< Previous146 MAYIS 2022 KAPAK İSO 70 Yaşında 15 Temmuz 1970148 MAYIS 2022 İSO YEŞİL BLOGİSO SANAYİ 149İSO SANAYİ 149 ŞİMDİ YA DA ASLA 1,5 DERECE HEDEFİNE ULAŞMAK İÇİN IPCC tarafından yayımlanan İklim Değişikliği 2022: İklim Değişikliğinin Azaltılması raporuna göre, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için sera gazı emisyonlarının 2030 yılında yüzde 43 azaltılması gerekiyor. IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Jim Skea, “Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak istiyorsak şimdi ya da asla” ifadelerini kullanarak durumun aciliyetini öne çıkardı. H ükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC) 56’ncı Oturumu, Çalışma Grubu III’ün Altıncı Değerlendirme Döngüsü (AR6) Politika Yapıcılar için Özeti’ni yayımladı. “İklim Değişikliği 2022: İklim Değişikliğinin Azaltılması” başlıklı rapor, IPCC’nin bu yıl tamamlanması beklenen Altıncı Değerlendirme Raporu’nun üçüncü bölümünü oluşturuyor. 2010-2019’da yıllık ortalama küresel sera gazı emisyonlarının insanlık tarihinin en yüksek seviyelerinde olduğunun belirtildiği raporda, tüm sektörlerde acil emisyon azaltımları olmadan küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamanın mümkün olmayacağı vurgulanıyor. Bununla birlikte bilim insanları 4 Nisan 2022 tarihinde yayımlanan raporda, iklim eyleminin artan kanıtlarının olduğuna dikkat çekiyor. Raporda yenilenebilir enerjide yaşanan gelişmelere de vurgu yapılıyor: “2010 yılından bu yana güneş ve rüzgar enerjisi ve pil maliyetlerinde yüzde 85’e varan düşüşler görüldü. Artan bir dizi politika ve yasa enerji verimliliğini artırdı, ormansızlaşma oranlarını azalttı ve yenilenebilir enerjinin dağıtımını hızlandırdı.” IPCC BAŞKANI: “BİR YOL AYRIMINDAYIZ” Küresel ısınmayı sınırlamak için gereken araçlara ve bilgi birikimine sahip olduğumuzu belirten IPCC Başkanı Hoesung Lee, “Bir yol ayrımındayız. Şimdi aldığımız kararlarla yaşanabilir bir geleceği güvence altına alabiliriz. Birçok ülkede alınan iklim eylemi beni cesaretlendiriyor. Etkili olduğu kanıtlanmış politikalar, düzenlemeler ve piyasa araçlarına sahibiz. Bunlar büyütülür ve daha geniş ve adil bir şekilde uygulanırsa, emisyon azaltımlarını destekleyebilir ve yeniliği teşvik edebilir.” 2030’a kadar tüm sektörlerin karbon emisyonlarını en az yarıya indirme fırsatının bulunduğunu vurgulayan rapor, küresel ısınmanın sınırlandırılması için enerji sektöründe büyük dönüşümler gerektiğini anlatıyor. Rapora göre bu dönüşüm fosil yakıt kullanımında önemli bir azalmayı, elektrifikasyonun yaygınlaştırılmasını, enerji verimliliğinin iyileştirilmesini ve hidrojen gibi alternatif yakıtların kullanımını gerektirecek. “2050’YE KADAR SERA GAZLARINDA YÜZDE 70’E VARAN AZALTMA MÜMKÜN” IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Priyadarshi Shukla, “Yaşam tarzlarımızda ve davranışlarımızda değişiklik yapılmasını sağlamak için doğru politikalara, altyapılara ve teknolojiye sahip olmak, 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 40 ila 70’lik bir azalmayla sonuçlanabilir. Bu önemli bir potansiyel... Ayrıca yaşam tarzımızdaki bu değişiklikler sağlığımızı ve refahımızı da 150 MAYIS 2022 İSO YEŞİL BLOG iyileştirecek” ifadelerini kullanıyor. Rapor, şehirlerin ve diğer kentsel alanların da emisyonların azaltılması için önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çekiyor. Kompakt ve yürünebilir şehirler yaratmak gibi daha düşük enerji tüketimi, ulaşımın düşük emisyonlu enerji kaynakları kullanılarak elektrifikasyonu, gelişmiş karbon yakalama ve depolama teknolojileri gibi yöntemlerle şehirlerdeki emisyonların azaltılabileceğini vurgulayan rapor, hem yerleşik hem de yeni ve hızla büyüyen şehirler için emisyon azaltım seçenekleri bulunduğunu anlatıyor. Neredeyse tüm iklimlerde sıfır karbonlu bina örnekleri gördüklerini paylaşan IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Jim Skea, önümüzdeki 10 yılda binalardan kaynaklı emisyonları azaltmak için iklim eyleminin kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor. Sanayide emisyonların azaltılmasının malzemelerin daha verimli kullanılmasına, ürünlerin yeniden kullanılmasına ve geri dönüştürülmesine ve atıkların en aza indirilmesine bağlı olduğunu açıklayan rapor, çelik, inşaat malzemeleri ve kimyasallar gibi temel malzemeler için düşük ya da sıfır sera gazı emisyonlarına neden olan üretim süreçlerinin neredeyse ticari aşamaya yaklaştığını belirtiyor. Sanayi sektörü küresel emisyonların yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Bu nedenle net sıfıra ulaşmanın zorlu olacağını vurgulayan rapor, yeni üretim süreçleri, düşük ve sıfır emisyonlu elektrik, hidrojen, karbon yakalama ve depolama gibi teknolojilere ihtiyaç duyulacağını belirtiyor. Raporda tarım, ormancılık ve arazi kullanan diğer sektörlerin büyük ölçekli emisyon azaltımı sağlama potansiyeline sahip olduğu ve karbondioksiti büyük ölçekte uzaklaştırıp depolayabileceği de vurgulanıyor. Ancak fosil yakıtların devam eden emisyonlarını telafi etmek adına bunun sadece ağaç dikimi ile sağlanamayacağının da altı çiziliyor. KÜRESEL SERA GAZI EMİSYONLARI 2025’TEN ÖNCE ZİRVEYE ULAŞMALI Raporda değerlendirilen senaryolara göre küresel ısınmayı yaklaşık 1,5 derece ile sınırlamak için küresel sera gazı emisyonlarının en geç 2025’ten önce zirveye ulaşmasını ve 2030 yılına kadar yüzde 43 azaltılmasını sağlamak gerekiyor. Raporda ayrıca metanın da yaklaşık üçte bir oranında azaltılması gerektiğine vurgu yapılıyor. IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Jim Skea, “Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak istiyorsak şimdi ya da asla” ifadelerini kullanarak belirlenen hedeflere tüm sektörlerde acil emisyon azaltımları olmadan ulaşmanın imkansız olacağını kaydediyor. Rapor, karbondioksit emisyonlarının net sıfıra ulaştığında küresel sıcaklığın dengeleneceğine de dikkat çekiyor: “1,5 derece için bu 2050’lerin başında küresel olarak net sıfır karbon emisyonuna ulaşılması anlamına geliyor, 2 derece için ise bu tarih 2070’lerin başına denk geliyor.” HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN FİNANSAL YATIRIM DESTEĞİ GEREKİYOR Raporda iklim hedeflerine ulaşmak için gereken finansal yatırım ihtiyacı da değerlendiriliyor ve finansal akışın ısınmayı 2 derece ile sınırlamak için 2030 yılına kadar ulaşılması gereken emisyon azaltım hedeflerine göre üç ila altı kat daha düşük bir faktör olmasına rağmen yatırım boşluklarını kapatmak için yeterli küresel sermaye ve likidite olduğunu gösteriyor. Ayrıca kamu sektörü finansmanı ve politikasının daha güçlü bir şekilde uyumlaştırılması da dahil olmak üzere hükümetlerden ve uluslararası toplumdan İSO SANAYİ 151İSO SANAYİ 151 gelecek desteğin önemli olduğuna dikkat çekiliyor. IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Priyadarshi Shukla, “2050 yılına geldiğimizde uyum maliyetlerinin düşürülmesinin ya da iklim etkilerinin önlenmesinin ekonomik faydalarını hesaba katmadan oluşacak küresel gayri safi yurtiçi hasıla, ısınmayı 2 derece veya altında sınırlamak için gereken önlemleri alırsak oluşacak hasıladan sadece yüzde birkaç puan daha düşük olacaktır” ifadelerini kullanıyor. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletme ve bu etkilere uyum sağlamada hızlandırılmış ve acil iklim eylemi, sürdürülebilir kalkınma için kritik öneme sahip. Raporda da bazı müdahale seçeneklerinin karbonu emebileceği ve depolayabileceği ve aynı zamanda toplulukların iklim değişikliğiyle ilgili etkileri sınırlandırmasına yardımcı olabileceği açıklanıyor: “Örneğin, şehirlerde kurulacak park ve açık alanlar, sulak alanlar ve kentsel tarım; sel riskini ve kentsel ısı adası (Urban Heat Island, UHI) etkilerini azaltabilir.” EMİSYONLARI AZALTMAK İŞ VE İSTİHDAM OLANAKLARINI DA ARTIRACAK Raporda ayrıca sanayiden kaynaklı emisyonları azaltmanın iklim değişikliğinin çevresel etkilerini azaltacağına, iş ve istihdam olanaklarını artıracağına dikkat çekiliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları yoluyla sağlanacak elektrifikasyonun ve toplu ulaşımda yaşanacak dönüşümün sağlık, istihdam ve eşitlik gibi pek çok alana olumlu etkiler yansıtacağı aktarılıyor. İklim değişikliğinin yüzyıldan fazla süredir hakim olan yaşam tarzı, tüketim ve üretim alışkanlıkları, yenilenebilir olmayan enerji ve arazi kullanımının bir sonucu olduğunu vurgulayan IPCC Çalışma Grubu III Eş Başkanı Jim Skea, IPCC’nin son raporunun şimdi harekete geçmenin bizi nasıl daha adil ve sürdürülebilir bir dünyaya taşıyacağını gösterdiğini söylüyor. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOL HARİTASI YAYIMLANDI ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ MOBİLYA VE BASIM SANAYİ 152 l MAYIS 2022İSO SANAYİ 153İSO SANAYİ 153154 MAYIS 2022 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İ stanbul Sanayi Odası (İSO) küresel iklim değişikliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi sürdürülebilirlik çerçevesinde uluslararası ticarette yaşanan yeni sistemleri göz önünde bulundurarak belirlediği Sürdürülebilirlik Vizyonu kapsamında 10 sektör için hazırladığı yol haritalarını açıklamaya devam ediyor. İSO, bünyesindeki 55 meslek komitesinin gruplandığı 10 ayrı sektör için küresel pazarda yüksek katma değer üretmek ve sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmak amacıyla hazırladığı rehberlerden yedincisini, Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi sektörü için açıkladı. İSO Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi sektörü raporu, söz konusu sanayi grubunun Meslek Komiteleri olan Orman Ürünleri Sanayi, Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayi, Ev Mobilyaları Sanayi, Kağıt ve Kağıt Ürünleri Sanayi ve Basım, Yayın Sanayinin gelecek dönem sürdürülebilirlik çalışmalarına özel yol gösterici öncelikleri ve takip göstergelerini sunmak amacıyla hazırlandı. SEKTÖR, AYM KAPSAMINDA ÖNE ÇIKAN KONULARDAN BİRİ İSO Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi sektörü raporunda, “Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi”nin karbonsuzlaşması ve iklim nötrlüğü hedefine yapabileceği katkının Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında öne çıkan konulardan birisi olduğu belirtildi. Raporda, Avrupa Birliği’nin yeni AB Orman Stratejisi (2030) ile 2030 yılı için AB Biyoçeşitlilik Stratejisi’ni temel alarak biyoçeşitliliğe, iklim hedeflerine ve güvenli geçim kaynaklarına katkıda bulunan ve döngüsel bir biyo-ekonomiyi destekleyen sağlıklı ve dirençli ormanların artırılmasını amaçlıyor. Stratejide, Avrupa ormanlarının korunması, onarımı ve sürdürülebilir yönetiminin yanı sıra henüz ele alınmamış dünya ormanlarına da odaklanıldığı hatırlatıldı. Yine AYM ile sürdürülebilir bir malzeme olan ahşap ve kağıt ürünlerine geçiş teşvik edilerek; sektöre özel yeni fırsatların da yaratıldığının altı çizildi. Ayrıca gıda maddelerinde üçte biri bulan israfa karşı bir önlem olarak, daha fazla ve daha uygun ambalaj kullanımının teşvik edilmesinin de sektörün lehine gelişmeler yaratacağı vurgulandı. Raporda, Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi’nin malzeme ikamesi, yenilenebilir enerji kullanımı ve geri dönüşüm yoluyla iklim nötrlüğü hedefine katkıda bulunabileceği, araştırma, inovasyon, yeni teknolojiler, artan geri dönüşüm ve yeniden kullanım yoluyla sektörün net sıfır karbon çözümlerinin en rekabetçi ve sürdürülebilir sağlayıcısı haline gelebileceğine dikkat çekildi. ORMANLAR, KARBON YUTAKLARI İLE EMİSYON AZALTIMINI DESTEKLİYOR Raporun Orman, Kağıt Ürünleri, Mobilya ve Basım Sanayi Sürdürülebilirlik Öncelikleri Çevre Üzerindeki Etkimizi Azaltmak bölümünde, söz konusu sanayi sektörünün AB’nin imalat • Sektöre karbonsuzlaşmayı sağlayacak inovatif ürün çalışmalarına odaklanılması, • Üretimde yenilenebilir enerji kaynak kullanımının artırılması, • Tedarikte bağımlılığı azaltacak dijital altyapılara yatırımın hızlandırılması, • Hedeflere ulaşmada kolaylaştırıcı rol oynayacak iş birliklerinin oluşturulması, • Döngüsel Ekonomi Aksiyon Planı (Circular Economy Action Plan-CEAP) kapsamında sektörün geri dönüşüm kapasitesinin artırılması, • Dijitalleşme ve üretim süreçlerindeki verimliliğin artırılması, • Üretimde tehlikeli kimyasalların kullanımının önlenmesi, • AB Orman Stratejisi doğrultusunda ham madde tarafında sürdürülebilir tedarik zincirinin, sorumlu satın alma uygulamalarının ve uzun ömürlü ahşap ürünler için sürdürülebilir orman biyo-ekonomisinin teşvik edilmesi, • AB Orman Stratejisi ile birlikte; biyoenerji için odun bazlı kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması. ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİ ÖZELİNDE AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI’NDA ÖNE ÇIKAN KONULAR Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının yüzde 7’sini oluşturduğu ve 3,5 milyon kişilik istihdam yarattığı kaydedildi. Ormanların, karbondioksiti atmosferden absorbe ederek depolayan karbon yutaklarını artırdığı, böylece emisyon azaltımını desteklediği ve ayrıca biyolojik çeşitliliğin korunması gibi birçok faydalı etki sunduğu belirtildi. Bu sebeple ormanların sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda yönetilerek ekolojik, sosyokültürel ve ekonomik dengeyi sağlayacak şekilde korunmasının oldukça önemli olduğu vurgulandı. Aynı bölümde ayrıca Avrupa Kağıt Endüstrisi Konfederasyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, Avrupa ormanlarının ve ormana dayalı sektörün genel iklim katkısının, AB’deki tüm fosil emisyonlarının yaklaşık yüzde 20’sine tekabül eden, yıllık 806 milyon ton karbondioksit azaltımına denk geldiğine ve bu iklim faydalarının, fosil enerji kaynakları ve malzemeleri yerine; odun bazlı alternatifler kullanılarak genişletilebileceği bilgisine de yer verildi. BECERİ AÇIĞI İLE MÜCADELE ETMEK ÖN PLANA ÇIKACAK Raporda sektörün sosyal konulu sürdürülebilirlik önceliklerine Paydaşlarımız İçin Değer Yaratmak bölümünde yer verilirken ormana dayalı sektörün işgücü açısından demografik zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtildi. Bugün ilkokula başlayan çocukların yüzde 65’inin henüz var olmayan tamamen yeni iş türlerinde çalışmaya başlamasının beklendiği vurgulanan raporda, sektörün beceri tutma kapasitesini ve çekiciliğini geliştirmesi gerektiğinin altı çizildi. Oluşacak “beceri açığı” ile mücadele etmek ve işgücünün yeni ihtiyaçlarını tanımlamak için sektördeki teknolojik değişimi öngörmek ve iyi değerlendirmenin önemine değinildi. Ekonomik konulu sürdürülebilirlik önceliklerin paylaşıldığı son bölümde ise paydaşlar açısından sadece konvansiyonel ürünler üzerinden yeni ürün tasarımları ve üretimleri gerçekleştirmenin yeterli olmadığı belirtildi. Raporda ürün geliştirme stratejisi oluşturulurken; sürdürülebilir tasarım, kaliteli ve pazarlanabilir, ancak daha az olumsuz çevresel etkiye sahip ürün oluşturma kavramları ön plana çıktığının altı çizildi. İSO SANAYİ 155Next >