< Previous48AĞUSTOS 2023 DOSYA Küresel Denizcilik KÜRESEL DENİZCİLER İKLİMİ VE İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYORİSO SANAYİ 49 Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin (MARPOL) 50. yıldönümü vesilesiyle yayımlanan “Denizcilik ve Okyanusların Durumu” başlıklı rapor, yapılan tüm iyileştirmeye rağmen sektörün denizlere ve insan sağlığına zarar vermeye devam ettiğini ortaya koydu. Çalışma deniz taşımacılığının zararlı etkilerini dizginlemeye yönelik önceki tüm girişimlerin başarısız olduğunu ve bugüne kadar yapılanlar ile taahhüt edilenler arasında uçurumlar olduğunu gözler önüne seriyor. 50 AĞUSTOS 2023 DOSYA Küresel Denizcilik L ojistik, dün ve bugün olduğu gibi yarın da en önemli sektörler arasındaki yerini korumaya devam edecek. Ulaştırma faaliyetinin yerine getirilmesinde kullanılan bu sistemler, karayolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı, denizyolu taşımacılığı, demiryolu taşımacılığı ve boru hattı taşımacılığı olarak sıralanıyor. Burada denizyolu taşımacılığı ise en fazla kullanılan yöntem olarak öne çıkıyor. Lojistiğin en önemli halkası olan denizyolu taşımacılığında, küresel ticaretin hacim olarak yüzde 80’i ve değer olarak ta yüzde 70’inin üzerinde bir kısmı taşınarak dünya çapında bağlantı noktalarına ulaştırılıyor. Bu da sektörde gerçekleştirilecek iyileştirmelerin dünyanın geleceği için ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Ancak yapılan araştırmalar, iklim krizinin bu denli tehdit haline geldiği bir dönemde bile yapılan çalışmaların ne kadar yetersiz olduğunu ortaya koyuyor. Bu çalışmaların yapıldığı alanlardan biri de küresel denizcilik sektörü… ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR DA BAŞARISIZ OLDU Uluslararası deniz taşımacılığının çevresel etkilerini ele almak üzere tasarlanmış en önemli uluslararası yasa olan Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin (MARPOL) 50. yıldönümü vesilesiyle önemli bir rapor yayımlandı. Denizcilik sektörünün zararlı etkilerini ortaya koyan ve “Denizcilik ve Okyanusların Durumu (State of Shipping and Oceans)” başlığını taşıyan çalışma, iklim üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere deniz taşımacılığının zararlı etkilerini dizginlemeye yönelik önceki tüm girişimlerin başarısız olduğunu ortaya koydu. Çalışma ayrıca bugüne kadar yapılanlar ile Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ve bilim insanları tarafından talep edilen azaltımlar arasında büyük bir uçurum olduğunu da gözler önüne serdi. Seas At Risk tarafından yaptırılan çalışma, dünyanın dört bir yanından hükümetlerin denizcilik için yeni bir iklim stratejisi üzerinde anlaşmak üzere Londra’da IMO’da bir araya geldiği sırada geçtiğimiz ay kamuoyuna açıklandı. “DENİZCİLİKTE EMİSYONLAR KATLANARAK ARTACAK” Rapora göre denizcilik sektörü, emisyonlarını azaltma ve iklim kriziyle mücadelede adil ve hakkaniyetli şekilde payına düşen katkıyı sağlama konusunda defalarca başarısız oldu. IPCC iklim bilimi, Paris Anlaşması tarafından belirlenen 1,5 derece ısınma sınırını aşmamak için sektörler genelinde “derin ve hızlı azaltımlar” talep ederken, denizcilik emisyonlarının katlanarak artacağı öngörülüyor. Yetersiz, kötü uygulanan veya var olmayan düzenlemeler deniz taşımacılığının okyanus sağlığına zarar vermesine izin veriyor. Buna petrol ve kimyasal sızıntılar ve deşarjlar, su altı gürültüsü, kanalizasyon ve plastik kirliliğinin yanı sıra kötü hava kalitesi ve deniz ve kıyı bozulmasına neden olan liman genişlemesi de dahil. HER YIL 250 BİN ERKEN ÖLÜM Deniz taşımacılığı, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki liman topluluklarının sağlığına ve refahına zarar vermeye devam ediyor. Fosil yakıtlı gemilerden kaynaklanan zehirli kirleticiler her yıl dünya çapında yaklaşık 250 bin erken ölüme ve altı milyondan fazla çocukluk astımı vakasına neden olurken, Güney Asya sahillerinde gemi söküm işçileri ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. Deniz taşımacılığının çevresel etkilerinin hiçbiri geniş ölçekte ele alınmıyor. Deniz taşımacılığının çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini ele alan uluslararası düzenlemeler zayıf ve yetersiz. Denizcilik sektörünün mevcut sürdürülemez rotasını “düzeltmek” için denizciliğin uluslararası, bölgesel ve ulusal yönetişim yapılarında değişikliklere ihtiyaç duyulabilir. Bunlar, entegre, iddialı ve dönüşümsel bir gündeme rehberlik edecek uzun vadeli bir vizyon gerektiren karmaşık sorunlar. ÇARPIŞMALAR DENİZ MEMELİLERİ İÇİN TEHDİT Gemi çarpışmaları deniz memelileri için önde gelen bir ölüm nedeni ve bazı türlerin neslinin tükenmesine neden oluyor. Isınmanın dünyanın geri kalanından dört kat daha hızlı gerçekleştiği Kuzey Kutbu’nda, denizcilik endüstrisi eriyen buzları yeni rotalar açmak için bir fırsat olarak değerlendiriyor ve hassas çevreyi ve yerleşik yerli toplulukların geçim kaynaklarını daha da büyük bir risk altına sokuyor. Gemilerden kaynaklanan sülfür kirliliğini azaltmaya yönelik düzenlemelerin kötü tasarlanması, bir hava kirliliği sorununun su kirliliği sorununa dönüşmesine neden oluyor; gemilerin egzoz gazı temizleme sistemi atık sularını doğrudan okyanusa boşaltmalarına yasal olarak izin veriliyor.İSO SANAYİ 51 Son yıllarda olayların azaldığı tanker kazaları hariç, diğer tüm iklim, okyanus ve insan sağlığı etkileri 50 yıl sonra bile çok önemli bir tehdit olmaya devam etmektedir. IMO’nun ilk kez uluslararası deniz taşımacılığının iklim üzerindeki etkilerini ele almakla görevlendirilmesinden bu yana geçen 26 yılda, bu emisyonların artışını durdurmak için hiçbir şey yapılmadı. Operasyonel petrol ve diğer tehlikeli maddelerin boşaltılması, tehlikeli maddeler de dahil olmak üzere paketlenmiş malların dökülmesi, kanalizasyon deşarjı ve plastiklerin boşaltılmasını düzenlemeye yönelik girişimlerin hepsi başarısız oldu ve denizcilik hacimlerindeki büyüme genellikle herhangi bir önlemin faydasını ortadan kaldırdı. Gemiler, okyanus sağlığı ve yerel ekonomiler için yıkıcı sonuçları olan istilacı sucul türlerin dünya çapında taşınması için ana vektör olmaya devam etmektedir. Gemi çarpışmaları deniz memelileri için önde gelen bir ölüm nedenidir ve bazı türlerin neslinin tükenmesine neden olmaktadır. Gemi kaynaklı sualtı gürültüsü (on yıl içinde iki katına çıkmıştır) ve gri suyun boşaltılması (mikroplastikler içerir ve kanalizasyon kadar kirli olabilir) dahil olmak üzere okyanus sağlığı için kritik olan çok sayıda konu tamamen düzensizdir ve düzenleyiciler bunun yerine hiçbir yasal gücü olmayan etkisiz “yönergeleri” tercih etmektedir. Gemi yakıtı hâlâ karayolu yakıtından 100-500 kat daha kirleticidir. GEMİ YAKITI KARAYOLU YAKITINDAN 100-500 KAT DAHA KİRLETİCİ Raporda, denizcilik sektörünün iklime, okyanuslara ve insan sağlığına etkilerine dair öne çıkan diğer bulgular ise şöyle:52AĞUSTOS 2023 2020 yılında pandemi süreciyle birlikte video içerik tüketiminde önemli ölçüde bir artış gerçekleşti. Yeni medya yayıncılığındaki gelişmelere paralel olarak sinema ve geleneksel televizyon kanallarına olan ilgi azaldı. İçerikleri kişiselleştirme ve istenilen yerden ulaşma imkanı sunan dijital içerik platformlarına olan ilgi katlanarak artarken TV izleme oranı ve sinema izleyici sayısı her geçen yıl geriledi. Son açıklanan rakamlara göre tüm dünyada dijital içerik aboneleri sayısı 1,5 milyar adedi aştı. Söz konusu rakam Türkiye’de ise 10 milyonu aştı. DİJİTAL İÇERİK PLATFORMLARININ ABONE SAYILARI 1.5 MİLYARI GEÇTİ TEKNOLOJİ Dijital PlatformlarİSO SANAYİ53 Geleneksel televizyon izleme alışkanlıkları ve sinema, son yıllarda dijital içerik platformlarının yükselişiyle büyük değişimlere uğradı.54 AĞUSTOS 2023 TEKNOLOJİ Dijital Platformlar D ijital içerik platformları, internetin yaygınlaşması ve akıllı cihazların kullanımının artmasıyla birlikte hızla büyüyen ve izleyici kitlesini her geçen gün genişleten platformlar haline geldi. Öyle ki hali hazırda söz konusu platformların abone sayısı 1,5 milyar adete dayandı. Bu durum, televizyon dünyasında dönüşümün yaşanmasına neden oldu. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2018 yılına kadar her gün televizyon izlediğini söyleyen kişilerin oranı yüzde 80’nin üzerindeyken 2020 senesinde bu oran yüzde 74’e, 2022 senesinde ise yüzde 69’a indi. Dijital içerik platformu sayısı ise her geçen yıl artıyor. Başta Netflix, Exxen, Amazon Prime, Disney+ ve Blutv olmak üzere sadece Türkiye’de yaklaşık 15 adet platform faaliyet gösteriyor. Peki, dijital içerik platformları televizyonları nasıl etkiliyor? Dijital içerik platformları, geniş içerik çeşitliliği sunma ve izleyicilere kişiselleştirilmiş önerilerde bulunma konusunda büyük avantajlar sağlıyor. Kullanıcılar, tercih ettikleri içerik türlerine ve ilgi alanlarına göre özelleştirilmiş içerik listeleri sunan platformları tercih ediyor. Bu sayede izleyiciler, sadece ilgilendikleri içerikleri bulmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni ve farklı içeriklerle de keşif yapabiliyor. Aynı sıra dijital içerik platformları, izleyicilere içeriğe istedikleri zaman, istedikleri yerden erişim sağlama imkanı sunuyor. Mobil uygulamalar sayesinde akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar üzerinden içeriğe ulaşmak kolaylaşıyor. Bu durum, televizyon izleme alışkanlıklarında büyük bir değişiklik yaratarak geleneksel televizyonların yerini kademeli olarak değiştirebiliyor. KENDİ İZLEYİCİ KİTLESİNİ OLUŞTURUYOR Dijital içerik platformları, televizyon dünyasına yeni ve güçlü rekabetçiler getiriyor. Küresel yayın devleri, özgün yapımlar ve uluslararası içeriklerle kendi izleyici kitlesini oluşturuyor. Bu nedenle, geleneksel televizyon kanalları, içeriklerini çeşitlendirerek ve yüksek kaliteli yapımlar sunarak izleyicilerini elde tutmak için daha fazla çaba harcamak zorunda kalıyor. Dijital içerik platformları, izleyiciler arasında etkileşimi artıran birçok özellik sunuyor. İzleyiciler, içerikleri beğenebilir, yorum yapabilir ve paylaşabilir. Ayrıca, sosyal medya entegrasyonu sayesinde izleyiciler, izledikleri içeriklerle ilgili daha fazla etkileşimde bulunabiliyor ve içerikleri arkadaşlarıyla kolayca paylaşabiliyor. YAPAY ZEKA İLE KİŞİYE GÖRE İÇERİK SUNUYOR Dijital içerik platformları, izleyicilerin davranışlarını ve tercihlerini izlemek için analitik araçlar kullanıyor. Bu veriler, içerik sağlayıcılarına, içeriklerini daha iyi anlamalarına ve izleyicilere daha uygun içerik önerileri sunmalarına yardımcı oluyor. Bu sayede içeriklerin daha fazla kişiye ulaşması ve 203,7 150,0 120,0 86,80 40,00 38,80 30,00 105,0 NETFLİX Prime Video Tencent Video Disney+ Apple TV+ Hulu You Tube Premium İQIYI Box Office verilerine göre 2021 itibari ile en fazla aboneye sahip olan dijital içerik platformları ABONE SAYISI (MİLYON ADET)İSO SANAYİ 55 SİNEMA SALONU SAYISI AZALDI, PLATFORM SAYISI ARTTI Dijital içerik platformları, sadece televizyon geleneksel televizyon kanallarını değil sinema salonlarını da önemli ölçüde etkiliyor ve geleneksel sinema izleme alışkanlıklarında büyük değişikliklere neden oluyor. Birincisi her platform kendi yapımını kendi platformunda yayınlıyor ve söz konusu yapımlara çok daha az maliyet ile her yerden erişim imkanı sunuyor. Artık evde, işte, seyahatte veya herhangi bir mekânda dijital platformlar sayesinde sinema deneyimini yaşamak mümkün. Dijital içerik platformları, sinema salonlarının genellikle sunamayacağı kadar geniş bir içerik yelpazesi sunuyor. Bu platformlar, bağımsız filmlerden kült klasiklere, özgün yapımlardan uluslararası içeriklere kadar geniş bir seçenek içeriyor. Dijital içerik platformları, gelişmiş teknolojilerle yüksek kalitede içerik sunma imkanına sahip. Yüksek çözünürlüklü ve 4K içerikler, ev sinema sistemleri sayesinde sinema kalitesinde bir deneyim yaşamak için yeterli olabiliyor. Bu da izleyicilerin sinema salonlarına gitmeden benzer bir görsel deneyim yaşamasına olanak tanıyor. Dijital içerik platformları, coğrafi sınırlamaları aşarak içeriklerin küresel çapta izlenebilmesini sağlıyor. Bu, farklı ülkelerdeki izleyicilere daha fazla içerik seçeneği sunuyor ve çeşitliliği artırıyor. Ayrıca, uluslararası içeriklerin daha kolay erişilebilir hale gelmesi, farklı kültürleri keşfetmek isteyen izleyiciler için büyük bir avantaj sağlıyor. Tüm bu gelişmeler sinema salonları sayısının yanı sıra izleyici sayısı ve yapım adedinde düşüşe yol açarken dijital içerik platformu sayısı ve içerikleri her geçen yıl artıyor. TRT’nin platformu Tabii’nin de sektöre dahil olması ile birlikte Türkiye’de faaliyet gösteren dijital içerik platformu sayısı 15’e yaklaşırken, abone sayısı da 10 milyonu aştı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2016’dan bu yana sinema salonu sayısı ise geriliyor. Kurumun verilerine göre 2015’te 2 bin 356 adet olan salon sayısı 2019’da 2 bin 826’ya ve 2022’de ise 2 bin 366’ya geriledi. Söz konusu 6 yıllık süre içinde salon sayısı 2 bin 858’e kadar çıkmıştı. Aynı şekilde gösterime giren film sayısı ise 2019’da 68 bini geçmişken söz konusu rakam geçen yıl 55 bine düştü. Yıl Sinema Film İzleyici Salonu adedi sayısı 20162.483 53.44355.260.600 20172.69258.21468.482.526 20182.858 65.50164.772.380 20192.82668.38656.479.209 20202.69825.96017.226.952 20212.39826.48312.418.777 20222.36655.05635.754.644 Yıllara göre Türkiye’de sinema salonu, gösterime giren film adedi ve izleyici sayısı izleyicilerin daha memnun olması sağlanıyor. Sonuç olarak, dijital içerik platformları, televizyon dünyasında köklü bir değişime neden oluyor. İzleyiciler, içerikleri izleme şekillerini ve alışkanlıklarını değiştirerek, geleneksel televizyonların yerini dijital platformlara bırakmaya başlıyor. Bu süreçte, televizyon kanalları ve içerik sağlayıcıları da rekabetçi kalabilmek için çeşitlilik, kalite ve kişiselleştirme gibi alanlarda adımlar atmak zorundalar.56AĞUSTOS 2023 Yeşil Mutabakat ile 2050’de ilk iklim-nötr kıta olma hedefini ortaya koyan AB, iklimden sanayiye, enerjiden okyanuslara kadar birçok başlıkta da yeni strateji açıkladı. Sürdürülebilirlik kapsamında üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için çalışmalar yapan birlik, “Al-Yap-Tüket-At” şeklindeki doğrusal ekonomi modeline alternatif olarak “Azalt, Yeniden kullan ve Geri dönüştür” ilkelerine dayalı döngüsel ekonomi modelini öneriyor. Bunun için Sürdürülebilir Ürünler İçin Eko-Tasarım Yönetmeliği de çıkaran birlik dolaşımdaki ürünler için ise “Dijital Ürün Pasaportu” üzerinde çalışıyor. Birlik son olarak tüm AB üyesi ülkelerde, tekstil ürünleri için zorunlu ve uyumlaştırılmış “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu” programını önerdi. AB’DEN DÖNGÜSEL EKONOMİ MODELİ: “AZALT, YENİDEN KULLAN VE GERİ DÖNÜŞTÜR” SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKİSO SANAYİ57Next >