< Previous28 NİSAN 2022 MAKRO İstanbul Sanayi Odası Dünya İmalat PMI İ stanbul Sanayi Odası imalat PMI’ı, dünyadaki gelişmeleri ile ilgili Şubat 2022 raporunu yayımladı. Buna göre Küresel İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi® (PMI), şubat ayında bir önceki aya göre 0,4 puan artışla 53,6 seviyesinde gerçekleşti. Üretim ve yeni siparişler ocak ayına göre daha güçlü artış kaydetti. KÜRESEL İMALAT PMI’I ŞUBAT AYINDA 53,6 OLARAK GERÇEKLEŞTİ Yeni ihracat siparişleri yeniden büyümeye geçerken tedarik zinciri aksamalarında hafifleme belirtileri gözlendi. Buna karşılık enflasyonist baskılar güçlenmeye devam etti. Şubatta İmalat PMI hesaplanan 31 ulusal ekonomiden 27’sinde endeks 50,0 eşiğinin üzerinde kaydedildi. Bu ekonomilerden 19’unda büyüme ocak ayına göre ivme kazandı.30 NİSAN 2022 ihracat pazarı olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde de petrol dışı aktivitenin istikrarlı bir şekilde arttığı ve büyümenin güçlendiği görüldü. Anket kapsamında takip edilen tüm ülkeler içinde en belirgin üretim artışı Katar’da gerçekleşti. Bu bölgedeki görece olumsuz gelişme ise Mısır ve Lübnan’da daralmanın devam etmesi oldu. Omikron varyantı dalgasının çoğu ana ihracat pazarında hafiflemiş olmasına rağmen Asya başta olmak üzere diğer bölgelerde virüsün yayılmasına bağlı aksamalar yaşandı. Bu durumdan özellikle etkilenen ve ekonomik aktivitenin keskin bir düşüş kaydettiği Hong Kong’da takip edilen ülkeler içindeki en belirgin daralma gerçekleşti. Diğer yandan, Çin’de üretim üst üste ikinci ay yatay seyrederken Japonya’da iktisadi faaliyet geçen yılın ağustos ayından beri en hızlı düşüşü kaydetti. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Omikron varyantının özellikle ana ihracat pazarlarındaki etkisinin azalması, şubatta Türk imalat sanayi ihracatçılarına destek sağladı. Bu dönemde salgının yol açtığı aksamalarda sona yaklaşıldığına yönelik umutların arttığı gözlendi. Öte yandan, iş dünyası için yeni bir tehdit oluşturan Ukrayna savaşının uluslararası talep üzerindeki etkileri önümüzdeki dönemde görülecek.” T ürkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Şubat 2022 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’ın üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50,0’ın altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Ocak ayında 52,3 olarak ölçülen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, şubatta 55,2’ye yükselerek Türk imalat ihracatçılarının talep ikliminde belirgin bir iyileşmeye işaret etti. Söz konusu iyileşme geçen yılın ağustos ayından beri en güçlü düzeyde gerçekleşti. Talep koşullarının şubat ayında daha hızlı güçlenmesi esas olarak Omikron varyantının birçok ana ihracat pazarında yatışmasından kaynaklandı. ALMANYA’DA ÜRETİM BELİRGİN ŞEKİLDE ARTTI İlk çeyrek ortasında Covid-19 kaynaklı aksaklıkların azalmasına bağlı olarak Türk imalat ürünlerinin en büyük altı ihracat pazarında üretim eğilimleri iyileşme gösterdi. Almanya’da ekonomik faaliyetler geçen yıl sonunda kaydedilen düşüşün ardından toparlanmaya devam etti ve üretim şubatta belirgin bir artış kaydetti. Fransa ve İtalya gibi diğer Euro Bölgesi ülkelerinde büyüme ocak ayına göre hızlanırken yılın başında daralma görülen İspanya ise üretimde güçlü bir canlanma sinyali verdi. ABD’nin ekonomik aktivitesi, ocakta son bir buçuk yılın en yavaş artışını göstermesinin ardından şubatta hızlanma kaydetti. Birleşik Krallık’ta üretim artışı şubatta güçlü bir ivme kazandı ve büyüme son sekiz ayın en yüksek hızında gerçekleşti. ORTA DOĞU’DA EN BELİRGİN ÜRETİM ARTIŞI KATAR’DA Türk imalatçılarının Orta Doğu’daki ana MAKRO İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi İSO TÜRKİYE İHRACAT İKLİMİ ENDEKSİ ŞUBAT AYINDA 55,2’YE YÜKSELDİ50 yılı aşkın süredir Türk sanayi sektörünün gelişimine ışık tutan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500)” araştırmasının hazırlık çalışmaları başlamıştır. 2021 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda yer almak isteyen ve üretimden satışları 200 milyon TL’yi aşan kuruluşların; www.iso500.org.tr adresinde yer alan “Anket Kullanıcı Girişi” uygulamasını kullanarak anket bilgilerini doldurmaları ve mali mühür uygulaması ile Kurumlar Vergisi Beyannamesini (E-beyanname) 9 Mayıs 2022 tarihine kadar sisteme yüklemeleri gerekmektedir. Detaylı bilgi ve sorularınız için: İSO Ekonomik Araştırmalar ve Kurumsal Finans Şubesi e-posta: iso500@iso.org.trMAKRO GÜNDEM SANAYİ ÜRETİMİ YENİ YILA İVME KAYBIYLA BAŞLADI 32 NİSAN 2022 TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim endeksi (SÜE) 2022 Ocak’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 artmakla birlikte yüzde 8,5 civarındaki anket bazlı piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Arındırılmamış SÜE ise yüzde 8,2 artış kaydetti. Bir önceki ayla kıyaslandığında ise takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış SÜE aralık ayında yüzde 1,7 artarak tarihi rekor kırdıktan sonra ocakta yüzde 2,4 azalarak son üç ayın en düşük seviyesine geriledi. Bu veri, ayın son haftasında İran’dan doğalgaz sevki- yatında yaşanan aksama nedeniyle sanayi bölgelerin- deki elektrik kesintilerinin etkisini yansıtıyor. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde ocakta ara malı üretimi yıllık yüzde 7,2 artarak genel üretim endeksindeki büyümeye 3,4 puan katkı sağladı. En hızlı artış yüzde 8,7 ile sermaye (yatırım) mallarında gerçekleşirken dayanıksız tüketim malları da yüzde 8,6’lık güçlü bir büyüme kaydetti. Enerji üretimi yüzde 6,5 artarken dayanıklı tüketim malı imalatında artış yüzde 2,5 ile sınırlı kaldı. Aralık ayı ile kıyas- landığında ise tüm mal gruplarında üretim düşüş gösterirken en belirgin daralma yüzde 3,4 ile ser- maye mallarında ve yüzde 3,3 ile dayanıklı tüketim mallarında yaşandı. 2022 Ocak’ta üretim geçen yılın aynı ayına göre imalat sanayiinde yüzde 7,7, madencilik ve taş ocak- çılığında yüzde 8,3, elektrik-gaz-buhar sektöründe yüzde 5,6 arttı. Bir önceki aya göre bakıldığında ise imalat sanayi üretimi yüzde 3,1 düşüşle sektörün ocaktaki daralmasında belirleyici oldu, elektrik-gaz-buhar sektörü üretimi de yüzde 1,6 azaldı. Buna karşılık maden- cilik ve taş ocakçılığı üretimi önceki üç ay boyunca azaldıktan sonra ocakta yüzde 11,2’lik güçlü bir toparlanma kaydetti. Ocakta imalat sanayi içerisinde yer alan 24 alt sektörün 21’inde üretim 2021 Ocak ayına göre artış gösterdi ancak sektörler arasındaki ayrışma derinleşti. İmalat sektö- ründe yüzde 7,7 olan yıllık üretim artışının toplam 3 puanlık kısmı, sırasıyla yüzde 27,2 ve yüzde 64,6 artış gösteren giyim eşyaları ve diğer ulaşım araçları üretimi sektörlerinden kaynaklandı. Bilgisayar- elektronik yüzde 22,9, mobilya yüzde 10,6, mineral ürünler yüzde 10,1, makine- ekipman yüzde 9,7, kimyasallar yüzde 7,2 ile güçlü üretim artışları kaydetti. Buna karşılık motorlu kara taşıtı üretiminde yüzde 0,5, tekstilde yüzde 0,8, ana metal- de yüzde 1,8 ve gıdada yüzde 1,9 ile sınırlı büyüme gerçekleşti. Ocakta yıllık üretim daralması yaşayan sektörler temel eczacılık ürünleri (-yüzde 15,7), fabrikasyon metal ürünleri (-yüzde 1,4) ve elektrikli teçhizat imalatı (-yüzde 3,1) oldu. Ocak 2022’de takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 artarken, bir önceki aya göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle yüzde 2,4 azaldı. İSO SANAYİ 33 Aralık ile kıyaslandığında çok daha farklı bir tablo ortaya çıktı. Ocakta 24 alt sektörden 18’inde üretim bir önceki aya göre azaldı. Tekstilde yüzde 6,4, diğer ulaşım araçlarında yüzde 12,6 ve ana metal sanayinde yüzde 3,6 düşüş gerçekleşirken, bu üç sektör SÜE’deki aylık yüzde 2,4’lük azalmaya 1,7 puanlık katkı yaptı. Aynı dönemde temel eczacılık yüzde 6,5, gıda yüzde 3,1, bilgisayar-elektronik yüz- de 5,2, mineral ürünler ve makine-ekipman yüzde 2,9, kimyasallar yüzde 2,4 ve motorlu kara taşıtları yüzde 0,4 üretim kaybı yaşadı. Özetle, sanayi üretimi 2022 yılına yıllık bazda önemli bir büyüme ile başlamış olsa da ocağın son haftasında yaşanan enerji kesintisi nedeniyle aylık bazda daralma gerçekleşti. Enerji arzının normale dönmesiyle bu etkinin şubat ayında büyük ölçüde ortadan kalkması bekleniyor. Öte yandan öncü göstergelere bakıldığında, şubatta 0,1 puan düşüşle 50,4’e gerileyen İSO Türkiye İmalat PMI, üretim ve yeni siparişlerde yavaşlamanın devam ettiğini ve ma- liyet baskılarının sürdüğünü gösteriyor. Yine şubatta reel kesim güven endeksi (RKGE) 109,9 ile yüksek olmakla birlikte aylık 2 puan azalarak 2021 Haziran’dan beri en düşük değerini aldı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı da yüzde 77,2 ile tarihsel ortalamasının (yüzde 76) üzerin- de kalsa da yılın ilk iki ayında 1,2 puan düşüş kaydetti. Diğer yandan, bu öncü göstergeler Rusya’nın Ukrayna işgalini başlattığı 24 Şubat’tan önceki durum ve beklentileri yansıtıyor. Savaş ortamı ve Rusya’ya yöne- lik yaptırımlar, küresel ekonomi üzerin- deki belirsizlik ve riskleri artırdı. Savaşın başta enerji olmak üzere ham madde arz ve fiyatları, döviz kurları, küresel mal talebi gibi kanallar üzerinden üretime olası yansımaları mart ayından itibaren izlenebilecek. -40 -30 -20 -10 0 10 20 30 40 50 60 7034 NİSAN 2022 MECLİSTicaret Bakanı Mehmet Muş, ülkeyi olağan şartlarda yönetmek ile olağandışı şartlarda yönetmenin farklı olduğunu ve zor zamanlarda aldıkları kararların belirleyici olduğunu söyledi. Dünyada son 40 yılın en yüksek enflasyonu yaşandığını belirten Muş, enerji fiyatlarının da büyümeyi etkilediğini vurguladı. Türkiye’nin tedarik zincirlerinde bir aksama olmadığını kaydeden Muş, “Son dönemde yaşanan talep artışında bile tedarik zincirimiz bunu karşılayabildi. Zor koşullarda olduğumuzu biliyoruz ve buna göre adımlar atıyoruz” dedi. BİR AKSAMA YOK İ stanbul Sanayi Odası’nın (İSO) mart ayı Meclis toplantısı, 23 Mart 2022 tarihinde Odakule’de yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın başkanlığında ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen İSO Meclisi’nin ana gündem maddesi “Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Rusya-Ukrayna Savaşı Nedeniyle Ekonomi, İhracat ve Sanayimizin Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Arayışı” oldu. Meclis toplantısına Ticaret Bakanı Mehmet Muş konuk olarak katıldı. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sanayi katma değerinin yüzde 36’sını ve istihdamın da yüzde 30’unu yarattığını söyleyen Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye ekonomisinin 225 milyar dolar ihracat ve 500 milyar dolara yakın dış ticaret hacmine sahip olduğunu belirtti. Bu yıl 250 milyar dolar ihracat hedefi koyduklarını hatırlatan Muş, emtia fiyatlarındaki ve enflasyondaki artışın tüm ülkeleri olumsuz etkilediğini dile getirdi. Rusya ve Ukrayna’nın Türkiye’nin ticaretinde toplam yüzde 10’luk paya sahip olduğuna dikkat çeken Muş, tüm bu şartlara rağmen hedeflerinden kopmadan yollarına devam ettiklerini kaydetti. Yaşanan Rusya-Ukrayna krizinin başlayacağını, böyle bir tablonun ortaya çıkacağını hiç kimsenin tahmin etmediğini söyleyen Muş, tüm hedeflerin bu tahmin üzerine koyulduğunu anlattı. Yapılan projeksiyonlarda Türkiye’nin artık geçtiğimiz TÜRKİYE’NİN TEDARİK ZİNCİRLERİNDE yıl 14,8 milyar dolar olan cari açığının bu yıl kapanıp artık yavaş yavaş cari fazla vermeye başlayacağını öngördüklerini anlatan Muş, “Maalesef yaşanan gelişmeler, özellikle emtia fiyatlarındaki aşırı yükselmeler, dünyadaki belirsizlikler, küresel enflasyondaki artışlar ister istemez bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. En son ortaya çıkan Rusya-Ukrayna krizi de bizim hemen bölgemizde bulunuyor ve dış ticaretimizin yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyor. Bu ticaretin sürdürülebilmesi için yoğun bir çaba içindeyiz ancak krizin bizi ister istemez etkilediğini söylemek isterim. Bütün bu şartlara rağmen Türkiye, hedeflerinden kopmadan yoluna devam etmeye çalışacak” dedi. Zor zamanlarda alınan kararların belirleyici olacağını söyleyen Muş, olağan dışı şartlarda memleketin idare edilebilmesinin önemli olduğunu belirtti. “ENERJİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ KÜRESEL ENFLASYONU VE BÜYÜMEYİ ETKİLİYOR” Dünyanın son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadığını ifade eden Muş, enerji maliyetlerinde yaşanan artışın başta olmak üzere bu etkenlerin küresel enflasyonu ve küresel büyümeyi etkilediğini kaydetti. Ticaret Bakanı Mehmet Muş: İSO SANAYİ 3536 NİSAN 2022 MECLİS Türkiye’nin de bu durumdan etkilendiğine işaret eden Muş, “Petrol, doğal gaz, enerji fiyatlarındaki ham madde olarak kullandığımız diğer ürünlerdeki yükselişler, hem içerideki enflasyona hem de küresel enflasyona ciddi etki yapıyor. Değerlendirmelerimizi yaparken, bu durumu dikkate alarak yapmalıyız. Her şey stabil olsa, emtia fiyatları bu kadar yükselmemiş olsa haliyle enflasyon da bu kadar yüksek olmayacaktı. Hem küreselde hem de bizim enflasyon oranımız çok daha makul seviyelerde yaşanacaktı. Atacağımız adımlarda, alacağımız kararlarda bu parametreleri düşünerek hareket etmek durumundayız” diye konuştu. “TÜRKİYE’DE TEDARİK ZİNCİRLERİNDE BİR AKSAMA OLMADI” Pandemi ve pandemi sonrası gelişmelere rağmen Türkiye’de tedarik zincirlerinde bir aksama olmadığını belirten Bakan Muş, başta sanayiciler, tüccarlar, toptancılar, dağıtıcılar olmak üzere kimsenin bir aksaklık yaşamadığını anlattı. Son dönemlerde yaşanan bazı talep artışlarında bile tedarik zincirinin sıkıntı çekmediğini kaydeden Muş, şöyle konuştu: “Hiçbir tedarik zinciri, talebin birdenbire bu kadar yükseldiği bir durumu karşılama imkanına sahip değil. Dolayısıyla Türkiye’nin tedarik zinciri, üretim altyapısı; kendi kendine yetmeyle alakalı kabiliyeti pek çok ülkeyle mukayese ettiğiniz zaman çok daha sağlıklı. Zor koşullar içindeyiz ve bunun farkındayız. Bu farkındalıkla adımlarımızı atıyoruz. Dolayısıyla hiç bir tereddüde gerek yok. Türkiye’nin tedarik zincirinde herhangi bir problem yaşanmıyor.”M art ayı Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Okyay, toplantıda gündeme ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Son dönemde radikal bir şekilde değişen makroekonomik ve finansal koşullar Türkiye sanayisini derinden etkiliyor. Rusya krizi bu tabloyu ne yazık ki daha da kötüleştirdi. Birinci sorunu yüksek enflasyon oluşturuyor. Tüpten çıkan diş macununa benzetilen enflasyon, hiperenflasyon boyutuna ulaşma riski bizleri endişelendiriyor. Enflasyon karar alma süreçlerimizi zorlaştırıyor, kaynakların rasyonel alanlara yönlendirilmesini engelliyor, en basit ifadeyle geliri devlete gitmeyen bir vergi etkisi yaratıyor. İkinci sorunumuzu ise enerji oluşturuyor. Sanayinin enerji bağımlılığı dikkate alındığında bir yandan enerji fiyatlarında yaşanan sert yükselişler diğer yandan enerji kaynaklarına erişimde yaşanan kesintiler sorunları daha da zor hale getirdi. Bu sorunların yanı sıra finansman kaynaklarının kıtlaşması ve sorunların yeniden çetrefilleşmesi yeni yatırımların yapılması; işletme sermayesinin sağlanması sorunlarını gündeme getirdi.” “MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL KOŞULLAR TÜRKİYE SANAYİSİNİ DERİNDEN ETKİLİYOR” İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay: İSO SANAYİ 37 Gümrük Birliği’yle alakalı güncelleme çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Muş, bu konuyu Avrupalı muhataplarla çeşitli platformlarda konuştuklarını belirtti. Birebir yapılan görüşmelerde olumlu yaklaşan devletlerin bazılarının olumsuz tavırlarından dolayı şimdiye kadar maalesef bu güncellenme sürecini başlatamadıklarını kaydeden Muş, “Gümrük Birliği güncellemesinin başlamasının sadece Türkiye’ye faydası yok, Avrupa Birliği’ne de faydası var. Bu yıl Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ticaret hacminin 200 milyar doları yakalamasını bekliyoruz. Bu kadar büyük bir ticari ortağınızla 1994’te imzalanmış bir Gümrük Birliği Anlaşması’nın artık güncelleme vaktinin geldiği aşikar. Bunun gecikmesi her iki tarafın kazanacağı refahın ötelenmesi anlamına gelir” dedi. “AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN TÜRKİYE ÖNEMLİ” Türkiye’nin Avrupa Birliği için önemine işaret eden Muş, büyük hedeflerin ufak meselelere kurban edilmemesi gerektiğini söyledi. Herkesin piyasanın kurallarına uygun şekilde davranmasını beklediklerini ifade eden Muş, hem hükümetin hem Ticaret Bakanlığı’nın sanayicinin yanında olmaya devam edeceğine işaret etti. Muş, şöyle konuştu: “Atacağımız adımlar, rasyonalite içinde olacak, ekonomi ilminin içinde olacak. Hiç kimse bizden irrasyonel bir tavır, davranış beklemesin. Bütün sanayicilerimiz, girişimcilerimiz buna göre yatırımlarına, üretimlerine devam etsin. Kurallı ticaret istiyoruz, beklentimiz konulan kurallara herkesin uyması. Türkiye, serbest piyasa ekonomisine hakim ve serbest piyasa rejimini kabul etmiştir. Bundan hiçbir dönemde taviz vermeyen ülkemiz, kurallara hiç bir zaman aykırı şekilde davranmadı ve davranmayacak. Beklentimiz, herkesin bu piyasanın kurallarına uygun şekilde davranması yönünde olacak. Bazı spekülatif hareketler oluyor. Bunlarla ilgili de gereğini yapacağız. Kurallara uyan sanayicimizin, esnafımızın her zaman yanındayız ama aykırılıklara müsaade etmeyeceğiz.”Next >