< Previous58 EYLÜL 2022 DOSYA Dijital Dönüşüm da patent başvuru sayısıyla birlikte değerlendirildiğinde AR-GE harcamaları bir girdi ise patent başvuruları da bir çıktıdır ve AR-GE harcamalarının verimliliği olarak yorumlanabilir. Dolayısıyla patent başvuru sayısı bir ülkedeki yenilikçiliğe ve yenilik faaliyetlerinin verimliğine dair yorum yapılmasına imkan sağlar. 2020 yılı için Türkiye’de her 1 milyon kişi başına düşen patent başvurusu sayısı 24.67’dir. Bir önceki yıl ile kıyaslandığında patent sayısında yüzde 28’lik bir artış olduğu gözlenmiş olsa da seçilmiş ülkelerle kıyaslandığında bu rakamın oldukça düşük olduğu görülüyor. 1 milyon kişi başına patent başvuru sayısı en yüksek ülke olan Japonya’nın kişi başına patent başvuru sayısı (392.81) Türkiye’nin yaklaşık 17 katı olması dikkat çekicidir. Diğer taraftan Türkiye’nin 1 milyon kişi başına patent başvurusu sayısı, en düşük ülke olan Hindistan’ın (1.50) yaklaşık 16 katı. 2020 yılında yaşanan Covid-19 pandemisinin ve buna bağlı olarak gerçekleşen ekonomik daralmanın patent başvuru sayısındaki en büyük etkilerini Avrupa ülkeleri üzerinde gözlemlemek mümkün. Nitekim, Finlandiya, Almanya ve Hollanda’daki patent başvuru sayılarında bir önceki yıla kıyasla azalma meydana geldi. Öte yandan İrlanda, Fransa, Yunanistan ve Polonya’da ise önemli artışlar gözlendi. Patent başvuru sayılarını doğru bir şekilde yorumlayabilmek için, bu başvuruların hangi sektörlerden yapıldığı da kritik önem arz ediyor. Bu nedenle, 1 milyon kişi başına düşen patent başvurularını değerlendirirken, BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) alanında yapılan başvuruları ayrıca değerlendirmek nitelikli bir yol haritası çıkarmak için son derece elzem. BİT ALANINDAKİ PATENT BAŞVURUSU SAYISI 1.96 SEVİYESİNDE Türkiye’nin bir milyon kişi başına BİT alanındaki patent başvurusu sayısı 1.96 seviyesinde. Bu istatistikle Türkiye, seçilmiş ülkeler arasında sondan yedinci sırada bulunuyor. Başka bir ifadeyle, Türkiye’nin patent başvurularının yüzde 10’undan daha az bir kısmı BİT alanında yapılıyor. 2020 yılı itibarıyla milyon kişi başına BİT temelli patent başvurularında önde gelen ülkelerden Finlandiya (101.74) ve Güney Kore’ye (101.21) bakıldığında, BİT alanında yapılan patent başvurularının toplam patent başvurularının yaklaşık olarak sırasıyla yüzde 34’ünü ve yüzde 27’sini oluşturduğu görülüyor. 2019 ve 2020 yıllarına ait veriler karşılaştırıldığında, milyon kişi başına BİT alanında yapılan patent başvuru sayılarının büyük değişiklikler gösterdiği gözlendi. Özellikle, Finlandiya, Japonya, İsrail, Hollanda, Almanya ve ABD’de BİT alanındaki patent başvuru sayıları 2019 yılına kıyasla kayda değer düşüşler gösterdi. BİT alanında kişi başına patent başvuru sayıları yüksek olan ülkeler, gelişmiş ülkeler arasında yer alıyor. Bu çalışma kapsamındaki seçilmiş İSO SANAYİ 59 ülkeler arasında, pandemi döneminde BİT alanında patent başvurularını artıran iki ülkeyi ise Türkiye ve Çin oluşturuyor. ELEKTRİK ÜRETİMİ GÜÇLÜ OLAN ÜLKELER DİJİTAL EKONOMİYE KOLAY GEÇİŞ SAĞLIYOR Dijital Dönüşüm Endeksi’nin hesaplamasında kullanılan bir diğer değişken ise elektrik üretimi. Elektrik üretiminin güçlü olduğu ülkelerin dijital ekonomiye geçiş konusunda altyapılarının da daha gelişmiş olduğu kabul edilir. Elektrik üretimi istatistikleri kişi başına kilowat-saat (kWh) olmak üzere, hidroelektrik, kömür, petrol, gaz ve nükleer enerji üretimine ek olarak, jeotermal, güneş, rüzgar, gelgit ve dalga enerjisini ve ayrıca yanıcı yenilenebilir enerji ve atıklardan gerçekleştirilen üretimi de kapsıyor. Türkiye, kişi başına 3 bin 700 kWh ile Brezilya (2 bin 960 kWh), Meksika (2 bin 850 kWh) ve Hindistan (1.140 kWh) ile birlikte seçilmiş ülkeler arasında kişi başına elektrik enerjisi üretimi en düşük ülkeler arasında yer alıyor. Kişi başına elektrik enerjisi üretimi en yüksek ülke olan ABD’ye bakıldığında, Türkiye’deki kişi başına üretimin 3.6 katı (13 bin 410 kWh) olduğu görülüyor. Seçilmiş ülkeler için 2019 ve 2020 yılındaki veriler kıyaslandığında, Singapur, İsrail, Hollanda, Çin, Türkiye, Brezilya ve Meksika haricindeki ülkelerde 2020 yılındaki daralma neticesinde kişi başına elektrik üretiminde de azalma var. Türkiye’deki elektrik üretimi ise 2020 yılında kayda değer bir değişiklik göstermedi. Dijital dönüşümde, BİT altyapısının yaygınlığının yanı sıra kalitesi ve maliyeti de önemli. Bir ekonominin altyapısının kalitesi, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için yatırım kararlarında önemli bir unsur olarak dikkat çekiyor. GÜVENLİ İNTERNET SUNUCU SAYISI ÖNEMLİ BİT teknolojileri kullanıcılarının her geçen gün artması, güvenli internet sunucularına olan ihtiyacı da artırdı. Bu sebeple, 1 milyon kişilik nüfusa düşen güvenli internet sunucusu sayısı oldukça önemli bir istatistik olarak kabul ediliyor. Ayrıca Covid-19’un en büyük etkilerinden birini de internet alışverişlerindeki artış oluşturdu. İncelenen birçok istatistikte dünya genelinde veya en azından bir grup ülkede azalma meydana gelmesine rağmen, artan e-ticaret hacminin ihtiyaç duyduğu güvenli internet ağlarının tesisiyle seçilmiş tüm ülkelerde kişi başına güvenli internet sunucusunda artıştan söz etmek mümkün. Telekomünikasyon gelirlerinin ne kadarının tekrardan telekomünikasyon yatırımı olarak kullanıldığı konusu da dijital dönüşümün niteliği anlamında önemli bir gösterge olma özelliği taşıyor. Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 15.9 olan telekomünikasyon yatırımının telekomünikasyon hizmet gelirleri içerisindeki payı, 2020 yılında önemli oranda artarak yüzde 19.3’e çıktı. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de 2020 yılında telekomünikasyon yatırımlarından önemli artışlar yaşandı. TÜRKİYE’DE HER 100 KİŞİDEN 96’SININ CEP TELEFONU ABONELİĞİ VAR Günümüzde bankacılık ve online alışveriş dahil olmak üzere dijital işlemlerin önemli bir kısmı cep telefonları üzerinden de gerçekleştiriliyor. O yüzden dijital dönüşümde cep telefonu aboneliği önemli bir yere sahip. 19 ülke arasında yapılan araştırmaya göre; her 100 kişideki cep telefonu aboneliği sayısı en yüksek olan ülkeler sırasıyla Güney Afrika (165), Singapur (155) ve Japonya (147). Türkiye’de her 100 kişide cep telefonu aboneliği sayısı ise 96 adet. Türkiye bu sayıyla, seçilmiş ülkeler arasında 95 aboneliği bulunan Brezilya ve Meksika’nın yanı sıra 84 abonelikteki Hindistan’ı da geçiyor. Dijital ekonomiye geçişin önemli unsurlarından birisi, talep tarafında bireylerin dijital teknolojileri kullanımı. Bu açıdan bireysel internet kullanımının yüksekliği önemli bir gösterge olma özelliği taşıyor. Bireysel internet kullanımı, son 12 ayda interneti kullanan kişilerin toplam nüfusa oranını ifade eder. Türkiye’de 2020 yılında bireysel internet kullanım oranı yüzde 73.9’u buldu. Bu oran 2019’da yüzde 71 seviyesindeydi. Türkiye bu oranla seçilmiş ülkeler ortalamasının gerisinde kalıp, kendine sondan altıncı sırada yer buldu. Bir hanede bilgisayar bulunması, internet erişimi ile birlikte o hanedeki bireylerin bilgi ve teknolojiye daha rahat erişebilmelerini sağlayan önemli bir unsur olarak kabul görüyor. Bunun ne kadar önemli olduğuna özellikle pandemi ile birlikte 2020 yılında tanıklık ettik. Zira eğitim çağındaki birçok çocuk evlerinde bilgisayar olmadığı için online eğitimlere katılamadı. Hanelerde bilgisayar sahipliği, bilgisayarlı (bir masaüstü veya dizüstü bilgisayar) hanehalkı sayısının toplam hanehalkı sayısına bölünmesiyle hesaplanır.Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından hazırlanan “Türkiye Sermaye Piyasası 2021” raporuna göre, 2021 yılında dünyada borsalara kote olan şirketlerin toplam piyasa değeri bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 124 trilyon dolara ulaştı. Borsa İstanbul ise yüzde 574 devir hızı ile 2021 yılında da dünyanın en likit piyasası oldu. Borsa İstanbul 2021 sonu itibarıyla Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) verilerine göre piyasa değerinde 38’inci sırada, kote şirket sayısında da 30’uncu sırada yer alıyor. BORSA İSTANBUL 30’UNCU SIRADA 87 BORSA ARASINDA DÜNYA BORSALARININ PİYASA DEĞERİ 124 TRİLYON DOLAR T ürkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin “Türkiye Sermaye Piyasası 2021” raporu yayımlandı. 2021 yılında dünyada borsalara kote olan şirketlerin toplam piyasa değerinin bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 124 trilyon dolara ulaştı. Raporda, işlem hacminin de aynı oranda artarak 215 trilyon dolara ulaştığı belirtildi. Borsa İstanbul ise işlem hacmindeki artışın etkisiyle yüzde 574 devir hızı ile önceki yıl olduğu gibi 2021 yılında da dünyanın en likit piyasası oldu. TSPB raporuna göre, yüzde 355 devir hızı ile Çinli Şenzhen Borsası en likit ikinci borsa olurken, yüzde 346 devir hızıyla Tayvanlı Taipei üçüncü, yüzde 298 devir hızıyla ABD’li Nasdaq ise dünyanın en likit dördüncü borsası oldu. Yapılan araştırmaya göre salgını sınırlamaya yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin gevşetilmesi, aşılamanın hız kazanması ve destekleyici ekonomi politikaların sürmesinin katkısıyla, küresel iktisadi faaliyette 2020 yılının sonunda başlayan toparlanmanın 2021 yılında da sürdüğüne dikkat çekildi. Raporda, salgın ortamında hükümetler ile merkez bankalarının desteklerinin sürmesi, tasarruf eğiliminin artması ve düşük faiz ortamında yatırımcıların, alternatif getiri arayışıyla sermaye piyasalarına ilgisinin arttığı, 2021’de dünya genelinde borsa getirilerinin pozitif olduğu ve halka arzların da hızlandığı vurgulandı. ŞAMPİYON, ZİMBABVE BORSASI “Türkiye Sermaye Piyasası 2021” raporuna göre, 23 gelişmiş ve 24 gelişmekte olan ülkenin büyük ve orta ölçekli şirketlerinin performansını yansıtan MSCI ACWI endeksi, 2021 yılını dolar bazında yüzde 19 artışla ARAŞTIRMA Dünya Borsaları 60 l EYLÜL 2022İSO SANAYİ 61tamamladı. Gelişen piyasalar endeksinin yılı yüzde 3 kayıpla tamamladığı 2021 yılında, gelişmiş piyasaların gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrıştığı belirtildi. Raporda, 2021 yılında Çin dışındaki gelişmekte olan ülkeler genelinde pay piyasalarından sermaye çıkışının yaşandığı kaydedildi. Rapora göre, 2021 yılında organize borsalar arasında dolar bazında bir önceki yıla kıyasla en fazla getiriyi yüzde 209 oranıyla Zimbabve Borsası sağladı. 2021 yılında yüzde 97 getiri ile Zambiya’daki Lusaka Borsası ikinci en yüksek getiri sağlayan borsa olurken, Sri Lanka Borsası yüzde 65 getiri ile üçüncü, Estonya Borsası yüzde 37 oranında getiri ile dördüncü oldu. 92 borsa arasında 74’ü 2021 yılını pozitif getiri ile tamamlarken, 18 borsa 2021 yılını kayıpla kapattı. Raporda, Borsa İstanbul’un, dolar bazında yüzde 30 ile en fazla değer kaybeden borsa olduğu 2021 yılında, en fazla kayıp yaşanan diğer dokuz borsanın dördünün Latin Amerika, ikisinin Afrika, ikisinin Asya ve birinin Avrupa ülkesi borsası olduğu görüldü. KÜRESELDE BORSALARIN PİYASA DEĞERİ YÜZDE 17 ARTTI “Türkiye Sermaye Piyasası 2021” raporunda, endekslerdeki artışın yanı sıra halka arzların da etkisiyle 2021 yılında dünyada verisi incelenen 85 borsaya kote olan şirketlerin toplam piyasa değerinin bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 124 trilyon dolara çıktığı vurgulandı. TSPB’nin Dünya Borsalar Federasyonu verilerinden yararlanarak oluşturduğu raporda, “2021 yılında dünya borsalarındaki toplam piyasa değerindeki artışın üçte ikisi NYSE, Nasdaq ve Euronext’ten geldi. Bu borsalar toplam piyasa değerinin yarısını oluştururken, ABD borsalarındaki şirketler 52 trilyon dolarlık piyasa değeri ile dünya borsalarının toplam piyasa değerinin yüzde 41’ine sahip bulunuyor. Yapılan araştırmaya göre, 7,3 trilyon dolar piyasa değeri ile Avrupa’nın en büyüğü olan ve Hollanda, Belçika, Fransa, Portekiz, Norveç, İtalya Borsalarını içeren Euronext Borsa ile Uzak Doğu blokunda yer alan Japonya, Çin, Hong Kong ve Şenzhen borsaları piyasa değeri bakımından ABD borsalarının ardından gelerek, toplam piyasa değerinin yüzde 26’sını oluşturduğu görüldü. Rapora göre, New York Borsası 27,7 trilyon dolar piyasa değeri ile 2021 yılında dünyanın en değerli borsası olma unvanını korudu. Nasdaq 24,6 trilyon dolarla ikinci sırada, Şanghay 8,2 trilyon dolar piyasa değeriyle üçüncü sırada yer aldı. Borsa İstanbul 2021 sonu itibariyle Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) verilerine göre piyasa değerinde 38’inci sırada yer aldı. 2021 yılı sonunda borsaların piyasa değerinin ilgili ARAŞTIRMA Dünya Borsaları 62 l EYLÜL 2022İSO SANAYİ 63 ülkelerdeki GSYİH’ye oranının yüzde 123’e çıktığının belirtildiği raporda, Hong Kong borsasının piyasa değeri itibarıyla milli gelirinin 15 katı büyüklüğe ulaştığına dikkat çekildi. Dolar bazında hesaplandığında Borsa İstanbul’un piyasa değerinin Türkiye GSYH’sine oranının ise yüzde 17 olduğu vurgulandı. BORSA İSTANBUL, 87 BORSA ARASINDA 30’UNCU SIRADA GELİYOR Raporda, 2021 sonu itibarıyla dünyada yatırım fonları ve holdingler hariç 87 borsaya kote olan yerli, yabancı şirket sayısının 56 bine yaklaştığı belirtildi. İncelenen borsalar arasında 5 bin 600’e yakın şirketle en fazla şirketin kote olduğu borsa Hindistan Bombay olurken, 3 bin 824 şirketle Japonya Borsası ikinci, 3 bin 678 şirketle Nasdaq OMX üçüncü sırada yer aldı. Raporda, kote olan şirket sayısı bakımından ilk 10’da yer alan borsaların dünyadaki borsaya kote olan şirketlerin yüzde 56’sına sahip olduğu belirtildi. 2021 yılında 87 borsa arasında 798 şirket ile Nasdaq OMX en fazla yabancı şirketin kote olduğu borsa oldu. İlk 10 sıralamasında yer almayan Viyana Borsası’na kote olan şirketlerin yüzde 92’si, Lüksemburg’a kote olan şirketlerin ise yüzde 80’i yabancı şirketlerden oluşuyor. Menkul kıymet yatırım ortaklıkları ve borsa yatırım fonları hariç 380 şirketin kote olduğu Borsa İstanbul, 87 borsa arasında bir önceki yıla göre üç sıra düşerek 2021 yılı sonunda 30’uncu sıraya geriledi. HİSSE SENEDİ İŞLEM HACMİ YÜZDE 17 DEĞER KAZANDI TSPB’nin Dünya Borsalar Federasyonu verileri üzerinden yaptığı derlemelere göre, artan yatırımcı ilgisinin etkisiyle, 2021 yılında dünyada hisse senedi işlem hacmi yüzde 17 artarak 215 trilyon dolara ulaştı. 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3.369 oranında artışla işlem hacminin en fazla arttığı borsa Pearl Equities isimli iştiraki aracılığıyla pay piyasası işlemlerine 2020 yılı Eylül ayında başlayan Miami Uluslararası Menkul Kıymetler Borsası (MIAX) oldu. Rapora 64 l EYLÜL 2022 göre, yüzde 350 oranında artışla Abu Dabi Borsası 2021 yılında işlem hacmi artışında ikinci olurken, yüzde 231 ile Panama’daki Latin Amerika Borsası üçüncü, yüzde 226 artışla Kuveyt Borsası dördüncü oldu. ABD borsaları, piyasa değerinde olduğu gibi işlem hacminde de ilk sıralarda yer aldı. 2021 yılında 794 milyar dolarlık işlem hacmiyle Borsa İstanbul ise hisse senedi işlem hacmi bakımından dünya borsaları arasında 20’nci sıradaki yerini korudu. Raporda, sağladıkları düşük maliyet, hızlı işlem ve tek merkezden birçok piyasaya ulaşabilme gibi imkanlarla alternatif işlem platformlarının da son yıllarda yatırımcılar tarafından tercih edildiği vurgulandı. Rapora göre, önemli alternatif işlem platformlarından biri olan Cboe ABD’nin işlem hacmi önceki yıla kıyasla 2021 yılında yüzde 11 arttı. DÜNYADAKİ YATIRIM FONLARI YÜZDE 13 ARTTI Diğer yandan, rapora göre, dünyadaki yatırım fonlarının toplam büyüklüğü de borsa endekslerindeki artışa paralel olarak 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 13 artarak 71 trilyon doları aştı. ABD’nin 34 trilyon dolarlık yatırım fonu portföyü ile dünya sıralamasında ilk sırada yer alırken, raporda yatırım fonlarına ilişkin şu ifadeler yer aldı: “2021 yılında milli geliri 84 milyar dolar olan Lüksemburg’un yatırım fonu büyüklüğü 6,6 trilyon doları aştı. İrlanda, 2021 yılında yatırım fonu portföyünü bir önceki yıla göre yüzde 15 artırdı ve 4,6 trilyon dolarlık portföy büyüklüğü ile dünyada üçüncü sırada yer aldı. Yatırım fonu büyüklüğünü yüzde 46 gibi yüksek bir oranda artıran Çin dördüncü sıraya çıkarken, yatırım fonları büyüklüğünde ilk 10’da yer alan ülkelerin yatırım fonu portföy büyüklüğü ise toplam portföy büyüklüğünün yüzde 90’ını oluşturdu.” Raporda, 2021 yılında Türkiye’deki yatırım fonu portföy büyüklüğünün de bir önceki yıla kıyasla dolar bazında yüzde 16 artarak 20,4 milyar dolara çıktığı vurgulandı. İHRACATIN ARTMASIYLA TÜRK EKONOMİSİNDE BÜYÜME YAŞANDI Dünyanın bütününe yayılan ve pandemi niteliği kazanan Koronavirüs salgınının seyri ve alınan önlemler, 2020 yılının ardından 2021 yılında da Türkiye’deki iktisadi faaliyetlerin seyri üzerinde belirleyici oldu. Hem talebin daraldığı hem de üretim olanaklarının ARAŞTIRMA Dünya Borsaları 1 New York Borsası ABD 27,687 21.6% 120.7% 2 Nasdaq OMX ABD 24,557 19.2% 107.1% 3 Şanghay Borsası Çin 8,155 6.4% 48.4% 4 Euronext Avrupa 7,334 5.7% 153.4% 5 Japonya Borsası Japonya 6,544 5.1% 128.2% 6 Şenzhen Borsası Çin 6,220 4.9% 36.9% 7 Hong Kong Borsası Hong Kong 5,434 4.2% 1,469.8% 8 Londra Borsası İngiltere 3,799 3.0% 72.7% 9 Ulusal Hindistan Borsası Hindistan 3,548 2.8% 120.4% 10 TMX Grubu Kanada 3,264 2.6% 161.9% 38 Borsa İstanbul Türkiye 138 0.1% 17.2% Toplam* 124,392 100.0% 122.8% Borsa Borsaların piyasa değeri (2021) Ülke Piyasa Değeri (Milyar $) Piyasa Değeri Payı Piyasa Değeri / GSYH Kaynak: IMF, WFE, TÜİKİSO SANAYİ 65 1 Bombay Borsası 5,588 5,588 0 10.0% 2 Japonya Borsası 3,824 3,818 6 6.8% 3 Nasdaq OMX 3,678 2,880 798 6.6% 4 TMX Grubu 3,504 3,455 49 6.3% 5 BME İspanya Borsası 2,585 2,558 27 4.6% 6 Şenzhen Borsası 2,578 2,578 0 4.6% 7 Hong Kong Borsası 2,572 2,388 184 4.6% 8 New York Borsası 2,525 1,925 600 4.5% 9 Kore Borsası 2,406 2,383 23 4.3% 10 Avustralya Borsası 2,136 1,977 159 3.8% 30 Borsa İstanbul 380 379 1 0.7% Toplam 55,968 50,869 5,099 100.00% Borsa Borsaya kote olan toplam şirket sayısı (2021) Şirket SayısıYerliYabancı Toplamdaki Payı kısıtlandığı 2020 yılında hayli yavaşlayan iktisadi faaliyetler 2021 yılında aşılamanın başlamasıyla kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması ve Türk lirasındaki değer kaybıyla da desteklenen ihracat performansı sayesinde hızlı bir büyümeye döndü. 2020 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmek üzere faizleri düşürmüş, mayıs ayı sonunda politika faizini yüzde 8,25’e kadar indirmişti. Banka enflasyon ve dış ticaret dengesindeki gelişmeleri göz önüne alarak, 2020 yılı Ağustos ayı başından itibaren para politikasında ise aşamalı sıkılaştırma adımları atmaya başlamıştı. 2021 yılına yüzde 17 seviyesinde başlayan politika faizi mart ayında yüzde 19’a yükseltildi. Küresel enflasyonda artış gözlenmesine rağmen, eylül ayında para politikası duruşu güncellenerek enflasyondaki yükselişin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilip, faiz indirimleri sonucu sene sonunda politika faizi yüzde 14’e çekildi. FAİZ İNDİRİMLERİYLE TÜRK LİRASI DEĞER KAYBETTİ 2020 yılında Türk lirası dolar karşısında yüzde 25, euro karşısında ise yüzde 37 değer kaybetmişti. 2021 yılı Ekim ayına kadarsa Türk lirası dolar ve euro’dan oluşan eşit ağırlıklı sepet karşısında yüzde 24 oranında değer kaybetti. Enflasyonda süregelen artışa rağmen cari işlemler dengesindeki iyileşmenin fiyat istikrarı hedefi için önemli olduğu değerlendirmesinde bulunan TCMB’nin Eylül ayında başladığı faiz indirimlerine devam etmesi ile değer kaybı yılın son aylarında hız kazandı. TCMB 2014 yılından itibaren ilk kez döviz piyasasına satış yönünde müdahalede bulunarak Aralık ayında piyasaya 7.3 milyar dolarlık satış yaptı. Döviz kurlarında görülen fiyat oluşumlarını sağlıksız olarak değerlendiren Banka, aynı dönemde Borsa İstanbul Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında da işlem yapmaya başladı. Sonuç olarak, 2021 yılında Türk lirası dolar karşısında yüzde 80, euro karşısında ise yüzde 65 değer kaybetti. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi 2020 yılındaki yüzde 18 değer kaybından sonra 2021’i de yüzde 23 değer kaybıyla kapattı.DOSYA İş Yaşamında Kadın 66 EYLÜL 2022KADININ İŞ GÜCÜNE KATILIMINI OLUMSUZ ETKİLİYOR İSO SANAYİ 67 Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Ekonomik Araştırmalar, yeni raporunda çocuk bakımının iş gücüne etkilerini ele aldı.Türkiye’de kadınların yüzde 46’sının ev ve çocuk bakımı nedeniyle iş hayatında yer alamadığına dikkat çekilen raporda, ebeveynlerin istihdama daha yüksek katılımı için çocuk bakım hizmetlerinin önemine vurgu yapılıyor. Raporda, Türkiye’de kadınların yüzde 42,5’inin iş hayatına katılamamasındaki birincil nedenin çocuk bakımı olduğu dikkat çekiyor. AİLE İÇİ GÖREV TANIMINext >