Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) Düzenlediği Yükselen Pazarlar Forumu, Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda Gerçekleştirildi

  • Diğer Haberler
oecd_manset_01

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) düzenlediği Yükselen Pazarlar Forumu (Emerging Markets Forum), Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann ev sahipliğinde gerçekleşen foruma T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve T.C. İstanbul Valisi Davut Gül katıldı.

Yükselen Pazarlar Forumu etkinliği sonrasında, OECD tarafından hazırlanan “Türkiye İnceleme Raporu”nun lansmanının da düzenlediği bir toplantı gerçekleştirildi. T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan yer aldı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın da katıldığı lansmanda yaymlanan rapor OECD Genel Sekreteri Mathias Corman tarafından iş dünyası ve kamu temsilcilerine tanıtıldı.

OECD Yükselen Pazarlar Forumu’nda bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, dünya ekonomisindeki dengesizliklerin, ticaret, yatırımlar ve ekonomik gelişim için sürdürülebilir olmayan koşullar ve farklılıklar ortaya çıkardığını söyledi. Bolat, şöyle konuştu:

“Küresel ekonomi son yıllarda köklü bir dönüşüm ve büyük şoklar yaşamakta, bunlar küresel ölçekte ayrışmaya ve büyümede yavaşlamaya sebep olmakta. Dünya ticaretindeki büyümenin dengesizliği ve eşit olmayan rekabet koşulları, korumacılığın ve büyük ekonomik bloklar arasındaki ticari gerilimlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Ayrıca, dünya ticareti ve ekonomisi yıllardır arz zincirindeki kopukluklar, lojistik engeller ve jeopolitik çatışmalar gibi güçlüklerin etkisi altında.”


Ticaret Bakanı
Prof. Dr. Ömer Bolat

Ticaret Bakanı Bolat, geçici şokların sebep olduğu türbülansların yanı sıra iki gelişmenin küresel ekonomik yapıyı değiştirdiğine dikkati çekti. İlk olarak, iklim değişikliğinin gelişmekte olan ülkelere etkilerine vurgu yapan Bolat, "Özellikle gelişme yolundaki ülkelerde, aşırı hava koşulları, gıda güvenliği ve enflasyon ile kırsal kalkınma ve ekonominin genel işleyişine yönelik riskleri beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede, üretim ve tüketim süreçlerinde yapısal değişim gerektiren 'yeşil dönüşüm', ekonomi politikalarının merkezinde yerini aldı" diye konuştu.

Bolat, ikinci olarak ise dijitalleşmenin küresel ekonominin işleyişinde çığır açan değişime sebep olduğunu belirtti. Dijitalleşmenin özellikle endüstriyel devrimin ilk aşamalarında geride kalmış olan ülkeler için büyük fırsatlar yarattığının altını çizen Bolat, özetle şu sözlere yer verdi:

"Dijital teknolojilere erişimde fırsat eşitsizliği ve finansman konuları ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkmaya devam etmekte. Küresel ekonomideki, özellikle gelişme yolundaki ülkelerde yeşil ve dijital dönüşüm için finansman ihtiyacının acil olduğu bu yapısal değişim karşısında, yavaşlayan dünya ticareti ve ekonomik büyüme, artan korumacılık ve yüksek borçluluk küresel refah artışının önünde önemli engeller oluşturuyor. Buna mukabil, mevcut çok taraflı ekonomik sistem dünya ekonomisindeki yeni parametreleri ve zorlukları takip edebilme kapasitesinden yoksun görünmekte ve güncel küresel sorunlar karşısında yanıt vermekte yetersiz kalıyor.

Bu koşullar altında, dünya ekonomisi, küreselleşmenin şekil değiştirdiği önemli bir yol ayrımında. Ekonomi politikaları şimdi daha geniş bir küresel gündemin, küresel değer zincirlerinin işleyişi ise geniş çaplı ve karmaşık küresel sorunların birer parçası haline gelmiştir. Bu çerçevede, serbest ve adil ticaretin faydalarını muhafaza ederken küresel ortak değerleri de gözeten, finansmana erişimi iyileştiren ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen, güncel sorunlara yanıt verebilen birçok taraflı ekonomik sisteme ihtiyaç duyuluyor."

Bakan Bolat, bu amaca hizmet edebilecek 4 önemli iş birliği alanına dikkati çekerek, açık, şeffaf ve rekabetçi pazarların, öngörülebilir iş ortamı ve yatırımların arttırılmasında kritik rol oynadığını belirtti. Bolat, bu amaçla, küresel ekonomide eşit rekabet koşulları sağlayabilmek adına, kurallara dayanan çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi ve pazarın işleyişini bozan politikalarla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bir diğer iş birliği alanına da işaret eden Ticaret Bakanı Bolat, "Dünya ekonomisindeki ayrışmadan kaçınmak ve etkili sonuçlara ulaşabilmek için, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde birlikte çalışmalıyız. Bu alandaki çok taraflı iş birliği 'adil dönüşümün' sağlanmasının yanı sıra, ticari kısıtlamaların ve uyum maliyetlerinin en aza indirilmesi için farklı yaklaşımların birbiriyle uyumlaştırılması açısından önem taşımaktadır. Bu yöndeki adımlar, etkin teknolojilerin ve en iyi uygulama örneklerinin yayılması için de uygun ortamı yaratacaktır" şeklinde konuştu.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu

OECD Yükselen Pazarlar Forumu’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, küreselleşen dünyada ulaştırma koridorlarının ve transit taşımacılığın, ekonomik kalkınmanın omurgasını oluşturduğunu kaydederek, ulaştırma altyapısına harcanacak her kuruşun, ticaret maliyetlerini azaltmaya, ekonomik büyümeyi artırmaya, bölgesel entegrasyonu teşvik etmeye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya katkı sağlayacağını söyledi. Uraloğlu, "İnsanların ve malların makul maliyet ve zamanla varış noktalarına ulaşmasını sağlayan sürdürülebilir ulaştırma altyapılarının mevcudiyeti sadece ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydaların dengeli bir şekilde dağıtılması ve kalkınmanın çevresel etkilerinin uygun bir şekilde yönetilmesi için de gereklidir” ifadelerini kullandı.

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann

Devam eden jeopolitik gerilimlerin, bölgesel çatışmaların ve iklim değişiminin neden olduğu lojistik zorlukların maliyetleri artırdığını ve tedarik zincirlerini kesintiye uğrattığını anlatan Uraloğlu, bu bağlamda ulaştırma bağlantılarının kesintisiz şekilde devam etmesi için yeni alternatiflerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Uraloğlu, Türkiye'nin Asya ile Avrupa'yı birleştiren doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğunu, Kafkaslar'dan Afrika'ya uzanan kuzey-güney koridorlarının ise tam kalbinde bulunduğunu belirterek, Orta Koridor ile Kalkınma Yolu Projesinin merkezinde yer aldığını bildirdi.

Türkiye'den 4 saatlik uçuşla 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 51,2 trilyon dolarlık ekonomik hacme sahip 67 ülkeye ulaşıldığını ifade eden Uraloğlu, "Dolayısıyla ülkemiz, kıtalararası ulaştırma koridorlarının sağlıklı işlemesinde bir nevi kilit taşı görevi görüyor. Bu ana arterlere bağlanacak diğer güzergahlarla Türkiye üzerinden geçen taşımacılık potansiyeli de kat ve kat artmaktadır" açıklamasında bulundu.

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin Avrasya ülkeleri ile tarihi ve kültürel bağları sayesinde bu bölgeyle iş birliği potansiyelini artırmak için her türlü girişimi hayata geçirme gayretinde olduklarını belirterek, bu kapsamda ulusal ulaştırma yatırımlarını uluslararası koridor perspektifi doğrultusunda düzenlediklerini anlattı. Türkiye'nin ulaşım potansiyelinden ve bu alanda yapılan yatırımlardan bahseden Uraloğlu, Orta Koridor'un önemine ve sunduğu avantajlara değindi.

Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi tamamlandığında Asya ile Avrupa arasındaki geçiş süresinin mevcut deniz yollarına kıyasla 15 güne kadar kısalacağını ve bu yolun hayata geçirilmesi için çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü kaydederek, "Doğu-batı koridorlarını kuzey-güney ekseninde birleştirerek küresel ticarete güç katacak bu hat, Basra Körfezi'nden başlayıp Bağdat ve Musul üzerinden Türkiye'ye uzanarak 2 bin 92 kilometre demir yolu ve 1923 kilometre kara yoluyla Avrupa'ya entegre olacak." şeklinde konuştu.

"Yeni İpek Yolu" olarak anılan ve Türkiye'nin jeopolitik ve ekonomik ağırlığını perçinleyecek bu dev projenin Fav Limanı'ndaki ilk faz çalışmalarının büyük ivme kazandığını dile getiren Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ilk fazın 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. Önümüzdeki dönemde, proje paydaşlarımızla bir araya gelerek yönetim ve finansman yapısını netleştireceğiz. Çok yakında Irak ile Kalkınma Yolu Projesi'nin nihai anlaşmasını imzalayarak bu stratejik girişimi hayata geçirme yolunda önemli bir eşiği daha aşmayı planlıyoruz. Bu adımlar, Kalkınma Yolu paydaşı olan tüm ülkeleri zirveye taşıyacak bir dönüm noktası olacaktır."

OECD Yükselen Pazarlar Fourumu etkinliği, gün boyu süren, çok sayıda yerli ve yabancı katılımcıların yer aldığı paneller ile devam etti. Panellerde küresel ekonomik dönüşümün yönü, bölgesel iş birliklerinin potansiyeli ve yapay zekâ, yeşil dönüşüm, dijital altyapı gibi yükselen tematik alanlarda politika önerileri ele alındı. Forum, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin küresel ölçekte benimsenmesini teşvik eden kapsayıcı bir diyaloğa zemin sundu.

Etkinlik kapsamında ayrıca OECD'nin İstanbul'daki merkezinin faaliyetlerinin devam etmesi konusunda Ticaret Bakanlığı ile OECD arasında protokol imza töreni de düzenlendi. Protokol Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann arasında imzalandı.