Diğer Haberler

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği’nin Geleneksel Sahur Program’ına İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan Katıldı

15.03.2025
Diğer Haberler

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği’nin (EVSİD) 4’üncüsünü düzenlediği geleneksel sahur buluşmaları etkinliği, “Küresel Ölçekte Rekabetçilik” gündemiyle düzenlendi. EVSİD Kurucu Başkanı ve Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkan Yardımcısı Burak Önder, EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger ve EVSİD Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve aynı zamanda İSO Meclis Üyesi Oğuzhan Durmuş ev sahipliğinde düzenlenen programa İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan katıldı.

Geçmiş dönem T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı grevini yürütmüş, Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank’ın da katıldığı programda STK Başkanları’nın konuşmacı olduğu bir panel düzenlendi.

Programın açılışında kısa bir hoş geldiniz konuşması yapan PAGEV Başkan Yardımcısı Burak Önder, şunları söyledi:

“Her yıl düzenlediğimiz bu geleneksel sahur programında, güncel meselelerden bağımsız olarak yapısal sorunlarımızı masaya yatırıyor ve hep birlikte bir zihin fırtınası gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerde yürütme organlarından, sivil toplumdan, ekonomi basınından önemli isimlerle bir araya gelerek yapısal sorunlarımıza dikkat çekmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda "Pandemi Sonrası Yeni Dünya ve Yeni Fırsatlar," "Sanayi ve İhracat Bağlamında Lojistik" ve "Verimlilik ve İhracat" konularını ele aldık. Bu yıl ise "Küresel Rekabetçilik" konusunu öne çıkardık. Rekabetçilik, oldukça geniş ve derin bir konu. Bunun üzerine konuşulacak çok şey var. Yatırım maliyetlerinden ham madde fiyatlarına, lojistikten dijitalleşme seviyemize, sanayi altyapısından verimliliğe kadar birçok başlıkta ele almamız gereken kritik meseleler var.”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, paneldeki konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Küresel dinamiklerin sürekli değiştiği bir dönemde yaşıyoruz. Dün tanımladığımız küresel dengelerle bugünküler aynı değil. Coğrafyamızda yaşanan zorluklar, Karadeniz'de yıllarca barış denizi olarak gördüğümüz bölgede devam eden savaş, Orta Doğu'daki istikrarsızlıklar hepimizin farkında olduğu meseleler. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir başkan seçildi ve tüm dünya onun attığı tweetleri konuşuyor. Bu dalgalanmalar karşısında bizim yapmamız gereken en önemli şey, değişen şartlara hızlı adapte olarak öz kaynaklarımızla kendimizi güçlü kılmak.

Rekabetçi olabilmek için iki temel hususa odaklanmamız gerekiyor: Markalaşmak ve verimlilik. Eğer dünyada aranan ve takip edilen ürünler üretebiliyorsanız, işçilik veya enerji maliyetleri sizin için belirleyici olmaktan çıkar. Savunma sanayi alanında bunun güzel örneklerin görebiliyoruz. Baykar gibi şirketlerin büyük bir başarıya ulaşmasının temel sebebi, doğru yatırım, teknolojiye odaklanma ve kaliteli ürünler üretme anlayışıyla hareket etmesidir. Bugün en büyük savunma sanayi firmalarından biri olarak anılması, sürekli Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımların bir sonucudur. Dolayısıyla Türkiye'nin geleceği verimlilik, markalaşma ve üretim kalitesi üzerinden şekillenecektir.”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, panelde yaptığı konuşmasında şu konulara değindi:

“Son dört yılda, iş dünyasının küresel rekabetten kopmasına sebep olan en büyük sorun enflasyon oldu. Dünya ekonomisinde yüzde 3, 4 veya 5 seviyelerinde bir enflasyon bile kriz olarak değerlendirilirken, biz yüzde 70-80'leri gördük. Bugün işletmelerimizi ayakta tutmaya çalışan bizler, bu zorluğun tam ortasındayız. Unutmayalım ki, faizin de döviz kurundaki dalgalanmaların da temel sebebi enflasyondur. O günlerin bize vermiş olduğu muhtelif birtakım rehavetlerden ve kısa vadeli kazançlardan dolayı sessiz kaldık ve bugün de bu ağır hastalığın tedavisini de maalesef çok ağır bir şekilde ödüyoruz. Yıllar içerisinde tek haneli rakamları indirdiğimiz enflasyonun maalesef çoğu kendi hatalarımızdan kaynaklanan sebeplerden dolayı tekrar hayatımıza girmiş olması geleceğin Türkiye ekonomisi adına alınmış pahalı bir derstir. Biz bu süreci yaşadık ama umuyorum ki bizden sonraki nesiller böyle bir yüksek enflasyonla başa çıkmak zorunda kalmazlar. Bir diğer kritik mesele hukuk sistemimizdir. Bugün bilançolarımızı, kurlarımızı ve faiz oranlarımızı konuşuyoruz.

Ancak, hukukun rekabet üzerindeki etkisini göz ardı edemeyiz. Hukuk sistemi hızlı, şeffaf ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulmadığı sürece, uluslararası iş dünyasında rekabet etmemiz mümkün değildir. Son olarak, işletmelerin sürekli rekabetçi kalabilmesi için iki kritik departmanın gücünü vurgulamak istiyorum: IT ve insan kaynakları. Teknolojiye ve doğru insan kaynağına yapılan yatırım, bütün diğer zorlukları aşmanın anahtarıdır. Bir diğer hayati konu da eğitim. Üst düzey yetkinliklere sahip insan kaynağı olmadan rekabet şansımızı artıramayız. Bugün binlerce üniversite mezunu iş ararken, işletmeler nitelikli personel bulmakta zorlanıyor. Aradaki bu fark, eğitim sistemimizin yeniden tasarlanması gerektiğini gösteriyor. EYT konusuna da değinmek istiyorum. 45 yaşında insanlarımızı emekliliğe iterek çalışan nüfusumuzu azalttık ve bunun üretim dengesine ne kadar zarar verdiğini hep birlikte görüyoruz.”

Yapılan konuşmaların ardından, sanayici ve iş insanlarından gelen soruların yanıtlandığı soru-cevap bölümünün ardından etkinlik sona erdi.