< PreviousKAPAK İSO 500 Büyük 36 AĞUSTOS 2020 indirime gitmiş. Bu nedenle faaliyet karında da önemli bir gerileme ortaya çıkmış. Önemli bir finansal büyüklük olarak FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) bazlı sonuçlara baktığımızda, ölçülmeye başlandığı 2013 yılından itibaren sürekli artış gösteren FAVÖK büyüklüğünün 2019 yılında ilk kez yüzde 8,1 düşüşle 140 milyar liradan 129 milyar liraya düştüğünü görüyoruz. İSO 500’ün 2019’da diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 154 milyar lira iken, gider ve zararları 117 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu iki arasındaki fark alındığında, İSO 500’ün 37 milyar liralık üretim faaliyeti dışı net gelir elde ettiği görülüyor. FİNANSMAN GİDERLERİ İSO 500’ÜN KARLILIĞINDA BELİRLEYİCİ ROL OYNUYOR Finansman giderleri İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı 2019 yılında da sürdürdü. 2019 yılında finansal dalgalanmaların azalması, Türk lirasındaki değer kaybının yavaşlaması, enflasyondaki düşüş ve faiz oranlarındaki gerilemelerin sonucu olarak bir önceki yıla göre finansman maliyetleri önemli ölçüde azalrdı. 2019’un özellikle ikinci yarısında, faiz oranlarındaki düşüşler ile Türk lirasındaki göreli istikrar, İSO 500 için 2018’e göre daha olumlu mali koşullar yarattı. 2019 yılında finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 96 milyar liradan 64 milyar liraya inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı da yüzde 88,9’dan yüzde 69,3’e geriledi. Sanayi kuruluşları 2018 yılında elde ettikleri karın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmışken, 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısı daha azaldı. Borç / Özkaynak İlişkisi Toplam Mali Borçlar 242.877 328.598 406.313 17,1 35,3 23,7 Kısa Vadeli Mali Borçlar 101.804 148.967 168.315 29,9 46,3 13,0 Uzun Vadeli Mali Borçlar 141.073 179.631 237.998 9,4 27,3 32,5 2017 2018 2019 2017/2016 2018/2017 2019/2018 Mali Borçlar Tutar ( Milyon TL)Değişim (%) 37,1 33,031,6 38,1 39,9 43,043,0 47,246,3 49,0 50,9 47,3 62,9 67,0 68,4 61,9 60,1 57,057,0 52,8 53,7 51,0 49,1 52,7 200820092010201120122013201420152016201720182019 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 Toplam BorçlarÖzkaynakBORÇ/ÖZKAYNAK İLİŞKİSİ KURULUŞLARIN FİNANSAL YAPILARINI ORTAYA KOYUYOR Finansal göstergeler içinde borçlanma ile özkaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısı, kuruluşların finansal yapılarını ortaya koyan önemli göstergelerden biri. İSO 500’de 2015 yılı ile birlikte ilk kez yüzde 60’ların üstüne çıkan toplam borçların payı, takip eden yıllarda da artış eğilimini sürdürdü. 2019’da bir önceki yıla göre 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4’e çıktı. İSO 500’ün mali borçları yüzde 23,7 artış göstererek 329 milyar liradan 406 milyar liraya yükseldi. MALİ BORÇLARDAKİ ARTIŞ HIZI YAVAŞLADI Mali borçlardaki artış hızı, geçen yıla göre yavaşlasa da reel olarak büyüme eğilimini sürdürdü. Ancak mali borçlardaki sevindirici bir gelişme, vade yapısındaki iyileşmedir. 2017’de yüzde 41,9, 2018’de yüzde 45,3 olan kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı, 2019’da yüzde 41,4’e indi. Uzun vadeli mali borçların payı da yüzde 58,6’ya çıkmıştır. Bu durum, geçen yıl gerçekleştirilen borç yapılandırmaları ile birçok kısa vadeli mali borcun uzun vadeli hale getirildiğini göstermektedir. DEVREDEN KDV YÜKÜNDE SINIRLI ARTIŞ Son yıllarda sürekli olarak gündeme getirdiğimiz konulardan biri de “Devreden KDV” miktarlarıdır. Rakamlara baktığımızda İSO 500’ün devreden KDV yükü, uzun yıllardır sürdürdüğü yüksek oranlı artışların ardından bu yıl sınırlı bir artış gösterdi. Fakat sanayicinin üzerindeki KDV yükü sürüyor. İSO 500’ün üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 1,9 oranında artarak 10,8 milyar TL oldu. Sanayicilerimizin finansmana ihtiyacı bu kadar yüksekken, kuruluşlarımızın önemli bir kaynağını sıfır faiz ile devlete borç vermeye devam ettiğini maalesef söylemek durumundayız. Sanayimizin içinde bulunduğu yatırım motivasyonunu ortaya koyan çok önemli bir veri de dönen ve duran varlık ilişkisidir. Toplam aktifler içinde yüksek dönen varlıklar, işletme sermayesi yönetimi açısından olumlu. Bununla birlikte duran varlıkların payının gerilemesi, firmaların sabit kıymetlere bir başka deyişle üretken makine ve teçhizata yönelik yatırım yapma eğiliminin zayıfladığını gösteriyor. İSO 500’de duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı 2015 yılında yüzde 46,3’e yükseldikten sonra gerilemeye başladı ve 2018 yılında yüzde 38,8’e kadar indi. 2019’da ise duran varlıkların payı küçük bir oranda artarak yüzde 39,1’e yükseldi. İSO 500’de kar eden kuruluş sayısı 381’den 411’e yükseldi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar elde eden kuruluş sayısı 2019 yılında beş adet azalarak 483 olarak gerçekleşti. YÜKSEK TEKNOLOJİ YOĞUNLUKLU SEKTÖRLERİN PAYINDA ARTIŞ VAR İSO 500’de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımına baktığımızda 2019 yılında yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 40 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığı görülüyor. Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2019 yılında 5,4 puan azalarak, yüzde 29,6 oldu. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2018 yılında yüzde 22,2 iken 2019’da yüzde 23,5’e yükseldi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2018 yılında yüzde 5,3 iken 2019’da yüzde 6,9 olarak gerçekleşti. Türkiye’de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacı sürüyor. İSO 500 sonuçları, ölçüm yapılan son yedi yıllık dönem boyunca ilk kez 2018 ve 2019 yıllarında yüksek Toplam Mali Borçlar 7.303 10.609 10.816 21,6 45,3 1,9 2017 2018 2019 2017/2016 2018/2017 2019/2018 Devreden KDV Tutar ( Milyon TL)Değişim (%) İSO SANAYİ 37KAPAK İSO 500 Büyük 38 AĞUSTOS 2020 insan kaynakları için önemli alanların başında gelmeye devam ediyor. Bu çerçevede İSO 500’de çalışan sayısındaki gelişmeler ile çalışanlara ödenen maaş ve ücretlerdeki artışlar önemli bir gösterge oluyor. 2019 yılında İSO 500’ün istihdamı yaklaşık yüzde 1 artmıştır. Yine ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 20,5 olarak gerçekleşmiştir. Bu da İSO 500’ün istihdama katkı yapmaya devam ettiğini göstermesi açısından önemli. İSO 500 içinde yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı, 2019’da bir önceki yıla göre değişmeyerek 117 olarak gerçekleşti. İSO 500 içinde 2017’de 69, 2018’de 67 halka açık kuruluş bulunurken, bu sayı 2019’da 66 olarak gerçekleşti. Halka açık kuruluşların sayısının sınırlı olması, sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi gereğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu noktada, sanayi şirketlerimizin sermaye piyasalarına açılma ve teknoloji yoğunluklu sektörlerin payında hissedilir bir artışa işaret etti. Konuşmamın başında da belirttiğim üzere, İSO 500 içinde orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerin yaratılan katma değer içindeki payı ilk kez 2019 yılında yüzde 30’u geçmiş ve yüzde 30,4 olarak gerçekleşti. Bu artışın özellikle son yıllarda büyük bir atılım gösteren savunma ve havacılık sanayi sektörlerinden kaynaklandığı düşünülüyor. AR-GE HARCAMASI YAPAN KURULUŞ SAYISI EN YÜKSEK SEVİYESİNDE İSO 500’de AR-GE harcaması yapan kuruluş sayısı, 2018’de 276 ile bu veriyi ölçmeye başladığımız 2013 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, 2019’da bu sayı 14 azalarak 262’ye geriledi. AR-GE yapan firma sayısı azalırken, yine konuşmamın başında vurguladığım gibi, yapılan AR-GE harcamalarında önemli bir artış söz konusu. 2019 yılında İSO 500’ün AR-GE harcamaları yüzde 150’yi aşan bir oranla 3,8 milyar liradan 9,7 milyar liraya çıktı. Her yıl olduğu gibi sanayi sektörü istihdam ve nitelikli Kar/Zarar Eden Kuruluşlar 2013 371 129 2014 417 83 2015 400 100 2016 392 108 2017 422 78 2018 381 119 2019 411 89 Kar (Adet) Zarar (Adet) Dönem Karı/Zararı (V.Ö) 2013 468 32 2014 481 19 2015 476 24 2016 484 16 2017 488 12 2018 488 12 2019 483 17 Kar (Adet) Zarar (Adet) Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar/ZararİSO SANAYİ 39 İSO Başkanı Bahçıvan’ın 500 Büyük ile ilgili gelen sorulara yanıtları 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 raporunda borçlanmanın artmasına vurgu yapıldığını görüyoruz. Burada sanayi kuruluşlarının borçsuz yaşayamadığı ifade ediliyor. Sizce son zamanlarda krediye erişimde herhangi bir sıkıntı yaşanıyor mu? Şirketlerimizin borçlanabilmesi adına, borç ikliminin müspet ve pozitif bir seyir anlamındaki en örnek dönemlerinden bir tanesini yaşıyoruz. Yılbaşından beri toplam kredilerdeki büyümenin yüzde 30 olduğunu görüyoruz. Ticari krediler bu orandan 33,3 olarak pay alıyor. Son yılların en tarihsel yükselme rakamı yaşanıyor. Borçlanmada bir sorun var dersek haksızlık yapmış oluruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu pandemi döneminin gönülü bir şekilde devreye girdi. Kamu bankalarının kredi büyümesindeki payı çok büyük. Özetle sanayi adına borçlanmada istisnai durumlar harici bir sorun yok. Sanayici her türlü boyutta, rahatça borçlanabiliyor. Rapora göre sanayici borçlarını çevirecek kadar nakit yaratamıyor. Özkaynak karlılığına bakınca da iyi bir öz kaynak karlılığı görülüyor. İyi bir kaynak karlılığına rağmen sanayici net borcunu neden ödeyemiyor? Türkiye’nin en önemli konusu kaynakları doğru kullanabilme becerisini artırmasıdır. İddia ediyorum bizim ülkemizin kaynak sorunu yok. Türkiye’mizin en önemli sorunu kaynakları doğru alanlarda kullanabilme konusudur. Türk sanayisine uzun vadede fırsat oluşturabilecek sektörlerin teşviki önem arz ediyor. Çok kıymetli olan kısıtlı kaynaklarımızı doğru yönetebilirsek, daha yukarılara taşıyabiliriz. Daha yüksek kar eden, oluşturmuş olduğu karlarla da öz kaynak güçlendirmesini sağlayan bir sanayi profilini görme fırsatını yakalayabiliriz. KAPAK İSO 500 Büyük 40 AĞUSTOS 2020 bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesi oldukça önemli. İLK DÖRT DEĞİŞMEDİ İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında üretimden net satışlara baktığımızda, bir önceki yılın sıralamasına göre ilk dört şirketin 2019’da da değişmediğini ve ilk 10 şirketin de şu şekilde sıralandığını görmekteyiz. 2019 yılında üretimden net satışlara göre en büyük kuruluş, 87 milyar 949 milyon lira ile uzun yıllardır olduğu gibi yine “Tüpraş” oldu. Araştırmaya göre Türkiye’nin en büyük ikinci sanayi kuruluşu 37 milyar 71 milyon liralık üretimden satışlarıyla “Ford Otomotiv” olurken, üçüncülükte ise 25 milyar 851 milyon lira ile “Toyota Otomotiv” yer alıyor. Sıralamadaki dördüncü şirket, geçen yıl olduğu gibi, 24 milyar 635 milyon liralık üretimden satışlarıyla “Oyak-Renault” oldu. 2019 yılının ilk 10 şirketi arasında, İSO 500 listesine bu yıl ilk kez katılan bir şirket var. Star Rafineri, 20 milyar 831 milyon liralık üretimden satışları ile sıralamaya beşinci sıradan girdi. 1 1 Tüpraş 87.949.306.283 2 2 Ford 37.070.563.066 3 3 Toyota 25.850.659.907 4 4 Oyak-Renault 24.635.365.339 - 5 Star Rafineri 20.831.490.442 6 6 Arçelik 18.618.318.252 5 7 Tofaş 17.214.311.459 7 8 İskenderun Demir ve Çelik 16.391.885.570 - 9 - - 8 10 Ereğli Demir ve Çelik 14.146.073.159 2018 2019 Üretimden Satışlar Sıra Sıra Kuruluş (Net) (TL) No No 2019 Yılının En Büyük 10 Sanayi KuruluşuİSO SANAYİ 41 Bu şirketimizi 2018 yılında da altıncı sırada yer alan “Arçelik” 18 milyar 618 milyon lira ile izliyor. Yedinci sırada “Tofaş”, 17 milyar 214 milyon lira ile bulunuyor. Tofaş’ı, İskenderun Demir Çelik 16 milyar 392 milyon lira ile sekizinci olarak izliyor. Bu yıl dokuzuncu sırada isminin açıklanmasını istemeyen bir şirketimiz yer alırken; onuncu sıradaki sanayi şirketimiz, 14 milyar 146 milyon liralık üretimden satışları ile “Ereğli Demir ve Çelik” oldu. 2019 İHRACAT HIZININ EN DÜŞÜK OLDUĞU YILLARDAN BİRİ İSO 500’ün ihracatına gelince; 2019 yılında yüzde 2,4 artarak 73,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Aynı yılda Türkiye’nin ihracat artışı yüzde 2,1, Türkiye sanayi ihracatı artışı yüzde 2,3 oldu. İSO 500’ün ihracatı, bu iki orana oldukça yakın bir büyüme gösterdi. 2019, kuşkusuz küresel konjonktürün de etkisiyle ihracat hızının en düşük olduğu yıllardan biri olarak dikkat çekiyor. Bu noktada şunu vurgulamakta yarar görüyorum. Döviz kurlarında dalgalanmanın yüksek olduğu 2019 yılındaki sınırlı ihracat performansı, ihracat artışının tek başına kura bağlı olmadığını gösteriyor. Bir yanda ticaret savaşları, diğer yanda dünya geneline yayılan korumacılık önlemleri 2019 yılında dış pazarları oldukça zorlu bir hale soktu. Dünya mal ticareti daraldı ve Bu yıl kar dağıtımının belli alanlarda sınırlandırılması yürürlükte. Hala o klasik sorunumuz devam ediyor mu? Elde edilen karı şirket bünyesinde değil de sürekli dışarıya mı çıkarıyoruz? Kur farkından gelen yükler şirketlerimizde finansman giderinin oluşmasında önemli rol oynuyor. Her ne kadar son aylarda yabancı para cinsiyle borçlanmalar bir miktar azalsa da kabul edelim ki hala sanayicilirimiz ciddi manada yurt dışı fonları bilançolarına taşıyor. 2018 ve 2019 yılındaki kur artışları geçtiğimiz yılki yüzde 88’lik o devasa rakamın oluşmasındaki en önemli faktördü. Kazandığımızın yarısından daha fazlasını eğer finansmana ödüyorsak bu bizim için oturup düşünmemiz gereken bir konu. Ancak o oynamaların en önemli nedenlerinden bir tanesi de faizlerin düşmüş olmasının yanı sıra kurdan kaynaklanan olumsuz gelişmelerdir. Gönül arzu ediyor ki olabildiğince TL kaynaklı ve TL üzerinden bir borçlanmayla kurlardan gelecek olan olumsuzlukları bilançolara yansıtmayacak, bilanço tahribatının önüne geçecek olan bir borçlanma yapısıyla Türk sanayisine dönsün. Ancak elimizdeki fonlar, tam anlamıyla güçlü bir kaynak haline dönüşmediği için bu riski sürekli üzerimizde taşımak zorundayız. Rapora göre ileri teknolojinin arttığını görüyoruz. Ancak düşük teknolojinin yüzde 40 olması oldukça ilginç. Bu tabloyu nasıl okuyorsunuz? Düşük teknoloji, geçen sene hatta evvelki sene daha yüksek orandaydı. Aynı bardağı dolu tarafından baktığımız zaman o oranın düşmesi ve yüksek teknolojinin payının kademe kademe artması sevindirici bir durum. Ancak gönül arzu ediyor ki bu hız çok daha hızlı olsun. İSO 500 büyüğün dış borcu ne kadar? O borçlar içinde dış borçların oranı da ne kadar, söyleyebilir misiniz? 500 sanayi kuruluşunun kullanmış olduğu döviz kredisinin toplamı 50 milyar dolar. 406 milyarın içinde 50 milyar dolarlık kısmının yabancı para olmuş olması burada önemli bir oran. Yaklaşık yüzde 70-75 arasında gerçekleşen bir orandan söz ediyoruz. Bu da kur farkında veya Türk lirasının dolar veya avroya karşı değer kaybında etkili oluyor. Yaklaşık İSO 500’ün yaklaşık ihracatı 72 milyar dolar. Regülasyona göre ihracatın üç katı kadar firmalar döviz kredisi kullanabiliyor. KAPAK İSO 500 Büyük 42 AĞUSTOS 2020 ihracatta rekabet daha da arttı. Türkiye’nin önemli ihraç kalemlerinden biri olan metal ürünleri ihracatı da ABD ve AB’nin korunma önlemi uygulamaları ile karşılaştı. Diğer yandan Türkiye’nin önemli ihracat pazarlarında özellikle yılın ikinci yarısında yaşanan daralma da sanayi şirketlerinin ihracat performansına olumsuz yansıyan faktörler oldu. Bu konjonktür içinde İSO 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 42 olarak gerçekleşti. İSO 500 kapsamındaki sevindirici gelişmelerden biri de ihracat yapan firma sayısıdır. Bundan 30 yıl önce ihracat yapan firma sayısı 409 iken, son yıllarda bu rakam 450’ler bandını aşarak 2019’da 463 oldu. Bu da bizlere İSO 500’de yer almak için ihracat yapmanın adeta bir ön koşul olduğunu bir kez daha gösteriyor. RAPOR EKONOMİNİN DÖNEMSEL CHECK-UP’INI VERİYOR İSO-Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2019 raporu, bu sonuçlarıyla, az önce de ifade ettiğim gibi bizlere Halka Açık Kuruluşlar Sayısı [Adet] 2017 2018 2019 69 67 66 Not: İSO 500’e damga vuran yabancı ve yabancı ortaklı şirketlerin payı hakkında bilgi verir misiniz? Geleceği olan sektörlerin üç tanesini sıralayabilir misiniz? Yabancı sermayeli şirketlerin sayısı 117. Bu rakam son üç dört yıldır hemen hemen aynı çerçevede ilerliyor. Ne iniyor ne çıkıyor. Bu durum bir dengenin olduğunu gösteriyor. İSO 500 raporu bütünlük üzerine hazırlanmış bir rapor. Burada bizler hiçbir şekilde sektör ve şirket boyutunda bir değerlendirme yapmıyoruz. Bu konuda ki değerlendirmeyi raporu inceleyen siz kıymetli dostlarımıza, araştırmacılarımıza, ekonomistlerimize bırakıyoruz. Covid-19 tabii ki pek çok belirsizliği yanında getiriyor. 2020 toplamı için net satışlarda reel büyüme ihtimalini görüyor musunuz? 2020 yılına ait bir öngörü yapabilmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Önümüzde bir yarı yıl daha var. Her şeyin olumlu ve olumsuz yönde çok hızlı gelişebildiği bir sene yaşıyoruz. Sadece bizim için değil tüm dünyanın bu konuda bir öngörü eksiliği var. Dünyadaki koca koca kurumlara baktığınız zaman zikzaklar çizen bir tablo içinde olduğunu görüyoruz. Bu virüs önümüzdeki günleri, eylülü, ekimi nasıl etkileyecek? Havalar soğumaya başladığı zaman neler olacak? Bu soruların cevabını şimdiden bilebilmek imkansız. Koronavirüs sonrası için hükümete sanayi hakkında misyon ve strateji raporu hazırlayacaktınız. İlk sonuçları bizimle paylaşabilir misiniz? Pricewaterhouse Coopers’la birlikte hazırladığımız bu raporu çok önemsiyoruz ve çalışmalarımız da gayet iyi gidiyor. Bütün meslek komitelerimize tek tek inerek onların görüşlerini aldık. Raporumuz belli bir olgunluğa geldi. İSO 500’ün muhteşem bir haber ağı var. Önümüzdeki birkaç hafta muhtemelen İSO 500’ün bolca konuşulacağı bir süreç yaşayacağız. Hazırladığımız raporun İSO 500’ün gölgesinde kalmasını istemedik. Ağustos ayının ortalarına doğru raporumuzu kamuoyuyla paylaşacağız. Çok güzel bir rapor hazırlıyoruz. Bizleri de çok heyecanlandıran ve çıktığı zaman da Türk sanayisinin kaynakları doğru kullanmak noktasında SWOT analizine kadar pek çok bilgiye sahip olunacak. İSO SANAYİ 43 sadece sanayimizin değil ekonomimizin de dönemsel check-up’ını veriyor. Görüyoruz ki ekonomimiz için çok zorlu başlayan 2019 yılında sanayi sektörümüz, tüm olumsuzlukları belli ölçüde aşarak ekonomimize olan katkısını güçlü bir şekilde sürdürüyor. Özellikle yılın sonlarına doğru üçüncü çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 6 civarındaki güçlü büyüme performansı ile ekonomimizin pozitif büyüme patikasında kalmasında önemli bir rol oynadı. Sanayimizdeki büyüme, bu önemli katkısıyla zor süreçlerin teminatı ve sigortası olduğunu bir kez daha ispatladı. COVID-19 SALGININ SANAYİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ GELECEK YIL GÖRÜLECEK Yeri gelmişken bugün yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgınına da sanayimiz ve üretim hayatımız bağlamında birkaç cümle ile KAPAK İSO 500 Büyük 44 AĞUSTOS 2020 değinmek istiyorum. Salgın 2020’nın hemen başında başladığı için, sanayi sektörümüzün bu süreçten nasıl etkilendiğini 500 Büyük üzerinden ancak gelecek yıl görebileceğiz. Şunu söylemek gerekir ki dünya, tarihte eşine az rastlanan bir kriz yaşamaktadır. İnsanları içeriye kapatan, petrolden, sanayi ve tüketime kadar birçok alandaki talebi bıçak gibi kesen bir tablo ile karşı karşıyayız. Ekonominin en önemli kuralının talebin oluşması olduğunu adeta yaşayarak öğreniyoruz. Talep şalterini bir anda indirdiğinizde neler olduğunu görüyoruz. Yaşanmakta olan bu olağan dışı süreçten tüm sektörler etkilendi. Bu zor günler yaşanırken, sanayimiz ile ilgili bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye sanayisi bu süreçte bütün zorluklara rağmen toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor ve üretimin ne kadar önemli ve hayati olduğunu bu dönem bir kere daha ortaya koyuyor. Ülkemizin sorunları olmakla birlikte krizlere rağmen güçlü bir üretim yapısı ve üretmek arzusuna sahip sanayicileri olduğunu buradan bir kez daha gururla söyleyebiliriz. Son beş aydan beri hayat belirli ölçüde donmuş olsa dahi İhracat Yapan Kuruluş Sayısı [Adet] 409 426 429 455 457 454 467 456 461 464 463 380 390 400 410 420 430 440 450 460 470 480 19891994199920042009201420152016201720182019 30 Yıl Önce 25 Yıl Önce 20 Yıl Önce 15 Yıl Önce 10 Yıl Önce 5 Yıl ÖnceİSO SANAYİ 45 sağlıktan temel ihtiyaç malzemelerine, fedakar çalışanlarımız ile birlikte üretimde bir başarı hikâyesi yazılıyor. İhracatımız her şeye rağmen devam ediyor. Nitekim İstanbul Sanayi Odası olarak her ay açıklamakta olduğumuz Türkiye İmalat PMI ve Türkiye İhracat İklimi Endeksi, Haziran’da sanayide güçlü bir toparlanmaya işaret ediyor. Türkiye İmalat PMI 40,9’dan 53,9’a çıkarken, İhracat İklimi Endeksi 34,1’den 47,5’e yükselerek sanayi çarklarının güçlü bir şekilde dönmeye başladığını göstermiştir. Bunun yanında ihracat pazarlarında yaşanan olumlu gelişmeler de önümüzdeki günler için umut veriyor. Tabii bu süreçte çalışan şirketlerimizin hepsi daha sağlıklı, daha korunaklı çalışma koşulları oluşturma çabası içindeler. Biz de İstanbul Sanayi Odası olarak bu anlamda üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Oluşturduğumuz “Covid-19 Çalışma Standartları” ve daha birçok eğitim çalışmalarımızla bu sürece kurumsal ve sosyal sorumluluğumuzun bir gereği olarak katkı sağlıyoruz.” İstanbul Sanayi Odası “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması-2019” için yapılan basın toplantısını bazı televizyon kanalları canlı yayınla kamuoyuyla paylaştı. %42,0 500 Büyük Sanayi Kuruluşunun Türkiye Sanayi İhracatı İçindeki Payı (%)Next >