< Previous28 TEMMUZ 2023 KAPAK Meclis BAŞARI HİKAYELERİNİN ARKASINDA GÜVEN VE İSTİKRAR VAR Son 20 yılda, Türkiye’nin yazdığı başarı hikâyesinin arka planında, siyasette güven ve istikrar ortamının kalıcı bir şekilde sağlanmış olmasının yattığını dile getiren Kacır, şöyle konuştu: “Bu önemli kazanımlar sayesinde ilk defa orta ve uzun vadeli programlar yapabilme, hepsinden önemlisi de bunları hayata geçirebilme imkânına kavuştuk. Milli Teknoloji Hamlemiz ışığında Türkiye Yüzyılı’nın nişanelerini, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştiriyor, ülkemizi üretimde öncü, teknolojide üst liglere tırmanan bir konuma getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugüne kadar; ülkemize yaptığımız teknoloji altyapısı ve insan kaynağı yatırımlarımızın, başta savunma sanayi olmak üzere, meyvelerini tek-tek topluyoruz. Askeri İnsansız Hava Aracı üretiminde dünyada birinciyiz, bu başarı tüm dünyada ses getirdi. Bugün Türk SİHA’ları dünyanın dört bir tarafından talep görüyor. Bunun yanı sıra Akıncı, Kızılelma ve TCG Anadolu uçak gemimiz, Milli Muharip Uçağımız KAAN, ilk milli seyir füzemiz SOM ve daha niceleri hepsi bizim gurur kaynağımız. Güneş paneli, demir-çelik, beyaz eşya, ticari araç ve çimento üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız.” TOGG GERÇEĞE DÖNÜŞEN EN BÜYÜK HAYALLERDEN BİRİ Gerçeğe dönüştürülen en büyük hayallerden birinin de Türkiye’nin otomobili TOGG olduğuna dikkat çeken Bakan Kacır, “Milli gururumuz TOGG, Türkiye’nin teknolojik gelişiminin, ekonomik kalkınmasının ve küresel saygınlığının da sembollerinden biri oldu. Ayrıca akıllı cihazımız TOGG’un seri üretime geçmesiyle ülkemizin otomotiv sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir geleceğinin tohumlarını da serpmiş olduk. TOGG’u destekleyecek ve Türkiye’nin e-mobiliteye geçişini hızlandıracak yerli batarya üretimi için SİRO Batarya Geliştirme ve Üretim Kampüsünün açılışını gerçekleştirdik. Tabii bu başarılı örnekleri çoğaltmak ziyadesiyle mümkün. Tüm bunlar, ortaya koyulan sağlam bir iradenin, küresel İSO SANAYİ 29 pazarda ben de varım demenin tezahürleri...” ifadelerini kullandı. SAVUNMA SANAYİİ MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLELERİNE EN İYİ ÖRNEK Son 5 yıldır gündemde olan ana ilke olan Milli Teknoloji Hamlesi’nin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık elde etmek ve ihracatta rekabet gücünü artırmak adına çok kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Bakan Kacır, bunun en güzel örneğinin savunma sanayi alanında elde edilen başarı olduğunu söyledi. Kacır, “Savunma sanayi yatırımları tercih değil, zorunluluktur. 40 yıldır sürdürdüğümüz terörle mücadelede müttefiklerimizin her zaman yanımızda olmadığını gördük. 2000’li yıllarda savunma sanayi alanında yapılan kritik atılımlar sayesinde Türkiye, platformlar üreten, çekirdek teknolojiler geliştiren ve en önemlisi ihraç eden ülke oldu” dedi. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGE SAYISI 98’E ULAŞTI Bakan Kacır, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Dev AR-GE ekosistemisin inşa edildiği bir dönem oldu. Bugün ülkemizde 200’den fazla üniversite bulunuyor, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin sayısı 2001 yılında sadece 2 iken, bugün 98’e yükseldi. AR-GE harcamalarının GSYİH içindeki Payı 2002 yılında sadece yüzde 0,5 iken, bugün yüzde 1,4’e yükselttik. Halihazırda 9.000’den fazla firmanın AR-GE ve inovasyon odaklı çalıştığı TGB’lerde; bugüne dek 52 binden fazla Ar-Ge projesi tamamlandı, 14 binden fazla AR-GE projesi ise sürdürülüyor. Sayıları 1.500’ü aşan AR-GE ve Tasarım Merkezleri ile özel sektörümüzün AR-GE kapasitesini güçlendirdik. Üniversite-sanayi iş birliğine dayalı ekosistemi hayata geçirdik.” Teknolojinin hayatın her alanını kuşattığı günümüz dünyasında, kritik teknolojilerde bağımsızlığı sağlamanın önemine dikkat çeken Bakan Kaçır, “Paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklanan, katma değer odaklı bakış açısı içeren bir yaklaşımı farklı teknoloji alanlarında uygulayacağız. Bu doğrultuda; TOGG vizyonumuz değerinde; güneş enerjisi teknolojilerinden rüzgar türbinlerine, akıllı tıbbi cihazlardan teknolojik gıda girişimine, endüstriyel robotlardan uçan akıllı mobiliteye farklı alanlarda en az 12 yeni milli teknoloji girişimi çıkarmayı amaçlıyoruz. Uluslararası arenada yatırımcılar ile iş birliğimizi güçlendirerek; çip, veri merkezi, petrokimya, elektrikli araçlar gibi kilit alanlarda yatırımları ülkemize kazandırma gayesi içerisindeyiz. Hedefimiz, elde ettiğimiz kazanımların yanı sıra üretimde ve istihdamda sürdürülebilir bir altyapı inşaa etmek. Yol haritamızı da oluşturduk...” diye konuştu. EKONOMİK BÜYÜME HIZI İLE SANAYİ BÜYÜME HIZI PARALEL Sanayi sektörünün Türkiye’nin kalkınmasında lokomotif konumunda olduğunun altını çizen Bakan Kacır, 20 yıllık dönemde sanayi büyüdükçe ülke ekonomisinin de büyüdüğünü söyledi. Kacır, “2002-2018 yılları arasında ekonomik büyüme hızı ile sanayinin büyüme hızı paralellik gösterdi ve sanayinin milli gelir içerisindeki payı artış gösterdi. Son 5 yıllık dönemde imalat sanayinin mili gelirdeki payı yüzde 22’nin üzerine yükseldi ve imalatta elde edilen kazanımın önümüzdeki devam edecek. İmalat sanayinin ekonomik büyümeye öncü etmesi ve Türkiye’nin ortalama ekonomik büyümesinden daha hızlı büyümesi temel hedef olarak sürecektir.” İstanbul sanayisinin 4 ana istikametinin olduğunu belirten Bakan Kacır, “İstanbul sanayisi için dört ana istikamet var. Birincisi, İstanbul sanayisini deprem başta olmak üzere tüm afetlere karşı hazır hale getirmeliyiz. İkincisi İstanbul sanayisinde yüksek teknolojilerin payını artırmalıyız. Üçüncüsü, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Ve son olarak, teknoloji girişimlerini İstanbul’da yeşertmeliyiz” dedi.30 TEMMUZ 2023 KAPAK MeclisİSO Haziran olağan Meclis toplantısı, “Yeni Çağın Sanayisine Odaklı Bir Dönüşüm ve Üretimde Verimlilik Artışı İçin Önceliklerimiz” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis toplantısında üretim ve sanayide ‘böyle gelmiş böyle gider’ anlayışının küresel gelişmeler doğrultusunda artık imkansız hale geldiğine dikkat çekerek, “İSO ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız arasında samimi diyalog daha da pekiştirilip ileri boyutlara taşınarak, yeni çağın sanayisine dönük bir değişim için ‘birlikte başarmak’ modeline dönüşmeli” dedi. SANAYİ DÖNÜŞÜMÜNÜ BİRLİKTE BAŞARALIM BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER ANLAYIŞI ARTIK İMKANSIZ İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: İ stanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin Haziran ayı olağan toplantısı, “Yeni Çağın Sanayisine Odaklı Bir Dönüşüm ve Üretimde Verimlilik Artışı İçin Önceliklerimiz” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz Başkanlığında, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya ayrıca T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede ve Çetin Ali Dönmez, KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Fatih Turan, Milli Teknoloji Genel Müdürü Zekeriya Coştu, Konya Sanayi Odası (KSO) Meclis Başkanı ve aynı zamanda Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Memiş Kütükcü ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adnan Ünverdi katıldı. Ana gündem maddesine geçmeden önce geçtiğimiz ay gerçekleştirilen seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılmış olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminin demokratik bir olgunluk ve sükûnet içinde gerçekleştiğini belirterek, milletin oylarıyla 5 yıllığına tekrar Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik etti. Kabinenin de göreve başladığını dile getiren Bahçıvan, “Uzun süren bir seçim dönemi artık geride kaldı. Kaybedecek hiç vaktimiz yok. Başta ekonomi olmak üzere ülkemizin temel meseleleri ile ilgili adımların ivedilikle atılmasını temenni ediyorum” dedi. İSO SANAYİ 3132 TEMMUZ 2023 TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM DAHA YAŞAMSAL ÖNEMDE Bahçıvan, dünya ekonomisinde son yıllarda meydana gelen değişimin etkileri ile ilgili de konuşarak, “2008 küresel krizinden bu yana dünya ticaret hacminin büyüme hızı, kriz öncesi dönemin oldukça altında seyrediyor. Yoğunlaşan teknolojik ve jeopolitik rekabetin bu durumu daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Özellikle pandemi ve Ukrayna savaşı, üretimin yakın coğrafyalara kaydırılma sürecini hızlandırarak, küresel tedarik zincirlerinde önemli değişimleri beraberinde getirdi. Diğer yandan da dijitalleşme ve yeşil dönüşümün üretim teknolojilerinde sağladığı gelişmeler dolu dizgin ilerliyor. 3 Tüm bu eğilimler, önümüzdeki dönemde küresel rekabet koşullarının çok daha sert olacağına işaret ediyor. Bu nedenle teknolojik dönüşüm, tüm dünya için, ama özel olarak da ülkemizin içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler grubu için her zamankinden daha yaşamsal önemde olacak” dedi. İMALAT SANAYİ İÇİNDE YÜKSEK TEKMOLOJİNİN PAYI DÜŞÜK SEVİYELERDE Türkiye’nin bu kapsamda son 10 yıl verilerine bakıldığında, imalat sanayi ihracatı içerisinde düşük teknolojili ürünlerin payının ılımlı bir düşüş gösterirken, orta-yüksek teknolojili ürünlerin payında yine ılımlı bir artış yaşandığını belirten Bahçıvan, “Ancak yüksek teknoloji payı çok düşük seviyelerde; hemen hemen değişmeden kalmış durumda. Özetlersek, son 10 yıllık süreç, imalat sanayi üretiminin teknoloji yoğunluğunda yaşanan iyileşmelere rağmen, belirgin bir yapısal dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Bu noktada elimizde yeni bir başvuru kaynağımız olduğunu da belirtmek isterim. Çok değerli bir kadronun titiz çalışmalarının ürünü olan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yakın zamanda kamuoyuyla paylaştığı “Türkiye İmalat Sanayiinin Yapısal Analizi: 2015 – 2020 Dönemi” adlı kitapta, imalat sanayi altında faaliyet gösteren 23 alt sektör için temel göstergeler analiz edilerek sektörümüzün son derece detaylı bir fotoğrafı çekiliyor” diye konuştu. Başka bir deyişle Türkiye’de yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerden hiçbirinin imalat sektörü ortalamasının üzerinde bir rekabetçiliğe sahip konumda olmadığını vurgulayan Bahçıvan, imalat sanayiinin uluslararası rekabet gücünün temelde düşük teknolojili sektörlerde yoğunlaştığı ve 2015- 2020 yılları arasında maalesef kayda değer bir yapısal değişim yaşanmadığının tespit edildiğini anlattı. BİRÇOK SEKTÖRDE ÜRETİM MODELLERİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ İSO Başkanı Bahçıvan, son dönemde küresel rekabetin yarı-iletkenler, elektrikli araç ve bataryalar başta olmak üzere yüksek teknoloji içerikli bir dizi üründe yoğunlaştığını ve İSO SANAYİ 33 giderek daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Bahçıvan konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bu durum, birçok sektörde üretim modellerinin gözden geçirilmesini gerektiriyor. Nitekim son zamanların ünlü eseri ‘Girişimci Devlet’ adlı kitapta da özlü bir şekilde ifade edildiği gibi; büyük çaplı yatırım ihtiyacı yaratan, dolayısıyla da etkin kaynak tahsisi ve stratejik planlamaya önem kazandıran bu eğilim, hükümetleri sanayi politikalarına daha fazla ağırlık vermeye ve bu konuda çok daha proaktif olmaya zorluyor. ‘Böyle gelmiş böyle gider’ anlayışı belki başka alanlarda geçerliliğini koruyabilir. Ama üretim ve sanayi hayatımızda bu anlayışın kendisine varlık bulması başta teknoloji olmak üzere küresel gelişmeleri dikkate aldığımızda artık imkânsız hale gelmiştir. Bu noktada, Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan İSO ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız arasında bugüne kadar oluşturulmuş olan samimi diyalogun daha da pekiştirilip ileri boyutlara taşınarak; önümüzdeki dönemde yeni çağın sanayisine dönük bir değişim için “birlikte yapmak”, “birlikte başarmak” modeline dönüşmesini çok önemsiyoruz. Sizin dinamizminiz ve Bakan Yardımcılığınız döneminde iş birliği içinde çalıştığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, desteklerinizi esirgemediğiniz T eknoloji alanındaki gelişmeler, istenilen hedeflere ulaşmak için büyük fırsatları bizlere sunmakta olup, gelecekte ve içinde bulunduğumuz yüzyılda sanayi ve teknoloji odaklı bir dönüşüm için üretim verimliliğinde öncelikleri belirlemeye yardımcı olabilecek birçok faktörün olduğu da bilinmektedir. Ancak her sektör ve işletme birbirinden farklı olduğu için, spesifik ihtiyaçlarımızı ve hedeflerimizi göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. İşletmelerde öncelikle sanayi sektöründe kullanılan; makina, teçhizat, robotik uygulamalar, yazılımlar vb. gelişmiş yeni teknolojiler, üretim süreçlerini dönüştüren ve yenilikçiliği destekleyen önemli yatırımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün hepimizin bildiği ve konuştuğu teknolojik terimleri olan nesnelerin interneti, otomasyon ve robotik, büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi alanlarda nerdeyse ışık hızında ilerlemeler yaşanmaktadır.” İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz:B iz Gaziantep olarak Allah’a şükürler olsun, ayakta kaldık ama diğer bölgelerimiz hakikaten çok büyük hasarlar aldı. Ve bu bölgedeki en azından ayakta kalan firmalardan tedarikte bulunmanız o firmaların devamını getirecektir. Lütfen bu konuda bize yardımcı olmanızı özellikle rica ediyorum. Ve hâlihazırda bütçemizin %15’ini oluşturan bu bölgede oluşan bu hasar hepimizin tedavi etmesi gerekiyor. Sorunlarımız aynı. Ama ben yeni kabineyle beraber bu sorunların da üstesinden geleceğimize canı gönülden inanıyorum. Bizler sorunlarımızı ileteceğiz, çözümleri, bizim kendi bulduğumuz çözümleri de ileteceğiz İnşallah güzel bir döneme başlangıç yapacağımıza ben inanıyorum. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adnan Ünverdi: 34 TEMMUZ 2023 KAPAK Meclis Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi ve Savunma Sanayi Buluşmalarındaki beraberliğimiz; önümüzdeki dönemde birlikte yapmak, birlikte başarabilmek konusunda bizlere güç, umut ve heyecan veriyor.” “EMLAK SANAYİ MODELİ HAYATA GEÇİRİLMELİ” İstanbul’un sanayi sektöründe açık farkla çok gelişmiş lider şehir olduğunun altını çizen İSO Başkanı Bahçıvan, şunları söyledi: “Nitelikli iş gücü oranının yüksek olması, altyapı olanakları, global lojistik ve pazar imkânları İstanbul’u sanayi yatırımları açısından hâlâ önemli ve çekici kılmakta. Bununla birlikte, başta İstanbul olmak üzere, ülkemizde, yeni yatırımlar için özellikle batı bölgelerimizde çok ciddi bir arazi sıkıntısı yaşanmakta, yeni yatırımlar için oluşan maliyetlerde en büyük kalemlerden birisini de arazi maliyeti oluşturmaktadır. Çözüm olarak İSO’nun uygun devlet arazilerinin özel sektöre uzun süreli kiralama yöntemiyle tahsis edilmesini sağlayacak “Emlak Sanayi” modeli hayata geçirilmelidir. Yine teknolojik yapısıyla gerek iç gerekse dış pazar rekabeti açısından kendisini geliştiren, yeterli bulan sanayi sektörleri de İstanbul çeperlerinde yer almalıdır. Bu amaçla, İstanbul’a yakın bölgelerde “endüstriyel kent” modeliyle tasarlanmış yeni nesil organize sanayi bölgelerinin hayata geçirilmesi önemli. Ayrıca İstanbul’da sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir çalışma yapılması ve kentsel dönüşüme benzer bir “sanayi dönüşümü” projesinin süratle hayata geçirilmesi artık çok kritik ve elzem.” SANAYİNİN FİNANSMANI HUSUSU GÖZETİLMELİ Konuşmasında Türk sanayisinin rekabet gücünü destekleyecek bütün bu yapısal politikaları ve sektörel stratejileri hayata geçirmenin en önemli koşullarından birisinin; sağlıklı, sürdürülebilir bir makro-finansal istikrar ortamının tesis edilmesi olduğunu söyleyen Bahçıvan, “Bu açıdan ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğine T ürkiye’de sanayi üretiminin %45’inin gerçekleştirildiği OSB’lerde şu anda 67 bin işletmemizle, 2,5 milyon istihdamımızla Türkiye’nin ekonomisini sırtlayan üretim üsleri organize sanayi bölgelerimiz. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni mottosu olarak ülkenin ilan ettiği yatırım, üretim, istihdam ve ihracat mottosunun tam da gerçekleşeceği, bunların uygulanacağı alanlar organize sanayi bölgeleri. Yani bizim Türkiye’nin yeni yüzyılında Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği mottoyu gerçekleştirecek olan alanlar bu alanlar ve bu alanları güçlendirmemiz, genişletmemiz ve yetkinliklerini artırmamız gerekiyor. Hep birlikte sanayi bakanlığımızla ve sanayicilerimizle birlikte bu alanda çalışıyor olacağız. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Memiş Kütükcü: İSO SANAYİ 35 yönelik verilen mesajlar tüm kesimler açısından çok değerli” olduğunu dile getirdiği konuşmasında, şu ifadeleri kullandı: “Söz konusu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için, ekonominin sağlıklı işleyişi açısından hayati önem taşıyan kamu maliyesi ve bankacılık sistemi gibi alanlarda da akılcı ve tutarlı politikaların hayata geçirileceğine, böylece büyümenin yüksek olduğu kadar nitelikli ve sürdürülebilir bir zemine oturtulacağına da inanıyoruz. Önümüzdeki süreçte fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesis edilmesi için gerekli adımlar atılırken, diğer yandan üretim hayatımızın bu süreçten olumsuz etkilenmemesi adına sürecin mutlaka ‘sanayinin finansmanı’ hususunu da gözeten dengeli bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğinin de altını çizme ihtiyacını hissediyorum. Ekonomik dengeler açısından en az para ve finans politikaları kadar önem verdiğimiz kamu maliyesi ise, sosyal refahı destekleme misyonunu yerine getirirken aynı zamanda iş dünyamızın yükümlülüklerini de gözetecek şekilde titizlikle kurgulanmalı, toplumun tüm paydaşlarını kapsayan bir konsensüse dayanmalıdır. Kamu mali dengeleri gözetilirken ve harcamalarda etkinlik ve rasyonellik yaklaşımı korunurken bir yandan da üretim ekonomisini önceliklendiren, ‘büyüme ve üretim dostu bir vergi sistemi’ ilkesinin hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Bahçıvan son olarak da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İSO arasında geçmişten bugüne çözüm odaklı, iş birliğine açık samimi bir bağ bulunduğuna dikkat çekerek “Geçmiş dönemlerdeki bakanlarımızla olduğu gibi sizin bakanlığınız döneminde de hep birlikte ileriye yönelik olarak, ülkemizin kalkınması ve sanayimizin gelişmesi adına, bir kere daha vurgulayacak olursam “birlikte yapacağımız”, “birlikte başaracağımız” sonuç odaklı çalışmalara imza atmak istiyoruz. Bu toplantımızın aramızdaki diyaloğu sağlamlaştırarak arzu ettiğimiz iş birliğini daha da kuvvetlendireceğine tüm kalbimle inanıyorum” dedi.36 TEMMUZ 2023 KAPAK Meclis T OGG çok büyük bir başarı hikâyesi. İHA’larımız, SİHA’larımızı, Kızıl Elma’yı anlatmıyorum. Onlar zaten bize çok büyük çığır açacak ve yüksek teknolojili ürün ihracatında nereye gideceğimizi hep beraber gösterecek. Hepimiz bunun bilincindeyiz. Orta – ileri teknoloji ve orta- düşük teknoloji ihracatı maalesef bizim ihracat birim kilogram fiyatımızı çok aşağı çekiyor. Yani 1 doların altında bir ürün yoğunluğumuz var. Ortalamamız buna rağmen 1,70 dolar seviyesinde ve bu çok büyük başarı. İSO Meclis Üyesi İsmail Gülle: “1 Doların altında ürün yoğunluğumuz var” “Rekabette hammadde çok önem arz ediyor” T ürkiye ikinci yüzyılda sanayisiyle ne yapacak, nasıl bir dünya pazarında yerini alacak, bununla ilgili çok önemli konumuz olan hammadde sorunlarımız var. Borsa – depoculuk sistemi yok. Bizim ayrıca petrokimya konusunda da yapılmakta olan fabrikalarımız var. Bu konudaki projelerin daha hızlı adımlarla yapılması önemli. Çünkü rekabette hammadde çok önem arz ediyor. Artık ihracatta kilo birim fiyatı bundan dolayı çok etkileneceğini düşünüyorum. Bir de özellikle Yeşil Mutabakat ile ilgili ne yazık ki akreditasyon kuruluşlarımız yeterli değil. İSO Meclis Üyesi Fikret Kaya:İSO SANAYİ 37 B ir takım oyunu yoksa bir sonuca varamazsınız. Sizden en büyük beklentilerimizden biri takım oyununu oluşturmanız için Bakanlar Kurulu’nda mücadele vermeniz. Kore’nin gelişimi finansal istikrarda başlıyor. Çin’de, Kore’de Almanya’da Fransa’da benim rakibim, %2 – 3 faizle 15 – 20 yıl kredi alabiliyor. Ben %40 – 50 ile 3 aylık alamıyorum. Sizin teşvikleriniz bunun yanında neye yarar ki? Yani benim yaptığım yatırımın yarsını verseniz ne olur? İSO Meclis Üyesi Adnan Dalgakıran: “En büyük beklentimiz takım oyunu oluşturmanız” “Aldığımız anahtar teslim projelerin üzerine ne koyduk?” “Sanayi politikalarımızı güncellemezsek tehditler kısır döngü yaratacak” B ir kere hepimizin aldığımız, anahtar teslim teknolojilerin üzerine ne koyduğumuzu düşünmesi lazım. Rahmetli Sakıp Sabancı şöyle demişti: Biz SASA’yı kurduğumuz zaman ICI firması bize yangın merdivenini bile sattı. Sene 1968-69-70. Bakın, o devirdeki, buradaki sanayici arkadaşlarımız da çok iyi bilirler, hakikaten biz o teknolojileri aldık. Ama onların üzerine, en önemli nokta bu, kendi teknolojimiz koyacak ne yaptık? Bir kere herkesin kendi kafasında bunu net ve açık olarak değerlendirmesi lazım. Geldiğimiz noktada çok süre kaybettik maalesef. E ğitimde nitelik yerine niceliğe önem veren politikaların sorgulanmasının zamanı gelmedi mi? İlköğretimden başlayarak eğitimin her seviyesinde ciddi bir iyileşme, mesleki yetkinliği geliştirmeye yönelik politikaların oluşturulması için neler yapmalıyız? Neler yapılacak? Milli teknoloji hamlesi diyoruz, teknoloji odaklı sanayi hamlesi diyoruz. Bu sanayi politikalarımızı güncellemediğimiz takdirde bizi bekleyen tehditler, beceri eksikliği sanayide önemli bir kısır döngü yaratacak. İSO Meclis Üyesi Ömer Saim Oğuz: İSO Meclis Üyesi Aynur Ayhan:Next >