Diğer Haberler

İstanbul Sanayi Odası ile Adana Sanayi Odası, Ortak Meclis Toplantısı Gerçekleştirdi

08.11.2024
Diğer Haberler

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyeleri, İSO Meclis Başkanlık Divanı ve İSO Meclis Üyeleri, Hatay’da bulunan İSO Yaşam Kenti’ni ziyaret ettikten sonra seyahatin ikinci gününde Adana’ya hareket etti.

Programın ilk durağı olarak İSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve İSO Meclis Başkanlık Divanı Üyeleri, T.C. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’e nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında Adana’nın sanayi potansiyeli ve bölge ekonomisinin gelişimine yönelik projeler hakkında fikir alışverişi yapıldı. Ziyaretin anısına T.C. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’e bir plaket takdiminde bulunuldu.

İSO heyeti, Adana sanayi köklerinin en kıymetli temsilcisi ve çok uzun yıllar faaliyet gösterilen, bugün bölge adına etkileyici bir müze olarak hizmet veren Milli Mensucat Fabrikası’nı gezdi. Sanayiciler, bölgenin sanayi ve arkeoloji tarihini özetleyen eserlere ve bunları sergileyen müzecilik anlayışına hayran kaldı.

Program kapsamında Adana Sanayi Odası (ADASO) Sanayi Kampüsü ziyaret edildi. ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ev sahipliğinde gerçekleşen ziyaret sırasında, ADASO Sanayi Kampüsü yetkilileri yürüttükleri faaliyetlere ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından İSO heyeti, kampüs alanında incelemelerde bulunarak çalışmalar hakkında yerinde bilgi aldı. Programın devamında heyet, ADASO genel merkezinde ADASO Meclis Üyeleri ile bir araya gelerek İSO -ADASO Ortak Meclis Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

İSO-ADASO Ortak Meclis Toplantısı’nda konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, şunları söyledi:

“Adana, sanayinin gelişmesinde Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Özellikle tarımdan sanayiye geçiş sürecinde Adana’nın katkıları tarih boyunca büyük bir önem taşımıştır. Bu topraklardan çıkan sanayi kültürünü oluşturan nesilleri saygıyla ve rahmetle anıyorum. Adana, bugün de Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Yaklaşık 500’e yakın Adana merkezli firmanın faaliyet göstermesi, şehrin üretim ve sanayi alanındaki gücünün en somut göstergesidir. Adana Sanayi Odası’nın kuruluşunda İstanbul Sanayi Odası’nın bilgi birikimi ve desteğinin etkili olmuş olması, iki oda arasındaki köklü iş birliğini daha da anlamlı kılmaktadır. Bugün burada bir araya gelerek bu kardeşlik bağını güçlendirmek, sanayimiz ve geleceğimiz için önemli bir adımdır.

Sanayide bugün karşılaştığımız zorluklar hepimizin malumudur. Özellikle makroekonomik koşullar, zaman zaman sanayinin rekabet gücünü zorluyor. Ancak bu zorluklara rağmen asıl odaklanmamız gereken nokta, geleceği kaybetmemektir. Dünya çok hızlı bir şekilde değişiyor ve bu değişime ayak uydurmak, doğru stratejilerle ilerlemek hepimiz için bir zorunluluk haline gelmiştir. Eğitim politikalarımızı yeniden ele alarak nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye odaklanmalıyız. Üniversitelerimizi, sanayinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırmalı ve gençlerimizi iş dünyasına daha donanımlı bir şekilde hazırlamalıyız. Sanayi-üniversite iş birliğini daha güçlü bir zemine oturtarak, geleceğin ihtiyaçlarına uygun stratejik adımlar atabiliriz. Bu tür iş birlikleri hem Adana hem de İstanbul’un sanayi potansiyelini daha da yukarıya taşıyacaktır.”

Orta Meclis Toplantısı’nda İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında 1966 yılında Adana Sanayi Odası’nın kuruluşuna İstanbul Sanayi Odası’nın maddi destek sağladığını gösteren belgenin paylaşılmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, bu tarihi bağın iki kurum arasındaki kardeşliği ve iş birliğini güçlendiren en önemli sembollerden biri olduğunu vurguladı.

Toplantıyı açan ADASO Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Adana, köklü sanayi geçmişi, güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş ortamıyla Türkiye'nin en önemli sanayi merkezlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İleri teknolojiye dayalı üretim tesisleri, nitelikli iş gücü, stratejik konumu, sosyo-kültürel imkanları ve lojistik altyapısıyla Adana, hem bölgesel hem de ulusal ekonomiye büyük katkılar sağlamaktadır. Bugün İSO İlk 500 ve İkinci 500 listelerinde 30 firma Adana’yı temsil etmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu sayının giderek artacağına inanıyoruz.

Adana Sanayi Odası olarak ülkemizin ekonomik büyümesini desteklemek ve Adana’mızı üretim merkezi haline getirmek en büyük hedefimizdir. Mevcut sanayi kapasitesine ek olarak yapımına başlanan ve detayları daha sonra paylaşılacak yeni yatırım alanlarıyla Adana’nın, bölgemizin üretim üssü olacağına inancımız tamdır. Bu yeni yatırımlar, Adana’nın üretim çeşitliliğini artırarak sanayinin her alanında bölgesel bir cazibe merkezi olmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda, sanayi altyapısını güçlendirecek bu adımlar, hem yerel hem de ulusal ekonomiye daha fazla istihdam ve ihracat imkanı sunacaktır. Adana, bu yatırımlarla yalnızca Türkiye içinde değil, uluslararası ölçekte de rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir.”

Toplantının açılışında konuşan İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz, şunları söyledi:

“Ülkemizin sanayi gücünü artırmak, sürdürülebilir büyüme sağlamak ve küresel rekabette öne çıkmak için güçlü bağlar oluşturarak hep birlikte daha fazla çalışmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Bu bağlamda, İstanbul ve Adana gibi büyük potansiyele sahip iki önemli sanayi şehrinin iş birliğiyle, odalarımız aracılığıyla sektörlerimiz arasındaki iş olanaklarını artırmak, yapılan yatırımlara ve karşılaştığımız zorluklara birlikte çözümler üretmek açısından büyük önem taşıdığını düşünüyorum.

Artık, rekabetin giderek arttığı günümüzde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon konularına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Hepimizin ortak hedefi, rekabet gücümüzü artırarak ulusal ve yerel ekonomimizi güçlendirmektir. Sanayimizin daha güçlü bir yapıya kavuşması için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutmak büyük önem taşıyor. Bu hedeflere ulaşmak için sanayi şehirlerimiz arasında kurulacak iş birliği, hem yerel hem de ulusal ölçekte önemli bir kaldıraç görevi görecektir. Ayrıca, genç girişimcilere ve start-up ekosistemine verilecek desteklerle sanayimizin geleceğini şekillendirecek güçlü bir altyapı oluşturabiliriz. Hep birlikte, daha güçlü, daha rekabetçi ve daha sürdürülebilir bir sanayi için atacağımız adımlar, yalnızca bugünümüzü değil, geleceğimizi de güvence altına alacaktır.”

Ortak Meclis Toplantısı’nda konuşan ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, şunları söyledi:

“Adana, güçlü bir sanayi altyapısına sahip olup Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden biridir. Türkiye’nin sanayileşme yolundaki ilk adımlarının atıldığı bu topraklar, geçmişten bugüne büyük yatırımlara ve sanayi atılımlarına ev sahipliği yapmıştır. Bereketli Çukurova’nın gücüyle büyüyen ve sanayi kültürüyle köklü bir bağ kurmuş olan Adana, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de sanayi merkezi olmaya adaydır. Şehir, tarım, lojistik ve enerji gibi kritik sektörlerin kesişim noktasında yer alarak bölgesel kalkınmanın lokomotifi haline gelmiştir. Adana’nın bu dinamik yapısı, üretim kapasitesini sürekli artırmasını sağlamakta ve yerel ekonominin güçlenmesine büyük katkı sunmaktadır. Türkiye genelinde 7. büyük il olan Adana, gelişmiş sanayi bölgeleri ve stratejik konumu sayesinde hem ulusal hem de uluslararası ticaret ağlarının önemli bir parçası haline gelmiştir.

Adana'nın sanayi altyapısını geliştirmek, ihracat potansiyelini artırmak ve küresel rekabette daha güçlü bir yer edinmek için Adana Sanayi Odası olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Üyelerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek çözümler üretmek ve sanayimizi geleceğe hazırlamak adına yenilikçi projeler hayata geçiriyoruz. "Sanayinin Geleceğini Şekillendiriyoruz" sloganıyla hayata geçirdiğimiz Adana Sanayi Kampüsü, yalnızca bölgenin değil, Türkiye’nin geleceğin sanayi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır. Bu kampüs, sanayi ve inovasyonu bir araya getirerek Ar-Ge çalışmalarını destekleyecek, çevreci üretim modellerini teşvik edecek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirecek bir merkez haline gelecektir. Bu tür projelerle Adana, sadece Türkiye’nin değil, bölgesel ve küresel ticaretin de önemli bir aktörü haline gelmeyi hedeflemektedir.”

Açılış konuşmalarının ardından İSO-ADASO Ortak Meclis Toplantısı, iki oda Meclis Üyeleri’nin söz almasıyla devam etti. Hayata geçirilebilecek ortak iş birliği fırsatları ve gündeme ilişkin görüş ve önerilerini ve sorularını paylaştı. İSO-ADASO Ortak Meclis Toplantısı’nın anısına, Adana Sanayi Odası tarafından oluşturulan Hatıra Ormanı için 2000 fidan dikilerek bu anlamlı buluşma kalıcı bir eserle taçlandırıldı.

İstanbul Sanayi Odası, Programın Üçüncü Gününde Tarsus’taydı

İSO Yönetim Kurulu Üyeleri, İSO Meclis Başkanlık Divanı ve İSO Meclis Üyeleri, Adana’daki temaslarının ardından programın üçüncü gününde Tarsus’a hareket etti. Program kapsamında Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası (Tarsus TSO) ziyaret edildi.

Ziyaret kapsamında, Tarsus TSO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ruhi Koçak ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan özetle şu konulara değindi:

“Bugün son durağımızda, sizlerin ev sahipliğinde burada bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Bir kere, gecikmiş olan iki odamızın beraberliğini en azından bir nebze de olsa sağlamaktan mutluluk duyuyorum. Tarsus çok kadim bir şehir. Anadolu topraklarının denizle buluşan ve lojistik anlamda tarih dolu bölgelerinden bir tanesi. Zaten Tarsus denince akla ilk ne geliyor derseniz, bizim kuşakta Tarsus Amerikan Koleji geliyor. Birçok arkadaşımızın gençlik yıllarında, üniversite dönemlerinde bu okulla bir bağlantısı olmuştur ve hâlâ da varlığını sürdürüyor. Burada insan gücünü yetiştirecek olan, insanın ve bölgenin değerini görmüş bir yapıdan söz ediyoruz.

Tabii “keşke”lere çok fazla girmemek lazım, ama ne yazık ki bu topraklarda fırsatları korurken ve geliştirirken, geçmişten ders alma noktasında bazen büyük hatalar yapıyoruz. Tarsus da bu duruma bir örnek. Bu kadar insanlık tarihinde ve Anadolu’nun tarihinde önemli bir coğrafya, hangi nedenlerden dolayı hak ettiği noktadan geri kalmış? Ama yine de sizin gibi Tarsus’u seven, Tarsus’tan kopmayan, Tarsus’a inanan kıymetli dostlarımız var. Bu değeri ayakta tutmak ve geçmişteki haklarını alabilmek için mücadele ediyorsunuz. Bizim için de İstanbul Sanayi Odası olarak sizlerle yakın olabilmek, bu bölgenin sinerjisinden ve fırsatlarından istifade etmek çok önemli bir değer. Birbirimizden alabileceğimiz, öğrenebileceğimiz ve birikimlerimizden faydalanabileceğimiz pek çok kıymetli konu var. Eminim ki bu odanın tarihine insek, arşivlerini araştırsak, odacılık tarihinde İstanbul Sanayi Odası’na örnek olacak çok kıymetli belgeler bulabiliriz. Az önce Zeki Başkan ile otururken pek çok yeni şey öğrendik. Tarihten ders alma noktasında odalara büyük görev düşüyor.

Ülke tarihinin yanında, odalar tarihi, ticaret ve sanayi tarihi, hatta lojistik tarihi açısından elimizde muhteşem bir arşiv var. Bunları geliştirme noktasında sorumluluk almalıyız. Günlük hayat bazen bizi farklı yönlere çekiyor ve bu fırsatları yok ediyoruz. Geleceğe ışık tutmak adına, geçmişte yapılan hataların bir kısmını dahi önleyebilsek hepimize büyük dersler ve imkânlar sunacaktır. Tabii birçok konuda daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Başkan konuşurken ve dün Zeki Başkan’ı dinlerken aynı çağrışımı yaptım: Niye bazı konularda bu kadar gecikiyoruz? Tarsus’un turizm projesi neden yıllardır gecikiyor? Adana’nın, Türkiye’nin tüm ezberlerini bozacak lojistik ve enerji projeleri neden bu kadar yavaş ilerliyor? Şu anda Çin’i konuşuyoruz ama Çin, bu projeleri çok daha erken planlamış ve pratiğe geçirmiş. Bizim de kafamıza koyduğumuz projeleri çok daha hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz lazım. Kaynakları daha etkin kullanmalıyız.”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan’ın konuşmasından sonra söz alan İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz da yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:

“Çok güzel bir geçmişten, 145 yıllık bir maziden bahsediyorsunuz. Burada çok önemli fabrikalar var; az önce başkanımızla sohbet ediyorduk. Örneğin, Tekstil’den bahsettik. Ne yazık ki bugün kapanmış durumda. Bu, bölge için çok önemli bir fabrikaydı.

1888’de kurulan Tarsus Amerikan Koleji’nden söz ediliyor. Daha Türkiye’de elektriğin adının bile geçmediği dönemlerde Anadolu’da burada böylesine büyük fabrikaların var olması gerçekten çok kıymetli. Ancak bugün geldiği noktaya baktığımızda, sizin de bahsettiğiniz gibi, maalesef biraz içler acısı bir durum söz konusu. Bununla birlikte, yeni dönemle birlikte bu durumu toparlamak zorundayız ve inşallah bu konuda başarılı olacağız.”

Toplantıda İSO Heyetini tarihinde ilk kez Tarsıs’ta ağırlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Tarsus TSO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ruhi Koçak da konuşmasında şöyle dedi:

“Tarsus, kesintisiz yaşamın sürdüğü 10.000 yıllık bir kent. Hemen arka planda, yürütülen kazılar var. Bu kazılarda elde edilen buluntular, adeta bir kriminal laboratuvar gibi inceleniyor. Örneğin, balık kılçıklarından yola çıkarak hangi yüzyılda, nereden, hangi gemilerin geldiğini tespit ediyorlar. Kazı başkanımızın katkılarıyla Tarsus tarihinin bu zenginliği daha da gün yüzüne çıkıyor. Tarsus, hicri veya miladi tarihle değil, kendi tarihiyle anılmalı. Biz Tarsus’ta 2024’te değil, 10.024 yılını yaşıyoruz. Böylesine kadim bir kent burası.

Ancak Adana ve Mersin’e olan yakınlığı nedeniyle, Tarsus’un sosyal dinamiklerinin bir kısmı bu illerde kalmış, Tarsus ise kendi kabuğuna çekilmiş. Bugün tabelada nüfus 350.000 olarak gözükse de, gerçekte 500.000’i aşkın bir nüfusa sahibiz. Çünkü depremden, Doğu bölgelerinden ve yurtdışından, özellikle Suriye ve Afganistan’dan yoğun göç aldık. Tarsus, bugün 50 ilden daha büyük bir ilçe konumunda. Biz il olmak istiyoruz. Ancak sadece “il olalım” demiyoruz. Gerçekten bir kaymakamlıkla yönetilemeyecek kadar büyümüş ve hızla büyüyen bir kentiz. Tarsus ismini taşıyan iki organize sanayi bölgemiz (OSB) var ve şu anda biz yeni bir OSB kuruyoruz. 8500 dönümle başladık ve hemen doldu. Şişecam, dünyanın en büyük cam fırınını burada kurdu. 700 milyon avro yatırım yaptı ve hâlâ genişleme alanı istiyor. Şu anda tahsis edilecek yerimiz kalmadığı için 3000 dönümlük bir alan için daha başvuru yaptık ve kabul edildi. Bugün 10.000’e yakın istihdamla büyüyen bir OSB’miz var. Tarsus’un geçmişiyle avunmuyoruz; geleceğe umutla bakıyoruz. Bu şehri, tarımda, sanayide ve tarihi mirasıyla yürüyen, gelişen bir hinterlandın merkezi olarak görüyoruz. Geçmişte Kilikya döneminin başkenti olan Tarsus, bugün de bölgenin başkenti olmayı sürdürüyor.”

Toplantıya ev sahipliği yapan Tarsus TSO Meclis Başkanı Hüsnü Yağcı da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Tarsus’a gelmek gerçekten bir ayrıcalık. Başkanımıza bir katkı yapmak isterim: Tarsus’a gelenler yarı hacı olur, çünkü burada bir peygamberimizin makamı bulunuyor. Bu da şehrin manevi önemini artırıyor. Fabrikaların kapanmasına rağmen Tarsus, gelişmeye devam eden bir şehir. Tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duydum.”

İSO heyeti, Tarsus TSO’da gerçekleşen toplantının ardından şehrin önemli tarihi ve kültürel noktalarını ziyaret etti. Program kapsamında, Eshab-ı Kehf Mağarası, Tarsus Evleri ve Danyal Peygamber Makamı gibi Tarsus’un simge yerleri gezildi. Ziyaretlerin ardından, Tarsus TSO ev sahipliğinde, bölgenin gastronomi açısından önde gelen mekânlarından Tarsus Gastronomi Merkezi’nde öğle yemeği düzenlendi. Yöresel lezzetlerin tadıldığı bu özel yemekle ziyaret sona erdi. Heyet, yoğun ve keyifli geçen üç günlük programın ardından İstanbul’a dönüş yaptı.