< Previous38 HAZİRAN 2022 KARLILIK RASYOLARI GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜK İSO 500’ün satışlarının yanı sıra kaynaklarını verimli kullanarak karlarını da yüksek oranlarda artırdığını ve bu alanlarda genel olarak başarılı bir performans sergilediğini belirten Erdal Bahçıvan, “İSO 500’ün 2022’de faaliyet karı yüzde 96 artarak, 342 milyardan 671 milyar TL’ye çıktı. Buna karşılık faaliyet karlılığı oranı, yüzde 14,8’den 2 puan düşerek yüzde 12,8’e geriledi. Benzer şekilde faiz, amortisman ve vergi öncesi karın yüzde 100’e yakın bir artışla 405 milyar TL’den 808 milyar TL’ye yükseldiğini görüyoruz. Aynı yılda FAVÖK karlılığı oranı, aynen faaliyet karlılığında olduğu gibi 2,1 puan düşüşle yüzde 17,5’ten yüzde 15,4’e geriledi. Vergi öncesi kar ve zarar toplamı yüzde 121 artarak 219 milyar TL’den 485 milyar TL’ye yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 0,2 puan düşüşle yüzde 9,3’e indi. Bu da bize tüm karlılık rasyolarında geçen yıla göre daha düşük bir kar yılı geçirildiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. SANAYİCİ ESAS FAALİYETLERİNE ODAKLANDI 2022’de net kambiyo karlarındaki ivme kaybının etkisiyle üretim faaliyeti dışı gelirlerin KAPAKİSO SANAYİ 39 sınırlı artış gösterdiğinin altını çizen Erdal Bahçıvan, konu ile ilgili şunları söyledi: “Başka bir deyişle 2022’de üretim faaliyeti dışı gelirlerin karlılığa katkısı bir hayli azalmış bulunuyor. 2022 yılında İSO 500’ün diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 683 milyar TL iken, gider ve zararları 572 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Bu iki rakam arasındaki fark alındığında, İSO 500’ün üretim faaliyeti dışı net geliri 111 milyar TL artmış ve bir önceki yıla göre artış oranı da yüzde 14,6 ile sınırlı düzeyde gerçekleşmiş. Sanayinin son 10 yıldaki üretim faaliyeti dışı gelirlerine de dikkatinizi çekmek istiyorum. Üretim faaliyeti dışı gelirlerinin dönem kar ve zarar toplam içindeki payının son 5 yılda yüzde 88 düzeyinden yüzde 23’lere kadar gerilediğini görüyoruz. Bu da bize sanayicinin son yıllarda giderek daha fazla esas faaliyetlerine odaklandığını ve karını gerçek işinden elde ettiğini gösteriyor.”40 HAZİRAN 2022 2022’DE DÜŞÜK FAİZ ORTAMI FİNANSMAN GİDERLERİNE YANSIDI Finansman giderlerinin, uzun yıllardan beri İSO 500’ün en dikkat edilen unsurlarından biri olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, İSO 500’ün finansman giderlerinin 2022’de yüzde 32,6 artarak 209 milyar TL’den 277 milyar TL’ye yükseldiğini kaydetti. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranının belirgin bir düşüş göstererek yüzde 61,1’den yüzde 41,3’e indiği bilgisini veren Erdal Bahçıvan, “Yıllardan beri hep işaret ettiğimiz ve 2018’de yüzde 89’lara kadar çıkan bu oranın yüzde 40’lara gerilemiş olması dikkat çekiyor. Görüldüğü üzere 2022’de finansman giderleri işletmelere çok daha az yük olmuş. Ancak burada 2022’nin düşük faiz ortamı ve kredi kullanımını sıkı şartlara bağlayan düzenlemelerin de etkili olduğunu unutmamak gerekiyor. O günkü finansal koşullar, bugünkü faiz ve krediye erişim koşullarıyla karşılaştırıldığında aradaki makasın ne kadar yüksek olduğu biliniyor. Dolayısıyla finansman giderlerinin faaliyet karına oranındaki görece iyileşmenin, ne kadar sürdürülebilir olduğunu gelecek yıl açıklayacağımız 2023 yılı İSO 500 verilerinde daha net bir şekilde göreceğiz” diye konuştu. AKTİFLERDEKİ BÜYÜME BORÇLANMA YERİNE ÖZKAYNAKLARDAN 2022’de İSO 500’ün aktif toplamının yüzde 83 artarak 2,1 trilyon TL’den 3,9 trilyon TL’ye yükseldiği bilgisini veren Erdal Bahçıvan, aktifler içerisinde ana kalemler incelendiğinde, dönen varlıkların yüzde 78 artışla 1,4 trilyon TL’den 2,5 trilyon TL’ye; duran varlıkların ise yüzde 95 artışla 706 milyar TL’den 1,4 trilyon TL’ye yükseldiğini söyledi. Aktiflerdeki büyümenin geçmiş yıllardan farklı olarak borçlanmadan ziyade özkaynak yoluyla finanse edildiğine dikkat çeken Bahçıvan, 2022’de özkaynakların 624 milyar TL’den 1,4 trilyon TL’ye yükselerek yüzde 124 arttığını, toplam borçların 1,5 trilyon TL’den 2,5 trilyon TL’ye çıkarak yüzde 67 büyüdüğünü belirtti. Bahçıvan, yüksek karların desteğinin yanı sıra borçlanma imkan ve eğilimindeki düşüşün etkisiyle, İSO 500 kuruluşlarında borçların payının yüzde 70,7’den yüzde 64,3’e gerilediğini, özkaynakların payının da yüzde 29,3’ten yüzde 35,7’ye çıktığını dile getirdi. KAPAKİSO SANAYİ 41 FİNANSMANDA TİCARİ BORÇLAR ÖN PLANA ÇIKTI İSO 500’de mali borçların yüzde 64 artışla 796 milyar TL’den 1,3 trilyon TL’ye çıktığını duyuran Erdal Bahçıvan, “Diğer borçların da yüzde 70’e yakın artışla 711 milyar TL’den 1,2 trilyon TL’ye yükseldiği anlaşılıyor. 2021’e benzer şekilde 2022’de de diğer borçların mali borçların üzerinde bir büyüme sergilediği dikkat çekiyor. Başka bir deyişle faaliyetlerin finansmanında ticari borçlar daha fazla kullanılmış durumda. Ticari borç kullanımının artmasından, firmaların kaynak ihtiyacını finans kuruluşları dışında, kendi içlerinde borçlanarak çözmeye çalıştıklarını anlıyoruz. Ekonominin küçülmeye başladığı bir dönemde bu borç döngüsüne girilmesi, reel sektörü en çok zorlayan konulardan biri olacaktır. Bu durumun önümüzdeki günlerde sektörler arasındaki değer zincirlerinde bir kırılmaya neden olabileceğine dikkatinizi çekmek istiyorum. İSO 500 kuruluşlarında borçların 42 HAZİRAN 2022 vadelerine göre gelişimine baktığımızda ise kısa vadeli mali borçlardaki artışın yüzde 99 ile uzun vadeli mali borçlardaki yüzde 37’lik artışın üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payının 2022’de ilk kez yüzde 50 bandını aşarak yüzde 42,8’den yüzde 52,1’e yükselmesi dikkat çekiyor. Bu artışta, negatif faiz ortamının yanı sıra yeni kredi uygulamalarının kısa vadeli kredi kullanımını özendirmede etkili olduğu anlaşılıyor. Yüksek faiz ortamında firmaların bu durumdan çok daha olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz” dedi. ‘DEVREDEN KDV ALACAKLARI BANKA TEMİNATI OLSUN’ Devreden KDV sorunu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdal Bahçıvan, sorunun çözümü noktasında da önerilerini sundu. Erdal Bahçıvan, “İSO olarak her fırsatta dile getirdiğimiz devreden KDV sorunu 2022’de çok daha belirgin bir hale geldi. İSO 500’ün devreden KDV yükü yüzde 107 oranında artarak 49 milyar TL’ye yaklaştı. Biz bu döngüyü, sık sık vurguladığımız gibi, sanayi kuruluşlarımızın, yüksek kaynak ihtiyacına karşın, devlete sıfır faiz ve sonsuz vade ile borç vermesi olarak tanımlıyoruz. Ne yazık ki bu döngü 2022’de de azalmak yerine artarak devam etmiş. Çeşitli platformlarda pek çok defa gündeme getirdiğimiz üzere bu konuda sanayiciyi en çok rahatlatacak çözüm, devreden KDV alacaklarının banka teminatı haline getirilmesidir. Özellikle Eximbank kredilerine dönük bir teminat aracına dönüştürülmesi, bu sorunun en rasyonel çözümü olacaktır.” diye konuştu. ENFLASYONUN ARTTIĞI, FAİZLERİN YÜKSELDİĞİ BİR YILDI 2022 araştırmasının Cumhuriyetin 100. yılında kamuoyu ile paylaşıldığını dile getiren Erdal Bahçıvan, “2022 yılı İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmamızın arka planına da çok kısa bir göz atılması gerektiğini düşünüyorum. Her şeyden önce küresel ekonomide enflasyonun geri dönüşünü yaşadık. Rusya- Ukrayna savaşının başta enerji ve gıda sektörlerinde yol açtığı ek fiyat şoklarını gördük. Artan enflasyon karşısında merkez bankalarının faiz artırımlarını hızlandırdığı, belirsizlik ikliminin yoğunlaştığı zor bir yılı geride bıraktık. Kuşkusuz ekonomimiz bu gelişmelerden etkilendi. Fakat ilk yarıda güçlü ihracat ve yıl genelinde iç talebin canlılığı KAPAKİSO Başkanı Bahçıvan’ın 500 Büyük ile ilgili gelen sorulara yanıtları Recep Erçin / Aydınlık Gazetesi Elde edilen kârlılık, elde edilen gelirler çalışanlarla çok paylaşılmamış gibi görünüyor. Bu konuda bir değerlendirmeniz nedir? “Mülteciler giderse çalıştıracak eleman bulamayız” söylemlerine yönelik neler söylemek istersiniz? Ücretlere dönemsel bakıldığı zaman farklı neticeler veriyor. Yani tabloya 12 aylık değil de 15-16 aylık baktığımız zaman ben inanıyorum ki o rakam bu tabloda görüldüğü kadar çalışanlarımız açısından olumsuz gözükmeyecek. Yabancı istihdam konusunda ise sadece emekten rekabet gücü yaratmak adına gelecek sosyolojik ve demografik yapıyı sıkıntıya sokacak, tehdit altına alacak olan bir nüfuslaşma yapısına İSO olarak karşıyız. Çünkü böylesine bir gidişatın bizi sonu olmayan bir dehlize götürme riski var. Sanayiye değer ve nitelik katacak istihdama yerli ya da yabancı olsun karşı değiliz. Sadece ve sadece emeğe dayalı bir rekabet unsuru olarak biz sanayideki istihdamın önünü limitsiz ve sınırsız bir şekilde açarsak bu yarınki nesillerimize vereceğimiz toplumsal sorumluluğumuz adına maalesef bizi çok ciddi anlamda yük altında bırakır. Abdurrahman Yıldırım / Habertürk Sizin için fiyat istikrarı finansal istikrar önemli mi? Büyüklerin çok fazla Ar-Ge yapmaması bir eksiklik mi? Bankalara teşekkürünüz var mı? Finansal istikrar ve fiyat istikrarını ayrılmaz bir bütün olarak görüyorum. Yani zaten finansal istikrarın olmadığı bir yerde fiyat istikrarı da olmuyor. Ar-ge tek boyutuyla İSO SANAYİ 4344 HAZİRAN 2022 sayesinde 2022 yılında ekonomimiz yüzde 5,5 büyüyerek dünyadaki bu negatif süreçten ayrışmayı başarabildi. Ancak bu büyümenin hiç kuşkusuz yüksek enflasyon ve cari açık gibi ciddi maliyetleri de oldu. Finansal istikrara verdiği katkı ve sürdürülebilirliği tartışılan, rasyonel ekonomi politikalarından uzak ‘Yeni Ekonomi Modeli’ çerçevesinde, kur ve faizleri düşük tutan ve kredi akışını kısıtlayan çok sayıda düzenleme, yıl genelinde reel sektörün finansman koşullarını belirledi” ifadelerini kullandı. SANAYİCİYİ DAHA ZORLU KOŞULLAR BEKLİYOR 2022 yılına ait İSO 500 sonuçlarının, sanayicinin zorlu bir yılı güçlü bir performansla tamamladığının kanıtı niteliğinde olduğunu vurgulayan Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayi devlerimizin birçok temel göstergede azımsanmayacak iyileşmelere imza attığı görülüyor. Öte yandan gerek küresel ve yerel ölçekteki birçok makro gösterge ve gelişme, 2023’ün sanayicilere çok daha zorlu koşullar sunduğunu bize gösteriyor. Bu sürecin etkilerini önümüzdeki yıl açıklayacağımız 2023 yılı İSO 500 sonuçlarında görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır. Çünkü küresel ekonomide sıkılaşan para politikalarının etkilerini gecikmeli olarak görmeye başladık. Nitekim gerek dünya üretiminin seyri gerekse Euro Bölgesi, ABD ve İngiltere gibi ana ihracat pazarlarımıza ilişkin beklentiler, 2023’te 2022’ye göre daha düşük büyüme temposuna işaret ediyor. Her ay açıkladığımız İhracat İklimi Endeksi verileri de bu değerlendirmemizi KAPAKfirmalarımızın üzerinden değerlendirilerek çözümü bulunacak bir konu değil. Bu yapısal bir konu. Türkiye’nin eğitim sistemiyle, üniversitelerimizin eğitim kalitesiyle, reel sektörle aralarındaki ilişkiyi geliştirmesiyle ilgili. Bankalar konusunda ise anlayış içinde olan, beraber çalıştığı sanayi firmasını bir iş ortağı olarak görüp zor anında, çözüm arandığı anda yanında olan her bankaya teşekkür ediyoruz. Fakat o zorlukları bir fırsata çevirip de hemen şemsiyeyi kapatma noktasında olan bankaların teşekkürü hak ettiğini düşünmüyoruz. Merve Yiğitcan / EKONOMİ Gazetesi Uzun vadeli mali borçların artışı açıkçası kısa vadelilerin çok altında kalmış. Burada bir tehdit görüyor musunuz? Piyasanın birbirini fonladığını görüyoruz. B değerler zincirinde bir kırılmaya neden olabilir mi? Arzu ederdik ki geçen yıl, evvelki yıl uygulanan politika uzun vadeli yatırımlara destek sağlasın. Ama ona yeteri kadar hizmet etmediğini görmekteyiz. Uzun vadeli borçların önemi çok net. Bu seneye geldiğimizde yine aynı eğilimle karşı karşıyayız. Zaten şu anda bizlere gelen en çok başlamış olan yatırımların devamı noktasında finansman akışında yaşanan sıkıntılar konusunda şikayet geliyor. Öte yandan finans değer zincirinin sekteye uğramasının belli sektörlerimizde bir süre sonra bazı sektörel sıktılar oluşturabileceğini burada rakamlar bize gösteriyor. Barış Ergin / Sabah Gazetesi 2023’te reel anlamda bir küçülme bekliyor musunuz? kambiyo kârlarında bir gerileme var. Toplam ciro içerisindeki payı da azalmış faaliyet dışı gelirlerin. Bunu olumlu mu karşılıyorsunuz? Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünyada ciddi anlamda bir daralma var. Türkiye PMI’ları da bu tablodan bir şekilde etkileniyor. 2023’teki sanayi büyümesinin, sanayi performansının 2022 yılı kadar parlak olmayacağına dönük düşüncelerimiz ve bu konudaki temkinliliğimizi konuşmamda da paylaştım. İkinci sorunuzsa sanayicinin temel kârlılığında gerçek faaliyetlerinden pay alması önemli. Bunun az evvel diğer sorularda ve diğer detaylarda olduğu gibi sürdürülebilir olması, istikrarlı bir şekilde olması hepimizin en büyük arzusu. Serhat Aligil /Cumhuriyet Gazetesi İhracat gelirlerinin devlete depo edilmesi konusunda kambiyo gelirlerindeki azalmanın bununla gerçekten bir bağı oldu mu size göre? Bir diğeri KDV meselesinde size göre niye yol alınmıyor? KDV’den başlayalım. Türkiye’de uygulanmakta olan KDV modeli bir İSO SANAYİ 45 doğruluyor. İhracatın büyümeye katkısının yüksek seyrettiği 2021 genelinde ve 2022’nin ilk yarısında güçlü seyreden bu endeks, 2022 yılı ikinci yarısından itibaren zayıflamaya başladı. 2023 Ağustos itibarıyla da 50 eşik değerinin altına düşerek daralma bölgesinde yer aldı. Bu anlamda küresel görünümün ihracat açısından belirgin bir iyimserlik sunduğunu söylemek oldukça zor. Yurt içi gelişmelere bakacak olursak, özellikle bu yılın ikinci yarısından itibaren, enflasyon ve cari açık gibi temel makro kırılganlıklarımıza karşı bir mücadele döneminin başlangıcındayız. Bu doğrultuda atılan adımlar kaçınılmaz olarak büyümede bir ivme kaybına yol açacak. İSO Türkiye İmalat PMI’ın yılın ikinci yarısıyla birlikte daralma bölgesine düşmüş olması da bunu teyit ediyor. Özellikle yeni siparişler ve yeni ihracat siparişleri gibi alt kalemlerde yaşanan sert düşüşler önümüzdeki aylara ilişkin iyimserliği sınırlıyor.”46 HAZİRAN 2022 ‘FİNANSMAN MALİYETLERİNDE BELİRGİN ARTIŞ OLACAK’ Diğer yandan Merkez Bankası’nın, hazirandan itibaren başlattığı sıkılaştırma sürecine bağlı olarak piyasa faizlerinde sert yükselişler söz konusu olduğunun altını çizen Erdal Bahçıvan, “Bu sürecin aynı zamanda özellikle güçlü tüketim eğiliminin körüklediği ithalatı azaltması bekleniyor. Dolayısıyla, ihracatın geriye çekildiği bir dönemde, sanayi üretimini destekleyen güçlü iç talebin de bir miktar zayıflaması kaçınılmaz. Faiz artırım sürecinin bir başka çıktısı ise etkilerini bir süredir görmeye başladığımız üzere, sanayicimizin finansman maliyetlerindeki belirgin artış olacak. Tekrar etmek gerekirse, tüm bu unsurların 2023 İSO 500 araştırma sonuçlarında satış performansı, finansman maliyetleri, ihracat ve kaynak yapısı gibi göstergelere olumsuz yansıması şaşırtmayacak.” diye konuştu. OVP’NİN BAŞARISI DIŞ KAYNAK AKIŞINI SAĞLAYACAKTIR Türk sanayicisinin, özellikle pandemi ile KAPAKtüketim vergisi değil, bir üretici ve sanayi vergisidir. Bir sürü detayı var. Ve bu birikimler devletin üzerinde şahane bir kaynak olarak duruyor. E bu maliyenin de hoşuna gidiyor. O nedenle de sürekli erteleniyor düzenleme. İhracatçının döviz bozdurma konusunda geçen dönem çok haksız bir uygulamaya tabi kaldığını gördük. Bu da bu tablonun çıkmasının etkenlerinden birisi olduğu kuvvetle muhtemel. Şimdi hangisi doğru? Rasyonel olan doğru. Bunun için ideal bir oran var mı konusunda ise enflasyonist ülkelerde bu rakam daha farklı şekilde çıkıyor. Sayime Başçı /Sözcü Gazetesi Bu sene deprem bölgesinde altı şirketin listeden düşmesinin sebebi neydi? İkincisi kısa vadeli borçlarınızın %52 ile 2008 krizinin de üstüne çıkmış olması önümüzdeki dönemlerde kapanma ya da bir kayıp riskini ne kadar büyütüyor? İSO 500’ün temelinde gönüllülük esası var, hiçbir şekilde zorlayıcı ve maliyeden alınan bilgiler değil. Deprem bölgesindeki firmaları asıl ne kadar etkilendiklerini, tabii ki deprem 2023 yılı içinde olduğu için gelecek yıl açıklayacağımız tabloda göreceğiz o firmalarımızın bu konuda yaşamış oldukları darboğazın boyutunu. Finansman konusunda ise ümit ediyorum ki yaşanacak zorluklar firmalarımızı doğru finans yöntemleriyle, yaşayacakları darboğazları aşabilme noktasında bir kabiliyet şansı oluşturacaklardır. Ancak tabii ki, kısa vadeli borçlarını %20’lerle, 10’larla, 15’lerle başlayıp da bir anda 40’larla, 50’lerle, 60’larla karşılaşacak olan firmaların da bu konuda ciddi bir açmaz ve şok içinde olacakları bir gerçek. Ama işletme sermayesi önümüzdeki günlerin önemli bir sorunu olacak. Hatta bugünün önemli sorunu. Cihan Orhan / İştegündem.com Sizce yani bu sanayicinin ne kadar maaş vermesi lazım işçi bulmak için. Asgari ücret konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Yani kabul etmek lazım ki sanayi çalışan açısından ilgisini kaybetmeye başladığı bir iş alanı olmaya doğru gidiyor. Hizmet sektörü giderek daha cazip imkân veren bir sektör olmaya başladı. Onun için bu iş sadece ücret noktasıyla değil, daha uzun vadeli bir bakış, daha uzun vadeli eğitim programları ve çalışanın insan kaynakları noktasındaki hassasiyetlerini daha çok dikkate alarak değerlendirmemiz gereken bir döneme doğru gidiyoruz. Şirketlerimizin bence ikinci önem vermesi gereken nokta da insan kaynakları. İSO SANAYİ 47 başlayan dış pazarlardaki dalgalanmalara ve kırılmalara, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı tedarik sorunlarına ve içerdeki finansman sıkıntılarına karşın, her zaman olduğu gibi 2022 yılında da Türkiye’nin büyüme ve kalkınması mücadelesinde en ön saflarda yer almaya devam ettiğine vurgu yapan Erdal Bahçıvan, “Bugün sizlerle paylaştığımız İSO 500 verilerini, sanayicilerimizin ülkemizin geleceğine olan inancının bir göstergesi olarak da kabul etmeliyiz. Bu inancın ve azmin azalmadan devam edebilmesi için sanayicimizin, üretim hayatının en büyük ihtiyacı finansal istikrardır. Bu bağlamda, her fırsatta dile getirdiğimiz sürdürülebilir ve nitelikli büyüme için gerekli olan finansal istikrarın yeniden tesisi doğrultusunda ekonomi yönetimi tarafından atılan adımları önemli buluyoruz. Bu nedenle hepimizin beklediği ve Oda olarak da destek verdiğimiz, üzerinde özenli bir çalışma yapılarak kısa süre önce açıklanan “Orta Vadeli Programı” çok önemsiyoruz. Kararlılıkla uygulanmasını beklediğimiz Orta Vadeli Programın başarısının, ülkemizin uzun süredir ihtiyaç duyduğu dış kaynak akışını da sağlayacağına inanıyorum. Bu kaynak akışının; uzun süredir ihtiyaç duyduğumuz teknolojiye dayalı, nitelikli yeni sanayi yatırımları ile buluşturulması en büyük dileğimiz” dedi.Next >