Diğer Haberler
Sanayiciler, Deprem Bölgesi ile Dayanışma Sembolü İSO Yaşam Kenti’ni Ziyaret Etti
- 07.11.2024
- Diğer Haberler
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyeleri, 6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrasında dayanışma duygusuyla Hatay’ın Antakya İlçesi’nde bir yıl önce kurdukları İSO Yaşam Kenti’ni ziyaret etti.
6 Şubat 2023’te 11 kentimizde büyük yıkım ve acılara yol açan on binlerce vatandaşımızın yaşamını yitirdiği ve yüzbinlerce vatandaşımız için büyük bir barınma sorunu yaratan depremlerin ardından ilk aksiyonu alan sivil toplum kuruluşlarından biri olan İSO, AFAD ve bölge valiliğinin yönlendirmesiyle büyük bir kampanyaya girişmişti.
Depremin ilk günlerinde acil ihtiyaçlar için jeneratörden gıdaya, ısınma gereçlerinden giyime kadar 19 TIR’ı bulan yardım malzemelerini ilk etapta acil ihtiyaç olan deprem bölgelerine ulaştıran İSO, daha sonra bölgenin en hayati ihtiyacı olarak ortaya çıkan barınma sorunu için çalışmalara başlamıştı. Mart ayında barınma sorunu için Bölge Valiliği ve AFAD’ın yönlendirmesiyle Hatay’ın Antakya İlçesi’nde 100 dönümlük arazide başlatılan çalışmalar hızla başlatılmıştı.
İSO Meclis ve Meslek Komiteleri üyeleri, İSOV Mütevelli Heyet Üyeleri, yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda bağışçının katkılarıyla başlayan çalışmalar bölgenin ivedilikle beklediği şekilde hızla tamamlanmış AFAD’da teslim edilmişti. Yer tahsisinin üzerinden geçen üç ay gibi kasa bir sürede, Mayıs 2023 tarihinde 1000 konteynerlik İSO Yaşam Kenti ilk misafirlerini kabul etmişti.
Aradan geçen yaklaşık bir buçuk yıllık süre içinde yaklaşık 4 bin 500 kişiyi misafir eden, içinde sağlık ocağı, okulu ve çocuk parkları, aşevi bulunan, kimi misafirlerini devlet tarafından bitirilen kalıcı konutlara gönderen, yerlerine yenilerinin yerleştiği konteyner kentte halen 4 bine yakın vatandaş yaşamını sürdürüyor.
Geçen süre içinde başta çocukların eğitimi olmak üzere kentin temel ihtiyaçları ile de yakından ilgilenen İSO Meclis Üyesi Sanayicilerinin gerçekleştirdikleri ziyarete, T.C. Hatay Vali Yardımcısı Resul Yıldırım, depremin ardından Koordinatör Kaymakam olarak görev alan T.C. Gaziosmanpaşa Kaymakamı İskender Yönden, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çinçin ve AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen katıldı. İSO Yönetim Kurulu Üyeleri, İSO Meclis Başkanlık Divanı Üyeleri ve çok sayıda sanayicinin de katıldığı ziyarete Meclis Üyelerinin eşleri de katıldı. Konteyner kent sakinleri tarafından sıcak bir atmosferde karşılanan ve duygusal anların yaşandığı ziyarette üyeler İSO Yaşam Kenti alanını gezerek bağışçısı oldukları konteynerlerde yaşayan ailelerle tanışarak acılarını bir kez daha paylaştı.
Ziyarette konuşan T.C. Hatay Vali Yardımcısı Resul Yıldırım, şunları söyledi:
“Kısa birkaç veri paylaşmak isterim: Şu anda bölgede 204 konteyner kent bulunuyor ve yaklaşık 177 bin vatandaşımız bu kentlerde ikamet ediyor. Deprem sonrasında 80 binin üzerinde bina yıkıldı veya ağır hasar aldı. Bölgede yaklaşık 17 milyon metreküp enkaz kaldırıldı. Maalesef 25 bin vatandaşımızı kaybettik. Çadır sürecinden konteyner sürecine geçişi sağladıktan sonra artık kalıcı konutlara taşınma aşamasına geldik. Bugüne kadar 23 binin üzerinde konutun kurası çekildi ve teslim edilmeye başlandı. Hedefimiz, 155 bin vatandaşımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek.
Deprem sürecinde yalnızca kamu kurumları değil, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün de büyük desteğini gördük. Bu desteklerden biri de İstanbul Sanayi Odası’ndan geldi. İskender Bey'in de az önce belirttiği gibi, kısa bir süre içinde bölgeye binin üzerinde yaşam konteyneri sağlandı. Bunun yanı sıra, konteyner kent içerisinde sağlık ocağı, psikososyal destek merkezleri, ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul gibi önemli tesisler kuruldu. Bu organizasyonu bir araya getirmek kolay bir iş değil. Buradan emeği geçen herkese, İstanbul Sanayi Odası yönetimine ve özellikle İskender Bey’e teşekkür ediyorum. Artık bir normalleşme sürecine girmiş bulunuyoruz. Ancak depremin etkileri hala devam ediyor. Kalıcı konutların teslimi hızlı bir şekilde sürerken, sahadaki faaliyetlerimizi sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla birlikte sürdürüyoruz. İlk anda gösterdiğimiz büyük reaksiyonu sürdürmek ve "deprem tembelliği" dediğimiz durumu yaşamamak adına, çalışmalarımıza azimle devam etmeliyiz.”
6 Şubat depreminde bölgede Koordinatör Kaymakam olarak görev yapan T.C. Gaziosmanpaşa Kaymakamı İskender Yönden de şunları söyledi:
“Efendim, aslında önemli olan şu ki, ben Adanalıyım. Burada belli bir süre görev yaptım ve depremden sonra, 6 Şubat sabahı saat 04.17’de gerçekleşen felaketin haberini saat 04.19’da aldım. Hemen bölgeye gelmek için hazırlıklara başladık. Ancak o sırada Gaziosmanpaşa’da olduğum için süreci tamamlamam biraz zaman aldı ve bir hafta sonra buraya ulaşabildim. Yaklaşık üç ay boyunca sizlerle birlikteydim. Bu süre zarfında hiç para harcamadım, çünkü harcayacak bir yer yoktu. Ancak bu zorlukların içinde, burada görev yapmanın bir güzel yanı vardı.
Daha önce İskenderun ve Erzincan’da kaymakamlık yaptım. Böylesine altın kalpli, dünya güzeli insanlar olan Hatay halkıyla bir arada olmaktan, onlarla çalışmaktan gerçekten büyük bir zevk aldım. Allah nasip etti ve depremden sonra yaklaşık üç ay boyunca sizlere hizmet etme şansını yakaladım. Böylesine güzel bir coğrafyaya ve insanlara hizmet etmek benim için büyük bir onurdu. Deprem sonrası süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Sayın Valimizin koordinasyonunda çalışmaya başladık. Hatay’da yaklaşık 15 vali ve 48-50 kaymakamla birlikte görev yaptık. Ayrıca AFAD ekipleriyle de birçok projede beraber çalıştık. Onlar hala burada, sizlerle beraber. Biz belli bir süre çalışıp ayrıldık, ancak onların sahadaki emekleri devam ediyor.
Burada bir de sizlerin temsilcisi olan Erdal Bey ile tanışma şansı buldum. Kendisi gerçekten altın kalpli bir insan. Depremden sonra buraya geldiğimde, yaklaşık 5-6 gün içinde bana ulaştı ve “İskender Bey, ne olur bize yer bulun” dedi. O dönemde şartlar çok zordu, etrafı tam olarak bilmiyorduk. Ancak büyük bir çabayla yaklaşık iki ay içinde yaşam konteynerlerini buraya getirdik ve sizlerin hizmetine sunduk. Bizden sonra bayrağı devralan kıymetli AFAD çalışanları, mesai arkadaşlarımız ve mahalle temsilcilerimiz de büyük bir özveriyle çalışmaya devam ediyorlar. Özellikle hayırseverlerimizin desteği bu süreçte çok kıymetliydi. Sizlerin katkıları sayesinde ihtiyaçlarımız hızla karşılandı. Erdal Bey’in yönlendirmeleriyle, ihtiyacımız olan her şey kısa sürede temin edildi. Bu destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem azdır.”
Ziyaret sırasında bir konuşma yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, şunları söyledi:
“Hayatta mutluluklar var; paylaşıldıkça değer katar, neşe katar, huzur katar. Ancak yaşamın bir de üzüntüleri, cefaları ve sıkıntıları var. Allah bu acıları fazla yaşatmasın, ama hayat böyle; nasıl ki kışın ardından yaz, yazın ardından kış geliyorsa, yaşamın da azap dolu günleri olabiliyor. İşte 6 Şubat 2023 sabahı, milletimiz için insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadığımız bir gün oldu. O sabah ne kadar büyük bir afetle karşılaştığımızı ilk anda hiçbirimiz anlayamadık. Ancak geçen her dakika, her saat olayın boyutlarını ve derinliğini daha net bir şekilde görmemizi sağladı.
O gün hepimiz, millet olarak, bu felaketin yaralarını sarmak, acıyı yaşayan yurttaşlarımızın yanında olmak için bir gayretin içine girdik. İstanbul Sanayi Odası camiası olarak, olayın ilk anından itibaren en hızlı şekilde vatandaşlarımızın ve bu acılı bölgenin yanında olmaya çalıştık. İlk etapta kısa vadeli bir planlama yaptık; jeneratör, battaniye, giysi ve gıda yardımlarıyla bölgede olabildiğince hızlı bir şekilde destek verdik. Ancak bu yeterli değildi. Bölgedeki vatandaşlarımızın geleceğe umutla bakabilecekleri bir yaşam ortamını da sağlamamız gerekiyordu. Depremin ilk haftasında Antakya’daydım. Sayın Bakanlarımız ve yerel yöneticilerimizle birlikte hızlı bir planlama yaparak İstanbul Sanayi Odası olarak iddialı bir hedef belirledik: Bin konteynerlik bir yaşam kenti. O gün için bu, gerçekten kolay gibi görünen ancak her boyutuyla zorlu bir hedefti. Öncelikle yer tespiti ve yer tesliminin yapılması gerekiyordu. Bu noktada bölgedeki yöneticilerin ve özellikle Gazi Osman Paşa Kaymakamımızın destekleriyle süreci hızla başlattık. Yer tesliminin ardından bu süreci planlama aşamasına geçtik.
Burada İstanbul Sanayi Odası çalışanları, bağışçılar ve bu süreçte emeği geçen herkese yürekten teşekkür etmek istiyorum. Çok kısa bir sürede hem bu projenin finansmanını sağlamak hem konteynerleri temin etmek, hem de bu konteynerleri zamanında bölgeye ulaştırmak ve kurulumunu tamamlamak kolay bir iş değildi. Odamızın çalışanları ve bağışçılarımız bu süreçte adeta kendi evlerini inşa edercesine bir gayret gösterdiler. Bu süreçte, özellikle İskender Kaymakamımızın ve AFAD yetkililerimizin özverili çalışmalarını anmadan geçemem. Kaymakam Bey, ayağının çamuruyla, evinden ve ailesinden uzakta burada 3 ay boyunca büyük bir fedakarlık gösterdi. Kendisinin liderliğinde ve ekibimizin üstün gayretiyle, iki ay gibi kısa bir sürede yaklaşık dört bin vatandaşımızın yaşadığı bir yaşam kenti oluşturmayı başardık. Bu projeye yalnızca bir geçici barınma çözümü olarak değil, bir yaşam alanı olarak baktık. Çocuklarımızın eğitim ihtiyaçlarını, oyun alanlarını ve yaşlılarımızın bakım ihtiyaçlarını düşünerek kapsamlı bir proje hayata geçirdik.”
Depremin ardından konteyner kentin hayata geçirilmesine kadar geçen süre zarfında depremzede vatandaşlarımızın yanında olmak için büyük çaba içerisinde olduklarını belirten Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün burada yaklaşık dört bin vatandaşımız, bir ilçe nüfusuna denk bir topluluk, bu yaşam kentinde hayatlarına devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası olarak, bu sürecin başlangıcından itibaren elimizi bu projenin üzerinde tutmaya gayret ettik. Halen buradaki sorunları ve ihtiyaçları takip etmek üzere bir görevlimiz burada bulunuyor ve gerekli durumlarda hızlı çözümler üretmek için yerel yöneticilerimizle iş birliği yapıyoruz.
Elbette nihai amacımız, bu yaşam kentindeki geçici dönemi bir an önce sonlandırıp vatandaşlarımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek. Ümidimiz, bu sürecin en kısa zamanda tamamlanmasıdır. Ancak şu anda, bu projeye katkı sağlayan herkese bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Allah bir daha ülkemize böyle felaketler göstermesin, ancak gösterirse de böylesine birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olmayı nasip etsin.”
Ziyarette konuşan AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen de şunları söyledi:
“Bu, dünyanın en büyük afetlerinden biriydi. Hem oluş biçimi hem de etkisi açısından eşi benzeri olmayan bir felaketle karşı karşıya kaldık. İki ayrı bağımsız deprem, bilim insanlarının bile ilk kez tanık olduğu bir durum oluşturdu. Şu anda dünya genelindeki araştırmacılar, bizim verilerimiz üzerinden bu olayın büyüklüğünü ve anlamını çözümlemeye çalışıyor.
Ancak sonuçları açısından baktığımızda bu felaketin yıkıcılığı çok daha derin. 53 bin vatandaşımızı kaybettik, 18 ilimiz ve 111 ilçemiz büyük yıkıma uğradı. Ölçeği ve büyüklüğüyle eşi benzeri olmayan bir afetle karşı karşıya kaldık. Afet kavramı, aslında bir eksikliği, bir noksanlığı ifade eder. Biz bu büyük felaketi "asrın dayanışması" ile aşmayı başardık. Devletimiz, milletimiz, özel sektörümüz ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Dünyanın başka bir yerinde, en güçlü ülkeler dahil, böyle bir durumla bu şekilde başa çıkılması mümkün değildi. Japonya, deprem yönetiminde en ileri ülkelerden biri olarak bilinir, ancak karada meydana gelen depremlerde ciddi yıkımlar yaşamışlardır. Örneğin, 1995 Kobe Depremi büyük kayıplara yol açmıştır. Amerika’da ise Florida’da bir bina enkazında arama kurtarma yapılmadan doğrudan enkazın kaldırılması tercih edilmiştir. Oysa biz, Türkiye olarak, enkaz altındaki bir kişiyi kurtarmak ya da ona mezar olabilecek bir düzeni sağlamak için canhıraş çalıştık. 6 Şubat'ta da bu ruhla hareket ettik ve bu dayanışma bugün burada da somut bir şekilde görülüyor.”
Açılış konuşmalarının ardından heyet, konteyner kentte yaşayan vatandaşlarla bir araya gelerek onların taleplerini dinledi ve kalıcı konutlara geçiş sürecinden önce gerçekleştirilebilecek iyileştirme önerilerini not aldı. Konteyner kent bağışçısı olan sanayiciler, bağışlarıyla temin edilen konteynerlerde ikamet eden vatandaşlarla bir araya gelerek onların yaşam koşullarını yakından gözlemledi. Bu buluşma, sanayicilerin hem yapılan yardımların etkisini görmelerine hem de ihtiyaçların devam eden süreçte nasıl karşılanabileceğini değerlendirmelerine olanak sağladı. Ayrıca, sanayiciler vatandaşların teşekkürlerini dinlerken dayanışmanın önemine bir kez daha vurgu yaptı.