Etkinlikler
Fas Ülke Günü'nde Konuşan Bahçıvan: "Turistik İlgiyi Ticarete ve Ekonomiye de Aktarmalıyız"
- 09.03.2017
- Etkinlikler
İstanbul Sanayi Odası (İSO), düzenlediği Fas Ülke Günü: Türkiye İçin Fırsatlar toplantısı ile sanayici ve yatırımcılar için iki ülke arasındaki yatırım ve işbirliği olanaklarını ele aldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik InterContinental Otel’de yapıldı. Etkinliğe Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu M’hamed Ifriquine, Fas Yatırım Ajansı Uzmanı Sara Maftah, Fas Krallığı Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Hanaa Bouchikhi, Ekonomi Bakanlığı Fas Ülke Masası Uzmanı Oğuzhan Kökosmanlı katıldı. İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Sadık Ayhan Saruhan, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay’ın da bulunduğu toplantıda Fas ile ticari ilişkiler yürüten iş insanlarının yanı sıra Fas’ta yatırım yapmak isteyen çok sayıda sanayici ile Faslı yetkililer de yer aldı.
Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin genç nüfusuyla dinamik bir ekonomi olduğunu ve yatırım ortamını yabancı yatırımcılar için daima daha iyi hale getirmek için çalıştıklarını söyledi. Bahçıvan, bu doğrultuda son zamanlarda atılan adımlardan AR-GE Kanunu, Sınai Mülkiyet Kanunu ve yatırıma yönelik yeni teşvikler ile Türkiye’nin daha da cazip bir ülke konumuna geldiğini ifade etti.
Bahçıvan şöyle devam etti:
“Konjonktürel bazı jeopolitik risklerden kaynaklanan olumsuzluklara rağmen dünya ortalamasının üstünde büyüyen, kamu bütçe disiplini dünyada örnek gösterilen, her geçen gün artan kaliteli üretim ve rekabetçi ekonomisiyle öne çıkan bir Türkiye var. Bölgesinde ve dünyada başta ekonomi olmak üzere her zaman önemli roller oynamış olan Türkiye, aynı zamanda geleceğe yönelik büyük hedefleri olan bir ülkedir. Bu büyük hedeflere yürürken Türkiye, kardeş ülke Fas’ı kendisi için önemli bir paydaş olarak görmektedir. Fas ile Türkiye jeopolitik konum ve önemleri itibarıyla birbirlerine benzemektedir. Aynı denizi; Akdeniz’i paylaşan, kültürel anlamda da birbirlerine çok benzeyen uluslardır. Türkiye nasıl üç kıta arasında önemli bir konuma sahipse; bir yüzü Akdeniz’e, diğer yüzü Atlantik Okyanusuna bakan, Afrika ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Fas da gerçekten önemli bir coğrafi konuma sahip.”
Bahçıvan, Fas’ın Kuzey Afrika’nın giriş kapısı ve Avrupa’ya olan yakınlığının yanı sıra; 34 milyon nüfusuyla, Afrika’nın beşinci büyük ekonomisi olmasıyla ve istikrarıyla kendileri için büyük potansiyeli olan bir ülke olduğunu kaydetti. Bahçıvan, “Şimdi Akdeniz’in birleştirici gücünden hareketle bir işbirliğinin gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. Akdeniz, tarihin ilk dönemlerinden itibaren bir ticaret denizi olmuştur. Bugün maalesef Akdeniz hak ettiği güce sahip değil. Bu coğrafyanın en köklü ülkelerinden Türkiye ve Fas, el ele vererek geçmişte olduğu gibi bugün de Akdeniz uygarlığına katkı yapabilir. Bu bağlamda Türkiye ve Fas, Akdeniz’deki ülkelerin birbirine daha fazla yakınlaşmasına öncülük edebilir. Bu öncülüğe vurgu yaparken, Akdeniz’in batısındaki huzur ve istikrarın, Suriye başta olmak üzere doğusunda da gelişmesini umut ediyoruz. Doğusuyla batısıyla huzur ve istikrar kazanmış, ekonomik entegrasyonunu sağlamış bir Akdeniz, buradaki bütün toplumların yararına olacaktır” şeklinde konuştu.
İki ülke arasında karşılıklı bir sevgi olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, bu sevginin köklerinin çok eskilere gittiğini belirtti. Bahçıvan, kitapları ülkemizde de tanınan ve okunan, ünlü Faslı seyyah İbn-i Battuta’nın, 14’üncü yüzyılda Anadolu’yu ziyaretinde yazdıklarından alıntı yaptı: “Bu ülke dünyanın en güzel memleketidir. Tanrı güzelliklerini öteki ülkelere ayrı ayrı dağıtırken, burada hepsini bir araya getirmiştir.”
Bahçıvan kendilerinin de İbn-i Battuta’nın güzel ülkesini çok beğendiklerini ve giderek daha fazla ziyaret ettiklerini dile getirdi. Bahçıvan, “Kazablanka, Rabat, Marakeş, kültürlerin harmanlandığı, dünyanın dört bir yanından insanları büyüleyen şehirlerdir. Başta bu şehirler olmak üzere, ülkemizde Fas’a yönelik turistik ilgi son yıllarda çarpıcı bir artış gösterdi. Bizim için renkler ve ışıklar ülkesi olan Fas’a sizlerin aracılığıyla sevgilerimizi göndermek istiyorum. Bizler her iki ülkenin iş insanları olarak bu turistik ilgiyi ticaret ve ekonomi alanına da aktarmalıyız. Bu konuda şimdiye kadar atılan en önemli adım, Türkiye ile Fas arasında imzalanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması’dır. Bu anlaşma sonucunda Fas, Afrika ülkeleri içinde Türkiye'nin en fazla ticaret yaptığı 5'inci ülke konumuna gelmiştir” dedi.
Afrika kıtasıyla siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin son yıllarda Türkiye’nin uluslararası stratejisinde öncelikli bir yer tuttuğuna işaret eden Bahçıvan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyar 400 milyon dolar düzeyine ulaştığı bilgisini verdi. Bahçıvan, ancak Afrika kıtasının piyasa büyüklüğünün önümüzdeki 20 yıl içinde 2.8 trilyon dolara ulaşacağı düşünüldüğünde bu rakamların yeterli olmadığını söyledi.
Afrika’nın en istikrarlı ekonomilerinden biri olan Fas’ın Türk iş dünyasının Afrika pazarına hatta kendi aralarında imzaladıkları gümrük birliği anlaşmaları sayesinde Sahraaltı ülkelere açılmasında önemli bir köprü olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Bahçıvan, Fas’ta faaliyet gösteren yaklaşık 150 Türk firmasının toplam 245 milyon dolar düzeyinde yatırımları olduğunu ve bu yatırımlarda yaklaşık 7 bin Faslıya istihdam sağladıklarını ifade etti.
Bahçıvan, Türk iş insanlarının Faslı firmalarla enerji, elektrik- elektronik, gıda, tekstil, cam, cam ürünleri, mobilya, ulaştırma, otomotiv montaj ve bakımı, kimya, ilaç ve balıkçılık sektörlerinde ortak yatırımlar gerçekleştirerek Afrika’ya açılma imkanı bulabileceğini kaydetti. Fas ile Türkiye arasında ticari ilişkilerin daha da güçlendirilmesi konusunda karşılıklı irade olduğunu belirten Bahçıvan, bu ortak iradenin ülkeler arasında yeni işbirliklerinin önünü açması gerektiğini dile getirdi. Bahçıvan, İstanbul Sanayi Odası olarak bu konuda ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını ekledi.
Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu M’hamed Ifriquine ise 4 ay önce İstanbul’da göreve başladığını ve salonda bulunan kalabalıktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Türk firmalarının Fas’ta önemli çıkarları olduğunu kaydeden Ifriquine, iki ülke ilişkilerinin çok iyi olduğunu ve iki toplumun birbirini çok sevdiğini belirtti. Fas monarşisinin dünyanın en eskilerinden biri olduğu bilgisini veren Ifriquine, Fas’ın 2011’de yaşanan Arap Baharı sürecini ülkelerindeki istikrar sayesinde sorunsuz biçimde geçirdiğini dile getirdi.
En büyük ticari partnerlerinin Avrupa Birliği olduğunu belirten Ifriquine, “Neden Türkiye 10 yıl sonra en büyük partnerimiz olmasın?” dedi. Afrika’ya yatırım yapan ikinci büyük yatırımcı ülke olduklarını kaydeden Ifriquine, Afrika ile tarihi bağları olduğunu ve Afrika kıtasına açılmak isteyen dış yatırımcı için önemli bir merkez olduklarını ifade etti.
Fas Yatırım Ajansı Uzmanı Sara Maftah ise Fas’taki yatırım ortamını anlatan bir video gösterimi gerçekleştirdi. Fas’ın da Türkiye gibi genç bir nüfusa sahip olduğunu belirten Maftah, ekonomik ve siyasi istikrara sahip olduklarını belirterek Afrika kıtasında en çok uluslararası yabancı sermaye çeken ülke olduklarını kaydetti. Yabancı yatırımın sadece inşaat ve turizmden ibaret olmadığına dikkat çeken Maftah, otomotiv ve uçak sanayi konusunda yatırım aldıklarını, gıda sanayisinin de geliştiğini ifade etti.
Fas Krallığı Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Hanaa Bouchikhi ise Fas’ın siyasi istikrara sahip olduğunu ve Arap coğrafyasındaki en demokratik ülke olduğunu ifade etti. Bouchikhi, tüm kıtaların kesişim noktasında yer alan Fas’ta yabancı yatırımcıların yüzde yüz yabancı sermayeli şirket kurabildiklerini ve karın tamamını transfer edebildiklerini vurguladı. Afrika’ya yatırım yapma konusunda Türkiye ve Fas’ın benzer vizyonu paylaştığını dile getiren Bouchikhi, 2006 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirdiğini ifade etti.
Ekonomi Bakanlığı Fas Ülke Masası Uzmanı Oğuzhan Kökosmanlı da iki ülke arasındaki yatırım ve ticaret imkanlarını anlattı. Kökosmanlı, 2002 yılında Türkiye’nin Fas’a ihracatının 138 milyon dolar, ithalatının ise 68 milyon dolar olduğunu, bugün ise 1 milyar 227 milyon dolar ihracat ve 710 milyon dolar ithalat olduğunu söyledi. Devletin iş dünyasının önüne geçerek Fas ile ilişkileri geliştirmek için önemli adımlar attığını ve bu konudaki hukuki ve teknik altyapıyı kurduğunu belirten Kökosmanlı, Türk iş dünyasının Fas’ta yatırım yapması için Fas Yatırım Ajansı’nın Türkiye’de temsilcilik açmasının yararlı olacağını kaydetti.
Ardından Fas’ta Ticari İlişkileri Olan Türk Firmaların Tecrübeleri başlıklı, İSO Genel Sekreter Vekili Haktan Akın tarafından yönetilen panelde Türk yatırımcılar kendi tecrübelerini paylaştı. BİM Birleşik Mağazalar İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, yurt dışında yatırım araştırmalarında Fas’ı seçtiklerini ve 2008 yılında yatırım için çalışmaya başladıklarını söyledi. Merkezi Kazablanka’da olmak üzere 341 mağazaları olduğunu dile getiren Aykaç, bu yıl 60 mağaza açmayı hedeflediklerini dile getirdi. Aykaç iki bin çalışanlarının sadece üçünün Türk olduğunu belirti. Ülkedeki emlak değerlerinin Türkiye’nin üzerinde olduğuna dikkat çeken Aykaç, bu konuda yatırım yapılabileceğini ifade etti. Temel tüketim ürünlerinden diğer sanayi ürünlerine kadar pek çok malzeme için sanayi yatırım yapılabileceğini işaret eden Aykaç, ithalat ve yatırım konusunda bazı sorunlar yaşadıklarını ve çözüldüğü takdirde yatırımın artacağını belirtti.
Sonrasında STFA İnşaat Fas Safi Limanı Proje Müdürü Levent Cengiz ve DEFACTO Genişlemeden Sorumlu Başkanı Serdar Ersoy ülkede yaptıkları yatırım ile ilgili tecrübelerini paylaştı. Ardından etkinliğe katılan konuklar konuşmacılara Fas’ta yatırım ve işbirliği konusundaki soruları yöneltti.