Meclis Üyesi Serkan Güleç İSO Mart Ayı Meclis Toplantısında Bir Konuşma Gerçekleştirdi

  • Haberler
25grup-manset

3. Grup Plastik Ambalaj Sanayii Meclis Üyesi ve Meslek Komitesi Başkanı Serkan Güleç’in İstanbul Sanayi Odası’nın Mart ayı Meclis toplantısında gerçekleştirdiği konuşma metni aşağıda yer almaktadır:

Sayın Başkan, Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri, Sayın Genel Müdür ve siz kıymetli Meclis Üyelerimiz ..

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor Mart ayı Meclis toplantımızın hayırlı olmasını diliyorum.

Mart ayı Meclis toplantımızda gündem ve gündem dışı konular ile ilgili görüşlerimi paylaşmadan önce Şubat ayında 11 ilimizde yaşanan depremler nedeniyle hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet yaralı olan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının ülkemize huzur ve bereket getirmesini temenni ediyorum.

Sayın Başkan, kıymetli Meclis Üyeleri bu benim Meclis Üyesi olarak kürsüden ilk konuşmam. İstanbul Sanayi Odasında 12 yıl Meslek Komitesi Üyeliğimin ardından Kasım ayında çetin geçen bir seçim sürecinin sonunda komite üyelerimizin de desteğini alarak Meclis Üyesi olarak seçildik. İlk kürsü deneyimim olduğundan usulde bir hatam olursa kusura bakmayın lütfen.

Üretiminin yarısını yurt dışına ihraç eden bir aile şirketi olarak tüm ihracatçı firmalar gibi en büyük sıkıntımız liralaşma politikası ile birlikte döviz üzerindeki baskının yarattığı düşük faaliyet karlılığıdır.

Enflasyonla birlikte aşırı yükselen yerel Türk Lirası girdi maliyetlerinin döviz cinsinden satış gelirleri içerisindeki payının aşırı artması faaliyet karlılıklarını düşürmüş ve firmalara ilave işletme sermayesi ihtiyacı doğurmuştur.

Ülkemizde son iki yıldaki sadece enerji ve ücretlerdeki artış oranını kur artışı ile kıyasladığınızda arada ciddi farkın ihracatçı lehine olmadığını anlayabiliriz.

İhracatta olması gereken dalgalı ve dengeli bir KUR politikasıdır.

İhracatçının önüne çıkan diğer bir konu ise KOBİ ve KOBİ DIŞI kavramlardır. Daha fazla sayıda küçük işletmeleri destekleyelim derken, daha büyük rakamlarla ihracat yapan firmalar uygun maliyetli Eximbank kredilerine ulaşmakta sıkıntı yaşıyor.

Bana göre ihracatçı firmalar, ürettiği ürüne , ürünün yarattığı katma değere , gönderilen ülkeye ve yıllık ortalama ihracat rakamlarına göre sınıflandırılmalıdır.

Sadece KOBİ ve KOBİ DIŞI diye sınıflandırmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

Sayın Başkan, değerli Yönetim Kurulu Üyeleri, kıymetli Meclis Üyeleri hazır kürsüdeyken, bir iki gündem dışı konuyu da sizlerle paylaşmak isterim.

Birincisi;

EYT tazminat ödemelerinin finansmanı ile ilgili Hazinenin KGF üzerinden bankalara sağladığı kaynağın kullanımında KOBİ ve KOBİ DIŞI kavramları tekrar karşımıza çıkıyor.

En büyük özel banka olan İş Bankasının sadece KOBİ olan firmalara EYT ile ilgili kredi kullandırırım demesi büyük ölçekli firmaları zor durumda bırakıyor.

Ülkemizin Hazinesine ait olan bu kaynağın tüm talep eden firmalara eşit şartlarda sağlanmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Büyük ölçekli işletme olmak yada bir Holding çatısı altında olmak bir engel olmamalı.

İstanbul Sanayi Odamızın bu konuda devreye girerek İş Bankası Genel Müdürlüğü’nü uyarmasını ve KOBİ DIŞI firmalar içinde kredi kullandırım konusunda bankanın firmalara destek olmasını talep etmesini istiyorum.

Gündem dışı ikinci konum ise; biz 33. Grup Plastik Ambalaj Sanayi Komitesi olarak İstanbul Sanayi Odasının Hatay Antakya’da kurduğu İSO YAŞAM KENTİ projesinde kurulacak AŞ EVİ’nin ihtiyacı olan tek kullanımlık plastik ambalaj malzemelerini karşılamak istediğimizi siz değerli yönetim kurulu üyelerimize bildirmek isterim.

Bu konuda ihtiyacı karşılamak adına komite üyelerimizin mevcut kapasitelerine ilaveten biz de firma olarak ilave kalıp yatırımı yaparak kalıpları üretim aşamasına getirdik.

Sayın Başkan, değerli Yönetim Kurulu Üyeleri , kıymetli Meclis Üyelerimiz

Son olarak ..

Bugün bu kürsüde 40 yıl önce Plastik Ambalaj Sanayi sektöründe işçi olarak çalışan ve sıfırdan 1983 yılında kendi işimi kuracağım ve yaptığım işte LİDER olacağım diyerek yola çıkan rahmetli babam CEVAT GÜLEÇ’in iş hayatına başladığı sektörün bugün Komite Başkanı ve Meclis Üyesi olmaktan “üretmeyen bir toplum yok olmaya mahkumdur üretmenin de sınırı yoktur” diyen bir babanın ve iki gün sonra 8. yıldönümü olan Cevat GÜLEÇ’in oğlu olmaktan gurur duyuyorum.

Beni dinlediğiniz için hepinize saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum ..