< Previous66 l ŞUBAT 2022 ARAŞTIRMA Enerji Görünümü EN GÜZEL ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİMİNDEKİ PAYLARI ARTIYOR Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ‘Enerji Görünümü 2021’ raporunu kamuoyu ile paylaştı. Enerji piyasasında öne çıkan belirleyici trendler ile enerji yatırımları ve finansmanı konularının da mercek altına alındığı raporda, rüzgar ve güneşe dayalı elektrik üretiminde belirgin bir artış olduğuna dikkat çekiliyor. İSO SANAYİ 6768 ŞUBAT 2022 T ürkiye Sinai ve Kalkınma Bankası (TSKB) Enerji Çalışma Grubu, Türkiye enerji sektörünü değerlendirdiği “Enerji Görünümü 2021” başlıklı bir rapor yayımladı. TSKB Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan rapora göre, 2020 yılında küresel çapta etkilere yol açan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını enerji talebinin azalmasına yol açtı. Elektrikte talep ve üretim rekorlarının kırıldığı 2021 yılında ise rüzgar ve güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payı arttı. Rapora göre, santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerinde artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artması bu süreçte rol oynadı. Ocak-ekim döneminde elektrikte talep 274,1 teravatsaate ulaşırken, aynı yıl dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlanmaya başlamasıyla sanayide birincil enerji ve elektrik talebinde artış yaşandı. 2021 yılının yedi ayındaki toplam doğal gaz tüketimi, rekor olarak anılan 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 13 artış gösterdi. TSKB Enerji Çalışma Grubu’ndaki uzmanlar tarafından hazırlanan ve yaklaşık 100 sayfalık kapsamlı bir içeriğe sahip olan “Enerji Görünümü 2021” raporundan öne çıkan bazı bilgileri sizin için derledik. TÜRKİYE EKONOMİSİ 2021’DE, HIZLI TOPARLANMA SÜRECİNE DEVAM ETTİ Küresel boyutta arka arkaya yaşanan negatif büyümeye (resesyona) rağmen 2020 yılını büyüme ile tamamlayan Türkiye ekonomisi 2021’de de hızlı toparlanma sürecine devam etti. Güçlü ihracata ek olarak aşılamadaki ilerleme turizmi destekledi ve dış denge toparlandı. Söz konusu büyüme elektrik talebinde de izlendi. 2021 yılının ilk 10 aylık talep miktarı 274,1 TWh ile 2020 yılı toplamının yüzde 18,6 üzerinde gerçekleşti. 2020 yılı yerine 2017-2019 dönemi ile karşılaştırma yapıldığında ise 2021 yılının ilk 10 ayında ortalama yüzde 9,3’lük seviyede bir yıllık büyüme gözleniyor. Aynı dönemde, günlük veriler itibarıyla rekorlar kaydedilen ağustos ayında gerçekleşen 32,5 TWh’lik aylık toplam elektrik talebi de en yüksek aylık talep olarak kayıtlara geçti. PANDEMİ, ENERJİ TALEBİNİN AZALMASINA YOL AÇTI 2020 yılında küresel çapta etkilere yol açan pandemi, enerji talebinin azalmasına yol açtı. Bu nedenle 2020 yılında enerji piyasalarında arz fazlası meydana geldi ve fiyatlar genellikle düştü. 2021 yılının dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin ARAŞTIRMA Enerji GörünümüİSO SANAYİ 69 yeniden canlanmaya başladığı bir yıl olması; sanayide hem birincil enerji hem de elektrik talebinde güçlü bir artış yaşanması sonucuna yol açtı. Konutlarda ve hizmet sektöründe ise elektrik talebinin güçlü biçimde büyümesi devam ederken, bu durum enerji piyasalarını da hareketlendirdi. Kasım-2020 ve Ekim-2021 aylarını kapsayan 12 aylık dönemde Avrupa kömür fiyatı yüzde 305, küresel gösterge niteliğinde olan Brent petrol fiyatı yüzde 89, Henry Hub doğal gaz fiyatı ise yüzde 91 oranında yükseldi. Küresel piyasalarda emtia fiyatlarında oluşacak bir dengelenmenin Türkiye’deki fiyatlara da yansıması olası görülüyor. Söz konusu dengelenmenin oluşma süresi ve oluşacağı nokta, piyasa takas fiyatlarının yeni seviyesinde de etkili olacak. GÜNEŞ VE RÜZGAR ENERJİSİNİN ELEKTRİK ÜRETİMİNDEKİ PAYI ARTIYOR Talep ve üretim rekorlarının kırıldığı 2021 yılında yenilenebilir enerjinin, özellikle rüzgar ile güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payı giderek artıyor. Bu durumun arkasında yatan başlıca etkenler söz konusu santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerindeki artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde bu tip santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artmasıdır. Öte yandan, yenilenebilir bir kaynak olan hidroelektrik santrallerden üretilen elektriğin payında yüzde 10,3 seviyesinde bir azalma gerçekleşti, söz konusu gelişmede 2021 yılında yaşanan kuraklık belirleyici oldu. Yenilenebilir Elektrik Üretimi Gelişimi Kaynak 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021/9 Hidroelektrik 67.146 67.231 58.219 59.939 88.886 78.095 45.481 Rüzgar 11.653 15.517 17.904 19.949 21.515 24.513 22.286 Güneş 194 1.043 2.889 7.800 10.54211.977 10.755 Jeotermal3.425 4.819 6.128 7.431 8.230 9.316 7.406 Biyokütle 1.758 2.372 2.972 3.623 4.524 5.737 4.834 Yenilenebilir Toplam84.175 90.981 88.11198.741 133.697 129.638 90.762 Kaynak: Yenilenebilir Elektrik Üretimi Gelişimi Talep ve üretim rekorlarının kırıldığı 2021 yılında yenilenebilir enerjinin, özellikle rüzgar ile güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payı giderek artıyor. Bu durumun arkasında yatan başlıca etkenler söz konusu santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerindeki artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde bu tip santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artmasıdır. 70 l ŞUBAT 2022 YEKDEM MEKANİZMASI AÇIKLANDI 30 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile 30 Haziran 2021 tarihinden sonra devreye giren santraller için yeni şartlar içeren YEKDEM mekanizması açıklandı. Karara göre, 1 Temmuz 2021’den 31 Aralık 2025’e kadar işletmeye girecek olan YEK belgeli üretim tesisleri için uygulanacak garantili satış fiyatları ve yerli aksam teşvikleri ile dolar cent üst sınırları belirlendi ve belirsizlik ortadan kalkmış oldu. Söz konusu satış fiyatları, kaynak bazında üçer aylık dönemler halinde dolar (Yüzde 24), euro (Yüzde 24), TÜFE (Yüzde 26) ve ÜFE (Yüzde 26) şeklinde olacak. YETA VE YEK-G GELİŞİMİ Nihai tüketiciyi yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik kullanımına teşvik etmek amacıyla ortaya çıkan yeşil elektrik tarifesi (YETA), 1 Ağustos 2020 tarihinde uygulamaya geçti. Genellikle büyük ticari ve endüstriyel müşterilere sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma seçeneği sunmak için tasarlanan “Yeşil Enerji Bedeli” EPDK tarafından kWh başına 69,97 kuruş olarak belirlendi ve bu fiyat 2021 yılı Temmuz ayı itibarıyla 92,62 kuruşa yükseldi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik tedarik etmek isteyen tüketicilerin kullandıkları enerjinin bu kaynaklardan üretildiğinden emin olabilmeleri için, yeşil elektrik tarifesi kapsamında şeffaf ve güvenilir bir kanıtlama mekanizması olarak 14 Ekim 2020 tarihinde Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G Belgesi) oluşturuldu. 1 Haziran 2021 tarihinde işleme açılan Organize YEK-G Piyasası, EPİAŞ tarafından organize edilip işletilen ve YEK-G belgesinin piyasa katılımcıları arasında alış- satışının gerçekleştirildiği bir piyasa olarak şekilleniyor. İhraç edilen YEK-G belgelerinin 2021 yılı Ekim sonu itibarıyla karşılığı yaklaşık 8,2 milyon MWh. HAVA DURUMUNA BAĞLI OLARAK DOĞAL GAZDA TÜKETİM ARTACAK 2021 yılının ilk yedi ayındaki toplam doğal gaz tüketimi, rekor olarak anılan 2017 yılı aynı döneminin yüzde 13 üzerinde gerçekleşti. 2021 yıl sonunda olası bir rekor gaz tüketimi için yılın geri kalanındaki hava durumu, elektrik üretiminde doğal gazın payı ve ithal edilebilecek doğal gaz miktarı gibi değişkenlerin etkili olacağı düşünülüyor. ARAŞTIRMA Enerji GörünümüİSO SANAYİ 71 2021 yılındaki söz konusu artış trendinde, doğal gazdan elektrik üretimi yapan santrallerin üretimindeki yükseliş ve sıcaklıkların etkili olduğu değerlendiriliyor. Herhangi bir tedarik sıkıntısı olmaması, elektrik üretiminde doğal gaz santrallerinin payı ve hava durumundaki gelişmelere bağlı olarak 2021 yılında yaklaşık 55-60 bcm doğal gaz tüketimi ile rekor kırılması bekleniyor. ENERJİ VERİMLİLİĞİ YATIRIMLARI VE FİNANSMANI ÖNEMİNİ ARTIRIYOR Sanayi sektöründeki yüksek enerji tüketimi bu sektörü enerji verimliliği yatırımlarının teşviki için öncelikli hedef sektör haline getirdi. Türkiye’de bu konuda yürütülen proje ve desteklerin etkisiyle önemli gelişmeler yaşanıyor. Enerji etütleri, VAP’lar, ISO 50001 uygulamaları ve gönüllü anlaşmalar giderek artıyor. Bununla birlikte, sanayi sektörünün genelinde ama özellikle KOBİ’lerde halen çok büyük bir iyileştirme potansiyeli mevcut. İmalat sanayisinde iyileştirme alanları faaliyet kolları ve prosesler itibarıyla farklılık göstermekle birlikte, hemen her alt sektörde hâlâ kazanılmayı bekleyen önemli bir potansiyel olduğu görülüyor. YENİ FİNANSAL ENSTRÜMANLARA YÖNELİK ARAYIŞLAR SÜRÜYOR Yenilenebilir enerji finansman ihtiyacının artması, yeni finansal enstrümanlara yönelik bir arayışı da beraberinde getirdi. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeyi, iklim değişliğine direnç ve uyum sağlamayı amaçlayan ulusal veya uluslararası piyasalardan sağlanabilen iklim finansmanının bir bölümünü de yeşil tahviller oluşturuyor. 2021 yılı ilk çeyreği itibarıyla toplamda 3 milyar doları aşan tutarda çevreci, sosyal ve sürdürülebilir tahvil ihracı gerçekleştirildi. Mart 2021’de yayınlanan Ekonomi Reformları Paketi’nde yer alan SPK Yeşil Tahvil ve Yeşil Kira Sertifikası Rehberi Eylemi hazırlıkları başlığında çevreye olumlu katkı sağlayacak yatırımların finansmanının teşvik edilmesi hedeflendi. Böylelikle yenilenebilir enerji projeleri yatırımlarının finansman imkanlarının çeşitlenmesi yönünde mevzuatsal açıdan düzenlemenin yolu açıldı. Sanayideki yüksek enerji tüketimi bu sektörü enerji verimliliği yatırımlarının teşviki için öncelikli hedef sektör haline getirdi. Türkiye’de bu konuda yürütülen proje ve desteklerin etkisiyle önemli gelişmeler yaşanıyor. Enerji etütleri, VAP’lar, ISO 50001 uygulamaları ve gönüllü anlaşmalar giderek artıyor.34. GRUP 72 ŞUBAT 2022 P lastik İnşaat Malzemeleri Sanayii Meslek Komitesi’ne üye firmalar plastikten mamul halde tüp, boru, hortum ve bunların bağlantı elemanlarının imalatını yapıyor. Plastik inşaat malzemeleri sektörü farklı talep ve yenilikler ile inşaat sektörünün gelişmesini ve büyümesini destekliyor. İSO’da 306 üye ile temsil edilen 34. Grup Plastik İnşaat Malzemeleri Sanayi’nin üye sayısı ise beş kişi. 34. Grup, İSO Meclisi’ne iki üye gönderiyor. İSO Meclis Üyeleri, Dr. Nevzat Demir ve Adnan Tangüler’den oluşuyor. Başkanlığını Ercan Koldemir’in yaptığı Plastik İnşaat Malzemeleri Sanayii Meslek Komitesi’nde şu temsilciler yer alıyor: DR. NEVZAT DEMİR FIRAT PLASTİK KAUÇUK SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi ADNAN TANGÜLER FANPLAS PLASTİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meclis Üyesi MURAT BAŞIBÜYÜK İKİLER PLASTİK PROFİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ERCAN KOLDEMİR POLİVİNİL PLASTİK SAN. VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkanı MELİH AKBULUT AKPOLİMER AKRİLİK LEVHA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Üyesi TEK ÇARE ÜRETİM… ÜRETEREK VAR OLURUZ MESLEK KOMİTELERİ İSO SANAYİ 73 Adnan Tangüler Meclis Üyesi FANPLAS PLASTİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Dr. Nevzat Demir Meclis Üyesi FIRAT PLASTİK KAUÇUK SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ “BİZLER ÜRETEREK VARLIĞIMIZI SÜRDÜREBİLİRİZ” “İHRACAT ŞİRKET BAZINDA TEŞVİK EDİLMELİ” Son aylarda uluslararası ham madde fiyatlarında yaşanan belirsizliklerin üzerine döviz kurlarında yaşanan dalgalanma, satış fiyatlarının günlük olarak değişmesine sebep olurken, uzun vadeli planlama oluşturmamızı da imkansız hale getirdi. Tam bu noktada hükümetimizin açıkladığı üretime dayalı kalkınma programı ve akabinde atılan adımların meyvelerini orta-uzun dönemde göreceğimiz kanaatindeyim. Yıllardır her platformda üreterek kalkınabileceğimiz fikrini savunuyorum. Bizler üretime dün başlamadık. Üreterek, mücadele ederek buralara geldik. Basit günlük kazançlar kişiyi kurtarabilir ama üretim ve istihdam toplumsal kalkınmanın omurgasıdır. Şimdi hepimize bir sözüm var. Şöyle bir silkelenelim ve biz “Ne yapabiliriz”i düşünelim. Biz üreterek var olduk ve göreceksiniz ancak doğru politikalarla desteklenen üretimle toplumsal refaha kavuşabiliriz. Hükümet tarafından üretime dayalı kalkınma modelinin duyurulması ve sonrasında atılan adımları memnuniyet verici olarak karşılıyorum. Günü kurtaran çözümler yerine uzun vadeli üretime dayalı bir kalkınma modelinin toplumsal olarak bir üst lige çıkmamızı sağlayacağı inancındayım. Burada yöneticilerin dikkatini iki konuya çekmek istiyorum. Üreticilerin tahsilat konusundaki sorunlarının çözülmesi için Vakıf Katılım tarafından sunulan GFT’nin (Garantili Fon Transferi) çek senet yerine kullanımının yaygınlaştırılması sağlanmalı. Bu sayede kayıt dışılığın önüne geçilip üreticinin alacağı garanti altına alınabilir. Diğer konu ise millet olarak her yıl duymaya alıştığımız cari dengenin sağlanmasına şirket bazında başlanılması gerektiğine inanıyorum. Devletimiz ihracata dayalı üretimi desteklemek için birtakım teşvikleri uygulamaya sokmalı. Örneğin bir şirket toplam cirosunun yüzde 60’ı ihracat gerçekleştirirse, şirket bazlı kurumlar vergisine beş veya 10 puanlık bir indirim verilmeli. Bu sayede dış ticaret açığının kapanması şirketler nezdinde teşvik edilir. Kurumlar vergisinde yapılacak bir teşvik, hükümetin izlediği ihracat bazlı üretim modelinin kişiler ve şirketler bazında da izlenmesine katkıda bulunacak. Ercan Koldemir Meslek Komitesi Başkanı POLİVİNİL PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Yurt dışından ürün ithalatında fiyat ve miktar konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun yanı sıra kurlarda yaşanılan dalgalanma bizlerin fiyat belirlemesini zorlaştırıyor.maktadır. Yeni yaşadığım bir örneği paylaşayım. 20 Aralık günü yaptığımız ithalat için gümrük beyannamemiz 17.70 TL kur seviyesinden hazırlandı. Ertesi gün ürün depomuza geldiği zaman kur 13 TL civarındaydı. Yüksek kurdan maliyetlendiğimizden dolayı müşterilerimize yüksek kurdan faturalandırma yapmak durumunda kalıyoruz. Bu da aslında kurdaki hareketin tüketici ve üretici fiyatlarına geç yansımasına neden oluyor. Dalgalanmaların yaşandığı bu günlerde ithal edilen ham maddelerin beyannamesi için bir günlük opsiyon tanınmalı ve düşük olan kur baz alınmalı. Bu sayede kurdaki düşüşün fiyatlara daha hızlı yansıması sağlanarak enflasyon rakamları ithalat yaparken baskılanır ve yüksek olan ÜFE’nin daha hızlı gerilemesi sağlanır. Yeni açıklanan üretime dayalı kalkınmanın desteklenmesine ham madde girişlerinde başlanmalı. Ülkemizin mutlak bir; birlik, beraberlik ve istikrar içinde yaşama inancına ihtiyacı var! Bu ruhu ve inancı teessüs etmek zorundayız. Son günlerde ülkemizde yaratılan mali kaosun sorumluları mutlaka tespit edilmeli. “BEYANNAMELER DALGALI KURDA GÜNCELLENEBİLMELİ”74 ŞUBAT 2022 MESKOM 34. Grup Melih Akbulut Meslek Komitesi Üyesi AKPOLİMER AKRİLİK LEVHA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Herkesin bildiği ham madde fiyatları ve kur dalgalanmalarını önlemeye biz bireysellerin gücü yetmez. Kur konusunda devlet elini taşın altına koydu ve bütün riski üzerine aldı. Bunun yanında ihracatçılara ileri vadeli kur vererek belli oranda belirsizliklerin giderilmesini sağladı. Kısa bir süre dalgalanmalar yaşanabilir ancak ben kurların düşüş trendine gireceği kanaatindeyim. Peki yurttaş olarak biz ne yapabiliriz? Herkesin üstlenmesi gereken görevler var. Tüketiciler olarak yerli ürünleri tercih etmeliyiz. Kendi alanımız olan inşaat kısmında çok güzel firmalarımız var. Seramik ve porselende Kale, Vitra, Kütahya gibi üreticiler muazzam ürünler üretiyor. Sağlık gereçlerinde Turkuaz (Cerastyle), Sanikey (Bocchi), İdevit gibi firmalar dünya çapında talep edilen kaliteli ürünler üretiyor. Aile şirketimiz Akplast’ın Sanacryl markasıyla ürettiği bağımsız küvetleri İtalyan ve Polonyalı üreticiler Unicera fuarında şaşırarak incelediler. Nasıl yaptınız, bu şekilde ek yeri belli olmadan üretmek imkansız sözleriyle karşılaştık. Biz Anadolu topraklarında yaşayan insanlar olarak imkansızın biraz zaman alacağı ama sonunda başarılabileceği sözleriyle büyüdük. Nevzat Bey’in söylediği gibi silkelenelim ve “biz ne yapabiliriz”e bakalım. Her vatandaş aslında bizlerin pazarlama elçisi olmalı. Okan Bayülgen‘in programındaki bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir kişi Yunan adalarına giderken Türkiye’de yaptırdığı 1 lira değerindeki magnetleri 1 euro’ya, gittiği adalarda satarak üç ayda 300 bin euro para kazanabilmiş. Türkiye’deki işletme profiline bakarsak İşletmelerimizin yaklaşık yüzde 35’i bir kişi, yaklaşık yüzde 20’si iki işçi çalıştırıyor. Bu gibi mikro firmaların ürünlerini e ticaret ile yurt dışına satabilmeleri için navlun masraflarının düşük olması lazım. Bizim ürünlerimiz için yaptığım bir çalışmada Alibaba üzerinden 180 dolarlık bir ürünü Amazon’un Amerika deposuna gönderme maliyeti Çin’den 225 dolar iken, Türkiye’den göndermenin maliyeti 640 dolar. Yani navlun maliyetlerinin düşürülmesi ihracatçılar için daha önemli. Bu konuda şöyle bir önerim var. THY Cargo ve PTT kargo iş birliği yaparak, ihraç olacak ürünler için en ucuz fiyata gönderim fiyatı vermeli. Genç nesiller ve girişimciler ihracat konusunda bu şekilde teşvik edilmeli. Tek çıkış yolumuz var; katma değerliyi üretip, ucuza nakledip, yerliyi tüketmek. Murat Başıbüyük Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı İKİLER PLASTİK PROFİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Reel sektör olarak uluslararası piyasalarda tedarik zinciri sorunları nedeniyle ham madde temininde ciddi zorluklar yaşadık. Plastik sektöründeki birçok firma gibi ürettiğimiz ürünleri, tedarikinde zorlandığımız ham maddelerin yerine alternatiflerini kullanarak üretmeye devam ettik. Sanayiciler yok demek yerine sihirbaz misali değişik alternatifleri kullanarak üretimde devamlılığı sağlamaya çalıştı. Burada ben sanayicilere maddi destek yerine manevi desteğin verilmesi kanaatindeyim. Mümkün olduğu ölçüde az miktarda dövizimizin dışarı çıkması için hurda plastik mal ithalatı konusunda sanayicilere kolaylık sağlanmalı. Sanayici ithal edilen bu ürünleri belli oranlarda üretime girerek rekabet avantajı sağlayabilir. Diğer bir önerim de sanayi tesisleri konusunda. Yükselen kurlar ve arazi fiyatları nedeniyle sanayi tesisi yatırımlarında çekimserlik yaşıyoruz. Şirketler tarafından yapılan sanayi sitelerinin de metrekare fiyatları çok yüksek. Bu konuda TOKİ öncülüğünde 600-1000 metrekare büyüklüğünde işyerlerinin bulunduğu küçük sanayi sitelerinin yapılıp belli kriterleri tutturan KOBİ’lere kiralanmalı veya satılmalı. Şehir içinde kalmış olan sanayi sitelerinin daha sağlam ve modern yapılara taşınabilmesi için mülklerin takas edilmesi yöntemi kullanılabilir. Şehir içinde 200 metrekare atölyesi olana yeni yapılan sanayi sitesinde 400 metrekare atölye ile takas edilebilir. Burada eski mülk teminat olarak gösterilebileceğinden devlete yük olmadan bu yatırımlar finanse edilebilir. “TOKİ ÖNCÜLÜĞÜNDE SANAYİ SİTESİ YAPILMALI” “TEK ÇIKIŞ YOLUMUZ KATMA DEĞERLİYİ ÜRETİP, UCUZA NAKLEDİP, YERLİYİ TÜKETMEK”sanayiciye ulaşmanın en doğru mecrası...Next >