< Previous48 HAZİRAN 2023 DÜNYA VE ÇEVRE Plastik ile Mücadele DÜNYAYA PLASTİK İLE MÜCADELE ÇAĞRISI! Her yıl üretilen 400 milyon ton plastiğin sadece yüzde 9’u geri dönüştürülebiliyorİSO SANAYİ 49 Artan sera gazı emisyonları hava kirliliği ve iklim değişikliğine sebep olurken, ormansızlaşma da yağmur rejimlerinin bozulmasına, erozyona ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açıyor. Tüm bu sorunların çözümü için yerel ve küresel düzeyde acil eyleme geçilmesi ve farkındalığın artırılması amacıyla her yıl 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Bu senenin teması “Plastik Kirliliği ile Mücadele” olarak belirlendi. Bu tema altında yürütülecek olan “#PlastikKirliliğiniYokEt” kampanyası ile plastik atık sorununa odaklanarak, plastik kullanımının azaltılması ve geri dönüşümün teşvik edilmesi için küresel bir çağrının yapılması amaçlanıyor. G ünümüzde artan nüfus, hızla devam eden kentleşme, endüstrileşme ve tüketim alışkanlıkları çevreyi olumsuz etkiliyor. Nüfus artışı, doğal kaynaklara ve fosil yakıtlara olan talebi artırırken, plansız kentleşme ise doğal alanların yok edilmesine ve ormansızlaşmaya yol açıyor. Bu süreçlerin sonucunda artan sera gazı emisyonları hava kirliliği ve iklim değişikliğine sebep olurken, ormansızlaşma da yağmur rejimlerinin bozulmasına, erozyona ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açıyor. Mevzuatlara uygun şekilde bertaraf edilmeyen sanayi atıkları, tarım ilaçları ve tehlikeli atıklar da deniz ve toprak kirliliği oluşturarak sağlığımızı tehdit ediyor. Bu sorunların çözümü için yerel ve küresel düzeyde acil eyleme geçilmesi gerekiyor. Bu kapsamda çevrenin ve doğanın korunması konusunda toplumsal farkındalığın artırılarak uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla her yıl 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. STOCHOLM ÇEVRE KONFERANSI İLE BAŞLADI Dünya Çevre Günü, 1972 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edildikten sonra her yıl 5 Haziran’da kutlanan uluslararası bir etkinlik haline geldi. Bu özel günün ortaya çıkışı ise İsveç’in Stockholm kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’na dayanıyor. 113 ülke ve 400’den fazla sivil toplum kuruluşundan temsilcinin katıldığı konferans, insan ve çevre arasındaki ilişkiyi ele alan ilk uluslararası platformlardan biri olması özelliği ile de ön plana çıkıyor. Konferansın sonucunda, “BM İnsan ve Çevresi Bildirgesi” adlı önemli bir belge kabul ediliyor. Bu belgede çevrenin korunması için evrensel ilkelere yer veriliyor ve çevrenin korunmasında uluslararası iş birliğinin önemi vurgulanıyor. Konferansın açılış günü olan 5 Haziran ise, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çevre Günü olarak ilan ediliyor. Dünya Çevre Günü, her yıl belirlenen bir tema etrafında kutlanıyor. Tema seçimi, çevre sorunlarının farklı yönlerini vurgulanması, öncelikli konulara odaklanılması ve toplumun çevre konusunda farkındalığın artırılması amacıyla yapılıyor. 2021’de Dünya Çevre Günü’nün teması “Ekosistem Onarımı ve Yenilenmesi” olarak belirlenmişti. Bu tema, doğanın restorasyonu ve ekosistemlerin korunması için küresel çapta 50 HAZİRAN 2023 farkındalık yaratmayı hedefliyordu. İnsan faaliyetlerinin doğada gerçekleştirdiği zararı azaltmak ve doğal yaşam alanlarını yeniden canlandırmak için alınması gereken önlemlere dikkat çekilmesi amaçlanıyordu. 2022’de ise tema “#TekBirDünya” olarak belirlenerek doğayla uyumlu, temiz, yeşil ve sürdürülebilir bir yaşam için politika ve seçimlerde dönüştürücü değişikliklerin yapılması çağrısı yapıldı. Kampanyanın sloganı olan “Doğa ile Sürdürülebilir Bir Şekilde Uyum İçinde Yaşamak” ile insanların doğal kaynakları koruma sorumluluğu vurgulanarak sürdürülebilir bir gelecek için toplumların harekete geçmesini teşvik edilmesi amaçlandı. BU YILIN TEMASI “PLASTİK KİRLİLİĞİ İLE MÜCADELE” “ Bu senenin teması “Plastik Kirliliği ile Mücadele” olarak belirlendi. Bu tema altında yürütülecek olan “#PlastikKirliliğiniYokEt” kampanyası ile plastik atık sorununa odaklanarak, plastik kullanımının azaltılması ve geri dönüşümün teşvik edilmesi için küresel bir çağrının yapılması amaçlanıyor. Plastik kirliliği tarım arazilerine, su kaynaklarına, hayvanlara ve denizlere yani kısacası ekosistemin neredeyse tüm bileşenlerine zarar verdiği için acil bir çözüm gerektiren önemli bir çevre sorunudur. Her yıl üretilen ortalama 400 milyon ton plastiğin küresel ölçekte yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğü, yüzde 12’sinin yakılarak imha edildiği, geri kalanın ise atık haline gelerek doğaya karıştığı raporlanmıştır. Bunun yanında plastiklerin parçalanması, aşınması veya üretim süreçlerinden kaynaklanan çok küçük boyuttaki parçalardan oluşan mikroplastikler de insan sağlığı için riskler oluşturuyor. Kanserojen madde veya endokrin bozucu bileşikler içeren mikroskobik plastik parçacıkları, vücudumuza hava yoluyla solunarak veya su ve yiyeceklere karışarak girebilmektedir. Ancak, bu parçacıkların vücuttan atıldığı süreye ilişkin kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Plastik kirliliğinin insan sağlığı ve ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için hükümetlerin, şirketlerin ve diğer tüm paydaşların eyleme geçmelerinin sağlanması önemlidir. Bu noktada, 2023 Dünya Çevre Günü, plastik kirliliğinin çözülebileceğini ve daha temiz bir geleceğin mümkün olduğunu göstermek amacıyla ülkelerin, işletmelerin ve bireylerin alternatif malzemeleri sürdürülebilir şekilde kullanma yöntemlerini sergilemeyi hedeflemektedir. 2023 YILI EV SAHİPLERİ FİLDİŞİ SAHİLİ VE HOLLANDA 2023 Dünya Çevre Günü’ne, plastik atıklarının kirliliğiyle mücadelede liderlik gösteren Fildişi Sahili ve Hollanda ev sahipliği yapıyor. Her iki ülke de plastik atıkların azaltılması, geri dönüşümün teşvik edilmesi ve sürdürülebilir alternatiflerin kullanımının önemi konusunda bilinç oluşturmayı hedefliyor. Fildişi Sahili, 2014’ten bu yana plastik poşet kullanımını yasaklayarak ve yeniden kullanılabilir ambalajlara geçişe destek vererek çevre dostu uygulamalar konusunda önemli adımlar atmıştır. Ülkenin başkenti Abidjan çevreci girişimlerin merkezlerinden Plastik kirliliği tarım arazilerine, su kaynaklarına, hayvanlara ve denizlere yani kısacası ekosistemin neredeyse tüm bileşenlerine zarar verdiği için acil bir çözüm gerektiren önemli bir çevre sorunudur. Her yıl üretilen ortalama 400 milyon ton plastiğin küresel ölçekte yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğü, yüzde 12’sinin yakılarak imha edildiği, geri kalanın ise atık haline gelerek doğaya karıştığı raporlanmıştır. DÜNYA VE ÇEVRE Plastik ile Mücadele2022’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi çerçevesinde her yıl 5 Haziran gününün içinde bulunduğu hafta Türkiye’de çevre haftası olarak kutlanmaktadır. Bu yılki Türkiye Çevre Haftası kapsamındaki etkinlikler 5-9 Haziran tarihlerinde “Temiz Deniz, Temiz Dünya” temasıyla gerçekleşecektir. Etkinliklerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan “SKA-14 Sudaki Yaşam” ve Uluslararası Okyanus Bilimleri On Yılı programına katkıda bulunması amaçlanmaktadır. Referanslar • Dışişleri Bakanlığı, Çevre, İklim Değişikliği ve Suya Dair Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri https://www.mfa.gov.tr/surdurulebilir-kalkinma. tr.mfa#:~:text=5%2D16%20Haziran%201972%20 tarihleri,%C4%B0nsan%20%C3%87evresi%20Bildirisi%20 kabul%20edilmi%C5%9Ftir • Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı – Bakanlık Faaliyetleri https://csb.gov.tr/turkiye-cevre-haftasi-temiz-deniz-temiz- dunya-temasiyla-kutlanacak-bakanlik-faaliyetleri-38660 • World Environment Day, 2023 Theme and Host https://www.worldenvironmentday.global/about/theme- host#:~:text=The%20theme%20for%20World%20 Environment,to%20be%20used%20only%20once TÜRKİYE ÇEVRE HAFTASI, 5-9 HAZİRAN’DA KUTLANACAK İSO SANAYİ 51 biri haline gelmiştir. Hollanda ise Yeni Plastik Ekonomisi Küresel Taahhütü’nün (Global Commitment to the New Plastics Economy) bir imzacısı ve Plastik Kirliliği ve Deniz Çöpleri Küresel Ortaklığı’nın (Global Partnership on Marine Litter and Plastic Pollution) üyesi olarak plastik kirliliği ile mücadele konusunda kararlı bir şekilde hareket etmektedir. Avrupa Birliği içerisinde de tek kullanımlık plastik üretimi ve tüketiminin azaltılması için politikaları desteklemektedir. Bu yılki Dünya Çevre Günü’nde, bu iki ülkenin liderlik gösterdiği plastik kirliliğiyle mücadeledeki başarıları vurgulanarak örnek teşkil eden çalışmalarının diğer ülkelere ilham kaynağı olması amaçlanıyor. .52 MAYIS 2023 Ülkeler arasında önemli bir rekabet alanı olan yarı iletken (çip) yatırımları her geçen yıl atıyor. Toplam üretimin yüzde 70’inin Doğu Asya’da gerçekleştirildiği söz konusu alanda salgın sonrası artan ihtiyaç şimdilerde gelişmiş ülkeler başta olmak üzere bir biri ardına yatırımların hayata geçmesine yol açtı. Sadece Çin’de 2018 ile 2023 arasında 52 çip fabrikası faaliyete geçirilirken Güney Kore’de toplam maliyeti 55 milyar doları bulan üç yıllık bir süper teşvik paketi hazırlandı. AB ise 33 milyar euro harcanmasını öngören Cip Yasası’nı kabul etti. Türkiye’de yarı iletken malzeme üretimi konusunda ise ilk öneriler 2007 yılında Elektronik Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda yer aldı. Geçen süre içinde bazı kahramanlar yarı iletken üretimine başladı. Bu alanda kurulan şirketlerin sayısı bir eldeki parmak sayısını geçemedi. Uzmanlar, bu alanda ilk yatırımların devlet desteği ile hayata geçmesi gerektiğini ifade ediyor. DÜNYADA ÇİP YATIRIMLARI PATLADI AVRUPADAN ÇİN’E MİLYARLARLACA DOLARLIK YATIRIMLAR DEVREYE ALINIYOR DOSYA Dünya Çip SavaşıİSO SANAYİ 53DOSYA Dünya Çip Savaşı 54 MAYIS 2023 İ kinci Dünya Çip Savaşı’nın ilk işaretleri 2018 yılının yaz aylarında ortaya çıktı. Çin’in 2014 yılında 2025’e kadar 150 milyar dolarlık yarı iletken yatırımı yapacağını açıklamasından sonra ABD yönetimi bazı çiplerin Çin’e ihracatını yasakladı. İki ülke arasındaki gerginlik ABD’nin Çin’in ihraç ettiği bazı malların gümrük vergisini yükseltmesinden sonra daha arttı. ABD’nin Çin’in ZTE ve Huawei şirketlerine ve bu şirtketlerin yöneticilerine bazı yaptırımlar uygulaması gerginliği daha da tırmandırdı. ABD yönetimi Çin ile Tayvan arasında yeni bir gerginlik ortaya çıktığında yeni önlemler aldı ve 2022 Ağustos ayında çip üretimini geliştirmek için 52.7 milyar dolarlık harcama yapılmasını öngören yasa kabul edildi. 21 Ekim 2022’de yürürlüğe giren önlemler ile ABD vatandaşlarının ve yeşil kart sahibi olanların Çin şirketlerinde çalışması yasaklandı. Ayrıca 36 Çin teknoloji şirketi ile ticari ilişkisi olan şirketlere yaptırım uygulanacağı açıklandı. Bu açıklamanın ardından çip makineleri üreten Hollanda’nın ASML şirketi, İngiltere’nin çip üreticisi ARM şirketi ve Japon yarı iletken üreticileri de Çin’e makine ve yarı iletken malzeme satmayacaklarını açıkladı. Böylece Çip Savaşı daha da yaygınlaşmış oldu. Birinci Dünya Çip Savaşı ise geçen yüzyılın 80’li ve 90’lı yıllarında yine Uzakdoğu’da yaşanmıştı. 70’li yıllarda dünya çip üretiminin yüzde 60’ını ABD, yüzde 15’ini Japonya yapıyordu. Japonya araştırma ve üretim alanında atılım yapıp, dünya üretimin yarısını yapmayı başarınca, üretimdeki payı yüzde 35’e gerileyen ABD, gümrük vergilerini yükselterek ticaret savaşını başlatmıştı. Sonraki yıllarda her iki ülkenin de dünya üretimindeki payları gerilediği için bu ticaret çekişmesi hızını kaybetmişti. TAYVAN GERİLİMİN YATIRIMLARA ETKİSİ Pandemi sırasında çipteki tedarik zincirinde aksamalar yaşanması ve Tayvan gerilimi nedeniyle ABD’nin aldığı önlemler büyük ülkelerde çip yatırımlarına hız verdi. Bu hızlanmanın başlıca nedenleri ise şunlar oldu: • Dünya çip üretiminin yaklaşık yüzde 70’i Doğu Asya ülkelerinde yapılıyor. Bu bölgede ABD ile Çin arasında Tayvan nedeniyle ortaya çıkan siyasi, ekonomik ve askeri gerilimlerin, çiplerin üretimini ve ithalatçı ülkelere ulaştırılmasını aksatacağı yönündeki endişeler üretimdeki “yerelleşme” eğilimlerini güçlendirdi. • Çipler otomotiv, beyaz eşya, makine ve elektronik sanayilerinde önemli bir girdi konumunda olduğu için çip tedarik zincirindeki kopma ve aksamalar sanayi üretiminin Birinci Dünya Çip Savaşı ise geçen yüzyılın 80’li ve 90’lı yıllarında yine Uzakdoğu’da yaşanmıştı. 70’li yıllarda dünya çip üretiminin yüzde 60’ını ABD, yüzde 15’ini Japonya yapıyordu. Japonya araştırma ve üretim alanında atılım yapıp, dünya üretimin yarısını yapmayı başarınca, üretimdeki payı yüzde 35’e gerileyen ABD, gümrük vergilerini yükselterek ticaret savaşını başlatmıştı. Sonraki yıllarda her iki ülkenin de dünya üretimindeki payları gerilediği için bu ticaret çekişmesi hızını kaybetmişti. İSO SANAYİ 55 düşürebiliyor. Bu nedenle özellikle G-20 üyesi ülkeler çipleri kendi ülkelerinde üretmeyi amaçladı. • 2015 sonrasında dünya dış ticaretinde korumacılık eğiliminin güçlenmesi, çiplerde de “yerli ve milli” üretiminin gündeme gelmesi ile sonuçlandı. • Elektronik sistemler ve tedarik, bu ülkelerdeki sorunlar veya bunların yüksek fiyatları, tüm sektörlerin üretimini, verimliliğini ve ekonominin büyümesini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle ekonomi yönetimleri elektronik, mekatronik ve makine sanayilerini yerelleştirmeye ve dış ülkelerdeki şirketlerine ise “yuvaya dönüş” çağrısı yapmaya öncelik verdi. ÜLKELERE GÖRE YENİ ÇİP YATIRIMLARI 2022-2023 döneminde projeleri hazırlanan veya fabrika binası inşaatına başlanan önemli çip yatırımları ülkelerine göre şöyle sıralanıyor: ABD: Bu ülkede 2022’de kabul edilen Cjp ve Bilim Yasası ile ABD’nin yarı iletken malzeme üretiminde tekrar liderliğe yükselmesini amaçlanıyor. Son 30 yılın bu en büyük sanayi atılımında sağlanacak teşvik ve diğer destekler, Çin ile üretim ilişkisini devam ettiren şirketlere verilmeyecek. Şirketlerin teşvikleri amaçlanan konular dışında kullanımını önlemek ve denetlemek için 50 kişilik bir müfettiş kadrosu görev yapacak. ABD’nin en büyük IP şirketleri olan Intel, Qualcomm, AMD (Advanced Micro Devices), Micron ve Nvidia ülke içinde yatırım yapmak için projeleri hazırladı. 60’lı yıllardan bu yana çip üreten Intel yönetimi AB üyesi Almanya, İtalya, Fransa, İrlanda, İspanya ve Polonya’da yapılacak yatırımların toplam değerinin 33 milyar euroyu bulacağını açıkladı. 2030’a kadar yapılacak yatırımların toplam olarak 80 milyar euroya ulaşacağı hesaplandı. 2014’de iflasın eşiğine gelen AMD, ürün farklılaştırması sayesinde yeni bir gelişme ivmesi kazandı. DOSYA Dünya Çip Savaşı 56 MAYIS 2023 Qualcomm ve Nvidia şirketleri ise inovasyona öncelik vererek pazar paylarını büyüttü. Micron Technologies şirketi, 1978’de dört mühendis tarafından danışmanlık şirketi olarak kurulmuştu. Patates ticareti ile milyarder olan J. R. Simplot’un desteği ile bir yarı iletken fabrikasını faaliyete geçiren girişimciler bellek çipleri konusunda uzmanlaştı. Micron, 2022 yılında geliştirdiği üç boyutlu ve 232 katmanlı 3D NAND çipini piyasaya sürdü ve 2030 kadar toplam 40 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladı. Koreli Samsung şirketi ise Texas’ın Austin şehrinde 17 milyar dolar harcayarak yeni bir çip fabrikası kuracağını açıkladı. Manufactirng USA adlı kamu kuruluşu ise çip yatırımlarına destek vermek üzere 2023 yılı içinde üç araştırma enstitüsü kurmayı kararlaştırdı. ÇİN: Çin’de 2018 ile 2023 arasında 52 çip fabrikası faaliyete geçirildi. Fabrika kuran girişimcilere aşırı ölçüde cömert yeni nesil teşvikler verildi. Teşvikler arasında 10 yıllık kurumlar vergisi bağışıklığı da vardı. Planlanan ancak özel girişimcilerin üstlenmediği projeleri devlet hayata geçirdi. 100 büyük çip şirketinin 40’ı devletin sermaye koyması ile kuruldu. Tümleşik Devreler Fonu’nun (Integrated Circuit Fund) 2030’a kadar çiplerle ilgili toplam 150 milyar dolarlık yatırım harcaması yapacağı açıklandı. TAYVAN: TSMC (Taiwan Semiconductor Manufactoring Company) 2021’de 30 milyar dolarlık yatırım yaptıktan sonra 2022ve 2023 yılları için 40 milyar dolarlık yatırımı gerçekleştirmeyi hedefledi. TSMC’nin kurduğu fikri mülkiyet kitaplığında sektörle ilgili bilimsel çalışmalar ve şirketin üretim yelpazesi ile ilgili bilgiler yer alıyor. Alıcılar bu kitaplığı inceleyerek kendi ihtiyaçları için en uygun çipleri seçebiliyor. AVRUPA BİRLİĞİ: 2030’a kadar çiplerle ilgili araştırma- geliştirme, işgücü eğitimi ve üretim faaliyetleri için toplam 33 milyar euro harcanmasını öngören Çip Yasası, 8 Şubat 2022’de kabul edildi. Çip yatırımlarının 2030 yılına kadar 80 milyar euroya ulaşması planlanıyor. FRANSA: Intel’in ve AB’nin yatırımları dışında bu ülkede “Electronique 2030” programı çerçevesinde kurulacak yarı iletken tesisleri için 5.6 milyar euro harcanacağı belirtildi. ALMANYA: Türkiye’de de yatırımı bulunan Alman Bosch şirketinin kuracağı çip tesisinin Silicon Vadisinde çip üretmini başlatan öncülerinden biri olan Gordon Moore, 1965’te elektronikte ve transistor teknolojisindeki gelişmenin olağanüstü yüksek olan hızını şu tespit ile somutlaştırmıştı: “Chip (yonga) teknolojisindeki gelişmeler, bilgisayarların kapasitesini, maliyet artışı olmadan her 18 ile 24 aylık bir süre içinde, iki katına çıkarır.” Daha önce Fairchilds şirketinde çalışan ve Intel’in kuruculadından biri olan ve geçen 24 Mart’ta hayatını kaybeden Moore, formüle ettiği yasanın günlük hayatta ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracağı konusunda berrak bir vizyona sahipti ve teknolojik gelişmenin sonuçları konusundaki düşüncelerini şöyle açıklamıştı: “Çipler, gelecekte ev bilgisayarları veya bir merkezdeki bilgisayara bağlı terminaller, otomobillerdeki otomatik kontrollar ve kişisel taşınabilir iletişim araçları gibi harika buluşların gerçekleşmesini sağlayabilir.” Sonraki onyıllarda bu teknolojik öngürü formüle eden kişinin adı ile “Moore Yasası” olarak anıldı. Bu yasa 1965 yılından 2015’ya kadar hep doğrulandı. Bu yasanın hayata geçirilmesi sayesinde her tür ileri elektronik parça, cihaz ve modülün fiyatı sürekli olarak ucuzladı. Kapasite artışı ile ucuzlamanın bir arada gerçekleşmesi, iletişimden genetiğe, çekirdek fiziğinden tıbba, malzeme bilgisinden tarıma kadar her alanı etkiledi. İnternet, akıllı telefonlar ve sosyal medya toplumsal hayatın her alanına damgasını vurdu. Giderek küçülen transistorlar ve çipler, nanoteknoloji, moleküler biyoloji ve yapay zekâ ve benzeri konulardaki gelişmeleri de hızlandırdı. Çiplerin kapasiteleri artarken fiyatlarının düşmesi ise geniş kitlelerin teknolojinin nimetlerinden yararlanmasını mümkün kıldı. ÇİPLERİN KAPASİTELERİ YÜKSELİRKEN FİYATLARI UCUZLADI İSO SANAYİ 57 Yıllar1 GB kapasiteli harddiskinFiyatın 2023 doları ile enflasyona ilgili yıldaki fiyatıgöre güncellenmiş değeri 19569.200.000103.615,343 19643.515,62034.370,426 1974185.0001.198,275 198531.39389,816 1995248498 20050,500,79 20150,030,04 20230,0150,015 Yarıiletken Malzemedeki Büyük Ucuzlama (Dolar olarak fiyatlar) 3 milyar euroya mal olacağı hesaplandı. Intel Almanya’da kuracağı çip fabrikası için 17 milyar dolarlık yatırım kararı aldı. Çip yatırımlarının 2030’a kadar 50 milyar euroya ulaşacağı tahmin ediliyor. İSPANYA: Hükümet, çip üretimi için beş yıl içinde 12.4 milyar euro yatırım yapılmasını öngören projeyi onayladı. Bu yatırım ile otomotiv sektörünün rekabet gücünün artırılması hedefleniyor. HOLLANDA: İç pazarı geniş olmayan Hollanda çip imal eden ve bir tanesi 140 milyon dolara satılan makinelerin yapımına odaklandı. Genç girişimcilerin kurduğu orta boy şirketler ise yarı iletkenlerin enerji, sağlık, otomotiv ve diğer sektörlerdeki kullanımı konusunda uzmanlaştı. JAPONYA: 80’li yıllarda çip üretimindeki liderlik için ABD’ye karşı kıyasıya bir mücadele veren Japonya’da 2000 yılından sonra gerekli modernleştirme yatırımlarının ancak bir bölümü yapılabildi. Bu tür malzemelerin üretimi için Sony şirketi Tayvanlı TSMC şirketi ile işbirliğine giderken, Kumamato şehrinde 8.6 milyar dolarlık bir yatırım başlatıldı. Ağustos 2022’de ise devletin öncülüğünde altı çokuluslu sanayi şirketi ve iki büyük bankadan oluşan konsorsiyum, 2027’ye kadar çip üretimi için 50 milyar dolar yatırım harcaması yapmayı planladı.Next >