< Previous28 EYLÜL 2022 MECLİSİstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis gündemine dair yaptığı konuşmada, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle siyasal bir kimliğe bürünen enerji krizinin, önümüzdeki dönemde toplumsal yükleri artıracağına dikkat çekti. Yaşanan enerji kriziyle, ülkelerin kendi kendilerine yetebilmelerinin, bağımlı olmamanın ne kadar önemli olduğunun gözler önüne serildiğini belirten Bahçıvan, “Enerjide Yeşil Dönüşüm’ü gerçekleştirebilmemiz için gerekli yenilenebilir enerji yatırımlarının en güçlü enstrümanlar ile sürekli olarak teşvik edilmesi gerekiyor” dedi. ENERJİDE BAĞIMSIZLIĞIN ÖNEMİNİ GÖSTERİYOR DÜNYA VE AVRUPADAKİ ENERJİ KRİZİ İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: İSO SANAYİ 29İ stanbul Sanayi Odası (İSO) ağustos ayı Meclis toplantısı 24 Ağustos 2022 tarihinde Odakule Fazıl Zobu Meclis salonunda yapıldı. İSO Meclis Başkan Yardımcısı Ayhan Yavrucu’nun başkanlığında ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen İSO Meclisi’nin ana gündem maddesi “Enerji Arzındaki Gelişmelerin Avrupa ve Türkiye’ye Etkileri’’ oldu. Ağustos ayı meclis toplantısında gerçekleştirilen panele Global Resources Partners & The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği OEM Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, Facts Global Energy Direktörü Cüneyt Kazokoğlu, Enerji Danışmanı ve BOTAŞ Gaz Alımı Eski Daire Başkanı Ali Arif Aktürk, ekonomist Gökhan Şen katıldı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, açılış konuşmasında Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve bunun neticesinde Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkiyatını azaltması sonucu, konunun Avrupa’da tam bir enerji krizine dönüştüğüne tanık olunduğunu söyledi. Son günlerde, Avrupalı bazı sanayi firmalarının enerji maliyetleri nedeniyle üretime ara verdiğini, dar gelirli ailelerin kışı soğukta geçireceklerini, enerji firmalarının iflas ediyor olduğu yönündeki kritik haberlerin de gündeme damga vurduğunu belirtti. 1970’leri andıran ama sebep sonuç ilişkisi açısından farklılık gösteren küresel bir enerji krizinin eşiğinde olduğumuzu söyleyen 30 EYLÜL 2022 MECLİSBahçıvan, “Geçmişe dönüp bakacak olursak, 50 yıl önce yaşanan petrol şoku, jeopolitik gerilimlerden kaynaklanıyorken; bugün yaşamakta olduğumuz kriz ise pandemi sonrası tedarik zincirindeki aksamalar ve stok erimesi sebebiyle arzın talebi karşılayamaması sonucu tetiklendi. Biraz önce ifade ettiğim gibi uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın Avrupa’ya enerji arzını azaltması da krizin derinleşmesinde önemli rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor” dedi. “HIZLA ÖZELLEŞTİRİLEN ENERJİ SEKTÖRÜ KAPASİTE ARTIRIMINA GİTMEDİ” Son yıllarda enerji sektöründeki arama ve yatırımların azalması sonucu krizin daha da derinleştiğini kaydeden Bahçıvan, 1980’lerden başlayarak hızla özelleştirilen enerji sektörünün, sabit yatırım üzerinden kar etmeye çalıştığını ve kapasite artırmadığını belirtti. Bununla birlikte bankaların fosil yakıtlı santrallere kredi vermekte isteksiz davrandığına dikkat çeken Bahçıvan, “Bugün, Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre 2022’de enerji yatırımlarının ağırlıklı bir şekilde temiz enerji olmak üzere yüzde 8 artarak 2,4 trilyon ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Ancak bu yatırımların ne geleceğin beklentilerini ne de günümüz enerji krizini karşılamaktan oldukça uzakta olduğu bir gerçek” diye konuştu. “ENERJİ KRİZİ DÜNYAYI İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR DURUMA GETİRDİ” Enerji krizinin iklim krizi ile etkileşiminin dünyayı içinden çıkılamaz bir duruma getirdiğini kaydeden Bahçıvan, fosil yakıtların iklim krizinin ana sebebi olarak görülürken enerji krizi sebebiyle Avrupa ve Asya’da kömürden elektrik üretiminin canlandırılması, karbon emisyonlarının artmasını da beraberinde getirdiğini bildirdi. İklim değişikliği etkisiyle aşırı sıcakların, enerji tüketimini arttırdığını vurgulayan Bahçıvan, nükleer santrallerde soğutma suyu sebebiyle verimin yüzde 30 düştüğüne dikkat çekti. Rusya’ya yönelik uygulamaya konan ekonomik ve finansal yaptırımlara karşılık Rusya’nın da gazı bir koz olarak kullandığını ifade eden Bahçıvan, “Bu şekilde siyasallaşan enerji krizinin, önümüzdeki dönemde toplumsal yükleri artıracağı da kaçınılmaz görünüyor. Öyle ki küresel ölçekte yaşanmakta olan yüksek enerji ve gıda fiyatları nedeniyle toplumlarda yükselmeye başlayan olumsuz sesler de buna işaret ediyor” dedi. “DÜNYA DEVLETLERİ ELEKTRİK KONUSUNDA HAREKETE GEÇMEYE BAŞLADI” Bu olumsuz toplumsal sesler karşısında dünya devletlerinin E nerji Arzındaki Gelişmelerin Avrupa ve Türkiye’ye Etkileri” ana gündem konulu meclis toplantısı İSO Meclis Başkan Yardımcısı Ayhan Yavrucu tarafından açıldı. Günümüz dünyasında enerji konusunun çok kritik olduğunu söyleyen Yavrucu, panelistlerin toplantıda öne sürecekleri görüşlerin sanayiciler açısından çok kıymetli olduğunu söyledi. Ayhan Yavrucu ileriki dönemde enerji konusunda kamu ve özel sektör iş birliklerinin artmasının önemine dikkat çekti. İSO Meclis Başkan Yardımcısı Ayhan Yavrucu, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ı meclis konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet etti. İSO Meclis Başkan Yardımcısı Ayhan Yavrucu: İSO SANAYİ 3132 EYLÜL 2022 MECLİS de harekete geçmeye başladığını söyleyen Bahçıvan, Fransa, elektrik sistemini kamulaştırmayı, nükleer enerji santrallerini yenilemeyi planlarken; İngiltere’de enerji şirketlerinin kârlarına ek ve büyük vergiler getirilmesinin tartışıldığını bildirdi. Almanya ve Belçika’nın nükleer enerjiden vazgeçme planlarını rafa kaldırdığına dikkat çeken Bahçıvan, Fransa, Hollanda ve Danimarka’da elektrik kısıntısı ve ışık söndürme kampanyalarının başlatıldığına işaret etti. Konuşmasında “Yaşamakta olduğumuz enerji krizinin bizlere gösterdiği en önemli gerçek; enerjide ülkelerin kendi kendilerine yetebilmelerinin, bağımlı olmamanın ne kadar önemli olduğudur” tanımlamasını yapan Bahçıvan, şunları söyledi: “Bu amaçla ülkemizde doğal gaz ve petrol kaynaklarına yönelik arama çalışmalarını ve gaz depolama kapasitemizin artırılmasına ve farklı enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine yönelik faaliyetleri takdirle izliyoruz. Enerjide kendi kendimize yetebilmemiz için zengin güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına sahibiz. “Enerjide Yeşil Dönüşüm”ü gerçekleştirebilmemiz için gerekli yenilenebilir enerji yatırımlarının en güçlü enstrümanlar ile sürekli olarak teşvik edilmesi gerekiyor. Mayıs 2019’da yayımlanan lisanssız yönetmeliği, sanayicilerimizi çatılarına güneş enerjisi yatırımı yapmaya teşvik etmiş, üretilen enerjinin ihtiyaç fazlasının satılabilmesine de olanak sağlamıştı. Ancak, 11 Ağustos’ta yayımlanan karar ile satışı yapılabilecek elektrik miktarı tüketilen miktar ile sınırlandırılmış. Bu uygulama mevcut ve yeni yatırımları olumsuz etkileyebilecek. Enerjiye yönelik yatırımların uzun vadeli yatırımlar olduğunu, yatırımlara yönelik politika ve teşviklerin bu bakış açısı ile belirlenmesi gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.” Bahçıvan, Türkiye’nin en güçlü ve en köklü odası İSO’nun son yıllarda proaktif bir şekilde davranarak, sanayinin en önemli girdilerinden biri olan enerji konusuna özel önem verdiklerini ifade etti. Bu anlayış eşliğinde son zamanlarda dünyanın gidişatını, çağın gereklerini çok iyi takip ettiklerini kaydeden Bahçıvan, başta sürdürülebilirlik olmak üzere Yeşil Enerji, Yeşil Ekonomi, Yeşil Sanayi konularında öncü ve ses getiren çalışmalara imza attıklarını söyledi. 34 EYLÜL 2022 MECLİS BU KIŞ ÇOK ZORLU GEÇECEK ENERJİ UZMANLARINA GÖRE ENERJİDE “ENERJİ ARZINDAKİ GELİŞMELERİN AVRUPA VE TÜRKİYE’YE ETKİLERİ” PANELİNDE ENERJİ KRİZİ ELE ALINDIİSO SANAYİ 35 İstanbul Sanayi Odası’nın ağustos ayı meclis toplantısının açılış konuşmalarının ardından bir panel düzenlendi. Gazeteci Ilgaz Gürsoy’un moderatörlüğünde düzenlenen “Enerji Arzındaki Gelişmelerin Avrupa ve Türkiye’ye Etkileri” panelinde, Global Resources Partners & The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği OEM Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, Facts Global Energy Direktörü Cüneyt Kazokoğlu, Enerji Danışmanı ve BOTAŞ Gaz Alımı Eski Daire Başkanı Ali Arif Aktürk ve Ekonomist Gökhan Şen gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.36 EYLÜL 2022 MECLİS İ stanbul Sanayi Odası’nın ağustos ayı meclis toplantısının açılış konuşmalarının ardından gazeteci Ilgaz Gürsoy moderatörlüğünde “Enerji Arzındaki Gelişmelerin Avrupa ve Türkiye’ye Etkileri’’ paneliyle devam etti. Panele Global Resources Partners & The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği OEM Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, Facts Global Energy Direktörü Cüneyt Kazokoğlu, Enerji Danışmanı ve BOTAŞ Gaz Alımı Eski Daire Başkanı Ali Arif Aktürk, ekonomist Gökhan Şen katıldı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelistlerin görüşlerini bildirmelerinin hemen ardından, İSO Meclis üyeleri söz alarak ana gündem konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel anlamda yaşanan enerji krizine yönelik panelistlere sorular yönelten meclis üyelerinin soruları, panelistler tarafından yanıtlandı. Panelin açılışında konuşan gazeteci Ilgaz Gürsoy, yaşanan enerji krizinin bir denklem olduğunu belirtti. Gürsoy, bu denklemi çözmek için su, gıda ve iklim krizi dengesinin saptanması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke olduğuna değinen Gürsoy, 2022 yıl sonuna doğru doğal gaz fiyatlarının 4 bin dolar seviyesine yükselebileceği öngörülerinin olduğunu söyledi. DR. SOHBET KARBUZ: “AVRUPA’DAKİ ENERJİ KRİZİ VARLIK İÇİNDE YOKLUK ÇEKMEYE BENZİYOR” Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği OEM Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, doğal gaz fiyatlarının tarihi rekor seviyelerinde seyrettiğini söyledi. Fiyatların düşmesi ihtimalinin Çin’de süren kapanmanın bitmesine, kışın sert geçmemesine, Avrupa Birliği’nin (AB) hedeflediği yüzde 15’lik tasarrufu gerçekleştirmesine bağlı olduğunu belirten Karbuz, ayrıca bir şekilde gaz tedarik trafiğinin aksamaması gibi zorlu etkenlerin de önemli olduğunu vurguladı. Kısa ve orta vadede fiyatları düşürebilecek gelişmenin Kuzey Akım 2 boru hattının açılması olduğunu belirten Karbuz, bunun da uluslararası çıkarlar çerçevesinde gerçekleşmesinin mümkün gözükmediğini belirtti. Avrupa’daki enerji krizinin nedeninin bir bakıma varlık içinde yokluk çekmek olarak değerlendiren Karbuz, “Ortada batı bloku ile Rusya arasında bir jeopolitik savaş var. Bir sürü şey üst üste geldi. Avrupa’da yaşanmakta olan enerji sorununun, Avrupalı politikacıların akıl dışı ve hesapsız attığı adımlardan dolayı kaynaklandı. AB, şu an hedef olarak koyduğu yeşil ekonomiye geçiş sürecini askıya alarak, kömür ve nükleer enerjiye tekrar geri dönmek zorunda kaldı” dedi. “AB RUSYA’DAN DOĞAL GAZ ALIMINI 2027’DE DÜŞÜRECEĞİNİ AÇIKLADI” Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’dan 155 milyar metreküp doğal gaz aldığını söyleyen Karbuz, savaş çıktıktan hemen sonra doğal gaz alımını üçte ikiye düşürdüğünü hatırlattı. 2027 yılında ise AB’nin tamamen doğal gaz alımını düşüreceğini ve Rusya’ya olan bağımlılığını ortadan kaldıracağını söylediğini kaydetti. Karbuz, şöyle konuştu: “AB, 50 milyar metreküp ilave LNG alacağını bildirdi. Bunlarda ne yazık ki hesap kitap işi iyi değil. 50 milyar metreküp 500 LNG kargosu anlamına geliyor. 500 LNG kargosu ne demektir biliyor musunuz? Dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olan Kore’nin 2019 yılında ithal ettiği LNG miktarı anlamına geliyor. Çin’deki kapanmalar neticesine LNG talebinde düşüş yaşanıyor. Ocak ayından itibaren Çin’in LNG ithalatında düşüş gördük. Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. Yedi aydır yüzde 10-15 gibi LNG talebinde azalma var. Çin, geçen ay 12 milyar metreküp tutarındaki bir LNG’yi Avrupa’ya re-export etti. Tabii bu Avrupa için bir şans oldu. Çin şu anda içine kapanmamış olsaydı, bırakın 2021’i, 2020 veya daha önceki herhangi bir yıldaki LNG talebi olmuş olsaydı, 2 bin 770 dolara bedava derdik.” AB’nin “Biz biyo-metan üreteceğiz, hidrojen üretimini artıracağız” dediğine dikkat çeken Karbuz, tüm bunların matematik meselesi olduğunu belirtti. AB’nin biyo metanı bir senede, iki senede, beş senede 10 kat artıracaklarını söylediklerini aktaran Karbuz, 10 kat artırılan biyo metanın sağlayacağı miktarın 17 milyar metreküp olduğunu bildirdi. Yine AB’nin “Hidrojen üreteceğiz” dediğine işaret eden Karbuz, “Bunlar olacak işler değil. Arzı artıramayacağınız için talebi kısmanız gerekiyor. Tabii talebi nasıl kısabilirsiniz ki? Adamlar sürekli sübvansiyon uyguluyor. İSO SANAYİ 37 Serbest rekabetçi piyasayla, fiyatlar daha yukarı çıksın, milletin cebi yansın, talep düşsün. Ancak siz sübvansiyon da sübvansiyon diyorsunuz! Bugün Yunanistan açıkladı, 6 milyar dolar sübvansiyon yapılacakmış. Yani derler ya hocanın dediğini yap, yaptığını yapma. AB aynen böyle yapıyor” diye konuştu. MEHMET ÖĞÜTÇÜ: “DÜNYANIN YEŞİL YAKITLARA GEÇİŞ SÜRECİ DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR DÖNÜŞÜM GEREKTİRİYOR” Sanayinin atardamarının enerji olduğunu söyleyen Global Resources Partners & The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, dünyada ve Avrupa’da olup bitenlerin Türkiye’yi derinden etkilediğini belirtti. Türkiye’nin küresel sisteme çok güçlü bir şekilde eklemlendiği için, hem finans piyasalarında, hem de turizmde, yatırımlarda, enerjide, güvenlikte, akla gelen her yerde dünya sisteminin en önde gelen ülkelerinden biri olduğunu anlattı. Dünyada olup bitenleri iyi okumak gerektiğine dikkat çeken Öğütçü, dünya ekonomilerinin sadece ABD, Çin, Rusya ve Avrupa’dan ibaret olmadığını söyledi. Dünyanın yeşil yakıtlara geçiş sürecinin devrim niteliğinde bir dönüşüm gerektirdiğini bildiren Öğütçü, fakat bu sürecin devrim yerine evrim üzerinden gerçekleşeceğine inandığını ifade etti. Öğütçü, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası, Rusya’ya yönelik hayata geçirilen yaptırımlar sonucu dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol tedarikçisi konumundaki Rusya’nın devre dışı kalmasına ek olarak Kuzey Akım 2 boru hattının açılamamasının yeni bir enerji arzı mimarisi oluşturacağını dile getirdi. Yaşanan krizin 1970’li yıllardaki petrol kriziyle benzerlik gösterdiğine vurgu yapan Öğütçü, “En büyük sorun artan enerji maliyetleri ışığında üretim kapasitesinde daralma ihtimali ve Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’da talep azalma riskidir” dedi. Türkiye’nin enerjide yüzde 75 dışa bağımlı olduğunun altını çizen Öğütçü, kapıda olan enerji krizinin bir milli güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali öncesinde Covid-19 belası yaşandığını anlatan Öğütçü, bu vesileyle fosil yakıtlardan yeşil yakıtlara doğru dönüşüm sürecinin yaşanacağının konuşulduğunu hatırlattı. Ayağımızın yere fazla basmadığını ifade eden Öğütçü, “İklim değişikliği çok önemli bir faktör olarak hayatımıza girmişti. Şunu hiç unutmayalım ki, dünya enerjisinin Next >