< Previous32. GRUP 68 EKİM 2020 K auçuk ve Kauçuk Teknolojileri Sanayii Meslek Komitesi’ne üye firmalar kauçuktan iç ve dış lastiklerin imalatını gerçekleştiriyor. 32. Grup Üyeleri kauçuktan tüp, boru ve hortumların imalatı ile giyim eşyası ve giysi aksesuarları, süpürge ve fırçalar, ayakkabı/bot tabanlarının imalatını yapıyor. İSO’da 140 üye ile temsil edilen 32. Grup Kauçuk ve Kauçuk Teknolojileri Sanayii’nin üye sayısı ise beş kişi. 32. Grup, İSO Meclisi’ne iki üye gönderiyor. İSO Meclis Üyeleri, Özcan Doğu Kaya ve Haluk Kürkçü’den oluşuyor. Başkanlığını Fahriye Yüksel’in yaptığı Kauçuk ve Kauçuk Teknolojileri Sanayii Meslek Komitesi’nde şu temsilciler yer alıyor: 32. Grup Kauçuk ve Kauçuk Teknolojileri Sanayii Meslek Komitesi’nden sektörün gündeminde olan konu başlıkları ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldık. ÖZCAN DOĞU KAYA DERBY KONVEYÖR BANT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi HALUK KÜRKÇÜ BRİSA BRIDGESTONE SABANCI LASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meclis Üyesi İLKER CENK GÜLER DENİZ KAUÇUK VE AKSESUAR SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı FAHRİYE YÜKSEL VİZYON KAUÇUK VE KAPLAMA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Meslek Komitesi Başkanı KAMİL BERAT ÖZTİMUR ARSAN KAUÇUK PLASTİK MAKİNE SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Meslek Komitesi ÜyesiMESLEK KOMİTELERİ İSO SANAYİ 69 Haluk Kürkçü Meclis Üyesi BRİSA BRİDGESTONE SABANCI LASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Türkiye lastik sektörü dünyanın önde gelen oyuncularından biri. Dünyanın pek çok ülkesine uluslararası standartta ihracat yapan sektörümüz kalite ve verimlilikte oldukça rekabetçi bir konumda. Sektörümüzün güçlü bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Elbette, içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü dönem nedeniyle küresel pazarlarda meydana gelen gelişmeler, sektörümüzü de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. En önemli gündem maddemiz, her şeyden önce, insan sağlığını birincil öncelik olarak belirleyerek operasyonlarımızın devamlılığını sağlamak, paydaşlarımızla ve değer zincirimizle dayanışma halinde bu süreci en iyi şekilde yönetmek. Tüm fabrikalarımızda ve lokasyonlarımızda sıkı bir şekilde önlemlerimizi takip ediyoruz. Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için yaptığımız çalışmalar sonucunda İzmit ve Aksaray fabrikalarımız için Türk Standardları Enstitüsü’nün “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” için denetimleri başarıyla tamamladık. Diğer yandan sahada ve bayilerimizin mağazalarımızda da sağlık önlemlerini birincil öncelik olarak belirlerken, mobil servis, ücretsiz araç dezenfeksiyonu gibi hizmetlerimizle de müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik uygulamaları hayata geçiriyoruz. Kamil Berat Öztimur Meslek Komitesi Üyesi ARSAN KAUÇUK PLASTİK MAKİNE SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İçinden geçmekte olduğumuz pandemi dönemini en az etki ile atlatmak için gerek çalışan sağlığı gerekse tedarik sürekliliği için gerekli önlemleri aldık. Tüm bu çabamız sırasında sektörel olarak iç kaynaklı sorunlarla mücadele ediyoruz. Kauçuk sektörü ham madde alımının hemen hemen tamamını yurt dışından temin etmek durumunda. Petrol fiyatlarında ve kurlardaki dalgalanmalar maliyet girdilerinde belirsizliklere yol açıyor. Bunun yanında üretimde kullanmak zorunda olduğumuz proses yağlarının fiyatlarına eklenen ÖTV ve GEKAP uygulamaları maliyetlerimizi olumsuz yönde etkiliyor, rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Bu zor şartlar altında hem yurt içinde sanayiyi destekliyoruz hem de ihracat odaklı çalışarak, ekonomiye katma değer sağlamaya devam etmeye çalışıyoruz. Sektörel olarak yaşadığımız önemli sorunlardan biri de yetişmiş eleman konusudur. Kauçuk sektöründe tecrübeli, eğitimli eleman eksikliği, ürün kalitesini ve AR-GE potansiyelini olumsuz etkiliyor. Kaliteli üretime önem veren sektör firmalarını en fazla zorlayan, hatta üzen diğer bir konu, idareler tarafından hazırlanan şartnamelere uygun üretim yapıldığının yeterli ve uygun kontrolünün sağlanamamasıdır. İlker Cenk Güler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı DENİZ KAUÇUK VE AKSESUAR SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Kauçuk sektörü ham madde tedariki bakımından dışa bağımlı bir sektör olmasına rağmen yarattığı katma değer ve sağladığı istihdamın yanı sıra tedarikçisi olduğu otomotiv, beyaz eşya, inşaat, savunma sanayi vb. lokomotif sektörler için kritik ve önemli sektörlerden biridir. Bilhassa pandemi döneminde hemen her sektörde olduğu gibi kauçuk sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın işlerinde de ciddi daralmalar ve buna bağlı sıkıntılar oluştu. Bu süreçte arz talep dengesinin bozulması, üretim faaliyetlerinin bir süre durmak zorunda kalması ve sonrasında yeni normale alışma süreci firmalarımızı her anlamda zorladı ve zorlamaya devam ediyor. Bunlardan bağımsız ÖTV ve GEKAP gibi konular da hep dile getirildiği gibi sektörümüzü olumsuz etkileyen başlıklardır. Ürün bazında baktığımızda da son kullanıcıya hitap eden oto paspası vb. bazı ürünlerimiz mikro ihracatta ağırlık limitine takıldığından mikro ihracatın avantajlarından ve potansiyel ihracat müşterilerinden yararlanamıyor. Bu konunun gündeme gelmesi ve ağırlık limitinin 1.000 kg olarak belirlenmesi bu potansiyelden yararlanmamıza ve ihracatımıza olumlu katkı sağlayacak. Tüm bunların yanı sıra ekonomide döviz esaslı yaşanan olumsuzluklar ve kurlardaki aşırı artış dışa bağımlı sektörümüzde maliyetlerimize olumsuz etki ediyor. ARAŞTIRMA Haber 70 EKİM 2020 ÜRETİM VE TÜKETİMİN YENİ NORMAL YENİ NORMAL KODLARI Koronavirüs salgını, ekonomiden siyasete, eğitimden tüketime tüm alanlarda köklü değişimler yaratıyor. Hem işletmeler hem de tüketiciler, dijitalleşmenin önemini daha net bir şekilde görebiliyor. Üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştiren tüketiciler, yeni dönemde daha çok bilgi teknolojilerinin hizmetlerinden yararlanmayı hedefliyor. Bu konuda yapılan araştırmalara göre, döngüsel ekonomiye olan ilginin artacağı yeni dönemde kurumsal değişimlerin temelinde sürdürülebilir teknolojilerin olacağı belirtiliyor. Şirketlerin gelecek iki yıllık dönemde özellikle bulut bilişim, yapay zeka ve nesnelerin interneti alanlarına yatırım yapması bekleniyor. İSO SANAYİ 71ARAŞTIRMA Haber 72 EKİM 2020 S on yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan ve yeni ekonomi olarak ifade edilebilen gelişmeler, tüm ekonomik birimleri derinden etkiliyor. Bilgi, üretim faktörü olarak kullanırken üretimde azalan verimler kanunu yerine artan verimler kanunu geçerli oluyor. Yeni ekonomi ile geleneksel üretim daha verimli kılınırken yeni ekonomi, sayısal mal ve hizmet üretimi gerçekleştirilerek üretim kavramının kapsamı genişliyor. Yeni ekonomide sayısal mal ve hizmetler hızla tüketim kalıbı içinde yerini alırken online tüketici davranışları oluşmaya başlıyor. Yeni ekonomide bilgi ve iletişim teknolojileri, piyasaların yapısını değiştiren bir güç olarak ortaya çıkıyor. Piyasaya giriş ve çıkış önündeki engeller azalırken bilgiye sahip olabilme kolaylığı rekabeti artırıyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişmesi, ticareti ve işlerin yapılış yöntemlerini değiştirerek, iktisadi ve sosyal hayatta bir dönüşüm yaratıyor. Yeni teknolojiler ekonominin etkinliğini arttırmaya, yeni iş imkanlarının yaratılmasına, teknik ilerlemelerin ve fikirlerin daha kolaylıkla yayılmasına, farklı ülkeler ve bölgelerde yaşayan insanlar ve kurumlar arasında eş zamanlı iletişimin kurulmasına yardımcı oluyor. Tüm bu yaşanan gelişmeler kapsamında üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştiren tüketici, yeni dönemde daha çok bilgi teknolojilerinin hizmetlerinden yararlanmayı hedefliyor. Bu konuda yapılan araştırmalara göre, döngüsel ekonomiye olan ilginin artacağı yeni dönemde kurumsal değişimlerin temelinde sürdürülebilir teknolojilerin olacağı belirtiliyor. Şirketlerin gelecek iki yıllık dönemde özellikle bulut bilişim, yapay zeka ve nesnelerin interneti alanlarına yatırım yapacağı gözleniyor. TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞİYOR Koronavirüs salgınının ekonomiden siyasete, eğitimden tüketime tüm alanlarda köklü değişimler yarattığı görülüyor. Böylelikle hem işletmeler hem de tüketiciler, dijitalleşmenin önemini net bir şekilde izleyebiliyor. Tabii yeni normalle tüketim alışkanları da değişiyor. Hem kullanılan ürünlerde hem de satın alınan kanallarda değişim gözlemleniyor. Süreç içinde son tüketiciye dönen, ev içi tüketime odaklanan, daha büyük hacimli ürünleri hızlı ve hijyenik şekilde teslim eden firmalar, pozitif bir şekilde ayrışıyor. Tüketici alışkanlıklarındaki değişim telekom sektörüne de yansıyor. E-TİCARET ÜÇ KAT BÜYÜDÜ Tüketicinin dilini çok iyi anlayıp ona göre hareket eden markalar e-ticarete yoğunlaşarak, bu dönemi bir fırsata dönüştürmeyi amaçlıyor. Genel olarak evde geçirilen vakit İSO SANAYİ 73 Tüketim Tüketim alışkanlıkları alışkanlıkları değişiyordeğişiyor Tüketim alışkanlıkları yeni normalle değişime uğruyor. Hem kullanılan ürünlerde hem de satın alınan kanallarda değişim gözlemleniyor. Süreç içinde son tüketiciye dönen, ev içi tüketime odaklanan, daha büyük hacimli ürünleri hızlı ve hijyenik şekilde teslim eden firmalar, pozitif bir şekilde ayrışıyor.ARAŞTIRMA Haber 74 EKİM 2020 markalar için değerli olup, onlara yönelik inovasyon ve iletişim önem kazanıyor. Sağlık, hijyen ve bağışıklık konuları burada önemli ölçüde kendini gösteriyor. İhracatta yerel üretim ve yerel kaynakların kullanımı öne çıkıyor. Gıda ve gıdanın izlenebilirliği önemli hale geliyor. Hızlı tüketim ürün satışlarının e-ticaret içindeki payının pandemi öncesine göre büyüdüğü düşünülüyor. Pandemiyle birlikte perakendede bu dönüşümün hızlanarak, e-ticaretin üç kat artığı görülüyor. ÇOKLU KANAL KULLANIMI ARTIYOR Yapılan araştırmalara göre yeni dönemde dijitalleşmenin artacağı düşünülüyor. Ancak tam olarak dijitale geçiş ise beklenmiyor. Çoklu kanal kullanımının olduğu bir döneme geçileceği, şirketlerin dijitale yeni bir iş modeli olarak bakacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, her kanalın alışverişçisinin farklı olduğunu söylerken, ürün ve fiyatta değişikliğe gidilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. SÜRDÜRÜLEBİR TEKNOLOJİLER, İŞ DÜNYASINDA DÖNÜŞÜMÜN TEMELİ OLACAK Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst & Young’ın hazırladığı Covid-19 Sonrası Bilgi Teknolojilerinin Dijital Dünyada Yeni Rolü Raporu, iş dünyası liderlerinin kısa ve orta vadede yeni teknolojilere adaptasyon, dijital dönüşüm ve iş görünümü ile ilgili görüş ve beklentilerini ortaya koyuyor. Türkiye’nin de dahil olduğu 13 ülkeden 600’e yakın şirketin katılımıyla gerçekleştirilen anket sonucu oluşturulan rapora göre; dijital dönüşümde öncü şirketler, teknolojiyi büyümenin itici gücü olarak kullanarak finansal performansta yükseliş kaydediyor. Araştırmaya katılan şirketlerin faaliyet gösterdikleri ana sektörler; tüketici ürünleri ve perakende, enerji, sağlık ve yaşam bilimleri, teknoloji- medya-eğlence-telekomünikasyon, sanayi, finansal hizmetler, eğitim, ulaşım-lojistik ve konaklama sektörlerinden oluşuyor. Raporda, döngüsel ekonomiye olan ilginin artacağı yeni dönemde kurumsal değişimlerin temelinde sürdürülebilir teknolojilerin olacağı vurgulanıyor. Rapor; şirketlerin gelecek iki yıllık dönemde özellikle bulut bilişim, yapay zeka, nesnelerin interneti alanlarına yatırım yapacaklarına işaret ediyor. UZAKTAN ÇALIŞMA KALICI HALE GELEBİLİR Rapora göre; Covid-19 ile birlikte zorunlu olarak kullanılan uzaktan çalışma uygulaması salgından sonra kalıcı olma sinyalleri veriyor. Türkiye’deki şirketlerin yalnızca yüzde 57’sinde salgın öncesi uzaktan çalışma politikası bulunuyordu. Salgın ile birlikte şirketlerin yüzde 72’si tüm ofis çalışanları ile birlikte, yüzde 28’i ise kısmi olarak uzaktan çalışmaya geçiş yaptı. Bununla birlikte ankete katılan üst düzey yöneticilerin neredeyse tamamı (yüzde 95), salgından sonra da uzaktan çalışma uygulamasının devam edeceğini düşünüyor.İSO SANAYİ 75 UZAKTAN ÇALIŞMA MALİYETLERİ AZALTMAK İÇİN FIRSAT YARATIYOR Salgının uzaktan çalışma uygulamasıyla ilgili şirketlerin tutumlarını bu denli hızlı değiştirmesinin bir diğer nedeninin bilgi teknolojileri ve gayrimenkul maliyetlerinin azaltılmasına olan etkisi olduğu ifade ediliyor. Ankete Türkiye’den katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 76’sı iş süreçlerinin eskisinden daha verimli olduğunu belirtiyor. Ayrıca, üst düzey yöneticilerin yüzde 71’i de uzaktan çalışmayı maliyet azaltma için bir fırsat olarak gördüğünü ifade ediyor. DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZ KAZANIYOR Rapora göre; şirketler müşterilerinin ihtiyaçlarına ve değişen taleplerine cevap verebilmek için dijital dönüşüm planlarını hızlandırmayı planlıyor. İş süreçlerinin dijitalleşmesiyle zaman ve mekan kavramlarından bağımsız bir şekilde çalışılmasına olanak tanıyan uygulamaların şirketlerin politikalarında kalıcı olarak yer bulacağı öngörülüyor. Türkiye’deki şirketlerin salgın sonrası öncelik vereceği konular arasında yüzde 75 ile ilk sırada dijital dönüşümü yaygınlaştırma yer alıyor. Bilgi güvenliğinin iyileştirilmesi yüzde 71 ile şirketlerin öncelik vereceği ikinci konu olarak öne çıkarken, uzaktan çalışma deneyiminin iyileştirilmesi yüzde 60 ile üçüncü, dijital iş sürekliliğinin sağlanması ise yüzde 57 ile dördüncü sırada yer alıyor. VERİ ANALİTİĞİ VE İLERİ ANALİTİK YATIRIMLARI ARTACAK Uzaktan çalışma uygulamaları ile birlikte artış gösteren bulut tabanlı sistem yatırımlarının, çalışan deneyimini iyileştirmek, kullanım kolaylığı ve maliyet avantajı gibi sebepler ile ilerleyen dönemde de devam edeceği öngörülüyor. Türkiye’de önde gelen firmaların bilgi teknolojileri liderlerinin gelecek iki yıl içinde önceliklendirmeyi planladıkları yatırımlar sırasıyla; veri analitiği ve ileri analitik, bulut, yapay zeka, nesnelerin interneti, akıllı süreç otomasyonu ve mobilite alanlarından oluşuyor. YENİ TEKNOLOJİLER YETENEK YÖNETİM YAKLAŞIMLARINI DA DEĞİŞTİRİYOR Raporda bilgi teknolojileri bünyesinde değişen teknolojiler ile aynı doğrultuda ihtiyaç duyulan yetkinlikler ve iş modellerinin de değiştiği ifade ediliyor. Yeni normalden etkilenen iş yapış şekilleri sonucunda değişen süreçlere ve kullanılan araçlara paralel olarak ihtiyaç duyulan yetkinlikler farklılaşıyor. Farklı teknolojilere yapılacak yatırımlar sonucunda, şirketler ihtiyaç duyulan yeteneği kurum içine çekmek ve mevcut yeteneklerini bu doğrultuda geliştirmek için yetenek yönetim yaklaşımlarını geliştirmeyi hedefliyor. Türkiye’de öncü kuruluşlar dijital dönüşüm sürecini hızlandıracak değerlerin şirkete kazandırılması konusunda çeşitli adımlar atıyor. Şirketlerin yüzde 77’si yatırım yapılması gereken alanları tespit etmek için GAP analizi ile personelin ihtiyaçlarını tespit ediyor. Yüzde 32’si dijital dönüşüm için doğru yeteneği kazanmak adına yeni bir işe alım stratejisi deniyor. Yüzde 15’i personeli yeni ve ilgili beceriler öğrenmek konusunda cesaretlendirmek için yeni teşvikler tasarlıyor. Yüzde 12’si ise tüm personel için zorunlu yeni eğitim programları planlıyor.DÜNYANIN YÜKSELEN EN İYİ 100 EKOSİSTEMİ ARASINDA GİRİŞİMCİLİKTE GİRİŞİMCİLİKTE İSTANBUL ZİRVEYİ İSTANBUL ZİRVEYİ ZORLUYORZORLUYOR 76EKİM 2020 MERCEK StartupDünyanın önde gelen girişimcilik araştırma kurumu Startup Genome’un Dünyanın Yükselen En İyi 100 Ekosistemi sıralamasında İstanbul 16’ncı sırada yer aldı. Dubai, Moskova ve Brüksel gibi birçok büyük şehri geride bırakan İstanbul’un başarısı için Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Twitter hesabından teknoloji tabanlı girişimlerde hedeflerin yüksek olduğunu söyledi. İSO SANAYİ77Next >