500 ve Sanayimiz
- 02.06.2021
- Arşiv
53’üncü yaşını dolduran, ekonomi tarihimizin bilgi hazinesi “İSO-Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2020 yılı sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmanın gururunu bir kez daha yaşadık.
Her şeyden önce pandemi nedeniyle geçen yıl olumsuz etkilenen ve temmuz ayına ötelemek zorunda kaldığımız açıklama takvimimizi yine erkene çekmeyi başardık. Üstelik bu yıl İSO 500’ü, 26 Mayıs’ta açıklayarak araştırmayı şimdiye kadarki en erken tarihte açıklama başarısını gösterdik. Bilgiye erken ulaşmanın bu kadar önemli olduğu bir çağda, bu başarıyı önemsememiz gerektiğini düşünüyorum.
Geniş katılımlı bir basın toplantısında kamuoyu ile paylaştığımız ve mayıs meclisimizde de ana gündem maddemiz olarak ele aldığımız İSO 500’ün çizdiği resmi genel olarak inceleyecek olursak, en önemli bulgulardan birinin salgının etkisiyle satış performansında yaşanan yavaşlama olduğunu söyleyebiliriz. Büyük bölümü ihracatçılardan oluşan İSO 500, özellikle yüzde 13’e yakın ihracat kaybı nedeniyle 2020’de üretimden satışlarını reel olarak binde 6 gibi çok az bir oranda artırabildi.
Bu zor yılda İSO 500 kuruluşlarımızın toplamda karlılığını artırmayı başardığını görüyoruz. Yılın büyük bölümünde elverişli seyreden ham madde ve finansman maliyetlerinin yanı sıra firmalarımızın finansal riskleri daha iyi yönetmesi gibi faktörlerin, bu iyileşmede etkili olduğu söylenebilir. Öte yandan, karlılıktaki artışın en önemli kaynağının faaliyet karlılığındaki iyileşme olması dikkat çekiyor.
İSO 500, pandeminin en çetin günlerinde dahi sanayinin çarklarının durmadığını, üretimin sürdüğünü ve sanayiden ekonomiye en güçlü desteğin verildiğini göstermesi açısından son derece güçlü veriler ortaya koyuyor.
Bunun yanında geleceğe ilişkin dikkat etmemiz gereken mesajları da var İSO 500’ün. Özellikle sanayideki finansman yapısındaki yapısal sorunun sürüyor olmasını; borç/özkaynak ilişkisine, finansman giderlerine, mali borçlara, dönen duran varlıklar ilişkisine baktığımızda bunu açıkça görüyoruz.
Böylesi yapısal sorun bir yana; ekonomimizde her geçen gün biraz daha yükselmeye başlayan enflasyon, sanayicimiz açısından artık bir başka önemli stres kaynağı olmaya adaydır.
Bütünsel olarak baktığımızda; İSO 500 yine yıl boyunca araştırılacak, tartışılacak, konuşulacak ve birçok ekonomistin, gazetecinin başvuru kaynağı olacaktır. Yeni ve daha umut verici sonuçlarıyla geleceğin İSO 500’lerinde buluşmak temennisiyle mutlu bir ay diliyorum.
Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı