< PreviousFG Wlson Ses İzolasyon Laboratuvarı, Larne/Belfast, Brleşk Krallıkfgwilsontr fgwilsontr fg-wilson “KESİNTİSİZ HAYAT, KESİNTİSİZ ENERJİ” Türkye’de 5 M lyon kW kurulu güç I.E.C. standartlarında lk s sm k sert f kasyon 70,000 adet/yıl Dünyanın en yüksek üret m kapas tes Avrupa’nın lk ses zolasyon laboratuvarı ve AR-GE merkez ÜRETİM KALİTE GÜVEN DENEYİM SÜRDÜRÜLEBİLİR GÜÇ İSTEYENLERE,48 AĞUSTOS 2020 MECLİS Koranavirüs salgını sebebiyle İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) temmuz ayı Meclis toplantısı, 22 Temmuz 2020 tarihinde video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, pandeminin sanayi sektörü üzerindeki etkisinin gelecek yıl İSO 500 verilerinde görüleceğine dikkat çekti. Bu durumdan bazı çıkarımlar yaparak geleceği bugünden inşa etmemiz gerektiğine işaret eden Bahçıvan, “İçinden geçtiğimiz dönem, sanayinin yeni beceriler kazanmasını zorunlu kılıyor. Teknolojiye dayalı verimlilik artışı, önümüzdeki yılların ana konusu olacak” dedi. TEKNOLOJİYE DAYALI VERİMLİLİK ARTIŞI ÖNÜMÜZDEKİ YILLARIN ANA KONUSU OLACAK İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:İSO SANAYİ 49 İ stanbul Sanayi Odası’nın (İSO) temmuz ayı Meclis toplantısı, 22 Temmuz 2020 tarihinde video konferans yöntemiyle yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın başkanlığında yapılan İSO Meclisi’nin ana gündem maddesi “İSO 500-2019 Sonuçları Eşliğinde Sanayimizin Bugününe ve Geleceğine Bakış” oldu. Meclis toplantısında Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde İSO Danışmanları Dr. Can Fuat Gürlesel, Ferda Besli ve Dr. Şeref Oğuz’un katılımı ile bir panel düzenlenerek İSO 500 2019 araştırmasının sonuçları ele alındı. İSO Meclisi’nde konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, pandeminin sanayi sektörü üzerindeki etkisinin gelecek yıl İSO 500 verilerinde görüleceğine dikkat çekerek, “Ancak bazı çıkarımlar yaparak geleceği bugünden inşa etmeliyiz. İçinden geçtiğimiz dönem, sanayinin yeni beceriler kazanmasını zorunlu kılıyor. Teknolojiye dayalı verimlilik artışı, önümüzdeki yılların ana konusu olacak” dedi. Yaşanmakta olan olağan dışı süreçten tüm sektörlerin farklı şekillerde etkilendiğini belirten Bahçıvan, bu süreçten sanayi sektörümüzün nasıl etkilendiğini İSO 500 üzerinden ancak gelecek yıl görebileceklerini ancak bugünden birtakım çıkarımlar yapmak ve geleceği bugünden inşa etmek zorunda olduklarını söyledi. Bahçıvan, sektörlerin katma değerin yapısının iyileştirilmesi, küresel talep dinamiklerinde değişimlere uyumun artırılması, sektörlerin yatırım çekiciliğinin güçlendirilmesi, geleceğin mesleklerine, teknolojilerine ve iş yapış şekillerine uyumun hızlandırılması ve bütüncül politikaların uygulanmasının her zamankinden daha kritik olduğuna işaret etti. İçinden geçtikleri dönemin sanayinin yeni beceriler kazanmasını zorunlu kıldığını vurgulayan Bahçıvan, teknolojiye dayalı verimlilik artışının önümüzdeki yılların ana konusu olacağını kaydetti. Bahçıvan dijital dönüşüm, yüksek kalite ve nitelikli işgücünün sanayinin üç öncelik alanını oluştururken; iş birlikleri, yabancı sermaye yatırımları, teknoloji ve AR-GE ortaklıklarının da ön plana çıktığını anlattı. “FİNANSMAN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN TEMEL BAŞLIĞI OLACAK” Finansmanın önümüzdeki dönemde de en 50 AĞUSTOS 2020 temel başlıklardan biri olmaya devam edeceğine dikkat çeken Bahçıvan, dönüşümü sağlamak için uzun vadeli nitelikli finansmana ihtiyaçlarının daha da artacağını belirtti. Bahçıvan, Türkiye açısından bankacılık sektörü ve kredi odaklı bir finansman anlayışına takılıp kalmak yerine sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesine odaklanmaları gerektiğini aktardı. Bahçıvan, süreçten güçlenerek çıkanların değişimleri anlayarak doğru ve hızlı adımlarla ortaya çıkan fırsatlardan yararlananlar olacağının altını çizdi. İSO olarak bu yaklaşım ve öngörülerden yola çıkarak başlattıkları “Covid 19 Sonrası Sektörel Riskler, Fırsatlar ve Yol Haritaları” projelerini bitirmek üzere olduklarını aktaran Bahçıvan, ağustos ortasında kamuoyuna sunmayı hedefledikleri projenin sanayi sektörüne güçlü bir perspektif oluşturacağına inandıklarını ve geleceğin inşası için tüm kesimlere yol gösterici olacağını ümit ettiklerini ifade etti. İSO’nun son dönemde gerçekleştirdiği faaliyetlerden bahseden Bahçıvan, çatı kuruluşu TOBB tarafından; bakanların, Oda başkanlarının ve sektör meclis başkanlarının katılımıyla organize edilen toplantılara katılarak görüş ve önerilerinin Ankara ile sürekli paylaştıklarını söyledi. Bahçıvan, bu kapsamda, TOBB organizasyonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla yapılan toplantıya görüşleriyle katılım sağladıklarının bilgisini verdi. Bahçıvan, şöyle devam etti: “Mesleki Eğitim Projemiz kapsamında ilkini geçtiğimiz yıl kasım ayında okul müdürlerimize ve müdür yardımcılarına yönelik düzenlediğimiz yönetici geliştirme eğitim programlarına bu yıl yaz aylarında devam ediyoruz. Meslek eğitimden söz etmişken, liselere geçiş sınavı kapsamında içinde bulunduğumuz haftanın tercih haftası olduğunu hatırlatmak istiyorum. İstanbul Sanayi Odası olarak, velilerimizin ve öğrencilerin tercihlerini meslek liseleri yönünde yapmaları için geçtiğimiz gün bir basın açıklaması yaptık ve hamiliğini yaptığımız okul müdürlerimizle birlikte bu yönde yoğun bir çabanın içindeyiz. Sizlerin de yakın çevrenizdekilerin tercihlerini meslek liseleri yönünde yapmaları için vereceğiniz katkının çok değerli olduğunu belirtmek istiyorum.” 2 Temmuz’da Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, başkan yardımcıları, daire başkanları, Meclis ve Meslek Komitesi Üyelerimizin katılımıyla vergi ile ilgili konuları ele aldıkları Meslek Komiteleri İstişare Toplantısı’nı gerçekleştirdiklerini belirten Bahçıvan, toplantının uzaktan da olsa samimi bir havada ve çok verimli geçtiğini kaydetti. PAMUK ÇALIŞTAY RAPORUNU KAMUOYUYLA PAYLAŞTIK” Geçen yıl ekim ayında Meclis Üyeleri ile yaptıkları Şanlıurfa-Gaziantep seyahati sırasında, bölge ve Türkiye için büyük önem taşıyan pamuk üretimi konusunda tüm paydaşların katılımı ile bir çalıştay düzenleme İSO SANAYİ 51 fikrini oluşturduklarını belirten Bahçıvan, zengin bir katılım ile geçtiğimiz yıl aralık ayında ev sahipliklerinde gerçekleşen ve değerli görüş ve öneriler içeren çalıştayın sonuç raporunu 6 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştıklarını dile getirdi. Bahçıvan, “Yeni normale geçerken sanayi tesislerimizde gerekli sağlık ve hijyen önlemlerinin alınmasını kapsayan ‘İSO- Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklara Mücadele Standardı’ projemiz kapsamında el kitabının ardından talimatları ve soru listelerini de hazırlayarak sanayimizin kullanımına sunduk. Ayrıca, bugüne dek genel ve sektörel bazda gerçekleştirdiğimiz eğitim programları ve pilot uygulamalar ile standardı yaygınlaştırma çalışmaları yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz” dedi. Bahçıvan, mevcut KDV sisteminin tümüyle reforme edilerek üreticiye finansal yük getirmeyecek bir yapıya dönüştürülmesine yönelik çalışmalarını danışmanlarıyla birlikte başlattıklarını ve yeni KDV modeli önerilerini eylül ayı itibarıyla hazırlamış olmayı hedeflediklerini açıkladı. HASAN BÜYÜKDEDE: “İCRA KURULU İSİMLİ YENİ BİR KURUL OLUŞTURACAĞIZ” Toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede de katılarak güncel ekonomik gelişmeler hakkında kısa bir değerlendirme yaptı. Büyükdede, şöyle konuştu: “İSO 500’de her yıl firmaların karının yüzde 70’inin finansman maliyetine gitmiş olması her zaman bizi rahatsız eder. Firmaların 30 milyar TL’lik açık pozisyonunun T emmuz ayı Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Okyay, toplantıyı açarken özetle şunları söyledi: “İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması, 52 yıldır sanayimizin resmini ortaya koyan, trendleri gösteren, risklere ve fırsatlara dikkat çeken, odamızın yüz akı işlerinden biri. 2019 yılında şirketlerimizin, ciro artış hızının düştüğünü, finansman maliyetindeki gerilemeye karşın karlılığın azaldığını, borçlarının arttığını, düşük teknolojili ürünlerin ciro payının yüzde 40’a yükseldiğini, zaten az olan halka açık şirket sayısının gerilediğini görüyoruz. Bunlar, bizi zorlayan noktalar. Üretimden satışlarda yüksek teknoloji ürünlerin payının yüzde 5,3’ten yüzde 6,9’a yükselmesi, istihdamın yüzde 1 de olsa artması ve AR-GE harcamalarının yüzde 152 artarak üretimden satışların yüzde 1’ine ulaşması umut verici gelişmeler. Tabii elbette yeterli değil. Özetle geçen yıl şirketlerimiz, Erdal Başkanın da altını çizdiği gibi; geçmişten devrolan finansal kırılganlıklar ellerini bağlarken büyüme patikasına dönmeye gayret ettiler. Biliyoruz ki ancak sanayi büyüdükçe Türkiye ekonomisi de büyüyor. Bu nedenle sanayi kesimini borçları için çalışmaktan kurtarmamız, beklenen reformların en değerlilerinden biridir. Başka türlü ekstrem bir büyüme sağlamamız ve hedeflerimize uygun ölçeklere çıkmamız mümkün görünmüyor. Sadece kıyas olsun diye söylüyorum. Almanya’nın en büyük sanayi kuruluşu Volkswagen geçen yıl tek başına 671 bin istihdamla 282 milyar dolar ciro yaptı. Bizim 500 büyük sanayi kuruluşunun cirosu ortalama kurla 180 milyar dolar ve toplam istihdamı 697 bin. Ölçek ve verimlilik farkını dikkatinize sunuyorum.” “İSO 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ARAŞTIRMASI ODAMIZIN YÜZ AKI” İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay:52 AĞUSTOS 2020 nasıl düşürüleceği Bakanlık olarak bizim de çok üzerinde durduğumuz bir konu. Önümüzdeki dönemde Sanayileşme İcra Kurulu isimli yeni bir kurul oluşturacağız. Bakanlık içindeki koordine ettiğimiz yapıyı birkaç bakanlık arasında kuracağız. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi konusunda önce makine sektörü sonrasında kimya, elektrik-elektronik ve otomotiv sektöründen yoğun ilgi var. Güvenli Üretim Sertifikası’nı TSE üzerinden veriyoruz, bugüne kadar 390 firmaya bu sertifikayı verdik. Anadolu’da ciddi yatırımlar var. Bursa Manisa, İzmir, Balıkesir, Konya, Denizli, Gaziantep, Adana, Mersin ve Ankara’da hem yurt içinden hem de yurt dışından sanayi yatırımları konusunda yoğun bir ilginin olduğunu görüyoruz.” İSO 500 2019 ARAŞTIRMASININ SONUÇLARI DÜZENLENEN PANELLE ELE ALINDI Meclis konuşmasının ardından Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde bir panel gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasında Hakan Güldağ, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının Türkiye’nin marka araştırmalarından biri olduğunu belirtti. İSO 500 raporuna bakıldığında iki önemli göstergeyle karşılaştıklarını belirten Güldağ, “Rapora baktığımız zaman İSO 500 şirketlerinin bir trilyon Türk lira sınırını aştığını görüyoruz! Yani üretimden satış hasılatında, yüzde 16 seviyesinde bir artış var. Rapora başka bir yandan baktığımızda ise faaliyet karında düşüş olduğunu izliyoruz. Bardağın bir tarafı boş bir tarafı ise dolu” dedi. Hakan Güldağ moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin ilk konuşmacısı Dr. Can Fuat Gürlesel olurken, sırasıyla Ferda Besli ve Dr. Şeref Oğuz birer konuşma yaptı. HAKAN GÜLDAĞ Sayın Hocam, İSO 500 2019 verilerinin bize hangi mesajları verdiğini söyler misiniz? Elde edilen veriler, ekonomimizin geleceğine sizce nasıl yansıyacak? Dr. CAN FUAT GÜRLESEL: “FİRMALARIMIZ DAHA ÇOK KENDİ ÇEKİRDEK İŞLERİNE YOĞUNLAŞIYOR” İSO 500’ün gelişimini belirleyen faktörler geçmişte yine sanayinin kendi dinamikleri ile gerçekleşirdi. Ancak 2016’dan sonra İSO 500’ün genel tablosunu şekillendiren ana unsur sanayinin kendi dinamikleri ve performansından öte yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmeler olmaya başladı. Bu yılın sonuçlarında dikkat çeken bir unsur olarak firmalarımız geçmiş yıllardan farklı olarak daha çok kendi çekirdek işlerine yoğunlaşıyor. 5-6 sene öncesine kadar faaliyet dışı gelirlerin ne kadar büyük olduğuna dair tartışmalar vardı. Sanayici de bunu çok iyi gördüğü için kendini koruma kalkanı altına alarak çekirdek ana işlere ağırlık vererek bu süreci yönetmeye çalışıyor. Bunun yanında iç ve dış talep ne kadar gelişiyor ise satışlar da o kadar etkileniyor. İhracat tarafında, ihracatın kuvvetli artış gösterdiği yıllarda satış performansının daha hızlı büyüdüğünü görüyoruz. Bu bakımdan ihracat eğilimi İSO 500 firmalarımız için çok çok önemli. Merkez Bankası rezervleri eksiye geliyor. Piyasaların Türk lirasındaki değer kaybı beklentisi içinde olması sanayinin önündeki en büyük riski oluşturuyor. 2019 yılı satış büyüklüğüne baktığımızda performansımızı etkileyen iki gelişme olduğunu görüyoruz. Bir tanesi ekonomideki dengelenme politikalarımızdır. Bu durum sanayi açısından uygulanan para politikası nedeniyle, ister istemez, enflasyonla mücadelede sınırlayıcı bir rol oynadı. Yine burada sanayinin kendi dinamiklerinin dışında bir gerçekleşmenin İSO 500 performansını MECLİSİSO SANAYİ 53 etkilediğini görüyoruz. Diğer bir gelişme ise ihracat tarafında gerçekleşti. Dünyada yaşanan ticaretteki korumacılıktan oldukça etkilendik. Hatta bazı sektörlerimize doğrudan uygulanan koruma önlemleri de oldu. Bu sektörlerimizin satış performansının yavaşladığını gördük ve bu durum da ister istemez toplam satış performansımızı olumsuz yönde etkilemiş gibi gözüküyor. 2020 yılı beklentilerine şöyle bir baktığımızda ise bir finansman ihtiyacının olduğu görülüyor. Dünyadaki rakiplerimiz, büyük ölçüde ya uzun vadeli uygun kredilere erişebiliyorlar ya da öz kaynaklarını artırıyor. Sanayimiz ister istemez finansman yükü nedeniyle kendisine yeterli öz kaynak yaratmada sıkıntı yaşıyor. Bu da mali yapımızda bozukluklara sebep oluyor. HAKAN GÜLDAĞ Finansman yükü meselesini biraz açmamız gerektiğini düşünüyorum. Konuyu Ferda Besli’ye yöneltmek istiyorum. 2018 yılında finansman giderleri biraz gerilemiş olsa da bu durum hala işletmelerin faaliyet karının yaklaşık yüzde 70’ini götürüyor. Şirketlerimizin borç yapısı hakkında bize bilgi verebilir misiniz? FERDA BESLİ: “ŞİRKETLERİMİZDEKİ KARLILIKLAR DÜŞTÜĞÜ İÇİN ÖZKAYNAKLAR BÜYÜMÜYOR” Finansman içinde kullandığımız para biriminin döviz olması İSO 500 şirketlerini zorluyor. 406 milyar TL kredi kullanılırken 2018’de yüzde 83, 2019’da ise yüzde 73 yabancı para cinsinden borçlanılmış. Böyle olunca bizden kaynaklanmayan konular yüzünden ve yabancı paralar karşısındaki değer kaybından çok etkileniyoruz. İSO 500 bir marka; İSO 500 firmaları bankalardan bir miktar daha avantajlı kredi kullanabiliyorlar. Bizim dolar ve euro kredilerinden kurtulmamız lazım. TL kredilerinin çoğunu bireysel ve KOBİ’ler alıyor, İSO 500 gibi büyük firmalara TL kredisi kalmıyor. Döviz borçlanınca da dövizdeki makro konular bilançomuzu negatif etkiliyor. Şirketlerimizdeki karlılıklar düştüğü için özkaynaklar büyümüyor. Dünyada da faizler düşük olduğu için firmalar özkaynak yerine borçlanmayı tercih ediyor. Karlılıkların düşük olması daha çok borçlanmaya neden oluyor, bu rasyolar şirketlerin ratingini negatif etkiliyor. 406 milyar liralık bir kredi kullandık. Bu kredinin yüzde 73’ü yabancı paradan oluşuyor. Kredilerin önemli bir kısmı yabancı para olunca, bunu da yönetmekte zorlanıyoruz. Çünkü 2017 yılından beri Türk lirası bu yabancı paralara karşı sürekli değer kaybediyor. 2018-2019 karşılaştırmasına baktığımızda yaklaşık yüzde 12 civarında bir kur farkının olduğunu görüyoruz. Dolar kurlarının sayısı, faizi 5,5’ti. Baktığınız zaman yüzde 17-18 civarında bir faize geliyor ki geçen sene de Türk lirası kullanılan kredilerin ortalama faizi Merkez Bankası kayıtlarına göre yüzde 21’di. Ancak İSO 500 tabii önemli bir marka. Bu markayı şirketler de kullanıyor. Borçlanma sırasında firmalar bankalarla kredi anlaşması yaptığı zaman bu durumu kullanabiliyor. Döviz cinsinden borçlanmadan kurtulmamız lazım. Tabii bu da pek bizim elimizde olan bir şey değil. Bu durum Türkiye’de bankacılık sektörünün pasif yapısından kaynaklanıyor. Toplam 3,1 milyar civarında mevduat var. Bunun 1,550’si Tük lirası. Türkiye’de mevduat yapısı, ağırlıklı olarak bakıldığı zaman dengeli bir şekilde gidiyor. Zaten 1,500, 1,5 milyar Türk liralık bir mevduatın yaklaşık 1,44’ünü bireysel ve KOBİ kullanıyor. Böyle olduğu zaman İSO 500’e giren büyük firmalara maalesef çok fazla Türk lirası kalmıyor. Kalmadığı zaman da dövizle borçlanıyoruz. HAKAN GÜLDAĞ 2019 yılı ne yazık ki şirketler açısından maliyetli bir yıldı. Bu yıl büyümenin maliyetli olduğunu gördük. Ayrıca 2019 yılında 2018’e göre AR-GE harcamalarında çok ciddi bir sıçrama yaşandı. Tüm bu gelişmeleri Sayın Şeref Oğuz’dan dinlemek isteriz. 54 AĞUSTOS 2020 Dr. ŞEREF OĞUZ: “ENDÜSTRİ 4.0’I YAKALAMAK İSTİYORSAK İNSAN KAYNAĞINI GELİŞTİRMELİYİZ” İSO 500 bir bakıma sanayinin MR’ını çekiyor. Bu yıl gidişat orta seviyede; kötü değil ama yetersiz. Maalesef İSO 500 içinde 233 firma AR-GE yapmamış. AR-GE teknolojinin bir parçası olarak görülmemeli. Dışarı baktığımızda dünya Koronavirüs salgınını bahane ederek kendine çeki düzen veriyor. Ülkeler stratejilerini değiştirmeye başladı. Çin’de üret, Batıda tüket dönemi bitiyor. Çin artık ucuz üretim merkezi değil. Ölçek ekonomisi yerine sektörel uzmanlaşmaya eğiliyorlar. Artık sektörel ayrım dünyada kalkmaya başladı. Hangi sektörde iyiyse bir ülke, o sektörde derinleşmeye yöneliyor. Sanayi şirketlerimizin ürün kabiliyetlerini artırması gerekiyor. Ayrıca dünyada hangi pazarların in, hangilerinin out olduğunu algılamamız lazım. İSO’nun mesleksiz Türkiye’ye meslek kazandırma çabası bütün Türkiye’ye yayılmalı. Koronavirüs salgını sebebiyle dünyada bazı ülkeler stratejilerini değiştirmeye başladı. Mesela Çin’de üret, batıda tüket dönemi bitiyor. Emek artık bu kadar ucuz değil. Onlar da ölçek ekonomisi yerine uzmanlaşmaya doğru bir kırılım gösterdi. Bu da beraberinde, kendi ifadeleriyle, 2025 Strateji Belgesinde 15 sektörde dünya liderliğini ele geçirecekler. Bunlar içinde otomotiv, kimya, makine ve pek çok sektör var. En büyük tehlike Almanya gibi ülkelerin yaptığı tutumdur. Avrupa Birliği 2.0’ı üretme noktasında gayret depolanırken bizim sanayinin sadece kendi içindeki değişime bakıp gününe göre değil, yarının dünyasına doğru bir pozisyon alması gerekiyor. Dünyada bu sektör iyi, bu sektör kötü tartışması yavaş yavaş kalkmaya başladı. Hangi sektörde hakimsen, güçlüysen orada derinleşme noktasında bize işaretler veriliyor. Araştırma konusunda Türkiye çok şükür bir yerlere geldi. Yasamız yoktu, var ettik. Kaynağımız yoktu, onu da yaptık. Artık dünyadaki “ar” kısmı, araştırma kısmından ziyade “ge” kısmı, geliştirme kısmına doğru bir ağırlık var. En büyük 233 İstanbul Sanayi Odası firmamız bu konuyla ilgili bir kaygı taşımıyor. Şimdi o zaman yeni normale hazırlananlarımıza aferin ama eski anormale döneceklerini zannedenlere de yazık olacak. Çünkü gelmekte olan dünya 2019’daki yaşadıklarımızdan, 2020’de başımıza gelenlerden sonra çok daha kırılgan, çok daha güçlü bir rekabet yapısını Türkiye’ye getirmeye çalışıyor. MECLİSSANAYİNİN ÇARKLARI YENİDEN DÖNÜYOR Pandemi krizi nedeniyle yavaşlayan üretim haziran ayında yeniden ivmelendi. Sanayicimiz üretmeye devam ediyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 nedeniyle üretimde, tedarik zincirinde ve lojistikte büyük sıkıntılar yaşanırken Türk Sanayicisi üretim kabiliyeti, altyapısı ve öngörüsüyle bu krizi de fırsata çevirmeyi başardı. Şeyhli Mah. Şüheda Cad. No: 33 Pendik – İstanbul/TURKİYE TEL: 0 216 595 12 41 / 0 850 64 00 967 – Y N R www.mpyenerovunc.com / info@mpyenerovunc.com TÜRK SANAYİSİ PANDEMİDEN GÜÇLENEREK ÇIKIYOR…Next >