< Previous58 MAYIS 2023 her geçen yıl büyük bir ivme kazanarak artmaya devam ediyor. Son yayınlanan verilere göre 2022 yılında 7,8 milyon adete yakın elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Bu sayı tek başına bir anlam ifade etmeyebilir ancak tüm dünyada satılan toplam araç sayısının yüzde 10’unu oluşturuyor. Yani 2022 yılı itibari ile dünyada satılan her 10 otomobilden 1’i elektrikli araçlardan oluşuyor. Bu alandaki liderliği, nüfusu itibarıyla hem üretim hem de satışta Çin üstlenirken, satış rakamları açısından onu çevreci ulaşım politikalarına ağırlık veren Avrupa takip ediyor. Her ne kadar Yunanistan gibi altyapı dönüşümünde geri kalan ülkelerde elektrikli otomobillerin pazar payı yüzde 2.35 seviyesinde olsa da söz konusu oran Fransa’da yüzde 12, İngiltere’de yüzde 13.37, Hollanda’da yüzde 19.26 ve Norveç’te yüzde 79 seviyesinde bulunuyor. Norveç gibi kuzey ülkelerinde bu oranın yüksek olmasında nüfus, ekonomik alım gücü, altyapı ve yüzde 98’e varan yenilenebilir enerji kullanımının etkili olduğunu söylemekte fayda var. Otomotiv şirketlerinin 2030-2035 yılına kadar tamamlamayı planladığı elektrikli araç dönüşümünde hedeflerin, yoğun ilgi sayesinde birkaç yıl öne çekildiğini ifade edebiliriz. ELEKTRİKLİLERİN PAYI 3’E KATLANDI Peki Türkiye’de söz konusu satışlar ne oranda artış gösterdi? Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam satışları, 2023 yılı ocak-mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55,2 artarak 235 bin 971 adet olarak gerçekleşirken aynı dönemde elektrikli otomobil satışları, 3 kattan fazla artarak 4 Rakamlar gösteriyor ki Türkiye’de elektrikli ve hibrit araç satışlarındaki büyüme dünya ortalamasının üzerinde. Bu da birçok markanın, daha önce duyurusunu yaptığı iddialı modellerini yıl içinde Türkiye pazarında da satışa sunmasına yol açıyor. Bu yıl Türkiye’nin otomobili Togg satışlara başlarken dünyanın en önemli oyuncularından biri olan Tesla da geçen ay itibari ile Türkiye pazarında yerini aldı. Bu yıl Çinli Skywell markasının yanı sıra Türkiye’ye geri dönen Chery’nin de elektrikli modellerinin Türkiye yollarında olması bekleniyor. ARAŞTIRMA Elektrikli OtomobillerİSO SANAYİ 59 Ülke Satışadedi Şarjİstasyonu Almanya 471.394 87.674 İngiltere 267.203 38.982 Fransa 203.122 83.317 Norveç 138.287 22.000 İsveç 95.035 25.465 Hollanda 73.394 111.821 İtalya 49.179 37.186 TÜRKİYE45.00012.000 İsviçre 40.245 12.560 Belçika 37.638 24.159 Elektrikli araç satışları ve şarj istasyonları sayıları (2022) Not: Türkiye pazarının 2023 sonu tahmini elektrikli satış adedi ve halka açık şarj istasyonu rakamlarıdır. ŞARJ İSTASYONU SAYISI 6 BİN 500 Rakamlar gösteriyor ki Türkiye’de elektrikli ve hibrit araç satışlarındaki büyüme dünya ortalamasının üzerinde. Bu da birçok markanın, daha önce duyurusunu yaptığı iddialı modellerini yıl içinde Türkiye pazarında da satışa sunmasına yol açıyor. Bu yıl Türkiye’nin otomobili Togg satışlara başlarken dünyanın en önemli oyuncularından biri olan Tesla da geçen ay itibari ile Türkiye pazarında yerini aldı. Bu yıl Çinli Skywell markasının yanı sıra Türkiye’ye geri dönen Chery’nin de elektrikli modellerinin Türkiye yollarında olması bekleniyor. Sadece Togg siparişleri 100 bini geçmesi, bir yandan şarj altyapısının yeterliliğinin sorgulanmasına yol açarken bir diğer taraftan da menzil konusu gündemi işgal ediyor. Zira elektrikli araçların tek şarjla gidebileceği menzilin 2021’de yalnızca yüzde 3,5 artışla, ortalama 350 kilometre olarak hesaplandığını gösteriyor. Öte yandan pazarda hızlı şarj istasyonlarının yaygınlığının yeterli seviyede olmaması, sektörde söz konusu alanda satışların fizibil olmaktan ziyade arzu nesnesine dönüşmesine yol açıyor. Zira Türkiye’de 45 bin elektrikli araç sayısına karşın şarj istasyonu sayısı önemli bir kısmı İstanbul ve çevresinde yer almak üzere 6 bin 500 adet civarında seyrediyor. Söz konusu rakamın yıl sonunda 12 bine ulaşması bekleniyor. bin 670 yükseldi. Hibrit otomobil satışları ise bu dönemde 18 bin 874 adete çıktı. Bu dönemde hibrit otomobil satışları yüzde 66,4 ve elektrikli otomobil satışları da yüzde 335,2 artış kaydetti. Söz konusu rakamlar ile birlikte bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 71,6 olan benzinli otomobillerin satışlardan aldığı pay yüzde 67,1’e gerilerken elektrikli otomobillerin toplam satışlardaki payı yüzde 0,9’dan yüzde 2,7’ye ve hibrit otomobillerin payı da yüzde 9,7’den yüzde 10,8’e çıktı.60MAYIS 2023 İNSAN KAYNAKLARI “SESSİZ İSTİFA”YA ÇÖZÜM ARANIYOR COVİD-19 SALGINI ÇALIŞMA DÜNYASININ GÜNDEMİNE GETİRDİĞİ Sessiz istifa anlayışıyla pandemi sürecinde tanıştık. İlk zamanlar münferit ve tekil uygulamalar şeklinde yorumlandıysa da kısa sürede küresel çapta yaygınlık kazandı. Bugün artık bir vak’a olarak çalışma dünyasının karşısında duran kavram neyi ifade etmektedir, çalışanlar neden ‘sessiz istifa’nın arkasına sığınır, yönetimler konu ile ilgili neler yapmalıdır?İSO SANAYİ 6162 MAYIS 2023 İNSAN KAYNAKLARI T arihte benzeri görülmeyen COVID-19 salgını, her alanda olduğu gibi iş yaşamında da dinamikleri derinden etkiledi. Yepyeni uygulamalar, kurallar, anlayışlar çalışma dünyasının parçası oldu. Yaşanan değişim birçok yeni kavramı da literatüre kazandırdı. Bu kavramlardan biri de ‘sessiz istifa’... 2020 ve 2021 yıllarında bilim kurgu filmi gibi yaşadığımız, tarih kayıtlarında eşine rastlanmayan şekliyle pandemi şartlarındayken, kendiliğinden gelişen, uzun süre münferit tavırlar şeklinde algılanan sessiz istifa kavramı, bugün artık çalışma dünyasının karşısında ‘tam bir vak’a’ olarak duruyor. Yaygın etki gücü, incelenmesini ve karar süreçlerinde hızlıca iyileştirici uygulamaların oluşturulup, tatbik edilmesini zorunlu kılıyor. Peki tüm dünyada bir anda en fazla konuşulan konulardan biri haline gelen, iş barışını tehdit eder nitelikte geniş kesimlere yayılan sessiz istifa kavramı nedir, hangi hallerde çalışanlar bu yola başvurur ve bu durumlar karşısında şirketler, yönetimler neler yapmalıdır…? Sessiz istifa kavramı ilk olarak ABD’de ortaya çıktı. New York’ta yaşayan yazılım mühendisi ve aynı zamanda müzisyen olan bir TikTok kullanıcısının, “İşinizi bırakmıyorsunuz ama daha fazlasını yapma fikrinizi bırakıyorsunuz’” sözleri ile tanımladığı kavram literatürde İSO SANAYİ 63 çok yeni olsa da uzun zamandır var olan, fakat bugüne kadar özel bir isimle nitelendirilmemiş terim olarak hayatımızdaki yerini aldı. İstifa etme kavramlarından farklı bir anlam taşıyan sessiz istifa; işyerinde daha az sorumluluk alma, sadece görev sınırlarının yarattığı sorumlulukları yerine getirme, iş yeri için mümkün olan en düşük düzeyde çaba harcama gibi davranışlar silsilesi olarak tanımlanıyor. DİĞER ÇALIŞANLARI DA İÇİNE ALIYOR Çalışanlar açısından bakıldığında, konunun istifa etmek ya da vazgeçmekle ilişkili olmadığını da ifade etmekte fayda var. Çalışma şartları istenilen düzeylere taşındığı takdirde çalışanların tekrar eski performanslarına kavuşmaları muhtemel olmakla birlikte yine de içinde üzerinde titizlikle durulması gereken ‘sosyal tavır’ hallerini barındırıyor. Bir çalışanın sahip olduğu sessiz istifa duygusunun, diğer çalışanları olumsuz etkileyebileceği, çalışma koşullarından memnun bireyleri de içine çekebileceği düşünüldüğünde konunun ciddiyeti daha iyi anlaşılabilir. Kavramı bu anlamıyla bulaşıcı bir hastalık olarak değerlendirenlerin ve gerekli tedbirler alınmadığı takdirde iş ortamının tamamı üzerinde tesir yaratabileceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değil. İş barışını da tehdit eden sessiz istifa Çalışanların sessiz istifa sürecine girdiğini fark eden ve bu duruma müdahale etmek isteyen yöneticilerin yapması gerekenler şu şekilde sıralanıyor: ·İşdışındaçalışmahayatındanuzakkalmalarınaolanaksağlanmalı. ·Ücretliizinvetatilhaklarındanyararlanmayateşvikedilmeli. ·Maaşlarındaveyayanhaklarındadüzenlemeleryapılacağıbildirilmeli. ·Çalışanileaçıkiletişimkurulmalıvekonuileilgilikonuşmasısağlanmalı. ·Görevtanımlarıyenidendüzenlenmeli. ·Çalışanlarıngörevlerinetbirşekildeifadeedilmeli. ·İşletmeiçerisindeçalışanlarlailgilikararlaralınacağındaçalışanlarındakararsürecinedahil edilmesisağlanmalı. ·Çalışanlarınyaratıcılıklarınıönplanaçıkaracağıfırsatlaryaratılmalı. ·Toplantılarakatılmamakyadaisteksizkatılmak. ·İşegeçgelmekveyaiştenerkenayrılmak. ·Verimliliğidüşürme. ·Ekipprojelerinedahaazkatkısunma. ·Tutkuveyacoşkueksikliği. ·Fazlasakinlikvemotivasyoneksikliği. ·Yöneticilerleveyaekiparkadaşlarıylayaşanankopukluk. ·Sosyalamaçlıdüzenlenenşirketetkinliklerinekatılmama. ‘SESSİZ İSTİFA’YA 8 MADDELİK ÇÖZÜM SESSİZ İSTİFA’NIN BELİRTİLERİ İNSAN KAYNAKLARI duygusuna yol açan etkenlerin başında COVID-19 salgınıyla birlikte sosyal ve çalışma hayatında yaşanan değişimlerin yanı sıra yaşam koşulları, geçim derdi ve gelecek kaygısı geldi. Tükenmişlik sendromu, iş yerinde hak ettiği değeri görememe ve çalışma koşullarının yetersizliği de zihinlere yerleşen diğer nedenler arasında sayıldı. Film şeridi gibi değişen dünya gündemleri arasında gerilerde kaldığını düşünsek de yakın zamanın mahsülü pandemi sürecinin hızlı taraftar bulan anlayışları arasına yerleşmesi bir hayli ilginçti. Sırf bu yönü dahi, sosyoloji ve psikoloji kadar ekonomiyi içine alan bilimlerin çalışma konusu olmayı fazlasıyla hak ediyor. SESSİZ İSTİFA GÜNDEMDEN DÜŞMEYECEK Yapılan araştırmalara göre günümüzde çalışanların yüzde 50’ye yakını Sessiz İstifa sürecinde ve uzmanlara göre iş yerlerinde performans sistemleri düzenlenmedikçe, yönetici rolleri net olarak tanımlanmadıkça ve verimliliğin önemi yeterince kavranmadıkça sessiz istifa çalışma hayatının gündeminde olmaya hep devam edecek. Bu bir psikolojik duruş olarak karşımıza çıksa da sosyolojik bir tavıra evrildi. Etkileme gücü ve taraftar bulma kabiliyeti yüksek. Önce anlamak ve kavramak, ardından çözüm odaklı yaklaşmak gerekiyor. Sessiz istifa kavramının doğduğu ABD’de 9 binin üzerinde çalışan ile yapılan bir ankete göre, işleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bireylerin sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre önemli oranda azaldı. Sessiz istifa konusunda Türkiye’yi kapsayan araştırmalar da mevcut. Söz konusu araştırmalara göre Türkiye’de gençlerin yüzde 24’ü sessiz istifa sürecinde iken yüzde 46,7’si de bu kavrama yatkın olduklarını belirtiyor. Öte yandan sessiz istifa yaklaşımına yatkın olmayanların yüzde 31,3’ü de çalıştıkları şirkette kariyer yollarının kapalı olduğunu hissettikleri takdirde bu sürece girebileceklerini dile getiriyor. EN BÜYÜK ETKEN MAAŞ Peki çalışanlar hangi şartlarda sessiz istifa süreçlerini sonlandırır? Yine yapılan araştırmaya göre “Şu an sessiz istifa sürecindeyim” diyen yüzde 24 oranındaki kitlenin yüzde 35,8’i yan hakların ve maaş haklarının düzenlenmesi halinde bu süreci sonlandırabileceklerini belirtiyor. Buna en yakın oranda alınan cevap ise yüzde 32,9 ile “iş- özel hayat dengesine olumlu katkı sağlayacak düzenlemelerin gerçekleştirilmesi” yanıtı olarak dikkat çekiyor. Araştırmalar da gösteriyor ki sessiz istifa sürecinde olan gençleri bu duruma sürükleyen nedenlerin başında “düşük maaş” uygulamaları geliyor. Onu sırasıyla iş-özel hayat dengesizliği, iş tanımının net olmaması, kariyer yollarının kapalı olması ve uzun mesai saatleri takip ediyor. KADINLARDA DAHA YAYGIN Kadın ve erkek olarak incelendiğinde ise sessiz istifa, kadın çalışanlarda çok daha yüksek oranda seyrediyor. Türkiye’de kadın çalışanların yüzde 68,6’sı sessiz istifa sürecinde olduğunu ya da sessiz istifa sürecine yakın olduğunu belirtiyor. Kadınların bu sürece yakın olmasının altında yatan en temel etken yüzde 33,9 ile iş-özel yaşam dengesi kuramamaları olarak öne çıkıyor. Erkeklerin ise yüzde 58,7’si sessiz istifa sürecinde ve sürece yatkın olduklarını belirtirken kendilerini bu sürece iten en büyük nedeni ise kadın çalışanlardan farklı olarak yüzde 21,2 ile düşük maaş olarak işaret ediyor. Kadın ve erkek olarak incelendiğinde ise sessiz istifa, kadın çalışanlarda çok daha yüksek oranda seyrediyor. Türkiye’de kadın çalışanların yüzde 68,6’sı sessiz istifa sürecinde olduğunu ya da sessiz istifa sürecine yakın olduğunu belirtiyor. Kadınların bu sürece yakın olmasının altında yatan en temel etken yüzde 33,9 ile iş-özel yaşam dengesi kuramamaları olarak öne çıkıyor. 64 MAYIS 202366MAYIS 2023 METAVERSE TEKNOLOJİ Metaverse Metaverse… Tarifinde dahi zorlanırken, gelişimine şaşırarak şahitlik ettiğimiz teknolojik bir kavram. Önümüzdeki yıllarda herkesin iş yaşamında etkilerini hissedeceği metaverse uygulamalarını tekstil sektörü açısından değerlendirdik. Uzmanlara göre Metaverse, sektörde tasarruftan maliyet planlamasına kadar ve asıl önemlisi geleceğin en önemli parametrelerinden biri olan yeşil üretimde çok ciddi bir fark yaratacak. TEKSTİL ÜRETİMİNE VE PERAKENDESİNE NELER GETİRECEK?İSO SANAYİ67Next >