< Previous38 ŞUBAT 2023 bağımlılığı azaltmak günümüzde çok temel bir ihtiyaç. Bunun için sermaye piyasalarından daha fazla yararlanmayı sağlayacak, finansal derinliği güçlendirecek adımların da kritik olduğu görüşündeyiz. İSO 1000 çalışmamızda halka açık kuruluşlar sayısının 100’ün altında kalması da bu alanda kat etmemiz gereken mesafeyi ortaya koyuyor.” Konuşmasında sanayi sektörünün sigortacılık kaynaklı güncel bir sorununa da değinen Bahçıvan, “Bazı sigorta şirketleri, daha önce aynı koşullarda sigortaladıkları sanayi tesislerini şimdi sigortalamak istemedikleri gibi, sigorta poliçe ücretlerini de potansiyel riskleri abartarak ve suistimal ederek astronomik sevilere çekmiş durumdalar. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sorunun çözümüne yönelik gerekli adımları atması, üretim hayatımız açısından son derece önemli” dedi. yaşamsal önemini gösteriyor. Birçok olumlu etkisinin yanı sıra, şirketlerimizin sermaye yapısını güçlendirici etkisi de bulunan doğrudan yabancı yatırımlarda uzun zamandır iç açıcı bir durumda değiliz. Bu nedenle yatırım iklimini iyileştirmenin bir diğer önemli yapısal ihtiyaç olarak önümüzde durduğu da aşikar.” “UZUN VADEDE EKONOMIMIZIN KREDIYE BAĞIMLILIĞI ÖNEMLI BIR YAPISAL SORUN” “Kısa vadede krediye erişim sorununun çözülmesi ne kadar acil bir ihtiyaç ise uzun vadede ekonomimizin krediye bağımlılığı da o denli önemli bir yapısal sorun” diyen Bahçıvan, çözüm önerisi getirerek konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Türkiye ekonomisi kredi arzının arttığı koşullarda hızlanan, kredi akışı yavaşladığında duran bir yapıdan çıkmalıdır. Bu bağlamda, şirketlerimizin sermaye yapısını ölçek ekonomisi kanalıyla güçlendirmek açısından birleşme ve satın almaları özendirici politikaların önemli olduğuna inanıyoruz. Benzer şekilde, finansmanda araç çeşitliliğini artırmak ve sanayimizin bankacılık sistemine İ SO Meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ender Yılmaz tarafından açıldı. Yılmaz, ocak ayı olağan Meclis toplantısının ana gündem başlığına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu: “İş dünyasının her dönem yakından takip ettiği konuların başında parasal daralma ve genişleme konuları gelmektedir. Banka kredi teminatları, ödemeler, regülasyonlar ve ekonomi yönetiminin her hafta almış olduğu uygulamalar, bu takibi zorunlu hale getirdi. Dünyada yaşanan olumsuzluklar sonucu ekonomik dengesizlik, bankacılık faaliyetlerini öne çıkardı. Başta Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere pandemi sonrasında para genişleme politikasından sonra sıkılaşma politikalarına devam ederek, politika faizlerinde artış sürüyor. Pandemi ve ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı gibi küresel etkenler ekonomide durağan bir dönem yaşanmasına sebep oldu. Yaşanan gelişmeler neticesinde üretim maliyetlerinin artışı, ihracat pazarlarındaki daralma Türkiye ekonomisini olumuz etkiledi. Yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye sanayisinin üretim gücü sayesinde, Cumhuriyetin ikinci yüz yılına girdiğimiz bu yılda, ortaklaşa hareket ederek hedeflenen tüm hedeflere ulaşmak en büyük gayemiz olacaktır.” İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz: “AR-GE VEYA SÜRDÜRÜLEBILIRLIK GIBI YENI NESIL SANAYIYI DESTEKLEYICI KREDILER GELIŞTIRILMELI” Finansman konusunda önemli bir gelişmenin de geride bıraktığımız haftalarda detayları kamuoyuyla paylaşılan yeni kredi paketi olduğunu vurgulayan Bahçıvan, “Bu kapsamda Kredi Garanti Fonu desteğiyle hayata geçirilen 14 yeni paket ile 250 milyar TL’lik bir kredi hacmi oluşturuldu. 14 paketin yatırım ve proje finansmanından dijital dönüşüme, bölgesel odaklı KOBİ desteğinden yeşil dönüşüm ve enerji verimliliğine kadar farklı tematik alanları kapsayıcı şekilde ayrıştırılmasını değerli ve ümit verici buluyoruz” diye konuştu. Bahçıvan, şöyle devam etti: “Ekonominin birçok farklı kesimine kaynak sağlayan bu destekler, biriken maliyetler karşısında sanayicilerimize bir nebze de olsa soluk aldıracaktır. Bu çerçevede KGF’nin daha uzun vadeli, daha nitelikli kredilerin teminat yolu olması noktasındaki talebimizi burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Tabii burada bankaların da kredi ayrıştırmasına gitmesinde ve nitelikli kredi kullandırma noktasında bir farkındalık yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin Ar-Ge veya sürdürülebilirlik gibi yeni nesil sanayiyi destekleyici kredilerin de geliştirilmesi gerekmektedir.” “Dış pazarlarda nispeten zorlanacağımız bu süreçte, her zaman desteğini arkamızda hissettiğimiz Eximbank’ın kaynaklarının daha da güçlendirilerek ihracatçılarımıza daha etkin bir şekilde kullandırılması da büyük önem arz ediyor” şeklinde konuşan Bahçıvan, “Son olarak, daha önce de pek çok kez dile getirdiğimiz üzere, yeniden yapılandırılan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın kısa sürede büyük ölçekli yatırımlarımızı finanse edecek idari ve finansal kapasiteye ulaştırılması ve yatırım kredileri için ana kurum haline gelmesine yönelik talebimizi de burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Bu amaçla Bankanın öz sermayesi, mevcut seviyelerin kayda değer bir şekilde üzerine çıkarılmalıdır.” İSO SANAYİ 3940 ŞUBAT 2023 MECLİS TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar: İ stanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Ender Yılmaz’ın başkanlığında, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasıyla başlayan İSO ocak ayı olağan Meclis toplantısına, Türkiye Bankalar Birliği (TBB)Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar konuk olarak katılarak, sanayicilere bankacılık ve finans sektörü ile ilgili bir sunum yaptı. Konuşmasında, “Türk sanayisinin amiral gemisi olan bu meclisin çatısı altında bulunmaktan ve sizlere hitap ediyor olmaktan hakikaten büyük keyif duyuyorum” diyen Çakar, “Çünkü bu meclisin seyir defterinin, ülkemiz sanayisinin dününü, bugününü ve yarını için çok önemli bir rehber niteliğinde olduğunun farkındayız. Çünkü İstanbul ülkemiz nüfusunun %19’unu barındıran, ülke sanayisinin %29’unu oluşturan ve İSO 500, sizin yayınladığınız ilk 500’lük listede 150 tane firma bulunduran, ikinci listede 131 firma bulunduran, ve 388 civarında firması borsaya kota olan en büyük sanayi şehrimiz. Ve Türkiye’deki ihracatın %49’unun gerçekleştirildiği bir şehir” diye konuştu. Geride bıraktığımız 2021 ve 2022 yıllarını ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Çakar, 2021 yılında yaşanan pandemi sürecinin, tüm dünyada yatırım ve ekonomi hayatının durduğunu hatırlattı. Çakar konuşmasında, pandeminin koşullarından etkilenmemek adına gevşek para politikaları ve tedarik zincirinin aksaması sonucunda arz-talep dengesindeki bozulmanın, tüm dünyanın unutmuş olduğu enflasyon sorununu tekrar hatırlamasına neden olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin yaşanan bu olumsuzluklara rağmen yakalamış olduğu yüzde 11.4’lük büyüme ile tüm dünyaya göre pozitif ayrıştığını belirten Çakar, geniş para politikası PARAMETRESI YINE ENFLASYON OLACAK 2023’TE DÜNYANIN EN TEMEL İSO ocak ayı olağan Meclis toplantısına konuk olarak katılan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, 2023 yılında da savaşın devam etmesinin beklendiğini belirterek bu yıl dünyanın en temel parametresinin yine enflasyon olacağını söyledi. Çakar, tüm dünyada uygulanan yüksek para faizi politikasında bir nebze azalma beklendiğine de dikkat çekti.İSO SANAYİ 4142 ŞUBAT 2023 MECLİS ılıman geçmesi sebebiyle beklenen resesyonun pozitife seyrettiğini belirten Çakar, resesyon beklentilerinin Amerika Birleşik Devletleri’ne doğru kaydığına dikkat çekti. 2023 yılında da savaşın devam etmesinin beklendiğini belirten Çakar, dünyanın en temel parametresinin yine enflasyon olacağını söyledi. Tüm dünyada uygulanan yüksek para faizi politikasında bir nebze azalma beklendiğine de dikkat çeken Çakar, dünyada ve Türkiye’de enflasyonun giderek azalmasının öngördüklerine vurgu yaptı. Çakar, şöyle konuştu: “Ancak savaş yine devam diyor ve halen hem dünyada hem de ülkemizde enflasyon çok önemli bir parametre. Yüksek enflasyon özellikle Avro ve Avrupa bölgesinde sıkılaştırıcı para politikasını hâlen devam ettiriyor. Bu yılın ilk çeyreğinde de kısmen devam edecek ama sonrasında yavaş yavaş azalmaya başlayacağını öngörüyoruz. Enerjide gıda güvenliği yine çok önemli parametre olmaya devam diyor çünkü savaştan halen en önemli etkilenen parametre.” “ENFLASYONUN 64 OLAN SEVIYESINDEN ÇOK CIDDI ANLAMDA DÜŞECEĞINI ÖNGÖRÜYORUM” Dünya ekonomisinin bir önceki yıla göre kısmen küçüleceği, %2,7 civarında sonucunda talep merkezli bir enflasyonun yaşandığını ve bunun 2021 yılının ana hikayesi olduğunu söyledi. “RUSYA-UKRAYNA SAVAŞIYLA, BIR NEBZE RAHATLAYAN EKONOMIK HAVA YOK OLDU” 2022 yılında Türkiye’nin kuzeyinde patlak veren Rusya- Ukrayna savaşının, yaşanan pandemi sonrasında bir nebze rahatlayan ekonomik havanın tamamen yok olmasına sebebiyet verdiğini belirten Çakar, iki ülkenin çok büyük tahıl, ham madde ve enerji tedarikçisi olması sebebiyle emtia ve gıda fiyatlarını etkilediğinin altını çizdi. Yaşanan zincirleme tepkimeyi maliyet enflasyonu olarak tanımlayan Çakar, tüm dünya merkez bankalarının çözüm üretme noktasında uygulamış oldukları yüksek faiz politikalarının enflasyonu tüm dünyada bir gerçeklik olarak hayatın merkezine konumlandırdığına dikkat çekti. Çakar, 2022 yılında yaşanan negatif gelişmelere rağmen, Türkiye ekonomisinin yüzde 5 büyümesi ile istihdamını artırdığını, makine yatırımlarının artığını, net dış talebin büyümeye devam ettiğini, turizm gelirlerinde hızlı toparlanmamın devam ettiğini, borçluluk oranının düşerek Türk Lirası’na talebin artığını söyledi. “RESESYON BEKLENTILERI AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI’NE DOĞRU KAYDI” Enerji arzı sorunu nedeniyle, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’nın 2023 yılında ciddi belirsizliklerle başlamasına rağmen iklim koşullarının İSO SANAYİ 43 büyüyeceğinin öngörüldüğünü kaydeden Çakar, “Bizim ülkeye gelince; otoritenin öngördüğü büyüme %5. Biz yine %5 civarında büyürüz. Bunlar önemli değil. Kişisel olarak bir tereddüdüm yok. Enflasyon yine en son strateji belgesinde %24 civarında öngörüldü. Bu tabii dünya koşullarına bağlı olarak, tedarik zincirindeki ve ticaret hacmindeki koşullara bağlı olarak şekillenecektir ancak ben de enflasyonun bugün olan 64 seviyesinden çok ciddi anlamda düşeceğini öngörüyorum ve öyle olacağı kanaatindeyim” diye konuştu. “KOBI KREDILERINI BIR KATTAN FAZLA ARTIRDIK” 2022 yılında TL ticari kredilerdeki artışın %93 olduğunu kaydeden Çakar, şunları kaydetti: “Büyük işletmelere verdiğimiz kredi artışı 585, KOBİ’lere verilen kredilerin artışı %104 civarındadır. Yani biz KOBİ kredilerini bir kattan fazla artırmışız. Aslında 2022 yılı KOBİ yılıdır denebilir. KOBİ’lere en çok kredi kullandırıldığı bir yıl oldu. Ama altını çizerek söylüyorum, büyük işletmelere verilen kredi %85. Bu sadece TL cinsinden verilen krediler. Enflasyon oranını %64 olduğu dikkate alındığında, özellikle KOBİ’lere enflasyonun üzerinde bir kredilendirme söz konusu.” “ÜRETIM, YATIRIM, ISTIHDAM, HEPIMIZ AÇISINDAN EN ÖNEMLI KALEM” TL kredilerinin %39’unun İstanbul’da olduğuna vurgu yapan Çakar, “Yabancı para kredilerinin %81’i İstanbul’da ve toplam kullandırılmış kredilerin %53’ü İstanbul’da. Toplam 3,9 trilyon TL. Gayri nakdi krediler de 1,1 trilyon TL ve toplam gayri nakdi kredilerin %47’si İstanbul’da... Şunu söylemem lazım: İstanbul üretimin merkezi. Toplam bankacılık sektörünün kredilerinin %20’si bireysel bankacılıkta, %80’i ticari firmalar verilen krediyken, bu İstanbul’da %88’i ticaret sektörü, %12’si bireysel, yani gerçek kişilere kullandırılan kredilerden oluşuyor” dedi. “Kredilerde İstanbul’un sektörel dağılımına bakıldığında imalat sektörü Türkiye’de olduğu üzere nasıl bir %29 pazar payına sahipse, burada da %33 pazar payına sahip” diyen Çakar, “İkinci sırada ticaret, sonra emlak geliyor. İmalat sanayiinde MPL yani takip oranı %1’in altında. Evet, bu da aslında üretimin, sanayinin asıl merkez olması gerektiği ve kredilerin de doğru gitmesi gereken merkez olduğunu bize de gösteriyor, hepimize gösteriyor. Üretim, yatırım, istihdam, hepimiz açısından en önemli kalem gibi gözüküyor” şeklinde konuştu. “SIZ YETER KI ÜRETIN, YATIRIM YAPIN VE ISTIHDAM SAĞLAYIN, BIZ DESTEKLEYECEĞIZ” Konuşmasında, bankacılık sektörü olarak ülkenin büyümesinden beslendikleri gibi ülkenin büyümesine katkı verdiklerini kaydeden Çakar, şöyle devam etti: “Önümüzdeki süreç itibarıyla yine verimliliği, katma değeri artıran, teknolojiye yatırım yapan, üreten, döviz geliri getiren, istihdam sağlayan paydaşlarımızla birlikte olmaya devam edeceğiz. Bankacılık sektörü olarak yatırımı, istihdamı, üretimi, katma değer üretimini desteklemeye, bunu yapıp çeşitli pazarlara satan müşterilerinin yanında olmaya, ülkenin büyümesini finanse etmeye devam edeceğiz. Yeter ki siz üretin, yatırım yapın ve istihdam sağlayın.” Yapılan açılış konuşmalarının ardından İSO ocak ayı olağan Meclis toplantısı, İSO Meclis üyelerinin söz alarak ana gündem konusuna ilişkin değerlendirmeleri ve bu bağlamda sanayinin bugün içinde bulunduğu süreç hakkındaki düşüncelerini aktarmalarıyla devam etti. TBB Başkanı Çakar’a gündem maddesine ilişkin sorular da soran meclis üyelerinin soruları, Çakar tarafından yanıtlandı.44 ŞUBAT 2023 MECLİS T arım olmazsa ülke olmaz. Öğütülmüş tarım ürünleri olarak bu yıl ilk defa buğday taban fiyatında rekor seviyede bir artış oldu. Geçtiğimiz 2021 yılında 2450 olan buğday taban fiyatı 6450 artı 1000 lira ilaveyle ciddi anlamda bir artış gösterdi ve bu artışla ilgili de tüm sektör paydaşları, özellikle çiftçilerimiz memnun oldu. Bunun devamlılığı açısından da tek sorunumuz var, bu yıl Türkiye’de ciddi anlamda bir kuraklık var. “Bu yıl Türkiye’de ciddi anlamda bir kuraklık var” İSO Meclis Üyesi Mehmet Umur: “Yatırımların gelip tıkandığı nokta, finansmana erişim” U zun vadede hayata geçirilmesi gereken tüm yatırımların gelip tıkandığı nokta, finansmana erişim. Finansmana erişim noktasında gerek Odamızın gerek devletimizin gerek bankalarımızın gerekeni fazlasıyla yapması gerektiği bir dönemdeyiz. İSO Meclis Üyesi Ömer Karadeniz: A lpaslan Bey çok doyurucu bilgiler verdi. Sadece bir noktayı açıklamadı. Onu merak ettiğim için sordum: kredi oranı iyi dendi. Verilen dendi. Ancak burada kamu bankalarıyla özel sektör bankalarının oranını öğrenmek istiyorum. Tahminime göre büyük ağırlıkla kamu bankaları bu işi yapıyor. Bu yüzden de kamu bankalarının sanayiciye verdiği destekten dolayı da tüm kamu banka genel müdürlerine teşekkür ediyorum. A vrupa bizim için iyi bir ihracat noktası ama Avrupa’daki durağanlık, biraz evvel aldığım bir doneyle, PMI endeksi 49,3’ten 50,2’ye doğru, ocak ayında bir artış göstermiş. Bu şu demek: Önümüzdeki dönemde bizim Avrupa’ya yapacağımız birtakım ihracatlarda zorluklar olacak çünkü üretim maliyetlerimizle ilgili şu anda bütün sanayinin elinde kucağında kalmış bir enerji maliyetleri, 2022 yılının enflasyonunun getirmiş olduğu işçilik maliyetleri, bu tabii asgari ücretten başlayarak, yine bunun beraberinde EYT maliyetleri… İSO Meclis Üyesi Adem Genç: İSO Meclis Üyesi İsmail Darcan: “Kamu banka genel müdürlerine teşekkür ediyorum” “Avrupa’ya ihracatlarda zorluklar olacak” İSO SANAYİ 45 u anda finans sistemi, ihracatın özellikle sigortasıyla alakalı başlıkta maalesef etkin değil. Bu konuda yurt dışındaki sigortalama kurumlarının aracılığıyla faaliyet gösteriyoruz. Bu başlıkta ümidim o ki yurt dışında şubesi olan kamu bankalarının veya diğer bankaların daha farklı iş tanımlarıyla daha etkin sigortalama şirketlerinin aracılığına ihtiyaç duyulmayacağı birtakım enstrümanlar üretmesidir. “Yurt dışında şubesi olan kamu bankaları sigortalamada daha etkin olmalı” İSO Meclis Üyesi Cenk Gogo: B ildiğiniz gibi para yönetiminde üç ana unsur vardır. Birincisi faiz, ikincisi devalüasyon. Bunların arasındaki fark da enflasyon olarak ortaya çıkar. Demek ki bu dengenin kurulması şarttır. Günümüzde baktığımız zaman devalüasyon bastırılmış durumda, Türk lirası kuvvetlendirilmiş ama enflasyon çarşıda pazarda önlenemez haldedir. B izim ihracatta iki ana kolumuz var; gemi ve yat yapıp ihraç ediyoruz. Burada yurt dışından gelen bazı müşterilerimiz, parasını veriyor, karşılığında teminat mektubu istiyor. Bu teminat mektubunu alabilmemiz için biz de Eximbank’a Kredi Garanti Fonu’ndan faydalanmak için müracaat için başvuruyoruz. Fakat bu müracaatlar bize dönüş yapıp gerçekleşene kadar müşterimiz gidiyor. Yani uzun bir zaman, süreç alıyor bu. İSO Meclis Üyesi Ömer Saim Oğuz: İSO Meclis Üyesi İlhan Bayrak: “Enflasyon çarşıda pazarda önlenemez halde” “Eximbank’a müracaatlarımız gerçekleşene kadar müşterimiz gidiyor” “Enflasyon, enerji, işçilik maliyetleri ve kurdan sıkıntı yaşıyoruz” B iz savaş geçirdik. Bizim sektörümüz, geçen sene, teşekkür ederiz, hepiniz destek verdiniz. Deri ve deri mamulleri sektörü, Rusya – Ukrayna savaşı, ana pazarından dolayı çok büyük darbe gördü. Üç ay bir işsizlik yaşadık ama yeni kapılar da açtı bize. Ama şu anda yeni kapılarda sıkıntı şu: İşi alıyoruz, dengeler oturmadığı için, bu yüksek enflasyondan dolayı, fiyatların artması, enerji maliyetlerinin artması, işçilik maliyetlerini artması, müşterinin de fiyat vermemesi, kurların belirli bir seviyede seyir etmesinden dolay çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. İSO Meclis Üyesi İbrahim Aydoğan: ARAŞTIRMA 81 ILIN DIŞ TICARET KARNESI 46ŞUBAT 2023Türkiye, ihracatta 2022 yılını rekorlarla kapatırken; her biri dış ticaret faaliyetlerine katkı sunan 81 ilinin dış ticaret karnesini çıkardık. Yaptığımız araştırmada 2021’in 10 ayında 21 olan dış ticaret açığı veren il sayısı, geçen senenin aynı döneminde 24’e çıktı. 17 ilin ihracatı 2021’e göre düşüş gösterdi. Ithalatı düşen il sayısı 15 oldu. En çok ihracat gerçekleştiren 20 il içinde, 16’sında ihracatın ithalatı karşılama oranı gerilerken, yalnızca 4 ilde rakamlar yükseldi. Ilk 20 içinde ihracatının ithalatı karşılama oranı yükselen iller, Ankara, Kayseri, Manisa ve Eskişehir oldu. Türkiye, ihracatta 2022 yılını rekorlarla kapatırken; her biri dış ticaret faaliyetlerine katkı sunan 81 ilinin dış ticaret karnesini çıkardık. Yaptığımız araştırmada 2021’in 10 ayında 21 olan dış ticaret açığı veren il sayısı, geçen senenin aynı döneminde 24’e çıktı. 17 ilin ihracatı 2021’e göre düşüş gösterdi. Ithalatı düşen il sayısı 15 oldu. En çok ihracat gerçekleştiren 20 il içinde, 16’sında ihracatın ithalatı karşılama oranı gerilerken, yalnızca 4 ilde rakamlar yükseldi. Ilk 20 içinde ihracatının ithalatı karşılama oranı yükselen iller, Ankara, Kayseri, Manisa ve Eskişehir oldu. İSO SANAYİ 47Next >