızı sürekli yapacağız. Ancak nihayetinde takdir edersiniz ki denetim yetkisi, bir adli gücü olan müessese değiliz. İstanbul Sanayi Odası sadece bir tavsiye kuruluşudur, bu tür önlemler ve eylemler kamunun işidir. Bu konuda hassasiyetini göstermeyip hala aynı yanlışın ve aynı hatanın içinden giden üreticiler olursa, bunların yeni nesil anlayışla rekabet koşularına uyum sağlaması asla mümkün olmayacak. Akıllı ve bilinçli her üreticinin bunun farkında olacağına inanıyorum.52 TEMMUZ 2021 KAPAK işin geleceği üçüncü tematik alanımızı oluşturuyor. Dördüncü tematik alanımız ise güvenli çalışma ortamı. Çalışma ortamının, mümkün olduğunca güvenli olacak şekilde tasarlanmasına ve tehlikelerin ortadan kaldırılması için güvenliği merkezine alan bir kurum kültürü oluşturulmasına odaklanıyor. Böylesine bir dönüşümün sanayicimiz için önemli bir yatırım maliyeti doğurduğu aşikar. Bu nedenle son tematik alanımızı sürdürülebilir finans olarak belirledik. Bu alandaki çalışmalarımızla sürdürülebilir finans olgusunu yaygınlaştırmayı, bu konuda mevcut imkanlar ile İSO üyelerini buluşturmayı ve ihtiyaç duyulan sürdürülebilir finansal kaynağın oluşturulmasında özel sektörü harekete geçirmeyi hedefliyoruz.” “UYGULAMA ÖNCELİKLİ BİR YAKLAŞIM BENİMSEDİK” Bahçıvan, sürdürülebilir üretim konusunda raporların ve analizlerin ötesinde, uygulama öncelikli bir yaklaşımı da benimsediklerinin altını çizerek şunları söyledi: “Tematik alanlar çerçevesinde sektörlerimizin sürdürülebilirlik önceliklerinin ortaya çıkarılması ve performans kriterlerinin belirlenmesi, sektörel bazlı riskler ve fırsatlar için yol gösterici rehberler hazırlıyoruz. Meslek komitelerimizle birlikte oluşturacağımız bu rehberlerle firmalarımızın öz değerlendirme yapabilecekleri araçlar oluşturacağız. Sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın artırılması, böylece şirketlerdeki bilgi eksikliklerini gidermek ve nitelikli iş gücünün yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla yoğun ve seri sürdürülebilirlik eğitim programları düzenleyeceğiz. Bütün bu çalışmalara bu kadar önem vermemizin en önemli nedeni, bu süreçteki zaman kaybına artık Türk sanayisinin tahammülünün olmamasıdır. Çünkü yaşanacak olan tüm gecikmeler, ekonomimizin ve sanayimizin rekabet gücüne olumsuz yansıyacak, sanayicinin hem finansman kaynaklarına ulaşmasını güçleştirecek hem de ciddi pazar kayıplarına yol açabilecek. Bu riskleri de göz önünde bulundurarak ve bir an önce aksiyon almak için “İSO Sürdürülebilirlik Platformu”nu kurduk ve platform ilk toplantısını gerçekleştirerek çalışmalarına başladı. İSO Sürdürülebilirlik Platformu ile tüm bu faaliyetlerimizde stratejik yönlendirmeyi yapacağız. Bir nevi think-tank görevi görecek olan bu platform sayesinde sürdürülebilirlik alanında kayda değer çalışmalar yürüten sanayicilerimizin, akademisyenlerin, kamu, özel sektör ve STK temsilcilerinin katılımıyla önemli bir sinerji yaratmayı hedefliyoruz. İTÜ Arı Teknokent ile 2015 yılından bu yana geleceğin sanayicilerini ödüllendirmek üzere yapmakta olduğumuz ortak çalışmayı bu yıl “sürdürülebilirlik” konusundaki girişimleri desteklemek üzere bir adım ileri götürdük. Yılın sonunda, sürdürülebilirlik alanında yeni girişim ve teknolojileri desteklemenin heyecanının yaşayacağız. Sürdürülebilirlik alanında üretim, araştırma ve geliştirme yapan kişi ve kurumların elde ettiği yenilikçi deneyim ve birikimleri paylaşmalarını ve iş birlikleri geliştirmelerini sağlamak üzere “İSO Açık İnovasyon Platformunu” hayata geçireceğiz. İSO Genç Araştırmacı Programı ile de 21’inci yüzyılın akademik önderliğini yüklenecek genç araştırmacıların sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını destekleyeceğiz. Tüm yıla yayılmış şekilde sürecek bu faaliyetlerimizi yıl sonunda Sürdürülebilirlik Zirvesi ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Gelenekselleşen ve bu yıl 15’inci kez gerçekleşecek olan İSO Sanayi Kongresini sürdürülebilirlik teması ile bir zirve şeklinde düzenleyeceğiz ve konunun geniş kitlelere ulaşmasına, kolektif bir bilinç ve farkındalık oluşmasına katkı sağlayacağız.”P rograma başladığımızdan bu yana aşağı yukarı 12’ye yakın eğitim verdik. Son derece yoğun katılımlarla bu eğitimleri gerçekleştirdik. Sanayimiz tarafından ismen tanındığını fakat detayı hakkında daha fazla bilgilendirilmesi gerektiği hususunda feed-back aldık. Sürdürülebilirlik platformu içinde Bankalar Birliği yer alıyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Borsa İstanbul’da bu oluşumun içinde bulunuyor. Çok geniş katılımlı, herkesin dahil olduğu bu sistemin içinde kamu ve yerel yönetimler de yer alıyor. İstanbul Valiliği ve İstanbul Belediyesi de dahil olmak üzere çok geniş kapsamlı bir platformdan söz ediyoruz. Buradan çıkacak olan fikir ve politikaların hem Türk sanayisine hem de kamuya destek vereceğini düşünüyoruz. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLATFORMU İÇİNDE BANKALAR BİRLİĞİ YER ALIYOR İSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tacir: İSO SANAYİ 53 “DÜNYANIN GÜNDEMİ İKLİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK” İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “sürdürülebilirlik” temasının artık tüm ülkeleri en üst düzeyde kapsayan bir gündem haline geldiğini vurgulayarak “Dünyanın artık pandemiden sonraki temel ajandasının, iklim ve sürdürülebilirlik olduğu açık. Birleşmiş Milletler’den G20 ve G7’ye kadar bu kadar geniş bir mutabakat ve ortak kararın olduğu bir konuda, Türkiye’nin siyaset başta olmak üzere her kurumunun, bu konuya ivedilikle odaklanması gerektiği açık. Türkiye, G20 ülkeleri içinde Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ama parlamentosunda henüz onaylamayan tek ülke. Dünyada da Eritre, İran, Irak, Libya, Güney Sudan ve Yemen ile birlikte anlaşmayı onaylamayan birkaç ülkeden birisi. Türkiye’nin bu anlaşmayı onaylamamış olmasının bu saatten sonra artık savunulacak bir tarafı yok. Bu konuda oluşacak her türlü gecikme, ülkemiz için ileride çok daha zor kapanacak, itibar dahil bedeli çok daha yüksek olacak riskler içermeye başladı. Türk sanayicileri olarak, “Paris İklim Anlaşması”nı parlamentosunda onaylamış bir kulübün üyesi olmak istiyoruz” dedi. Konuşmanın ardından basın mensuplarından gelen sorular İSO Başkanı Bahçıvan ve İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir tarafından yanıtlandı.İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, pandemi döneminde yaşanan ekonomik durağanlığın giderilmesi ve kamu-özel sektör dengesinin yeniden yapılandırma sürecine girerek ekonominin dengelenmesi amacıyla Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un yürürlüğe alındığını belirtti.Yapılandırma yasasıyla, salgının yaralarını sarmaya çalışan ve ödeme güçlüklerini yaygın olarak yaşayan işletmelerin beklentileriyle uyumlu bir fırsat penceresinin açılmış olduğunu düşündüklerini ifade eden Özhamaratlı, “17 yıllık bir aranın ardından şirket taşınmazlarına yeniden değerleme yapma imkanı getirilmesi biz sanayiciler açısından önem taşıyor” dedi. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı: BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE YENİDEN DEĞERLEME İMKANI SANAYİCİLER İÇİN ÖNEMLİ 54 TEMMUZ 2021 MECLİSİSO SANAYİ 55 İ stanbul Sanayi Odası’nın (İSO) haziran ayı Meclis toplantısı, 23 Haziran 2021 tarihinde video konferans yöntemiyle yapıldı. İSO Meclis Başkan Yardımcısı Ayhan Yavrucu’nun başkanlığında yapılan İSO Meclisi’nin ana gündem maddesi “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu’na İçerik ve Uygulama Açısından Bir Bakış” oldu. Toplantıya Ernst & Young (E&Y) Vergi Bölümü Şirket Ortağı- YMM Emre Çelebiler, E&Y Vergi Bölümü Şirket Ortağı - Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Lideri Sercan Bahadır, E&Y Vergi Bölümü - Sosyal Güvenlik ve İş Hukuku Hizmetleri Direktörü Hakkı Demirci ve Vergi Bölümü-Kıdemli Müdür- YMM Sertaç Yazar konuk oldu. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, pandemi döneminde yaşanan ekonomik durağanlığın giderilmesi ve kamu-özel sektör dengesinin yeniden yapılandırma sürecine girerek ekonominin dengelenmesi amacıyla “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun”un yürürlüğe alındığını belirtti. Yapılandırma yasasıyla, salgının yaralarını sarmaya çalışan ve ödeme güçlüklerini yaygın olarak yaşayan işletmelerin beklentileriyle uyumlu bir fırsat penceresinin açılmış olduğunu düşündüklerini ifade eden Özhamaratlı, “Yeni düzenlemenin biz sanayiciler açısından önem taşıyan önemli bir parçası, 17 yıllık bir aranın ardından şirket taşınmazlarına yeniden değerleme yapma imkanı getirilmesi oldu” dedi. SANAYİCİLERİMİZİN YENİDEN DEĞERLEME TALEPLERİ GİDEREK ARTTI 2003 ve 2004 yılları için enflasyon düzeltmesi yapıldıktan sonra aranan şartlar oluşmadığı için yeniden değerlemenin yapılamadığının altını çizen Özhamaratlı, böylelikle taşınmazların, gerçek piyasa değerleriyle şirkette kayıtlı değerleri arasında büyük uçurumlara yol açtığını söyledi. Özellikle son üç yılda enflasyonun yükselen seyriyle birlikte sanayicilerimizin yeniden değerleme taleplerinin giderek arttığını vurgulayan Özhamaratlı, “Zira, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin enflasyon karşısında Next >