İş Yeri Güvenliği, En Büyük Sorumluluktur
Geçen ay Bolu Kartalkaya’daki bir otelde yaşanan facia yüreklerimizi dağladı. Maalesef ihmalin, ihmaller zincirinin nasıl bir faciaya dönüşebileceğinin en acı ve somut olaylarından birini daha yaşadık geçen ay. Bu facia da bir kez daha gösterdi ki; bir işletme sadece kapı, duvar, pencere ve çatıdan, içerdeki malzeme ve ekipmandan oluşmuyor. O işletmenin en temel direği; çalışanlarıyla, misafirleriyle barındırdığı insanlardır. Bu nedenle insan sağlığını korumak, onlar için güvenli bir yaşama ve çalışma ortamı oluşturmak en büyük sorumluluktur.
Türkiye’yi yasa boğan bu acı olay iş sağlığı ve güvenliği konusunun ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. İstanbul Sanayi Odası olarak bu konuyu her zaman önceliklerimiz arasına almış bir kurumuz.
Bu üzücü olay her ne kadar ilk olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunu akla getirse de, aslında Afet ve Acil Durum Yönetimi bakış açısıyla daha geniş bir perspektif ile değerlendirilmesi gereken bir vaka olarak görülmelidir. Odamız bünyesinde kurduğumuz Afet Yönetimi Şubesi’nin vizyonunu da bu çerçevede oluşturmamızın nedeni de budur. Bu birimdeki hizmetlerimiz ile sanayi kuruluşlarının deprem dâhil olmak üzere, yangın, sel, kuraklık ve benzeri afetlere karşı risklerini azaltma ve kurumsal afet dayanıklılıklarını artırma yönünde çalışmalar yapıyoruz.
Ülkemizin hiçbir yerinde milletimizin bu tür acı olayları yaşamaması için öncelikle gerekli önlemleri alma sorumluluğunu üstlenmemiz gerektiğini hatırlatarak, bu elim olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine sabır, tedavileri sürmekte olan yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Ocak ayı Meclis toplantımıza katılan İstanbul Valimiz Sayın Davut Gül ile birlikte hem bu konuyu konuştuk ve hem de Anadolu’dan misafir ettiğimiz Sivas TSO Meclisi’nin çok değerli temsilcileriyle karşılıklı iş birliği fırsatlarını konuştuk.
Yılların ekonomik ihmalini, Anadolu’nun birçok şehri gibi Sivas da yaşamaktadır. Aş ve iş uğruna Sivas’ın dışında yaşayan insanların sayısının Sivas’ta yaşayanlardan fazla olduğu gerçeğinden hareketle; göç veren kentlerden gençleri ve girişimcileri kaçıran nedenleri, sorumlu kişilerin çözmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir başkanlığında ağırladığımız Sivas TSO Meclis Üyeleri ile işte bu konuda neler yapabileceğimizi istişare ettik. Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki mesleksizlik, Türkiye’deki yaygın işsizliğin ana nedenlerinden birisini de oluşturmaktadır.
Bu gerçekten hareketle İSO olarak son 6 yıldır meslek liseleri ile ilgili birçok değerli bir vizyonu etkili bir şekilde hayata geçiriyoruz. Bu vizyon, meslek liselerini yeniden eski saygın günlerine kavuşturmak ve gençlerimizin eğitim tercihlerinde yeniden üst seviyelere çıkarmaktır. Bunun için altı yıl önce MEB ile imzalayarak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte yürüttüğümüz İSO MEİP (İSO Mesleki Eğitim ve işbirliği Projesi) çerçevesinde İstanbul’daki 44 meslek lisesinde 150’yi aşkın sanayicimizle kapsamlı, yenilikçi, katılımcı ve sonuç odaklı bir model yarattık. İşte bu modeli bugün ülkemizin farklı illerinde de uygulama süreci içindeyiz. Geçtiğimiz aylarda Şırnak, Yalova ve Bingöl Ticaret ve Sanayi Odalarımızla imzaladığımız iş birliği protokolleri sonrasında geçen ay Sivas Ticaret ve Sanayi Odamız ile de benzer bir iş birliğine imza atamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Bu protokollerin önümüzdeki aylarda farklı illerle de devam edeceğini memnuniyetle ifade ederken hepinize sağlıklı ve huzurlu bir ay geçirmenizi diliyorum.
Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı