< PreviousKAPAK 15. Sanayi Kongresi 38 OCAK 2022 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KALKINMA STRATEJİLERİNİN MERKEZİNE BİLİNÇLİ OLARAK KONMALI İstanbul Sanayi Odası’nın 15. Sanayi Kongresi’nin ikinci konuk konuşmacısı olan İş Alanında Küresel Düşünce Lideri, Ödüllü Yazar, Yönetim Kurulu Üyesi/Başkanı Marga Hoek, liderlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini, stratejilerinin merkezine bilinçli olarak konulması gerektiğini söyledi. Tutarlı olmak gerektiğine dikkat çeken Hoek, bir yandan sürdürülebilir yolculuğa çıkıp bir yandan da havayı kirleten dizel arabamızla yolumuza devam edemeyiz” dedi. Her şeyden öte hesap verebilir olmamız gerektiğine işaret eden Hoek, söylediğimizin, yaptığımızın objektif ve materyalize olması gerektiğini belirtti. İ stanbul Sanayi Odası’nın 15. Sanayi Kongresi’nde Sürdürülebilir İş Alanında Küresel Düşünce Lideri, Ödüllü Yazar, Yönetim Kurulu Üyesi/Başkanı Marga Hoek, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde İş Dünyası için Fırsatlar başlıklı bir sunum yaptı. Hoek’in konuşması Kongre katılımcıları tarafından ilgiyle takip edildi. “Bir şeyleri değiştirme ve en iyi g irişimci olma hedefiniz varsa hem iyi iş yaparsınız hem de çok pozitif bir etki yaratırsınız” diyen Hoek, iş dünyasının böyle bir gücü olduğuna dikkat çekti. Tek başına iş dünyasının bir şey yapamayacağını ancak birlikte hareket edildiğinde çok büyük gücün ortaya çıktığını anlatan Hoek, dünyanın en büyük 100 ekonomi arasında 69’unun ülkelerin değil şirketlerin olduğunu belirtti. Tabii bu durumun çok fazla sorumluluğu da beraberinde getirdiğini kaydeden Hoek, iş dünyasının da giderek bu sorumluluğu üstlendiğini söyledi. Sürdürülebilir hedefler için 2015’te yola çıktıklarını, 2030 hedefleri için zamanın yarısının geçtiğini ama hedeflerin yarısına bile ulaşamadıklarını kaydeden Hoek, bu yüzden çok daha hızlı, büyük ölçekli ve radikal değişimler yapılması gerektiğine dikkat çekti. Karbon emisyonunun durdurulması gerektiğine işaret eden Hoek, “Ancak herhangi bir ek karbon zararı vermesek bile hala bir şekilde milyonlarca karbonu, zaten orada olan karbonu yok etmemiz gerekiyor. Bunları ortadan kaldırmazsak, ek bir emisyon yapmasak bile iklimle ilgili hedefleri karşılayamıyoruz. Dolayısıyla şirketlerin düşünme biçimi şöyle olmalı; biz çözümün parçası olmak istiyoruz, problemin parçası olmak istemiyoruz. Çözümün parçası olmak için de pozitif etkiye geçmek gerekiyor. Şimdi bu tabi ki çok büyük bir fırsatı da beraberinde getiriyor. Sadece bir tehdit değil, aynı zamanda büyük bir fırsat” diye konuştu. Sürdürülebilir İş Alanında Küresel Düşünce Lideri, Ödüllü Yazar, Yönetim Kurulu Üyesi/Başkanı Marga Hoek:İSO SANAYİ 39BİR KONGRE KAPAK 15. Sanayi Kongresi 40 OCAK 2022 “1 MİLYON İŞ OLANAĞI YENİ İŞ FIRSATI YARATIYOR” 2080 yılına gelindiğinde 1 milyon yeni iş olanağına kavuşulacağının hesaplandığını anlatan Hoek, dolayısıyla bunun çok büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Ortada büyük fırsatların olduğunu ancak bunların tespitinin çok daha önemli olduğunu kaydeden Hoek, bu büyük fırsatların çok fazla çözümün ihtiyaç olduğu alanlarda görüldüğünü anlattı. Gıda ve tarımda yıllık 750 milyar dolarlık gibi büyük israfın olduğuna dikkat çeken Hoek, “Bunu engellemek için çözüm bulun. İşte sizin için oldukça iyi bir iş senaryosu. Daha fazla gıda üretmemiz ve tarımı iyileştirmemiz gerekiyor. Böylelikle israfı önleyebiliriz” dedi. Şehirlerin, birçok iş fırsatının, çözümünün olduğu bir alan olduğunu söyleyen Hoek, sürdürülebilir konut, sürdürülebilir mobilite, altyapı gibi pek çok konuya dikkat çekti. Enerji materyali, döngüsel ekonomiyle ilgili konuların 4,5 milyar iş fırsatına tekabül ettiğini anlatan Hoek, şöyle konuştu: “Pek çok insan gıdaya erişimdeki zorluktan çok obeziteden ölüyor. Dolayısıyla bu problemi çözmek, sağlıklı gıdayı üretmek, insanların sağlıklarını izlemesine yardım etmek iş dünyası için büyük sıcak fırsat alanları olarak görülebilir. Hepiniz sektördensiniz, endüstridensiniz. İmalat alanındasınız, bir şeyler üretiyorsunuz, araba, elektronik eşya, tarım ürünleri vb. pek çok ürün 2080 yılına gelindiğinde 1 milyon yeni iş olanağına kavuşulacağının hesaplandığını anlatan Hoek, dolayısıyla bunun çok büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Bu fırsatların tespit edilmesi gerektiğine dikkat çeken Hoek, bunların çok fazla çözümün ihtiyaç olduğu alanlarda görüldüğünü anlattı. BÖYLE GEÇTİ İSO SANAYİ 41 imalatına imza atana siz sanayiciler, bu sıcak noktaları, fırsatları yakalayarak döngüsel modele imza atabilirsiniz. Kongreden ayrıldıktan sonra benim için ne gibi fırsatlar var, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle yeni pazarlarla nasıl ilişki içine girebilirim diye düşünmelisiniz. “DÖRDÜNCÜ DEVRİMİN EŞİĞİNDEYİZ” Şu anda dördüncü endüstri devriminin eşiğinde yer aldığımızı söyleyen Hoek, bunun çok heyecan verici olduğunu kaydetti. Dijital teknolojilerin bir araya geldiğini belirten Hoek, şöyle konuştu: “Şu anda iyilik teknolojisiyle ilgili bir kitap yazıyorum çünkü yapabileceklerimiz çok heyecan verici. Bir şekilde pandemi döneminde hastaneler robotlar tarafından temizlenebilir çünkü bunlar enfekte olmuyor. Yapay zekâ, blockchain var, birçok teknoloji mevcut ama hâlâ birçok şirket görüyorum, diyorlar ki teknoloji sektörü bu. Hayır, bu teknolojiler bütün şirketler için geçerli. Boyutu ne olursa olsun, sektörü ne olursa olsun her zaman bunları kullanabilirsiniz.” Yeni kuşağın önemini de unutmamak gerektiğini vurgulayan Hoek, “Greta Thunberg. Her zaman çok öfkeli ama dünyada bütün sahnelerde yer alıyor. Şu anda yalnız da değil. Kendisi dinle diyen tek kişi değil. ‘Ben bu iklim krizine yol açmadım, bu benim üstüme bırakıldı, ben kendim için önümüzdeki kuşaklar için bir gelecek istiyorum ve bu çözülebilir’ diyor. Greta Thunberg sürekli olarak bir konunun altını çiziyor. ‘Fosil yakıtları sübvanse etmek için yılda 5,9 trilyonluk bir yatırım yapıyoruz. Bu gerçek olamaz. Yani jeopolitik, karmaşık durumlar vs. bunların hemen durması gerekiyor’. Ancak sadece istemedikleri veya neye ulaşmak istedikleriyle ilgili eylemlerle kalmıyorlar. Aynı zamanda yine bunlar cüzdanlarıyla oy veren bir kuşak… Tüm bu olanlar ne anlama geliyor? Eğer sürdürülebilir bir hizmet ve ürününüz varsa ve bu şekilde tanınıyorsa ki bu da önemli, o zaman bu hızla büyüyen pazara dokunmanız çok olası. Milenyum jenerasyonu buna daha fazla ödemeye çok daha hazır. Sürdürülebilir ürünler istiyorlar, buna daha fazla para vermeye hazırlar ve böyle şirketlerde çalışmak istiyorlar” diye konuştu. “SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİNDE TUTARLI OLMALI” Liderlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini stratejilerinin merkezine bilinçli olarak yerleştirmesi gerektiğini söyleyen Hoek, “Tutarlı olmak gerekiyor. Bir yandan sürdürülebilir yolculuğa çıkıp bir yandan da havayı kirleten dizel arabamızla yolumuza devam edemeyiz. Ne diyorsak onu da günlük hayatımıza her durumda uyguluyor olmamız lazım. Ancak o zaman insanlar bize inanır ve takip eder. Her şeyden öte hesap verebilir olmalıyız. Söylediğiniz, yaptığınız objektif ve materyalize olmalı. Bunu ölçebilmelisiniz, bu bilgiyi paylaşabilmelisiniz” dedi. Bunun başarmanız durumunda işlerin lehimize işleyeceğini belirten Hoek, ESG’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri raporunun bir fırsat olduğunu anlattı. KAPAK 15. Sanayi Kongresi 42 l OCAK 2022 RİSKLERİ NASIL YÖNETMELİ? SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DÖNÜŞÜMÜNDE “Sanayide Dönüşüm; Riskleri Yönetmek, Fırsatları Yakalamak” panelinde yanıtı aranan soru:İSO SANAYİ l 43 İstanbul Sanayi Odası’nın 15. Sanayi Kongresi’nde “Sanayide Dönüşüm ve Riskleri Yönetmek” başlıklı bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü TV Programcısı Ilgaz Gürsoy’un yaptığı panelde beş önemli isim yer aldı. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin, sanayide dönüşümü ve riskleri yönetmeyi konuştu. KAPAK 15. Sanayi Kongresi İ stanbul Sanayi Odası’nın 15. Sanayi Kongresi’nde açılış konuşmalarının ardından TV Programcısı Ilgaz Gürsoy’un moderatörlüğünde Sanayide Dönüşüm; Riskleri Yönetmek, Fırsatları Yakalamak başlıklı bir panel yapıldı. Panele UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin katıldı. Sürdürülebilirliğin herkes için artık olmazsa olmaz bir konu olduğunu söyleyen TV Programcısı Ilgaz Gürsoy, “Yaşamsal dengelerin bozulması, zaruri hale gelen değişim ihtiyaçları ve bireylerin talebi, sürdürülebilirliği artık hepimiz için vazgeçilmez kılıyor” dedi. Bu noktada Türk sanayicisine büyük görevler düştüğünü kaydeden Gürsoy, el birliğiyle dönüşümün sağlanacağını belirtti. Sanayide Dönüşüm; Riskleri Yönetmek, Fırsatları Yakalamak konusu üzerine panel konuşmacıları ise sırasıyla şöyle konuştu: UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton: “ÖZEL SEKTÖR, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİMDE AKTİF BİR TARAF” UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, Kongre’nin ana teması olan “Başka bir dünya mümkün” yaklaşımının hem zamanlama açısından uygun hem de UNDP’nin de gönülden katıldığı bir tema olduğunu söyledi. Sürdürülebilirlik ile ilgili hedeflerin 2015 yılında benimsendiğini ve bunların iddialı hedefler olduğunu dile getiren Vinton, pandeminin üçüncü yılına gireceklerini ve bu süreçte yaşadıkları yorgunluğun ardından olağan iş akışına dönmek istediklerini kaydetti. UNDP olarak sürdürülebilir kalkınma ile ilgili hedeflere ulaşabilmek için çabalarını ikiye katlamaları gerektiğini aktaran Vinton, pandeminin olumsuz yönleri olduğu kadar dijitalleşme gibi pek çok fırsatı da sağladığını anlattı. Özel sektörün ya da sanayinin artık yalnızca bağış yapan kurumsal sosyal sorumluluk tarafı olarak değil, sürdürülebilir gelişimde aktif yer alan bir taraf olarak görüldüğünü vurgulayan Vinton, “UNDP olarak üç katkı alanına bakıyoruz. Bir tanesi sürdürülebilir kalkınma hedefleri için finansman fırsatları 5 ila 7 trilyon dolar civarında. Burada gelişim desteklerinde 100 milyon dolar gibi bir hedef var. İkincisi ise strateji ve operasyonların bu hedeflerle uyumlu hale getirilmesi olup üçüncü katkı alanı da yeşil ekonomileri destekleyecek politikalardır. Bu nedenle biz de TÜRKONFED ve TÜSİAD ile birlikte geliştirilen iş uyumlanma programlarını destekliyoruz” dedi. Türkiye için döngüsel ekonominin çok önemli olduğunu anlatan Vinton, şöyle konuştu: “İzmir’de kurulan şirketlerin ne kadar 44 OCAK 2022 BİR KONGRE dönüştürebildiğini görüyoruz, kendileri oldukça fazla çözülebilir plastik üretebiliyorlar. Bu çalışmaları zeytinyağı fabrikalarında da görmek mümkün. Seralardaki domates yetiştiriciliğinin aynı zamanda balıklar için de bir yem olarak kullanılabildiğini Kilis’te yapılan bir serada izleyebiliyoruz. Yine atık su merkezlerinden kullanılan, daha sonra çimento sektöründe de yakıt olarak satılabildiğini görüyoruz. Buradaki döngüye herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Biz büyük bir biyolojik, mekanik arıtma tesisi kurduk. Biyolojik gaz yine çevreye olan etkiyi azaltıyor ve aynı zamanda belediye için yeni bir gelir kaynağı yaratıyor. İşte bu gelecek, yani aynı zamanda bu iş birliği, bir imece duygusuna dönüşüyor. Bunu yerel, bölgesel olarak çalışabiliriz.” UNDP’nin endüstri ve teknoloji bakanlığıyla birlikte iş birliği yapmaktan oldukça memnun olduğunu söyleyen Vinton, KOBİ’lerin uygulamalarla ilgili kendilerinden tavsiye aldıklarını belirtti. Kendi üretim döngülerini lineer bir modele doğru dönüştürebildiklerini kaydeden Vinton, “Biz bu lineer modele daha sonra dijital araçları da entegre edip profesyonel olarak karbonu azaltabiliriz” dedi. Eşitliği göz ardı etmememiz gerektiğine dikkat çeken Vinton, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin arkasında kimseyi geride İSO SANAYİ 45 BÖYLE GEÇTİ Özel sektörün ya da sanayinin artık yalnızca bağış yapan kurumsal sosyal sorumluluk tarafı olarak değil, sürdürülebilir gelişimde aktif yer alan bir taraf olarak görüldüğünü söyleyen Vinton, iş uyumlanma programlarını desteklediklerini belirtti. KAPAK 15. Sanayi Kongresi bırakmamak olacağını kaydetti. Kapsayıcı iş gücü, kapsayıcı işyerlerini hedeflemek gerektiğini bildiren Vinton, “Şirketler tabi ki daha iyi kâr sağlamalı. Bu noktada tabii ki kadınların ve farklı nüfusu temsil eden insanların bu çalışmalarda yer alması sağlanmalı. Performans ancak bu şekilde artabilir ve tüketimler de bu şekilde adapte olabilir” diye konuştu. Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp: “ÖNÜMÜZDE BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM VAR” Avrupa Komisyonu Sektör Başkanı Dr. Michael A. Rupp, Avrupa Birliği üyelerinin aldığı kararlara bakıldığında önlerinde bir baskı olduğunu ve gezegenin üzerindeki bu baskı ile başa çıkması gerektiğini söyledi. Önümüzde büyük bir dönüşüm olduğunu ve Yeşil Mutabakat’ın Avrupa’nın stratejik ekonomisini açıkladığını belirten Rupp, çevresel zorlukları fırsata dönüştürebileceklerini dile getirdi. Avrupa Birliği’nin 2050’de iklim krizini sıfırlamayı planladıklarını anlatan Rupp, 2053’te de net sıfıra ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Pek çok ülkenin bu hedefe ulaşmasını umduklarını vurgulayan Rupp, “2030 yılına kadar yüzde 55 sera gazını azaltma hedefimiz var. Avrupa Birliği iklim yasasına baktığımızda, Avrupa Konseyi’nde bunlar hedeflendiği şekilde yasalara geçti. Yasal bir zorunluluk haline geldi” dedi. Tahmin edilebilir iş modelleri yaratabilmenin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Rupp, iş birliği yapmaları ve iş birliğini de kurumlar ve insanlar için el ele şekilde yürütmeleri gerektiğini kaydetti. Herkesin birlikte çalışması gerektiğine dikkat çeken Rupp, yatırım yapılması gerektiğini anlattı. Daha yeşil ve akıllı sistemlere yatırım yapılması gerektiğini kaydeden Rupp, “Daha enerji verimliliği olan evler yaratmalıyız. Nasıl tarımsal gıda tüketimini yaptığımızı gözden geçirmeliyiz. Daha temiz enerjiyi hedeflememiz ve doğayı korumamız lazım. Bunların hepsini başarabilmemiz için yeşil projeyi daha kapsamlı bir şekilde finanse etmemiz gerekiyor” dedi. Avrupa endüstri stratejisine bakıldığında bunun komisyon tarafından öne sürülen bir strateji olduğunu belirten Rupp, daha yeşil, daha dijital, daha da mücadeleci bir iş modelinden söz ettiklerini kaydetti. Bir yandan daha derin ve daha dijital bir pazara ihtiyaç varken, öte yandan endüstrilerin de iklim nötrlüğüne dair desteklenmesi gerektiğini söyleyen Rupp, endüstriyel inovasyonun önemine dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin eylem planına göz atıldığında, yasal ve yasal olmayan tedbirleri aldıklarını kaydeden Rupp, sürdürülebilirliği tasarımla desteklediklerini anlattı. Rupp, “Söz gelimi bizim burada yeni akıllı telefonları her dört yılda bir almamıza gerek olmadığını söylememiz gerekiyor. Daha yeni, güzel programlarla tasarlandı diye dört yılda bunları yenilememize gerek yok. Buradaki geri dönüşümlerden bahsedebiliriz, enerji tüketimi 46 OCAK 2022 BİR KONGRE açısından göz önünde bulundurabiliriz. Televizyonları, araçları seçerken biraz daha farklı seviyelerde geri dönüşmüş materyallerden seçebiliriz. Sürdürülebilir üretimi de bu mantıkla destekleyebiliriz, kaynakları ekonomi içinde mümkün olduğu kadar uzun süre kalmasını desteklemeliyiz. Gerçek pazar oluşturmamız gerekiyor, ikinci el pazarını gözetmemiz lazım” diye konuştu. Gelecekte daha farklı araçları tercih edeceğimizi söyleyen Rupp, ortak bir vizyonu paylaştığımızı, diyaloglarımızı geliştirdiğimizi kaydetti. Yeşil mutabakatın Avrupa Birliği içinde bütün ülkelerin diyalogunu gerektirdiğine dikkat çeken Rupp, şöyle konuştu: “İlişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Bütün komşu ülkelerle bu diplomasiyi yürütüyor ve yeşil dönüşümü harekete geçiriyoruz. Avrupa Birliği için sizin yakın bir müttefikiniz olduğunu söyleyebilirim. Burada olumlu bir dönüşüm gözlemliyorum. Gümrük Birliği de bölgede önem arz ediyor. Politikalarımız açısından önemli bir diyalog geliştirdiğimizi düşünüyorum. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu: “DÜNYA TİCARETİNDE YEPYENİ BİR DÖNEMİN EŞİĞİNDEYİZ” Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, İSO SANAYİ 47 BÖYLE GEÇTİ AB’nin 2053’de iklim krizini sıfırlamayı hedeflediğini anlatan Rupp, pek çok ülkenin bu hedefe ulaşmasını umduklarını söyledi. AB iklim yasasının, Avrupa Konseyi’nden hedeflendiği şekilde geçtiğini belirten Rupp, bu durumun yasal bir zorunluluk haline geldiğini bildirdi.Next >