Diğer Haberler
IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, İstanbul Sanayi Odası Ev Sahipliğinde Başladı
- 08.04.2025
- Diğer Haberler

DCube Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik (DCube), Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) katkıları ile 8 – 10 Nisan 2025 tarihlerinde İstanbul ve Denizli’de gerçekleştirilecek.
Etkinliğin İstanbul programı, İSO ev sahipliğinde Nordic Council’ın da katkılarıyla İSO Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilrilik Platformu Başkanı Sultan Tepe, DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş, Kurucu Ortağı Gülcan Ergün, Hedefler için iş Dünyası, YK üyesi, UNDP Bölgesel Ortaklıklar Uzmanı, Ekip Lideri Oana Maria Lambert, SKD Türkiye, Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe ve İsveç İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist’in açılış konuşmacısı olduğu etkinlikte gün boyu süren döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik temalarında çeşitli paneller gerçekleştirildi.
Ulusal gündemdeki gelişmelerin değerlendirilmesine fırsat sağlayan, aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) ile olan güncel gelişmelerin de aktarıldığı etkinliği çok sayıda kamu, özel sektör ve yabancı katılımcı ilgiyle takip etti.

İSO Yönetim Kurulu
Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik
Platformu Başkanı
Sultan Tepe
İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Birleşmiş Milletler'in COP (Taraflar Konferansı) kapsamında belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinin arasında döngüsel ekonomi artık çok daha fazla yer buluyor. Son dönemdeki küresel gelişmeler bize gösterdi ki, yalnızca enerji dönüşümü yetmez. Sanayi devriminden bu yana üretim metodolojilerinde yapılan hatalar, lineer ekonomik modelin dayattığı "al-kullan-at" yaklaşımı, çok değerli kaynakların israf edilmesine ve çevrenin kirlenmesine yol açtı. Artık ekosistemimizin ciddi tehdit altında olduğu açık. İklim krizinin etkileri, örneğin geçen hafta yaşanan sıcaklık farkları gibi uç hava olayları, sadece ekonomik değil, kültürel ve biyolojik çeşitliliği de tehdit ediyor. Bu noktada, döngüsel ekonomiye geçiş, yalnızca bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ile başlayan bu dönüşüm süreci, direktiflerle birlikte artık somut eylem planlarına dönüşüyor. Örneğin, 2025 itibarıyla AB ülkelerinde tekstil atıkları ayrı toplanacak ve geri dönüştürülecek. Bu kolay bir süreç değil. Direktifler karmaşık ve sistemin kendi içinde çözülmesi gereken noktalar var. Şubat ayında açıklanan Clean Industrial Deal, döngüselliğe odaklanarak bu karmaşaya bir miktar sadeleştirme getirmeyi hedefliyor. Bugün hâlâ küresel ticaret savaşlarının konuşulduğu bir dönemdeyiz. Döngüsellik ya da sürdürülebilirlik konularındaki ödevlerimizi yerine getirmezsek, bu bedeli aşırı hava olayları, açlık, göç ve ada ülkelerinin yok oluşuyla ödeyeceğiz. Seçeneklerimiz net: Ya bu sorumluluğu üstleneceğiz ya da sonuçlarına katlanacağız.”

DCube Sürdürülebilirlik ve
Döngüsel Ekonomi A.Ş, Kurucu
Ortağı Gülcan Ergün
DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş, Kurucu Ortağı Gülcan Ergün, açılış konuşmasında şunları söyledi:
“2025 yılı sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi açısından hareketli bir yıl olacağının sinyallerini daha ilk aylardan itibaren bize verdi. Hem ulusal hem de uluslararası ölçekte çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Örneğin, Türkiye’nin ilk Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı bu yıl açıklandı. Uzun süredir üzerinde çalışılan ve detaylı bir program neticesinde ortaya çıkan bu plan, hepimizin heyecanla beklediği çok önemli bir aşamayı temsil ediyor. Avrupa Birliği ise Şubat ayında yayımladığı Temiz Sanayi Mutabakatı (Clean Industrial Deal) ile bu alandaki çerçeveyi genişletti ve döngüsellik ekseninde yeni bir yön verdi. Bugünkü oturumlarda bakanlık yetkililerimiz, bu çerçevelerin içeriğini, hedeflerini ve Türkiye üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alacaklar. Ayrıca önemli bir gelişme daha var: İklim Kanunu bugün itibarıyla TBMM’de görüşülmeye başlanacak. Her ne kadar bu kanun daha çok emisyonların azaltılması ve emisyon ticareti sistemine odaklansa da, iklim değişikliğine uyum sürecinin farklı dinamikleriyle birlikte bu adımın da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”

B4G Yönetim Kurulu Üyesi,
UNDP Bölgesel Ortaklıklar Uzmanı,
Ekip Lideri Oana Maria Lambert
B4G Yönetim Kurulu Üyesi, UNDP Bölgesel Ortaklıklar Uzmanı, Ekip Lideri Oana Maria Lambert de konuşmasında şunlara değindi:
“Bugün burada, iş dünyası, diplomasi ve inovasyon alanlarında ilham verici liderlerle bu platformu paylaşmaktan ayrıca onur duyuyorum. Hepimiz daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye kararlıyız. Peki şu soruyu soralım: Mevcut modelin artık işlemediğini bildiğimiz halde neden hâlâ büyük ölçüde doğrusal alışkanlıklara sıkışmış durumdayız? Az önceki konuşmada da detaylıca değinildiği gibi, her zamankinden daha hızlı ve daha yüksek hacimlerde üretiyor, tüketiyor ve çöpe atıyoruz. Küresel ölçekte her yıl 100 milyar tondan fazla malzeme kullanıyoruz ve bunun %90’ından fazlası atığa veya emisyona dönüşüyor. Bölgemizin birçok yerinde geri dönüşüm oranları hâlâ tek haneli rakamlarda seyrediyor. Öte yandan inşaat atıkları, plastikler ve gıda kayıpları artmaya devam ediyor. Ancak bu hafta yalnızca sorunları tekrar etmek için değil, mümkün olanı ortaya koymak için burada olduğumuzu unutmamalıyız. Bu ruhla, birlikte neleri başardığımıza, neyin işe yaradığına ve daha iyisini nasıl yapabileceğimize odaklanalım.”

SKD Türkiye,
Yönetim Kurulu Başkanı
Ediz Günsel
SKD Türkiye, Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, etkinlik açılışında şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi bilimsel veriler ve raporlar, iklim krizinin her geçen yıl daha da derinleştiğini ve acil önlemler alınmadığı takdirde geri dönülmez bir noktaya gelineceğini açıkça ortaya koyuyor. 1,5°C eşiğine çok yaklaştık. Mevcut politikalarla devam edilirse, bu yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışı 3°C’ye ulaşabilir. Bu nedenle, döngüsel ekonominin sunduğu olanakları görmek ve önemini vurgulamak hayati önemdedir. Maalesef döngüsel ekonomide küresel karnemiz zayıf. 2024 Döngüsellik Boşluk Raporu’na göre, dünyada son 6 yılda yarım milyar tondan fazla malzeme tüketildi. Bu rakam neredeyse 20. yüzyılda tüketilen toplam miktara eşdeğer. Yedi temel materyalde tüketim artarken, yeniden dönüştürülen malzeme oranı azalmaktadır. Tekstil endüstrisi her yıl 3,25 milyar ton malzeme tüketiyor, fakat kullanılan tekstil ürünlerinin sadece %0,27’si yeni ürünlere dönüştürülüyor. Önlem alınmazsa, 2050 yılına kadar küresel atık yönetim maliyeti 640 milyar doları aşabilir.”

Danimarka İstanbul Başkonsolosu
Thierry Hoppe ve
İsveç İstanbul Başkonsolosu
Johanna Strömquist
Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe ve İsveç İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist de yaptıkları ortak konuşmada özetle şunları söylediler:
“Sizleri görmek çok güzel. Tipik bir Nordik iş birliği örneği olarak, İsveçli meslektaşım ile sahneyi paylaşarak birkaç kısa açıklama yapmak istiyoruz. Burada yalnızca kendi ülkelerimiz adına değil, tüm İskandinav ülkeleri adına konuşacağız. Bu etkinliğe birkaç yıldır katılanlar bilirler; özellikle Finlandiya başta olmak üzere Nordik ülkeler, döngüsel ekonomi temasının sürekli destekçileri oldular. Bu durumdan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi gibi bizler için son derece önemli konulara katkı sağlamaktan mutluyuz. Nordik iş birliği, ortak değerlere dayalıdır ve dünyanın en köklü bölgesel iş birliklerinden biridir. Daha yakın ve güçlü bir Nordik iş birliği için çalışıyoruz çünkü birlikte çalışmanın, fikirleri, inovasyonu ve iyi uygulamaları paylaşmanın, bugün karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi zorluklarla baş etmenin anahtarı olduğuna inanıyoruz.”
Açılış konuşmalarının ardından IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası etkinliği, gün boyunca gerçekleştirilen panellerde döngüsel ekonomi uygulamaları, Avrupa Birliği'nin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik politikaları ile bu alanda iş dünyasında hayata geçirilen iyi uygulama örnekleri ele alındı. Akademi, kamu, özel sektör ve sivil toplumdan uzman isimlerin katılımıyla yürütülen oturumlarda, Türkiye’nin döngüsel ekonomi perspektifi çok paydaşlı bir yaklaşımla değerlendirildi. Panellerde döngüsel ekonomi modelinin sanayiye entegrasyonu, sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıpları, kaynak verimliliği, atık yönetimi, dijital ürün pasaportları ve döngüsel tasarım gibi başlıklar ön plana çıktı. Katılımcılar, Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda ortaya çıkan yeni yükümlülükleri ve bu çerçevede Türkiye’deki sanayi ve iş dünyasının atması gereken adımları kapsamlı şekilde değerlendirdi.