< Previous18 OCAK 2022 iyileşmeye devam ettiği ABD’de de görüldü. ORTA DOĞU’DA BÜYÜME EĞİLİMİ SÜRDÜ Orta Doğu ülkeleri kasım ayında genel olarak büyüme eğilimini devam ettirdi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde üretim Temmuz 2019’dan beri en hızlı artışı kaydederken Katar’da ise veri toplanan yaklaşık beş yıllık dönemin en güçlü büyümesi gerçekleşti. Suudi Arabistan’da ekonomik aktivite keskin bir şekilde artmayı sürdürdü. Buna karşılık Mısır ve Lübnan’da zayıflık belirtileri devam etti. Bu beş ekonomi birlikte Türk imalat sektörü ihracat pazarının yaklaşık yüzde 6’sını oluşturuyor. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Kasım ayında Türk imalatçılarının ana ihracat pazarlarının büyük bir kısmı büyüme eğilimi gösterdi ve yurt dışına satış yapmak isteyen firmalar için talep iklimi iyileşmeye devam etti. Öte yandan, Covid-19 salgınında Omikron varyantının ortaya çıkması bu görünüm üzerinde bazı belirsizlikler yaratıyor. Bu gelişmeye bağlı olası aksaklıklar, tedarik zincirlerinde yaşanan sorunların uluslararası ticarette yol açtığı güçlükleri artırılabilir.” T ürkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, kasımda son üç ayın en yüksek düzeyi olan 55,1’e yükseldi. Son veriler, ihracat pazarlarındaki talep koşullarının belirgin bir şekilde iyileştiğine işaret etti. Bazı Euro Bölgesi ekonomilerinde ekonomik aktivite daha güçlü büyüme sergiledi. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da üretim artışı ekim ayına göre ivme kazandı. Birleşik Krallık’ta üretim artış hızı güçlü görünümünü korurken, benzer tablo talep koşullarının belirgin bir şekilde iyileşmeye devam ettiği ABD’de de görüldü. Rusya daralma bölgesinde kalırken, buna karşılık diğer BRIC ülkelerinde büyüme gerçekleşti. Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Kasım 2021 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Ekimde 54,7 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, kasımda son üç ayın en yüksek düzeyi olan 55,1’e yükseldi. Son veriler, ihracat pazarlarındaki talep koşullarının belirgin bir şekilde iyileştiğine işaret etti. BAZI EURO ÜLKELERİNDE EKONOMİK AKTİVİTE DAHA GÜÇLÜ BÜYÜDÜ Son aylarda kaydedilen yavaşlamaların ardından kasım ayında bazı Euro Bölgesi ekonomilerinde ekonomik aktivite daha güçlü büyüme sergiledi. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da üretim artışı ekim ayına göre ivme kazandı. Türk imalat sanayi sektörünün ikinci büyük ihracat pazarı olan Birleşik Krallık’ta üretim artış hızı önceki aya göre yatay seyrederek güçlü görünümünü korudu. Benzer bir tablo, talep koşullarının belirgin bir şekilde MAKRO İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi İSO TÜRKİYE İHRACAT İKLİMİ ENDEKSİ KASIMDA 55,1 OLARAK GERÇEKLEŞTİMAKRO GÜNDEM EKİMDE SANAYİ ÜRETİMİ YILLIK YÜZDE 8,5 ARTTI 20 OCAK 2022 TÜİK’in açıkladığı sanayi üretim endeksi, 2021 Ekim ayında yıllık bazda arındırılmamış verilerle yüzde 5,4, takvim etkisinden arındırılmış verilerle ise yüzde 8,5 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış artış hızı yüzde 8,3 olan piyasa beklentilerinin hafif üstünde gerçekleşirken, ancak yüzde 9 olan eylül ayı perfor- mansına göre yavaşladı. Yılın ilk 10 ayında ortalama üretim endeksi 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 18,7 arttı. Aylık gelişmelere bakıldığında, ekimde takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış üretim endeksi eylül- deki yüzde 1,5’lik düşüşü kısmen telafiedebildi ve yüzde 0,6 arttı. 2015=100 bazlı üretim endeksi ekim- de 137,6 ile ağustostaki rekorun (138,8) ardından tarihsel olarak ikinci en yüksek seviyede gerçekleşti. Mal gruplarına göre incelendiğinde, ara malı ima- latının yıllık bazda yüzde 12,9 artması ekim ayında sanayi sektöründeki büyümeyi sürüklerken dayanık- sız tüketim malı üretimindeki yüzde 9’luk artış da önemli katkı sağladı. Dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 5,7, enerji üretimi yüzde 4,6, sermaye malı imalatı ise yüzde 1,6 arttı. Yıllık üretim artış hızı, eylül ayına göre enerji hariç tüm sektörlerde ivme kaybetti. Aylık bazda ise muhtemelen otomotivde- ki zayıflığın etkisiyle düşüş gösteren sermaye malı imalatı haricinde tüm mal gruplarında üretim arttı ve özellikle dayanıksız tüketim mallarında yüzde 3,6 ile güçlü gerçekleşti. İmalat sanayi üretiminin yıllık büyüme hızı eylülde yüzde 9,8 iken ekimde yüzde 9,2’ye gerilemesine rağmen güçlü seyrini korudu. Aylık bazda ise eylül- deki yüzde 1,5’lik düşüşü takiben ekimde yüzde 0,7 artış yaşandı. Yıllık bazda üretim artışı madencilik ve taşocakçılığında yüzde 9,2, elektrik-gaz- buhar sektöründe ise yüzde 3,5 oldu. 2020’nin aynı ayına göre imalat sanayi altındaki 24 alt sektörden 21’inin üreti- mini artırması büyümenin genele yayılı olmayı sürdüğüne işaret ediyor. Ekimde en güçlü üretim artışı sağlayan sektörler kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması (yüzde 29,1), deri ürünleri (yüzde 26), diğer imalatlar (yüzde 25,6) ve giyim eşyaları oldu (yüzde 19,8). Yıllık üretim artışına en güçlü katkılar giyim, tekstil, gıda, kimyasallar ve ana metal sanayiden kaynaklandı (toplam 5,7 puan). Öte yan- dan yarı-iletkenler başta olmak üzere cid- di tedarik zorluklarıyla karşı karşıya olan motorlu kara taşıtları sektöründe üretim yıllık bazda yüzde 10,2 daralarak imalat sektörünün yıllık büyüme hızını 0,6 puan aşağı çekti. En sert üretim daralması da yine bu sektörde gerçekleşti. Eylül ayıyla kıyaslandığında ise imalat sanayi altındaki 24 alt sektörden 19’unun üretimi arttı (Eylül’de 15 sektörün üretimi azalmıştı). Otomotiv üretimi eylülde aylık yüzde 14,4’lük düşüşün ardından ekim- de yüzde 1,9 ile sınırlı bir artış gösterdi. Diğer ulaşım araçları imalatı sektörü- nün aylık yüzde 39,2 ile sert bir şekilde daralması, toplam imalat sanayinin aylık üretim artış hızını 1,5 puan sınırladı. Ma- kine-teçhizat imalatının ekimde üst üste ikinci ay (Eylül’de yüzde 1,2 ve ekimde Ekim 2021’de sanayi üretimi takvim etkilerinden arındırılmış verilerle bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle bir önceki aya göre artış yüzde 0,6 oldu. -40 -30 -20 -10 0 10 20 30 40 50 60 70 İSO SANAYİ 21 yüzde 2,5) azalması da yatırımlar açısından olumsuz sinyal verdi. Özetle, sanayi üretimi Türkiye’nin en büyük ihracat- çı sektörü olan otomotivde devam eden sorunlara rağmen genel itibarıyla güçlü büyüme performansını korumuş ve dördüncü çeyreğe de olumlu başlan- gıç yaptı. Öncü göstergelere bakıldığında, kasımda 0,8 puan artışla 52’ye yükselen İSO Türkiye İmalat PMI manşet endeksi, üretimde hafif bir artış sinyali verirken güçlü ihracat performansına rağmen yeni siparişlerin yavaşladığına işaret etti. Sektörün tedarik zinciri sorunları daha da belirginleşirken TL’deki hızlı değer kaybının etkisiyle enflasyonist baskıların arttığı görülüyor. Diğer göstergelerden reel kesim güven endeksi, kasımda 0,7 puan artışla 112’ye yükseldi. Detaylara bakıldığında üretim, ihracat ve istihdam alt endeksle- ri arttı, ancak “genel gidişat” alt endeksi 1,5 yılın en düşük seviyesine inerek iyileşmenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizliğe işaret etti. İmalat sektörünün kapasite kullanım oranı ise ekimdeki 0,3 puan düşüşün ardından kasımda 0,1 puan artışla yüzde 77,6’ya yükseldi ve bazı sektörlerde yoğun kapa- site baskılarının sürdüğüne işaret etti. Dünya ekonomisinde talep genel olarak canlılığını korumakla birlikte hızla yayılan Covid-19 Omikron varyantı ve yüksek enflasyonist baskılara bağlı olarak belir- sizlikler arttı. Güçlü talep, tedarik zinciri aksamaları ve yüksek emtia fiyatlarına bağlı olarak devam eden enflasyon artışı, merkez bankalarını daha sıkı bir parasal duruşa zorluyor. Yurt içinde ise bu geliş- melerin yanı sıra özellikle döviz kurların- daki oynaklık ve fiyat belirleme zorlukları nedeniyle sektör üzerindeki aşağı yönlü riskler devam ediyor. KAPAK 15. Sanayi Kongresi 22 OCAK 2022 İSO 15. SANAYİ KONGRESİ YOĞUN BİR KATILIMLA GERÇEKLEŞTİ BAŞKA TÜRLÜ MÜMKÜN: SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN DÖNÜŞÜMÜ BİRLİKTE TASARLAMAKİSO SANAYİ 23 İ stanbul Sanayi Odası’nın (İSO) interaktif formatta düzenlediği İSO 15. Sanayi Kongresi, “Başka Türlü Mümkün: Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sanayicinin tüm paydaşlarla bir araya geldiği 15. Sanayi Kongresi’nde, küresel sorunların çözümünün yine küresel bir yaklaşım ile ele alınması gerektiğinden hareketle, başta iklim değişikliği olmak üzere çevresel ve toplumsal sorunlara ilişkin stratejileri de içeren yeni bir dünya düzenine yönelik tüm gelişmeler ve trendler tartışıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde düzenlenen kongre, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton’un yanı sıra bini aşkın sanayici, iş dünyası temsilcisi, akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın telgraf mesajı aktarıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın mesajında, “İSO, sanayi şirketlerimize değer katmak amacıyla hareket ederken dünyamızın geleceğini de bir öncelik olarak göz önünde tutan tavrıyla Türk özel sektörünü ulusal ve uluslararası alanda en iyi şekilde temsil ediyor. 15. Sanayi Kongresi’nin hayırlara vesile olmasını diliyor, başarılarınızın devamını temenni ediyorum” ifadeleri yer aldı.KAPAK 15. Sanayi Kongresi 24 l OCAK 2022İSO SANAYİ 25 K ongre’nin açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Covid-19 pandemisi için pek çok olumsuzluğu dile getirmenin mümkün olduğunu ancak krizlerin aynı zamanda insan hayatındaki en önemli kazanımlar olduğunu söyledi. İnsanlık tarihi boyunca karşılaşılan buna benzer nice zorluğu aşmak için üretilen çözüm yollarının şu an yaşadığımız medeniyetin de temel taşları olduğunu hatırlatan Bahçıvan, umut, bilim ve iş birliğinin insanlığın zorluklar ile mücadelede en önemli gücü olduğunu belirtti. Bahçıvan, pandemi sürecinde bir kez daha görüldüğü gibi insanlık için esenliğin ancak bilimin kendilerine sağladığı imkanları iş birliği içinde kullandıklarında mümkün olduğunu anlattı. Pandeminin gezegenimizdeki yaşama ilişkin uzun ve zorluklarla dolu filmin sadece kısa bir fragmanı olabileceğinin altını çizen Bahçıvan, asıl kendilerini bekleyen korkutucu filmin iklim değişikliği ve bunun yıkıcı etkileri olduğunu kaydetti. Her geçen yıl iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini daha da derinden deneyimlediklerine dikkat çeken Bahçıvan, iklim değişikliğiyle mücadelede geciktikleri her günün kendilerine daha büyük zorluklar getirdiğini anlattı. Bahçıvan, bu konuda geleceğe umutla bakmaya devam edebilmek için bilimin sesine kulak vermeleri ve küresel anlamda iş birliğini tesis etmeleri gerektiğini dile getirdi, Bahçıvan, şöyle devam etti: “Bu anlayışla bu seneki 15. Sanayi Kongremizin temasını “Başka Türlü Mümkün: Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak” olarak belirledik. Çünkü İstanbul Sanayi Odası olarak bizler sürdürülebilir gelecek için sanayide dönüşümün şart olduğunun bilincindeyiz. Bu dönüşümü ancak siz paydaşlarımız ile birlikte tasarladığımızda başka türlüsünü mümkün kılacağımızın da farkındayız. Sorumlu üretim anlayışı aynı zamanda iklim değişikliğine maruz kalmanın yarattığı riskleri yönetmeyi de gerekli kılıyor. Hem iklim değişikliği, hem sürdürülebilirlik bağlamında yaşadığımız tüm gelişmeler sanayinin temel sektörlerini farklı boyutta tetikleyecek birçok faktör ile karşı karşıya olduğumuzu bize gösteriyor. İşte bu nedenle İstanbul Sanayi Odası olarak sanayimize yönelik tehditlere karşı güçlü bir rehberlik sunmak için kendimizi zorunlu hissettik ve sürdürülebilirlik konusunda metodolojik bir bakış açısıyla çalışmalarımızı planladık.” “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BELİRLİ MALİYETLERE KATLANMAYI GEREKTİRİYOR” Sürdürülebilirliği bir yolculuk olarak görmenin belki de en doğrusu olduğunu ifade eden Bahçıvan, rekabetçi olmaya devam edebilmek için şirketlerin içinde bulunduğu ekosistemi, ulusal ve küresel koşulları, yeni trendleri mutlaka değerlendirmeleri gereken bir gelişim yolculuğu olduğunu kaydetti. Bahçıvan, değerlendirmeleri güncel tutmanın, olası risk ve fırsatları belirleyerek kısa, orta ve uzun vadeler için hedefler koymanın ise bu yolculuğun kolaylaştırıcıları olduğunu sözlerine ekledi. “Ne iş yapıyor olursak olalım doğaya ve topluma olan etkilerinizin farkında olup, olumsuz etkileri azaltacak şekilde iş yapmak ise bu yolculuğun olmazsa olmazı” diye konuşan Bahçıvan, kurumsal vatandaş bilinci ile hareket etmenin önem kazandığı günümüzde sürdürülebilirlik yolculuğuna çıkmanın artık İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLCULUĞUNA ÇIKMAK ARTIK BİR TERCİH DEĞİLKAPAK 15. Sanayi Kongresi 26 l OCAK 2022 BİR KONGRE bir tercih olmadığını vurguladı. Bahçıvan, “Uluslararası ticaretin değişen koşulları, güncellenen yasa ve mevzuatlar, tüketici beklentileri ve en önemlisi gençliğin talepleri şirketlerin bir an önce sürdürülebilirlik bakış açısını benimsemelerini gerektiriyor. Sürdürülebilirlik konusundaki dönüşümü gerçekleştirmenin belirli maliyetlere katlanmayı gerektirdiği ise hepimizin malumu. Bununla birlikte dönüşüm için gerekli kaynak ihtiyacının karşılanması için sürdürülebilir finans kapsamındaki ürün ve hizmet çeşitliliğini her geçen gün artırıyor. Sürdürülebilirlik stratejisini benimseyen şirketler; doğaya ve topluma olan olumlu etkilerini görünür kılarak dönüşüm için ihtiyaç duydukları finansal desteklere daha kolay ulaşabiliyor. Gümrük Birliği içindeki ülkelerin eşit şartlarda rekabet edebilmeleri adına Türkiye’nin de AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak fon, destek ve ayrıcalıklardan faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Gümrük Birliği müzakerelerde sürdürülebilirlik unsuruna yer verilmesi ve Türkiye’nin üyeliğe aday ve Gümrük Birliğine dahil bir ülke olarak AB üyeleriyle aynı koşullara sahip olmasının sağlanması gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum.” Sürdürülebilirliği bir yolculuk olarak görmenin doğru bir yol olduğunu söyleyen Bahçıvan, rekabetçi olmaya devam edebilmek için şirketlerin içinde bulunduğu ekosistemi, ulusal ve küresel koşulları, yeni trendleri mutlaka değerlendirmeleri gereken bir gelişim yolculuğu olduğunu kaydetti. İSO SANAYİ 27 BÖYLE GEÇTİ korumak istiyoruz. Öyleyse bu denli köklü ve çok taraflı dönüşümün ancak iş birliği içinde gerçekleşeceğini de kabul etmeli ve bu iş birliğini tesis etmek için kolları sıvamalıyız. Hepimizi ilgilendiren bu dönüşümün zorlu bir süreç olduğunun farkındayız. Herkesin fikrine, emeğine ihtiyacımız olacağı anlayışı ile kişiler, kurumlar, sektörel arası, ulusal ve küresel iş birliklerini geliştirmek için çabalarımızı esirgememeliyiz. Bu nedenle bugün ‘Başka Türlü Mümkün’ diyerek ‘Sürdürülebilir Gelecek için Dönüşümü Birlikte Tasarlamak’ için bir aradayız.” “GELECEĞE DAİR UMUDUMUZU KORUMAK İSTİYORUZ” Bahçıvan, başta çalışanları olmak üzere şirketlerin paydaşları için yarattığı faydanın kalıcı olması için, dönüşüm sürecinin adil ve kapsayıcı olmasını da önemsemeleri gerektiğini söyledi. Bahçıvan, özellikle seslerini duyurmakta zorlanan gençleri, kadınları ve engellileri dinlemekle yetinmemeli; anlamaya, desteklemeye ve yollarını açmaya daha çok çaba göstermeleri gerektiğini anlattı. Bahçıvan, şöyle konuştu: “Bu çabanın sonunda bu dönüşümün amacı insanlık olarak gezegenimiz üzerindeki varlığımızı devam ettirebilmek. Kısaca sevdiklerimiz ile güven içinde yaşamımızı sürdürmek ve geleceğe dair umudumuzu Next >