< Previous78 AĞUSTOS 2022 TEKNOLOJİ Dijital PazarlamaİSO SANAYİ 79 SAHA VE ZEMİN ÇOK UYGUN DİJİTAL PAZARLAMA İÇİN We Are Social verilerine göre, Türkiye’deki internet kullanıcı sayısı 67 milyonu aştı. Nüfusun yüzde 70’inin sosyal medya kullanıcısı olduğu belirtilen raporda günde ortalama internet kullanım süresi ise sekiz saati buluyor. Bu durum, markaları arama motorlarında üst sıralara çıkarmak ve kolay bulunmak için dijital pazarlamaya yöneltiyor. Sadece web site ve sosyal medya gibi dijital pazarlama kanallarını kullanarak yüzbinlerce kişiyle bağlantı kurulabiliyor.80 AĞUSTOS 2022 W e Are Social ve Hootsuite ortaklığıyla yayınlanan We Are Social 2021 Türkiye raporuna göre 84 milyon nüfuslu Türkiye’deki internet kullanıcı sayısı 67 milyona ulaştı. Nüfusun yüzde 70’inin sosyal medya kullanıcısı olduğunu gösteren raporda günde ortalama sekiz saat internet kullanıldığı, üç saatimizin ise sosyal medyada harcandığı belirtiliyor. Yine Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 97’sinde akıllı telefon bulunuyor. Türkiye’de internet kullanıcı sayısının yüzde 6 yükseldiğini gösteren rapora göre, sosyal medya kullanıcı sayısı yüzde 11 arttı. Sosyal medya kullanıcı sayısı Ocak 2021 itibarıyla toplam nüfusumuzun yüzde 70,8’ine eşit hale geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformları sırasıyla yüzde 94,5 ile YouTube, yüzde 89,5 ile Instagram ve yüzde 87,5 ile WhatsApp olurken, en çok indirilen uygulamalar sıralamasında ise ipi TikTok göğüslüyor. Ülkemizde 54 milyon kişi aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor. Kullanıcı bazında günde ortalama 7,5 saat internete bağlı kalınıyor. Bu durum, markaları arama motorlarında üst sıralarda çıkmak ve kolay bulunmak için dijital pazarlamaya yöneltiyor. Sadece web siteniz ve sosyal medya gibi dijital pazarlama kanallarını kullanarak bile yüzlerce, binlerce kişiyle bağlantı kurulabiliyor. Daha fazla dijital kanalla, daha çok müşteriye ulaşmak için ise bazı alışkanlıkların kurum kültürü haline gelmesi gerekiyor. Bunun için de işin bazı püf noktaları bulunuyor… PAZARLAMA PLATFORMLARI KULLANILMALI İşletmeler pandeminin getirdiği değişikliklere uyum sağladıkça dijital pazarlama hizmetleri daha yaygın olarak kullanılıyor. Rakiplerle rekabet edebilmek, online pazar payını kaybetmemek için dijital pazarlama stratejilerine yatırım yapmak lazım. Dijital pazarlamanın sunduğu ölçümleme ve analiz imkanları kullanılmıyorsa, rakiplerin size gelmesi gereken trafiği alıyor olduğu fark edilmeli. Buradaki önemli soru geride kalmak mı yoksa SEO ve sosyal medya pazarlaması gibi dijital pazarlama stratejileri ile önde koşmak mı istiyoruz. Hedef kitleye ulaşmak için başta sosyal medya olmak üzere uygun maliyetli pazarlama platformlarını kullanılmalı. Üstelik bunun için de geç kalınmamalı. HEDEF KİTLE BELİRLENMELİ Geleneksel pazarlama yöntemlerine göre dijital TEKNOLOJİ Dijital PazarlamaİSO SANAYİ 81 pazarlama hizmetleri, işletmelerin hedef kitlelerine ulaşmaları için çok daha etkili alternatifler sunuyor. Belirli kitleleri belirlemeye yardımcı olacak hedef pazar araştırması için Google Trendler ve Google Analytics gibi çeşitli araçlar kullanılabilir. Sosyal medyanın yanı sıra e-posta, web sitesi ve arama motorları aracılığıyla müşterilere ulaşılabilir. Müşterilerle bağlantı kurmaya çalışmadan önce hedef kitle hakkında kapsamlı bir araştırma yapılmalı. Bu, doğru pazarlama kanalının seçilmesinde yardımcı olacaktır. MÜŞTERİ SADAKATİ İÇİN İLETİŞİM HALİNDE OLUNMALI Satış yapıldıktan sonra müşterinin hala sizi tercih ediyor olması çok önemli. Yoğun rekabet ortamında müşteri sadakatini oluşturmak giderek zorlaşıyor. Yeni müşterileri çekmek, mevcut müşterileri elde tutmaktan daha maliyetli olabiliyor. ABD’de, çevrimiçi alışveriş gelirinin yüzde 40’ı, site ziyaretçilerinin yüzde 8’i, tekrar eden müşterilerden geliyor. TÜBİSAD E-Ticaret Etki Analizi raporuna göre, geçtiğimiz yıl Türkiye’de online alışverişlerin yüzde 63’ü mobil uygulamalar üzerinden yapıldı. Müşteri sadakati için iletişim halinde olmak gerekiyor, dijital pazarlama da bunu sağlamak için var. Kişiselleştirilmiş e-posta teklifleri, sosyal medya etkileşimleri, çevrim içi ve dışı dijital kanallar gibi alternatifler sadece bir tık ötede yer alıyor. DİJİTAL PAZARLAMAYLA MÜŞTERİNİN HER ANINDA YANINDA OLUN Dijital pazarlama günümüzdeki kadar yoğun kullanılmıyorken, çoğu şirket müşteri yolculuğundan bahsetmiyordu çünkü anlaşılması ve analiz edilmesi zordu. Eskiden klasik döngü müşterinin televizyonda, gazetede veya dergide bir reklam görmesiyle başlayıp fiziksel olarak bir mağazaya gitmesi, bir karar verip mağaza içindeki ürünü almasıyla biterdi. Şimdiyse tüketiciler çevrimiçi reklam görüyor, farklı web sitelerinde fiyat araştırması yapıyor, 82 AĞUSTOS 2022 karşılaştırıyor, sonra ürünü denemeye karar veriyor. Sonuçta alternatif çok, tüketici bilinci arttı. Dijital pazarlamayla bir müşterinin ürün, çözüm veya hizmet bulmak için harekete geçtiği ilk andan itibaren attığı her adımda yanında olabilirsiniz. Mobil uygulamalarla, özel teklifler veya indirim kuponları verebilirsiniz, müşteri desteği sağlayabilirsiniz ve satın alma süreci hakkında bilgi sahibi olursunuz. Bu da şirketin gelişimine, eğilimleri görmenize, rakip analizi yapmanıza ve pazarı daha iyi anlamasına olanak sağlar. DİJİTALDE OLUŞTURULAN TUTARLI SATIŞLAR SİZİN ELİNİZDE Pazarlamanın ana amacını satış hunisi oluşturur. Dijitalde oluşturulan trafikle tutarlı satışlar oluşturmak sizin elinizde. Trafiği marka tutkunlarına dönüştürerek bu durum sağlanabilir. Dijital pazarlamayla vitrindeki alıcılar, gerçek alıcılardan ayrılabilir. Etrafa bakarak, ürünleri ve hizmetlerini potansiyel müşterilere ulaştırmak için reklam panolarına ve konumuna güvenen şirketlerin ne yaptığı görülebilir. Bunların hepsi çevrimiçi satış hunisi kullanıyor. Şirketler, daha tutarlı bir potansiyel müşteri hattı oluşturmak için dijitalde yer alıyor. Ücretsiz bir kuponu, cazip bir teklifi veya promosyonu kapı kapı dolaştırmak çok gerilerde kaldı. Bu tür çalışmaları şirketin web sitesinde konumlandırarak kullanıcıların bu tekliflerden yararlanmaları için sadece üye olmaları isteniyor. Bu yaklaşımla çok daha sistematik ve öngörülebilir bir şekilde müşteri adayları üretilebilir. Ek bir avantaj, müşterilerin ücretsiz teklifi almak için e-postalarını göndermeleri gerektiğinden, işletme e-posta pazarlaması yoluyla müşterilerle iletişim halinde kalınmalı. DİJİTAL ORTAMDAKİ REKLAM İŞİ KOLAYLAŞTIRIYOR TV, radyo veya basılı reklamları içeren geleneksel pazarlamanın aksine, çevrimiçi reklam platformları çok daha uygun maliyetlerden oluşuyor. Ayrıca, reklam dönüşüm oranınızı geleneksel reklamcılıktan daha kolay bir şekilde artırabilirsiniz. Basılı reklamlarda, her şey çevrimdışı olduğu için dönüşüm oranlarını izlemek genellikle zordur. Dijitalde reklam ve etkileşim izlendiği için işiniz daha kolaylaşır. Reklamınızı kaç kişinin görüntülediğini ve hangi işlemleri yaptığını anında görürsünüz. KARARSIZLIK YERİNİ GÜVENE BIRAKIYOR Yıl 2022 ve artık herhangi bir marka hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde güvenilirlik kazanacaksa, bunu internet üzerinden sağlayabilir. Tüketiciler, herhangi bir konuda kararsız kaldıklarında, sorularına cevap bulmak istediklerinde yüksek kaliteli içerik arar. Konunun uzmanlarıyla çalışıyorsanız, aranan ve hedef pazarınızla paylaşılması gereken iç görüleri paylaşabilirsiniz. HubSpot’a göre, blog yazan şirketler yüzde 67 daha fazla potansiyel müşteri oluşturuyor ve insanların bir markayı hatırlaması için beş ila yedi gösterim gerekiyor. İçerik pazarlama çalışmaları, dijitali aktif kullanan markaların daha çok güvenilirliğe sahip olduğunu gösteriyor. TEKNOLOJİ Dijital PazarlamaKOBİ’LER DİJİTALLEŞİYOR Global bir gereklilik olarak kabul edilen ve tüm endüstriyel düzeni domine eden dijital dönüşüm, büyük ya da küçük ölçekli olması fark etmeksizin işletmeler için hayati önem taşıyor. Türkiye’deki sanayi ve girişim ekosisteminin temel yapı taşını oluşturan KOBİ’lerin gelişimi için dijital dönüşümün önemini vurgulayan uzmanlar, işini büyütmek, ticari hacmini genişletmek ve pastadaki payını artırmak isteyen KOBİ’ler için dijitalleşmenin önemine dikkat çekiyor. DOSYA Dijital Dönüşüm 84 AĞUSTOS 2022 TİCARET HACMİNİ GENİŞLETMEK İSTEYEN İSO SANAYİ 85 B ilgi teknolojilerinin yoğun kullanımıyla iş süreçlerinin ve verilerin; zaman, bütçe ve kaynak tasarrufu sağlayarak elektronik ortama taşınması, dijital dönüşüm olarak adlandırılıyor. Sanayi 4.0 ile başlayan yeni ekonomik sistemde rekabetin hız kesmeden devam ettiği ve global bir hal alan rekabet ortamında, dijital dönüşüm artık bir zorunluk haline geldi. Farklı birçok alanda maliyetleri düşüren ve iş süreçlerine hız kazandıran uygulamalar ve dijital alt yapılı sistemleri, KOBİ’lerin işlerini yeniden yapılandırarak rekabet avantajı sağlıyor. Dijital dünyaya hızlı dahil olan KOBİ’ler, iş verimliliğinde ciddi bir artış yakalayarak hem sektöre hem de ekonomiye daha fazla katkı sağlıyor. DİJİTALLEŞME SEVİYENİZİ BELİRLEYİN KOBİ’ler başta olmak üzere firmaların dijital dönüşüm iklimine entegre olabilmelerinin ilk yolu mevcut dijital seviyeleri belirlemekten geçiyor. Dönüşüm varılan bir hedef olmayıp, devam eden bir süreç olarak nitelendirilebilir. Bu sürecin başlangıç noktasında ise kendini doğru tanımak geliyor. KOBİ’ler öncelikli olarak bilgisayar teknolojileri, insan kaynakları süreçleri, satış-pazarlama, üretim, lojistik ve depolama gibi iş süreçlerine dahil olan her adımı dijitalleşme çatısı altında analiz etmeli. Değişimi doğru bir şekilde yönetebilmek için doğru vizyon ve stratejilerin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Firmalar süreci adım adım yürütmeli ve önce dijital alanda bir ayak izi bırakmalı. DİJİTALLEŞMEYİ KURUM KÜLTÜRÜ HALİNE GETİRİN Dijitalleşmenin KOBİ’lerin her katmanına yayılması ve değer zincirini oluşturan her bir halka tarafından kabul görmesi önemli. Sadece yönetim tarafından benimsenen dönüşümle dijitalleşme sürecinin tamamlandığını sanmak yanlış bir bakış açısı olur. Çünkü dijitalleşme dinamik ve sürekli güncellenen bir alan. Dolayısıyla kurum içinde bu süreçler her zaman yönetimin ajandasında olmalı, gerekirse ilgili departmanlar kurulmalı. Bu noktada belirlenen dönüşüm stratejisi çalışanlara çok iyi anlatılmalı ve herkes bu dönüşüm sürecinde bir rolü olduğu konusunda bilinçlendirilmeli. İş gücünü dijitale entegre etmek zor bir süreç gibi görünse de bu noktada kullanıcı dostu platformlar firmaların işini kolaylaştırıp süreci hızlandırarak dönüşüme katkı sağlıyor. DİJİTAL BİR ÇÖZÜM ORTAĞI BULUN KOBİ’lerin kaynak kullanımında tasarruf edebilmesi ve kaynakları en doğru şekilde yönetebilmesi için iş birliği seçeneği devreye alınmalı. Firmalar özellikle dijitalleşmek için kendi kaynaklarını kullanmak yerine bu eforu kendilerinin uzman olduğu işe harcayıp dijitalleşme süreçleri için kendilerine destek olacak bir çözüm ortağından yararlanabilir. TALEP VE TEKLİF YÖNETİMİNİ DİJİTALLEŞTİRİN KOBİ’lerin iş süreçlerinde en önemli gündem maddesini oluşturan talep ve teklif yönetiminin büyük bir özenle takip edilmesi gerekiyor. İşlerini büyütmek isteyen üreticilerin aradığı ürünü üreten ve/ veya satan doğru firmalar listesine güvenli bir şekilde ve zaman kaybı olmaksızın tek yerden ulaşmayı sağlayan kullanıcı dostu platformlar, ürün/hizmet talebi yaratarak firmaların alıcıya ulaşmasını kolaylaştırıyor. Firmalar; dijital platformlar üzerinden gerçekleştirdikleri tüm talep ve teklif işlemlerini kayıtlı hale getiriyor, geçmişe yönelik olarak maliyet karşılaştırması yapabiliyor. SATIN ALMA SÜREÇLERİNİ KOLAYLAŞTIRIN Dijital dönüşümde kısa vadede hızlı dönüşler alabilmek için zamanın doğru kullanılması gerekiyor. Bu noktada ticari süreçlerin de dijitalleşmesi gerekiyor. KOBİ’ler için doğru alıcıyı bulmak, hatasız üretim gerçekleştirmek, iş hacmini büyütmek ve kaynakları verimli kullanabilmek büyük bir çaba gerektiriyor. Ancak organize sanayi bölgelerinde ürün/hizmet için zaman harcamak, arama motorlarında ihtiyaç duyulan kaynağa en hızlı şekilde ulaşabilmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Üstelik bunu geleneksel yöntemlerle yapmak KOBİ’ler için hem zaman hem de para kaybına yol açıyor. Bu noktada KOBİ’ler dijital platformlar üzerinden sektörün tüm paydaşlarıyla bir araya geliyor, kendileri için en uygun ürün/ hizmet ve alıcıya ulaşıyor ve operasyonel destek alabiliyor. TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ… EURO/DOLAR PARİTESİNİN E uro/Dolar paritesinin geçmiş verisi incelendiğinde 1 Mayıs 2001 tarihinden doların en güçlü olduğu tarih olarak karşımıza çıkıyor. Zamanla doların euro’ya karşı değer kaybetmesiyle euro’nun en güçlü olduğu dönem ise 3 Mart 2008 tarihinde kayıtlara geçti. Para politikalarında sıkılaşması, savaş ve Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda daha yüksek risk içermesi doların euro’ya karşı güçlenmesi nedenleri arasında yer alıyor. 13 Temmuz itibarıyla euro/dolar paritesi eşitlenerek parite kısa süreli birin altında seyrederek 22 Temmuz itibarıyla 1,02 olarak gerçekleşti. TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ Doların güçlenmesi Türk ekonomisi ve Türk sanayicisinin yeni sorunlar ve riskler yaratıyor. Türk ekonomisinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2022 yılının ilk altı ayında 126 milyar dolar değerinde ihracat ve 177,2 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştirdi. İhracatının yüzde 54,9’u Avrupa ülkelerine gerçekleşirken, ithalatının yüzde 46,7’si Avrupa ülkelerinden yaşandı. Türkiye’de 339,7 milyar dolar döviz mevduatı içinde Türk şirketlerinin toplam euro mevduatı 31 milyar iken USD karşılığı 31, 62 milyar dolar oldu. Şirketlerin bu varlıklarına karşın yükümlülükleri 37 milyar euro’dur. Türkiye’nin 441 milyar dolar olan toplam dış borcunun yüzde 29’u euro bazlı iken reel sektörün 102 milyar dolar değerindeki borcunun yüzde 37’si Euro bazlıdır. Türkiye’nin turizm gelirleri incelendiğinde DÜNYA GÜNDEMİ Finans 86 AĞUSTOS 2016ilk beş ayında ziyaret eden 11,4 milyon turistin Avrupa ülkelerinin payı yüzde 49,8’dir. Foreign Direct Investment (FDI) Avrupa ülkelerinin payı 2021 yılında yüzde 69 olarak gerçekleşti. Turizm ve FDI açısından Avrupa ülkeleri öne çıkıyor. SON GELİŞMELER ABD haziran ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde yüzde 9,1 olarak gerçekleşti. FED’in faiz artışı (75 bps) ihtimali yükselirken ECB’nin beklentileri üzerinde faiz artırımıyla euro/dolar paritesi 1,0275 seviyelerine ulaştı. Euro bölgesinde haziran enflasyonu yüzde 8,6 olarak gerçekleşerek yüksek seyrini devam ettirdi. Açıklanan son verilerde Avrupa bölgesinde ÜFE’nin yüzde 36,3 olarak gerçekleşmesi ÜFE’den TÜFE’ye geçişkenliğin devam edeceğini gösteriyor. Avrupa bölgesindeki enflasyonun enerji ve ham madde fiyatlarına bağlı olarak artması bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) 50 bps faiz artırımıyla birlikte FED’in 27 Temmuz tarihindeki para politikası toplantısında faiz kararıyla paritenin seyri netleşecek. ZEW endeksi Almancası (Zentrum für Europäische Wirtschaftsforschun) özellikle Almanya’daki ve Avrupa Birliği’ndeki ekonomik durum hakkında pozitif veya negatif olacak şekilde bilgi veriyor. Almanya’da ZEW endeksi yüzde 53,8’e geriledi. ÖZET Türkiye’nin ihracatında Avrupa ülkelerinin ağırlıklı olması Euro’nun Türkiye ekonomisinin gelir kalemlerinde ağırlıklı olması önemini artırıyor. ABD ekonomisi ve şirketleri küresel eğilimleri hızlı adopte olarak daha çevik pozisyonlar aldı. Bunun arkasında yatan nedenler arasında Avrupa bölgesinin çok yapılığı kararların geç alınmasıdır. Avrupa’nın enerjide Rusya bağlılığı kısa sürede enerji güvenirliği ve çeşitliği konusunda kısa sürede çözüme kavuşturması mümkün görünmüyor. NE YAPMALI? Kısa ve orta vadede doların güçlü olacağı öngörülürken ABD yönetimi dış borcu nedeniyle de doların aşırı güçlü devam etmesinde yanlı bir tutum sergilemesi beklenmiyor. Bundan dolayı, kısa ve orta vadede riskin azaltılmasından dolayı dolar varlıkları artırılabilir. İhracatta fiyatlandırma politikaların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Avrupa Bölgesi hariç yeni fiyatlandırmaların dolarla yapılması gerekiyor. ABD ve Çin ekonomisi yavaşlarken satışlarda bölgesel çeşitliliğe önem verilmeli. Firmaların nakit akışı projeksiyonu yeniden gözden geçirerek farklı senaryolar kurgulayarak doğal hedge mekanizması yaratması gerekiyor. Finansman gerektiğinden para birimi olarak sırasıyla TL, euro ve dolar tercih edilmeli. Üç aylık, altı aylık ve yıllık euro kredi maliyeti sırasıyla yüzde 0,058, yüzde 0.379 ve yüzde 0,92 iken dolarda aynı vadede kredi maliyeti yüzde 2,483, yüzde 3,0643 ve yüzde 3,6867’dir. İSO SANAYİ 87Next >