Diğer Haberler
İSO Yeşil Gündem Sohbetleri’nin 11.'sinde AB Sınırda Karbon Düzenlemesi Konuşuldu
- 14.09.2023
- Diğer Haberler
İstanbul Sanayi Odası (İSO), sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında başlattığı İSO Yeşil Gündem Sohbetleri’nin 11’incisi, ‘İklimin Değiştirdiği Üretim ve Ticaretin Gündemi: AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ başlıklı panel ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleşti. İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe ev sahipliğinde gerçekleşen panelin moderatörülüğünü ESCARUS Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak üstlenirken Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği CEO’su Volkan Bozay, Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) Genel Sekreter Yardımcısı Duygu Saymen Gazeteci ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Teknik İşler Direktörü Hasan Akbulut konuşmacı olarak yer aldı. İklim değişikliği ile mücadele doğrultusunda yeniden şekillenen üretim ve ticaret ekosisteminin ilgili taraflarca ele alındığı, Avrupa Birliği (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve geçiş dönemi uygulanmasına ilişkin usul ve esasların paylaşıldığı ve Türkiye'nin iklim hedefi, iklim değişikliği azaltım, uyum politikaları, planları ve sektörel dekarbonizasyon yol haritası çalışmalarına yönelik değerlendirmelerin yapıldığı etkinliği çok sayıda özel sektör, STK ve kamu temsilcisi takip etti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, iklim değişikliğinin etkisi ile Türkiye’de ve dünyada yaşanan aşırı hava olayları, orman yangınları gibi felaketlerle sıklıkla karşı karşıya kaldığını söyledi. Tepe konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bu gelişmeler ekonomi, toplum ve doğanın birbirine bağlı olduğunu gösteriyor ve iklim değişikliği ile mücadele için her alandaki alışkanlıklarımızın sürdürülebilirlik yaklaşımına uygun olarak değişmesini gerektiriyor. Çağımızın üretim ve tüketim anlayışını belirleyen yeşil dönüşüm; hizmetten eğitime, sağlıktan sanayi üretimine kadar tüm sektörleri zincirleme olarak etkiliyor. Bu kapsamda özellikle sanayi açısından ürün, ham madde ve teknoloji seçimlerinde kapsamlı bir dönüşümün ön plana çıktığı yeni bir düzen kuruluyor.
Bu doğrultuda teknoloji odaklı üretimin önemi artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olması bir gereklilik halini alıyor.” Yeşil dönüşümü temel alan bu yeni düzende Türkiye’nin sanayisini yakından ilgilendiren ve izlenmesi gereken gelişmelerin başında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın (AYM) geldiğini kaydeden Sultan Tepe özetle şunları söyledi: “Avrupa Birliği sanayiden ulaştırmaya, enerjiden tarıma kadar birçok boyutta stratejik düzenlemeyi içeren AYM ile yeşil dönüşümü bütüncül bir bakış açısı ile ele alıyor. Bu kapsamda gündeme gelen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) AB ile ticaret ilişkisi olan ülkelerdeki üreticiler üzerinde doğrudan etkileri olacağı ön görülüyor.
Ağustos ayında yaşanan en önemli gelişmelerden biri de 1 Ekim 2023 itibarıyla demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleri ile başlayacak olan SKDM geçiş dönemine ilişkin raporlama yükümlülükleri hakkında Uygulama Tüzüğü’nün yayımlanması oldu. SKDM’nin, küresel ticaret ve üretim dinamiklerini değiştirmesi ve tüm sektörler üzerinde önemli etkiler yaratması bekleniyor. AB’nin ihracatımızdaki payının yaklaşık yüzde 40 olduğunu dikkate aldığımızda SKDM’nin ülkemiz açısından kritik bir süreç olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum. Bu nedenle geçiş dönemine hazırlık için gerekli adımların atılması ve 2025 sonuna kadar devam edecek geçiş dönemindeki her gelişmenin yakından izlenmesi önemlidir.
Sanayiciler olarak yeşil dönüşüm sürecindeki sorumluluklarımızın farkındayız ve bu konuda öncü olmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz.” Açılış konuşmasının ardından İSO Yeşil Gündem Sohbetleri etkinliği, ESCARUS Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak moderatörlüğünde, ‘İklimin Değiştirdiği Üretim ve Ticaretin Gündemi: AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması başlıklı panel ile devam etti. SKDM’den önce Avrupa Birliği’nin uyguladığı Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) çok iyi anlaşılması gerektiğine dikkat çeken Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, “Çünkü sınırda karbon düzenlemesi ETS'nin bir yansıması. Türkiye’nin de Avrupa ile olan ihracatının 13,1 milyar doları bahse konu SKDM kapsamındaki sektörlerden geliyor.
Bununla birlikte uzun vadede SKDM ile amaçlanan uluslararası ticarette sürdürülebilirliği merkeze koyan bir sistemin tasarlanmasıdır.” dedi.
Türkiye'nin en büyük dış ticaret partnerinin oyunun kurallarını yeniden kurguladığını dile getiren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, şunları söyledi: “AB’nin en büyük ihracat partnerimiz olduğu dikkate alındığında bizim bu sürece her alanda zaman kaybetmeden adapte olmamız gerekiyor.”
Şu anda Türkiye'de yaklaşık 56 tane entegre çimento fabrikası, 21 tane öğütme tesisi ve 120 milyon tonluk da çimento kurulu kapasitesi olduğunu ifade eden Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği CEO’su Volkan Bozay, “Çimento stratejik bir ürün. SKDM’yi de bir dönüşüm olarak değerlendiriyoruz. Biz bu dönüşümü yapmak zorundayız. Bu dönüşümü tüm sektörlerin yapması gerekiyor.” dedi.
SKDM için farkındalık yaratmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken TALSAD Genel Sekreter Yardımcısı Duygu Saymen Gazeteci, “Özellikle KOBİ’lere SKDM uygulamasının çok iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Yaşadıkları zorluklar sebebiyle KOBİ’ler yeşil dönüşüme odaklanmayı erteleyebiliyor. Bu kapsamda tüm sektörlerde farkındalık oluşması için çalışmalarımızı artırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
AB’deki çelik üreticilerinin önemli destekler aldığını kaydeden Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Teknik İşler Direktörü Hasan Akbulut, “Bu destekler değişim ve dönüşüm için sağlandı. Biz SKDM'ye ilişkin risklerin farkındayız ve üreticilerimiz bir şeyler yapılması gerektiğini de gayet net bir şekilde görüyor. Bunun için ilk başta yapılması gerekenler de enerji verimliliklerinin artırılması ve atık ısıların kazanımı. Bu konularda da hızlı bir aksiyon başladı ve devam ediyor” diye konuştu. Panelistlerin konuşmalarının ardından etkinlik, katılımcıların konuya ilişkin sorularını ilettikleri soru-cevap bölümüyle sürdü. Panelistlerin gelen soruları yanıtlamasının ardından panel sona erdi.