Ekonomi Bakanı Zeybekci: “Sanayiciye İstanbul’dan Git Dememiz Akla Aykırıdır”

• 09.05.2014
• Etkinlikler

Ankara’da bakanlık ziyaretlerini sürdüren İstanbul Sanayi Odası (İSO) yönetiminin ikinci durağı Ekonomi Bakanlığı oldu. İSO heyeti tarafından kendisine aktarılan konuları ilgiyle dinleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bakanlık ve hükümet olarak ekonomi ile ilgili en doğru beslenme kaynaklarından birinin siz sanayiciler olduğunuzu düşünüyoruz. Bu beslenmenin doğru gerçekleşmesi gerekiyor. Böyle olması doğru kararların da alınmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle bu ziyareti değerli ve anlamlı buluyorum” dedi.

Bakan Zeybekci’yi ziyaret eden İSO heyetinde, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Başkan Yardımcıları İsmail Gülle ve Hasan Büyükdede, Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi Serdar Urfalılar ile İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özhamaratlı, İSO Yönetim Kurulu Üyeleri; Ali Ulvi Orhan, Nahit Kemalbay, Sultan Tepe, Sadık Ayhan Saruhan, Bekir Yelken, M. Ata Ceylan ve Nurhan Kaya bulundu.

İlk sözü alan İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay “Türkiye hedeflerini tutturmak noktasında umut verici bir ülke. Fakat şu da bir gerçek ki sanayi bir tehdit altında. Sanayinin küçüldüğünü görüyoruz. İstanbul’da sanayicilik yapmak iyice zorlaşmakta. Büyümede lokomotifin önüne mutlaka sanayiyi koymalıyız. Yoksa bu sürdürülebilir olamaz” dedi ve bu konuda sanayicinin yaşadığı sıkıntıları aktardı.

Daha sonra sözü İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan aldı ve ziyaretinin amacını özetleyen bir sunum yaptı. Bahçıvan özetle şunları söyledi:

“Sanayi olmadan cari açık çözülmez. Türkiye’nin üretime dayalı bir ekonomi modelinde ihracatı konumlandırması gerekiyor. Finansal istikrar noktasında bir ihracat başarısı yazılıyor. Fakat hedefimiz çok büyük. 2023’te 500 milyar dolarlık bir hedef var. Bunun altını sadece inançla doldurmak kolay değil. Türkiye’nin bu hedefe ulaşabilmesi için yeni bir hikaye yazması gerekiyor. Tekrar bir sanayi ve üretim vizyonu gerekiyor. Bunu inşallah beraber yapacağız. Fakat bugünkü haliyle bırakıldığı takdirde, bu hedeflere ulaşmak mümkün değil. Finansal istikrar noktasında yaşanan istikrarın artık bundan sonra mutlak surette üretime döndürülmesi gerekiyor. Sanayinin desteklenmesi gerekiyor. Kamunun güçlü lokomotif desteği olmadan bir başarı yazmak mümkün değil.”

İSO Başkanı Bahçıvan, Ekonomi Bakanı Zeybekci’ye de Türkiye’nin kalkınma bankacılığı zihniyetine yeniden dönmesi gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Sanayicimizin asıl ihtiyaç duyduğu şey yatırımlarının finansmanıdır. Bu noktada kalkınma bankacılığının yeniden işlevsel hale getirilmesi gerekiyor. Bugün bu kaynak olmadığı için özel sektör yurtdışına gitmekte ve orada kaynak aramaktadır. Bu da özel sektör borçluluğunu Türkiye’ye cari açık olarak döndürmektedir.”

Daha sonra İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da konuşarak Türkiye’nin hazır betonda büyük bir atılım yaptığını ama teknoloji ve katma değer yaratma noktasında Türkiye’nin yeteri kadar vizyoner olamadığını söyleyerek, teknoloji üretmek için uğraşan şirketlerin daha çok motive edelmesi gerektiğini söyledi. Dalgakıran, Türkiye ile gelişmiş ülkelerdeki yatırım imkanlarını karşılaştırdıklarında Türkiye’nin bu konuda teşvik edici olmadığını aksine engelleyici olduğunu gördüklerini söyledi.

Görüşmede İSO Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı da söz aldı ve hazır giyim ile ilgili destek istedi. Özhamaratlı “Pamuk çok önemli. Yurtiçinde pamuk üretimi GDO’suz üretiliyor. İthal gelen ürünlerde ise bu böyle değil. İçeriye girdiği anda GDO ve GDO’suz fark etmiyor ve birbirine karışıyor. Mümkünse bu konuda bir sertifikalandırma yapılması gerekiyor” dedi.

Bakan Nihat Zeybekci daha sonra söz alan tüm İSO yönetim kurulu üyelerinin yaptığı kısa konuşmaları dinledi ve şunları söyledi:

“Aktarılan sorunlara katılıyorum. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Türkiye olarak artık üretime dönmek zorundayız. Üretim olmadan hiçbir şey olmaz. Türkiye’nin şartları artık üretimi zorlaştırıcı noktalara gidiyorsa bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Türkiye edilgen bir ekonomi ile bugüne kadar geldi. Bu kaynaklarla anca bu kadarla olurdu. Türkiye’nin 2023’e bu kaynaklarla ulaşması yetmez. Yakın coğrafyadaki tüm kaynakları kullanmamız gerekiyor. Tüketim pazarlarında hakim olmalıyız. Başka ülkelerin tasarruflarını, işbirliği ve ortaklıklarla bunları gerçekleştirmeliyiz. Bu doğrular hepimizin bildiği doğrulardır.

Bu nedenle ihracatımızın içindeki teknoloji ağırlığını yüzde 4’lerden yüzde 20’lere çıkarabilmeliyiz. Bundan 15 sene öncesinde Kore bu seviyedeydi teknoloji ağırlığı ihracatlarında yüzde 5’ti. Bugün yüzde 20-25 civarına ulaşmıştır. Bizim de bunu gerçekleştirmemiz gerekmektedir.

Biz bu hedef doğrultusunda İstanbul Sanayi Odamızı son derece önemsiyoruz. Yaşadığınız sorunları biliyoruz. İstanbul’da sanayicilik yapılmasın deniyor. Nereye gidecekler. Giderler mi. Bizim sanayiciye hadi İstanbul’dan git dememiz akla aykırıdır. Ulaşımda şehirleşmede devasa projeleri ortaya koymadığımız sürece İstanbul’da sanayiciyi göndermek düşüncesi realist bir yaklaşım değildir”

İSO yönetimi Ekonomi Bakanlığı’na sanayi ve sanayicinin özetle şu sorunlarını ve bu sorunlar ile ilgili değerlendirmelerini aktardı:

İthalatta Standardizasyon – Ürün Güvenliği Denetimleri ile Piyasa Gözetimi ve Denetimi

Piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin istenen etkinlik düzeyine ulaşamaması, gümrük denetimleri ile piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri arasında eşgüdümün sağlanamaması gibi sebeplerle, pazara giren kalitesiz ve güvensiz ürünler nedeniyle sanayicimizin ciddi bir haksız rekabet ile karşı karşıya kalmasının önüne geçilememiştir. Mevcut şartlarda piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri etkin bir şekilde yapılamamaktadır.

Fuar Destekleri

Yurt içi ve yurt dışı fuarlar sanayi üretimimiz ve ihracatımız açısından büyük önem taşımaktadır. Ekonomi Bakanlığımız son yıllarda fuarlara gerekli destekleri sağlamaktadır. Sistemin, sanayimiz ve ihracatımız adına daha yararlı sonuçlar doğurabilmesi için bazı iyileştirmelere ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Eximbank

Katma değeri yüksek ürünlerin ihracatını desteklemek üzere Türk Eximbank’ın orta-uzun vadeli kredileri daha da artırması, uygun faiz oranı ve kolay teminat koşulları ile kullandırmasına devam etmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye için Eximbank’a risk sigortası konusunda daha fazla kaynak sağlanması yerinde olacaktır.

Bakan ile yapılan görüşmede ayrıca;

• Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları,
• Moda Tasarımının Ar-Ge Kabul Edilmesi,
• Marka Desteği,
• İhracatta Yerli Girdi Kullanımının Artırılması ve Girdi Tedarik Sistemi Projesi (GİTES),
• Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF),
• Kamu Alımları ile Yerli Ürün Kullanımına Destek,
• Türkiye Kalkınma Bankası’nın Kuruluş Amacına Geri Döndürülmesi,
• Yassı Çelik Mamullerine Uygulanan Gümrük Vergisi

konularına da yer verildi.