< PreviousKAPAK İSO 500 Büyük 46 HAZİRAN 2021 “TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.” 20 milyar 719 milyon liralık üretimden satışlarıyla sekizinci sırada iken, “Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.” 16 milyar 976 milyon liralık üretimden satışlarıyla dokuzuncu oldu. “İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.” ise 16 milyar 910 milyon lira ile onuncu sırada bulunuyor. TÜRKİYE’NİN İHRACATI 169.7 MİLYAR DOLARA GERİLEDİ Konuşmamın başında, Covid-19’un hayatın her alanında yarattığı negatif etkiyi İSO 500’ün de bazı verilerinde gördüğümüzü söylemiştim. İSO 500’ün ihracat performansını gösteren bu tabloda bunu en somut şekilde görüyoruz. 2020 yılı küresel ticaret ve ihracat açısından zor bir yıl oldu. Bu zor yılda Türkiye’nin ihracatı yüzde 6,2’lik düşüşle 169.7 milyar dolara geriledi. Sanayi sektörü ihracatı da yüzde 6,6’lık düşüşle 163,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İSO 500’ün ihracatı ise bunların da üstünde yüzde 12,8 gerileyerek 64.1 milyar dolar oldu. 2020 yılında İSO 500’ün ihracat performansı Türkiye’nin genel ve sanayi ihracat performansından bir ölçüde olumsuz ayrışsa da yine de İSO 500, Türkiye ihracatı içinde oldukça önemli bir ağırlığa sahip. 2020 yılında İSO 500 Türkiye ihracatının 37,8’ini, sanayi sektörü ihracatının ise yüzde 39,2’sini gerçekleştirdi. İHRACAT YAPAN KURULUŞ SAYISI 2020 YILINDA 465 2000’li yılların ortalarından itibaren 460 bandında seyreden ihracat yapan kuruluşların sayısı 2020 yılında da 465 oldu. İSO-Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2020 araştırma sonuçları, görüldüğü üzere bu yıl da bizlere son derece aydınlatıcı ve ekonomimizin temel meselelerine ilişkin ufuk açıcı bilgiler veriyor. Şimdiye kadar yayınlanan 50’yi aşkın rapor gibi bu çalışmamız da ekonomi tarihimizin en önemli kaynaklarından biri olmak üzere raflardaki yerini alacak. Bu sonuçlara bakarak bizim ilgili mercilere iletmek istediğimiz mesaj şu: İSO 500 Büyük’ün 2020 sonuçları ekonomimizin sanayi gibi güçlü bir sacayağının olduğunu belki kambiyodan para kazanıyor ama hala dövizden kaynaklanan kaybın, yüksek olduğu gözden kaçırmamalı. Japon Nikkei Gazetesi / Sinan Tavşan Bu yıl hangi sektörlerin faaliyet karı önde gitti öğrenebilir miyiz? Sektör bazında isim verebilir misiniz? Prensip olarak sektör ve firma bazlı yorum yapmayı uygun bulmuyoruz. İSO 500’ün en temel noktası, genel bir havuz değerlendirmesidir. O nedenle sektör bazlı verdiğimiz bilgi zaten sunumumuzda görülüyor. Dünya Gazetesi / İmam Güneş İhracatçı sayısında artış olduğunu görüyoruz. Buradaki şirketlerin eğilimini neye göre yorumluyorsunuz? Acaba şirketlerin, enflasyon, yüksek kur gibi kriterlerden dolayı çareyi ihracatta bulduğunu söyleyebilir miyiz? İhracat Türk sanayisinin olmazsa olmazıdır. Ayakta kalabilmek için ve rekabet edebilir bir üretim gücü oluşturabilmek için şirketlerimizin hepsinin dış pazarda mutlaka var olması, rekabet edebilir bir ürün üretmesi gerekiyor. Sadece iç pazara dönük bir üretimle, çok butik bir iş yapmıyorsanız bu güçlü rekabet dünyasında sürekli sürdürülebilir bir başarı üretebilmeniz çok kolay değil. Güçlü bir sanayi firması olmak istiyorsanız mutlaka ve mutlaka dış pazarlarda yer almalısınız. Herkes bir pazar bulabilmek, bir pazarda var olabilmek için imkanlarını zorluyor. Bu da oldukça sevindirici. Firmalarımız bu özgüvenini her geçen gün artırarak imkanlarını zorlayabilmesi sevindirici. Ham madde konusu ise geçtiğimiz beş altı aydan beri gündemimizde yer alıyor. İstanbul Sanayi Odası olarak bu konuda öncü çalışmalar yaparak üyelerimizi bilgilendiriyoruz. Sorunu Ankara’nın gündeminde sıcak tutmaya gayret ediyoruz. Finans piyasalarında bollaşan paraların spekülatif amaçlı bu piyasalarda yer alması ve gerçek talebin çok ötesinde bir finans talebiyle fiyat hareketlerinin oluşması, Çin faktörü, pandemi nedeniyle belirli bir dönem belirli sektörlerde belirli ham madde alanlarında işin durması, sorunu tetikliyor. Pandemi sonrası insanların eve kapanmasıyla birtakım temel ürünlerdeki olağanüstü artış yaşandı. Sanayicimiz her türlü iç ve dış zorluğa rağmen, üretimini aksatmadan sürdürme başarısını gösterebildi. Bu soru vesilesiyle bu başarıyı gösteren tüm sanayicilerimiz, sanayimizi yöneten değerli yöneticilerimizi ve de çalışan tüm değerli çalışma arkadaşlarımızı, mavi yakalı, beyaz yakalı kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Türkiye bu dönemde sanayide bir zafer kazanmıştır. İSO SANAYİ 47 ortaya koyuyor. Ancak bunun sürdürülebilir kılınması adına dünün sonuçlarını güncel gelişmeler ve veriler ışığında da değerlendirmeliyiz. Bu anlamda İSO-Markit işbirliği kapsamında açıklanan İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine baktığımızda, özellikle son birkaç aydır ülkemizin dünya sanayi verilerinden negatif ayrıştığını görüyoruz. Geçen yıl dünyanın sanayiden aldığı güç ister istemez Türkiye’yi de olumlu yönde etkilemişti. Ama bu yılın PMI değerlerine baktığımız zaman geçen seneki olumlu tablonun Türkiye açısından aynı istikamette Halka Açık Kuruluşlar Sayısı [Adet]KAPAK İSO 500 Büyük 48 HAZİRAN 2021 İhracat Yapan Kuruluş Sayısı [Adet] gitmediğini izliyoruz. Açıklanan son Nisan 2021 PMI verilerine baktığımızda, 55,8 olarak ölçülen Küresel İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) son 11 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış görünüyor. En büyük ihracat pazarımız olan Euro bölgesi PMI endeksi de 62,9’luk seviyesi ile 24 yıllık veri geçmişinin rekoruna imza atıyor. Buna karşın Türkiye PMI endeksinin nisanda 50,4’lük seviyesiyle dünyadan negatif ayrışmasını her kesimin dikkate alması gerektiğini düşünüyorum. Dünya sanayisi, 2009 yılından bu yana en olumlu günlerini yaşarken, global kıyaslama yapabilme noktasında en değerli ve güvenilir marka olan ve imalat sektöründe 34 ekonomide ölçülen PMI verilerinde performansı en düşük dördüncü ülke KAPAK İSO 500 Büyük 50 HAZİRAN 2021 olduğumuzu göz ardı etmememiz gerekiyor. Bunun temel sebeplerine mutlaka inmeliyiz. Bu konuda enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzluklar en temel iki neden olarak sıralanabilir. Öte yandan yurt dışından gelen hammaddelerin fiyatlarında yaşanan yüksek boyutlu artışlar sanayicimiz üzerinde giderek daha fazla baskı yaratıyor. Bu artışlar, ilave bir işletme sermayesi ve buna bağlı bir finansman ihtiyacı oluşturması bakımından önümüzdeki günler için çok ciddi bir stres kaynağı olacak. Bu yıl sanayicimiz açısından bir başka önemli stres kaynağı da enflasyondur. Biz sanayiciler olarak asla ve asla yüksek enflasyonlu bir ortamda yaşamak istemiyoruz. Enflasyonun toplumlar için de ekonomiler için de sanayiler için de öngörülemezlik, istikrarsızlık olduğuna inanıyoruz. Onun için ne yapıp edip enflasyon mücadelesini mutlaka kazanmalıyız. Çünkü enflasyonun olduğu yerde öngörü olmaz, enflasyonun olduğu yerde uzun vadeli iş yapılmaz. Enflasyonun olduğu ortamda kolay kolay yatırım yapılmaz. Nitekim geçen yıl yatırım teşvik belgelerinde yaşanan yüksek oranlı artışa rağmen, yatırım iştahının fiiliyata dönmediğini son dönemlerde net bir şekilde gözlemliyoruz. Konuşmamın bu son bölümünde İSO 500 sonuçlarına bakarak bir kez daha söylemem gerekirse; Türk sanayicisi, ülkemize karşı olan sorumluluk anlayışı gereği, pandeminin daha ilk gününden itibaren elindeki tüm imkanları en optimum ve enerjik şekilde kullanarak ülkemizin pandemi ile mücadelesinin en ön saflarında başarıyla yerini aldı. Tabii gönül arzu ediyor ki bu başarı, güçlü desteklerle beslenen yeni yatırımlarla dünyadaki her pazarda rekabet edebilir boyutta gelişebilsin. Sanayimiz, Türkiye’nin ihtiyacı olan kaliteli büyümeye, Türkiye’nin ihtiyacı olan ihracata daha yüksek ve daha kaliteli katkı sağlayabilsin. Özellikle de ileri teknoloji tarafı önemsenen, daha katma değerli bir sanayi altyapısına, sanayi gücüne ulaşabilsin. Böyle bir fırsat penceresinin oluşturulması halinde, umuyor ve inanıyorum ki; gelecek yılların İSO 500’leri bugünkünden daha olumlu, daha güçlü, daha sürdürülebilir tablolarla çıkabilecek.” 500 Büyük Sanayi Kuruluşunun Türkiye Sanayi İhracatı İçindeki Payı (%)İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclisinde yaptığı konuşmada İSO 500 Büyük bağlamında ekonominin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özelikle son üç yıldır yeniden hayatımıza giren yüksek enflasyon ile finansmanın sanayici için ciddi bir stres kaynağı olabileceğini vurguladı. Bahçıvan, “Dünya sanayisi, 2009 yılından bu yana en olumlu günlerini yaşarken, 34 ekonomide ölçülen PMI verilerinde performansı en düşük dördüncü ülke olduğumuzu göz ardı etmememiz gerekiyor. Bunun temel sebeplerine mutlaka inmeliyiz. Bu konuda enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzluklar en temel iki neden olarak sıralanabilir. Bu iki faktör, sanayimiz açısından önümüzdeki günler için çok ciddi bir stres kaynağı olabilir” dedi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: BU YIL SANAYİNİN ÜZERİNDE İKİ STRES KAYNAĞI OLABİLİR ENFLASYON VE FİNANSMAN İSO MAYIS MECLİSİNDE İSO 500 BÜYÜK KONUŞULDU 52 HAZİRAN 2021 MECLİSİ stanbul Sanayi Odası’nın (İSO) mayıs ayı Meclis toplantısı, 26 Mayıs 2021 tarihinde video konferans yöntemiyle yapıldı. İSO Meclis Başkan Yardımcısı Serdar Urfalılar tarafından açılan ve sonrasında İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından yönetilen İSO Meclisi’nin ana gündem maddesi “Pandemi Sürecinde İSO 500 Büyük Araştırma Sonuçlarının Sanayimiz ve Ekonomimiz Açısından Değerlendirilmesi” oldu. Toplantıda Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel ve Besfin Finansal Danışmanlık CEO’su Ferda Besli’nin katılımıyla bir panel düzenlendi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan İSO Meclisinde yaptığı konuşmada İSO 500 Büyük bağlamında ekonominin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken özellikle bu yılın PMI verilerinin Türkiye açısından ne ifade ettiğine değindi. İSO 500 Büyük’ün 2020 sonuçlarının ekonomimizin sanayi gibi güçlü bir sacayağının olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Bahçıvan, bunun sürdürülebilir kılınması adına dünün sonuçlarını güncel gelişmeler ve veriler ışığında da değerlendirmeleri gerektiğini belirtti. Bu anlamda İSO-Markit iş birliği kapsamında açıklanan İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre, özellikle son birkaç aydır Türkiye’nin dünya sanayi verilerinden negatif ayrıştığına dikkat çeken Bahçıvan, geçen yıl dünyanın sanayiden aldığı gücün ister istemez Türkiye’yi de olumlu yönde etkilediğini anlattı. Dünyadaki birçok ülke ve bölgede bu yıl PMI endeksleri tarihi seviyelerde bulunurken Türkiye PMI endeksinin nisanda 50,4’lük seviyesiyle dünyadan negatif ayrışmasını her kesimin dikkate alması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Bahçıvan, “Dünya sanayisi, 2009 yılından bu yana en olumlu günlerini yaşarken, global kıyaslama yapabilme noktasında en değerli ve güvenilir marka olan ve imalat sektöründe 34 ekonomide ölçülen PMI verilerinde performansı en düşük dördüncü ülke olduğumuzu göz ardı etmememiz gerekiyor” dedi. İSO SANAYİ 53Bunun temel sebeplerine mutlaka inilmesi gerektiğine dikkat çeken Bahçıvan, sanayici açısından bu yılın iki temel noktasında stres kaynağı yaratabileceği uyarısında bulundu ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzluklar en temel iki neden olarak sıralanabilir. Öte yandan yurt dışından gelen hammaddelerin fiyatlarında yaşanan yüksek boyutlu artışlar sanayicimiz üzerinde giderek daha fazla baskı yaratıyor. Bu artışlar, ilave bir işletme sermayesi ve buna bağlı bir finansman ihtiyacı oluşturması bakımından önümüzdeki günler için çok ciddi bir stres kaynağı olacak. Bu yıl sanayicimiz açısından bir başka önemli stres kaynağı da enflasyon. Biz sanayiciler olarak asla ve asla yüksek enflasyonlu bir ortamda yaşamak istemiyoruz. Enflasyonun toplumlar için de ekonomiler için de sanayiler için de öngörülemezlik, istikrarsızlık olduğuna inanıyoruz. Onun için ne yapıp edip enflasyon mücadelesini mutlaka kazanmalıyız. Çünkü enflasyonun olduğu yerde öngörü olmaz, enflasyonun olduğu yerde uzun vadeli iş yapılmaz. Enflasyonun olduğu ortamda kolay kolay yatırım yapılmaz. Nitekim geçen yıl yatırım teşvik belgelerinde yaşanan yüksek oranlı artışa rağmen, yatırım iştahının fiiliyata dönmediğini son dönemlerde net bir şekilde gözlemliyoruz.” “PANDEMİ, İSO 500 BÜYÜK TAKVİMİNİ DE ETKİLEDİ” Bahçıvan, pandeminin geçen yıl 500 Büyük’ü açıklama takvimlerini de olumsuz etkilediğini söyleyerek bu konudaki çalışmalarından söz etti. Son yıllarda büyük emeklerle önce hazirana sonra mayısa çektikleri 500 Büyük’ü açıklama takvimlerini, geçen yıl pandemi koşullarında maalesef temmuz ortasına ötelemek zorunda kaldıklarını hatırlatan Bahçıvan, bu yıl da aynı koşullar sürmesine rağmen başta Ekonomik Araştırmalar ve Kurumsal Finans Şubesi olmak üzere danışmanların özverili ve titiz katkılarıyla açıklama tarihini yine öne 54 HAZİRAN 2021 MECLİSM ayıs ayı Meclis toplantısında İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, toplantıda gündeme ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Pandemi şartlarında 2020’yi yüzde 1,8 büyümeyi başardık. G20 ülkeleri arasında Çin’den sonra büyüyen ikinci ülkeyiz. Sanayicilerimiz Türk lirasının değer kaybı, enflasyon, faiz ve finansman yükü gibi sorunlarla mücadele ediyor. Kredilerin sanayi dışı sektörlere yönelmesi bizim için bir sorun teşkil ediyor. Yüksek ham madde ve emtia fiyatları istediğimiz performansa ulaşmamızı engelliyor. AR-GE harcaması yapan kuruluş sayısı 2013’ten bu yana kademeli olarak artıyor. Büyüme ve istihdam artışının nasıl sağlanacağı konusunda henüz net bir şeyler duymadık. Toparlanma için aksiyon almakta geç kalmaktan korkuyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı, izlememiz gereken bir konu çünkü sanayi devrimi kadar yapısal köklü dönüşümü getirecek bir süreç. Salgın sonrası dünyada sadece fiyat değil, hukuk sistemleri ve iş birliği tercihlerinin yapılacağı bir dönem başlıyor. Dijitalleşme konusunda ise tüketicilerin dijital dünyaya entegrasyonu yüksek ama sanayicilerimizin değil. Bunu önceliklendirmek elbette kolay değil ama göz ardı etmemiz de mümkün değil.” “PANDEMİ ŞARTLARINA RAĞMEN BÜYÜMEYİ BAŞARDIK” İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay: çekmeyi başardıklarını anlattı. 26 Mayıs’ta İSO 500’ü açıklamış olmalarının araştırmayı şimdiye kadarki en erken tarihte açıklama gururunu kendilerine yaşattığını belirten Bahçıvan, bilgiye erken ulaşmanın son derece önemli olduğu çağımızda, bu değerli hazineyi paylaşmalarında emeği geçen herkese teşekkür etti. Bahçıvan, “İSO 500 Büyük’ün 50’nci yıldönümünden bu yana her yıl eski sayılarımızdan birini geçmişi yad etmek amacıyla paylaşıyoruz. Bu vesile ile o dönem Odamızın Yönetim Kurulu Başkanı olan Ertuğrul Soysal’ı Rahmetle anarken bu çalışmalara emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi. “DÜNYA EKONOMİSİ YÜZDE 3,3 KÜÇÜLDÜ” 2020 yılında yaşanan salgının dünyanın tüm ekonomileri üzerinde olumsuz bir etki yarattığını dile getiren Bahçıvan, 2020 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3,3 ile son 10 yılların en sert küçülmesini yaşadığını ve daralmanın hemen hemen tüm bölge ve ülkelerde hissedildiğini kaydetti. Bahçıvan, dünyanın en büyük ekonomisi ABD’deki küçülme yüzde 3,5, Euro Bölgesi’ndeki küçülme ise tarihi bir seviyede, yüzde 6,6 olarak gerçekleşirken Japonya’dan Hindistan’a, Brezilya’dan Rusya’ya kadar hissedilen bu ekonomik küçülmeye karşın Türkiye’nin yüzde 1,8 ile dünyada pozitif büyüme performansı gösteren az sayıda ülkeden biri olduğuna dikkat çekti. Bu noktada Türkiye’nin büyümesi içinde sanayimizin yeri ve önemine değinen Bahçıvan, 2020 yılında ekonomi yüzde 1,8 büyürken, sanayi sektörünün yüzde 2 ile daha güçlü bir performans ortaya koyduğunu ve bu zor koşullarda sanayinin yaptığı katkının her türlü takdire değer olduğuna işaret etti. Bahçıvan, Türkiye sanayisinin daha önce, farklı zamanlarda birçok sektörün sıkıntılar yaşadığı zorlu dönemlerde olduğu gibi; bu salgın döneminde de çok daha hassas ve sorumlu davranarak üretimini devam ettirdiğinin altını çizdi. İSO SANAYİ 55Next >