< PreviousTÜRKİYE NORMALLEŞİYOR 68 TEMMUZ 2020 çalışmayı çok daha verimli bulduğunu ifade ediyor. Yine 2 bin 500 kişiyle yapılan bir başka ankette, uzaktan çalışmayı tavsiye etme oranı yüzde 95’i buluyor. Uzaktan çalışma konusunda tercih edilen lokasyonlar arasında ev, yüzde 84 oranında ilk sırayı alıyor. Ankete katılanların yüzde 8’i ise uzaktan çalışma söz konusu olduğunda ortak çalışma alanlarını tercih edeceğini belirtti. Ayrıca bu araştırma; özellikle konsantrasyon ve problem çözme yetkinliklerini daha fazla kullanan çalışanların ofis ortamında bu süreçte kesintiler yaşadığını ortaya koydu. Bunun yanında makale yazma ya da rapor hazırlama gibi görevler evden gerçekleştirilebilecekken, şirkete dair çeyrek değerlendirme görüşmelerinin yüz yüze yapılmasının daha faydalı olacağı ortaya çıktı. Tüm bu veriler ışığında, çalışanların tercihleri ve altyapı uygunluğunu sağlamak kadar bunların sürdürülebilirliği de önemli. Kısacası uzaktan çalışmayı verimli kılacak bir kültürel yaklaşıma ihtiyaç var. Bu aşamada yeni ve alışık olmadığımız bir gerçeklik yaşatan Koronavirüs salgını sonrası yeni bir dünya düzenine uyum sağlaması gerekliliği ortaya çıkıyor. Sonuç olarak, geleceğin iş dünyasını yakalamak bugünden hazırlanmakla mümkün… Koronavirüs ile bir süreliğine de olsa uzaktan çalışmaya geçen iş dünyası, yakın geleceğin yeni normali olmaya aday görünüyor. İLETİŞİMDE SON TREND VİDEO KONFERANS 1 Haziran itibarıyla iş başı yapan çalışanların yüzde 75’i tam zamanlı işine dönerken, evden/ uzaktan çalışmayı tercih edenlerin oranı ise yüzde 25 oldu. Geçen bu dönem içinde müşteri ziyaretleri ileri bir tarihe ertelenirken, toplantılar daha çok dijital ortamda yapılmaya başlandı. Şüphesiz dijital ortamın en önemli ayağını video konferans uygulamaları oluşturuyor. İletişimde son trend olarak görülen video konferans uygulamaları özellikle karantina döneminde tüm iş dünyasının eli ayağı olma başarısını gösterdi. Yeni normal dönemi yaşayan iş dünyası, belli ki bu yöntemi bir süre daha devam ettirecek. Girişimciler açısından pek çok fırsat sunan video konferans uygulaması, ekran paylaşımları sırasındaki deneyimin iyileştirilmesi, katılımcıların dikkat seviyelerinin ve ilgilerinin analizi, çok kişinin katıldığı konferanslarda iki ya da belirli sayıda kişinin basit bir şekilde ayrı sohbet alanları oluşturabilmesi özelliğiyle dikkat çekiyor. Öte yandan video konferans uygulamasıyla toplantılar kaydedilip, bu içerikler gerektiğinde ARAŞTIRMA Yeni NormalBir sağlık sorunu olmanın ötesinde küresel ekonomik ve toplumsal krize neden olan Koronavirüs’ün ardından “yeni normal”e alışmaya çalışan Türkiye, geleceğe yönelik bazı adımlar atıyor. Uzmanlar bu konuda şirketlerin kendilerine yönelik bir rehber hazırlamasını öneriyor. Koronavirüs salgının yarattığı toplumsal ve finansal şok ile kriz ortamından yeni ve gelişmiş sistemlerin yaratılmasına uzanan geçişi yönetmek üzere atılması gereken adımları; çözümle, direnç kazan, yeniden başla, yeniden tasarla ve reform yarat olarak sıralayabiliriz. ÇÖZÜMLE Neredeyse tüm ülkelerde kriz yönetimi çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Halk sağlığı için geniş çaplı çalışmalar yürütülüyor. Sağlık sistemleri personel, yatak ve medikal ihtiyaçların karşılanması konusunda çok yoğun çalışmalar yürütülüyor. İşlerin devamlılığı, çalışan sağlığı ve güvenliği için çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor, evden çalışma yaygınlaşıyor. Çoğu şirketin operasyonlarında ciddi yavaşlamalar olsa da yeni iş modelleriyle varlığını sürdürüyor. Örneğin eğitim kurumları, online eğitim modeliyle çalışmalarına devam ediyor. Pek çok şirket yöneticisi bu aşamaya odaklanmış durumda. Şimdilik istenen hareketlenme sağlanmış olmasa da zamanla sorunların çözümüne yönelik gerekli aksiyonların alınması gerekiyor. DİRENÇ KAZAN Küresel salgın, halihazırda sorunlar yaşanan ekonomik ve finansal sistemin ‘metastaz’ yapmasına neden oluyor. Halk sağlığını korumak için alınan önlemler, ekonomik hareketliliği azaltırken, vatandaşların ve kurumların mali refahını riske edebiliyor. Hızla artan likidite ve borç ödeme gücündeki zorluklar, hükümetlerin ve merkez bankaların finansal sistemlerin işlerliğini sağlama çabalarına rağmen pek çok endüstriyi derinden sarsıyor. Bu zorluklar karşısında direnç kazanmak hayati bir ihtiyaç. Likidite ve borç ödeme gücü gibi kısa vadeli konularda nakit yönetimi büyük bir önem taşıyor. Bununla birlikte iş dünyasının bu kısa vadedeki zorlukların ardından gelecek olan, sektör ve rekabet yapılarını altüst edebilecek şok dalgalarını yönetmek üzere çok daha kapsamlı direnç planlarına ihtiyaçları var. Nüfusun büyük çoğunluğu belirsizlikleri ve finansal baskıları hissedecek. Hükümetler, iş dünyası ve sivil toplumdan liderlerin İSO SANAYİ 69 tekrar yararlanılması, yanlış anlaşılmaları minimuma indirebilir. Görüşmelerin dijital ortamda gerçekleştirilmesinden dolayı, elde edilen verinin analiziyle de çalışanların zamanı daha verimli kullanmalarına yönelik aksiyonlar alınabilir. Özellikle İstanbul trafiğinin yoğun temposu düşünüldüğünde video konferans uygulaması ayrıca zaman tasarrufunun da önünü açıyor. Video konferans uygulamalarının yeni normalde yerini alması, uzun mesafe katedilmesi gereken, bu nedenle de ciddi zaman kaybına neden olan toplantıların artık daha verimli gerçekleşmesini sağlayacak. KORONAVİRÜS SONRASI NASIL BİR OFİS HAYATI BİZLERİ BEKLİYOR? Koranavirüs, kişisel alışkanlıklarımız Koronavirüs öncesi de güçlüklerin yaşandığı toplumsal uyum ve bütünlüğün sağlanması için zorlu kararlar almaları gerekecek. YENİDEN BAŞLA Durdurulan işlerin yeniden başlatılması ve operasyonel sağlığın kazanılması, şu an Çin’de kurumların deneyimlediği üzere, oldukça zorlu bir süreç. Koronavirüs, pek çok coğrafyada birden küresel tedarik zincirlerinde yıkıcı etkiler yaratıyor, bu da çoğu endüstride şirketlerin tüm tedarik zincirini yeniden aktive etmeleri gerekeceği anlamına geliyor. Zincirin en zayıf halkası, başarının da belirleyicisi olacak, aksi takdirde şirketlerin yeni işe alımlar yapmak, eğitim vermek ve eski iş gücü verimliliğini sağlamak gibi bir sürece girmeleri gerekecek. Dolayısıyla şirketler, tüm iş sistemlerini yeniden değerlendirmeli ve işe yeniden başlama sürecini belirli bir hız ve ölçekte gerçekleştirerek efektif bir üretime geçmek üzere aksiyonlarını planlamalı. YENİDEN TASARLA Böyle büyük çaplı bir şok, bireylerin bir vatandaş, çalışan ve tüketici olarak tercihleri ve beklentilerinde değişimler yaratacak. Bu değişimlerin yaşama, çalışma ve teknolojiyi kullanma biçimlerine olan etkileri ise gelecek birkaç hafta içinde daha net anlaşılacak. Bu beklenti ve ihtiyaçları kavrama ve öngörme yetenekleri güçlü olan şirketler, kendilerini yeniden 70 TEMMUZ 2020 üzerinde kalıcı etki yarattığı gibi çalışma şeklimizde de değişiklikleri beraberinde getirdi. Dolayısıyla ofis hayatı artık bıraktığımızdan çok daha farklı olacağa benziyor. Bu noktada da tüm çalışanlar bu yeni normale hazır olmak zorunda… Pek çok şirket yeni normal hayatın başlamasıyla, esneklik, dağınık çalışma biçimi, daha fazla alan ve temizlik gibi konuları masaya yatırmaya başladı. Bu bağlamda önümüzdeki günlerde ofislerde pek çok değişimler gözlenecek. Bunların başında sosyal mesafe gelirken, temassız teknolojiler ve hijyen-sağlık kuralları ön plana çıkacak. YENİ TASARIMIN ODAĞI: SOSYAL MESAFE Uzaktan çalışma fikrinin giderek popülerlik kazandığı su götürmez bir gerçek. Yapılan bir araştırmaya göre, ABD işgücünün yüzde 80 ila 90’ı en azından yarı zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. Önümüzdeki dönemde esnek çalışma modelleri daha çok ön plana çıkarken, bu yeni çalışma modelleri ofis alanlarının tasarımında bir evrime yol açacak. Bir başka deyişle tüm çalışanların bir arada dört duvar arasına sıkışıp dirsek temasında çalıştığı dönem geride kalacak ve yıllar içinde 1 metreye kadar gerileyen ofis masaları arasındaki mesafe yeni ofis tasarımlarında sosyal mesafe kuralı gözetilerek tekrar aralanacak. TEMASSIZ TEKNOLOJİLER MARKAJDA Salgın ile birlikte “temassız ödeme”, 1m1m ARAŞTIRMA Yeni Normaltasarlayabilecek ve böylece çok güçlü büyüme ve gelişim fırsatları yakalayacak. Bugün online dünyada temassız ticaretin tüketici davranışlarını tamamen değiştirecek şekilde geliştirilebileceği ortada. Ancak verimlilik ihtiyacının dirençlilik ihtiyacına dönüşmesi ile birlikte bundan çok daha büyük değişimler gerçekleşebilir; örneğin, üretim ve tedarik çalışmaları son kullanıcıya daha yakın yerlere taşınırsa bu, tedarik zincirinde küreselleşmenin sonu olabilir. REFORM YARAT Yaşanan bu şok, Koronavirüsün yerel bir sorun yerine küresel bir krize dönüşmesine neden olan etkenlerin kısıtlanması ya da ortadan kaldırılmasına yönelik bir eğilim yaratabilir. Hükümetler ekonomik hareketliliği şekillendirmede daha aktif bir rol almak üzere vatandaşları tarafından cesaretlendirilebilir ve desteklenebilir. Toplumlar benzer bir sağlık krizinin yeniden yaşanmasının önüne geçmeyi teşvik edecekleri için iş dünyasının liderleri, politikalar ve regülasyonlardaki ilgili değişimleri öngörmeliler, bu konuda yeni reformlar yaratılabilir. Finans sistemi ve ekonominin yöneticileri, geçmiş küresel finansal krizden elde ettikleri tecrübeler ışığında, bu salgının etkilerinde olduğu gibi ani ve şiddetli oluşan küresel krizlere dayanacak şekilde sistemi güçlendirmeli. İSO SANAYİ 71 “temassız teslimat”, “temassız sevkiyat” gibi söylemleri sıkça duymaya başladık. Şirketlerin de bundan sonraki süreçte hijyen kurallarını üst seviyeye taşımak adına “temassız teknolojilere” daha fazla yatırım yapması bekleniyor. Temas noktalarını azaltmak için ofislerde önümüzdeki dönemde sensörler kullanılarak açılıp kapanan elektrik anahtarlarını, asansör ve ofis kapılarını sıkça göreceğiz. Buna ek olarak ofis giriş/çıkış noktalarında termal kontroller ön plana çıkarken, havanın sirkülasyonunu sağlamak adına da üst düzey teknolojik sistemlerle gerçekleştirilen havalandırma sistemlerine ilgi artacak. HİJYEN VE SAĞLIK KURALLARI ÖN PLANDA Ofislerde sanitasyon sağlamak adına tasarımlar da değişiklik gösterecek. Ofislerde masa üstünü temiz tutabilmek için açık raf üniteleri yerini çekmeceli dolaplara bırakırken, mobilyaların içine yerleştirilmiş teknolojiler de yine şirketlerin daha fazla ilgisini çekecek. Ayrıca ofis içinde görsel talimatlar/yönlendirmeler artacak. Örneğin; mevcut salgın sırasında birçok hastanede uygulandığı gibi çalışanları saat yönünde yürümeye teşvik ederek, teması en aza indirmek için tek yönlü akış oluşturmak uygulanabilecek seçenekler arasında yer alacak. ÜST DÜZEY TEKNOLOJİ ŞART Kurumlar daha cesur bir şekilde esnekliği getirecek politikaları çalışma şekillerinin içine almaya başlayacak. Bu duruma istinaden ofisler önümüzdeki dönemde çok daha teknolojik olacak ve ofis içindeki/ dışındaki herkesi çok daha erişebilir kılacak. Böylece firmalar erişim ve güvenlik gibi temel konularda tedirgin olmadan farklı hibrit çalışma şekillerini yürütebilirken; mobil olan bir çalışan, evde olan bir çalışan ve farklı bir ofiste olan bir çalışan kolayca ekiplerine bağlanabilecek. PAY72 TEMMUZ 2020 K oranavirüse karşı alınan önlemler kapsamında 2,5 aydır süren kısıtlamalar virüsün etkisini yavaş yavaş yitirmesiyle kaldırıldı. Eski hayatımıza dönüş, ‘Yeni Normal’ diye tabir edilen dönem 1 Haziran itibarıyla başladı. Tabii virüsün tamamen ortadan kalkana kadar önlemlerle yaşamayı sürdüreceğiz. Yeni normal hayatımıza başladığımız şu günlerde 15 şehir için getirilen seyahat kısıtlaması son buldu. Restoran, lokanta, kafe, kıraathane, pastane, çay bahçeleri açıldı. Ancak eğlence ve nargile mekanları kapsam dışında olacak. Bireysel sporlarla ilgili sınırlamalar da kaldırıldı. Spor salonları, spor tesisleriyle içlerindeki tesisler, 00.00’a kadar hizmet verebilecek. Spor salonlarındaki buhar banyosu ve sauna bölümleri kapalı kalacak. Halı sahalar, tenis kortları da faaliyetlerine yeniden başladı. Plajlar, müzeler, milli park ve bahçeler, belirli kurallar çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Sokağa çıkma yasağına tabii olan çocuk ve gençler; aile büyükleriyle birlikte kreş/gündüz bakımevlerine gidebilecek, seyahat edebilecek. Kreşler ve gündüz bakım evleri de açıldı. Hayvan satış yerleri faaliyetlerine başlarken, hipodromlar ise 10 Haziran’dan itibaren çalışmalarını sürdürüyor. KAMU NORMAL MESAİSİNE BAŞLADI İdari izinde bulunan veya esnek çalışma sistemine dahil olan kamu personeli, normal “YENİ NORMAL” İLE HANGİ YASAKLAR KALKTI? Türkiye’de 1 Haziran’dan itibaren Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında getirilen pek çok kısıtlama kaldırıldı. Ancak maske, sosyal mesafe ve hijyene dikkat etme şartları devam ediyor. Restoran, kafe, çay bahçeleri, spor salonları, plajlar yeniden açıldı, kamu normal mesaisine döndü. Şehirlerarası seyahat kısıtlaması kalkarken, THY de iç hat seferlerine başladı. Yeni sürecin ayrıntılarını haberimizde okuyabilirsiniz… ARAŞTIRMA Yeni NormalİSO SANAYİ 73 mesaiye başladı. Eczanelerin açılış-kapanış saatleri hafta içi ve cumartesi günleri 09.00-19.00 olarak uygulanacak. Kütüphaneler, millet kıraathaneleri, gençlik merkezleri, gençlik kampları belirlenen şartlar dahilinde faaliyetlerini sürdürebilecek. Deniz turizmi, balıkçılığı ve taşımacılığıyla ilgili sınırlamalar da belirlenen kurallar dahilinde kaldırıldı. KONSERLER BAŞLIYOR Açık havada oturma alanları bulunan yerlerdeki konserler saat 24.00 ile sınırlı olmak şartıyla başlayabilecek. Yol güzergahlarındaki dinlenme tesisleri de tekrar hizmet vermeye başladı. İstinaf ve vergi mahkemelerinin duruşma ve keşif haricindeki tüm yargısal faaliyetleri başlayacak. Adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerinde duruşma ve keşifler ise 16 Haziran’da uygulamaya geçti. Sinema, tiyatro ve gösteri merkezleri 1 Temmuz’dan itibaren faaliyete geçebilecektir. Milli parklar gibi parklar 18 yaş altı, 65 yaş üstü için ücretsiz olacak. Nikah salonları 15 Haziran’da, düğün salonları belirlenen kurallara uygun şekilde 1 Temmuz’dan itibaren hizmete başlayabilecek. 65 YAŞ ÜSTÜ UYGULAMASI SONA ERDİ Cezaevlerinde kapalı görüşler yapılabilecek. Özel okul öncesi eğitim kurumları, yabancı dil, bilgisayar gibi kurslar ile sürücü kursları da tekrar açıldı. 20 yaş altıyla ilgili sokağa çıkma uygulaması önce18 yaşa indi. Daha sonra ise tamamen ortadan kalktı. Yani, 18 yaş altının tamamı, ebeveynlerinin yanında olması kaydıyla istedikleri zaman sokağa çıkabilecek. 65 yaş ve üstünün sokağa çıkma sınırlaması ise artık sona erdi. 65 yaş üstü vatandaşlar 10.00 ile 20.00 saatleri arasında dışarı çıkabilecek. MASKE VE MESAFE ŞARTI Sağlık Bakanlığı, ‘Yeni Normal’ dönemde yeme-içme sektöründeki işletmelere yönelik rehber hazırladı. ‘Restoran, lokanta, kafe, pastane, börekçi, tatlıcı ve içinde yeme-içme hizmeti sunan işletmelerde alınması gereken önlemler’ başlıklı rehberde şunlar kaydedildi: İşletme genelinde Covid-19 ve hijyen kurallarını kapsayan bir protokol düzenlenmeli. Genel kullanım alanlarına ve oturum düzenine ilişkin sosyal mesafe planı hazırlanmalı, tesisin misafir kapasitesi sosyal mesafe planına göre belirlenmeli, bu kapasiteye uygun sayıda misafir kabul edilmeli ve kapasite bilgisi tesisin girişinde görülebilir bir yere asılmalı. HAVA, KARA VE DENİZ ULAŞIMI YENİDEN BAŞLADI Normalleşme süreciyle birlikte hava, kara ve deniz ulaşımı yeniden başladı. Türk Hava Yolları iç hat seferlerine başladı. THY, ilk uçuşunu İstanbul’dan Ankara’ya yaptı. Kabin ekibi ve yolcuların birbirleriyle temasını azaltmak için uçak içindeki ikramlar kutu içinde yolculara veriliyor. Bütün malzemeler tek kullanımlık olacak. Çay ve kahve servisi yapılmayacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul’da Marmaray, Ankara’da Başkentray’ın seferlerinin azalan yolcu talebine bağlı olarak düşürüldüğünü, 28 Mayıs’ta seferlerine yeniden başlayan YHT’lerden sonra Marmaray ve Başkentray’da da normalleşme programının uygulanacağını açıkladı. Karaismailoğlu, ayrıca sağlık çalışanlarının üç ay daha Marmaray ve Başkentray’dan ücretsiz yararlanmaya devam edeceklerini söyledi. TOPLU TAŞIMADA YÜZDE 50 KURALI KALKTI İstanbul’da Valilik genelgesi gereği, metrobüs, metro, otobüs gibi tüm toplu ulaşım araçlarında yüzde 50 kuralı kaldırıldı. İBB de bu kararları uygulamayı sürdüreceğini duyurdu. Deniz ulaşımında da turistik amaçlı ve gezinti gemileri dahil tüm gemilerde yolcu taşımacılığı başladı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, esnaf ve sanatkarın salgın sürecinden normalleşme sürecine kademeli geçişi hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yaklaşık 2 milyon esnaf ve sanatkarın faaliyet gösterdiğini anlatan Pekcan, bugünden itibaren birçok esnaf ve sanatkarın ticari faaliyetlerine kaldığı yerden devam edeceğini belirtti. Koronavirüs salgını ile yürütülen mücadele kapsamında uzun süredir kapalı olan mesire alanları, normalleşme süreciyle birlikte yeniden açıldı. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, belirlenen kurallar çerçevesinde Türkiye genelindeki bin 538 mesire yerini açıldığını belirtti. Karacabey, “İllerdeki veriler ve salgının yayılma durumuna göre vatandaşlar maske takarak ve sosyal mesafe kurallarına uyarak bu alanları kullanabilecek” dedi.24. GRUP B üro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii Meslek Komitesi’ne üye firmalar büro, okul, ibadethane, otel, lokanta, sinema, tiyatro vb. kapalı alanlar için mobilya imalatı yapıyor. 24. Grup Üyeleri aynı zamanda mağazalar için tezgah, banko, vitrin, raf, çekmeceli dolap vb. özel mobilya imalatı da üretiyor. İSO’da 332 üye ile temsil edilen 24. Grup Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii Meslek Komitesi’nin üye sayısı ise beş kişi. 24. Grup, İSO Meclisi’ne iki üye gönderiyor. İSO Meclis Üyeleri, Aydın Aslandağ ve Davut Karaçak’tan oluşuyor. Başkanlığını Selim Gül’ün yaptığı Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii Meslek Komitesi’nde şu temsilciler yer alıyor: 74 TEMMUZ 2020 24. Grup Büro ve Mağaza Mobilyaları Sanayii Meslek Komitesi’nden sektörün gündeminde olan konu başlıkları ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldık. AYDIN ASLANDAĞ ASLANDAĞ AHŞAP ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi DAVUT KARAÇAK TD TECH DESIGN MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi İNCİ AÇIK ŞENEL İNCİ OKUL VE OFİS MOBİLYALARI EĞİTİM ARAÇLARI OYUNCAK İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı SELİM GÜL GÜL MOBİLYA DEKORASYON TAAHHÜT İNŞAAT NAKLİYAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkanı KORAY ÇALIŞKAN ÇALIŞKAN OFİS MOBİLYALARI ANONİM ŞİRKETİ SULTANBEYLİ ŞUBESİ Meslek Komitesi ÜyesiMESLEK KOMİTELERİ İSO SANAYİ 75 Davut Karaçak Meclis Üyesi TD TECH DESIGN MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Mobilya sektörü; sağladığı istihdam olanakları, birçok sektörle olan doğrudan ve dolaylı ilişkisi, güçlü bir ekosistem için gerekli olan argümanları sağlaması açısından oldukça önemli bir sektördür. Biz Loda Mobilya olarak katma değeri yüksek ve üretime dayalı bir çalışma anlayışı benimsiyoruz. Şu anda en önemli gündem konumuz, pandemi ile birlikte duraklama dönemine giren sektörü canlandıracak ekonomik tedbirler ve uygulanması beklenen teşviklerdir. Son olarak Sn. Berat Albayrak’ın açıkladığı istihdam kalkanı paketinin mobilya endüstrisi için can suyu olacağını söylemek mümkündür. Sektörün güçlü yönlerini ele aldığımızda; gerek coğrafi konumumuz gerekse yüksek iş gücü potansiyeli öne çıkıyor. Aynı zamanda; kalite ve ihracat bilincinin artması, sektörün uluslararası pazarlara açılması, ürün çeşitliliğin giderek artması, üretim ve kalite standartlarının artması, sektöre ait mesleki çatı kuruluşların birçok uluslararası kuruluşlara üye olmaları da diğer güçlü yönler olarak sıralanabilir. Sektör ile ilgili en büyük sorun tasarım ve AR-GE’dir. Unutulmamalıdır ki, her ülke sahip olduğu markalar kadar güçlü ve her sektör tasarım yeteneği kadar rekabetçidir. Sektörün öne çıkan üreticilerinin marka olgusuna verdiği önemi ve yaptıkları yatırımı, orta ve küçük ölçekli firmaların da yapmaları gerekiyor. Dolayısıyla en kısa zamanda “Türk Mobilyası Kimliği” ile marka oluşturulmalıdır. Aynı zamanda eğitimli ve nitelik eleman sıkıntısı, organize sanayi için uygun fiziki şartların sağlanamaması da önemli sorunlar arasında gösterilebilir. AR-GE, tasarım ve inovasyon odaklı bir mobilya sektörünün ülke ekonomisinin geleceği için çok önemli bir güç yaratacağı kanaatindeyiz. Koray Çalışkan Meslek Komitesi Üyesi ÇALIŞKAN OFİS MOBİLYALARI ANONİM ŞİRKETİ SULTANBEYLİ ŞUBESİ Mobilya sektörü son 15 yılda ihracatını 200 milyon dolarlardan 3,5 milyar dolarlara taşıyan, ithalatın sadece 500 milyon dolar olduğu, inşaat sektörüyle büyüyen Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri durumuna geldi. Mobilya sektöründe mağazalar da dahil edildiğinde neredeyse 65 bin işyeri bulunuyor ve sektör, doğrudan 200 bin kişiye istihdam sağlıyor. Yine sektörümüzde 10 bin ihracatçı ve 36 bin üretici bulunuyor. İhracat rakamlarımıza baktığınız zaman her yıl yüzde 20-25 arasında bir artış söz konusu. 2019 yılında da ihracatta 3.5 milyar dolar rakamını yakaladık. Bu yıl için hedefimiz 4.5 milyar dolardı. Ancak mart ayının ikinci yarısında alınan tedbirler kapsamında gümrük kapılarında yaşanan sıkıntılar, ihracatta kayıplara neden oldu. Yeni normalleşmeyle birlikte ise hem iç pazarda hem de ihracatımızda çarklar yeniden daha hızlı dönmeye başladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hem tüketicinin hem de üreticinin yüzünü güldüren kararlar çıktı. Hem yerli üretim yapacak mobilya firmalarına destek paketi açıklandı hem de minimum 3 bin ila maksimum 30 bin arasında mobilya alacaklara kredi avantajı sunuldu. En azından yılı geçen senenin satış hacmi ve ihracat rakamlarıyla aynı düzeyde kapatacağımızı öngörüyoruz. 24. Grup Sanayi Komitesi olarak sektör temsilcileriyle birlikte çalışarak, dünyada “Türk mobilyası” markasının oluşumu için önemli atılımlarda bulunuyoruz. Bunlardan bir tanesi başkanlığını yürütmüş olduğum MODOKO ile mobilyacıların ihtiyacı olan imalat yeri konusunu çözmemiz. Yer konusunda şu anda imza aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Hedefimiz yıl sonuna kadar bu yeni projemizi hayata geçirebilmek. 35. GRUP 76 TEMMUZ 2020 P lastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitesi’ne üye firmalar birincil formda poliamitler, üre reçineleri, melamin reçineleri vb. plastik ham maddelerin imalatını yapıyor. 35. Grup üyeleri plastikten sofra, mutfak, banyoda kullanılan eşya, dikişsiz giyim eşyası ve giysi aksesuarlarının imalatı ile plastikten büro ve okul malzemelerinin imalatını da gerçekleştiriyor. İSO’da 605 üye ile temsil edilen 35. Grup Plastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitesi’nin üye sayısı ise yedi kişi. 35. Grup, İSO Meclisi’ne üç üye gönderiyor. İSO Meclis Üyeleri, Ömer Karadeniz, Oğuzhan Durmuş ve Erkan Aydın’dan oluşuyor. Başkanlığını Ömer Karadeniz’in yaptığı Plastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitesi’nde şu temsilciler yer alıyor: 35. Grup Plastik Hammaddeleri ve Plastik Enjeksiyon Mamulleri Sanayii Meslek Komitesi’nden sektörün gündeminde olan konu başlıkları ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldık. ÖMER KARADENİZ METE PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi / Meslek Komitesi Başkanı OĞUZHAN DURMUŞ TİTİZ PLASTİK DIŞ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ Meclis Üyesi MUSTAFA KEMAL ALBAYRAK ALBAYRAK MELAMİN PLASTİK İMALATI SANAYİ VE TİCARET Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ERKAN AYDIN AYDINLAR PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi ELİF DERYA ELMAS BURSEV PLASTİK VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meslek Komitesi Üyesi CELAL ALTAN ALTAN PLASTİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Üyesi ARİF İZZET İLTER METPLAS METAL VE PLASTİK SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meslek Komitesi ÜyesiMESLEK KOMİTELERİ İSO SANAYİ 77 Oğuzhan Durmuş Meclis Üyesi TİTİZ PLASTİK DIŞ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ Ömer Karadeniz Meclis Üyesi / Meslek Komitesi Başkanı METE PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Bilindiği üzere Türk plastik sektörü 10 milyon ton üretim kapasitesi ile Avrupa’da ikinci, dünyada ise yedinci sırada yer alıyor. Sektör bu üretimi ile ekonomimize yıllık 35 milyar dolar dolayında katkı sağlıyor ve 350 bine yakın kişiyi istihdam ediyor. Sektörün yapısal sorunlarının başında ham maddede ithalata bağımlı yapısı geliyor. Uzun yıllardır süre gelen bu sorun sektörümüzü kur şoklarına açık hale getirirken ham madde tedariki konusunda da sıkıntılara yol açıyor. Yakın dönemde açıklanan petrokimya yatırımlarının hayata geçirilmesi talebimizin bir kısmını yurt içinden tedarik edebileceğimiz anlamına gelse dahi söz konusu yatırımlara yenilerinin eklenmesi ve ihtiyacımızın çok daha büyük bir bölümünün yurt içinden karşılanması önem arz ediyor. Gerek plastik sektörü gerek tüm imalat sanayinin ana sorunlarından bir diğeri ise işletmelerimizin sermaye yapılarının zayıf olmasıdır. Bu sebeple iç ve dış kaynaklı ekonomik kriz dönemlerin bir çok işletmemiz konkordato ve iflasa sürüklenmektedir. Mevcut durumda salgın sebebiyle bu sorun daha da derinleşmiştir. Bu derinleşmenin bir diğer sebebi ise sanayi elektriği fiyatlarında yaşanan hızlı artıştır. Ülkemiz, Plastik Ev ve Mutfak Eşyaları sektörü olarak dünyanın sayılı üretici ve ihracatçısı ülkeler arasında yer alıyor. Son beş yıllık dönemde istikrarlı bir şekilde ihracat rakamlarını arttıran sektör, 2015-2019 döneminde yüzde 27 artışla 440 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaştı. Dünyanın en büyük plastik ev ve mutfak eşyaları üreticisi ülkelerinden biri olmamıza rağmen aslında en büyük sorun birim ihracat değerlerimizde; 2015 yılında birim ihracat kg değerimiz 3.11 dolar iken 2019 yılında bu rakamın 2.65 dolara gerilemesi üretimin daha basit ve karsız ürünlere kaydığının bir göstergesi. Üstelik en büyük 10 ihracatçı ülkenin birim ihracat kg değerleri de Türkiye’nin üzerinde. Örnek olarak Çin için bu rakam 4.41 dolar, son beş yılda ihracatını önemli derecede artıran Polonya’da ise 4.33 dolar. Bize rakip ülkelerin ihracatlarını artırırlarken birim ihracat kg değerlerini de artırmaları buna karşın bizim kg değerlerimizin düşüş trendinde olması üzerinde düşünmemiz gereken önemli bir konu. Erkan Aydın Meclis Üyesi AYDINLAR PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Dünyamızı etkisi altına alan, sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getiren Covid-19 salgınının sektörümüze yansımaları mart ayı itibarıyla başladı. İç ve dış talepte ciddi düşüşler görüyoruz. Salgının verdiği olumsuzluğun yanında plastik ham maddede dışa bağımlılık, enerji maliyetlerindeki yükselişler ve nitelikli insan kaynaklarına erişimde zorluklar yaşıyoruz. Katma değeri yüksek ürünler üretmek için Sektör olarak AR-GE’ye ve markalaşmaya önem göstermeliyiz. Salgın sürecinde firmalarımızda hijyen kurallarına uymalı ve çalışanlarımıza bu konuda eğitim vermeliyiz.Next >