Diğer Haberler

T.C. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Katılımıyla “İstanbul’un Huzuru” Konulu İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Düzenlendi

06.03.2024
Diğer Haberler

“İstanbul’un Huzuru” konu başlıklı İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, T.C. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya İSO Yönetim Kurulu Üyeleri, İSO Meclis Başkanlık Divanı Üyeleri ile İSO Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri katıldı.

Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleşen ve kentin güvenliği ile ekonomi arasındaki ilişkinin önemine vurgu yapılan toplantıya basın mensuplarının ilgisi yoğun oldu.

Bakanlık görevine başlamasından bu yana geçen süre zarfında terör, organize suç, narkotik ve asayiş ile ilgili yürütülen operasyonların titizlikle sürdürüldüğünü belirten T.C. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, emniyet birimlerinde çalışan personel sayısında artış yaparak da sahada görünür olmanın suçla mücadelede kritik bir psikolojik güç olduğunu söyledi.

Türkiye’nin gri listeden çıkışı için de gerekli çalışmaları yaptıklarına dikkat çeken Yerlikaya, “Cumhurbaşkanımız liderliğinde koordine olduk. Gri listeden çıkış ülke ekonomimiz için büyük önem taşıyor. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek bu konu hakkında özel olarak çalışıyor. İçişleri Bakanlığı olarak biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu konuda büyük yol kat ettik. İnşallah ülkemizin haziran ayında gri listeden çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.

İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bir kentte asayiş ve huzur aynı zamanda o kentin ekonomik dinamizmi açısında da son derece hayatidir. Güvenli bir ortam, bireylerin yaşam kalitesini artırır. Ekonomik faaliyetleri teşvik eder. Yaşam kalitesi yüksek, huzur ve refah içinde yaşayan toplumlar da, sanayileşmeyi başarmış toplumlardır. İstanbul’a hep birlikte en iyi şekilde sahip çıkmak hepimizin görevi. Çünkü ‘üretim varsa, huzur vardır’, ‘huzur varsa, üretim olur.’ Üretim ve huzuru birbirinden ayırmak mümkün değildir” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Yerli ve milli sanayimizin desteğiyle, 7 milyar dolara yaklaşan ihracatımızla, nerelere gideceğimizi dünya biliyor. İçeride de dışarıda da terörle mücadele halindeyiz. İçişleri Bakanlığı olarak emniyet, jandarma ve istihbarat birimlerimizle kırsalda ve şehirlerde operasyonlara imza atıyoruz.” dedi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan toplantıda yaptığı konuşmada İstanbul’un kültürünün, ekosisteminden çevre ve doğası ile sosyal yaşam alanlarına kadar her şeyiyle gözbebeği gibi korunması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bunun da tek bir yolu var: O da İstanbul’umuzun ‘Güvenli Kent’ imajını daha da güçlendirmek, pekiştirmek. Bu anlamda İstanbul’da yaşayan her bir bireyde; suç, kabahat ve saldırılardan arındırılmış emin ve güvenli bir kentte yaşadığı hissi yaratabilmeliyiz. Bunun için de İstanbul’un huzur ve asayişini her şeyin üzerinde tutmalıyız. Çünkü bir kentte asayiş ve huzur aynı zamanda o kentin ekonomik dinamizmi açısında da son derece hayatidir. Güvenli bir ortam, bireylerin yaşam kalitesini artırır. Ekonomik faaliyetleri teşvik eder. Toplumsal dayanışmayı güçlendirir. Bir kentte ancak huzur ve asayiş ile birlikte insanlar kendini daha güvende ve özgür hisseder. Bu aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma açısından da kritik önemdedir. Son dönemlerde İçişleri Bakanlığımızın, ülkemizin her köşesinde olduğu gibi İstanbul’da da ‘kent güvenliği’ adına attığı ciddi adımlara, yaptığı operasyonlara memnuniyet ve takdirle tanıklık ediyoruz.”

Bir kentin huzurunu sadece asayiş ile irtibatlandırmanın doğru bir yaklaşım olmayacağına vurgu yapan Bahçıvan, “Çevre, barınma, eğitim, istihdam, trafik ve deprem güvenliği başta olmak üzere pek çok faktör şehir yaşamındaki huzura etki etmektedir. İstanbul dünya metropolleri içinde tüm sorunlarına rağmen güvenli metropollerin başında geliyor. İstanbul ve diğer metropollerin suç karşılaştırması yapıldığında; İstanbul’un 131 ülkeyi geride bırakan 15,5 milyonu aşan nüfusuna rağmen düşük suç oranı ve güvenli bir şehir olduğu ortaya çıkıyor. Bu başarıda başta içişleri bakanlığımız olmak üzere valiliğimiz ve emniyet güçlerimizin özverili çalışmaları en önemli role sahip” diye konuştu.

Avrupa’nın en kalabalık şehri olan İstanbul’un huzurunun ve yaşam kalitesinin daha da yükseltilmesi için elbirliğiyle daha duyarlı, daha fazla sonuç odaklı gayretler sergilenmesi gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Merkezi New York’ta olan Mercer şirketinin yaptığı; 39 kriter içinde, 5 kıtada, 450 kenti kapsayan araştırmada Yaşam Kalitesi sıralamasında İstanbul 137’nci sırada bulunuyor. Bu konularda İstanbul’un daha fazla kaybedecek zamanının olmadığı da dikkatlerden kaçmamalıdır. İstanbul’un huzuru konusuna, sanayinin ve sanayicinin penceresinden bakarak değinirsek; sanayinin, sadece ülke kalkınmasında değil, sağlıklı bir kent kalkınması ve huzuru konusunda da önemli bir role sahip. Sanayi bu açıdan gerçekten önemli. Öyle ki, yaşam kalitesi yüksek, huzur ve refah içinde yaşayan toplumlar, sanayileşmeyi başarmış toplumlardır.”

İstanbul’un, Avrupa, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı içine alan bir daire içerisinde üretim ve ticaret bağlamında, ülkenin en temel giriş ve çıkış kapısına sahip olduğunu kaydeden İSO Başkanı Bahçıvan, özetle şu ifadeleri kullandı:

“Bugüne kadar nitelikli işgücü oranının yüksek olması, altyapı olanakları, global lojistik ve pazar imkânları, Türkiye içinde sanayi yatırımları açısından İstanbul’u önemli ve çekici kıldı. Önemle vurgulamak isterim ki; TÜİK’in açıkladığı son nüfus verileri İstanbul açısından da çok dikkatli değerlendirilmeli. ‘Üretim varsa huzur vardır’. İstanbul’un nüfus dengeleri, özellikle nitelikli işgücüyle ilgili konular üzerinde önemle durulmalıdır. İstanbulumuz yıldızı sönmeyecek bir şehirdir. Değerli bir emanet olarak gördüğümüz İstanbul’a hep birlikte en iyi şekilde sahip çıkmak hepimizin görevi. ‘Üretim varsa, huzur vardır’ dedim. Şimdi madalyonun öbür tarafına bakarak söyleyecek olursam ‘huzur varsa, üretim olur.’ Evet, üretim ve huzuru birbirinden ayırmak mümkün değil. İstanbul'da huzurun korunması, birçok paydaşın bir araya gelerek iş birliği yapmasını gerektiren bütünsel bir süreçtir. Biz sanayicilerin asli görevi üretim olmakla birlikte huzur için de üzerimize düşen görev ve sorumluluğu nasıl bugüne kadar aldıysak bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Kamu ve sivil toplumun samimiyete dayalı diyalog ve daha fazla iş birliğiyle İstanbul’un huzuru konusunda daha iyi noktalara geleceğimize yürekten inanıyorum.”

İstanbul’un hem nüfus, hem eğitim, hem göç, hem de bütün bunların istihdamla buluşması bağlamında tam bir laboratuvar imkanı sunduğunu ifade eden Erdal Bahçıvan, şu açıklamalarda bulundu:

“Bugün başta sanayi üretimi olmak üzere; İstanbul, ülke ekonomisinin adeta şahdamarı durumundadır. TÜİK verilerine göre İstanbul’da 15 milyon 700 bin kişi yaşıyor. TÜİK’in geçen hafta açıkladığı Türkiye 2023 GSYH’sının yüzde 30,4’ünü İstanbul üretmiş görünüyor. İstanbul ekonomisi, IMF veri tabanına göre 191 ülkenin 144’ünden daha büyük. İstanbul sanayisinin de Türkiye GSYH içindeki payı yüzde 23,9. Türkiye’nin 2022 yılındaki 254,2 milyar dolarlık ihracatının neredeyse yarısını, yani 124,7 milyar dolarlık kısmını İstanbul yaptı. Toplam 31 milyona yaklaşan Türkiye istihdamının da yüzde 20’sini İstanbul’un yarattığını görüyoruz. Sanayi sektörümüzdeki istihdam da Türkiye genelinde 8,5 milyon kişi iken, bunun yüzde 23,2’si olan 2 milyonunu İstanbul yaratıyor. 2023’te hazinemiz toplam 4,5 trilyon TL vergi toplarken bunun 2,1 trilyon TL’sini yani verginin yüzde 47,5’ini İstanbul ödemiş. Böylesine büyük bir ekosistemde ne yazık ki potansiyel istihdam imkanları ile iş gücünü doğru frekanslarda buluşturabildiğimiz söylenemez. Her şeyden önce yeni kuşaklarımız maalesef mesleksiz yetişiyor. Oysa bir toplumun gelişebilmesinin en önemli yolunun üretimden geçtiğini ve üretimin de ancak meslek sahibi bir nüfus ile mümkün olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.”

İSO Başkanı Bahçıvan’ın konuşmasından sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, konuya ilişkin sunum yapmak üzere kürsüye geldi. İstanbul şehrinin baş tacı olduğunu belirten Yerlikaya, Asya ile Avrupa’yı birbirine kavuşturan İstanbul’un dünyada eşi benzeri olmadığını söyledi. Günümüzde şehirlerin rekabetinin devletlerin rekabetinden daha güçlü bir hale geldiğine değinen Yerlikaya, yeni İstanbul Havaalanı’nın şehre çok büyük değer katarak hava yolu rekabetinde hem şehrimize hem de ülkemize çok büyük güç kattığını vurguladı.

Bakan Ali Yerlikaya, şunları söyledi:

“İçişleri Bakanı olarak göreve geldiğim ilk gün çalışma arkadaşlarıma söylediğim bir şey vardı, “huzur”. Türkiye’nin huzuru için çalışan 600.000 mesai arkadaşımız bulunuyor. Hem güvenlik güçlerimiz için hem vatandaşlarımız için evinde huzur, mesaisinde huzur olursa verdiğimiz sözü tutmuş oluruz ve bu vermiş olduğumuz söz karşılık bulmuş olsun. İç güvenliği en iyi sağlayabilen ülke olabilmek için suç işlenmesinin önleyici çalışmaları hayat geçirmek, eğer suç işlendiyse bile en yakın zamanda adalete teslim etmek gerekiyor. Önle ve yakala, görevimizi en iyi özetleyen iki kelime bunlar. Bu noktada sürekli dirençli olmak gerekiyor.”

Büyük ve güçlü Türkiye idealinin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesinin dünyada her alanda rekabet edilebilmesine bağlı olduğunun altını çizen Yerlikaya, “Ne kadar güçlü olursan ol üretmezsen dirençli olamazsın, ilk rüzgarda yıkılırsın. İstanbul’un huzuru ve Türkiye’nin huzuru için üretim olmazsa olmaz. İstanbul, dünyanın nüfusuyla 131 ülkeden daha fazla nüfusa sahip bir ülke. Yürütülen çalışmaların başarılı olabilmesi için uyum çok önemli, uyumun olduğu yerde fesatlık olmaz, netice hayırlı olur. Biz bunu başarıyoruz.” dedi.

Yapılan konuşmalarının ardından İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, İSO Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri’nin gündem maddesine ilişkin sorunlarını ve çözüm odaklı önerilerini kapsayan görüşlerini aktardığı soru-cevap bölümüyle devam etti. İSO Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri’nden gelen soruların İçişleri Bakanı Yerlikaya tarafından yanıtlanmasının adından toplantı sona erdi.