< PreviousMECLİS İSO Meclis Üyesi Ferdi Erdoğan: “K emerburgaz tarafı önce kentleşmeye, sonra otoyollara, sonra da havaalanına açıldı. Maalesef milyonlarca ton kil madeni toprağın altında gömülü kaldı. Seramik sektöründe tek bir rezerv var, başka da yok. Bu madenin tek alternatifi ise Ukrayna’dan kil ithalatıdır. Elimizde bir tek Şile kil bölgesi kaldı. Orada da alanlar daraltılıyor, etrafı kesiliyor. Gittikçe o güzel balama killerinin her tarafı yontuluyor. Evde biten bir rezerve doğru gidiyoruz. İstanbul’da kil ve seramik üretimi yok ama kil Türkiye’nin seramik ihtiyacını karşılıyor. Sanayiyi her yere taşıyabilirsiniz ancak kil madenlerini hiçbir yere taşıyamazsınız. Bu değerli ham maddenin korunması, rezervlerin bitene kadar çalıştırılmasının önünün açılmasını sanayi adına, seramik adına ve bir jeoloji yüksek mühendisi olarak 18 yıl bölgeye emeği geçmiş bir mühendis olarak önem verilmesini talep ediyorum.” “Sanayi adına kil madeninin korunmasını talep ediyorum” İSO Meclis Üyesi İbrahim Aydoğan: “T ürkiye’de özellikle İstanbul genelinde Deri ve Deri Mamulleri sektöründe emek yoğun çalışan bir sektörüz. Sektörlerimiz deri konfeksiyon, ayakkabı sektörü ve deri sanayiden oluşuyor. Ne yazık ki şu andaki üretim yerlerimiz bize yeterli gelmiyor. Bununla ilgili bir ihtiyaç analizi yaptık. Bu konuda destek istiyoruz. İstanbul dışına çıkmadan, Silivri veya Çatalca bölgesinde bulunan kıraç araziler bizim için çok iyi bölgeler. Personelimizin çoğu kalifiye elemanlardan oluştuğu için İstanbul dışında çıkmak istemiyor. Üstelik biz yüzde 99 ihracat yapan firmalardan oluşuyoruz. Bu konuda destek bekliyoruz.” “Üretim alanlarımız bize yeterli gelmiyor” “İ kitelli Organize Sanayi Bölgesi, enerji konusundan alınan kararlardan ötürü büyük sıkıntı yaşıyor. Tabii tüm OSB’ler aynı sorunu yaşıyor. Her OSB için, güneş enerjisiyle alakalı alanların tahsis edilmesi talebinde bulunmak istiyorum. Çünkü rekabet konusunda büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız. Enerji konusunda bütün kapların açılması lazım. Bu konuda bürokrasiye uğraşmamalıyız. Türkiye’nin muhtelif yerlerinde güneş enerjisiyle alakalı yatırımlar yapmak ve bu alanlara, arsa, arazi tahsis etmek hususunda çalışmanın yapılması hayati öneme sahip. Ayrıca sanayiciye parayla arsa satılmamasını istiyorum. Sanayiciye yer tahsis edilsin ve o yer devletin olsun. Sanayici çok uzun müddet bilabedel tabiri caizse kiracısı olsun. Çünkü sanayici toprağa para veriyor, binaya para veriyor, makineye para veriyor. Tüm bunlar olurken işletme sermayesi de bitmiş oluyor. Bütün bunların dikkate alınmasını rica ediyorum.” “Her OSB’ye güneş enerji tesisi için yer tahsis edilmeli” İSO Meclis Üyesi Şaban Gülbahar: 36 ŞUBAT 20221871’den beri kalitesini ve titizliğini hiç bozmadan evlerimize nefis Türk kahvesini getiren Kurukahveci Mehmet Efendi, bugün 55’ten fazla ülkede tüketiliyor. Kurukahveci Mehmet Efendi, Türklerin dünyaya armağan ettiği Türk kahvesini, her yudumda aynı kalite ve keyifle dünyaya ulaştırıyor. Dünyanın her yerinde nefis Türk kahvesi 1930’lu yıllarda üretilmiş bir reklam çalışması.MECLİS İSO Meclis Üyesi Ömer Karadeniz: “E nerji konusunda yaşanan sıkıntıyı öncelikle biz sanayiciler üstlenmek zorunda kaldık. Eğer bir kesinti yapılacaksa bunun bir şekilde paylaştırılması lazım. Erdal Bahçıvan’ın ‘enerji krizinde sektörel ayrımı doğru bulmuyorum’ söyleminin altının çizilmesi gerekiyor. Sanayici için enerji kesintisi asla kabul edilemez. Her koşulda sanayinin önemini dile getiriyoruz. Toprak için suyun ne olduğunu vurgularken ekonomi için de sanayinin o olduğunu dile getiriyoruz. Birçok konuda bunun altını çiziyoruz. Elektrik ve doğalgaz sanayinin can damarıyken böyle bir uygulamaya nasıl gidilir? Sanayide elektriğin kullanılmasıyla ilgili bazı kısıtlamalar var. OSB’lerde 1600 KKW hadisesi bulunuyor. OSB’lere girdiğiniz zaman bu konuda bir cezayla karşı karşıya kalma durumunuz var. Bana göre bunun adı tam bir adaletsizlik. OSB’de ki üyelerin hepsi bu konuya isyan ediyor. Bu konuda tebligatlar gönderiyor. OSB’de yer aldıkları için hata ettiklerini düşünenler var. Her türlü ceza OSB’dekilere reva görülürken dışarı çalışanlar serbest bırakılıyor. Bununla ilgili gerekli mücadelenin verilmesini talep ediyorum.” “Sanayici için enerji kesintisi kabul edilemez” İSO Meclis Üyesi Mehmet Büyükekşi: “H em elektrik hem de doğalgaz fiyatları çok yüksek. Bunları konuşmamız gerekirken doğalgaz ve elektrik kesintileriyle karşı karşıyayız. Biz iş insanları kendi aramızda ‘kredide en pahalı hangisi’ diye sorduğumuzda ‘bulunamayan kredi’ deriz. Ne yazık ki enerji konusunda da aynı yere geldik. Öncelikle konunun temeline inmemiz gerekiyor. Niye bu hale gelindiğini düşünmemiz lazım. Gerek elektik kesintisi gerek doğalgaz konusunda oldukça büyük bir bilgi kirliliği var. Bu konu kamuda yeteri kadar algılandığını düşünmüyorum. Elektrik kesintisi sadece İran’daki kısıntıdan dolayı 10-15 gün ile mi kısıtlı kalacak, yoksa bundan sonraki günlerde de devam edecek mi? Bu konuda bir iletişim eksikliği söz konusu. Konunun aydınlığa kavuşturulmasını rica ediyorum. Birçok şirketin taahhütleri var. Bilindiği gibi taahhütler akreditifle cezalı olan ihracatlar bulunuyor. Bir taraftan cari açığı kapatmayı, ihracatımızı artırmaya çalışırken, bir taraftan da ihracatçının işinin önüne engel koymuş oluyoruz. İhracatçı şirketler bu durumdan son derece rahatsız.” “Enerji kesintisi konusunda kamuoyu yeterli bilgiye sahip değil” “B ildiğiniz gibi birincil enerjide yüzde 75 oranında dışa bağımlıyız. Bu da bizim sektörlerimizin, sanayimizin, ülkemizin ne kadar enerjide dışa bağımlı olduğumuzu gösteriyor. Enerji konusunda da talebimiz her geçen gün artıyor. Enerji konusunda kalıcı çözümlere ihtiyaç var. Doğalgazda, enerjide güvenliği sağlamak amacıyla arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerekiyor. Doğalgazın yeraltında depolama kapasitelerinin artırılması, gazlaştırma tesislerinin artırılması enerji güvenliği açısından çok önem arz ediyor. Özellikle biz sanayiciler belirsizlikten hoşlanmadığımızı her fırsatta söylüyoruz. Bu konuda da net ve öngörülür aksiyonlar alınması gerekiyor. Güneş ve rüzgar enerji sistemlerinden daha fazla istifade edilmesi lazım. Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi enerji üretiminde de nükleer enerjiden daha fazla yararlanılmasının enerji bağımlılığının azaltılmasını ve bu konuda da ihtiyaçları düşüreceğini düşünüyorum.” “Enerji konusunda kalıcı çözümlere ihtiyaç var” İSO Meclis Üyesi Gökhan Turhan: 38 ŞUBAT 2022MECLİS İSO Meclis Üyesi Fikret Kaya: “H erkesin bildiği gibi Türkiye’de yetişmiş eleman bulabilmek büyük bir sorun. Bu sorun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Dolayısıyla İstanbul’da yetişmiş ve AR-GE merkezi olan, üniversitesi ayrıca altyapısı olan imkanları tekrar hareketlendirmemiz gerekiyor. Yüksek teknoloji olarak yeniden tarif edilmesi, hatta belki de İstanbul gibi büyük şehirlerin bu şekilde bir tarifeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Özellikle küçük ölçekli sanayilere ihtiyaç var. Büyük organize sanayi değil de 100 metrekarelik yerlere ihtiyaç duyuluyor. Kendi sektörümde de böyle teknolojik yatırım yapan küçük firmalar var. Bunları da korumak lazım. Bu firmalar 1000 dolara yer alıp üstüne bina yapıp işletme sermayesi yapacak güçte değil. Bakanlığın Trakya’da bu tip firmalar için orta ölçekli kümelenmelerin yer aldığı organize sanayi tiplerine yer vermesi gerektiğini düşünüyorum. Firma olarak biz, güneş enerjisi projesi yaptık. Bu konuda TEİDAŞ’ta lisanssız projelerin, güneş enerjisiyle ilgili projelerde hala izin sorunu yaşıyoruz. Enerji Bakanlığı’nda, özellikle TEİDAŞ’ta sırada, bürokrasiden geçmeyi bekleyen projeler var.” “Küçük ölçekli sanayiciler korunmalı” İSO Meclis Üyesi Kenan Baytaş: “H asan Büyükdede Bakanım atıklar için İsmail Gülle’nin fabrikasında bir pilot tesis kurduklarını söyledi. Daha sonra bu tesislerden normal saf su elde ettiklerini belirtti. Peki geriye başka atık kalmıyor mu, kalan atık için ne yapılıyor? Sonuçta tüm bunların içinde pigmentler var. Pigmentlere ne oluyor diye merak ediyorum.” “Atıklardan geriye kalan pigmentler için ne yapılıyor?” “İ stanbul’da ve Çorlu’da fermuar üretimi konusunda faaliyet gösteren bir firmayım. Aynı zamanda dokuma ve boya tesislerimiz var. Çorlu’daki yerimizi genişletmek için boyahaneye izin verilmiyor. İzin alamadığımız için de gelişemiyoruz. Biz bunu kabul ettik. Trakya’da bundan sonra boyahanelere izin verilmeyeceği kesinleşti. Şimdi biz de rotayı 6. Bölge’ye çevirdik. Ancak 6. Bölge’de de ayrı sorunlarla karşılaştık. 6. Bölge’de yer alan Diyarbakır’da güzel bir tekstil ihtisas OSB’si kuruldu. OSB’ye gittiğimizde eğer boya yapacaksanız hayır, bacalı sanayiye yerimiz yok denildi. Aynı şekilde Urfa’ya gidiyoruz, işgücünün çok bol olduğu bir yer. Urfa’da da aynı şekilde, mevcut olan boyahanelerin dışında boyahaneye izin verilmiyor. Şimdi kabul edelim veya etmeyelim, ülkemiz bir tekstil ülkesi. Tekstilin olduğu yerde dokuma olacak, dokumanın olduğu yerde de boyahane bulunacak. Eğer ki bu tür bir çalışmanın önü açılmazsa, Türkiye’deki tekstilin önü kapanmış olur. OSB’ler hangi bölge olursa olsun, özellikle dokuma ve boya endeksli OSB’lerin açılmasında büyük yarar var. Bu ciddi bir sorun. Birçok arkadaşımla konuştuğumda 6. Bölge veyahut da Anadolu’nun başka bir kentine gitmek istediklerinde bu sorunlar karşılaştıklarını söylüyor.” “Boyahaneye izin verilmezse tekstilin önü kapanır” İSO Meclis Üyesi Osman Sait Günteki: 40 ŞUBAT 2022KAPAK Enflasyon 42 ŞUBAT 2022ENFLASYONLA MÜCADELE YILI DÜNYADA Dünyada ve ülkemizde son yılların en büyük enflasyon mücadelesi yaşanıyor. Koronavirüs etkisiyle arz ve talepte bütün dengelerin değiştiği darmadağın ekonomileri, aşı sonrası toparlanma olsa bile enerji fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirinde yaşanan sorunlar nedeniyle enflasyona yenik düştü. ABD’den Avrupa’ya ve gelişmekte olan tüm ülkelere kadar bu yılın enflasyon mücadelesiyle geçeceğini gösteriyor. İSO SANAYİ 43T üm dünyanın sorunu haline gelen enflasyonla mücadele, küresel ekonominin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Tüketici ve üretici fiyatları dünya genelindeki artışını sürdürürken, yeni “enflasyon çağı” etrafındaki tartışmalar da hız kazanıyor. Çipten gıdaya birçok üründe yaşanan arz darboğazları, çoğu ülkede enflasyonu körüklüyor. Yüksek enflasyon ekonomi gündeminin önemli başlıklarından biri haline gelirken, dünya nüfusunun yaklaşık 1,2 milyarı iki ila üç haneli enflasyonla yaşıyor. Devam eden lojistik sıkıntılar, iş gücü eksikliği ve yüksek enerji fiyatları gibi küresel fiyat baskıları enflasyonun “geçici olacağı” görüşüne adeta meydan okuyor. Koronavirüs salgınının neden olduğu ekonomik durgunluğun ardından toparlanma sürecine giren küresel ekonomi, 2021’de enflasyon şokuyla karşı karşıya kaldı. Koronavirüs salgınının neden olduğu derin ekonomik gerilemenin ardından toparlanmaya geçen küresel ekonomide 2021’e yükselen enflasyon damgasını vurdu. Tedarik zincirinde Covid-19 salgınından kaynaklanan sıkıntılar, ekonomik normalleşmeyle artan tüketici talebini karşılayamayınca dünya genelinde fiyat artışlarını körükledi. Salgınının neden olduğu ekonomik şokun ardından ülkeler toparlanmalarını sürdürürken, yüksek enflasyon ekonomilerin en önemli konu başlıklarından biri haline geldi. Enerjiden gıdaya son dönemde hızlanan fiyat artışları, birçok ülkede tüketicilerin yaşam maliyetini kayda değer oranda artırdı. Küresel ekonomi 2021’de enflasyon şokuyla karşı karşıya kalırken, yüksek enflasyon sadece gelişmekte olan ülkelerin bir sorunu olmaktan çıktı, gelişmiş ekonomilerde de tarihi seviyelere yükseldi. Arz darboğazları, iş gücü piyasalarındaki sıkıntılar, baz etkisi ve ekonomilerin yeniden normalleşmesinin ardından gelen güçlü tüketici talebi, ABD ve Avrupa dahil dünya genelinde enflasyonist baskıların sebepleri olarak öne çıktı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, büyük ekonomilerinin çoğunda yıllık enflasyon oranlarının tarihi seviyelere çıktığını, küresel enflasyon şokunun son aylarda şiddetlendiğini belirtti. ABD’nin gelişmiş ekonomiler arasında enflasyon oranıyla öne çıktığına dikkati çeken Fitch, gelişmekte olan ekonomilerde de keskin enflasyon artışlarının yaşandığını kaydetti. Büyük Asya ekonomilerinde ise enflasyon genel olarak düşük seyretti. ABD’DE ENFLASYON SON 30 YILIN ZİRVESİNDE Pek çok ürünün tedarikinde yaşanan sıkıntı, ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde dahi enflasyonun tarihi yüksek seviyelere çıkmasına neden oluyor. ABD’de son veriler, enflasyonun 30 yılın zirvesine çıktığını gösteriyor. Enerjiden gıdaya Amerikalıların yaşam maliyetinde yaşanan artış, endişeleri artırırken, analistler, yüksek enflasyonun beklenenden daha uzun süre etkili olabileceğini ve ABD Merkez Bankasını (Fed) faiz oranlarını artırmaya daha erken yönlendirebileceğini belirtiyor. Ülkede tüketici güveni enflasyon endişeleriyle 10 yılın en düşük seviyelerine gerilerken, yükselen enflasyon Biden yönetimini fiyat artışlarını dizginlemek için birtakım önlemler almaya zorladı. ABD, enflasyonda son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak, yüzde 7’i gördü. ABD’de bu yıla ilişkin enflasyon tahmini 2022 için yüzde 2,2’den yüzde 2,6’ya ve 2023 için yüzde 2,2’den 2,3’e çıkardı. Banka, 2024 yılı enflasyon tahminini ise yüzde 2,1 olarak belirledi. Para politikasında da sıkılaşma sürecini başlatan Fed, varlık alımlarını azaltma hızını artırırken, 2022’de üç faiz artışı öngördü. KAPAK Enflasyon 44 ŞUBAT 2022İSO SANAYİ 45 tüketici fiyatları 2020 yılının Aralık ayına kıyasla yüzde 5,3 arttı. Bu, neredeyse son 30 yılın en yüksek enflasyon değeri olarak kayıtlara geçti. Almanya’da bir önceki en yüksek enflasyon, Batı ve Doğu Almanya’nın yeniden birleşmesi sonrasında Doğu Almanya’da gıda fiyatlarındaki artış sonucu yüzde 5,8 ile Haziran 1992’de kaydedilmişti. Federal İstatistik Dairesi verileri, Almanya’da 2021’de enflasyonun yıllık ortalamasının ise yüzde 3,1 olduğunu ortaya koydu. Bu da 1993 yılından beri kaydedilen en yüksek değer oldu. RUSYA’DA ENFLASYON ARTIŞI SÜRÜYOR Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rusya’da aralık itibarıyla yüzde 8,39 seviyesinde olan yıllık enflasyonda artışın sürdüğü belirtildi. Enflasyondaki artışın ana nedeni olarak gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artışa işaret edilen açıklamada, “2021 nihai verilerine göre, Aralık 2021’de yüzde 0.82 seviyesinde gerçekleşen enflasyon, yıllık bazda yüzde 8.39’a ulaştı” denildi. Tüketici fiyatlarındaki artış, hükümetin tahminlerini aşarak, yüzde 12.91 olarak gerçekleştiği 2015’ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Rusya Federal İstatistik Kurumu’nun açıklamasında, “Tüketici fiyat endeksi Aralık 2021’de, bir önceki aya EURO BÖLGESİ’NDE ENFLASYON BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE Avrupa’da da son dönemde enerji ve gıda ürünleri başta olmak üzere yaşanan genel fiyat artışı, Avrupa vatandaşlarını rahatsız ediyor. Euro Bölgesi’nde enflasyon aralık ayında beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 5 ile rekor kırdı. Bu rakam 19 üyeli Euro Bölgesi’nin oluşturulmasından bu yana görülen en yüksek seviye olarak değerlendirildi. İNGİLTERE’DE ENFLASYON 10 YILIN ZİRVESİNDE İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı verilere göre ülkede enflasyon yıllık yüzde 5,4 ile Mart 1992’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Reuters anketine katılan ekonomistler yüzde 5,2’lik bir artış bekliyordu. Aylık bazda ise tüketici fiyatları yüzde 0,5 artarak ekonomistlerin yüzde 0,3’lük artış tahminlerini geride bıraktı. Birleşik Krallık’ta enflasyon oranı, yüksek enerji maliyetleri, yeniden canlanan talep ve tedarik zinciri sorunları nedeniyle aralıkta son 30 yılın en yüksek seviyesine çıktı. ALMANYA’DA YILLIK ENFLASYON ORTALAMASI 3,1 Almanya Federal İstatistik Dairesi, Aralık 2021’e ilişkin açıkladığı verilere göre, geçen yılın aynı döneminde DÜNYADA ENFLASYONDA İLK 10 SıraÜlkeYıllık enflasyon oranı (%) Dönem 1Venezuela1198Kasım/21 2Sudan340Kasım/21 3Lübnan201Kasım/21 4Suriye139Ağustos/21 5Surinam69,5Eylül/21 6Zimbabve60,74Aralık/21 7Arjantin51,2Kasım/21 8Türkiye36,08Aralık/21 9İran35,2Aralık/21 10Etiyopya3Aralık/21Next >