İş Birliği Kültürü ve Birlikte Yaratmak
- 24.06.2015
- Arşiv
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılıın şekillenmesinde çok önemli bir kavramın etkili rolü var. İş dünyası, medya ve üniversiteler başta olmak üzere birçok çevrede tartışılmakta olan bu etkili kavram, iş birliğine dayalı “birlikte yaratmak” (co-creation) kavramıdır. Bu gelişmenin özünde ise teknolojideki ilerlemeler yatıyor.
Özellikle iletişim teknolojisindeki gelişmeler, dijitalleşme ve internet alanındaki devasa ilerlemeler dikkat çekici. Örneğin, insanların katılabileceği etkileşim olanaklarına baktığımızda; blog ve video siteleri, twitter, facebook, instagram gibi sosyal paylaşım imkanları şaşırtıcı bir çeşitlilik sergiliyor. İşte, bütün bunlar, insanları artık kendisine sunulanla yetinen, pasif ve uysal konumundan çıkarıyor. Öyle ki günümüzün dünyasında değer yaratmanın merkezinde kurumların değil, bireylerin yer aldığına dikkat çekiliyor.
Birey ön plana çıkarken, geçmiş dönemin bireyinden farklı olan bir birey anlayışına vurgu yapılıyor: Sadece kendi bireysel menfaatine odaklanmak yerine, ortak bir hedef doğrultusunda yetenek ve kapasitelerini kullanabilen, birlikte yaratmak için paydaşlarıyla güçlerini birleştirebilen, katılımcı ve paylaşımcı bir birey anlayışı, yükselen değer haline geliyor.
Bu yükselen değerle birlikte, iş birliği kültürü de öne çıkıyor. İş birliği, bu alanda çalışanların da belirttiği gibi, özellikle birbirine benzemeyenler arasında neredeyse rastlamadığımız hatta benzeyenler arasında bile çok az tanık olduğumuz bir şey. Oysa dünyadaki son örneklerin de gösterdiği gibi, herhangi bir önemli sorunu çözmenin yolu, bize benzeyenlerden ziyade benzemeyenlerle sağlanacak diyalog, müzakere ve iş birliğinden geçiyor.
İş birliği kültürünün eksikliği ve bu kültüre mesafeli duruşun nedenleriyle ilgili yapılan çalışmalarda şu olumsuzluklara dikkat çekiliyor: Güvensizlik, demokratik yönetişim eksikliği, şeffaf olmamak, amaç dışı faaliyetler…
İşte, bu engel ve olumsuzlukları aşanlar, iş birliği kültürünü geliştirerek birlikte yaratma gücünü kazanabilirler. Bunu başaranlar, 21. yüzyılı şekillendirme sürecine de katkı yapacaktır.
Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı