< PreviousBİR KONGRE 58 OCAK 2022 KAPAK 15. Sanayi Kongresi ulusal ve uluslararası sektörde gerçekleştirmeyi amaçladıklarını anlatan Timur, şöyle konuştu: “Esasında belli bir noktada yaratıcılık ya da inovasyon, hayal etme ve vizyon önemli ama bazı şeyleri de esasında tahmin etmek için yaşananlara bakmak da lazım. Çünkü dünya bu tür değişimleri ve sonundaki gerçekleşmeleri geçmişte de farklı zamanlarda yaşadı. Dolayısıyla o dönemlerde olanlar oraya iyi adapte olanların neler yaptıkları ve nasıl yaşamlarına devam edebildikleri de geleceğe yönelik bir projeksiyon oluştururken örnek oluyor.” Zihin yapısının değişmesi gerektiğine dikkat çeken Timur, bu yolculukta engellerin olabileceğini belirtti. Farklı azınlıkları gördüklerini kaydeden Timur, “Bizim gibi olmayan insanlarla mesafeyi kaldırmamız gerekiyor. Bunun için çaba sarf etmeliyiz. Güney Kore’de, farklı ülkelerde bu tarz şirketler var. Sadece engellilerin çalıştığı şirketler bulunuyor. Microsoft gibi büyük global şirketlerde bu tür hizmetler sağlanıyor” diye konuştu. Progressio Vakfı Kurucusu Marcello Palazzi: “DAHA ÇOK GİRİŞİMCİYE İHTİYACIMIZ VAR” Progressio Vakfı Kurucusu Marcello Palazzi, insanın daha dahiliyetçi daha girişimci daha sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi. Daha çok girişimciye ihtiyacımız olduğunu belirten Palazzi, ayrıca daha çok kadın girişimciye ve bunu destekleyen, teşvik eden bir sisteme gereksinim duyulduğunu kaydetti. Bazen eski şirketleri dönüştürmektense yeni şirketler başlatmanın daha kolay olabileceğine işaret eden Palazzi, “Tabii ki mevcut şirketler çok önemli, bu şirketler için dönüşüm yapan girişimcilere ihtiyacımız var. Ancak yeni şirketleri de teşvik etmek gerekiyor” dedi. Amerika’da, Birleşik Krallık’ta, Almanya’da girişimci olduğumuzu anlatan Palazzi, bu konu da çok daha fazla girişimciye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Girişimcinin çok olduğu ülkelerde gençlerin nereye gideceklerini otomatik olarak bildiğini belirten Palazzi, “Buralarda farklı bir enerji, farklı bir kültür var. Türkiye’de de bu yapılabilir ama gençler için alanı açmak lazım” diye konuştu. Palazzi, şöyle devam etti: “İnsanların kendi çıkarları ve diğerlerinin çıkarları arasında bir denge kurmak önemli. Kendim için bir şeyler yaparken başkası için de bir şeyler yapacağım. Kendim için bir kural koyuyorum, birlikte çalıştığım insanlar için de şunu düşünüyorum; kendime dikkat ederken başkasını da gözetiyorum. Kendi çıkarınız hatta başkasının çıkarı için her gün bunu yaşamak zorundasınız. Tüm bu sisteme kadınlar dahil olmak üzere takımdaki herkes dahil edilmeli. Büyük şirketlerin hepsinde bu sistem işliyor, ben bunu gördüm. Bunu yapmak mümkün. Kendinle başkasının arasındaki dengeyi gözetmeyi çalışıyorsan kazanamazsın bakış açısı doğru değil. Denge size her zaman daha çok kazandırır.”BÖYLE GEÇTİ İSO SANAYİ 59 Şirketlerin etki alanının paranın da ötesinde bir şey olduğunu söyleyen Palazzi, şirketlerin dokundukları işlerde etki alanı yarattıklarını bildirdi. Etki kelimesinin günümüzde biraz popüler olduğunu kaydeden Palazzi, sürekli etkiyi ölçtüklerini, bunlarla ilgili değerlendirmelerin, ölçütlerin olduğunu belirtti. Palazzi, şöyle konuştu: “Şirketlere bakıldığında çevre ve toplumsal etkiyi inceliyoruz. Çok detaylı indikatörler var. Burada düşünceye de bakmak lazım. Burada mental bir etki alanı var. Bizim yaptığımız her şey, şirketin yaptığı her şey bir etkiyle ilgilidir. Bu nötr bir etki olabilir, olumlu ya da olumsuz olabilir. Bununla ilgili olana etki devrimi diyoruz. Finansal dünyada da bu var. Buna etki yatırımı deniyor. Etkiye yatırım yapmak çok önemli. Temel olarak disiplinli bir şekilde, uzlaşımlı bir şekilde toplumda bir etki yaratmaya çalışıyoruz. Bu durum çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Örneğin Unilever’den bir beyefendi Türkiye’ye gelerek şirketi değiştirdi. Unilever de gerçekten çok sorumluluk sahibi bir şirket. CEO’sunun tüm bu şirkete büyük bir etkisi var. Bu insanları seçmek gerçekten çok önemli. Böylelikle bir kültür yaratmış oluyorsunuz. Temelde şunu söyleyebilirim ki farklı yerlere gidebilirsiniz. Birinde çok iyi iş insanı olabilirsiniz, girişimci de olabilirsiniz. Şirketlerin etki alanının paranın da ötesinde bir konu olduğunu söyleyen Palazzi, şirketlerin dokundukları işlerde etki alanı yarattıklarını belirtti. Etki kelimesinin günümüzde biraz popüler olduğunu kaydeden Palazzi, etkiyi ölçtüklerini anlattı. BİR KONGRE 60 OCAK 2022 KAPAK 15. Sanayi Kongresi Ancak öte yanda daha anlamlı, hassas bir yöne gidebilirsiniz, dünyanın gerçekliklerine karşı biraz daha açık fikirli olabilirsiniz. Ya onu ya onu tercih etmemize gerek yok. İkisini bir arada yürütmeliyiz. İnsanları biraz daha bilinçli hale getirmeliyiz.” Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü Giovanni Guidetti: “TAKIM BİR ORKESTRA GİBİ OLMALI” Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü ve UNDP Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu Giovanni Guidetti, spor ve iş dünyasının ortak pek çok yanı olduğunu söyledi. Tek bir hedefe ulaşmak için bir ekip kurduklarını anlatan Guidetti, bu durumun şirketlerde de spor takımlarında da böyle olduğunu belirtti. Takımın bir orkestra gibi olması gerektiğini anlatan Guidetti, “Sadece bir piyanisti alıp onu dinlersen veya sadece davulcuya odaklanırsan güzel sesler duyabilirsin. Ancak onları birlikte bir orkestra eşliğinde dinlediğinde çok farklı bir tada ulaşırsın. Tam da bir ekip yaratmak bununla alakalı bir durumdur” dedi. Guidetti, ister sporda olsun ister iş hayatında olsun kritik olanın aidiyet duygusu yaratmaktan geçtiğini belirtti. Her üyenin ailenin bir parçası olduğunu kaydeden Guidetti, “Sporcular sahadaki rolünü her zaman biliyor. İster sahanın önünde olun ister arkasında olun, işiniz bitince hemen kendi yerinize dönersiniz. Öncesinde ve sonrasında takımın kazanması için görevin ne olduğunu herkes bilmeli” diye konuştu. Voleybol Kadın Milli Takımı’nın çok iyi performans gösterdiğini anlatan Guidetti, ancak olimpiyat madalyası gibi henüz büyük bir başarıya imza atamadıklarını söyledi. Bu konuda ilerleme kaydettiklerini belirten Guidetti, şimdilik dünyada 13’üncü sırada olduğumuzu bildirdi. İnsanların bu ekibe bayıldığını ve çok sevdiğini söyleyen Guidetti, “Türkiye’de nereye gidersek büyük bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Özellikle genç seyirciler bizi yakından takip ediyor. İşin sonunda kaybetmek de var kazanmak da. Tabii herkes kazanmayı tercih eder ama görüyoruz ki sonuç ne olursa olsun savaşan oyuncuyu gören seyirci, takımından vazgeçmiyor” dedi. Takıma vermek istedikleri mesajın ölmektense kazanmanın daha doğru olduğunu anlatan Guidetti, “Savaşa gittiğinizde kazanacağınızı planlamazsanız, ölmemek için elinizden gelenin en iyisini yapacağınızı düşünürsünüz. Bazen bu mesaj çok daha önemlidir. Bazen maçı kazanacağım diye düşünürsünüz ama rakibinizin çok öne geçtiğinde kazanamayacağım diye düşünmeye başlarsınız. Ancak kaybetmek istemiyorsanız rakibinizin ne kadar önde olduğuna bakmadan maçı bitirmeye odaklanırsınız. Yani hayatta kalmaya odaklanırsınız. Ekibe bizim vermek istediğimiz mesaj da işte tam da budur” diye konuştu. BÖYLE GEÇTİ İSO SANAYİ 61 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na kendisinin ve eşinin elçi olarak seçildiği için yetkililere teşekkür eden Guidetti, bunun kendileri için büyük bir onur olduğunu belirtti. Yarının Sultanları fikri konusunda Guidetti şöyle konuştu: “12 yıl önce İstanbul’a geldim. Hep burada yaşadım. Takımı burada büyüttüm. Ancak İstanbul’un dışına çıkınca Türkiye’de çok farklı şartlar altında yaşayan insanlar gördüm. Benim için kadınların jimnastik salonuna gelip spor yapıyor olmaları çok normal bir olgu. Ancak belli bölgelerde bu konu hiç normal karşılanmıyor. Bu ülkeden pek çok zafer elde ettim. Hepsi günlük zaferlerdi. Ben ise artık daha fazlasını vermek istiyordum. Şansımı başkalarıyla paylaşmak istiyordum. Dolayısıyla böyle bir yolculuğa başladım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyal Girişimci Prof. Dr. Itır Erhart: “GELECEĞİN GİRİŞİMLERİ SOSYAL GİRİŞİMLERDEN ÇIKACAK” İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyal Girişimci Prof. Dr. Itır Erhart, “Artık öyle bir noktadayız ki eski iş yapış biçimlerimizle yola devam edebilmemiz mümkün değil” dedi. Hep birlikte dönüşmek zorunda olduğumuzu anlatan Erhart, sınırlı kaynakları sınırsızmışçasına kullanarak pek çok insana Spor ve iş dünyasının ortak pek çok yanı olduğunu söyleyen Guidetti, tek bir hedefe ulaşmak için ekip kurduklarını belirtti. Bu durumun şirketlerde de spor takımlarında da böyle olduğunu kaydeden Guidetti, takımın bir orkestra gibi olması gerektiğine işaret etti.BİR KONGRE 62 OCAK 2022 KAPAK 15. Sanayi Kongresi zarar verdiğimizi belirtti. Erhart, artık bunu yapmaya devam edemeyeceğimizi vurguladı. Sosyal girişimlerin zarar vermeme prensibiyle yola çıktığını bildiren Erhart, “Hiç kimseyi geride bırakma. Kurum içi hiyerarşi ve eşitsizlikleri yaratma. Bu konularda özenli ol” dedi. Sürdürülebilir kalkınmaya bütünsel baktıklarını söyleyen Erhart, bir tarafta toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalışırken, öbür tarafta fabrikanızın yanındaki nehri kirletiyor olamamanız gerektiğine işaret etti. Kimseyi geride bırakmamak, kimseye zarar vermemek gerektiğinin altını çizen Erhart, geleceğin girişimlerinin sosyal girişimlerden çıkacağını belirtti. Erhart, şöyle devam etti: “Sistemleri kuranlar da bizleriz, onları dönüştürecek olanlar da yine bizleriz. Her geçen gün büyük şirketler bizleri davet ediyor, gelin beraber yapalım, birlikte dönüşelim diyorlar. Bu durum çok ümit verici... Çok sayıda şirket, holding artık sosyal girişimcilere destek veriyor. Artık birlikte dönüşüyoruz, onlar bize destek veriyor, biz de kendi iş yapış biçimlerimizi onlara anlatıyoruz. Sonuçta hep birlikte dönüşümü sağlıyoruz.” Kurumların kendi olumlu etkilerini artırmanın olumsuzu azaltmak için kendi içlerinde etki yatırımı yaptığını söyleyen Erhart, ayrıca sosyal girişimlere etki yatırımı yapıp yan yana durduklarını belirtti. Bunun bir kültür dönüşümü olduğunu anlatan Erhart, bunun BÖYLE GEÇTİ İSO SANAYİ 63 bir maraton olduğunu kaydetti. Bugünden yarına kimsenin sürdürülebilir olamayacağını anlatan Erhart, “Hiçbirimiz kapsayıcı olamayız ve yalnızca sayılarla da olamayız. Bunun çok ötesinde kurumumuzun kültürünü dönüştürmek zorundayız. Sürdürülebilir olmak zorundayız” dedi. Çeşitliliğin çok büyük bir kavram olduğunu anlatan Erhart, bunu kapsayıcılıkla bir arada düşündüğümüzü belirtti. UNDP’nin mottolarından bir tanesinin kimseyi geride bırakma olduğunu söyleyen Erhart, ilk akla gelenin ise kadın erkek eşitliği olduğunu ve onu da sayılarla ifade edildiğini kaydetti. Erhart şöyle devam etti: “Küçük bir anekdot anlatmaya çalışayım. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyordu, bir kurumsal firmadan beni aradılar ve dediler ki acilen kadın erkek sayımızı yönetim kurulumuzda eşitlememiz gerekiyor. Nasıl yani dedim? Bunu nasıl yapabiliriz dediler. Tabii bu böyle bir şey değil, bu bir kültür dönüşümüdür… Tesla’nın bizi tedarik zincirinden çıkaracağını söylediler. Bir tehdit altında kaldığımız anda eşit olacağız ama o eşitlik de rakamla olacaktı. Tabii bu durum böyle bir şey değildi. Kapsayıcılık çok büyük bir konu, bu konunu üzerine düşülmesi gerekiyor.” Sosyal girişimlerin zarar vermeme prensibiyle yola çıktığını söyleyen Erhart, “Hiç kimseyi geride bırakma. Kurum içi hiyerarşi ve eşitsizlikleri yaratma. Bu konularda özenli ol” dedi. Erhart, sürdürülebilir kalkınmaya bütünsel baktıklarını ifade etti.KAPAK 15. Sanayi Kongresi 64 OCAK 2022 ÇALIŞTAYLAR “ŞİMDİ SIRA SENDE” 15. Sanayi Kongresi’nde eş zamanlı olarak yapılan dört serbest kürsü çalıştayına tüm kongre davetlileri katılarak, interaktif bir şekilde söz aldılar. Canan Ergün Tavukçu ve Berfu Güven moderatörlüğünde “Temiz Üretim Nasıl Mümkün?”, S. Şahin Tulga ve Hande Berktan moderatörlüğünde “Dijitalleşmeye Nereden Başlamalı?, Prof. Murat Şeker ve Başak Şengül moderatörlüğünde “İş Dünyası Yeni Nesil İş Hayatına Hazır Mı?”, Ayşe Nazlıca ve Gökhan Şen “Sürdürülebilir Finans Uygulamaları Nelerdir?” başlıklı çalıştaylar yapıldı. İSO SANAYİ 65 1. ÇALIŞTAY TEMİZ ÜRETİM NASIL MÜMKÜN? 3. ÇALIŞTAY İŞ DÜNYASI YENİ NESİL İŞ HAYATINA HAZIR MI? 2. ÇALIŞTAY DİJİTALLEŞMEYE NEREDEN BAŞLAMALI? 4. ÇALIŞTAY “SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANS UYGULAMALARI NELERDİR?”KAPAK 15. Sanayi Kongresi 66 OCAK 2022 “TEMİZ ÜRETİM NASIL MÜMKÜN?” Canan Ergün Tavukçu ve Berfu Güven T emiz üretim nasıl mümkün çalıştayında dijitalleşmeyle birlikte tüketici beklentilerinin nasıl değişim gösterdiği anlatıldı. Her sektörün ekonomi aktörlerinin kendilerine bir yol haritası çizmesi gerektiğinin dile getirildiği toplantıda temiz üretim kavramının önemi masaya yatırıldı. Değer zincirinin her adımında, bütün tedarikçilerin, paydaşların yönetilmesi gerektiğinin bildirildiği çalıştayda, önceki endüstri kritikleriyle yönetilemeyeceği, farklı bakış açısına ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. Çalıştayda, global inisiyatiflere bakıldığında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ön plana çıktığı, azaltılmış çevresel risklerle birlikte sosyal kalkınmaya ihtiyaç duyulduğu söylendi. Bir büyüme stratejisi olarak Avrupa komisyonu en başından beri bunu ifade ettiği vurgulandı. Bu noktada iklim çevre aksiyonları ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı ön planda tutulurken, aynı zamanda adil dönüşümle yeşil işlere geçişin desteklenmesiyle birçok inisiyatifin hayata geçirileceği dile getirildi. Global yatırımlardaki boşluğa dikkat çekilirken, finansal ihtiyaçların ön plana çıktığı belirtildi. Toplantıda iklim ve çevre aksiyonları için global perspektifte her yıl 1,3 trilyon gibi bir altyapı kaynağının gerektiği ifade edildi. Avrupa Birliği ve ABD’nin bu süreç içinde çelik ürünlerine yönelik ilk karbon bazlı global inisiyatifini ortaya koyulduğu biliniyor. Bu durumun son derece kritik bir gelişme olduğunun anlatıldığı toplantıda çelik sektöründe önemli bir ihracatçı ülke olduğumuz ve AB’nin de yine en önemli ticaret partneri olduğumuz kaydedildi. Çalıştayda Türkiye’nin mevcut potansiyeline dikkat çekilirken, diplomatik süreçlerin yönetilmesinin son derece kritik olacağına işaret edildi. Next >