< PreviousHABERLER COVID-19 STANDARDINI AÇIKLADI ÇALIŞANLARI VE ÜRETİMİ KORUYAN İstanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi ile mücadelede insan sağlığı başta olmak üzere tüm sanayi üretim tesislerinin güvenliği ve sürdürülebilirliği için “Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı” hazırladı. Çalışanların sağlığını ön planda tutan çalışma, işyerlerinde risk oluşturmayacak koşulların yaratılması amacıyla alınacak önlemleri içeriyor. Salgınla mücadelede üretim sürecindeki herkesin yapması gerekenleri belirleyen standartlar, sanayi firmalarında sistemli bir yapı kurulmasına imkan sağlıyor. 58 TEMMUZ 2020 İSTANBUL SANAYİ ODASIİSO SANAYİ 59 İSO Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı’na aşağıdaki linkten ulaşılabilir. www.iso.org.tr/covid-19-standardiHABERLER 60 TEMMUZ 2020 İ stanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi ile mücadele kapsamında başta milyonlarca çalışanın sağlığı olmak üzere tüm sanayi üretim zincirinin güvenliği ve sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip bir hizmete imza attı. İSO, 2DR İş Sağlığı ve Güvenliği firması ile iş birliği yaparak, “yeni normal” olarak adlandırılan süreçte Türk sanayisinde alınacak önlemlere yönelik “Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı”nı geliştirdi. İŞE GİDİŞ VE EVE DÖNÜŞE KADAR TÜM SÜREÇLER BELİRLENDİ Uluslararası gereklilikleri karşılayan ve geliştirilen standart çalışmasının en kritik dokümanı olan “İSO Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele El Kitabı”, çalışanlara yönelik kapsayıcı ve detaylı bilgilendirmeler barındırıyor. El kitabı, iş yerlerinde çalışmaya elverişli koşulların oluşturulması, üretimin iş sağlığı ve güvenliği açısından risk oluşturmayacak şekilde sürdürülebilir olması ve sistemli bir yapı kurulması amacını taşıyor. İş yerlerinin aşina olduğu yönetim sistemlerinin bileşenlerini içeren, kolay, akıcı ve anlaşılabilir bir dile sahip olan çalışmanın en önemli bileşeni ise Covid-19 ve diğer salgın hastalıklar açısından iş yerlerinin üretime devam etmelerini sağlayacak izlenebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir bir standart ve ilgili dokümantasyonun oluşturulması oldu. DÜNYADA BİR İLK; RİSK SINIFLANDIRILMASI YAPILDI Çalışma kapsamında dünyada bir ilk olarak Covid-19 özelinde risk sınıflandırılması da gerçekleştirildi. Risk ölçüm tablosu ve puanlama sistemi sayesinde sanayi tesislerinin risk grupları; bulundukları ilçe, çalışan sayısı, sahip oldukları kapalı ve açık alan miktarı gibi çeşitli kriterlere göre kolayca belirlenebilecek. Böylece şirketler, risk gruplarına özel olarak hazırlanan önlem ve uygulamaları rahatlıkla hayata geçirebilecek. “Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele El Kitabı” başta olmak üzere prosedürler ve talimatlar ile desteklenecek standart çalışması, kısa filmler ile de bir çalışanın evinden işyerine ulaşması, işyerinde geçirdiği süre ve işyerinden evine dönüşüne İ SO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Dünyamız, insan sağlığı, ekonomi ve sosyal alanda çok önemli bir sınavdan geçiyor. İSO olarak bu çalışmamızı, yeni normalde yeni kurallara sahip üretim sürecinde asıl önceliğimiz olan tek bir çalışanımızın dahi zarar görmemesi amacıyla başlattık. İnsanımızın sağlığı her şeyin üstündedir. Hiçbir üretim, çalışanlarımızın sağlığından önemli değildir” dedi. Sanayinin pandemide yaşadığı zorluklara rağmen üretimini kesintisiz yerine getirerek üretimin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkat çeken Bahçıvan, “Her zaman söylediğimiz gibi; Türkiye üretmek, üretim gücünü ayakta tutmak zorunda. İnsanımızın sağlığı, üretimin tüm süreçlerini de güvenli ve sürdürülebilir bir hale dönüştürecek. Bu çalışma ne sadece çalışanların ne de işvereninin sorumluluğuna bırakılmayacak kadar hassastır. Uygulanması konusunda hepimizin omuz vermesi gerekiyor. Bu çalışmanın çok önemli bir boşluğu dolduracağına ve üretim dünyamıza çok faydalı olacağına inanıyorum. Tabii ki çalışanlar da üretim ortamında sağlıklarının korunması için sürecin işlemesinde rol üstlenmeli ve gerekenlerin takipçisi olmalıdır” dedi. “DÜNYA ÖNEMLİ BİR SINAVDAN GEÇİYOR” İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: İSO SANAYİ 61 kadar her süreçte yapılması gerekenleri açıklıyor. Çalışmada aradan geçen zaman zarfında karşımızdaki düşman ile ilgili edinilen kanıta dayalı bilgiler ışığında planlanmış önleme ve kontrol yöntemleri paylaşılıyor. Rehberde tavsiye edilen tüm önlemler, uygulamalar, talimatlar Covid-19 virüsünün bilimsel çalışmalar ile tespit edilmiş güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koyarak basit fakat bilimsel bir dil ile anlatılacak bu güçlü ve zayıf yanlar ile virüsle savaşta yardımcı olacak uygulamalar, ekipmanlar gerekçe ve özellikleri ile ortaya konuyor. Çalışma ile bilgi yoğunluğu, karmaşası, yanlış yorumlamalar ve doğru zannedilen yanlışların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Aynı zamanda çok basit fakat yüzde yüz doğrulukla uygulanması gereken bazı önlemlerin salt dikkate alınmaması ve/veya yorumlanarak uygulanması sonucu oluşabilecek basit hata ile kontrolden çıkabilecek bir durumun tekrarlanmaması hedefleniyor. Çalışmanın bazı bölümlerinde yaşanan örnekler ile mekanizmaları farkındalık ve eğitim amaçlı “Zararı Bil Zarar Verme” prensibine bağlı olarak paylaşılıyor. Kılavuz, toplu alanlardan biri olan işletmelerin pandemi sürecinin ele alınması ve etkin bir yönetim sistemi kurulması için atılması gereken temel adımları içeriyor. Kılavuz, mevcut koşullar göz önünde bulundurularak hazırlandı ve revizyona açık olarak tanımlanıyor. Kılavuz hazırlanırken süreç yaklaşımı ve risk kavramı benimsendi.HABERLER 62 TEMMUZ 2020 İSO, İŞYERLERİNDE COVID-19 VE SALGIN HASTALIKLARLA MÜCADELE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRDİ C ovid-19 pandemisi ile birlikte işyerlerinde sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması büyük önem kazanmaya başladı. Bu yeni süreç ile ilgili olarak İstanbul Sanayi Odası (İSO), Covid-19 özelinde salgın hastalıklarla mücadele standartları hakkında üyelerini bilgilendirme seminerlerine başladı. Bu konudaki ilk adım da 29 Mayıs 2020’de “Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı” adıyla video konferans üzerinden gerçekleştirildi. İSO’nun eğitim seminerine Meslek Komitesi üyeleriyle firmaların kalite güvence sistemi yöneticileri ve İş Sağlığı Güvenliği uzmanları yoğun ilgi gösterdi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde, Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Metalürji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Pişkin konuyla ilgili detaylı bir sunum yaptı. Seminerde Op. Dr. Cüneyt Şelli ve İSG Uzmanı Hamit Kürşat Demiryürek sunum sonrasında sanayicilerden gelen soruları yanıtladı. Projenin, 5 Haziran 2020’de video konferans yöntemiyle gerçekleşen “Çalışanların İşyerine Ulaşımı ve İşyerine Giriş Uygulamaları” ikinci eğitimine de İSO Meslek Komitesi üyeleri, firmaların kalite güvence sistemi yöneticileri ile İş Sağlığı Güvenliği uzmanları yoğun ilgi gösterdi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde, İSG Uzmanı Hamit Kürşat Demiryürek konuyla ilgili eğitici ve ayrıntılı bir sunum yaptı. Bu sunum sonrasında gelen soruları Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Metalürji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Pişkin ile Op. Dr. Cüneyt Şelli birlikte yanıtladı. Toplantının sonunda İSG Uzmanı Hamit Kürşat Demiryürek, Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin ve Op. Dr. Cüneyt Şelli katılımcıların sorularını yanıtladı. Bir diğer toplantı ise 18 Haziran 2020’de yapıldı. Standardın işyerlerinde nasıl uygulanacağına ilişkin sunum ve bilgilendirmelerin yapıldığı son seminer, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat moderatörlüğünde geniş bir katılım ile ve video konferans yoluyla yapıldı. Seminerin açılışını İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat yaparken, Op. Dr. Cüneyt Şelli, Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya-Metalürji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Pişkin ile İSG Uzmanı Hamit Kürşat Demiryürek da konuşma ve sunumlarıyla, söz konusu standartlar hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Sunumların ardından katılımcılardan gelen sorular yanıtlandı.64 TEMMUZ 2020 ARAŞTIRMA Yeni NormalİSO SANAYİ 65İSO SANAYİ 65 YENİ NORMAL Koronavirüs daha ilk günden itibaren insanlığın “normalini” değiştirdi. Bilinen bütün ezberleri çöpe attı. İş yaşamından sosyal yaşama, sanayi üretiminden hizmet sektörüne, ofis çalışmalarından seyahatlere kadar artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açık. En azından yakın geleceğe kadar kimse eski alışkanlıklarına dönmeye cesaret edemeyecek. Bu nedenle dünyada Koronavirüs ile birlikte başlayan yeni davranış kodlarını araştırdık ve yavaş yavaş oluşmakta olan “yeni normal”i masaya yatırdık. TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA66 TEMMUZ 2020 D ünya, aralık ayının ortalarında Çin’den gelen ilk haberlerden itibaren artık eski dünya değil. Seyahatler açısından, üretim açısından, sosyal davranış açısından, eğitim açısından ve daha birçok insani davranış açısından tüm paradigmalar yerle bir oldu. Artık insanlık bütün bu süreçlerle ilgili yeni bir döngü içinde. Her davranışın yeni kodları oluşuyor, yeni biçimlerde hareket ediyor. Kısacası insanlık evlerde, fabrikalarda, ofislerde, otobüslerde, uçaklarda, otellerde, restoranlarda ve tüm sosyal alanlarda “yeni bir normal”e doğru evriliyor. Türkiye’de de farklı değil. İlk Koranavirüs vakasının tespitiyle birlikte 15 Mart’tan itibaren faaliyetleri geçici süreyle durdurulan ve önemli bir bölümü de evden çalışmaya geçen işyerleri, belirlenen kurallara uymak koşuluyla 1 Haziran itibarıyla yeniden faaliyetlerine başladı. Hem büyük ölçekli hem de KOBİ boyutundaki pek çok iş yeri, belirlenen kurallar çerçevesinde işbaşı için tüm önlemlerini aldı. Çalışanların can güvenliği için özellikle hijyen ve mesafe kuralları ön planda tutuldu. Bazı işyerleri çalışma modellerinde değişikliğe giderken, bazıları ise aynı sistemde çalışmalarına devam kararı aldı. Özellikle kalabalık işyerlerinin yeni döneme yönelik olarak belirlediği modeller arasında ev-ofis, uzaktan çalışma ve esnek ya da dönüşümlü çalışma yöntemleri bulunuyor. Bazı iş kolları yüzde 50 kapasite ile hizmet vermeye başlarken, bir kısım işyeri de kademeli geçiş planlıyor. Dolayısıyla her şirket, işyerinin fiziksel şartlarını göz önünde bulundurarak, kendi yapısına yönelik gerekli tedbirleri alıyor. EVDEN/UZAKTAN ÇALIŞMA MODELİ BENİMSENDİ Hiç şüphesiz “yeni normal” iş dünyası için yeni bir kavram. Bu konuda pek çok şirket adaptasyon sorunu yaşasa da geçen üç aylık karantina dönemiyle belirli tecrübeler kazanıldı. Elde edilen deneyimlerin başında da evden çalışma sistemi geliyor. Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan evden çalışma yöntemi henüz ARAŞTIRMA Yeni NormalİSO SANAYİ 67 Türkiye için yeni bir kavram olsa da geçen karantina dönemiyle adaptasyon süreci tamamlanmış oldu. Koronavirüs ile kurumların evden/uzaktan çalışmaya yüksek oranda geçtiği görülüyor. Pandemi dönemi öncesinde uzaktan çalışmaya en mesafeli duran kurumların dahi bu dönemi tecrübe etmeleri ve pozitif bir algı ile devam etmeleri, fiziksel ofis yapılanmaları ve ofis içi çalışma düzenine yaklaşımda da önümüzdeki dönemde bazı değişikliklerin olacağının sinyali veriliyor. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, iş verimliliğine uzaktan çalışmanın en yüksek negatif etkisinin (teknolojik yeterlilik sonrasında) performansın ölçümlenmesi ve geri bildirim olduğu görünüyor. Bu noktada, 2021 yılı ile birlikte, önümüzdeki dönemde performans yönetim sistemlerinin de gözden geçirileceği ve uzaktan çalışma doğrultusunda ekip çalışma dinamiklerini de göz önünde bulunduran yaklaşımlar ile yeniden projelendirileceği öngörülüyor. KORONAVİRÜS SONRASI İŞ DÜNYASI Koronavirüs salgının süresinin belirsiz olmasıyla bir anda evden çalışma yöntemini benimseyen Türkiye, yeni normal döneme geçilmesiyle gerekli prosedürleri incelemeye başladı. Korona sonrası iş dünyası, iş gücünün uzaktan nasıl yönetileceği konusunda yeni stratejileri araştırmak için kolları sıvadı. Çalışanların aynı fiziksel ortamı paylaşmadan uzaktan çalışabilmesini mümkün kılmak için iş araçlarının erişilebilirliği hem de çalışanların konuya yaklaşımı belirlenmeli. Bu konuda hiç şüphesiz uzaktan çalışma için gerekli şartların olgunlaşması gerekiyor. Aslında yaşanan bu kriz öncesinde bir süredir artan dijitalleşme/dijital dönüşüm uygulamaları; bir işletmeyi oluşturan birçok fonksiyonun, çalışanların fiziksel bir ortamı paylaşmasına gerek kalmadan da yönetebileceğini kanıtlar nitelikteydi. Öte yandan altyapının sağladığı imkanın yanında çalışanları baz alan birçok araştırma da iş gücünün büyük oranda bu yaklaşıma hazır olduğunu gösteriyordu. Amerikalı bir firmanın bine yakın profesyonel çalışanıyla yaptığı bir ankete göre, uzaktan çalışma isteğinin ilk üç sırasını tasarruf, her yerden çalışma imkanındaki artış, aile ile daha fazla zaman geçirme imkanının oluşturduğu görülüyor. Ankete katılanların yüzde 66’sı 2030 yılında ofislerin atıl olacağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 42’si evden Next >