Arşiv
Kaliteli Büyüme İçin Finansal Koşullar İyileşmeli AR-GE’ye Önem Verilmeli
- 24.09.2019
- Arşiv
Eylül ayında ekonomimiz açısından iki önemli gelişmeye tanık olduk. Birincisi 2019 yılının ikinci çeyrek büyüme verilerinin açıklanmasıydı. İkincisi ise Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun temmuz ayında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 24’ten yüzde 19,75’e indirmesinden sonra eylül ayında da buna ek olarak faizlerde 3.25 baz puan daha indirime giderek faizi 16.50’e düşürmesi oldu.
Bu iki konuya kısaca değinecek olursam; yılın ikinci çeyreğine ilişkin açıklanan GSYH verileri, bu yıla girerken beklentilerimizin aksine, ekonomimizdeki pozitif büyümenin biraz daha gecikeceğini ortaya koymaktadır. Özellikle imalat sanayinin büyümesinin pozitife dönmesi noktasında henüz istediğimiz noktada olmadığımızı görmekteyiz. Çünkü bugün finansal koşulların yeteri kadar iyileşmediği gibi kredilerdeki büyümenin de buna bağlı olarak henüz çok zayıf bir noktadadır. İşte Merkez Bankamızın temmuz ayından sonra yaptığı ikinci faiz indirimini bu anlamda önemli ve değerli bulduğumu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çünkü ekonomik aktivitenin, özellikle de reel sektörümüz ve sanayimiz açısından en önemli negatif faktörü yüksek faizlerdir. Dolayısıyla alınan bu kararların piyasalarımıza ve reel sektörümüze de aynı oranlarda yansımasını beklemekteyiz…
Bir endüstride teknolojik yeniliğin çıktığı ilk yer, şirketlerin AR-GE hücreleridir. Bu hücrelerde yayılan her yenilik ve inovasyonun enerjisi, önce departmanı, sonra şirketi, ardından bir ağ gibi endüstrinin tümünü, pazarı ve nihayet son hedef olan tüketiciyi sarar, ısıtır. Modern ekonomilerin kendini yenileme, rekabet endekslerinde yükseklere çıkma ve ülke ekonomisine en üst düzeyde katma değer üretmenin lokomotifi ve mottosu budur: AR-GE…
Bu sayımızda ayrıntılı bir dosya olarak hazırladığımız AR-GE konusunda ülke olarak tatmin edici bir noktada olduğumuzu söylememiz ne yazık ki mümkün değil. Fakat bununla ilgili farkındalığımız her geçen yıl biraz daha artıyor. Bunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yıllardır ve ısrarla bu konunun üzerinde durmasının, verdiği teşviklerin ve motive edici yönlendirmelerinin etkisi büyük.
Bunu, İSO 500 Büyük araştırmamızın en dikkat çekici olumlu göstergelerinden biri olarak, biz de son yıllarda raporlarımızın sonuçlarından somut olarak izliyoruz. İlerleyen sayfalarımızda da okuyabileceğiniz gibi, geçen ayki meclis toplantımızda, değerli konuklarımızla analiz etme imkânı bulduğumuz son İSO 500 Büyük raporunun önemli çıktılarından biri de AR-GE ile ilgili olan sonuçlardı. Bu sonuçlara göre geçmiş yıllara göre hem AR-GE yapan şirket sayılarında ve hem de şirketlerin AR-GE harcamalarında umut verici artışlar var.
İSO olarak, AR-GE ile ilgili farkındalığı daha da güçlendirmek için bizim de çalışmalarımız var. Kurduğumuz AR-GE departmanımız ile yıllardır üyelerimize bu konuda rehberlik etmeye çalışıyoruz. Hem bu hizmetimiz ve hem de bir AR-GE departmanının nasıl kurulabileceğinden bu alanda verilen teşviklere ve bu teşviklere nasıl başvurulabileceğine kadar tüm boyutları kapsayan bilgileri AR-GE dosyamızda okuyabilirsiniz.
Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı