< PreviousHABERLER 58 AĞUSTOS 2021İSO SANAYİ 59 AVRUPA “FIT FOR 55” İÇİN YOLA ÇIKTI AB, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI GENİŞ KAPSAMLI BİR PAKET AÇIKLADI Avrupa Komisyonu iklim ve enerji politikası önlemlerini içeren “Fit for 55” paketini geçtiğimiz günlerde açıkladı. İklim politikalarını AB vatandaşlarına son derece net ve açık bir şekilde anlatmayı hedefleyen “Fit for 55”, iklim hareketine verilen halk desteğini ölçmek açısından önemli bir test niteliğinde.HABERLER 60 AĞUSTOS 2021 A vrupa Birliği, 2050’de karbon nötr hale gelme hedefine yönelik olarak bir dizi iklim değişikliği yasası çıkarılacağını ilan etti. AB üyesi 27 ülke ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmak üzere 10’dan fazla yasa tasarısı açıklandı. Bunlar arasında uçak yakıtlarının vergilendirilmesi, petrol ve dizel arabaların satışının 20 yıl içinde yasaklanması gibi tedbirler var. Ancak bu önerilerin nihai şeklini alması için müzakerelerin aylarca sürmesi bekleniyor. “Karbon nötr olmak”, bir kişi veya kurumun saldığı sera gazlarını dengelemek ve net olarak sıfır sera gazına ulaşabilmek için, salınan sera gazı miktarına eşdeğer sera gaz salımına engel olacak projeler gerçekleştirmesi anlamına geliyor. Yeşil Mutabakat’ın önemli bir parçası olan “Fit for 55” (yüzde 55 hedefine uygunluk) paketi, sınırda karbon mekanizması, AB emisyon ticaret sistemi, enerji vergisi yönergesi revizyonu ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yönergelerinde yapılacak değişiklikleri içeriyor. Paket aynı zamanda, enerji sektöründe metan gazı salımı, binek araçlara ilişkin düzenlemeler, alternatif yakıtlara yönelik mevzuatlar ve arazi kullanımında sera gazı salımının azaltılması gibi konuları da kapsıyor. AB dışında, dünyanın en büyük iki kirleticisi olan Çin ve ABD de net sıfır emisyon hedeflerini açıklamış durumda. Fakat AB yeşil dönüşümü yasal bir boyuta taşıyarak bu konuda tüm dünyaya öncülük etmeyi hedefliyor. AB’nin iklim politikalarını hazırlayan isimlerden biri olan Jos Delbeke, “Herkesin bir hedefi var. Ancak işin en zoru bu hedefi gerçek uygulamaya dönüştürmek ve karbon emisyonlarını azaltmak” dedi. AB, 2019 yılında, karbon emisyonlarını 1990 seviyelerinin yüzde 24 altına çekmeyi başardı. AFP’ye konuşan kaynaklar, önerilerle ilgili son değişiklikler yapılırken, AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nda bazı ciddi çatışmaların yaşandığını ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Şimdi harekete geçerek bazı şeyleri farklı yapabilir ayrıca daha iyi, daha sağlıklı ve daha müreffeh bir gelecek seçebiliriz” dedi. Komisyon başkanı, “Sadece kendi kuşağımızın değil çocuklarımızın ve torunlarımızın da iyiliğini güvenceye almak bizim kuşağa düşen bir görev. Avrupa bu konuda liderliğe hazır” diye konuştu. Sunulan önlemlerin AB içindeki uçuşların fiyatının yanı sıra konutların doğal gaz faturalarının da artmasına neden olması bekleniyor. Konutların yalıtımı konusunda maddi yardım sunulacağı belirtiliyor. AB iklim politikalarından sorumlu Frans Timmermans, bu konuda hem yurttaşlara hem de sanayicilere görev düştüğünü belirterek, “Bunu iyi amaçlar için yapıyoruz. İnsanlığa mücadele şansı vermek için yapıyoruz” dedi. Havayolu şirketleri ile otomotiv imalatçılarının yanı sıra, sanayide kömürün önemli bir yer tuttuğu Doğu Avrupa ülkelerinin de bu planlara tepki göstermesi bekleniyor. Reuters’a konuşan bir AB diplomatı, paketin başarısının gerçekçi ve sosyal bakımdan adil olmasına, ekonomik dengeleri de bozmamasına bağlı olduğunu belirterek, “Amaç, ekonomiyi durdurmak değil yeni bir seviyeye çıkarmak” dedi. AB’nin iklim değişikliğine karşı sunduğu en kapsamlı önlemler olarak nitelenen paket, karbon salımının 2030’a kadar 1990 seviyesinden yüzde 55 aşağı çekilmesi hedefine istinaden ‘Fit for 55’ (55 için uygun) adıyla anılıyor. AB, 2019’da yüzde 24 seviyesine ulaşmıştı. • Otomobiller için emisyon sınırlarının daha da sıkılaştırılması, • Uçak yakıtlarına vergi uygulanması, düşük karbon alternatiflere 10 yıl vergiden muafiyet, • Karbon sınır vergisi adıyla, çelik ve beton gibi ürünlerin ithalatı için AB dışındaki imalatçılara daha fazla vergi uygulanması, • AB içerisinde yenilenebilir enerjinin artırılması yönünde daha yüksek hedefler belirlenmesi, • Enerji tasarrufu bakımından sorunlu binaların daha hızlı yenilenmesi konusunda ülkelerin adım atması… PAKETTE YER ALAN BAZI ÖNERİLER İSO SANAYİ 61 12 POLİTİKA ÖNERİSİ Avrupa Komisyonu enerji, sanayi, ulaşım ve binalarda enerji verimliliğine yönelik 12 politika önerisi sunacak. Avrupa genelinde elektrik sektöründe emisyonlar ciddi bir düşüş kaydederken, diğer sektördeki düşüş oldukça yavaşlamış durumda. AB genelinde taşıt, uçak ve gemilerden kaynaklanan karbon emisyonları toplam emisyonların dörtte birini temsil ediyor ve sürekli olarak artıyor. Binalar ise toplam emisyonların üçte birinden sorumlu. Fabrikalar olduğu gibi, konutlarında büyük bir bölümü fosil yakıtlarla ısınıyor. Paket kapsamında sunulacak önlemler, şirketleri ve tüketicileri yeşil alternatifler kullanmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Taslakta ilk kez yüksek emisyona neden olan jet yakıtlarının vergiye tabi tutulacağı; düşük emisyonlu yakıtların ise 10 yıl vergiden muaf olacağı yer alıyor. Öte yandan, AB karbon piyasasının sanayi, enerji santralleri, havayolları ve gemiler için karbon fiyatını artırması bekleniyor. Araçlara yönelik sıkı karbon standartlarının, 2035 itibarıyla yeni benzin ve dizel araç satışlarının yasaklanmasına yol açacağı ifade ediliyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik hedeflerin de çok daha yüksek seviyelere taşınması bekleniyor. Taslağın önemli bir bölümünü ise karbonda sınır vergisi oluşturuyor. Karbonda sınır vergisi, AB ile ticaret yapan tüm ülkeleri yakından ilgilendiriyor. Birlik, daha şimdiden Rusya ve Çin gibi ticaret ortaklarını sinirlendirmiş durumda. DÜNYAYA ÖNCÜLÜK ETMEK İSTEYEN AB, KENDİ İÇİNDEKİ UYUMSUZLUKLARLA DA MÜCADELE VERECEK AB, yeşil dönüşüm paketi ile dünyaya öncülük etmek isterken, kendi içinde uyumsuzluklarla mücadele etmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Örneğin zengin batı ve kuzey Avrupa ülkelerinde elektrikli otomobil satışlarında çok ciddi artışlar izlenirken, fakir doğu ülkeleri kömürden çıkmanın sosyal etkileri ile nasıl mücadele edeceklerini düşünüyor. AB üyelerinin bir diğer endişesi de Komisyon’un ulaşım ve ısınma için bir karbon piyasası oluşturması ve bunun sonucunda yakıt faturalarının önemli ölçüde artması. HABERLER 62 AĞUSTOS 2021 Komisyon ise düşük gelirli ailelere yönelik bir sosyal koruma fonu oluşturacağını açıkladı. AB aynı zamanda, 800 milyar euro’luk iyileşme paketinin hidrojen gibi temiz teknoloji alanında yeni istihdam yaratılması ve konutların ısı yalıtımına yönelik projelerde kullanılması çağrısı yapıyor. KOMİSYON, YEDİ MEVZUAT PARÇASININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİNİ TEKLİF EDİYOR Komisyon, iklim açısından nötr bir enerji sistemine geçişin merkezinde yer alan birbiriyle bağlantılı yedi mevzuat parçasını gözden geçirmeyi teklif ediyor: Yenilenebilir Enerji Direktifi, Enerji Verimliliği Direktifi, AB Emisyon Ticareti Sistemi, Enerji Vergilendirmesi Direktifi, AB Havacılık Yakıtları, AB Denizcilik Yakıtları, Alternatif Yakıtlar Altyapı Direktifi. Yenilenebilir Enerji Direktifi gözden geçirilmesi kapsamında, sanayi, taşımacılık, binalar gibi kilit sektörlerde yenilenebilir enerji hedefini artırmak, yenilenebilir enerjinin dağıtım ve yatırımlarını artırmak, yenilenebilir enerji finansman mekanizması ile sınır ötesi iş birliğini teşvik etmek, AB Biyoçeşitlilik Stratejisi doğrultusunda sürdürülebilir biyoenerji kriterlerini güçlendirilmesi hedefleniyor. Böylece 2019 yılında yüzde 19,7 olan AB’deki yenilenebilir enerjinin payı, yeni 2030 hedefinde yüzde 40’a çıkarıldı. 2019’da birincil ve nihai enerji tüketimi için mevcut enerji verimliliği tasarrufu yüzde 17-17,4 seviyesinde. Güncellenen Enerji Verimliliği Direktifi kapsamında nihai ve birincil enerji tüketimi için yeni AB 2030 bağlayıcı hedefi yüzde 36-39 olarak belirlendi. Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Direktifleri’ndeki önlemleri tamamlamak üzere AB Emisyon Ticareti Sistemi’nin güçlendirilmesi, binalar ve ulaşım yakıtları için ayrı emisyon ticaret sistemi oluşturulması ve ulaşım kurallarının iyileştirilmesi ile ilgili de adımlar yer alıyor. DAHA FAZLA EMİSYON AZALTIMI GEREKLİ ALTYAPININ DEVREYE ALINMASINA BAĞLI Endüstride daha fazla emisyon azaltımına ulaşmak ve uluslararası düzeyde rekabet gücünü sürdürmek, giderek artan oranda, çığır açan temiz teknolojilere ve yenilenebilir enerji ve düşük karbonlu çözümler sunmak için gerekli altyapının devreye alınmasına bağlı olacak. 2005 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar Emisyon Ticaret Sistemi’ndeki (ETS) emisyonların yüzde 61 oranında azaltılması hedefleniyor. Temiz teknolojiye daha fazla yatırım başlığı altında endüstriyel süreçlerin temizlenmesine yapılan yatırımlara bağlı olarak ücretsiz ETS ödenekleri yapmak, üye devletlerin AB ETS ihale gelirlerini temiz yatırımlar için kullanmasını sağlamak için kuralları artırmak söz konusu olacak. Yeni bir Karbon Sınırı Ayarlama Mekanizması ile Avrupa’daki iddialı iklim eyleminin ‘karbon kaçağına’ yol açmamasını ve Avrupa emisyon azaltımlarının küresel emisyon düşüşüne katkıda bulunmasını sağlamak amaçlanıyor. Enerji verimliliğini, yenilenebilir enerjiyi ve temiz yakıtları artırmak endüstriyel karbonsuzlaştırmayı destekleyecek ayrıca, yeni enerji altyapısı devreye alındıkça yeni işler yaratma potansiyeli de oluşacak. Sıfır emisyonlu mobiliteye geçiş, otomotiv sektörünün tüm değer zinciri boyunca dönüşümünü gerektiriyor. Otomobiller ve kamyonetler için CO2 emisyon standartları ile bu geçiş yönlendirecek. Avrupa yatırımları, sıfır emisyonlu mobiliteye geçişte otomobil endüstrisini destekleyecek ve Avrupalı üreticilerin küresel pazara liderlik etmesine yardımcı olacak.64 AĞUSTOS 2021 GELECEĞİN İSTİHDAMINDA ÖNEMLİ BİR AYRINTI TEKNOLOJİ İLE UYUMLU ÖZEL BECERİ İnternetin ortaya çıkışıyla başlayan ve geri dönülemez bir şekilde gelişmeye devam eden teknolojik yenilikler hayatın her alanında büyük bir dönüşüme neden oluyor. Yapay zeka ve big data gibi alanlarda görülen yenilikler insanlığa yardımcı olurken, bir yandan da insana özel becerilerin önemini daha da artırıyor. İŞ’TE GELECEK Özel BeceriİSO SANAYİ 65GELECEĞİN İNSAN KAYNAKLARI İÇİN DÖRT SENARYO 66 AĞUSTOS 2021 D ijitalleşme ve teknolojik yeniliklerin baş döndüren hızı, hayatımızın her alanına dokunmuş durumda. Bu dinamik süreç insanda da değişimi zorunlu kılıyor. Analitik düşünme, aktif öğrenme ve inovatif yaklaşımların önemi giderek artıyor. İK departmanları dahil her alanda ilave beceriler artık bir tercih değil zorunluluk hale geliyor. Deloitte’un yaptığı bir araştırmaya göre, dijital çağda her alanda görüldüğü gibi insan kaynağı ve çalışan arasındaki ilişki de bir dönüşümden geçiyor. Ekonomik büyüme ve sermayeye kolay erişim ile teşvik edilen şirketlerin, yeni teknolojilere yoğun bir şekilde yatırım yaptığını belirten rapor, bu dünyadaki karmaşık görevlerin otomasyonunun beklenenden daha hızlı gerçekleştiğini vurguluyor. Pek çok iş, yerini makinelere bırakırken, kalan az sayıdaki iş daha zor hale geliyor ancak işçiler buna olan talebi aşıyor. Rapora göre insan kaynağı departmanlarında, yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi yeni teknolojiler çalışanlarla yakın ve uzun süreli ilişkiler kurmak için yaygın olarak kullanılıyor. Çalışanlar, günlük işlerinde İK departmanıyla her zamankinden daha fazla temas noktasına sahip. Pandeminin de etkisiyle uzaktan çalışmanın daha da yaygınlaşması, çalışanların kişisel kariyer gelişimi noktasında işverenleri İŞ’TE GELECEK Özel BeceriİSO SANAYİ 67 Sanayileşmenin yaygınlaştırdığı fabrikalarda, çalışanların güvenilir ve standartlaşmış bir üretim bazında çalışmalarını sağlamak için gözetmenlere ihtiyaç duyulurken, dijital çağda ise İK yöneticileri teknoloji ağırlıklı olarak standartlaşmış sonuçlar üretme sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Bugünün insan kaynakları departmanları, iş hedeflerine ulaşılması için teknoloji ve insanların bir arada çalıştığı bir geleceği planlama sorumluluğuna sahip. Bu da hem teknolojiyi hem de çalışanları göz önüne alarak işgücünün en iyi nasıl geliştirilebileceğini bulmaktan geçiyor. Küresel araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner’dan Brian Westfall ve Sierra Rogers, geleceğin insan kaynakları için dört senaryo sunuyor: 1 – UZAKTAN ÇALIŞMA PANDEMİ SONRASI DEVAM EDECEK Şimdiye kadar pandemiyle yaygınlaşan uzaktan çalışma şeklinin çalışanlar tarafından olumlu karşılandığı bir gerçek. Software Advice tarafından yapılan bir anket, halihazırda uzaktan çalışanların yüzde 86’sının pandemi sonrasında da uzaktan çalışmaya devam etmek istediğini gösteriyor. Hatta, Gartner’in öngörülerine göre de pandemi öncesine göre çalışanların neredeyse iki katı pandemi sonrasında da uzaktan çalışmaya devam edecek. Uzaktan çalışmanın sunduğu faydalar inkar edilemez: verimlilikten kısmadan esneklik sağlanıyor ve tamamen uzaktan çalışmaya geçen işletmeler emlak giderlerini gözle görülür derecede düşürüyor. Çalıştığınız şirket yeniden ofise dönmeye, tamamen uzaktan çalışma sistemine geçmeye veya karma bir ortam sunmaya karar verse bile yeni bir rutine alışmak zaman alacak. İnsan kaynakları bu dönüşüm boyunca sağlam bir güç olmalı ve hem online olarak hem de fiziki olarak var olan insan merkezli bir iş kültürü oluşturmaya odaklanmalı. 2- KALİTELİ İŞ GÜCÜ ÖNEMLİ Çalışan deneyimini artırmak her ne kadar insan kaynaklarının önceliği olsa da kaliteli iş gücünü bulmak çok daha önemli bir hale geldi. Bu yüzden insan kaynakları liderlerinin eskiden müşteri ve İK yetkililerine bağlılığını artırdı. Bu da çalışan deneyimini iyileştirmek, çalışanların ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilmek, en iyi iş gücü için gerekli ekibi oluşturabilmek ve şirketin giderleri ile harcamaları arasında denge sağlayabilmek için İK departmanlarının yeni teknolojilere insan sermayesi açısından diğer departmanlara göre daha hızlı adapte olması gerektiği anlamına geliyor. DAHA İYİ PERFORMANS GÖSTEREN ŞİRKETLER BECERİYİ DAHA İYİ YÖNETENLERDEN OLUŞUYOR McKinsey işletmelerin gelecekte en iyi şekilde nasıl organize olabilecekleri konusunda yakın zamanda yaptığı araştırmada geleceğe hazır şirketlerin üç özelliği paylaştığını gösteriyor: ne olduklarını ve neyi temsil ettiklerini biliyorlar; hız ve basitliğe bağlı olarak çalışıyorlar ve öğrenme ve yenilik becerilerini artırarak büyüyorlar. Bu kapsamda McKinsey’ye göre stratejik planlarına uygun şekilde becerileri doğru tahsis edebilen kuruluşların diğerlerine göre Next >