< Previous78MART 2023 SINIRDA KARBON DÜZENLEME MEKANİZMASI ÇEVRE SKDM Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenleyicisi olan BDDK, Türk bankacılık sektörüne 2026 yılında uygulamaya girecek olan SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) uygulamasının olası etkilerini içeren bir rapor yayımladı. BDDK’nın yayınladığı rapor, Türk bankalarının karbon düzenlemesine uyum sağlamaları durumunda karşılaşabilecekleri potansiyel riskleri ve fırsatları analiz etmeyi amaçlıyor. UYGULAMASININ TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE OLASI ETKİLERİİSO SANAYİ7980 MART 2023 S on yıllarda artan iklim değişikliği kaygıları, dünya liderlerini sera gazı emisyonlarının azaltılması için adımlar atmaya yönlendirdi. Bunun sonucunda, sınırda karbon düzenlemeleri gibi çeşitli politika araçları öne çıkmaya başladı. Sınırda karbon düzenlemesi, sera gazı emisyonlarının azaltılması amacıyla AB tarafından ithal edilen ürünlerin, üretim süreçlerinde salınan karbondioksit eş değerleri baz alınarak belirli bir fiyatlandırma sistemine tabi tutulmasıdır. Bu düzenleme, ithal edilen ürünlerin karbon ayak izlerini hesaba katarak, ithalatçı ülkelerin karbon emisyonlarına daha doğru bir şekilde yansıtılmasını hedeflemektedir. Böylece, üretici ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmaya teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Bunun yanı sıra, sınırda karbon düzenlemesi, üreticilerin karbon ayak izlerini azaltmak için teknolojik yeniliklere yatırım yapmalarını teşvik eder. Bu da, hem çevre dostu üretim süreçleri hem de yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlar. Sınırda karbon düzenlemeleri, şirketlerin karbon salınımı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabileceğinden, bankacılık sektörü üzerinde de önemli etkileri vardır. Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenleyicisi olan BDDK, Türk bankacılık sektörüne 2026 yılında uygulamaya girecek olan SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) uygulamasının olası etkilerini içeren bir rapor yayımladı. BDDK’nın yayımladığı rapor, Türk bankalarının karbon düzenlemesine uyum sağlamaları durumunda karşılaşabilecekleri potansiyel riskleri ve fırsatları analiz etmeyi amaçlıyor. Raporda, bankaların finansal performansları ve kredibilitesi üzerindeki olası etkileri de dikkate alınarak, karbon düzenlemesinin Türk bankacılık sektörüne olan etkileri inceleniyor. Analiz çalışması sonucunda, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın ilk aşamasının Türk bankacılık sektörü üzerinde sınırlı bir etkisi olacağı ve Tahsili Gecikmiş Alacaklar (TGA) oranında 0,09 puanlık bir artış olabileceği tahmin ediliyor. AB’ye ihracat düzeyi ve toplam kredi büyüklüğü itibarıyla demir-çelik sektörünün SKDM’den en fazla etkilenecek sektör olacağı belirtiliyor. Ancak, çimento, elektrik ve gübre sektörlerinin AB’ye ihracat paylarının düşük olması, bu sektörlerin Türk bankacılık sektörü kredi portföyünün belirgin bir bozulma ile karşılaşma olasılığını önlediği ifade ediliyor. SKDM uygulamasının orta ve uzun vadede hızla ve belirgin şekilde artması beklendiğinden, uyum sürecine süratle girmenin büyük faydasının bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, bankaların karşılaştığı en büyük sorunun “emisyon verilerine erişim” olduğu ve bu konunun iklimle bağlantılı finansal risklerin analizi, izlenmesi ve yönetilmesi açısından kritik önem taşıdığı vurgulanıyor. Bunun yanı sıra, karbon düzenlemesinin Türk bankaları için fırsatlar da sunabileceği belirtiliyor. Özellikle, karbon salınımını azaltan projeleri finanse etme ve sürdürülebilir yatırımları artırma fırsatları bankalar tarafından kullanılabilir. Bu yatırımların finanse edilmesi için de bankalar devreye girmektedir. Bankalar, sürdürülebilir ve çevre dostu yatırım seçenekleri sunarak, kredi portföylerindeki şirketlere bu yatırım fırsatlarını sunabilmektedir. Çevre dostu yatırım seçenekleri, sürdürülebilir ve çevre dostu işletmelerin finansmanını kolaylaştırırken, karbon salınımını azaltmaya yönelik çalışmaları da desteklemektedir. Bankalar, bu ürünleri, kredi portföylerindeki şirketlere sunarak, çevre dostu yatırımları teşvik edebilirler. Ayrıca, çevre dostu yatırımları finanse etmek için yeşil bono, yeşil kredi gibi finansal araçlar da kullanılabilir. Karbon ticareti, sınırda karbon düzenlemelerine uyumlu bir şekilde hareket etmek için bankaların kullanabileceği bir diğer finansal araçtır. Karbon ticareti, şirketlerin karbon ayak izlerini azaltmalarını teşvik etmek için tasarlanmıştır. Bu sistemde, şirketlerin karbon salınım hakları, diğer şirketlere satılabilmektedir. Bankalar, kredi portföylerindeki şirketlerin karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olmak için, karbon kredileri gibi finansal araçlar sunarak, karbon ticareti konusunda destek sağlayabilirler. Sınırda karbon düzenlemelerinin bankacılık sektörüne etkileri, bankaların kredi portföylerindeki şirketlerin karbon ayak izlerini belirlemek, yönetmek ve azaltmak için birçok fırsat sunduğunu göstermektedir. Bankalar, bu düzenlemelere uyum sağlayarak, çevre dostu ve sürdürülebilir yatırımlar yaparak, hem finansal başarılarını artırabilirler hem de çevre koruma konusunda önemli bir rol oynayabilirler. Raporda ayrıca, bankaların karbon düzenlemesiyle ilgili olarak çeşitli riskleri yönetebilmek için birtakım adımlar atabilecekleri de belirtiliyor. Bankalar, çevresel ve sosyal risk yönetimi stratejileri geliştirebilir, ÇEVRE SKDMİSO SANAYİ 81 teşvik etmek de önemlidir. Bu sayede, bankalar, kredi portföylerindeki şirketlerin karbon salınımına ilişkin risklerini azaltabilirler. Sonuç olarak, sınırda karbon düzenlemesi Türk bankacılık sektörü için önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Bankaların, çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerine uyum sağlama ve sürdürülebilir yatırımları teşvik etme fırsatını değerlendirmeleri gerekmektedir. BDDK’nın yayınladığı rapor, bankaların sınırda karbon düzenlemesiyle ilgili riskleri yönetmelerine yardımcı olacak önemli bir kaynak olarak değerlendirilebilir. yeşil finansman araçları sunabilir ve karbon ayak izi raporlamaları yapabilirler. Sınırda karbon düzenlemeleri, karbon salınımı yapan şirketlerin faaliyetlerini sınırlarken, çevre dostu ve sürdürülebilir işletmelerin faaliyetlerini teşvik etmektedir. Bu durum, bankaların kredi portföylerindeki şirketlerin risk profillerini yeniden değerlendirmelerini gerektirmektedir. Çevre dostu işletmeler, geleneksel işletmelere göre daha az riskli kabul edilirken, karbon salınımı yapan şirketler ise daha yüksek riskli kabul edilmektedir. Bu nedenle, bankaların kredi portföylerindeki şirketlerin risk profillerini yeniden değerlendirmesi ve yönetmesi gerekmektedir. Bu, bankaların sürdürülebilir ve çevre dostu yatırım fırsatlarını belirleyebilmelerini ve çevre dostu işletmelerin finansmanını kolaylaştırmalarını sağlar. Ayrıca, karbon salınımı yapan şirketlerin faaliyetlerine yatırım yapmaktan kaçınarak, bu şirketlerin karbon salınımını azaltmalarını Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenleyicisi olan BDDK, Türk bankacılık sektörüne 2026 yılında uygulamaya girecek olan SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) uygulamasının olası etkilerini içeren bir rapor yayınladı. BDDK’nın yayınladığı rapor, Türk bankalarının karbon düzenlemesine uyum sağlamaları durumunda karşılaşabilecekleri potansiyel riskleri ve fırsatları analiz etmeyi amaçlıyor.82MART 2023 TEKNOLOJİ MetaverseİSO SANAYİ83 METAVERSE VE DEPREM FARKINDALIĞI M eta ortam deprem farkındalığı için nasıl yetkinlikler geliştirmemizi sağlar? Bu yazıda metaverse ve deprem farkındalığına ilişkin değerlendirmeler yapılacak. Deprem gerçeği ile karşı karşıya kalmak; çaresizliklerimizi, çözümsüzlüklerimizi, takıldığımız noktaları da yeniden gündemimize getirdi. Karşılaştığımız her felaket bizim bu alanda yetkinleşmemizi de zorunlu kılıyor. Peki, teknolojinin akıllı alanlarını kullanarak daha hızlı ilerleme kaydedebilir miyiz? Meta ortam bize nasıl kolaylıklar sağlar? Bu yazıda deprem ve ilişkili uzmanlık alanları incelenecek. Hangi alanda nasıl kolaylıklar sağlayabileceği üzerinde durulacak. Amacım en son teknoloji, en son yenilikten ziyade bu ortamda neler yapılabileceğine yönelik. Zira belli alanlarda yetkinleşmeye, fikir üretmeye, yenilenmeye ihtiyacımız var. METAVERSE ORTAMINDA DEPREM FARKINDALIĞI Metaverse ortamında bir deprem farkındalığı yaratılabilir mi? Elbette sağlanabilir… Sanal gerçeklik teknolojileri, deprem gibi afet olaylarının etkilerini simüle etmek ve insanların bu tür durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenmelerine yardımcı olmak için kullanılabilir. Deprem gerçeği ile karşı karşıya kalmak; çaresizliklerimizi, çözümsüzlüklerimizi, takıldığımız noktaları da yeniden gündemimize getirdi. Karşılaştığımız her felaket bizim bu alanda yetkinleşmemizi de zorunlu kılıyor. Peki, teknolojinin akıllı alanlarını kullanarak daha hızlı ilerleme kaydedebilir miyiz? Meta ortam bize nasıl kolaylıklar sağlar?84 MART 2023 Depremin yarattığı hasarın görsel olarak görülmesi, bu konu üzerinde yapılabilecek görüş alışverişleri önemli bir deprem farkındalığı sağlayacaktır. Özellikle ilköğretimde kavramların daha iyi anlaşılması, 360 derece çevrimle öğrenmenin sağlanabilmesi için metaverse ortamı önemli bir avantaj oluşturuyor. DEPREM MÜHENDİSLERİ İÇİN LABORATUVAR Metaverse, deprem üzerine farklı iş kollarında kolaylıklar ortaya çıkacaktır. Zira bu ortam sağladığı avantajlarla işlerin yapılma kolaylığını sağlamakta; bir üst bilinçle hareketin yolunu açıyor. Örneğin bir deprem mühendisi; bina tasarımlarının simülasyonlarını ve analizlerini gerçekleştirmek ve bunların sismik aktiviteye karşı direncini değerlendirmek için metaverse gibi sanal gerçeklik ortamını potansiyel olarak kullanabilir. Böylece kontrollü ve güvenli bir ortamda tasarımların sanal olarak test edilmesine ve iyileştirilmesine olanak tanıyacak ve potansiyel olarak deprem durumunda bina güvenliğinin ve dayanıklılığının artmasına yol açacaktır. ZEMİN ANALİZCİSİ İÇİN UYGULAMA ALANI Metaverse ortamı denetim ve analiz imkânlarını yarattığı için zemin analistlerinin de arananları arasında yer alabilir. Bir deprem ve zemin analizcisi, bina projelerine uygunluğunu değerlendirmek için potansiyel inşaat sahalarının sanal saha denetimlerini, simülasyonlarını ve analizlerini gerçekleştirmek için bir metaverse ortamından yararlanabilir. Peki, ne tür çalışmalar yapılabilir? Metaverse ortamında toprağın stabilitesinin, sismik aktivite potansiyelinin ve binaların güvenliğini ve bütünlüğünü etkileyebilecek diğer faktörlerin değerlendirilmesi yapılabilir. Bu değerlendirmeleri sanal bir ortamda gerçekleştirerek, potansiyel şantiyelerin uygunluğunu daha verimli ve etkili bir şekilde değerlendirebilir ve inşaat için bilgiye dayalı önerilerde bulunabilir. RİSKLER İÇİN YÖNETİM UZMANLIĞI Peki, metaverse ortamında riskler nasıl yönetilebilir? Öncelikle sanal varlıklar yedeklenebilir. Enkaz altında TEKNOLOJİ Metaverse kalan sanal varlıkların yedeklenmesi ve tekrar yüklenmesi risk yönetiminin bir parçası olabilir. Öte yandan sanal afet yönetimi simülasyonları geliştirilebilir. Bunu yapmak ne gibi bir fayda sağlar diye baktığımızda deprem gibi doğal afetlerin etkilerinin ve müdahale stratejilerinin sanal ortamda simüle edilmesi risk yönetimi için faydalı olabilir. Bunların yanında sanal çevre analizi yapılabilir ve böylece deprem ve diğer afetlerin sanal ortamda etkilerinin analizi incelenmiş olur. Önemli noktalardan birisi de sanal eğitim ve bilgilendirme... Deprem bilincinin artırılması ve afet yönetimi konularında sanal eğitim ve bilgilendirme programları risk yönetiminin bir parçası olabilir. JEOFİZİK UZMANI İÇİN SANAL VERİ ANALİZİ Her sektörün ve her uzmanlık alanının yetkinlikleri farklıdır. Parametreleri değişir. Bu da o alanı diğerlerinden farklılaştırır. Jeofizik uzmanı, metaverse ortamında birçok farklı şey yapabilir. Örneğin sanal veri analizi... Jeofizik verileri, sanal ortamda analiz edilebilir ve görselleştirilebilir. Elbette en önemli konulardan biri de bu alanda sanal eğitim ve bilgilendirmedir. Jeofizik konularında sanal eğitim ve bilgilendirme programları hazırlanabilir. Sanal gözlem istasyonları oluşturulabilir. Jeofizik olaylarının sanal ortamda gözlenmesi ve analizi gerçekleşebilir. Tüm bunların yanında sanal modellemeler yapılabilir. Jeofizik verileri ve olaylarının sanal ortamda modellenmesi ve analizi mümkün olabilir. KOLAY İŞ BİRLİĞİ ETKİSİ Metaverse, deprem konusunda insanlara farklı yetkinlikler sunar. Bunların başında eğitim geliyor. Metaverse, insanların Metaverse, deprem üzerine farklı iş kollarında kolaylıklar ortaya çıkacaktır. Örneğin bir deprem mühendisi; bina tasarımlarının simülasyonlarını ve analizlerini gerçekleştirmek ve bunların sismik aktiviteye karşı direncini değerlendirmek için metaverse gibi sanal gerçeklik ortamını potansiyel olarak kullanabilir.İSO SANAYİ 85 DEPREM İÇİN İHTİYAÇ LİSTESİ METAVERSE ORTAMINDA NASIL OLUŞTURULUR? Deprem anındaki insanların gereksinimlerini belirlemek için anketler, mülakatlar veya fokus grupları yapılabilir. İhtiyaçlar belirlendiğinde, acil, öncelikli ve fazla ihtiyaç duyulanlar belirlenebilir. Deprem bölgesinde bulunan insanların gereksinimleri karşılamak için gerekli önlemler alınabilir. Örneğin, ilk yardım malzemeleri, yiyecek, barınak gibi ihtiyaçlar metaverse ortamından tedarik edilebilir. METAVERSE ORTAMINDA, DEPREM DOLANDIRICILIĞININ ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR? Metaverse ortamında deprem yardımı vermek amacıyla kurulan fonlar ve kampanyalar sadece yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yönetilebilir. Deprem yardımı vermek isteyenler, güvenilir kaynaklardan bilgi toplamalı ve yardım etmek istedikleri kuruluşun yetkilendirilmiş olup olmadığını kontrol etmelidir. Bağış yapanlar, fonların nasıl kullanıldığını ve deprem bölgesinde nasıl yardım edildiğini görmeli. deprem gibi afet olaylarının nasıl meydana geldiğini ve nasıl önlenebileceğini öğrenmelerine yardımcı olabilir. Diğer yandan farkındalık yaratabilir: Sanal ortam, insanların deprem gibi afet olaylarının etkilerini görsel olarak görmelerine olanak tanır ve bu durumlar hakkında daha fazla farkındalık sağlar. Planlama ve hazırlık ise Metaverse ortamında, insanların afet durumlarını simüle ederek, nasıl hazırlanabileceklerini ve nasıl müdahil olabileceklerini öğrenmelerini sağlayabilir. Metaverse’in sağladığı en önemli etki ise iş birliği. Metaverse ortamı, insanların afet durumları konusunda birlikte çalışmasına ve iş birliği yapmasına olanak tanır. METAVERSE İLE DEPREM PSİKOLOJİSİ NASIL YAPILABİLİR? Sanal ortam, deprem sonrası insanların psikolojik desteğe ihtiyaç duyabileceği platformlar sunabilir, böylece insanlar deprem sonrası stres ve korkuyu atlatabilir. Metaverse ortamı, insanları deprem sonrası psikolojik durumlarını nasıl iyileştirebileceklerine dair eğitim ve bilgilendirme sunabilir, böylece insanlar kendilerini daha güçlü ve destekli hissedebilir. İnsanların birbirlerine destek olmasını ve dayanışma kurmasını teşvik edebilir, böylece insanlar deprem sonrası stres ve korkuyu atlatma sürecinde daha güçlü hissedebilir.İSO İLE DÜNYA TURU Savaş, Almanya’ya 160 milyar Euro’ya mal olacak Yunanistan kamu binalarında yapı denetimlerine başladı Romanya, Mercedes-Benz yatırımı için 15 ay sayacak Norveç’in balık vergisi somon fiyatlarını yükseltecek 86 MART 2023Mısır’a yeni Türk yatırımları yolda Antarktika deniz buzu yeni bir rekor düşük seviyeye ulaştı Yunanistan ve Bulgaristan, ortak petrol boru hattı kuruyor Abu Dabi devlet gaz şirketi hisselerinin %4’ünü satıyor İSO SANAYİ 87Next >