Diğer Haberler
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve SAHA İstanbul İş Birliği ile 5.Savunma Sanayii Buluşmaları Gerçekleşti
- 17.10.2023
- Diğer Haberler
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul iş birliğinde gerçekleştirilen ‘Savunma Sanayii Buluşmaları’nın 5’incisi gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar’ın ev sahipliğinde düzenlenen organizasyona T.C. İstanbul Valisi Davut Gül ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün katıldı.
İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz ve Meclis Başkan Yardımcıları Sadık Ayhan Saruhan ve Yüksel Özyurt ile Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi Koray Yavuz, İSO Başkan Yardımcıları İrfan Özhamaratlı ile Cemal Keleş ve İSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kemal Akar, Hüseyin Çetin ve Dr. Faruk Sarı’nın da katılığı Savunma Sanayi Buluşmaları etkinliğinde, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Savunma Sanayiimizin Dünyadaki Yeri” başlıklı bir de panel düzenlendi. T.C. Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekci moderatörlüğündeki panelde, ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, BMC İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Yalçıntaş, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz ve Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İhsan Kaya konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye ekonomisine katkı sunan en önemli sektörlerden biri haline gelen savunma sanayinin önde gelen temsilcilerinin yer aldığı etkinliği çok sayıda basın mensubu da ilgiyle takip etti.
Türkiye’de savunma sanayinde yerlilik oranının yükseltilmesi, teknoloji odaklı üretimin ve yüksek teknolojili ihracatın payının artırılması amacıyla düzenlenen ‘5’inci Savunma Sanayii Buluşması’na, sektörde faaliyet gösteren 600 firmadan 1100 kişi katıldı. Savunma Sanayinin en önemli 17 Ana yüklenicisi ile planlanmış 1260 bire bir görüşme (B2B) yapıldı. İSO ve SAHA İstanbul iş birliğinde gerçekleştirilen Savunma Sanayi Buluşmaları bu çerçevede Türkiye’de yapılan en büyük etkinlik oldu.
Toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Sanayi olmadan ekonomik güçten bahsetmemizin mümkün olmadığı gibi, savunma sanayii olmadan da ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan bahsetmek mümkün değil. Savunma sanayii, bütünsel olarak sanayileşmenin ve kalkınmanın önemli bir parçasıdır” dedi. Görgün konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Bugün hamdolsun savunma ürün ve hizmetlerimiz, hem güvenlik güçlerimize hem de farklı coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerine başarıyla teslim edilmektedir. Her platformda ifade ettiğimiz gibi bizim en büyük hedefimiz, savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye olabilmektir. Geniş ekosistemimiz ile birlikte bu hedefe ulaşmak için çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, ülkemizin dünyada savunma sanayii alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefine her geçen gün yaklaşmaktayız. Küresel güç dengesinin önemli unsurlarından biri olan Türkiye, her zaman barış ve iş birliğinden yanadır. Başkanlık olarak, Türk savunma sanayiinin son 20 senede kazandığı yetenek ve bilgi birikimini dost ve müttefik ülkelerle iş birliğini geliştirerek ilerletmeyi amaçlıyoruz”.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, bu yıl beşinci düzenlenen Savunma Sanayi Buluşmaları ile Silahlı Kuvvetlerimiz ve ülkemizin güvenli yarınları için çok kıymetli sonuçlar elde edildiğini söyleyerek “Biliyoruz ki savunma sanayiimiz geliştikçe yarınlarımıza güvenle bakacağız. Kendi motorunu, milli tankını, savaş gemisini, taarruz helikopterini, insansız hava araçlarını, füzesini ve piyade tüfeğini üretmeyi başaran Türkiye hepimizin gururudur” dedi.
Etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada bu yıl AR-GE, teknoloji ve inovasyon alanlarında ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan savunma sanayisiyle ilgili geleneksel bir etkinliğe dönüşen ‘Savunma Sanayii Buluşmaları’nın beşincisinin gerçekleştirildiğini ifade eden İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bu yılki etkinliğimizi Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlarken yapıyor olmamızı ayrıca çok anlamlı ve kıymetli buluyorum. Türkiye savunma sanayinde ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Ülkemizin savunma sanayi alanında son yıllarda sergilemekte olduğu başarı grafiği hepimizi gururlandırıyor.” dedi. Ar-Ge ve teknoloji alanında küresel alanda gelişmelerin yön verdiği ve katkı sağladığı sektörlerde savunma sanayinin başı çektiğini dile getiren Bahçıvan şunları söyledi:
“Bugün Türk savunma sanayi; yüklenicileri, üniversiteleri, araştırma kurumları, geliştirdiği yerli ve milli teknolojik ürünleri ve ihracatıyla ülkemizin en önemli sektörlerinden biri konumunda. Bu başarılar savunma sanayi ile sınırlı kalmamalıdır. Bundan 15 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan savunma sanayi sektörümüz bugün; KOBİ ve yüklenici firmalarımızın, araştırma kuruluşlarımızın, üniversitelerimizin ortak akıl ve vizyonu ile adeta bir ‘Ortak üretim seferberliği’ hissiyatı ile çalışıyor. 2022 yılı itibariyle savunma sanayi ve havacılık sektörü ciromuzun 12 milyar doları aşmış olması, sektördeki istihdamın her geçen yıl artarak 81 bini aşması mutluluk verici. Diğer yandan savunma sanayi sektöründeki ihracatımızın her yıl önemli oranda artmasını da gururla takip ediyoruz. Sektörde 2023’ün ilk 9 ayında 3,8 milyar dolar ihracat gerçekleşti. İSO 500 listemizde, 2000 yılında savunma sanayi sektöründen 6 firma yer alırken 2022 yılı çalışmamızda savunma sanayi ekosisteminde faaliyet gösteren 19 firmamızın yer alması da sektörün başarılı gelişimini ortaya koymaktadır. 2023 yılında dört savunma sanayi şirketimizin, dünyanın ilk 100 firması arasında yer alması bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu.” diye konuştu.
Son dönemde savunma sanayinde önemli uluslararası antlaşmaların haberlerini almaktan memnuniyet duyduklarının altını çizen Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük savunma ve havacılık şirketleri grubu EDGE ile SAHA İstanbul arasında imzalanan sözleşmenin, teknoloji geliştirme noktasında büyük bir kaldıraç ve sadece savunma sanayi sektöründeki ana yükleniciler değil, tüm sanayicilerimiz için çok önemli bir fırsat olacağına inanıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmek, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunmak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerinde ülkemizin payını arttırmak, ülkemiz için önemli bir ivmelenme basamağı olacak. Kendi motorunu, milli tankını, savaş gemisini, taarruz helikopterini, insansız hava araçlarını, füzesini ve piyade tüfeğini üretmeyi başaran Türkiye hepimizin gururudur. Bu bağlamda yerli üretimi ve yerli malı alımını teşvik, odamızın öncelikli konuları arasında. İstanbullu sanayiciler olarak, savunma sanayimizin millileştirilmesine yönelik üzerimize düşen görevi yerine getirmeye, bunun için gerekli iş birliklerini geliştirmeye, daha etkin ve sonuç odaklı hale getirmeye hazırız. Karşılıklı çabalarımızla savunma sanayimiz için değer yaratmak, sadece biz sanayiciler için değil, ülkemiz ve gözbebeğimiz Silahlı Kuvvetlerimiz için de büyük bir kazanım olacak. Bu konuda, başarıya giden yolda ortaya çıkan gurur tablosunu yeni başarılarla daha da güzelleştireceğimize İSO olarak yürekten inanıyoruz.”
Toplantının açılış konuşmacılarından olan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar da Türkiye’nin savunma sanayindeki başarısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak konuşmasına Gazze’de yaşanan gelişmelere değinerek başladı.
“Bugün Gazze’de 2 milyondan fazla masum sivil, kadın ve çocuk İsrail’in adeta soykırıma çevirdiği saldırılarla karşı karşıya. Gıda, ilaç, elektrik, su ve doğalgaz gibi temel insani ihtiyaçlara dahi ulaşmalarına izin verilmiyor. Bu insanlara evinizi, topraklarınızı bombalayacağız; çöle gidin başka kurtulma şansınız yok deniyor. Her gün hastaneler vuruluyor, gözlerini dünyaya yeni açmış bebekler katlediliyor” diyen Bayraktar masumların sadece çığlıklar atarak merhamet aradığına dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Modern dünya bu sahneleri adeta bir sinema filmi gibi sadece uzaktan izliyor. Merhametin olmadığı yerde adaleti tesis etmek maalesef mümkün değildir. Güçlünün yanında saf tutan dünya, her geçen gün masumiyetini ve merhametini kaybediyor. Tüm dünya ülkeleri acil olarak bir araya gelerek insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birinin bitmesi için çaba göstermeli.
Yoksa masumiyetini yitiren bu coğrafya da barışı tekrar tesis etmenin imkânı kalmayacak.”
Konuşmasında Türkiye’nin büyük atılımlar yaptığı son 20 yılda en büyük hamlelerden birini savunma sanayii yaptığını söyleyen Saha İstanbul Başkanı Haluk bayraktak bu konuda şunları dile getirdi:
“Son 20 yılda Türk savunma sanayiinde üretim hacmi 1 milyar dolardan 12 milyar dolara çıktı. Aynı süreçte savunma sanayii bütçesi 5.5 milyar dolardan 90 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayii ihracatı 248 milyon dolardan 4.4 milyar dolara yükseldi. İhracatımızın 2023’te 6 milyar doları geçmesini bekliyoruz. Sektörümüzde istihdam sayısı 9.000’den 81.000’e çıktı. 20 yıl önce proje sayısı sadece 62 iken bugün 850’ye yükseldi. Savunma sanayimiz “Türkiye Yüzyılının Yükselen Yıldızı” haline geldi. Kurulduğumuz günden bu yana “Artık Hikâyeler Yarım Kalmasın” diyerek çalışıyoruz.
Açılış konuşmalarının ardından 5. Savunma Sanayii Buluşmaları etkinliği, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Savunma Sanayiimizin Dünyadaki Yeri” konu başlıklı panel ile devam etti. Panelin moderatörlüğünü üstlenen Milli Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekci şunları söyledi:
“Cumhuriyet’in 100.yılını kutlamamıza tam 2 hafta kaldı ve geri sayım devam ediyor. Milli mücadeleyi başlatarak bizlere küllerinden doğmanın ne demek olduğunu gösteren, Başkomutan ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu topraklar üzerinde özgürce nefes almamızı sağlayan tüm şehitlerimizi ve gazilerimiz yad ediyorum. 85 milyon olarak Türkiye Yüz Yılı vizyonu kapsamında Cumhurbaşkanımız önderliğinde sağlıktan savunmaya ekonomiden tüm alanları kapsayacak gelecek hazırlıyoruz. Bugün panelistlerimizler birlikte savunma sanayi alanında neredeyiz ve nereye doğru gidiyoruz bunları konuşacağız. 2002 yılından itibaren savunma sanayi alanında atılan adınlar sayesinde bugün bu alanda 850 proje üzerinde 80 bini aşmış bir istihdam ile çalışmalarımıza devam ediyoruz ve bugün 5 milyar dolar düzeyine ulaşmış bir ihracat hacmine sahip konumdayız.”
Panelin konuşmacılarından olan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İhsan Kaya şöyle konuştu: “Savunma sanayiimizde yerlilik oranının arttığını görüyoruz. 2002'de yerlilik oranımız yüzde 20'lerdeyken, 2022'de yüzde 73,4 seviyesine ulaştık. Savunma sanayii istihdamında son on yılda dört kat bir artış yaşandığını görüyoruz. İthalat ve ihracat oranlarına baktığımızda ise 2011'de ithalatta 5. ve ihracatta 30. sıradayken, 2022'de ithalatta 27. ve ihracatta 10. sırada yer aldık. Hedefimiz sürdürülebilirliğin sağlandığı tam bağımsız bir savunma sanayii. Savunma sanayindeki çalışmalarımızı bütünlreşşk yaklaım modeliyle ele alıyoruz. Bu şu demek hava, deniz, uzay alanında ürün geliştirme hem de tedarik yapısını millileştirmeyi eş zamanlı yürütmek demek oluyor. AR-GE ve yatırımları ile ihracata önem veriyoruz. 2002 yılında ana yüklenici firma sayımız 15’iken bugün bu sayı 166 oldu ve alt yüklenicilerle birlikte 3000 sayısına yakın bir ekosistem oluşmuş durumda.”
BMC İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Yalçıntaş panelde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Dünyadaki rakiplerimizle aramızda bir ölçek farkı var. Örneğin ilk tanklar 1. Dünya Savaşı döneminde kullanıldı. Bizde ise 2000'lerden sonra yerli üretim için çalışmalara başlandı. Dolayısıyla aramızdaki faz farkı, bize ölçek sorunu olarak dönüyor. Bunun avantajları da var, dezavantajları da. Rakiplerimizin avantajları, üretime yıllar önce başladıkları için pazara daha hakimler. Ama bizim avantajımız, 2000'lerden itibaren yerli ve milli ürünler geliştirmeye başladığımız için ürünlerimiz onlarındakinden çok daha modern ve üstün. Türkiye’de savunma sanayi alanında elde edilen başarıların arkasına iki önemli siyasi irade yer alıyor. İlki rahmetli Turgut Özal ve ikincisi de Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın başını çektiği şu anki siyasi iradedir. Bunlar ülkemizde savunma sanayi üretimini toptan değiştirdi ve bugüne kadar getirdiler.”
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci paneldeki yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Savunma sanayiimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi ihtiyaçlarını yerli ve mili teknolojilerle karşılayabilmek ve dışa bağımlılığı sonlandırmak açısından çok başarılı bir sınav veriyor. Bugün silahlı kuvvetlerimiz sahada ana unsur olarak bizim ürettiğimiz ürünleri kullanıyor. Yerli üretim ile kimseden icazet almıyoruz, kısıtlamalara katlanmak zorunda kalmıyoruz ve sahadan gelen geri bildirimlerle ürünlerimizi daha da geliştiriyoruz. Savunma sanayi alanındaki başarımızı artıran en büyük sebeplerden biri dinamik ve her koşula adapte olmayı başaran tedarikçi yapımız olmasıdır. Ayrıca bünyemizde genç ve en iyi üniversitelerde eğitim görümüş mühendis kadrosuna sahip olmamız da bizi öne çıkaran bir diğer etkendir.”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de panelde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Ekosisteminiz ne kadar güçlü olursa, potansiyeliniz de o kadar artar. Bizim savunma sanayiimiz de bir ekosistem içerisinde uyumlu çalışarak bu noktalara geldi. Bu uyum sayesinde gelecekte çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Siber güvenlik de savunma sanayinin bir diğer önemli konusu. Bu alanda da çok önemli yatırımlar yapıyoruz. Hem üretilen ürünlerin yazılımsal olarak modernize edilerek güçlendirilmesi hem de bu alandaki güvenliği de artırmak çok derece önemli. Bu alanda uluslararası rekabet zorlu, dünyayı domine eden büyük firmalar var ancak genç bir nüfusa sahibiz ve her geçen gün gençlerimizin de yazılım sektörüne ilgisi artıyor ve gelecek de siber donanımların önemi giderek artacak”.
Düzenlenen panelin ardından savunma sanayi sektörü paydaşı firmaların gerçekleştirdiği ikili görüşmelerle etkinlik devam etti. 17 Ana yüklenici ile planlanmış 1260 ikili görüşme yapıldı. İSO ve SAHA İstanbul iş birliğinde gerçekleştirilen Savunma Sanayi Buluşmaları bu çerçevede Türkiye’de yapılan en büyük etkinlik oldu.